29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Estetisyen Nüket Eroğlu yangınlara müdahaleye gelen Azerbaycanlı askerlere hakaretlerini sürdürdü: Kimlerdir bilemem Taliban mıdır PKK mıdır?

Türkiye'nin pek çok kentinde günlerdir süren orman yangınları ile mücadelede Türk ve Azerbaycan askerleri sahada birlikte görev yapıyor. Yangının ilk günlerinden itibaren kendi ülkelerini korurmuşçasına alevlerle savaşan Azerbaycan askerleri, hem karadan hem de havadan Türkiye'ye destek veriyor "NE İDÜĞÜ BELİRSİZLER" Ancak Azerbaycanlı askerlerin bu mücadelesi ünlü estetik doktoru Nüket Eroğlu'nu rahatsız etmişti. Eroğlu, onaylı Instagram hesabından yaptığı paylaşımda "Azerbaycanlı asker gelmiş, benim topraklarımda geziyor ne idüğü belirsiz. Yani baktığınızda gerçekten bir anlam veremiyorum" demişti. "PKK'LI MIDIR FETÖ'CÜ MÜDÜR?" Yeni bir video daha yayımlayan Eroğlu, yine Azerbaycan askerlerini hedef aldı. "Azerbaycan askeri denen bir gruptan bahsediliyor. O grup enteresan bir grup. Ben o grubun kim olduğunu bilemem. Taliban mıdır, PKK mıdır, Müslüman Kardeşler midir, ASALA mıdır, FETÖ'cü müdür?" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

İYİ Partili Aytun Çıray HDP savunuculuğuna soyundu: PKK ile bir tutuyorlar

Her ziyaret ettiği şehirde 'HDP ile yaptıkları ittifakla' ilgili eleştirilerle karşılaşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e, geçtiğimiz gün de Sivas'ta tepki gösterilmişti. Yaşanan bu olayla ilgili açıklama yapan Akşener'in başdanışmanı İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "HDP'nin terör örgütü PKK'yla bir tutularak şeytanlaştırıldığını" söyleyerek HDP savunuculuğuna soyundu. AKŞENER'E FETÖ-HDP TEPKİSİ HDP ile yaptıkları ittifak üzerinden eleştirilere muhatap olan İYİ Partililer, son olarak Sivas'ta "FETÖ'cü" protestosu ile karşılaştı. Akşener'i istifaya çağıran bir vatandaş, "FETÖ'cüsün" diye bağırdı. Yaşanan bu tepkileri Cumhuriyet TV'ye değerlendiren İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, HDP savunuculuğuna soyundu. "PKK İLE BİR TUTUYORLAR" Tepkileri 'provokasyon' olarak tanımlayan Çıray, sözlerinin devamında HDP'nin PKK ile bir tutularak şeytanlaştırıldığını savundu. Çıray, "Önce 'PKK eşittir HDP' taktiğini başlattılar. Bu, HDP'yi şeytanlaştırma taktiğiydi. HDP'yi şeytanlaştırdıktan sonra şunu dediler: 'HDP eşittir CHP'. CHP, Millet İttifakı'nın üyesi olduğuna göre, 'CHP eşittir İYİ Parti' dediler" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Diyarbakır'da terör örgütü PKK'ya yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 59 kişi gözaltına alındı

Terör örgütü PKK adına faaliyette bulunan ve sosyal medya hesaplarından örgüt propagandası yapan 88 şüphelinin yakalanmasına yönelik operasyon başlatıldı. 104 adrese baskın düzenleyen polis ekipleri, adreslerde bulunan 59 şüpheliyi gözaltına aldı.  Evlerde yapılan aramalarda; 4 tabanca, 3 tüfek, 292 fişek ve birçok dijital materyal ile örgütsel doküman ele geçirildi. Bir ikamette Vergi Kanuna Muhalefet suçundan aranan 1 şüpheli yakalandı. 29 şüpheliyi yakalama çalışmaları sürüyor. 

2 yıl önce

MİT koordinatı verdi SİHA'lar vurdu! PKK/YPG'nin sözde üst düzey teröristlerin toplandığı bina yerle bir edildi…

Irak'ın Sincar kentinde önceki gün PKK'nın tepe isimlerinden Said Hasan ve korumasının bir araç içerisinde nokta operasyonla öldürülmesinin ardından benzer bir operasyon Suriye'de gerçekleştirildi. Suriye'nin kuzeyindeki Haseki vilayetinin batısında yer alan Til Temir kasabasında terör örgütü PKK-YPG ile sözde Suriye Demokratik Güçleri adı altında terörist faaliyetlerin yürütüldüğü binaya dün TB-2 Bayraktar Silahlı İnsansız Hava Aracıyla nokta operasyon düzenlendi. AKILLI MÜHİMMATLA BİNA YERLE BİR EDİLDİ Sabah'ın haberine göre; Operasyonda YPJ'nin sözde Askeri Konsey Üyesi Sosin Birhat kod adlı kadın terörist Sosin Mouhammad ile PKK'nın Suriye'deki çatı yapılanması ve omurgasını oluşturan Suriye Demokratik Güçleri Askeri Meclis üyesi sözde komutanlarından Agit Girkelege kod adlı Peyvan Remedan, Askeri Konsey üyesi Rubar Heseke kod adlı Ali El Xerze ile sözde Haseki komutanı Seyfullah Ahmad etkisiz hale getirildi. TERÖRİSTLER TOPLANTI İÇİN BİR ARAYA GELDİ Teröristlerin toplantı için bir araya geldikleri tespit edildi. Önceden tespit edilen koordinatlarla iki SİHA tarafından Kanatlı Güdüm Kiti Silah Sistemi (KGK) MK-82 yerli akıllı mühimmatla düzenlenen operasyonda hedef alınan binaya düzenlenen hava harekâtında dört terörist öldürüldü. Bina ise yerle bir edildi. ABD'LİLERE REFAKAT EDİYORDU Öldürülen kadın terörist Sosin Birhat Suriye'nin kuzeyini işgal eden PKK'nın en kritik isimlerinden biriydi. Örgütün Suriye kolu YPG'nin kadın yapılanması olan YPJ'nin en tepe isimlerinden olan ve sık sık Kandil'deki terörist elebaşlarıyla irtibat halinde olan kadın terörist ABD'li üst düzey general ve diplomatların zaman zaman Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirdiği ziyaretlere refakat edip gizli toplantılara katılıyordu. PKK'nın Suriye genel sorumlusu Ferhat Abdi Şahin'in de yardımcılığını yapıyordu.

2 yıl önce

PKK'da çözülme sürüyor: 4 terörist daha teslim oldu

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; “İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; PKK/KCK terör örgütünden kaçan 4 örgüt mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan örgüt mensuplarından birinin ailesi, Evlat Nöbetindeki aileler arasında yer alıyordu. Teslim olan örgüt mensuplarının, 2013 ve 2015 yılları arasında örgüte katıldığı, son olarak Suriye ve Irak'ta faaliyet yürüttükleri belirlendi. Böylelikle; 2021 yılı içerisinde sadece ikna yoluyla ülkemize teslim olan örgüt mensuplarının sayısı 136'ya yükselirken, evlat Nöbetinde 31’inci buluşma gerçekleşiyor.”

2 yıl önce

Türkiye'nin PKK'yı bitme noktasına getirmesi Fransa'yı rahatsız etti!

Bağdat temaslarının ardından gittiği Musul ve Erbil'de verdiği kışkırtıcı mesajlar ve etnik, dinî farklılıkları ön plana çıkaran konuşma ve ziyaretleri ile dikkat çeken Macron'un hedefinde Irak'ın kuzeyini işgal planı var. Macron'un Erbil ziyareti sürerken Kerkük'te Fransız istihbaratı, Dışişleri ve Genelkurmay temsilcileri ile Iraklı sivil ve askerî temsilcilerin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Iraklı üst düzey güvenlik kaynaklarının gazetemize verdiği bilgilere göre, toplantıya KDP ve KYB yönetiminden isimler de iştirak etti. MUSUL VE KERKÜK'E ASKER GETİRECEK Fransız ve Irak makamlarının Kerkük'te yaptığı görüşmede Kerkük Keyvan Askerî Üssü'ne 500 Fransız askerinin getirilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Fransa'nın ikinci hamlesi ise Musul'a 600 kişilik asker sevk etmek olacak. Iraklı üst düzey güvenlik kaynağı, Sincar'a komşu Telafer - El Faruk Havalimanı'na konuşlandırılacak Fransız askerler konusunda İran ile de mutabık kalındığını aktardı. Fransız askerlerinin lojistik üssü ise Erbil-El-Hariri Havalimanı olacak. PKK İÇİN GÜVENLİ KORİDOR OLUŞTURUYOR Irak Türkmen Cephesi (ITC) Sözcüsü Mehmet Seman Ağaoğlu, bu durumun açık bir işgal ve Irak'ın egemenliğini ihlal olduğunu söyledi. Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Ağaoğlu "Fransa'nın bölgedeki varlığı bir yandan PKK'ya güvenli koridor oluşturmak diğer yandan ise Sincar, Selahaddin, Duhok, Mahmur gibi alanlara tampon hat inşa ederek terör örgütünü rahatlatmak" dedi. YENİ KAOS PLANI UYGULAMAYA KONULDU Iraklı Emekli General Abdusselam Mesud ise bölgede yeni bir kaos planının uygulamaya konulduğunu belirterek "Fransa'nın bölgeyi işgali demek PKK'ya daha fazla silah ve cephane verilmesi demektir. Ayrıca Macron yönetimi PKK işgalindeki Sincar, Mahmur ve Kandil başta olmak üzere tüm terör alanlarına dönük TSK müdahalesinin önüne geçmek istiyor. Bu kapsamda Fransız üsleri başta Türk SİHA'ları olmak üzere tüm Türkiye'nin operasyonlarını sabote merkezine dönüştürülecek. Hedef bir yandan PKK'yı güçlendirmek diğer yandan Papa'nın da haritasını çizdiği Ninova Hıristiyan devletini hayata geçirmek" ifadelerini kullandı. ITC SÖZCÜSÜ AĞAOĞLU: TÜRKMENLERİ YOK SAYDILAR ITC Sözcüsü Mehmet Seman Ağaoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un ziyaret programında Ezidi, Hıristiyan, Kürt ve daha küçük etnik ve dini gruplarla görüşmesine rağmen Türkmenler ile temastan özellikle kaçındığına vurgu yaptı. Ağaoğlu, şunları kaydetti: Irak'a 5 bin kilometre mesafeden gelen Macron'un Musul'da Hıristiyan ve Ezidi nüfusun yoğun olduğu Sahel Ninova bölgesini özellikle seçmesi ve yaptığı açıklamalar Fransa'nın hevesini çok net olarak gösteriyor. Macron, Irak ziyaretinde, şartlar ne olursa olsun, ABD güçlerini çekse de Irak'ta kalmaya devam edeceklerini söyledi. Macron ayrıca 'Irak'ta kalabilmelerini sağlayacak operasyonel kapasiteye sahip olduklarını' hatırlattı.

2 yıl önce

BM yetkilisi: PKK kontrolündeki kampta vahşet var

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Grifftihs, 24 Ağustos tarihinde Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) Suriye'deki insani durum hakkında bilgilendirdi. Yayınlanan bilgilendirme sunumunda Grifftihs, PKK/YPG kontrolündeki el-Hol kampında insanların öldürüldüğünü, güvenlik problemi yaşandığını, cinsel sömürü ve istismara açık olduklarını ve insani yardım çalışanlarının kamp yönetimince tehdit edildiğini dile getirdi. Grifftihs sunumunda kamptaki insanları kastederek "Bu insanları el-Hol'ün umutsuzluğu ve şiddetine terk etmemeliyiz" ifadesini kullandı. KAMPTAKİ 69 KİŞİ ÖLDÜ Sunumda "el-Hol kampındaki güvenlik problemleri halen devam etmekte. Ocak ayından bu yana 69 kişinin öldüğü diğer yandan 12 kişiyi ise öldürme girişiminde bulunulduğu rapor edildi" ifadesine yer verildi. Raporda kamp yönetiminin insanları tehdit ettiğinin de altı çizilerek şu ifadeler kullanıldı: "Kamptaki kadın ve kız çocukların öldürülmesi haziran ve temmuz ayında arttı ve bu da kamptaki korku ikliminin artmasına sebebiyet vermekte. Kamptaki acil ihtiyaçlar ve kampta kalanların savunmasızlığı ve yardıma muhtaç oluşu cinsel sömürü ve istismar riskini arttırmakta. Kamptaki insani yardım çalışanları kampın güvenlik görevlileri ve kamp yönetimi tarafından düzenli olarak tehdit ediliyorlar. Yaklaşık 59 bin insan bu kampta kalmakta ve çoğu da kadın ve çocuklardan oluşuyor. Kamptaki her beş kişiden birinin yaşı 5'in altında." İNSANİ KRİZ İÇİN TÜRKİYE'YE ÇALIŞMA ZİYARETİ Martin Grifftihs raporuna ayrıca Suriye'deki insani krizin karmaşıklığını daha derinden anlayabilmek ve önümüzdeki birkaç ay içindeki sorunları analiz edebilmek için Suriye'nin yanı sıra Türkiye ve Lübnan'a da gideceğini ifade ederek dönüşünde BMGK'i yeniden bilgilendireceğini ifade etti.

2 yıl önce

Batı medyası PKK ile suç ortaklıkları alenileşmesin diye Diyarbakır annelerini görmüyor

PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklarının geri dönmesi çağrısı yapmak için bir grup Diyarbakırlı anne 3 Eylül 2019'da HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde eylem yapmaya başladı. Hacire Akar'ın HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019'da başlattığı oturma eyleminden cesaret alan Türkiye'nin dört bir yanından aile de eyleme katıldı. Mart 2020'de protestolara katılanların sayısı 134'e yükseldi. Aileler, yeni tip koronavirüs (kovid-19) salgını döneminde de eylemlerine devam etti. Yaşlı ve kronik hastalığı olan anne-babaların dışındakiler salgın tedbirlerine dikkat ederek "Evlat nöbeti"ne ara vermedi. PKK'nın dağa kaçırdığı 32 aile kararlı direnişleri sonucu evlatlarına kavuştu. Ailelerinin "geri dön" çağrısına yanıt veren çocuklar diğer aileler için de umut oldu. Diyarbakır annelerin evlat nöbetinde gösterdikleri kararlı duruş HDP'nin kepenk indirmesine neden oldu. PKK ise ailelerin direnişini kırmak, eylemlerini sonlandırmak amacıyla başta tehdit olmak üzere birçok yolu denedi. Diyarbakır annelerini, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok bakan, siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar, sporcu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, kanaat önderi ve din adamı ziyaret ederek destek mesajları verdi. Ayıca Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström'un yanı sıra Ukrayna, İngiltere, Hindistan başta olmak üzere 9 ülkenin büyükelçileri Diyarbakır anneleriyle görüştü. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Güvenlik Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yusuf Özkır ve SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, uluslararası basının yaklaşık 3 yıldır devam eden Diyarbakır annelerinin "Evlat nöbeti" eylemlerine neden duyarsız kaldığını değerlendirdi. "PKK'yı terör örgütü kabul etmek onları zora sokar" Bilgehan Öztürk, Diyarbakır annelerinin eylemlerinin Kürt halkının PKK'ya yönelik en somut eylemlerinden olduğunu söyledi. Batı'nın, "Türk devleti Kürtleri eziyor, haklarını ihlal ediyor, o yüzden Kürtler de silahlı mücadele veriyor" şeklinde algıya sahip olduğunu ifade eden Öztürk, "Oysa Diyarbakır anneleri 'PKK, Kürtleri eziyor, haklarını ihlal ediyor' mesajı veriyor. Batı basını bu söyleme alışkın değil dolayısıyla bu gerçeği görmek işlerine gelmez." dedi. Öztürk, birçok Batılı devletin Suriye bağlamında YPG ve PKK ile askeri, istihbarat ve eğitim konusunda iş birliği yaptığını kaydetti. PKK'nın gerçek yüzünün ortaya çıkmaması için Batı basınını Diyarbakır annelerini görmezden geldiğine dikkati çeken Öztürk, "Diyarbakır annelerinin hikayelerine yer vermeleri PKK ile kurdukları suç ortaklığını aleni şekilde ortaya koyar. Dolayısıyla partnerleri olan PKK'nın terör örgütü olduğunu kabul etmek kendilerini zora sokar. Kimse ayağına sıkmak istemez." diye konuştu. Batı'da ana akım medya, entelektüel ve siyasi partiler arasında PKK ve uzantısı parti ve yapılara sempatisi olduğunu kaydeden Öztürk, "Hele DEAŞ ile mücadele döneminde bir destan ve başarı hikayesi ürettiler, PKK'lı kadınlar Batılı değerlerin koruyucusu, savunucusu olarak moda dergilerine ve filmlere konu edildi. Barbar gerici vahşi DEAŞ'a karşı Batı'nın Orta Doğu'daki aydınlanmış ilerici müttefikleri olan 'Kürtler' (PKK) savaştı. Bu hikayeyi çöpe atmak demek olur." ifadesini kullandı. Batı medyasının Diyarbakır anneleri ile ilgili haber yapmasının Kürt ve insan hakları meselesini Türkiye'ye karşı siyaseten kullanmaması anlamına geldiğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: "Diyarbakır annelerine haberlerinde yer vermezler. Aksi halede iki yüzlülükleri ortaya çıkar. Zira hak ihlali yapan PKK'dır ve bizzat Kürt aileler bunu haykırmaktadır. Diyarbakır anneleri de Batılı bir görüntü yani makbul kadın, Kürt ve Doğulu profili çizmiyor. Batı için değerler hep Batılı ve makbul Doğulular için geçerlidir." "Batı medyası ideolojik at gözlüğü çıkarmama konusunda ısrarcı" İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özkır, Türkiye'nin PKK terörüyle mücadelesinde son yıllarda iki kritik gelişme yaşandığını, bunlardan birinin Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT koordinasyonuyla PKK'nın sahadan silinmesi diğerinin ise Diyarbakır annelerinin mücadelesi olduğunu söyledi. Diyarbakır annelerinin "yeter artık" diyerek evlatları için ortaya koyduğu çabanın sosyolojik düzlemde PKK ile mücadelede güçlü etki oluşturduğunu dile getiren Özkır, "Terör örgütü kendini güçlü gördüğünü düşündüğü bir yerde anaların direnişi ile büyük bir kayıp yaşadı." dedi. Kadın hakları, çocuk hakları ve en temelde insan hakları bağlamında Diyarbakır annelerinin herkes tarafından desteklemesi gerektiğinin altını çizen Özkır, şöyle devam etti: "Barışçıl oturma eyleminin ve ürettiği sonuçlar objektif gazetecilik ilkeleri içerisinde alkışlanacak bir haber değerine sahip fakat Batı medyası bunu görmezlikten geliyor. Batı medyası, Türkiye'nin bütünlüğünü pozitif yönde etkileyecek birçok konuda olduğu gibi Diyarbakır anneleri konusunda da ya çarpıtma ya da görmeme yolunu tercih ediyor." Batı medyasının objektif gazetecilik kriterleriyle hareket etmediğinin altını çizen Özkır, şunları kaydetti: "Maalesef Batı medyası bu konuda da sınıfta kaldı. Batı medyası görmüyor diye Diyarbakır annelerinin muazzam direnişi gölgelenmez. Fakat onların hanesine Türkiye konusundaki çifte standartlı uygulamalarına bir başlık daha eklenmiş oluyor. Batı medyasının Türkiye'ye yönelik taktiği ideolojik at gözlüğünü çıkarmama konusunda ısrarcı. Bu saplantılı önyargıların onları kendi siyasetçilerinden bile geriye düşürüyor." "Terörist figürleri birer kahraman gibi gösterdiler" SETA Dış Politika Araştırmacısı Acun da Diyarbakır annelerinin evlat nöbetine Batı medyasının ilgisizliğinin asıl nedenin PKK'yı tehdit değil tam tersine Türkiye karşıtı bir araç olarak kullanmalarından kaynaklandığını söyledi. Avrupa Birliği (AB), ABD, Kanada, Avustralya gibi birçok ülkenin terör örgütleri listesinde yer almasına rağmen Batı dünyasının PKK ile angajman kurduğunu anımsatan, Acun şunları söyledi: "PKK'yı terör örgütü olarak tanımlarken anlaşma yapmayı, angajman kurmayı ahlaki olarak sorunlu görmeyen bir Batı dünyasıyla karşı karşıyayız. Bunu çok açık şekilde Suriye'de PYD ve PKK ile angajman içine girdiler, onlara silah ve askeri destek sağladılar. Terör figürlerini birer kahraman, birer özgürlük savaşçısı gibi sundular. PYD ve PKK'nın Suriye'deki insan hakları ihlallerini ise görmezden geldiler." Batı basınının, PKK karşıtı bütün argümanlara kulağını tıkadığını ifade eden Acun, "Aslında Diyarbakır annelerinin direnişi içinde doğrudan insani barındıran muazzam bir hikaye. Batı medyasının aradığı, haberleştirmeyi çok seveceği türden bir hikaye. Ancak PKK'nın şimdiye kadar karşı karşıya kaldığı en büyük ahlakı ve insani meydan okumalardan biri olduğu için Batı medyası bu meseleyi görmemezlikten gelmeyi tercih ediyor. Aksi durumda PKK ile kurduğu suç ortaklığını deşifre etmiş olacak." değerlendirmesinde bulundu.

1 2 ... 19 20 21 22 23 24 25 ... 134 135