02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

PKK kampında eğitim alan Ferhat Encü HDP'nin yeni İstanbul İl Başkanı oldu

HDP İstanbul İl Kongresi bugün terör örgütü PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan sloganlarıyla yapıldı. Kongrede partinin yeni il başkanları da belli oldu. PKK kamplarında yaklaşık bir ay silahlı eğitim aldıktan sonra vekil olan ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan hüküm giymesinin ardından vekilliği düşürülen Ferhat Encü ile İlknur Birol il başkanı seçildi. Şırnak Başsavcılığı'nın üç yıl önce hazırladığı iddianamede HDP Cizre İlçe Başkanlığı'nda çaycılık yapan D.E.'nin ifadesi de yer almıştı. "EĞİTİM OLMAZSA VEKİL OLAMAZLAR" D.E. ifadesinde "4 milletvekili, milletvekili olmadan önce PKK'nın Cudi kampına gitti. Burada yaklaşık 20 gün silahlı ve ideoloji eğitimi aldıklarını, eğitimi başarı ile tamamladıklarını, eğitimi yapamazlarsa milletvekili olamayacaklarını bizzat bana söyledi." demişti. O dört milletvekilinin Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü, Leyla Birlik ve Aycan İrmez olduğu açıklanmıştı.

2 yıl önce

HDP’nin ‘KHK yüzünden’ dediği Fatma Demirel intiharında iğrenç detaylar! PKK sempatizanı Mihemed Ronahi hem kadına hem de çocuğuna tecavüz etmiş…

SES KAYITLARI ORTAYA ÇIKTI Kısa bir süre evvel Diyarbakır’da hayatına son veren ve sosyal medyada Evin Güneş olarak tanınan Fatma Demirel’i intihara sürükleyen isim olduğu iddia edilen Mihemed Ronahi’nin tüm çirkef yüzünü meydana çıkaran ses kayıtları sosyal medyaya düştü. İlgili ses kayıtlarında Fatma Demirel’e küfür, tehdit ve hakaretler savuran Mihemed Ronahi, Fatma Demirel tarafından clubhouse sesli sohbet ortamında ‘çocuk tacizcisi’ ve ‘kadın düşmanı’ olarak ifşa edilmiş. İddiaya göre belli bir dönem beraber olan Mihemed Ronahi ile Fatma Demirel’in birliktelikleri Mihemed Ronahi’nin Fatma Demirel’in 15 yaşındaki kızına tecavüz etmesiyle son bulmuş ve süreç savcılığa taşınmış. HDP, EVİN GÜNEŞ’E SAHİP ÇIKMAMIŞ PKK Sempatizanı Mihemed Ronahi hakkında çocuğa tacizden dolayı savcılığa suç duyurunda bulunulduğu, Mihemed Ronahi’nin bu şikayetin geri çekilmesi için şikayetçi Fatma Demirel’i uzun süredir tehdit ve taciz ettiği öğrenildi. Bununla da yetinmeyen Mihemed Ronahi bazı akrabalarını Fatma Demirel‘in üzerine salarak ‘Kafana sıkarız‘ diye tehdit ettirerek şikayetini geri çekmesi için zorlamış. Bu süreci Fatma Demirel bir arkadaşına şu şekilde anlatmış:

2 yıl önce

Terör örgütü PKK, Deyrizor'da yardım kuruluşlarına haraç kesiyor!

Suriye Deyrizor’da faaliyet gösteren uluslararası ve yerel sivil toplum kuruluşları PKK’lı teröristlerin baskısı nedeniyle mağdurlara yardımları götüremez hale geldi. Teröristlerin kurduğu “sözde özerk yönetim” yardım kuruluşlarına “lisans belgesi” adı altında haraç kesiyor. Parayı ödemeyen kuruluşların çalışması önce askıya alınıyor sonra da baskı yapılıyor. Yardım kuruluşlarına bağlı sağlık merkezlerine ve doktorlara saldırılar düzenleniyor, görevliler kenti terk etmeye zorlanıyor. Bir sivil toplum kuruluşunda çalışan Y.Z., terör örgütünün baskılarını şöyle anlattı: “Kuruluşların sözde özerk yönetimden bir lisans alması gerekiyor. Başvurular önce ‘örgütler komitesine’ sunuluyor. Dosyalar Kamışlı’da çoğunluğu PKK kadrosundan oluşan bir güvenlik komitesine aktarılıyor. Burada pazarlığa başlanıyor. Yardım kuruluşlarından hem para isteniyor hem de kendilerine bağlı kişilerin önemli pozisyonlarda görev yapması konusunda baskı yapılıyor. Bu durumda şartları kabul etmeyenlerin ruhsatları verilmiyor ve çalışmaları engelleniyor. Her geçen gün şartları ağırlaştırıyorlar.” PKK’LI BİR KADIN TERÖRİST HASTANEYE SİLAHLI SALDIRI DÜZENLEDİ PKK’nın haraç talebini kabul etmeyen yardım kuruluşlarına bağlı sağlık merkezleri, doktorlar ve görevliler ise teröristlerin saldırısına uğruyor. Kasım ayında Sawsan Kalkınma ve Sağlık Derneği, El-Buseyra'daki hastanenin çalışmalarını saldırılar nedeniyle askıya almak zorunda kaldı. Hastanede işe girmek isteyen ve talebi geri çevrilen PKK’lı bir kadın terörist binaya silahlı saldırı düzenledi. Tehditler yağdıran terörist, sağlık personelini hastaneden attı ve işe alınmadığı takdirde geri dönemeyeceklerini söyledi. PARA VERMEYENE SALDIRIYORLAR 25 Ekim’de El-Busira kentindeki General Hospital’e bir saldırı düzenlendi. El-Susah kasabasındaki Albaghooz Hope adlı yardım kuruluşunda çalışan mühendis Nidal Adnan el-Hassan da saldırıya uğrayanlardan. Nisan ayında Birth and Charity Yardım Kuruluşu’na ait bir arabaya ateş açılmış ve iki kişi ölmüştü.

2 yıl önce

İBB'de PKK kadrolaşması! Nedim Şener: İş çok tehlikeli noktaya geliyor

TVNET ekranlarında yayınlanan Net Bakış programında gündeme ilişkin önemli başlıklar masaya yatırıldı. HDP'nin İstanbul'daki kongresinde terör örgütü PKK'nın marşlarının okunması ve İBB kadrosunda bulunan terör örgütü iltisaklı kişiler hakkında konuşan gazeteci Nedim Şener çok sert ifadeler kullandı. "ONLARIN VERDİĞİ OY BENİM ASKERİME SIKILAN KURŞUNDUR" HDP'lilerin bir terör sempatizanının yapacağı ne varsa onu yaptığını söyleyen Şener, "Kitlesi de onlarla beraber. Kongredeki bütün kitle PKK'nın sözde marşını söylüyorlarsa benim askerime sıkılan kurşundur. Onların verdiği oy benim askerime sıkılan kurşundur. Bu artık nezaketle, siyasetle açıklanmaz. Memleket gidiyor." dedi. "LÜTFEN AKILLARINI BAŞLARINA ALSINLAR" "Terör örgütünün sempatizanları dibimizde belediye binalarında görev yapıyor artık. İş kopmuş. Siyaset yapacağız, HDP'lilerin oylarını alacağız diye verilmedik taviz bırakılmadı." ifadesini kullanan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şehit polisin eyleminden sorumlu olan kişi belediyenin personel bürosunda çalışıyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler mi? Bu siyasetle falan açıklanmaz. Bu gaflet de değil, bilgisizlikten kaynaklı bir şey de değil. Bu doğrudan ihanete giriyor artık. Nasıl kamufle etmeye kalkarlarsa kalksınlar başaramazlar. Lütfen akıllarını başlarına alsınlar iş çok tehlikeli noktaya geliyor. Belediye başkanı çıkıp 'Niye tutulamadılar' diyor. Kılıçdaroğlu bunu niye yapıyor? Kaftancıoğlu bu işin neresinde? İmamoğlu neyi amaçlıyor?"

2 yıl önce

FETÖ, PKK destekçiliğinde DHKP-C Sözcülüğüne… Atatürk düşmanlığından Mafya Sözcülüğü’ne işte İsmail Saymaz!

FETÖ yanlısı paylaşımlarıyla dikkat çeken Saymaz'ın Atatürk konusunda yaşadığı dönüşüm de sosyal medya paylaşımlarında en çok öne çıkanlardan biri oldu. Atatürk düşmanlığına varacak kadar paylaşımlarda bulunan Saymaz'ın sonrasında Atatürk'ü desteklediği paylaşımları kafaları karıştırdı. DHKP-C'yi destekleyen fotoğraflar çekilen Saymaz'ın Türkiye'de binlerce insanın ölümünden sorumlu eli kanlı terör örgütü PKK yanlısı paylaşımları da bulunuyor. İsmail Saymaz son olarak Halk Tv aracılığıyla mafya sözcülüğüne soyundu.

2 yıl önce

PKK, DHKP-C derken İBB'den şimdi de FETÖ'cüler çıktı!

Sabah Gazetesi’nin haberine göre; İBB'ye FETÖ kontenjanından alınan isimlere ulaşıldı. ADETA TERÖR ÖRGÜTLERİNİN YUVASI OLDU Öyle ki, örgüt üyelerinin adeta yuvası olan belediyenin iştiraki personel yönetim şirketine ordudan atıldıktan sonra FETÖ soruşturmalarında tutuklanıp cezaevinden çıkan bir eski üsteğmen ile polis akademisinden atılan ve ev abiliği yapan isimlerin alındığı ortaya çıktı. *Eski Üsteğmen Ahmet Ç.: Mahrem imamlarla görüştü. Bir süre cezaevinde kaldı, ordudan atıldı. İSPER'de işe alındı. * Polis Akademisi Öğrencisi Sait D.: Emniyete sızdırılmaya çalışıldı. Deşifre olunca akademiden atıldı. İSPER'de işe alındı. * Ev abisi, belletmen Bayram A.: Adli işlem yapıldı. İSPER'de işe alındı. * Önder G.: Boğaziçi Tesis Yönetim'de işe alındı. * Belletmen Tahir Ö: 4 şüphelinin ifadesinde ismi geçti, adli işlem yapıldı. İstanbul Güvenlik'te işe alındı. AHMET Ç. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde 455 PKK ve KCK, 80 DHKP-C, 20 MLKP ile 2 MKP bağlantılı kişilerin işe alınmasını açıklamasının ardından gözler İBB'ye çevrildi. PKK'nın dağ kadrosuyla bağlantılı kişiler ile 2015 yılında İstanbul Gazi Mahallesinde yaşanan olaylarda polis memuru Muhammet Fatih Sivri'nin şehit edilmesine karıştığı belirlenen DHKP-C üyesi Fırat D.'nin de İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe başladığı ortaya çıktı. TAHİR Ö. İBB'DE FETÖ'YE DE KONTENJAN VAR İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alımların PKK/KCK, DHKP-C ve MLKP gibi sol örgütlerle kalmadığı belirlendi. Adeta örgütlerin merkezi haline getirilen İstanbul Personel Yönetim A.Ş.'de (İSPER) FETÖ'ye de kontenjan ayrıldığı ortaya çıktı. Fetullahçı Terör Örgütü'nden işlem yapılan, cezaevine girip daha sonra tahliye olan isimlerin İBB'de göreve başlatıldığı öğrenildi. SAİT D. ORDUDAN ATILDI, İBB'DE İŞE BAŞLADI İBB'de FETÖ'ye ayrılan kontenjandan işe başlayan isimlere ulaşıldı. FETÖ'nün mahrem yapılanmasında olduğu deşifre edilen ve iki şüphelinin ifadesinde örgüt evlerinde mahrem imamlarla görüştüğü ortaya çıkan Ahmet Ç. hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı. Bir süre cezaevinde kalan eski üsteğmen ordudan da atıldı. Ahmet Ç., İBB'nin iştiraki personel yönetim şirketinde işe alındı. FETÖ'nün Emniyet teşkilatına sızdırmaya çalıştığı polis akademisi öğrencileri arasında yer alan Sait D., de deşifre olduktan sonra akademiden atıldı. Sait D., İBB'nin personel şirketinde işe alınan isimler arasında yer aldı. ÖNDER G. FETÖ BELLETMENLERİ İBB'DE Bayram A., FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan 10 farklı şüphelinin ifadesinde örgüt evlerinde "ev abiliği" yaptığı şeklinde ifadelerde adı geçti. Örgüt üyesi olan Bayram A. da İBB'nin personel şirketine alındı. Önder G. FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan iki şüphelinin ifadesinde ev abisi olduğunu ve örgüte ait yurtta belletmenlik yaptığını belirtmesinin ardından deşifre oldu. Adli işlem yapılan Önder G, İBB'nin iştiraki Boğaziçi Tesis Yönetim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret şirketinde restorasyoncu olarak göreve başlatıldı. Yine örgüt yurtlarında belletmen olduğuna dair 4 şüphelinin hakkında ifade verdiği ve adli işlem yapılan Tahir Ö. de belediye iştiraki İstanbul Güvenlik şirketinde işe alınan isimler arasında yer aldı. BAYRAM A.

2 yıl önce

CHP’nin tezkereye 'hayır' demesi PKK’da memnuniyetle karşılanmış

Türkiye’nin güvenliği için kritik önemde olan tezkere oylamaları CHP’nin zikzak politikasına dönüşmüş; son 71 yılda 76 tezkerenin geçtiği Meclis’te Suriye ve Irak’a iki yıllığına sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkereye CHP, gizli ortağı HDP’den gelen baskılar üzerine ‘hayır’ oyu kullanmıştı. CHP, daha önce de kritik iki tezkerede hayır kullanmayı tercih etmişti. 'PKK CHP'NİN TAVRINDAN MEMNUN' Hakkındaki terör soruşturmaları nedeniyle cezaevinde tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın terörist kardeşi Nurettin Demirtaş, PKK’nın yayın organında bir yazı kaleme aldı. Yazıda, CHP’nin, PKK’yı korur nitelikteki tavrından duydukları memnuniyeti açık açık ifade etti. "DESTEK GÖRMEYİ HAK ETTİ" Terörist Demirtaş, “CHP Kürt sorununun çözümü için TBMM’yi adres gösterince hem biraz olsun iyimserlikle karşılandı, hem de KCK eş başkanlığı düzeyinde politik teşvik temelinde destek gördü. Ve bir de teskereye hayır dediği için… Kürt halkı açısından önemliydi ve CHP açısından bir ilkti. Destek görmeyi hak etti” ifadelerini kullandı. SÖZDE DEMOKRASİ İTTİFAKI Terörist Nurettin Demirtaş, HDP’nin başını çektiği “demokrasi ittifakı” kurulması gerektiğini söyledi. AK Parti ve MHP’ye karşı olanların HDP ve sözde demokrasi ittifakı etrafında toplanması gerektiğini söyledi. Demirtaş, “HDP’nin demokrasi deklarasyonundan sonra bu destek giderek artmaktadır. Çerkezköy’den Mersin mitinglerine dek her şey apaçık ortadadır. Bu coşkuyla büyük demokrasi ittifakı gerçekleştirildiğinde moral, umut, enerji patlaması yaşanacaktır. Hedef bellidir ‘hükümet istifa’ sloganlarının her yerde yankılandığı bir zamanda, demokrasi ittifakının ülkeyi yönetmeye talip olmasından daha doğal ne olabilir ki? Ayrı ayrı ittifaklarla değil, demokrasi ittifakı ile bu hedefe ulaşılabilir” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK'nın Belçika'yı Avrupa'da merkez olarak kullandığı istihbarat raporunda belirlendi

Belçika istihbarat ve güvenlik kurumu VSSE'nin 2020 yılı hakkındaki raporunda PKK, dış kaynaklı aşırıcılık başlığı altında ele alındı. Dış kaynaklı aşırıcılığın Belçika için doğrudan tehdit olmadığı ancak sorunlu bir alan olduğu belirtilen raporda, PKK'nın AB'nin terör örgütleri listesinde yer aldığı, örgütün bazen amaçlarına ulaşmak için aşırı şiddet kullandığı ifade edildi. Buna karşın örgütün Avrupa'da ve Belçika'da "imajını korumak" adına şiddeti desteklemediği savunularak, PKK'nın asıl amacının Avrupa'nın terör listesinden çıkmak olduğu vurgulandı. Raporda, "Belçika, PKK'nın Avrupa yapılarında merkezi bir rol oynamaktadır." denildi ve Belçika'daki PKK yapılanması hakkında bilgi verildi. "Devrim vergisi" topluyor Belçika istihbaratı, PKK'nın yerel dernekler gibi araçlarla siyasi ve mali faaliyetler yürüttüğünü belirtti. Bu faaliyetler içinde "devrim vergisi toplanması" da yer aldı. PKK'nın ayrıca Belçika'da bazı medya şirketlerinin sahibi olduğu, bu şirketler aracılığıyla kendi televizyon ve radyo kanalları için propaganda üretildiği bilgisi verildi. "PKK'nın ülkemize yönelttiği ana tehdit aşırıcılıktır." ifadesine yer verilen istihbarat raporunda, PKK'nın aynı zamanda Belçika'daki diğer aşırı sol örgütlerle bağlarının bulunduğu kaydedildi. Örgüt gerçek amacını gizliyor Örgütün istediğinde kalabalıkları harekete geçirmesinin kamu düzenini bozabildiği ve Belçika'daki Türk toplumu ile bazen şiddet olaylarına varan gerginliğe yol açtığı belirtildi. Belçika istihbaratı ayrıca şu değerlendirmede bulundu: "PKK'nın birçok yapısı ve organının mevcudiyeti aynı zamanda müdahale tehdidine yol açmaktadır. Pek çok uluslararası kuruma ev sahipliği yapan Brüksel, PKK için önemli bir siyasi arenadır. PKK, siyasi amaçlarına ulaşabilmek adına ülkemizde sivil topluma verilen destekten faydalanmaktadır. Bunu yaparken gerçek amacını gizlemekte, sahte isimler ve kılıflar kullanmakta, tüm Kürtleri temsil ettiğini ileri sürmektedir." DEAŞ ve radikalleşme hala tehdit Belçika istihbarat raporunda DEAŞ terör örgütünün yenilgiye uğratılmasının terör tehdidini bertaraf etmediği, radikalleşmenin ve radikalleşmeye neden olan faktörlerin halen devam ettiği vurgulandı. Suriye ve Irak'taki krizin bu bölgeden gelen sığınmacıların artmasına neden olduğu, Belçika'da terör suçlarından hüküm giymiş ve cezalarının sonuna yaklaşan, artık terör tehdidi oluşturmayan önemli sayıda kişiyi topluma yeniden kazandırma zorluğuyla karşı karşıya olunduğu kaydedildi. Kovid-19 salgınının ideolojik aşırıcılık için verimli bir zemin teşkil ettiği, silahlanma eğiliminin arttığı ve hükümetlerin aşırı siyasi kanatlarca giderek daha fazla meşru hedef olarak görüldüğü belirtildi. Raporda ayrıca, Suriye ve Irak’taki savaşın etkilerinin ve sonuçlarının bölgede uzun yıllar hissedileceği ifade edilerek, bunun en yüksek göç alan ülkelerden Belçika için de geçerli olduğu, bazı sığınmacıların Belçika’nın güvenliğine tehdit oluşturduğu, Suriye’de sınırlı sayıda Belçikalı yabancı terörist savaşçının hala bulunduğuna dikkat çekildi. 2020 yılında çatışma bölgesinden kurtulan Belçikalı yabancı terörist savaşçıların çoğunun hapishanede veya PYD/YPG tarafından kontrol edilen kamplarda bulunduğu kaydedilen raporda, Suriye ve Irak'tan 130'dan fazla yabancı terörist savaşçının Belçika'ya döndüğü bilgisi yer aldı.

1 2 ... 30 31 32 33 34 35 36 ... 134 135