20 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Diyarbakır nöbetindeki bir aile daha evladını PKK'dan kurtardı

Çocuklarının terör örgütü PKK-HDP işbirliği ile kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin yaktığı ateş her gün bir yeni kavuşmaya daha imkan sağlıyor. Ailelerin kararlı duruşu ve İçişleri Bakanlığı koordinesinde yürütülen ikna çalışmaları neticesinde bugün bir aile daha mutlu sona ulaştı. KAÇARAK TESLİM OLDU Muş'tan 12 Ağustos 2020'de Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemine katılan anne Adalet ile baba Abdülsamet Doğan'ın, 16 yaşındayken dağa kaçırılan oğulları Ferdi Doğan, Muş İl Jandarma Komutanlığı ve İstihbarat Komutanlığı ikna süreci uzmanlarınca yapılan çalışmalar sonucu güvenlik güçlerine teslim oldu. DUYGUSAL KAVUŞMA Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki tarihi İçkale'de düzenlenen buluşmada, Doğan çifti, 7 yıl sonra kavuştukları oğulları Ferdi'ye sarıldı, gözyaşı döktü. "İNŞALLAH TÜM ÇOCKLAR GELİR" Anne Doğan gözyaşları içerisinde, "Allah'a çok şükür, Allah inşallah bütün çocukları sağ salim getirir. Çok teşekkür ederim." dedi. Baba Doğan da yetkililere teşekkür ederek, "Özellikle Cumhurbaşkanına, valiye, kaymakama ve tüm Türkiye'ye çok teşekkür ederim. Oğlumdan ayrı 7 yıl oldu. Çok sevindim." ifadelerini kullandı. EVLADINA KAVUŞAN 35'İNCİ AİLE OLDU Doğan ailesinin de evlatlarına kavuşmasıyla, uğruna oturma eylemi yaptıkları çocuklarını terörün pençesinden kurtaran aile sayısı 35'e yükseldi.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK’da çözülme devam ediyor, 3 örgüt mensubu daha ikna yoluyla teslim oldu

Teslim olan örgüt mensuplarının 2014 ve 2015 yıllarında terör örgütüne katıldıkları, Irak ve Suriye'de faaliyet yürüttükleri tespit edildi. Sürdürülen ikna çalışmaları sonucunda; 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren teslim olan örgüt mensubu sayısı 16'ya yükseldi.

2 yıl önce

PKK bağlantılı DİAYDER için kapatma davası!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, PKK terör örgütünce kurulduğu ortaya çıkan DİAYDER üyesi 23 kişiye, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Terör örgütünün sözde din adamları derneğiyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Bu kez Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütüyle bağlantılı derneğin kapatılması için Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı. BAŞSAVCILIK DELİLLERİ TEK TEK SIRALADI Savcılığın mahkemeye gönderdiği davanamede, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğinin raporu, medya ve sosyal medyaya yansıyan bilgi ve belgeler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesi ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma evrakları delil olarak gösterildi. BAŞKALDIRI MESAJLARI Savcılık, Ekrem Baran'ın başkanlığını yaptığı 2015-2022 yıllarında Mülkiye Müfettişlerince dernekte denetim yapıldığını aktardı. Bu denetime göre, dernek tarafından yayınlanan Rohani isimli dergide, dernek yöneticileri tarafından yayınlanan yazılarda düzenli olarak başkaldırıya teşvik mesajlarının yer aldığı tespit edildi. TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI Kürtlerin mücadelesinde en önemli aktörün PKK olduğu, DEAŞ'ın yenilmesiyle Türkiye'nin yenilmiş olduğu, devletin Kürtler üzerinde zulüm yaptığı yönünde propagandalar yapıldı. Türkiye Cumhuriyetini yöneten sınıfın Allah'ın ayetlerini inkar ettiği, rejimin faşist olduğu gibi mesnetsiz iddialarla da devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı teşvik edici yazılar ve basın açıklamalarının yayınlandığı belirlendi. PKK KANALLARINDAN VAAZ VERDİLER Terör örgütüyle bağlantılı sözde din adamlarının, derneğin mescitlerinde verdikleri vaazlarında da sürekli Kürt vatandaşlara propaganda yaptıkları, terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren kanal ve platformlarda da bu tarz sohbetlere katıldıkları vurgulandı. TERÖRİSTLER İÇİN ÇADIR NÖBETİ Sözde din adamlarının, PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG terör örgütü mensuplarına destek vermek amacıyla Kobani sınırında çadır nöbeti eylemine katıldıkları da kaydedildi. Gözaltına alınan dernek üyelerinde, PKK/KCK terör örgütü ile ilişkili çok sayıda belge ve doküman ele geçirildiği kaydedildi. DERNEKTE USULSÜZLÜK Savcılık, terör bağlantısının yanı sıra dernekte usulsüzlükler yapıldığını da kaydetti. Savcılığın bu tespitlerine göre, dernek yöneticileri dernekler kanununa göre tutmaları gereken defter ve belgeleri usulüne uygun tutmadı. Savcılık, derneğin amacından saptırıldığı ve kanuna aykırılık oluşturarak suç sayılan eylemlerin kaynağı olabileceğine dikkat çekti. Dernek tarafından yürütülen faaliyet ve açıklamalarda suç unsurlarının birden çok ve süregelen nitelik taşıyarak derneğin asıl amacının dernek adı altında suç işlemeye zemin hazırlamak haline geldiği ifade edildi. FESİH TALEBİ Tüm bu delil ve gerekçelerle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (DİAYDER) faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasını ve derneğin feshedilmesini talep etti. İBB'YE SOKULMUŞLARDI Öte yandan, DİAYDER üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girdikleri ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede ise İBB'ye sokulan dernek üyelerinin maaşlarının bir kısmını dernek üzerinden terör örgütüne aktardığı kaydediliyor. İddianamede, 2008 yılında PKK tarafından kurulan DİAYDER üyesi sözde din adamlarının kendi mescitlerinde verdikleri vaazlara Kandil'den gelen örgüt yöneticilerinin de katıldığı anlatılıyor. Derneğin, "Diyanet (Devlet) camilerine gitmeyin" çağrısıyla bildiri yayınlandığı da iddianamede vurgulanıyor.

2 yıl önce

Dertleri ‘kadın’ değil, ahlaksızlık! “Feminist Gece Yürüyüşü” adı altında Taksim’de LGBT-PKK rezilliği…

Her yıl 8 Mart’ta dünyanın pek çok ülkesinde uluslar arası LGBT lobisi tarafından desteklenen “Feminist Gece Yürüyüşü” hareketi rezilliğine Türk polisi bu sene de izin vermedi. Sokaklarda hemcinsleri ile herkesin gözü önünde sevişen, terör örgütü PKK lehine sloganlar atan ahlaksızlar güruhuna çevre esnaf da tepkili. https://twitter.com/caglarozbilgin/status/1501251216222961672?s=21 https://twitter.com/kadinkomiteleri/status/1501240117457043461?s=21 CHP’DEN AHLAKSIZLIĞA TAM DESTEK Türk aile geleneklerine aykırı olan tiplere ve olaylara verdiği destekle bilinen CHP’li isimler de Feminist Gece Yürüyüşü adı altındaki sapkınlık gösterisine tam destek verdi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere CHP’li pek çok isim LGBT lobisinin provokasyonuna destek verdi. TERÖRİZM PROPAGANDASINA DÖNÜŞTÜ Polise saldıran grupların ellerinde taşıdıkları PKK’lı teröristlere ait fotoğraflar ise Feminist Gece Yürüyüşü’nün asıl maksadını ortaya koyuyor. PKK’lı terörist Sakine Cansız’ın fotoğrafları ile yürüyen grup, “Biji Apo, biji kürdistan” sloganları atınca polis müdahalesi de gecikmedi. https://twitter.com/hdp_ist_kadin/status/1500902132572356608?s=21 TÜRKİYE GENELİNDE 368 ETKİNLİĞE İZİN VERİLDİ Öte yandan, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ülke genelinde düzenlenen etkinliklere ilişkin açıklama yapılmıştı.   EGM’den yapılan açıklama şöyle; Tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de her yıl kutlanmakta olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle;   Bugün saat 16.00 itibariyle 81 ilimizde 22.759 kişinin katıldığı 368 etkinlik ile birlikte bugüne kadar toplam 41.129 kişinin katılımıyla 581 etkinlik yasalara uygun bir şekilde düzenlenmiştir.   Bugüne kadar 2’si bölücü terör örgütünün sembolü ile etkinlik alanına girmeye çalışan, 7’si etkinlik alanına girişte üst araması yaptırmamak için güvenlik güçlerimize pankart sopalarıyla ve muhtelif cisimler atmak suretiyle saldırıda bulunan ve 12’si kanuna aykırı eylem düzenleyen olmak üzere toplam 21 şahıs hakkında yasal işlem yapılmıştır. Kanuna aykırı eylem gerçekleştiren 2 şahsa yönelik yakalama çalışmaları devam etmektedir.   Gün içerisinde yasalara uygun olarak düzenlenecek etkinliklerin, huzur ve güven ortamı içinde gerçekleşmesi için tüm güvenlik tedbirleri en üst seviyede alınmıştır.

2 yıl önce

Klavye delikanlısı Kılıçdaroğlu, PKK’ya yakın derneğin toplantısında TSK’ya yapılan hakaretleri süt dökmüş kedi gibi dinledi

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezince (DİTAM) bir otelde düzenlenen “Tigris Diyalogları Türkiye’de Muhalefet ve CHP’nin Tutumu Toplantısı”na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. DİTAM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Vural toplantının açılış konuşmasında, Kılıçdaroğlu‘nun Diyarbakır ziyaretini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Türkiye’de kutuplaşmaya son verilmesi gerektiğini dile getiren Vural, “Sayın Genel Başkan özellikle birkaç aydır yüzleşme konusunu Türkiye’nin gündemine soktu. Çok iyi etti Türkiye’nin gerçekten yüzleşmeye ihtiyacı var. Özellikle geçmişiyle yüzleşmesi lazım. Burada bir art niyet de taşımadan tarafların hoşgörü içerisinde bu helalleşmeyi yapması lazım. Genel Başkanın Türkiye’ye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır’dan geçer söyleminin artık vücut bulması lazım.” diye konuştu. https://twitter.com/genelgundem/status/1502284079408029700?s=21 Vural, TSK’nin PKK’lı teröristlere yönelik sınır ötesi operasyonlarına ilişkin, “Özellikle bu güneye ve Rojava’ya yapılan askeri baskınların, askeri operasyonların artık son bulması gerekir diye düşünüyoruz. Çünkü bunlar artık normal bir terör operasyonu falan değil, bu artık biraz da bir halkı ezme operasyonudur.” ifadelerini kullandı. Vural’ın konuşmasının ardından konuşan Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili sözlere tek kelime cevap vermedi.

2 yıl önce

ABD, terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgelere sevkiyatını artırdı

Suriye'de varlık gösteren ABD güçleri, İran'ın Erbil'e düzenlediği füze saldırısının ardından Haseke ve Deyrizor'da bulunan petrol sahalarındaki üslerine takviyeleri artırdı. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 14 - 15 Mart'ta Irak'ın Suriye sınırındaki El-Velid sınır kapısı üzerinden giriş yapan onlarca tırdan oluşan konvoy, Haseke iline bağlı Rümeylan bölgesindeki üsse vardı. YPG/PKK'nın işgalindeki petrol sahasına ulaşan 150 araçlık iki konvoyda 30'a yakın Humvee tipi zırhlı askeri araçlar, akaryakıt tankeri ve çok sayıda mühimmat yer aldı. İran'ın Erbil'e düzenlediği füze saldırısı sonrası ABD güçlerinin Suriye'ye sevkiyatı artırması dikkati çekti. DEYRİZOR'DAKİ ABD ÜSSÜ OCAKTA SALDIRILARLA HEDEF ALINMIŞTI Suriye'nin doğusundaki Deyrizor ilinde bulunan Ömer Petrol Sahası'nda ABD güçlerinin konuşlandığı bölgenin çevresine 15 Ocak'ta roketle saldırı düzenlenmişti. Deyrizor'da İran destekli yabancı terörist grupların varlık gösterdiği Mayadin ilçesinden de 5 Ocak'ta ABD güçlerinin konuşlandığı Ömer Petrol Sahası'nın çevresine roketle saldırı yapılmıştı. Olayın ardından ABD güçleri de topçu atışlarıyla Mayadin'i hedef almıştı. ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, 4 Ocak'ta Suriye'nin doğusunda ABD askerleri tarafından kullanılan tesise yönelik tehdit oluşturan kısa menzilli füze mevzilerini vurmuştu. Koalisyon güçlerinden yapılan açıklamada, fırlatma mevzilerinin "Yeşilköy bölgesi yakınlarında tehlike oluşturduğu" ve meşru müdafaa amacıyla vurulduğu ifade edilmişti. Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor toprakları, ABD destekli terör örgütü YPG/PKK'nın işgalinde bulunurken il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise Esed rejimi ve İran destekli grupların kontrolünde yer alıyor. ABD'NİN SURİYE'DEKİ VARLIĞI ABD, Ekim 2019'da Barış Pınarı Harekatı'nın başlamasıyla harekat bölgesindeki üslerini boşaltırken petrol sahaları civarında yerleşmeye öncelik vermişti. Terör örgütü YPG/PKK'ya desteğini sürdüren ABD güçleri, halihazırda Suriye'de, Humus Çölü'ndeki El Tanıf Üssü'nün yanı sıra Haseke, Rakka ve Deyrizor illerinde örgüt işgalindeki bölgelerde en az 11 üs ve askeri noktada varlık gösteriyor. Washington, YPG/PKK'lı teröristlerin işgalindeki petrol sahalarında bulunan askeri üs ve noktalarına sürekli takviye gönderiyor.

2 yıl önce

Son dakika… Muş'ta çocukları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler HDP önündeki eylemini sürdürdü…

Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi devam ettirdi. HDP il binası önünde bir araya gelen aileler, "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinde tutan anne ve babalar, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Aileler, geçen hafta Diyarbakır'da temaslarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yaptıkları HDP İl Başkanlığı önüne gitmediği gerekçesiyle tepki gösterdi. Baba Şemsettin Özcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, 48 haftadır Muş'ta HDP önünde eylem yaptıklarını belirterek, "HDP nasıl çocuklarımızı götürüp PKK'ya vermişse öyle de geri getirsin." dedi. Özcan, şunları söyledi: "HDP çocuklarımızı getirene kadar burada kar kış, yağmur çamur demeden eyleme devam edeceğiz. HDP'lilerin çocukları nerede okuyor? Benim çocuğum şimdi nerede? Benim çocuğum var mı, yok mu bilmiyorum. CHP de bizi oyuna getiriyor, 'Ben gittim annelerle görüştüm.' diyor. Sen nerede görüştün? Yalan atıyorsun. Biz (Diyarbakır anneleri) orada çadırdaydık, niye gelmedin yanımıza? HDP'den mi korkuyorsunuz? Şimdi sen de HDP'li mi oldun? Olduysan bir şey diyemiyoruz." "GELİN DEVLETİMİZE SIĞININ" Anne Ayten Koçhan ise evlatlarına kavuşmak için nöbet tuttuklarını dile getirerek, "PKK'dan, HDP'den çocuklarımızı istiyoruz. Onlardan da korkmuyoruz. Bizim üstümüzden de siyaset yapmasınlar. Devletimiz, polisimiz arkamızda. Yavrularım, Ersin oğlum beni duyuyorsanız dönün, yolunuz yol değil. Gelin devletimize sığının." dedi. Anne Gülbahar Teker de çocuğuna kavuşmak istediğini belirterek, "Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'a geldi biz (Diyarbakır anneleri) hepimiz orada bekledik niye kendisini sakladı, gelmedi, anneleri görmedi. Niye gitti kameralara yalan söyledi. 'Ben anneleri, babaları gördüm' dedi, yalandır. Korkmasın. Niye korkuyor ki? Gelip, anneleri babaları dinleseydi. Gelmedi. Kaçıp gittiler." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

'Ukrayna kaybedecek' diyen PKK Rusya için savaşıyor

Yıllardır ABD'den hem para hem de silah desteği alan terör örgütü PKK, Irak istihbaratındaki kaynaklara göre, Ukrayna'da Rusya safında yer alıyor. Daha önce de Karabağ Savaşı'nda Ermenilerin tarafında yer alan PKK'lıların kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ukrayna'daki görevinin 'isyan çıkarmak' olduğu belirtildi. PKK'DAN PUTİN'E DESTEK Örgüt elebaşlarından Duran Kalkan, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda savaşı Ukrayna'nın kazanamayacağını ifade ederek terör örgütünün savaştaki tarafını belirtmişti. Kalkan, Ukrayna'nın 'yaptıklarının bedelini ödediğini' söylemişti. 'KARABAĞ SAVAŞINDA DA ERMENİLERİN YANINDAYDILAR' Silahlı çatışma uzmanı Vera Mironova ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Irak istihbaratındaki kaynaklara göre PKK, Ukrayna'da Rusya tarafında yer alıyor. Ve öncesinde Karabağ savaşında da Ermeni tarafındaydılar. Tek şeyleri isyan ve bunda iyiler. Bu yüzden oradaki rollerini tahmin edebiliriz." https://twitter.com/vera_mironov/status/1504698702258135043?s=21

1 2 ... 42 43 44 45 46 47 48 ... 134 135