26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Demokratlar Platformu’ndan Merdan Yanardağ’ın skandal sözlerine tepki

Adnan menderes, demokratlar platformu, tele 1, merdan yanardağ

3 yıl önce

İBB’nin Kültür Sanat Platformu’na FETÖ damgası

İbb, kültür sanat platformu, fetö, ekrem imamoğlu, hasan bülent kahraman, rümeysa kiger

3 yıl önce

Mossad dijital platformlarda...

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad, dijital yayın kanalları üzerinden yeni eleman kazanmaya çalışırken dünya kamuoyundaki imajını da güçlendirmeyi amaçlıyor. Netflix, Hulu ve Apple TV gibi platformlar üzerinden elemanlar almak isteyen teşkilata eski çalışanlarından tepki de geliyor. Mossad'ın, bazı gizli operasyonları belgesel haline getirdikten sonra bu operasyonların ayrı ayrı filmleri çekildi

3 yıl önce

ABD'de sosyal medya platformlarının dokunulmazlık kalkanı

ABD Başkanı Donald Trump'ın, sosyal medyanın kendisine uyguladığı sansürlerde sık sık gündeme getirdiği, İletişim Uygunluk Yasası'nın 230 numaralı düzenlemesi, özellikle sosyal medya şirketlerine hukuki koruma sağlıyor

3 yıl önce

Twitter ve Facebook da kendi platformlarına Clubhouse gibi ‘sesli sohbet odaları’ özelliği getiriyor

Yakın dönemde Instagram'ın "hikaye" özelliğine benzer nitelikteki "fleets" özelliğini hayata geçiren Twitter'ın, sesli sohbet odaları üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Ayrıca geçtiğimiz günlerde, Facebook'un da "Fireside" adında benzer bir çalışma üzerinde durduğu öğrenildi. Sosyal medya platformları arasındaki rekabet bir yandan yeni adımlar atılmasını tetiklerken, diğer yandan da benzer özelliklerin farklı isimlerle uygulamalara entegre edilmesini beraberinde getiriyor.

2 yıl önce

Türkiye Deprem Platformu ilk deniz araştırma seferine yarın çıkıyor

TÜBİTAK koordinasyonunda oluşturulan Türkiye Deprem Platformu, çalışmalarına, yarın TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi'nin 1. Deniz Araştırma Seferi ile İzmir'den başlayacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında yapılan yazılı açıklamaya göre, TÜBİTAK, 30 Ekim 2020'de Ege Denizi'nde meydana gelen depremin ardından, Kuşadası Körfezi'ne karadan uzanan fayların depremselliğini araştırmak üzere kolları sıvadı. TÜBİTAK, Kovid-19 salgınında milli aşı ve ilaç geliştirme konusunda uyguladığı birlikte çalışma ve başarma yaklaşımını deprem çalışmalarında da harekete geçirdi. Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, ülkenin yetkin kurumlarının, akademisyenlerinin tek bir çatı altında toplandığına ve bu çatı altında tıpkı COVID-19 Türkiye Platformu'nda olduğu gibi, deprem konusunda da altyapıların, bilgi ve deneyimlerin paylaşılarak, Ege Denizi'ndeki depremlerin ve fay hatlarının karakteristiğinin araştırılacağını belirtti. Mandal, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Deniz Kuvvetleri Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı (SHOD) ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) koordinasyonunda, İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ) yürütücülüğünde "Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi"nin başlatıldığını bildirdi. Projenin, Kuşadası Körfezi'ne karadan uzanan fayların karakterlerinin ve aktif tektonik özelliklerinin araştırılması için yüksek çözünürlüklü batimetrik ve jeofizik veri setlerinin toplanmasını, bu faylar üzerinde meydana gelmiş geçmiş depremlerin deniz tabanındaki jeolojik izlerinin tespit edilmesi için karot örneklerinin alınmasını hedeflediğini ifade eden Mandal şunları söyledi: "Proje kapsamında icra edilecek ve yaklaşık 10 gün 24 saat üzerinden kesintisiz sürmesi planlanan 1. Deniz Araştırma Seferi, 31 Mayıs 2021'de gerçekleştirilecek. Çalışmaların batimetri ve jeofizik ölçümleri ağırlıklı bu ayağında, TÜBİTAK MAM Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü (ÇTÜE), DEU, İstanbul Üniversitesi (İT), İTÜ, ODTÜ, AFAD ve SHOD'dan 11 araştırmacı, TÜBİTAK MAM ÇTÜE'den 12 gemi mürettebatı yer almaktadır." "İLK MİLLİ DENİZ ARAŞTIRMA PROJESİ" Mandal, platform kapsamında gerçekleşecek projede Kuşadası çevresindeki aktif fayların yaratacağı deprem tehlikesinin ortaya konmasının hedeflendiğine dikkati çekerek, "İzmir yakın zamanda yıkıcı bir deprem yaşadı, çok sayıda vatandaşımızı depremde kaybettik. Sahadan gelecek ortak akıl, çaba, bilimsel araştırma ve yetkinlikle Ege Denizi'ndeki deprem risklerinin ortaya konulması büyük önem taşıyor. İzmir, topyekun ortaya konan bu çalışmanın pilot bölgesi olacak. Bu proje Ege Denizi'nde hem ulusal hem de uluslararası sularda tamamen ulusal destekle, ülkemiz araştırmacıları ve kurumları tarafından ortak yapılacak ilk milli deniz araştırma projesi olma özelliğine sahip. Bu yönüyle Türkiye'nin deprem alanında bilimsel altyapısının da gücünü gösterecek." değerlendirmesinde bulundu. Mandal, elde edilen veriler ışığında birlikte çalışma ve başarma prensibiyle üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin deniz araştırmaları alanında bilimsel yetkinliklerinin artırılmasının da platformun hedefleri arasında olduğunu vurguladı. TÜBİTAK MARMARA ARAŞTIRMA GEMİSİ, 10 GÜN KESİNTİSİZ GÖREV YAPACAK Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi kapsamında TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi, yarın İzmir Alsancak Limanı'ndan ayrılarak 10 gün boyunca 24 saat kesintisiz sürmesi planlanan 1. Deniz Araştırma Seferi'ne başlayacak. Çalışmalarda batimetri ve jeofizik ölçümleri ağırlıklı ayağında, TÜBİTAK MAM ÇTÜE, Dokuz Eylül Üniversitesi, İT, İTÜ, ODTÜ, AFAD ve Türk Deniz Kuvvetleri Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığından 11 araştırmacı, TÜBİTAK MAM ÇTÜE'nden 12 gemi mürettebat yer alacak. Projeyle, Kuşadası Körfezi'ne karadan uzanan fayların karakterlerinin ve aktif tektonik özelliklerinin araştırılması için yüksek çözünürlüklü batimetrik ve jeofizik veri setlerinin toplanması, bu faylar üzerinde meydana gelmiş geçmiş depremlerin deniz tabanındaki jeolojik izlerinin tespit edilmesi için karot örneklerinin alınması hedefleniyor. Birinci sefer sonucunda elde edilen verilerin değerlendirmesinden sonra daha kapsamlı ikinci sefer hazırlıklarına başlanacak. İlk seferde haritalanan fayların deprem üretme potansiyelleri detaylı bir şekilde tespit edilecek, ikinci seferle Kuşadası Körfezi'nin depremselliği aydınlatılmış olacak. 2 yıl sürecek projede, seferde yer alacak araştırmacıların yanı sıra proje ortağı kurumlardan 17 araştırmacı da projeye laboratuvarlardan katkı verecek. Bu şekilde toplamda 28 araştırmacı ve 12 gemi personeli olmak üzere 40 kişi projede yer alacak. Ayrıca gelecekte bu konuda yetkin araştırmacılar da projeye dahil olabilecek.

2 yıl önce

MASAK, yükümlülükleri ihlal ettiği gerekçesiyle Binance platformuna 8 milyon idari para cezası kesti

Söz konusu karar, bu alanda kesilen "ilk cezai müeyyide" olma özelliğini taşıyor. MASAK tarafından Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılan yükümlülük denetiminde tespit edilen ihlallere ilişkin Binance'e en üst limit olan 8 milyon lira idari para cezası kesilmesi kararlaştırıldı. Kripto varlık hizmet sağlayıcıları, 1 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanan ilgili yönetmelikle MASAK yükümlüleri arasına eklenmişti. Bu kapsamda MASAK, internet sitesinden kripto hizmet sağlayıcılara ilişkin rehber yayımlamıştı. Buna göre, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının tabi oldukları yükümlülükler, müşterinin tanınması, şüpheli işlem bildirimi, bilgi ve belge verme, devamlı bilgi verme ile muhafaza ve ibraz olarak belirlenmişti.

2 yıl önce

Sığınmacılar platformu Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu: Çok sayıda suçu alenen işliyor

Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan Sığınmacılar Platformu Üyesi Yıldız Önen, Tanju Özcan'ın nefret ve ayrımcılık suçlarından yargılanması gerektiğini söyledi. ‘6 MİLYONDAN FAZLA İNSAN YERİNDEN EDİLDİ’ Yıldız Önen, Suriye'de 2011 tarihinde başlayan savaşta bugüne kadar 600 bine yakın sivil insanın yaşamını yitirdiği, 6 milyondan fazla insanın yerlerinden edildiğini, 5 milyondan fazla insanın ise güvenlik endişesiyle ülke dışında göç ettiğini söyledi. 'ÖLENLERİN YÜZDE 96’SI SİVİL’ Önen, "Suriye'de Esad Rejimi kullanılması yasak silahlar kullandı. Misket bombası veya petrol varillerinin ve yemek kazanlarının içine bin kilograma kadar cam parçaları, çiviler ve patlayıcılar doldurarak elde edilen varil bombaları rejim tarafından sivil halkın yoğun olarak bulunduğu okul, hastane, pazar yeri gibi yerlere atıldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarında 2012-2015 yılları arasında rejimin 5 bin 150 varil bombasıyla 12 bin 170 kişiyi öldürdüğü ve ölenlerin yüzde 96'sının sivillerin oluşturduğu bildirildi" dedi. ‘TÜM DEVLETLERİN SIĞINMACILARA KARŞI SORUMLULUKLARI VAR’ Suriye'de en önemli ihlallerden birinin kaybedilme ve insan kaçırma suçlarının oluşturduğuna dikkat çeken Önen "Uluslararası kuruluşlarının rakamlarına göre Suriye'de 95 bin 56 kişi kayıp" bilgisini verdi. Önen, insancıl hukuk mevzuatının bir savaş ve çatışmanın tarafı olsun olmasın tüm devletlere sığınmacı ve mültecilerin yaşamlarının korunması sorumluluğunu verdiğini söyledi. 'HALKIN BİR BÖLÜMÜNÜ KİN VE DÜŞMANLIĞIN HEDEFİ HALİNE GETİRİYOR' Önen, Suriyeli sığınmacıların, hukukun temel ilkeleri ve mevcut normlarıyla yasal olarak koruma altında olmalarına rağmen özellikle sosyal medya üzerinden saldırı ve nefret söylemlerine maruz kaldığını vurguladı. Bolu Belediye Başkanı Özcan'ın Suriyeli sığınmacılar hakkında sarf ettiği söz ve eylemlerinin insan hakları ihlalleri, ayrımcılık ve nefret temelli suçluların odağı haline gelmesine neden olduğunu ifade ederek, "Bu kişi gerek evrensel hukukun gerekse de yürürlükteki hukukun hükümlerini çiğneyerek çok sayıda ve çok boyutlu suçu alenen işlemiştir. Adı geçen kişi bu suçları kamu gücünü kullanma makamında olması ve söz konusu suçların önemli bölümünü basın ve yayın yoluyla işlemesi hak ihlallerinin etkisini ve tahribatını artırmaktadır. Halkın bir bölümünü kin ve düşmanlığın hedefi hâline getiren bu suçlara karşı hukukun gereklerinin gecikmeksizin uygulanması, adaletin ve toplumsal barışı yargısal temelde korumanın da bir gereğidir" diye konuştu.

1 2 3 4