Son Dakika:
chp, beşiktaş, belediye başkanı, rıza akpolat, lüx, cip, villa
Gaziantep'teki Karkamış Gümrük Kapısı'ndan 26 Mayıs'ta Türkiye'ye giriş yapan ve Cerablus'taki görevlileri taşıyan minibüste yapılan aramada, 13 adet AK47 Kalaşnikof uzun namlulu silah yakalandı. 8 BİN LİRA KARŞILIĞINDA KİRLİ İŞ BİRLİĞİ Çok sayıda şarjör ve merminin de ele geçirildiği operasyonda gözaltına alınan minibüs şoförü T.G., taşıma işlemini "Polat" diye bildiği kişinin isteği doğrultusunda 8 bin lira karşılığında yaptığını anlattı. CHP'Lİ VEKİLİN KUZENİ Bu arada İlçe Başkanı Mehmet Polat'ın kuzeninin ise CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat olduğu öğrenildi.
PKK’lı teröristle sevgili olduğu ortaya çıkan HDP Diyarbakır vekili Semra Güzel hakkındaki iki fezlekeyi görüşmek üzere Meclis Hazırlık Komisyonu, geçen gün ikinci kez toplandı. Hazırlık Komisyonu, Semra Güzel’e, yazılı savunma için 28 Ocak, sözlü savunma için de 31 Ocak’a kadar süre verdi. Ancak kendisine tanınan süre içerisinde yazılı savunmasını sunmayan HDP’li vekil, sözlü savunmaya da gelmedi. TERÖRİSTİN KUZENİ DANIŞMANIYMIŞ Olayın ortaya çıkmasının ardından ortalarda gözükmeyen Güzel ile ilgili yeni detaylar da ortaya çıktı. Güzel'in TBMM'de danışmanlığını yapan Kenan Canpolat'ın, terörist Volkan Bora'nın kuzeni olduğu öğrenildi. SuperHaber yazarı Ceyhun Bozkurt'un edindiği bilgilere göre Canpolat'ın, 2015 yılında Habur’dan çıkış yaparak Irak’ın kuzeyine gittiği, sonra da Türkiye’ye giriş yaptığı tespit edildi. ALMANYA'YA KAÇTI Bozkurt, HDP'li Güzel'in makam şoförlüğünü de yapan Canpolat'ın, bu olayların ardından Almanya'ya kaçtığını ifade etti.
Alman haber sitesinin haberinde, örgütten ayrılanların örgütün kendisini insan hakları ve demokrasi için kampanya yürüten bir ağ olarak sunduğu, istihbarat araçlarını kullanarak destekçilerini baskı altına aldığı iddialarına yer verildi. "GİZLİ BİR GÜNDEMİMİZ VAR" Örgütten ayrılan Vahdettin Polat, SWR'ye verdiği demeçte, "Gizli bir gündemimiz var. Çok sistematik ve planlı bir şekilde kullanılan bir gözetim sistemi kurduk." dedi. Habere göre Polat, 2016'ya kadar 12 yıl boyunca örgüt içinde "Hususi Hizmet" adlı gizli bir gözetleme biriminin üyesi olduğunu anlattı. Bu birimin, sadık müritleriyle Türk devletinin önemli kurumlarına sızdığı ve Polat'ın, gizli örgüt hakkında Alman medyasına bilgi veren ilk üst düzey eski Gülen destekçisi olduğu kaydedildi. "Benim işim orduyla görüşmek, onlarla ilgilenmek, dertlerini dinlemek, düzenli olarak ziyaret etmekti. Bir nevi dini liderlikti." ifadelerine yer verilerek Polat'ın "Hususi Hizmet"in nasıl ilerlediği sorusuna da, "Klasik gizli servis yöntemlerine göre çalışan bir yapıdan ." diye cevap verdiği belirtildi. Polat, "Hususi Hizmet" sorumlularının erkenden yurt dışına çıktığını ve şu anda Almanya dahil Avrupa'da yaşadıklarını, örgütün demokratik toplumların özgürlüklerini kullandığını anlattı. Haberde Bilim ve Siyaset Vakfı Türkiye Araştırma Grubu Başkanı Günter Seufert'in de darbe girişiminin arkasında örgütün olabileceğine ilişkin, "Bunun gerçekten böyle olduğuna dair birtakım işaretler var." ifadelerine yer verildi. "ÖNDER AYTAÇ DA ÖRGÜTÜN ÖNDE GELEN İSİMLERİNDEN" Türkiye'den kaçan Önder Aytaç'ın da örgütün önde gelen temsilcilerinden olduğu vurgulanan haberde, Aytaç'ın 2019'dan beri Almanya'da yaşadığı ifade edildi. Aytaç'ın, hareketin gizli birimlerinin Almanya'da da faaliyet gösterebileceği endişesini dile getirdiği ve "Yalnızca Almanya'da değil, Avrupa'da ve dünyanın diğer yerlerinde de destekçiler bu yapıları inşa ettiler ve işletmeye devam etmeye çalışıyorlar." dediği aktarıldı. Aytaç'ın gizli hususi birimlerinin tüm örgütsel yapısının yüzde beşini oluşturduğunu tahmin ettiği belirtildi. Haberde "Gülen hareketi" olarak bahsedilen örgütün, 1980'lerin sonlarında ağını Almanya'ya kadar genişlettiği ve bu ülkede 150 bin sempatizanı bulunduğu vurgulandı. FETÖ BAĞLANTILI VAKIF, SORULARI CEVAPSIZ BIRAKTI Örgütün Almanya'da 300 civarında dernek, vakıf, 22 okul, 3 bin civarında şirket ve çeşitli haber portallarını yönettiklerine işaret edildi. İslam bilimcisi Florian Volm'un örgütü otoriter yapılar olarak tanımladığı ve tabanın karar verme süreçlerine dahil edilmediğine dikkati çektiği ifade edildi. Haberi yapan muhabirlerin Almanya'da görüştükleri kişilerin katı cinsiyet ayrımı, kişi kültü ve yurtlarda ve diğer örgüt tesislerinde kontrollerden şikayetlerini aktardıkları vurgulandı. Haberde görüş almak için FETÖ bağlantılı Diyalog ve Eğitim Vakfına 18 soru gönderildiği ancak soruların yanıtsız kaldığı ifade edildi. SWR ile konuşan herkesin, Alman toplumunun örgüt hakkında daha az naif ve daha uyanık olmasını diledikleri aktarıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun önceki günkü, “Muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak da böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi söyledik” açıklamasından sonra Suriye’nin kuzeyinde gece saatlerinde tansiyon yükseldi. Bir grup Türk bayrağını yakarken, bazı gruplarında Türkiye aleyhine slogan attıkları görüldü. Eylemler dün de sürdü. CANIMIZI FEDA EDERİZ Suriye Milli Ordusu(SMO) Hamza Özel Kuvvetler Tümeni Komutanı Seyf Ebubekir Polat, yaptığı açıklamada, “Şanlı Türk bayrağı, başta biz Suriyeliler olmak üzere tüm mazlumlara sığınak oldu. Ne zaman dara düşsek yanımızda oldu. Gerekirse senin bayrağın ve ülken uğruna canımızı feda ederiz” dedi. Türkiye karşıtı eylemlere sahne olan Suriye güvenli bölgedeki yerleşim yerlerinde protestolar devam ederken, destek eylemleri de dikkat çekti. Cuma namazı sonrası toplanan yüzlerce Suriyeli, ellerinde Türk ve Suriye bayrakları ile yürüyüş yaptı. ŞANLI TÜRK BAYRAĞIM Eski ismiyle ÖSO olan Suriye Milli Ordusu (SMO) Hamza Özel Kuvvetler Tümeni Komutanı Seyf Ebubekir Polat yaşananların provokasyon olduğunu, Suriye halkını temsil etmediğini belirterek şunları söyledi: “Şanlı Türk bayrağım, başta biz Suriyeliler olmak üzere tüm mazlumlara sığınak oldun. Ne zaman dara düşsek yanımızda oldun. Gerekirse senin bayrağın ve ülken uğruna canımızı feda ederiz. Türkiye Dışişleri Bakanı’nın açıklamaları sonrası provakatif eylemlere sebep olan kişiler şanlı Türk bayrağını yakarak saygısızlık yapmıştır. Türk bayrağı mukaddestir. Bayrağımıza el uzatan kişiler cezalandırılacaktır ve bu kardeşliği bozmaya çalışanlara asla müsaade edilmeyecektir. Bu provokatif eylemlerin öncesinde de olduğu gibi şimdi ve daima Suriye’nin bütün kurumlarında; Suriye geçici hükümetinde, yerel meclislerde SMO askeri karargâhlarda ve terörden temizlenmiş olan tüm sokaklarda şanlı Türk bayrağını görmeye devam edeceksiniz. Şanlı Türk bayrağımız hâlâ dalgalanıyor ve kanımızın son damlasına kadar da dalgalanmaya devam edecektir.” PROVOKATİF EYLEMLER Gerçekleşen bu münferit olay, bu şerefsizlik sadece kendini temsil edecek, Suriye halkını kesinlikle temsil etmeyecektir. Bu olayın arkasında PKK/PYD terör örgütlerinin uzantısı olduğunu biliyoruz. Suriye Milli Ordusu (SMO) ile yerel güvenlik güçleri bu provokasyonu organize eden, halkı galeyana getirenleri yakalamak için çalışma başlattı. Önceki geceden beri çalışmalar yapıyoruz, bu provokatif eylemlere öncülük edenler yakalanarak, güvenli bölgedeki cezaevlerine atılacaktır.” SURİYE MİLLİ ORDUSU: HESABI SORULACAKTIR Suriye Milli Ordusu’ndan (SMO) yapılan açıklamada ise “Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı, Suriye devriminin bayrağı gibi, gururun simgesi, zaferin unvanı, büyük bir halkın ablemidir. Yeri kahramanların başlarının ve şehitlerin bedenlerinin üzerindedir. Bayrağı selamlıyor ve yüceltiyoruz. Bayrağa saldırarak, kardeşler arasında çekişmeyi ateşlemeye çalışan bazı cahiller de ancak halkın davasına ve devrimine saldırıyorlar. Haddi aşanlara hesap sorulacaktır” denildi. ‘TSK MÜDAHALE ETMEDİ’ GAZİANTEP Valisi Davut Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının gösterilere müdahale etmediğini açıkladı. Gül, sosyal medyadan paylaşımında, “Cerablus’ta 200 kişinin katıldığı protesto gösterilerine TSK’nın bir müdahalesi olmamıştır. SMO karargâhına yaklaşıldığı için kendi unsurları tarafından havaya ateş edilerek gösteri sonlandırılmıştır” dedi
kulliyehaber.com’un haberine göre; Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Gelecek Partisi İlçe Başkanı Nevzat Ekici’nin Ahmet Davutoğlu ile ilgili iddialarına gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. https://www.youtube.com/watch?v=J2H8Unek0_o&feature=youtu.be Gelecek Partisi İlçe Başkanı Nevzat Ekici’nin iddialarını gündeme getiren Canpolat, “Bugün Cumhuriyet savcılarımıza vermiş olduğumuz dilekçemizde sayın Davutoğlu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Suç duyurusu özeti, uyuşturucu ticareti yapmak. Şüpheli kimdi? Şüpheli sayın Davutoğlu’ydu.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam edilişlerinin 61. yılı dolayısıyla İstanbul Valiliğince Topkapı Anıt Mezar'da düzenlenen anma programına mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında Cumhuriyet ve demokrasi tarihinin kara günlerinden 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından 16 ve 17 Eylül 1961'de haksız, hukuksuz, vicdansız bir şekilde idam edilen Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı rahmetle, tazimle yad etti. Demokrat Parti'nin "Yeter, söz milletindir." diyerek başlattığı hareketin, Türkiye'de sadece çok partili siyasi hayatın ve demokrasinin değil, aynı zamanda her alanda başlayan büyük bir kalkınma hamlesinin de sembolü olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye'nin son 20 yılında hayata geçirdiğimiz büyük demokrasi ve kalkınma atılımının kökleri Demokrat Parti'ye, rahmetli Menderes ve arkadaşlarına kadar uzanır. Milli iradenin, ülkenin ve milletin istikametini belirleme gücünden rahatsız olanlar, rahmetli Menderes'in nezdinde milletin bizatihi kendisine darbe yapmışlardır. Darbecilerin tek suçları ülkeye ve millete hizmet olan siyasi kadrolara karşı sergiledikleri kin, nefret ve hınç, sonu darağacıyla biten hukuk katliamlarına kadar varmıştır. 27 Mayıs'ta açılan ve 16-17 Eylül'de cinayet hükmündeki idamlarla sürdürülen yol daha sonraki yıllarda benzer girişimlere cesaret vermiştir. Bu kötü geleneğin en son örneği 15 Temmuz'da gerçekleşmiştir. Hamdolsun, bu defa başlatılan girişim milletimizin sinesine çarparak gün ağarmadan başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Milletimiz, o meşum gecede 27 Mayıs'ta başlayan darbeler zincirinde ve idamlarla yaşadığı tarifsiz acının tekerrürünü önleyerek tarihi bir hesaplaşmanın defterini de kapatmıştır." Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehadetlerinin ardından geçen 61 yıllık süreye rağmen Menderes'in ve arkadaşlarının hatıraları, milletimizin kalbinin başköşesinde tüm canlılığıyla yaşamayı sürdürmektedir. Buna karşılık darbecilerin ve onlara cesaret verenlerin isimleri ya tümden unutulmuştur ya da hak ettikleri şekilde öfkeyle anılmaktadır. İdamlarının yıl dönümü vesilesiyle Menderes, Zorlu ve Polatkan'a bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Milletin adamlarının hatıralarını yad etmek, mezarlarının önünde Fatiha okumak üzere bir araya gelen hazirunu saygıyla selamlıyorum." ifadelerini kullandı.
Düzcespor’un Amedspor’u sahasında ağırladığı karşılaşmanın ardından ev sahibi takımın taraftarı olan iki grup tartıştı. Tribünde tartışan bir grup Düzcespor taraftarı ilk yarıda stattan ayrılarak yakınlardaki bir parka geçti. Tribündeki kavgalarını burada devam ettiren gruptan 25 yaşındaki Barış AK, akrabası olan 18 yaşındaki Canpolat AK’ı kafasından vurarak yaraladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Canpolat Ak, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. KALDIKLARI EVDE YAKALANDILAR Olayın ardından kaçan Barış AK, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmayla gece saatlerinde şehir merkezinde saklandığı evde yakalandı.
