29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Belarus-Polonya sınırından Avrupa'ya geçmeyi amaçlayan göçmenler, Almanya'da yaşama umuduyla sınır bölgesindeki bekleyişlerini sürdürüyor

Belarus'un Grodno şehrindeki Bruzgi sınır bölgesindeki kişilerin büyük çoğunluğu Irak'ın kuzeyinden geliyor. Vize alarak Belarus'a gelen, Avrupa'ya göçme arayışıyla bu ülkeden de Polonya'ya geçmeye çalışan kişiler, kendileri için ayrılan lojistik merkezindeki kapalı alanda beklerken ümitlerini de kaybetmiyor. Çok sayıda çocuk ve kadının aralarında bulunduğu 2 bin civarındaki kişi, ülkelerindeki zor koşullardan dolayı daha iyi bir yaşam için özellikle Almanya'ya gitme amacıyla ülkelerini terk etmiş durumda. Polonya'nın sınırlarını açarak Almanya'nın kendilerini kabul etmesini bekleyen bu kalabalık, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in yaptığı telefon görüşmeleri sonrasında dikkatlerini AB'den gelecek haberlere çevirdi. Lukaşenko, Merkel'e Polonya üzerinden bir koridor açarak sınır boyundaki 2 bin civarındaki göçmenin Almanya'ya gönderilmesi konusundaki mekanizma önerisinde bulunmuştu. Merkel'in bu öneriyi Avrupa Birliği (AB) ile görüşeceği belirtilmişti. GÖÇMENLERİN GEREKÇESİ IRAK'TA YAŞAM KOŞULLARININ ZOR OLMASI Türkmenlerinden Mehmet, Kerkük'ten geldiğini ve Almanya'ya gitmek istediğini belirterek "Irak'ta bize bir şey vermeyecekler. Hakkımız yok orada. O yüzden buraya geldik." dedi. Mehmet, Irak'ın kuzeyinde Türkmenlerin ellerinden haklarının alındığına dikkat çekti. Almanya'da çalışmak istediğini anlatan Mehmet, "Orada iş var, orada çalışırız." diye konuştu. Irak'tan gelen 13 yaşındaki Fırat, Belarus-Polonya sınırına, Almanya'ya gitme hedefiyle geldiklerini söyledi. Fırat, Irak'ta yaşamanın zor, eğitimin de kötü olduğunu belirterek "Ben büyüyünce ne olacağım diye düşününce korkuyorum Irak'ta. Buraya Almanya'ya gitmek için geldim. Hedefim büyüyünce doktor olmak. Irak'ta bizim hakkımızı yiyorlar." diye konuştu. Polonya sınırına yakın ormanlık alanda 20 gün beklediklerini hatırlatan Fırat, "Irak'a gitmek istemiyoruz. Biz Almanya'ya gitmek istiyoruz. Okumak istiyoruz, bir yerimiz olsun istiyoruz." dedi. Irak'ın kuzeyinden gelen Royal Abdulvahid Ahmed, Almanya'ya veya Avrupa ülkelerinden birine gitmek istediğini belirterek "Çünkü benim ülkemde hayat yok." dedi. Ahmed, 10 gün ormanda sınır boyunda yaşadığını ifade ederek kendileri için ayrılan kapalı alanda uyuyabildiğini dile getirdi. Göçmenlerden Iraklı Süleyman da Belarus-Polonya sınırında Almanya'ya gitmek için beklediklerini ifade ederek "Çalışmak için, iyi bir gelecek, iyi bir iş için Almanya'ya gitmek istiyoruz. Benim bütün ümidim bu." diye konuştu. Ülkesinde iyi bir gelecek göremediğini anlatan Süleyman, sınırdaki bekleyişleri esnasında herhangi bir planı olmadığını, geleceklerini Almanya ve Avrupa'nın bildiğini ifade etti. Süleyman, Avrupa'nın kendilerine yardım etmesi halinde iyi bir geleceğe, ümide ve hayale sahip olacağını dile getirdi. Irak'tan Belarus'a gelerek Avrupa'ya gitmek isteyen Muhammed de Irak'ta yaşamak için yeteri kadar para kazanamadıklarını anlattı. Muhammed, "Orada verilen 300-400 dinarla ailemizi geçindiremiyoruz. Sekiz kişiyiz ve kirada kaldığımız için tahammül edemedik." dedi. Suriye'nin Humus şehrinden gelen Yusuf Maruf da Almanya'ya gitmek istediğini belirterek "Suriye'de evimiz yok. Orada hayat kötü. Benim Almanya'ya gitmem lazım. Ardından ailem Almanya'ya gidecek. Çünkü Suriye'de hayat yok." diye konuştu. Belarus-Polonya sınırında 8 Kasım'dan bu yana Avrupa'ya göçme arayışıyla çoğunluğu Irak ve Suriye'den gelerek Belarus üzerinden Polonya'ya geçmeye çalışan kişiler, ormanlık alanda kendi kurdukları kampta ve sınır önünde bekleyişini sürdürüyordu. Bir süre önce bu kişiler sınır boyunda kurdukları kampı tamamen boşaltarak Belarus hükümetinin bölgedeki hazırladığı kapalı alana geçmişti.

2 yıl önce

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık: Belarus-Polonya sınırındaki göçmenlere yardıma hazırız

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, bazı programlara katılmak üzere geldiği Kırklareli'nde, Kızılay'ın, insan onurunu korumaya ve insanların temel ihtiyaçlarını desteklemeye kendisini adamış bir hareket olduğunu söyledi. Ulusal ve uluslararası alanlarda insanlara yardım ulaştırmaya çalıştıklarını anlatan Kınık, "Afganistan'da, Suriye'de, Somali'de, Güney Sudan'da, Senegal'de dünyanın pek çok farklı coğrafyasında, Balkanlar'da, Bulgaristan'da, Bosna Hersek'te, Yemen'de, 18 ülkede Kızılay'ımızın daimi delegasyonları insani operasyonlar yapıyor. Bunların pek çoğu çatışma ve afet bölgeleri. Bu bölgelerde insanlara koruma sağlamaya, insani destek vermeye gayret ediyoruz. Geçen yıl 20 milyonu aşkın insana ulaşmıştık. Bu sene bu sayının daha da fazla olacağını düşünüyoruz." diye konuştu. Kınık, çatışmaların, savaşların, afetlerin, kuraklığın veya yoksulluğun yaşandığı bölgelerdeki faaliyetlerinin devam ettiğini belirterek, küresel büyük krizler ve insanı odağa almayan politikalar nedeniyle dünyadaki sorunların arttığına dikkati çekti. Silah zoruyla evlerini terk eden insan sayısının 80 milyonu geçtiğini aktaran Kınık, "Ekonomik anlamda göç eden insan sayısı 250 milyonu aştı. Bu süreç artarak devam edecek gibi duruyor. Bizim, insancıl aktörlerin bu anlamda faaliyetlerini artırması ve uluslararası dayanışma sergilemesi gerekiyor." dedi. "BELARUS-POLONYA SINIRINDAKİ GÖÇMENLERE YARDIMA HAZIRIZ" Kınık, Kızılay olarak Belarus-Polonya sınırından Avrupa'ya gitme arayışındaki kişilere yardım etmeye hazır olduklarını dile getirdi. Düzensiz göç sorununun pek çok ülkede yaşandığına işaret eden Kınık, şunları kaydetti: "Özellikle Belarus ve Polonya sınırında yaşanan düzensiz göç hareketlerinde insan onuruna yakışmayan birtakım manzaralarla karşı karşıya kalıyoruz. Bizzat Belarus'a giderek, Belarus Kızılhaç'ımıza desteklerimizi ifade ettik. Bu konuda kendilerine tecrübelerimizi Avrupa Birliği ile paylaşabileceğimizi ve Avrupa'daki ulusal cemiyetlerle paylaşabileceğimizi ifade ettik. Şu anda o bölgede yaşanan dram için bir yardım paketi hazırladık. Tırlarımız hazır bekliyor. O bölgede soğuktan etkilenen, özellikle çocuklara, kadınlara ve yaşlılara acil korunma sağlanması bekleniyor. Bir taraftan Belarus Kızılhaç'ına, bir taraftan Polonya tarafına bu konuda elimizi uzatıyoruz." Düzensiz göçmenlere ayrım gözetmeksizin kucak açmak istediklerini vurgulayan Kınık, "Burada Avrupa Birliğinin de özellikle kendi göç mevzuatına ve evrensel insani perspektife uygun davranmasını bekliyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar yaşanan süreçlerde bu insanlara destek olmaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

AB ile Polonya arasında gerginlik… Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki yasaların belirli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetti

AB Komisyonundan yapılan açıklamada, Polonya Anayasa Mahkemesinin temmuz ve ekim aylarında aldığı kararlar hakkında ciddi endişeler bulunduğu belirtildi. Polonya Anayasa Mahkemesi, ülkedeki ulusal yasaların belli konularda AB hukukunun üzerinde olduğuna hükmetmişti. AB Komisyonu, Polonya'daki bu kararın Birlik hukukunun uygulanmasına, AB'nin en yüksek yargı makamı olan Adalet Divanının bağlayıcılığı bulunan kararlarını ihlal anlamına geldiğini bildirdi. Komisyon, ayrıca Polonya Anayasa Mahkemesinin "bağımsızlığı ve tarafsızlığı hakkında ciddi şüpheleri" bulunduğunu, mahkemenin yasayla kurulan "yargı makamının taşıması gereken koşulları" yerine getirmediği düşüncesinde olduğunu kaydetti. AB ile Polonya arasında son yıllarda hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi alanlarda sık sık tartışmalar ve gerginlikler yaşanıyor. AB, Birlik hukukunun ulusal mevzuatın üzerinde bulunduğunu belirtiyor. AB ayrıca Polonya'daki mahkemelere yargıçların atanmasının sorunlu olduğu, yargı bağımsızlığının sağlanmadığı gibi gerekçelerle Polonya'yı eleştiriyor. AB Komisyonu, bu kapsamda daha önce de ilki 2017'de olmak üzere 2019 ve 2020'de Polonya hakkında ihlal süreçleri başlatmıştı. AB'nin ihlal süreci AB'nin bir üye ülke hakkında başlattığı ihlal sürecinde önce Komisyon tarafından resmi bildirim mektubu gönderiliyor ve 2 ay içinde cevap verilmesi bekleniyor. AB Komisyonu, üye ülkenin AB hukuku içinde yükümlülüklerini yerine getirmediğine karar verirse resmi bir talep gönderiliyor ve AB hukukuna uygun davranılması isteniyor. Üyenin buna da 2 ay içinde cevap vermesi isteniyor. Üye ülkenin hala AB hukukuna uygun davranmadığı kanaatine varılırsa AB Komisyonu meseleyi AB Adalet Divanına götürebiliyor. Birçok konu mahkemeye gitmeden çözülebiliyor. Ancak AB üyesi ülkenin hukuku zamanında uygulamadığı düşünülürse AB Komisyonu, Adalet Divanından üye ülkeye ceza vermesini talep edebiliyor. AB Adalet Divanı, üye ülkenin AB hukukunu ihlal ettiğine hükmederse ulusal makamların Divan kararını uygulaması bekleniyor. Karar uygulanmazsa AB Komisyonu yine AB Adalet Divanına başvurarak üye ülkeye mali ceza verilmesini isteyebiliyor. Bu da günlük veya tek seferde verilecek bir para cezası olabiliyor. Polonya'ya daha önce ceza verilmişti AB Adalet Divanı, son olarak temmuzda yargıçlara yönelik disiplin mekanizmasının durdurulması gerektiği yönünde karar almıştı. AB mahkemesi, bu kararı uygulamadığı gerekçesiyle Polonya'ya günlük 1 milyon avro para cezası vermişti. AB Komisyonu, COVID-19 ekonomik sonuçları ile mücadele amacıyla üye ülkeler için hazırlanan kurtarma fonu kapsamında Polonya'ya vereceği 23,9 milyar avro fonu da henüz onaylamadı. AB içindeki bazı ülkeler, Polonya ve AB ile benzer sorunlar yaşayan Macaristan'a Birlik'in kurtarma fonundan verilecek payın "şartlılık mekanizması gereği" onaylanmamasını savunuyor.

2 yıl önce

Polonya'dan yapılan açıklamaya göre üç günde sınırı geçenlerin sayısı 100 bini aştı

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla Avrupa'nın batısına doğru yeni bir göç hareketliliği başladı. Polonya'dan yapılan açıklamaya göre üç günde sınırı geçenlerin sayısı 100 bini aştı. Polonya İçişleri Bakan Yardımcısı Pawel Szefernaker, "Ukrayna'dan geçişler azalmalı" dedi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, potansiyel mülteci akınına hazırlıklı olunması gereken bir aşamada olunduğunu belirterek, "Ukrayna'dan gelen mültecileri hemen karşılamak ve ev sahipliği yapmak için net acil durum planlarımız var." demişti. Ülke içinde yerinden edilmiş insanlar için de yardım planlarının bulunduğunu ifade eden von der Leyen, Ukrayna'ya yönelik mevcut 1,2 milyar avroluk yardımın ötesinde yeni desteklerin de verileceğini söylemişti.

2 yıl önce

WSJ: ABD ile Polonya, Ukrayna'ya Sovyet dönemi savaş uçakları temin etmek için çalışıyor

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre ABD yönetimi, Polonya ile Ukrayna'ya savaş uçakları temin etme konusunda görüşmeler yürütüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin dün ABD Kongre üyeleriyle yaptığı video konferans görüşmesinde "Acilen savaş uçağına ihtiyacımız var" yönündeki çağrısına karşılık vermek için ABD yönetimi harekete geçti. WSJ'ye konuyu değerlendiren Beyaz Saray yetkilileri, ABD'nin Polonya'ya belli sayıda F-16 verebileceği, buna karşılık da Varşova'nın Kiev'e Sovyet dönemine ait savaş uçaklarından temin edebileceğini belirtti. Anlaşmanın ne şekilde yapılacağı ve söz konusu uçakların Ukrayna'ya hangi yollarla ulaştırılacağı gibi detayların halen çalışıldığını belirten yetkililer, anlaşmanın sağlanması halinde Kongre onayının da gerekeceğini ancak Kongre'nin böyle bir anlaşmaya onay vermeye hazır olduğunu ifade etti. KONGRE ÜYELERİ SICAK BAKIYOR Zelenskiy ile görüşmenin ardından Amerikan medyasına açıklamalar yapan birçok Kongre üyesi ise Biden yönetiminin Kiev'e savaş uçağı sağlamasına destek olacaklarını vurguladı. Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, "Bunun olabilmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım." ifadesini kullanırken Cumhuriyetçi senatörler de böyle bir tasarıya destek olacaklarını belirtti. Senato'da Demokratların 2 numaralı ismi Dick Durbin de yaptığı açıklamada, ellerindeki Sovyet dönemi uçaklarını Ukrayna'ya bağışlamak isteyen Doğu Avrupa ülkelerine bu uçaklara karşılık Amerikan uçaklarının verilmesi planına tam destek olacaklarını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna'ya savaş uçağı temini konusunda Polonya'da değerlendirmede bulunmuş ve bu konu üzerinde müttefik ülkelerle görüştüklerini söylemişti. Ukrayna yönetimi daha önceki açıklamalarında ordudaki pilotların Sovyet dönemine ait Mig-22 ve Su-25 gibi uçakları hemen uçurabileceğini ve bu uçakların Polonya'nın da arasında bulunduğu bazı Doğu Avrupa ülkelerinde halen mevcut olduğunu dile getirmişti. Zelenskiy, Ukrayna üzerinde uçuşa yasak bölge talebinde de bulunmuş ancak hem ABD hem de NATO "Rusya ile savaş riskini barındırdığı için" bu talebe olumsuz karşılık vermişti.

2 yıl önce

Washington Post: ABD Zelensky'i Polonya'ya kaçırabilir

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgalinin 11. gününde Rus birlikleri adım adım Kiev'e yaklaşıyor. Ukrayna halkı ve Ukrayna orusu işgalde tüm gücüyle direnişe devam ederken Rus ordusu birçok Ukraynalık sivili katlediyor. Binlerce sivilin yaralandığı işgalde Ukrayna için yabancı gönüllülerde Rusya'ya karşı Ukrayna ordusunda savaşıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Polonya'ya kaçtığı iddialarını yalanlamasına rağmen, Kiev'in düşmesin halinde direnişi nereden devam ettireceği hakkında çeşitli öngörüler var. RUSYA KANLI İSYANA ZEMİN HAZIRLIYOR ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'un ABD ve Avrupa’dan yetkili kaynaklara dayandırdığı haberinde, Rusya ordusunun Ukrayna'da ilerleyişini sürdürerek ülkede işgale karşı kanlı ve uzun bir isyana zemin hazırlayacağına inanıldığı kaydedildi. ABD'NİN ZELENSKİY VE KABİNESİNİ KAÇIRMA PLANI ABD’nin Ukrayna’ya sağladığı silah yardımlarının bu uzun dönem için hayati önemde olduğu değerlendirilen haberde, ABD Dışişleri Bakanlığı ile Pentagon’un, Rusya güçlerinin Kiev’i tamamen ele geçirme ihtimaline karşı Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky ile kabinesinin kaçışı üzerine planlar yaptığı ifade edildi. POLONYA'DA HÜKÜMET KURULABİLİR Haberde, ismi gizli tutulan bir yetkilinin, “Zelensky'nin Polonya'da sürgündeki bir hükümet kurduğu bir senaryo da dahil olmak üzere, şu anda her olasılık için acil durum planlaması yapıyoruz.” ifadesine yer verildi. KİEV'İN DÜŞMESİ HALİNDE TAHLİYE PLANI DEVREYE GİRECEK Zelensky’nin bu süreçte ABD’li yetkililerle daha güvenli bir yere geçmesi konusunu görüştüğü, Kiev'in düşmesi durumunda güvenlik ekibinin Zelensky'i ve kabine üyelerini hızlıca yeniden başka bir noktaya yerleştirmeye hazır planlarının olduğunu belirttiği aktarıldı.

2 yıl önce

Polonya Cumhurbaşkanı ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesajlar: Savaşın sonlandırılması için diplomatik çabalar hızlandırılmalı

Toplantı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı: Stratejik ortağımız ve müttefikimiz Polonya Cumhurbaşkanı Duda'yı misafir etmekten özellikle memnuniyet duyuyorum. Gerek ikili görüşmemizde, gerekse genişletilmiş çalışma yemeğimizde Türkiye-Polonya ilişkilerini el almak suretiyle bu ilişkilerimizi her alanda geliştirilmesi iradesini, geçtiğimiz yıl Duda'nın Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyarette ele almıştık. Görüşmemizde ikili ilişkilerimizin yanı sıra ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna bağlamındaki gelişmeleri ele aldık. Ayın 24'ünde tekrar NATO zirvesi olacak. Bu zirvede de kaldığımız yerden görüşmeleri devam ettirme fırsatı bulabiliriz. Çünkü Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeler devam ediyor. Ne gibi adımlar atılabilir bunları değerlendirme imkanı bulacağız. Savaşın sona erdirilmesi için diplomatik çabaların hızlandırılması için mutabık kaldık. Dışişleri Bakanım Moskova'da temaslarda bulunuyor. Yarın da Ukrayna'ya geçecek. Yoğun bir diplomasi sürdürüyoruz. Bunun yanında da Polonya'ya istişarelerimizi sürdüreceğiz. Polonya savaştan kaçan 2 milyona yakın mülteciye kapılarını açarak örnek bir duruş sergiliyor. Her türlü takdirin üstünde olan bu ev sahipliğinden dolayı da Duda'yı tebrik ediyorum. 8 yıldır dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak Polonya'nın karşı karşıya kaldığı meydan okumaları en iyi Türkiye anlar. İnsani yardımların Ukrayna'ya ulaşması konusunda gösterdikleri çaba takdire şayandır. Konseyin ilk toplantısını bu yılın 2. yarısında Varşova'da gerçekleştirmek için hız vereceğiz Ticaret hacmimiz 8,3 milyar dolara ulaştı. 10 milyar dolarlık hedefimizi çok yaklaşmış durumdayız. Savunma sanayideki işbirliğimizin gelişmesinden dolayı da memnunuz. Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesinde Polonyalı dostlarımızın tutumunun devam edeceğine inanıyorum.   POLONYA CUMHURBAŞKANI DUDA: İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ Bu zor zamanda sunduğun davet için teşekkür ederim. Ukrayna topraklarında savaş oldu. Rusya bağımsız bir ülkeye savaş gerçekleştiriyor. Sayın Cumhurbaşkanı yılın 2. yarısında gerçekleştirilecek davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Ekonomik işbirliğimizin yanı sıra askeri işbirliğimizin de devam etmesini isteriz. Geçen sene mayısta savunma alanında önemli bir işbirliği başlattık. Cumhurbaşkanı ile ortak karşılıklı çıkarlarımızın 10 milyar doları geçmesini umut ediyoruz. Herkesin çok iyi bildiği gibi. Polonya ve Türkiye işbirliğinin olasılıkları çok geniş bir kapasiteye sahip. Hem Polonya hem de Türkiye işin iki vatan olarak birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Son 30 yıl içerisinde Türkiye'ye ziyaret etmeye gelen Polonyalı turistlerden de bahsedebiliriz. İki ülke arasında kurulan dostluk ve ticari ilişkiler, birçok Türk şirketi Polonya'da ticaretlerini gerçekleştiriyor. Çok faydalı işlerde kendilerini gösteriyorlar. Polonya yol ağlarının Türk şirketlerinin katkısından dolayı teşekkür etmek istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi ilettim. Barış için ne kadar uğraştıklarını biliyorum. Hem de Türkiye'nin coğrafya olarak olsa da siyasi olarak çok önemli bir ülke olarak, bu bölgede barışın sağlanması için büyük rol oynuyor. Bir an önce Rusların saldırmasını engellememiz lazım. Sivilleri öldürmelerini, bombalanmasını engellemeliyiz. Bu acı görüntüleri bir an önce durdurmamız lazım. Türkiye, bu acıları durdurmaya çalıştığı için bir kez daha teşekkür ediyorum. Yaklaşık 100 bin kişi her gün sınırdan geçiyor. Bugün mülteci krizinden bahsedebiliriz. Eğer uluslararası bir yardımdan faydalanamayacaksak biz de zor duruma düşebiliriz. Türkiye son yıllarda aynı sorunuyla, mülteci kriziyle en çok yakından yaşayan bir ülke olmuştur. Suriye vatandaşları Türkiye'ye sığınmış ve halan Türkiye'de mülteci kriziyle baş etmeye çalışıyor. Bu yüzden sizin düşüncelerinizi dinlemem benim için çok önemliydi. Tekrar çok teşekkür ederim sayın Cumhurbaşkanı. Uluslararası kurumlara çağrı; bu desteğe katılın. Ukrayna barışa geçtikten sonra, her türlü desteğe ihtiyaç duyacaktır. Şu anda orduların geri çekilmesinden bahsetmiştik. Karabağ bölgesinden de bahsettik. Türkiye stratejik noktada bulunduğu için, dolayısıyla sizin fikriniz bizim için çok kıymetliydi. Siz de benim gibi Ukrayna Cumhurbaşkanı ile görüşme içindesiniz. Siz de yardım etmeye çalışıyorsunuz.

2 yıl önce

Polonya Başbakanı Morawiecki'den Macron'a: Putin ile kaç kez görüştünüz neyi başardınız?

Rusya Devlet Başkanı Putin'in emri ile başlayan savaş Ukrayna'nın dört bir yanında can almaya devam ediyor. Ukrayna’nın Kiev bölgesindeki Bucha kentinin kontrolünü bir ay boyunca elinde tutan Rus güçleri geçtiğimiz gün kentten geri çekilmiş, kentte giren Ukrayna ordusu sokaklarda ve evlerde çok sayıda sivilin cansız bedeni ile karşılaşmıştı. Bucha’daki vahşetin ardından dünya ayağa kalkarken, Polonya'dan çok sert bir tepki geldi. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, sivillerin katledilmesine ilişkin uluslararası bir tepkinin ortasında Rus lider Putin ile telefon görüşmesi yapan Macron'u sert sözlerle eleştirdi. 'HANGİ EYLEMİ DURDURDUNUZ?' Düzenlediği basın toplantısında Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a hitap eden Morawiecki, "Putin ile kaç kez görüştünüz, neyi başardınız? Gerçekleşen eylemlerden herhangi birini durdurdunuz mu?" ifadelerini kullandı. 'HİTLER İLE MÜZAKERE EDER MİSİN?' Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü; "Suçlularla pazarlık yapılmamalı, onlarla savaşılmalı...Hiç kimse Hitler'le pazarlık yapmadı. Hitler, Stalin, Pol Pot ile müzakere eder misiniz?" FRANSA'DAN İLK YANIT Morawiecki'nin sözlerine yanıt Macron'dan değil Fransa Cumhurbaşkanlığı Ofisi'nden geldi. Yapılan yazılı açıklamada Putin'in batılı ülkelerin taleplerini anlaması için iletişim kanallarının açık olmasının önemine vurgu yapıldı.

1 2 3