Son Dakika:
Alınan bilgiye göre, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başsavcılıklarca resen başlatılan soruşturmalarda yıkılan ya da imara aykırı değişiklik tespit edilen binalarla ilgili sorumluluğu bulunan 1431 şüpheli saptandı. Soruşturmalar kapsamında 108’i müteahhit, 173’ü yapı sorumlusu, 18’i yapı sahibi ve 18’i binada değişiklik yapan olmak üzere 317 şüpheli tutuklandı. Zanlılardan 509’u hakkında ise adli kontrole hükmedildi. Ayrıca 314 şüpheli hakkında yakalama kararı, 92 kişi hakkında da gözaltı talimatı verildi. İncelemelerde 4 zanlının yurt dışında olduğu, şüphelilerden 65’inin yaşamını yitirdiği tespit edildi. Başsavcılıkların talimatıyla halen 2 zanlı gözaltında bulunurken, 128 kişi ifadesinin ardından serbest bırakıldı. HIRSIZLIK SORUŞTURMALARINDA 312 TUTUKLAMA Cumhuriyet başsavcılıklarının, depremler sonrasında bölgede gerçekleşen hırsızlıklara yönelik soruşturmaları kapsamında, 474 olayla ilgili 467 şüpheli saptandı. Bu şüphelilerden 312’si tutuklandı, 60 kişi hakkında adli kontrole hükmedildi. Soruşturmalar çerçevesinde 29 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarılırken, 31 kişi ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 13 şüpheli ise halen gözaltında bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Milletimizin ve Adıyamanlı vatandaşlarımızın bir kez daha başı sağ olsun. Depremlerde ve sellerde yitirdiğimiz canların da mahşer gününde şehitlerimizle haşr olacaklarına inanıyoruz. Ateşin düştüğü yeri yaktığını da biliyoruz. Bir yardımlaşma ayı olan Ramazanı Şerifi vesile haline getirmek istiyoruz. bu ay boyunca sizlerin daha fazla yanında olarak elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu zor günlerin üstesinden geleceğiz. Depremden en çok etkilenen 7 ilimizi 250 belediyemize adeta zimmetledik. 53 belediyemizi de kardeş belediye kıldık. İftar sahur sofralarından manevi destek programlarına kadar her alanda sizlerin yanında olacak. Sadece mübarek günlerde değil hayat normalleşene kadar faaliyetlerine devam edecek. Biz de seçim gündeminden bağımsız olarak süreçleri takip etmeyi sürdüreceğiz. Biz bu millete aşığız. Biz dertliyiz. Buradaki süreç 11 vilayetimizde devam ettiği sürece tüm bakanlarımız belediye başkanlarımız polisimiz her an sizinle bu yolda yürüyeceğiz. Milletin derdiyle dertlenmedikten sonra ne siyasetin ne makamların milletin iradesiyle geldiğiniz koltukların herhangi bir değeri vardır. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımız başkanım bizi bunların eline bırakmayın diyor. Ne pahasına olursa olsun umudu boşa çıkarmamakta kararlıyız. İnşallah hiçbir kardeşimize mahcup olmayacağız. Depremin yıktığı şehirlerimizi ayağa kaldırmanın gayretindeyiz. 50 bin konut ve 23 bin 640 köy evi inşa edeceğiz. 1 sene içerisinde teslim edeceğiz. Deprem sınamasından alnının akıyla çıkan TOKİ'mizi aktif şekilde kullanmayız hedefliyoruz. Kentsel dönüşüm konusunda daha kararlı davranacağız. Marjinal çevrelerin kentsel dönüşümü engellemesine göz yummayacağız. Millet sandık önlerine geldiğinde bu muhterislere en güzel cevabı orada verecektir. Siyasi ikballerinin derdine düşenlerin durumu sizi umutsuzluğa sevk etmesin. Nice badireyi aştığımız gibi bu imtihanı da başarıyla vereceğiz.
Eski partisinde hiçbir şeyin şeffaf bir şekilde yapılmadığını belirten Ayhan Bilgen “Kapalı kapılar ardında toplumsal kaygılar için yapılıyor gibi kişisel cep doldurma operasyonları yapılıyor.” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/eha_medya/status/1640653706676035584?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ HDP’NİN UÇAK BİLETLERİ ÜZERİNDEN VURGUN Terörden tutuklu HDP eski Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili de açıklamalarda bulunan Bilgen “HDP’nin uçak biletlerinin alındığı firmayı değiştirmeye 1 yıl boyunca MYK’nın gücü yetmedi. Neden biliyor musunuz? Çünkü uçak biletlerinin alındığı firma Selahattin Demirtaş’ın koruması tarafından kurulmuştu. Uçak biletleri de her gün yanlış alınıyordu. Fazla pahalı biletler kesiliyordu. Ben bunu 50 kere söyledim. 1 yıl boyunca gücümüz yetmedi. Yani uçak bilet firmasını değiştiremeyen bir firma olur mu? Türkiye’de başka hiç firma yok mu? Sadece genel başkanın korumasının firmasından bilet almak zorunda mıyız? Bu özgürlük mücadelesinin gereği mi?” diye sordu.
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Gökhan Günaydın'ın sekreteri Ezgi Yıldız'ın DHKP-C tarafından şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın katliamını öven paylaşımları ortaya çıktı. Ezgi Yıldız, skandal paylaşımının ortaya çıkmasının ardından hesabını kapattı. Kılıçdaroğlu'na destek paylaşımı da yaptı Öte yandan Yıldız'ın CHP Genel Başkanı ve Yedili Masa'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek paylaşımı yaptığı belirlendi. Mehmet Selim Kiraz Kimdir? Mersin İmam Hatip Lisesi'nde okuyan Kiraz, aynı zamanda terzi çıraklığı yaparak aile bütçesine katkı sağlamaya çalıştı. Terzi çıraklığı ve okulu bir arada yürüten Kiraz, mezun olmasının ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Hukuk fakültesinden 1994 yılında mezun olan Kiraz, 1995 yılında hakim adayı olarak Mersin'de göreve başladı. Kiraz, sırasıyla Erzincan, Çayır, Karaman, Kazım Karabekir, Iğdır ve Osmaniye cumhuriyet savcılıkları görevini yürüttü. 2010 yılında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı görevine atanan Kiraz, burada 4 yıl görev yaptıktan sonra 2014 yılında HSYK yaz kararnamesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına tayin edilerek, Memur Suçları Bürosu'nda görevlendirildi. Yakın çevresi ve arkadaşları tarafından örnek bir insan olarak gösterilen, hat sanatına olan ilgisiyle de bilinen 2 çocuk babası Kiraz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığındaki görevini yürütürken, 31 Mart 2015 tarihinde çalışma odasında görevi başında şehit edildi.
CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından belediye iştiraklerinden iştiraklerinden Boğaziçi Yönetim A.Ş. iş verildiği öğrenilen Tayfun Zorlu’nun terör sevici paylaşımlar yaptığı belirlendi. Terör için ‘adalet’ dedi Görevi başındayken terör örgütü DHKP-C mensuplarınca şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın katillerine övgüler düzen CHP Zeytinburnu Gençlik Örgütü’nün eski başkanı ve İBB çalışanı Zorlu, olayın ardından “Dün Mahir’i ananlar, selam yollayanlar bugün öldürülenlere terörist diyemez. Kızıldere’de ve Çağlayan’da aranan adalet elbet sağlanacak” mesajıyla destek paylaşımında bulundu.
İzmir'de, 15 yılda sadece 960 konut yapabilen CHP'li Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşümü de yılan hikâyesine döndürdü. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 Eylül 2022'de, İzmir'in Gaziemir ilçesindeki kentsel dönüşüm bölgesinin temelini coşkulu bir törenle attı. Geçtiğimiz ay Gaziemir/Aktepe Kentsel Dönüşüm Alanı 1'inci etap çalışmaları sırasında, önlem almadan yapılan kazı sonucu, bölgeden geçen iki şeritli yolun bir bölümü çöktü. Sabah'ın haberine göre; Kılıçdaroğlu'nun 6 ay önce attığı temelde de bir arpa boyu yol alınamaması 'Birinci derecede deprem bölgesinde yer alan İzmir'i olası bir afete nasıl hazırlayacak?' sorusunu akıllara getirdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise İzmir'de 30 Ekim 2020'de 117 kişinin ölümüne neden olan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından enkazı kaldırıp, Bayraklı'da 7 proje alanında yapımına başladığı deprem konutlarını 1 yıl gibi kısa bir sürede tamamladı. Deprem sonrası enkaza dönen Rıza Bey, Doğanlar, Yağcıoğlu ve Yılmaz Erbek apartmanları ile Emrah ve Barış Sitesi arsalarında da çok kısa sürede yeni binalar yükseldi. TOKİ bugüne kadar ise İzmir'de 5 bin 61 deprem konutunu tamamladı. 2 bin 245 konutta oturulmaya başlandı. Yerinde dönüşümle yapılan bin 404 konutun tamamında hak sahipleri oturuyor. Rezerv alanda da etap etap binalar teslim ediliyor. 30 Ekim 2020'de İzmir'i vuran deprem sonrası Bayraklı'nın 3 mahallesinde 75 bin metrekareyi bulan 7 ayrı bölgede bir yılda binlerce konut inşa edildi. Başkan Erdoğan hak sahiplerine anahtarlarını törenle teslim etti.
MHP'den ihraç edilen, sonrasında Zafer Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen Sinan Oğan hakkında çıkan haberlere MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir'den tepki geldi. Özdemir, Oğan hakkında yapılan yayınları "maksatlı ve ahlaksızca" olarak nitelendirdi. Özdemir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Oğan'ın Selahattin Demirtaş'ı ve terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP'yi övdüğü için ihraç edildiğini belirtti. Özdemir şu ifadeleri kullandı: Terörist Demirtaş’ı ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi övmenin de dahil olduğu; Türk Milliyetçiliği ile bağdaşmayacak çok sayıda sebepten ötürü MHP’den ihraç edilmiş bir şahısla ilgili bazı basın yayın organlarında maksatlı ve ahlaksızca yayınlar yapılmaya devam ediliyor. "TÜRK MİLLİYETÇİLERİ'NİN İRADESİ YERİNE KONUŞMA YAPANLAR..." Özdemir, Oğan'ın MHP'den ihraç edildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: Bu şahsın MHP’den ihraç edildiğine bakmaksızın Türk Milliyetçileri’nin iradesi yerine konuşma yapanlar ne Milliyetçi Hareket’i ne de MHP’yi tanımıyorlar. Ahlaki ve akli melekeleri de anlaşılan kaybolmuş. Bizim duruşumuz, ölçümüz irademiz, istikametimiz bellidir.
Murat Karayılan, Cemil Bayık, Bese Hozat, Duran Kalkan ve Mustafa Karasu gibi teröristlerin ardından kırmızı bültenle aranan Kongra Gel Eş Genel Başkanı Remzi Kartal da, yurt dışında yayın yapan PKK'nın kanalı Medya Haber'e çıktı, Kılıçdaroğlu'nun desteklenecek bir aday olduğunu dile getirdi. Firari terörist Kartal, “Emek ve Özgürlük İttifakı'nı temsil eden güçlerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu'na oy vermeleri, tarihsel fırsatta istediğimiz gelişmeyi yaratmak, yeni bir miladi yaratmak için önemli fırsattır.” dedi. PKK’lı sözde yönetici, şöyle konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın çöküşünü sağlayacak tercihimizi bu temelde yapmalıyız. Kılıçdaroğlu'na destek verip parlamentoda ise bütün gücümüzle HDP’nin altına mührümüzü vurmalıyız. Bunlara karşı üçüncü yol olarak alternatif bir cumhurbaşkanı adayı çıkarılması Erdoğan'ın seçiminin zeminini hazırlamak olacaktı. Şüphesiz ki Millet İttifakı adına cumhurbaşkanı adayı olarak çıkan Kılıçdaroğlu, 3’üncü yolun ideal adayıdır anlamına gelmiyor. AK Parti ve MHP'nin çökertilmesi açısında bu bir tercihtir. Ve doğru bir tercihtir. PKK'NIN UYUŞTURUCU KAÇAKÇICI Öte yandan terör örgütü PKK/KCK'nın sözde üst düzey yöneticilerinden olan Remzi Kartal, ABD Hazine Bakanlığı bünyesindeki Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi tarafından 14 Ekim 2009'da "Özel Olarak Belirlenmiş Uyuşturucu Kaçakçısı" olarak ilan edildi. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi, 2012 raporunda PKK'nın eroin ticaretinden elde ettiği gelirle Türkiye'deki yasa dışı silahlı eylemlerini finanse ettiği açıklarken, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2022 raporunda da “Interpol raporlarına göre 1992 ve 1994 arasında Avrupa uyuşturucu pazarının yüzde 60 ile 70 arasında PKK kontrolünde olduğu, bunun 2005'te yüzde 80'e vardığı” aktarıldı. KOBANİ SORUŞTURMASININ ŞÜPHELİLERİNDEN Ayrıca, PKK'nın dağ kadrosunun sözde yöneticilerinden ve Kobani soruşturmasının şüphelilerinden olan teröristbaşı Kartal hakkında "kırmızı bültenle" yakalama kararı bulunuyor. https://twitter.com/bugunguncel/status/1644616743623458819?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
