29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

LGBT'ye karşı sivil toplum kuruluşları toplandı: Müsaade etmemek boynunuzun borcudur

Ankara'da duyurulan LGBT yürüyüşüne karşı STK'lar bir araya geldiler. Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Milli Gençlik Vakfı (MGV), İHH, MEMUR-SEN, HİZMET-İŞ, Genç Hareket, İnsan Hak-Der, Yedi Hilal, İletişim Platformu, BEM-BİR-SEN, Ayasofya Dergisi, Genç Medeniyet, İGEDER, Cansuyu Yardımlaşma Derneği, YENİAD, Safa Vakfı, Verenel Derneği, Devlet-i Aliyye Ocakları, Asma Köprü, Uluslararası Dijital Medya ve İletişim Derneği (UDM), TEKDER, ÖĞDER, DİN-BİR-DER, Milli Gazete, Suffa Ankara, ESAM, Bir Ömürlük Misafir Derneği'nin imzasının bulunduğu basın açıklamasında LGBT aktivizmini yayan insanlara ve yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen gruplara tepki gösterildi. Toplanan grup LGBT oluşumu hakkındaki bilgileri aktarmak ve vatandaşları bilinçlendirmek için sergi de gerçekleştirildi. Sessiz kalmayacağız ''Mukaddes kitabımız, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim sapkınlığa yönelen, sapkınlığı normalleştiren kavimlerin ibretlik ve acı sonlarını bize bildirmektedir. İşte bu yüzden, sapkınlığın toplum hayatında normal karşılanması yönünde atılan her adımın karşısında olduğumuzun bilinmesini isteriz! Küresel fon ve desteklerle beslenen, ifsat projeleri ile istismar edilen, isimleri Ayşe, Esma, Ahmet, Burak olan, hangi isimden ve yaştan olursa olsun bu sapkınlığa bulaştırılan insanlarımıza sesleniyoruz: Bu bir sefalet projesidir ve sonu bedbahtlıktır.! Biz bu zalimane döngünün içine zorla çekilmiş olan insanlara sesleniyoruz, gelin önce nefsinizi, kalbinizi ve imanınızı kurtarın; bizleri bu gayretinizde yanınızda destekçi olarak bulacaksınız. Yok eğer bu ifsat projesinin, insanı aşağılık kılan bu sürecin bir gönüllü unsuru iseniz; mübarek beldelerimizi kirletmenize, gençlerimize musallat olmanıza asla müsaade etmeyeceğiz.! Bu süreçte özellikle üniversitelerin ve dolayısıyla gençlerin hedef kitle olarak seçildiğini görüyoruz. Aziz milletimizin imkân ve kaynakları ile kurulmuş okullarımızda, muazzez beldelerimizde, kan ve can vererek koruduğumuz aziz vatanımızda, soysuzluğa geçit veremeyiz. Gençliğimiz üzerinde oynanan küresel çaplı organizasyonlara müsaade edemeyiz! Biz, bu ülkenin milli kadroları olarak oynanan oyunun farkındayız, Sivil Toplum anlayışımızın gerektirdiği bir duyarlılık içerisinde tavrımızı ortaya koymaktan imtina etmeyeceğiz. Bizi millet yapan din ve değer dünyamızı her zeminde müdafaa ve muhafazasında bize düşen görevi üstlenmeye devam edeceğiz. Ahlak ve maneviyat toplumun sadece bir kesimi için değil, bütün insanlarımızın huzuru ve bir arada yaşama kültürünün teminatı için gereklidir. Özgürlük adı altında toplumu rahatsız edecek ve gençlerimizi ahlaksızlığa yöneltecek olan bütün eylemlerden, etkinliklerden, yapılardan uzak durulması gerekmektedir. Ahlakı örselenmiş bir toplumun, dini değerleri işlevsizleştirilmiş bir toplumun ayakta kalamayacağını biliyoruz. Bunu bilen düşmanlarımızın bir operasyonu olarak algıladığımız, LGBT toplantı çağrılarına karşı mukavemet gösterecek ve asla müsaade etmeyeceğiz! Tüm insanlığı hayra, iyiliğe, güzelliğe, yani önce ahlak ve maneviyata davet ediyoruz. Çağrımıza kulak verenler yanlarında her daim destekçileri olarak bizi bulacaklardır. Aksi halde insanlığı felakete sürüklemeye devam edenler, gençlerimizi ve nesillerimizi zehirleyenler ise karşılarında sarsılmaz bir iradeyle bizi bulacaklardır! Sefil LGBT organizasyonu günlerdir ülkemizi ve milletimizi tahrik eden yürüyüş ve eylemlerini şimdi de Ankara'da yapma kararı almıştır. Bu yürüyüş ve eylemin organizatörleri, katılımcıları ve tüm destekçileri bilmeli ki, biz bu hayasız meydan okumanıza karşı sessiz kalmayacağız! Bu sürecin dış kaynaklı bir organize kaos süreci olduğunu, milletimiz ve devletimize karşı da bir meydan okuma olduğunu görüyoruz. Millet olarak bu meydan okumaya karşı kanunların müsaade ettiği sınırlarda tavrımızı en net şekilde koyarken devletimizin de bu sürece kayıtsız kalmamasını istiyor ve yetkili makamlara sesleniyoruz. İnsanlığın değerlerine savaş açmış bu topluluğa karşı gerekli tedbirleri almak ve düzenlenmek istenen yürüyüşe müsaade etmemek boynunuzun borcudur. Bunun yanı sıra sadece bu münferit eylemlerin iptal edilmesi yetmez, muhakkak LGBT organizasyonlarının aldığı fonlar kesilmeli, bu faaliyetlerin bir kaos planı olduğu gerçeği görülmeli, bu tür yapılanmalar kesinlikle yasaklanmalıdır. Ankara da bulunan sivil toplum kuruluşları olarak dün olduğu gibi bundan sonra da her türlü ahlaksızlığın karşısında olduğumuzun bilinmesini istiyor, düzenlenmek istenen onursuz yürüyüşün karşısında olduğumuzu bildiriyoruz! Bu yürüyüşü gerçekleştireceklere son çağrımızdır; bu ifsattan vazgeçin, bu yürüyüşten vazgeçin, insan onurunu çiğnemekten vazgeçin...!

1 yıl önce

Skandal istihbarat raporu: Duhok'tan sonra İdlib'de de sivillere saldırıp suçu muhaliflere atacaklardı!

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin uluslararası hukuka uygun şekilde, sivil ve çevre hassasiyeti gözeterek gerçekleştirdiği operasyonları lekelemek için şer odakları harekete geçti. Son olarak Kuzey Irak'ın Dohuk vilayetine terör örgütünce düzenlenen ve sivillerin ölümüyle sonuçlanan saldırı Türkiye'ye mal edilmeye çalışıldı.  Benzer şekilde Suriye rejimi yanlısı milislerin de ambulans ve yardım kuruluşları araçlarını kullanarak başta İdlib olmak üzere sivillere karşı saldırılar yapacağı ve suçu muhaliflerin üzerine atacağı öğrenildi. "BEYAZ BARETLİLER" İFTİRASI Suriye rejimi ve rejim bağlısı milislerin her fırsatta "muhalif gruplarca kimyasal silah saldırısı yapılacak" yalanına bir yenisi eklendi. Muhaliflerin "beyaz baretliler" ya da "beyaz miğferliler" adıyla bilinen insani grupla işbirliği yaparak ambulans ve benzeri araçlarla sivillere karşı saldırılar yapılacağı propagandası son dönemde artan bir yoğunlukla dile getirilmeye başlandığı raporlara yansıdı. MİLİSLER SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE YARDIM KURULUŞLARINI HEDEF ALIYOR Milislerin, rejim güçlerinin sivillere yönelik baskı, tutuklama, mülkleri yağmalama ve Suriyeli muhalif gruplara karşı birçok insanlık dışı eyleme katıldıkları biliniyor. Masum sivilleri ve Suriye halkına her koşulda hizmet vermek için yılmadan çalışan başta sağlık çalışanları ile uluslararası yardım kuruluşlarını hedef almaktan çekinmeyen rejim ve rejim yanlısı milisler terör örgütü kimliğini ve kanlı yüzünü bir kez daha gösteriyor. YARDIM KURULUŞUNU TERÖRLE İRTİBATLI GÖSTERMEYE ÇALIŞIYORLAR 2014 yılında kurulan Beyaz Baretliler, Hollanda'dan Mayday Kurtarma Vakfı'nın ön ayak olduğu, Türkiye'den AKUT'un da eğitim verdiği, Kanada, ABD, Britanya, Danimarka ve Almanya dâhil pek çok ülke tarafından desteklenmektedir. Türkiye'de de bir koordinasyon merkezi bulunan Beyaz Baretliler, Suriye'de silahlı muhalefetin etkin olduğu bölgelerde faaliyet yürütüyor. Çatışma bölgelerinde sivillere yönelik arama, kurtarma ve sağlık hizmetleri yapan kuruluş, Suriye rejimi tarafından kasıtlı olarak terör bağlantılı militanlarla irtibatlı gösterilmeye çalışılıyor.

1 yıl önce

MSB'den Musul Başkonsolosluğu açıklaması: Kimin sivillere saldırdığı bir kez daha görülmüştür

MSB'den saldırıya ilişkin yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Musul Başkonsolosluğumuza yönelik alçakça saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı ile kimin sivillere ve sivil hedeflere saldırdığı bir kez daha görülmüştür. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden de er ya da geç diğer teröristler gibi hesap sorulacaktır. Iraklı kardeşlerimizle terörle mücadele ve sınır güvenliği için iş birliğine hazırız. Teröristlerin tuzaklarını başlarına yıkacak, bölgeyi kana boğma hayalleriyle birlikte onları kazdıkları hendeklere gömeceğiz."

1 yıl önce

PKK Irak'ta son bir yılda çok sayıda sivili ve güvenlik gücünü hedef aldı

PKK'nın Irak'taki varlığı nedeniyle yüzlerce köy boşaltılırken, evlerine dönemeyen binlerce Sincarlı Ezidi de zorlu kamp koşullarında hayatlarına devam ediyor. Saldırı ve yola döşediği mayınlarla çok sayıda güvenlik gücünü hedef alan PKK'nın, son bir yıldaki terör eylemlerinde aralarında çocuk ve turistlerin de olduğu sivilleri de hedef alması dikkati çekti. Gazeteciler terör örgütü PKK'nın Irak'ta son dönemde gerçekleştirdiği eylemleri derledi. PKK'NIN SON BİR YILDAKİ TERÖR EYLEMLERİ Duhok'un Amedi ilçesinde, 5 Haziran 2021'de, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Özel Zerevani Birliklerine bağlı 5 Peşmerge, terör örgütü PKK'nın döşediği mayının patlaması sonucu hayatını kaybetti. IKBY Güvenlik Konseyi, 17 Nisan 2022'de yaptığı açıklamada, Duhok'ta PKK'lı teröristler üzerinde 1 ton patlayıcı madde ele geçirildiğini duyurdu. PKK, 19 Nisan'da Musul'un Sincar ilçesinde Irak ordu güçlerine saldırdı, olayda 5 asker yaralandı. 4 Mayıs 2022'de PKK tarafından Duhok'un Amedi ilçesinde yola döşenen 200 kilogram patlayıcı maddenin imha edildiği açıklandı. Duhok'un Şeyhan ilçesine bağlı Etruş nahiyesinde, 7 Mayıs'ta PKK'nın döşediği mayının patlaması sonucu 8 çocuk babası 45 yaşındaki Hurşid Musa'nın bacağı koptu. IKBY Güvenlik Konseyi 16 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, saldırı hazırlığındaki bir grup PKK'lı teröristin yakalandığını ve çok sayıda mühimmata el konulduğunu açıkladı. Yakalanan PKK'lı teröristlerin IKBY'de bombalı eylemler düzenleme hazırlığında olduğu bildirildi. PKK, 24 Mayıs'ta da Duhok'ta bir televizyon kanalına ait uydu merkezine bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda kanalın yayın cihazları kullanılmaz hale geldi. Duhok'un Amedi ilçesinin Bamerni nahiyesinde 26 Mayıs'ta PKK'nın düzenlediği bombalı saldırıda 2 çocuk hayatını kaybetti, 1 çocuk yaralandı. PKK, 27 Mayıs'ta da Amedi'ye bağlı Kani Masi nahiyesinde Peşmerge güçlerine saldırdı, olayda 1 Peşmerge yaralandı. 5 Haziran'da Kani Masi nahiyesinde PKK'nın döşediği bombanın patlaması sonucu Danimarkalı bir bisikletçi hayatını kaybetti, bir kişi de yaralandı. Aynı gün Sincar'a bağlı Giruzeyr nahiyesinde bir Peşmerge'nin evine baskın yapan terör örgütü PKK, ailesinin gözleri önünde kaçırdığı Peşmerge'yi bilinmeyen bir yere götürdü. PKK, 9 Haziran'da da Kani Masi'de Peşmerge güçlerine saldırdı, olayda can kaybı olmadı. 15 Haziran'da ise Musul'un Sincar ilçesine bağlı Sinun nahiyesinde terör örgütünün kendilerine karşı gösteri düzenleyen halka ateş açması sonucu yaralananlar oldu. Duhok'un Zaho ilçesinde 20 Temmuz'da bir dere kenarına yapılan saldırıda 9 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı açıklandı. Saldırının ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da sivillerin hayatını kaybettiği saldırı kınandı. Açıklamada, Türkiye'nin sivilleri hedef alan her türlü saldırının karşısında olduğu belirtilerek, "Terör örgütü kaynaklı olduğu değerlendirilen bu gibi saldırılarla ülkemizin terörle mücadeledeki haklı ve kararlı tutumunun hedef alındığı kıymetlendirilmektedir." ifadelerine yer verildi. BİNLERCE EZİDİ PKK'NIN SİNCAR'DAKİ VARLIĞI NEDENİYLE EVLERİNE DÖNEMİYOR Terör örgütü DEAŞ'ın 2014'te Sincar'a saldırısı sonrası Ezidilerin çoğu evlerini terk ederek başta IKBY olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerine kaçmak zorunda kaldı. Terör mağduru Ezidilerin bir bölümü de Türkiye'ye geçti. PKK ise Sincar'da kaçırdığı Ezidi çocukları kamplarda zorla silah altına alırken, Ezidiler de PKK tarafından kaçırılan çocuklarının serbest bırakılması için farklı aralıklarla eylemler gerçekleştirdi. Ezidiler ve IKBY'li yetkililer, her fırsatta PKK'nın Sincar'ın yeniden inşası ve halkın evlerine dönmesinin önünde engel teşkil ettiğini belirtiyor. Terör örgütü PKK'nın ilçedeki varlığı nedeniyle Ezidiler, mayıs ayında PKK ve Irak ordusu arasındaki çatışmalar sonrası bir kez daha Sincar'ı terk etmek zorunda kaldı. Irak Parlamentosundan Kürdistan Demokrat Partili (KDP) Ezidi Milletvekili Viyan Dehil, yaptığı açıklamada, Sincar'da 4 binden fazla sivilin yerinden edildiğini söylemişti. IKBY Ortak Kriz Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Hüseyin Kelari de 3 Mayıs'ta Duhok'ta düzenlediği basın toplantısında, Sincar'daki çatışmalar nedeniyle 701 ailenin evlerini terk ettiğini aktarmıştı. Duhok Göç ve Göçebeler ve Krizle Mücadele Merkezi İl Müdürü Dayan Cafer ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 325 bin Ezidi'nin Sincar'daki evlerine dönemediğini söyledi. KÖY İŞGALLERİ Duhok İl Meclisi Başkanı, 8 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, PKK nedeniyle vilayet sınırlarında 380 köyün boşaltıldığını ve birçok köyün de boşaltılmak üzere olduğunu ifade etti. IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ise 27 Şubat'ta yaptığı açıklamada, PKK nedeniyle yüzlerce yeniden inşa edilemediğini belirterek, bölgede PKK varlığına müsamaha göstermeyeceklerini söylemişti. "PKK maalesef IKBY yetkililerinin iyi niyetinden yararlandı." diyen Barzani, terör örgütünün bölgede dağları, hatta yerleşim alanlarını işgal ettiğini ve bu nedenle 800 köyün yeniden inşa edilemediğini dile getirmişti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Sivil itaatsizlik peşindeler! Yüz bin Kılıçdaroğlu gelse başaramazlar!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soylu, binlerce kişiyi dolandıran Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer, "Oradaki mahkeme sürecine göre süre belli olacak. İki arkadaşımız orada. Bugüne kadar bize yardımcı olan bir ülke Arnavutluk." dedi. Soylu, Ankara'daki özel okul öğretmenlerinin eylemi ile ilgili de konuştu. Soylu, Kılıçdaroğlu'na da sert sözlerle yüklendi. "SİVİL İTAATSİZLİK PEŞİNDELER" Bakan Soylu şöyle konuştu: Toplumu sivil itaatsizliğe, kargaşa itmeye çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu değil, 100 bin Kılıçdaroğlu gelse bunu başaramaz. Başaramayacaklar, beceremeyecekler. Eski Türkiye artık yok. Bir eylem yapılıyor, bu eylem yasaya uygun mudur, değil midir? Siz kanunsuz bir şey yapabiliyor musunuz? Bir eylemmatik ile karşı karşıyayız. Bu kişi kamuda bir öğretmen değil, velev ki olabilir. Bizim de ekdiğimiz olabilir, biz buna da bakabiliriz. Bu şahıs HDP logosu ve işaret ile sık sık eylemlere katılan kişi. Bu kişiyi polisler gözaltına aldı. Savcı bir vesile ile serbest bırakır. Dün 30 Ağustos'tu. CHP bunu gözden kaçırdı sanırım. Diğer tarafta kortej yürüyordu. Oraya taşabilirdi. Buradan beslenmeye çalışan bir muhalefet var, buradan beslenmeyin. https://twitter.com/trthabercanli/status/1564916888127373312?s=21&t=eiUFa-g_0bGIx4q7VaUaBg THODEX KURUCU FATİH ÖZER NE ZAMAN İADE EDİLECEK? Soylu, kırmızı bültenle aranan ve dün Arnavutluk'ta yakalanan Thodex’in kurucusu firari Faruk Fatih Özer ile ilgili konuştu: "Hem dosya hem iade süreci için iki arkadaşımız şu anda Arnavutluk'talar. Arnavutluk Emniyet Genel Müdürlüğü'yle birlikte temas ettiler. İki türlü iade süreci vardır. Birincisi deport edilebilir, bu kısa bir süreçtir ama genellikle ülkeler mahkeme safhatına düşmüş bu süreç için deportu kullanmazlar. İkincisi mahkemeye çıkacak ve mahkeme iade etmiş olacak. Çünkü çok böyle iademiz oldu." Soylu, "Ne zaman iade edilir?" sorusuna da şöyle yanıt verdi: "Yani o ordaki mahkemenin hangi tarihte olacağına ve ilk mahkemede mi ikinci mahkemede mi vereceği karara bağlıdır. O karar çerçevesinde biz bu iadeyi bekliyoruz. Bugüne kadar Aranvutluk makamları bize çok yardım eden ve karşılıklı destekler içinde bulunan bir tavır sergilediler." İçişleri Bakanlığı dün konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Arnavutluk Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Bledar Çuçi bugün sabah saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya Kırmızı bültenle aranan Thodex’in kurucusu firari Faruk Fatih Özer Arnavutluk’ta Vlora’da yakalandığını ve kimliğinin biyometrik sonuçlar ile teyit edildiğin iletti. Emniyet Genel Genel Müdürlüğü İnterpol Daire Başkanlığınca Fatih Özer’in Türkiye’ye iadesi işlemlerine başlandı.” İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranıyordu Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kullanıcıların Thodex adlı kripto para borsasındaki hesaplarına erişemediği ve şirket sahibinin yurt dışına kaçtığı yönündeki ihbar üzerine 22 Nisan 2021'de resen soruşturma başlatılmıştı. Bu kapsamda şirket sahibi şüpheli Faruk Fatih Özer'in 20 Nisan 2021'de yurt dışına çıktığı belirlenmişti. Hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan Özer'in de arasında bulunduğu çok sayıda şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti. Özer hakkında, İnterpol tarafından 23 Nisan 2021 kırmızı bülten çıkarılmıştı.

1 yıl önce

Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de sivilleri öldüren ABD'nin Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone Türkiye'yi suçladı: Operasyonda hastane ve siviller hedef alınıyor

Ortadoğu'da bir çok bölgede terör örgütlerine mühimmat ve eğitim desteği veren ABD, Türkiye'yi sivilleri öldürmekle itham ediyor. ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone, Taksim'de PKK terör örgütünün gerçekleştirdiği hain bombalı saldırının ardından Türkiye'nin ekonomisini hedef alan The New York Times'ın haberini alıntılayarak Twitter'dan sivillerin öldürüldüğünü öne sürdü. Pallone aynı zamanda Türkiye'ye F-16 satışını engellemeye devam edeceğini belirtti. 'HASTANE BOMBALIYORLAR' ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Frank Pallone sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Erdoğan, bir hastane de dahil olmak üzere sivil altyapıyı bombaladı. Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını engellemek için çalışmamın bir başka nedeni de bu. Erdoğan'ın saldırganlık modeli, ABD askeri teçhizatı konusunda ona güvenemeyeceğimizi gösteriyor" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

PKK/YPG'li teröristlerden Azez'e saldırı: Üç sivil hayatını kaybetti

PKK/YPG'lı teröristler, Türkiye ile Rusya arasında 22 Ekim 2019'da varılan mutabakat gereği boşaltmaları gereken Tel Rıfat ilçesinden, Kilis'in karşısındaki Azez ilçe merkezini roket saldırısıyla hedef aldı. Saldırıda ilk belirlemelere göre 3 sivil yaşamını yitirdi, bazıları ağır olmak üzere 8 sivil yaralandı. Yaralılar çevre hastanelere sevk edildi. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin'den çıkarılan PKK/YPG, ilçenin güneydoğusundaki Tel Rıfat bölgesinde işgalini sürdürürken, Buradan Cerablus, Afrin ve Azez'deki sivil yerleşimler ile Suriye Milli Ordusunun (SMO) cephe hatlarına sık sık saldırı düzenliyor.

1 yıl önce

AFAD, Ukrayna'da ihtiyaç sahibi sivillere her gün sıcak yemek dağıtıyor

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), mart başında yoğun saldırılara maruz kalmasına rağmen Rus ordusunun ele geçiremediği ancak ağır yıkımların meydana geldiği Çernigiv'de ihtiyaç sahiplerine, mobil mutfak tırı sayesinde her gün sıcak yemek dağıtıyor. Belarus sınırına yakın, havalar soğuduğu için nehir ve göllerin buz tuttuğu, özelikle sivil altyapıların vurulduğu Çernigiv'de yaşayanlar, şehir merkezindeki AFAD mobil mutfak tırından sıcak yemekleri almak için kuyruk oluşturuyor. "Türkiye'nin yardımı sadece benim için değil herkes için çok önemli" AFAD mobil mutfak tırından öğle saatlerinde sıcak yemek ve çay alan 62 yaşındaki Tatiana, "Türkiye'ye minnettarız. Bu yardım sadece benim için değil, herkes için çok önemli çünkü bir savaştan etkilendik. İnsanlar çok memnun." ifadelerini kullandı. Vitaliy Chug, "Savaş yüzünden işimi kaybettim. Annem ise bombardıman sonrası yaşadığı stresten kalp krizi sonucu vefat etti. Türkiye'ye, bize yardım eden herkese teşekkür ederiz." dedi. Sıcak yemekleri evde sabırsızlıkla bekliyorlar AFAD mobil mutfak tırından Çernigiv'in merkezinde insanlara yemek dağıtılırken, ayrıca gönüllüler sayesinde şehrin çeşitli semtlerinde yaşayan sivillere de her gün yemek ulaştırılıyor. Birçok müstakil evin yerle bir olduğu Privitna Sokağı'nda anneannesi ile yemek kuyruğunda bekleyen 8 yaşındaki Yeva, "Buraya öğle yemeğini almaya geldik. Sıcak yemekleri çok beğeniyorum." dedi. Yeva'nın anneannesi Vera Khomenkovo ise çatışmalar nedeniyle evlerinin hasar aldığını ama büyük kısmını tamir ettiklerini söyledi. Aynı sokakta birçok kişinin savaştan dolayı ağır şartlarda yaşamaya sürdürdüğünü dile getiren Khomenkovo, "Böylesi bir yardımı bize ulaştırdıkları için onlara (AFAD ekibi) teşekkür ederiz. Birçok insanın bu tür yardıma ihtiyacı var." şeklinde konuştu. Çernigiv'de 61 binden fazla kişiye sıcak yemek ulaştırıldı AFAD yetkililerinden alınan bilgiye göre, 19 Ağustos 2022'den itibaren Çernigiv bölgesinde sıcak yemek hizmeti başladı. Sıcak çorba ve ana yemek olmak üzere iki çeşit yemek servisinin yapıldığı Çernigiv'de günlük ortalama 550 kişiye hizmet veriliyor. Çernigiv'de 61 bin 12 kişiye sıcak yemek dağıtımı gerçekleştirildi. Savaşın başladığı ilk dönemlerden itibaren Ukrayna'nın çeşitli bölgelerinde AFAD mobil mutfak tırı sayesinde on binlerce kişiye yemek ulaştırıldı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1599455049456881664?s=46&t=ZIUhjXuA4jy3b8it3MsgTA

1 2 3 4 5 6 7 8