Son Dakika:
2023 seçimleri yaklaştıkça siyaset gündeminde gerilim artıyor. Son dönemde ise muhalefetteki liderlerin arasındaki kavgalar ve geçmişe yönelik söylemleri gündemden düşmüyor. Özellikle AK Parti'den ayrıldıktan sonra Gelecek Partisi'ni kuran Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi'ni kuran Ali Babacan'ın söylemleri dikkat çekiyor. 'Nankör' eleştirilerine kızdı Bu kapsamda TV5'te soruları yanıtlayan Davutoğlu, kendisine yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi. "Biz olmasak Tayyip Erdoğan bir hiçti" Seçmen tarafından kendisine yöneltilen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde makam sahibi olduğu ve 'nankörlük' yaptığı eleştirilerine kızan Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı oraya oturuyor o lütfetmiş... Provokatörlerini karşımıza getiriyor, 'Cumhurbaşkanı olmasaydı sen bir hiçtin! Sen o yüzden bakan oldun...' Yok canım biz olmasak Tayyip Erdoğan bir hiçti!" diye konuştu. "Onlara bir irade o makamları verdi" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı bir yayında, "Onlar o makamlara kendi layık oldukları için gelmediler. O makamlara getirildiler. Onlara bakanlık, başbakanlık verildiyse onlara bir irade o makamları verdi. Onlar bunun kıymetini bilemedi." sözleriyle partiden ayrılarak muhalefete geçen isimleri eleştirmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır ötesi operasyonlara start vermesinin ardından PKK'nın siyasi kolu HDP'den yeni bir açıklama geldi. HDP YİNE PKK'YA KALKAN OLDU HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır vekili Hişyar Özsoy, olası sınır ötesi harekat nedeniyle Türkiye'ye tehditler savurdu. HDP'Lİ VEKİLDEN SKANDAL SÖZLER: TSK 'SALDIRILARA' DEVAM EDİYOR Türkiye'nin Irak'ta 'saldırılarda bulunduğunu' ve bunun da yeni olmadığını öne süren Özsoy, "Türkiye'nin üsleri ve askerleri hala orada, bombalama ve saldırılar devam ediyor" dedi. "TÜRKİYE ASKERİ HEZİMET YAŞAYABİLİR" Türkiye'nin sınır ötesi operasyonuna da değinen Özsoy, "Türkiye bir zaferi düşlerken, çok büyük bir askeri hezimet yaşayabilir." diyerek Esed rejimi ve İran'a vurgu yaptı. "TÜRKİYE AĞIR ASKERİ FATURA ÖDER" Skandal açıklamalarının devamında, iktidarın asıl amacının 'Kürt düşmanlığı' olduğunu iddia eden HDP'li vekil, "Türkiye, gözünü karartıp, Rojava'ya saldırırsa öyle kolay bir savaş olmayacak. Hem Kürtlerin hazırlıkları var hem de mevcut durumda Suriye'deki statükonun dağılmamasını isteyen çok sayıda güç var. Onlarda savaşa direk ya da dolaylı müdahil olurlar. Bu güç dengesi ve pozisyonda hiç kimsenin istemediği bir savaşa Erdoğan girerse, çok ağır askeri ve siyasi faturayı ödemek zorunda kalır" ifadelerini kullandı.
Yapılan idari soruşturmada, polis memurunun vekilin kimliğini görmesine rağmen aracı uzun süre beklettiği, hakkında soruşturma açılınca da CHP'li Ali Mahir Başarır ile telefon görüşmeleri yaptıktan sonra usulsüz kaydedilen görüntülerin Başarır aracılığıyla bir ay sonra servis edildiği ortaya çıktı. Sabah'ın haberine göre; Günlerce kamuoyunda tartışılan AK Partili Zeynep Gül Yılmaz'ın makam aracının durdurulduktan sonra yaşananlarla ilgili ortaya çıkan yeni bilgilere ulaşıldı. Olay, 18 Temmuz 2021 tarihinde AK Partili Zeynep Gül Yılmaz'ın makam aracı Mersin Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nde görevli 2 trafik polisi tarafından durduruldu. Milletvekiline net bir açıklama yapılmadan aracının uzun süre bekletilmesi üzerine sinirler gerildi. AK Partili Yılmaz ile polis ekibinin şefi Muharrem Aydoğan arasında tansiyon yükseldi, tartışma meydana geldi. CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR GÖRÜNTÜLERİ PAYLAŞTI Olaydan 1 gün sonra 19 Temmuz 2021'de, 2 polis hakkında disiplin soruşturması başlatıldı ve polisler soruşturmanın selameti açısından açığa alındı. Olaya ilişkin usulsüz şekilde kaydedilen görüntüler ise soruşturma devam ederken, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır tarafından 22 Ağustos 2021 tarihinde sosyal medyada paylaşıldı. KİMLİĞİ GÖRMESİNE RAĞMEN VEKİLİ BEKLETTİ Açılan disiplin soruşturmasında 2 polisin ifadesini alan polis müfettişler; Zeynep Gül Yılmaz'ın makam aracını durduran polis ekibinin şefi Muharrem Aydoğan'ın, milletvekilinin kimliğini görmesine ve aracın milletvekili adına kayıtlı olduğunu öğrenmesine rağmen makulden daha uzun süre beklettiği tespitine vardı. GÖRÜNTÜLERİ YANINDAKİ POLİSE KAYDETTİRDİ Muharrem Aydoğan'ın, ekipteki diğer polis memuru Muhammet Yar'a usule uygun olmayan bir şekilde olayı kayıt altına alması talimatı verdiği ve sonrasında bu görüntülerin yayılmasına neden olduğu da belirlendi. Aydoğan'ın soruşturma sırasında verdiği ifadede de durumu kabul ettiği ve Polis memuru Muhammet Yar'a cep telefonu ile kayıt yapmasını söylediği öğrenildi. Muharrem Aydoğan, ekip arkadaşından çektiği görüntüleri kendisine göndermesini istediğini de anlattı ve görüntülerin hala telefonumda kayıtlı olduğunu dile getirdi. Polis memuru Muhammet Yar ise ifadesinde; aracın arka koltuğunda oturan milletvekilinin kimliğini gösterdiğini kaydetti. Yar, cep telefonu kamerası ile yaptığı kaydı ekip şefine gönderdiğini belirterek kendi telefonundaki görüntüleri sildiğini söyledi. BAŞARIR GÖRÜNTÜLERE NASIL ULAŞTIĞINI AÇIKLAMADI AK Parti Milletvekilinin makam aracını durduran ve kendisiyle tartışan polislerden Muharrem Aydoğan'ın, olaya ilişkin görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasından önce CHP'li Ali Mahir Başarır ile telefon görüşmesi yaptığı belirlendi. Başarır, telefon görüşmesinden kısa süre sonra olaya ilişkin görüntüleri, kendisine ait sosyal medya hesabından paylaştı. CHP'li Başarır, bu görüntülere nasıl ulaştığını ise ne o gün ne de daha sonrasında açıklamadı. Başarır'ın, görüntüleri yayınlamadan önce polis memuru Muharrem Aydoğan ile neden ve hangi konu üzerinde görüştüğü kamuoyu tarafından merak ediliyor. BABASI CHP TOROSLAR İLÇE TEŞKİLATI AKTİF ÜYESİ ÇIKTI Olayla ilgili dikkat çeken bir bağlantı daha ortaya çıktı. CHP'li Başarır ile görüşen polis memurunun babasının CHP üyesi olduğu öğrenildi. CHP'li Ali Mahir Başarır'la sırlarla dolu telefon görüşmesi gerçekleştiren polis memurunun babası, halen CHP Toroslar İlçe teşkilatının aktif üyesi. AK Parti ve Türk Polis Teşkilatını hedef alan siyasi operasyonun ortaya çıkmasının ardından kamuoyu şimdi CHP'li Ali Mahir Başarır bu operasyonun neresinde? olduğunu merak ediyor. DİĞER TRAFİK POLİSİ "KİMLİĞİ GÖRMESİNE RAĞMEN ART NİYETLİ BEKLETTİ" Muhammet Yar, ifadesinde araç sürücüsünün milletvekili araç kartını, Zeynep Gül Yılmaz'ın da milletvekili kimliğini göstermesine rağmen Muharrem Aydoğan'ın konuyu art niyetli ve kasıtlı bir şekilde tartışma boyutuna getirdiğini söyledi. Polis memuru Yar aynı zamanda Muharrem Aydoğan'dan da şikayetçi oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları: Reformlarımızın en önemli unsurlarını kadın hakları, çocuk hakları ve insan hakları oluşturmuştur. Hükümetlerimiz döneminde siyasi partilere yeni anayasa çalışması çağrısı yaptık, sonuç alamadık. Bugün inşa ettiğimiz eserlerin gelecek kuşaklar için aynı manayı taşıyacağına inanıyorum. Geride bıraktığımız 20 yılda, ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık. Ülkemizdeki anayasaların neredeyse tamamının olağanüstü dönemlerin ürünü olması, eskiden bu yana dile getirdiğimiz bir sıkıntıdır. Kişisel verilerin korunmasını ve bilgi edinmeyi anayasal bir hak olarak düzenleyip güvence altına aldık. TCK, CMK ve infaz kanununu yenileyerek yeni bir ceza sistemi oluşturduk. Sivil yargı- Askeri yargı ayrımını ortadan kaldırarak yargıda birliği tesis ettik. 277 adalet hizmet binası inşa ederek, yargı hizmetini işin mehabetine uygun mekanlarda verilmesini sağladık. Önümüzdeki dönemde adalet sistemimizde yeni iyileştirmeler yapacağız. Avukatlık kanununu barolarımızla birlikte çalışarak yenilemek istiyoruz. Hukuki himaye sigortasını Türkiye'ye kazandırmayı planlıyoruz. Yargılamaların makul sürede sonuçlanması için yeni projeleri devreye alacağız. Birileri maalesef ülkemizin adalet sistemini suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için uğraşıyor. Türkiye'nin karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek. AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef ters kararlar verir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir. Karşımızdakilerin derdi hukuku kendi ajandalarının bir aracı haline dönüştürmektir. Tek gayemiz ülkemizin zarar uğramaması, milletimizin devletine olan güveninin zedelenmemesidir. Türkiye artık yeni bir seviyeye, yeni bir lige çıkmıştır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için yapacağımız büyük atılımın eşiğine gelmek öyle kolay olmadı. Küresel düzeyde siyasi ve ekonomik güç olarak yükselen bir Türkiye var. İçeride olduğu gibi dışarıdaki hedeflerimize kavuşmak için gerekli olan güce kavuştuk.
Firari uyuşturucu mafyası Sedat Peker, başında olduğu ve gençleri zehirleyen uyuşturucu çetelerine Türkiye’de yaşama alanı bırakmayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu yayınladığı videolarla suçlamıştı. Uyuşturucu geliri kesilen ve peş peşe operasyonlarla büyük darbe alan uyuşturucu çeteleri ve terör örgütleri İçişleri Bakanı Soylu’yu “uyuşturucu tüccarı” gibi göstererek sözde intikam alma çabalarına girişmişti. Bu çetelerin en büyük destekçisi ise başta CHP olmak üzere HDP ve İYİ Parti gibi siyasi oluşumlar olmuştu. TARİHİN EN BÜYÜK OPERASYONLARI YAPILDI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kararlılığıyla Cumhuriyet tarihinin en büyük narkotik operasyonlarını yapan Türk polisi uzun süredir suç örgütlerinin hedefindeydi. FİRARİ UYUŞTURUCU MAFYASI PEKER’İN YENİ SÖZCÜSÜ ÖZDAĞ OLDU Son yıllarda Türkiye’de iç savaş çıkarmak için FETÖ’nün sosyal medya desteği ile provokasyon yapan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ firarı uyuşturucu mafyası Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Soylu için kullandığı “Escobar” tabirini diline doladı. Firari uyuşturucu mafyası Peker’in kendisine Türkiye’yi dar eden ve uyuşturucu ticaretine darbe vuran Soylu için kullandığı tabiri afiş yaptırarak parti binasına asan Özdağ FETÖ’den aldığı talimatlar doğrultusunda Türkiye’yi karıştırmak için mücadele ediyor. Özdağ, milletvekili dokunulmazlığının ardına saklanarak terörist Selahattin Demirtaş’tan daha beter bir Vatan hainliğine imza atıyor. Her gün ülkemize sığınan mazlumlarla ilgili yalan haber üreten ve servis eden Özdağ Türk milletini, özellikle de gençleri provoke ederek sokağa çekmeye çalışıyor.
Ümit Özdağ’ın başında olduğu Zafer Partisi’nde her gün yeni bir skandal patlak veriyor. Kurucularının ve genel başkan yardımcılarının yarıdan fazlasının istifa ettiği partide yönetime isim bulamayan Özdağ ise çareyi skandal isimleri göreve getirmekte buldu. PAVYONDAN ZAFER PARTİSİ’NE TRANSFER Ümit Özdağ tarafından Zafer Partisi‘ne transfer edilen Merve Kumral isimli kadının geçtiğimiz aylarda FETÖ paylaşımları gündeme gelmişti. Zafer Partisi’nin İstanbul İl Başkan Yardımcısı olan Merve Kumral’ın skandal paylaşımları sonrası partiden ihraç edildiği açıklanmıştı. PAVYON GÜNLERİ ORTAYA ÇIKTI Asıl adı Fatma olan ancak Merve adını kullanan kadının Ümit Özdağ tarafından keşfedilmeden önce pavyonlarda şarkıcılık yaptığı ortaya çıktı. ARAPÇA REKLAM İLE GAYRİMENKUL SATIŞI Ümit Özdağ’ın gözdesi Merve Kumral’ın 2021 yılında kurduğu şirketin faaliyetleri ise duyanları şaşırtmıyor. Arap ve sığınmacı düşmanlığı yapan Zafer Partisi’nde genel başkan yardımcılığı yapan Salih Zeki Altun’a ait şirketin Arapça reklamlarla yabancılara Türk vatandaşlığı için gayrimenkul reklamı yaptığı ortaya çıkmıştı. Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Salih Zeki Altun’dan sonra Merve Kumral’a ait şirketin de Arapça reklamlar ile Türk vatandaşlığı için reklam yaptığı görüldü. Arapça ilanlar yayınlayan Kumral’a ait şirketin sosyal medya paylaşımlarında şirket bünyesinde Arap danışmanların da çalıştığı anlaşılıyor. SİYASİ DANIŞMANLIK DA YAPIYOR Birkaç sene öncesine kadar pavyonlarda şarkıcılık yapan Kumral’ın maharetleri bununla da bitmiyor. 2021 yılında şirket hisse payını %100’e çıkaran Kumral aynı zamanda siyasi danışmanlık da yapıyor! Sosyal, ekonomik, siyasi araştırmalar ile ürün ve marka araştırmaları da yapan Merve Kumral’ın Ümit Özdağ tarafından kamuoyuna açıklanan pek çok veriyi sağladığı ve Zafer Partisi’ne siyasi danışmanlık yaptığı iddia edildi. PARTİDEN GÖSTERMELİK İHRAÇ FETÖ’ye destek paylaşımları nedeniyle 10 Nisan 2022 tarihinde Zafer Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcılığı görevinden alındığı kamuoyuna açıklanan Kumral’ın parti faaliyetlerine katıldığı ve kongrelerde oy kullanmaya devam ettiği ortaya çıktı. ÜMİT ÖZDAĞ’IN SİYASET DANIŞMANI Ümit Özdağ’ın başında olduğu Zafer Partisi’ne siyasi danışmanlık hizmeti veren Merve Kumral’ın Özdağ’ı yönlendirdiği iddiası ise gündeme bomba gibi düştü. Özdağ’ın son zamanlarda yaptığı bazı çıkışları, devletin yöneticilerini sokak kavgasına davetini ve küfürlerini hatırlatan bazı Zafer Partililer “Pavyondan danışan alırsan adın pavyon fedaisine çıkar” yorumunda bulundu.
https://twitter.com/bugunguncel/status/1574327511399514113?s=46&t=a1BZ7vp93FWPI_Ja8I10zw Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Ahmet Davutoğlu'nun, siyasi hayatının en büyük mücadelesi, 'Ben nasıl diğer bakanlarla aynı seviyede otururum, bu bakanlar kurulu olmasın'dır. Bir fotoğraf vardır belki dikkat etmişsinizdir. Kendisini bakanlardan ayırmak için biraz yana kaymıştı" dedi. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI MUSTAFA VARANK'TAN 6'LI MASA AÇIKLAMA Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, 24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün programında 6'lı masa hakkında şu açıklamalarda bulundu: 6'lı masada geçmişte bizimle siyaset yapmış olan insanlar oturduğu için tartışmaların hangi siyasetçiden kaynaklı olduğunu görebiliyorum. 6'lı masa ilk kurulduğu günlerde kim nerede oturacak tartışmaları vardı. Oturma düzeni tartışmalarında en cevval Ahmet Davutoğlu'dur. Sayın Cumhurbaşkanımız, Ahmet Davutoğlu başbakan iken kabine toplantısına başkanlık etmek üzere hükümeti Cumhurbaşkanlığına davet etti. O davette Ahmet Davutoğlu, siyasi hayatının en büyük mücadelesini, ''Ben nasıl diğer bakanlarla aynı seviyede otururum, bu bakanlar kurulu olmasın''dır. Bir fotoğraf vardır belki dikkat etmişsinizdir. Kendisini bakanlardan ayırmak için biraz yana kaymıştı. Protokolün oturma düzenindeki büyük kavgalar Ahmet Davutoğlu'ndan kaynaklıdır. Büyük ihtimalle 6'lı masanın kavgalarının müsebbibidir. "(6'lı Masa) Ne yapacaklarına kendileri karar verecek. Biz hiçbir zaman rakibimizin ne yapacağıyla ilgilenmedik. Biz ne yapacağız, nasıl yapacağız? Nasıl bir Türkiye inşa edeceğiz buna odaklanıyoruz. Bundan önce de hep buna odaklandık'' 6'lı Masa ne yapacaklarına kendileri karar verecek. Biz hiçbir zaman rakibimizin ne yapacağıyla ilgilenmedik. Biz ne yapacağız, nasıl yapacağız? Parti programımızı, seçim beyannamemizi nasıl oluşturacağız? 2023 seçimlerinden sonra nasıl bir Türkiye inşa edeceğiz buna odaklanıyoruz. Bundan önce de hep buna odaklandık. Dolayısıyla 6'lı masanın adayının kim olacağı kendilerini ilgilendirir. Görünen o ki Kılıçdaroğlu bu işi çok istiyor. Bunun ile ilgili hamlelerini yapıyor. Bir genel başkanın kürsüye çıkıp benimle misiniz değil misiniz diye ilan etmesi aciziyettir. Demek ki kendi partisini bile ikna edememiş bir genel başkan 6'lı masadan çıkmaya çalışıyor demektir. Bu da işlerinin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. 6 tane rakip olması gereken partinin bir araya gelerek bir işi başaracaklarını biz düşünmüyoruz. Hangi adayı gösterirse göstersin Allah'ın izni ile Sayın Cumhurbaşkanımız 2023 seçimlerinde büyük bir zafer ile çıkacak. 6'lı masanın tek derdi Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl cumhurbaşkanı yapmayız. Böyle bir anlayışın siyasette başarılı olması mümkün değildir.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, PKK'nın alçak saldırısı sonrası sosyal medyadan açıklama yapan HDP'li Selahattin Demirtaş'a çok sert tepki gösterdi. 'En sinsi terör destekçiliği' Sözcü Çelik'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle: "Terör eylemleri karşısında "her türlü şiddete karşıyız" diyerek terörü ve meşru devlet kurumlarını aynı kefeye koymak en sinsi terör destekçiliğidir. Bu sinsi zihniyet terörün ideolojik gıdasıdır. Terörü lanetlemeden söylenen her demokrasi cümlesi bir siyasi sahtekarlıktır. 'Demokrasi düşmanı bir tutum' Terör, medeni bir toplum hayatının ve en temel demokratik hakların düşmanıdır. Terörü açıkça lanetlemeyen ve buna göre tavır geliştirmeyen her siyaset biçimi siyasi ahlaksızlıktır. Demokratik söylemlerin, terörü mazur göstermek için kullanılması demokrasi düşmanı bir tutumdur." https://twitter.com/omerrcelik/status/1575041928097599488?s=46&t=CmRs4dYDDTvDlkOIK8YE7g
