02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Bakan Soylu'dan Sözcü ve Karar gazetelerine tepki: Allah'a havale ediyorum

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 24 TV'de katıldığı programda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Fatih Sultan Mehmet Türbesi'nde elleri arkasında yürüdüğü görüntüleri değerlendirdi. İmamoğlu'nun yaptığını saygısızlık olarak gördüğünü belirten Bakan Soylu,, yaşanan olayla ilgili İmamoğlu hakkında soruşturma açılmadığını söyledi. Bakan Soylu, değerlendirmesini çarpıtarak yayımlayan Sözcü ve Karar gazetelerine ilişkin Twitter hesabından tepki gösterdi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Eren operasyonlarında toplam 40 terörist etkisiz hale getirildi

Mardin'in Nusaybin kırsalında, dün 6 teröristin daha etkisiz hale getirildiğini hatırlatan Soylu, şunları kaydetti: "Yine bir gün önce Tunceli'de güvenlik güçlerimizin, polisimizin, jandarmamızın, istihbaratımızın aldığı bir duyum çerçevesinde sıkıştırılan 3 terör örgütü mensubu ki tam netleşmesini bekliyoruz. Bunlardan birisinin bölge sorumlusu ve turuncu kategoride olduğunu biliyoruz. Kahraman güvenlik güçlerimizin önemli bir operasyonuyla etkisiz hale getirildiler. Yine dün gece itibarıyla Hakkari'de Alandüz dediğimiz mevkide, 3 teröristin etkisiz hale getirildiği bilgisi de mevcut. Yani bir taraftan Eren operasyonlarıyla, diğer taraftan hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır dışında, Irak'ta yürüttüğü huzurumuz için önemli olduğunu düşündüğümüz, hem Avaşin-Basyan'da hem de Metina'da yürütülen operasyonlarla kışı sürekli sahada geçiren güvenlik güçlerimiz, jandarmamız, polisimiz, askerimiz, bahar başlar başlamaz yine aynı kararlılığı aynı heyecanı, aynı anlayışı sürdürmektedir." "Eren operasyonları 15 ayrı bölgede devam ediyor" Soylu, Eren operasyonlarının 15'incisine de Kars bölgesinde başladıklarını belirterek, 1071 personelin katılımıyla Eren-1'in 11 Ocak tarihinde başlatıldığını anımsattı. Halen 912 jandarma özel harekat ve komando, 10 polis özel harekat timi olmak üzere toplam 15 bin 674 personelle Eren operasyonlarının 15 ayrı bölgede devam ettiğini aktaran Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar Eren operasyonlarıyla 3'ü kırmızı, 6'sı turuncu, 1'i gri kategoride, 2'si bölgede yönetici düzeyinde terörist etkisiz hale getirildi. Buna dün gece Hakkari'de etkisiz hale getirilen teröristleri de eklediğimiz zaman Eren operasyonlarında toplam 40 terörist etkisiz hale getirilmiş oldu. Burada 75 iş birlikçi de yakalandı. 15 Temmuz'dan bugüne kadar toplam 8 bin mağara ve sığınağa girildi, imha edildi. Bu 8 bin mağara ve sığınak, bu ülkenin dağlarında, bu ülkenin sınırları içerisinde. Eren operasyonlarında ise ocakta başlamamıza rağmen 770 mağara ve sığınak imha edildi." Güvenlik güçlerinin operasyonlardaki fedakarlığından bahseden Soylu, "Şehadeti göze alan ve bu konuda herhangi bir çekinceleri olmayan kahramanlarımız, bazen yürümekte bile zorluk çekilen birçok yere günlerce yürüyerek, pusu atarak, operasyon gerçekleştiriyorlar. Allah onlardan razı olsun. Eren operasyonlarında 127 mayın EYP, tuzaklanmış şekilde bulundu. Yaklaşık 412 kilogram patlayıcı ele geçirildi. 138 silah, 45 bin 395 mühimmat ve 439 kilo da esrar ele geçirildi." diye konuştu. Bakan Soylu, operasyonların kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.

2 yıl önce

Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na Sedat Peker yanıtı

Bakan Soylu'nun açıklaması şöyle: "Bir ülkede Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, Kırmızı Bülten talep edilen organize suç örgütü yöneticisinin, güvenlik güçlerimize yönelik iftira ve akla sığmayan ithamlarına sığınarak siyaset yapar mı? Acizlik, çürümüşlük... Mafyaya neler yaptığımızı, nasıl çökerttiğimizi, bu bağırtıların neden çıktığını sorarsan anlatırım. Mafya konusunda tek yapmadığımız, her seçimi kaybeden siyaset mafyasının, Türk siyasetine musallatlığına çaresiz kalmaktır."

2 yıl önce

Bakan Soylu’dan Cumhuriyet Gazetesi’ne sert tepki: “Türkiye eski Türkiye değil hesabını hukuk önünde vereceksiniz”

“Bir mafya pisliğinin hezeyanlarıyla terörle mücadele tarihimizin en Şanlı Komutanına çamur atan, ortakları HDPKK için intikam alan, Cumhuriyet gazetesi; Sizin tarihiniz, derin, kirli ve karanlık ilişkiler tarihidir. Türkiye eski Türkiye değil Hesabını hukuk önünde vereceksiniz.”

2 yıl önce

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in yalanlarına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan cevap

“Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol. Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice”siyaset malzemesi haline getiren Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa Fetö’nün sosyal medya ağı var Nasıl olsa Hdpkk’nın tam desteği var. Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var. Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için. İddiana, iftirana gelince... Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım. Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir. Aziz milletimize saygılarımla. Not: Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.”

2 yıl önce

Bakan Soylu'nun tepkisinin ardından konuşan Mehmet Ağar özür diledi

Sözcü TV'de Erdoğan Aktaş'ın sorularını yanıtlayan Ağar, bu ifadesine gelen eleştirilerin tümüne hak verdiğini söyledi. "Olayın kızgınlığından bir sürç-i lisan söz konusu. Emniyet teşkilatı mensupları çok değerli arkadaşlarımız. Bugün Türkiye'de organize suç örgütlerine nefes aldırmıyorlar. Benim bu tabiri kullanam fevkalade yanlıştır. Özellikle Sayın İçişleri Bakanı, gerçekten kendisini takdirle takip ediyorum. Fevkalede başarılı bir görev sürecini devam ettiriyor" diyen Ağar, şöyle devam etti: "Devlet her konuda terörle mücadele olsun, organize suçlar olsun her konuda olaya hakim. O bir kızgınlıkla ağzımızdan çıkan bir söz oldu. Saygı Bey'i de aradım. Kalem namusu olan bir gazeteci, bu konuyu fevkalade uygun bir şekilde aktardı. Kusur benim, bütün meslektaşlarımdan kalben özür diliyorum. Sayın Bakan'ın liderliğinde, öncülüğünde cansiperane bir mücadele sergiliyorlar. Bu emeği görmezden gelmek, hele benim için asla söz konusu olmaz. Hatam budur, ben de bunu kabul ediyorum." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne demişti? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuyla ilgili, “Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.” açıklamada bulunmuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıkladı: 7 terörist etkisiz!

Operasyonlarla ilgili bilgi notunu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu twitter hesabından yaptığı paylaşımla duyurdu, Soylu, “Eren-13 Operasyonları kapsamında, Şırnak Cudi Dağı Tuşimiya Bölgesi'nde 5 Eren-2 Operasyonları kapsamında, Diyarbakır Kulp ilçesi Yaylak kırsalında 2 olmak üzere toplam 7 terörist, etkisiz!” dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptı. Yapılan başvuruda, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ve örgüt üyelerine yönelik adli makamlarca yürütülen soruşturma kapsamında kısa süre önce kolluk kuvvetlerince operasyon yapıldığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: "İçişleri Bakanı olan müvekkilimin bilgisi dahilinde yapılan bu operasyon sonrası organize suç örgütü lideri, özellikle müvekkilimin kendisiyle ilgili açıklamalar yapmasından sonra müvekkilim hakkında da gerçeğe aykırı, tamamen algı yaratmaya yönelik uydurma içerikli video yayımladı. Söz konusu videoların içeriği incelendiğinde müvekkilim ile ilgili daha önce de kötü niyetli çevrelerce dile getirilen dedikodu niteliğinde hususlar ile birlikte uydurma hikayelerle iftira ve hakaretlerde bulunulduğu kolaylıkla tespit edilebilecektir. Söz konusu videoda iddia edilen, DYP Genel Başkanlığı adaylığı sürecinde müvekkilimin kongre salonuna, teşkilat binalarına sokulmadığı, şüphelinin de o süreçte müvekkilime yardım ettiği, şüpheliye korumanın müvekkilim tarafından verildiği, hakkında dosya hazırlandığına dair müvekkilim tarafından şüpheliye haber verildiği, müvekkilimin İstanbul'u kendisinin yönetmediğini, başkaları tarafından yönetildiğini söylediği, şüphelinin yurt dışına kaçışı sürecinde haber aldığı, yurt dışından dönüşüne dair kendisine söz verildiği iddiaların araştırılmasını talep ediyoruz." Başvuru dilekçesinde ayrıca Sedat Peker'in 20 Mayıs 2020'de yayımladığı videoya işaret edilerek, "FETÖ üyelerinin dile getirdiği bazı iddiaların, yine bazı kesimlerce yapılan dedikoduların asılsız olduğunu 'Sayın İçişleri Bakanı beni kaçırmış. Bakan ile hayatımda bir kere yan yana gelmedik veya hiçbir özel dostluğu gerektirecek bir durum olmadı, tanımıyorum.' diyerek yalanlamışken kendisine ve örgüt üyelerine yapılan operasyon sonrası bu kez daha önce yalanladığı iddiaları, dedikoduları kendisinin söylemesi basit bir çelişki değil videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur." ifadelerine yer verildi. Dilekçede, "Gelinen aşama şüphelinin bu uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili Sayın Başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur." denildi. Türkiye'de içten ve dıştan gelen tüm engellemelere rağmen terörle ve diğer tüm suçlarla büyük bir kararlılıkla mücadele edildiği belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Kahramanlarımızın büyük fedakarlıklar gösterdiği bu dönemde, iç ve dış şer odaklarınca var güçleriyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin İçişleri Bakanı olan, PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer tüm terör örgütlerine, suç örgütlerine karşı teşkilatıyla birlikte amansız mücadele ettiği için sayısız hakaret, iftiraya ve saldırıya maruz kalan ve ABD tarafından hakkında iki kez kişisel yaptırım kararı alınan müvekkilim ile ilgili olarak belirli çevrelerden beslenen ve yalan üzerine kurgulanmış haberler bir süredir periyodik olarak servis edilmektedir. PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer terör ve organize suç örgütleriyle etkin ve kararlı bir mücadelenin sürdürüldüğü bir zaman diliminde kasıtlı bir şekilde bu haberlerin yapılması, videoların yayımlanması suretiyle müvekkilimin ve aile bireylerinin yıpratılması, netice de kolluk kuvvetlerinin moral ve motivasyonunun olumsuz olarak etkilenmesinin amaçlandığı çok açıktır." Başvuru dilekçesinde son dönemde organize suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlara ilişkin de veriler yer aldı. İçişleri Bakanlığı tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne organize suç örgütlerine yönelik olarak 1798 operasyon gerçekleştirildiği, bu operasyonlarda 22 bin 636 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan 8 bin 414'ünün tutuklandığı hatırlatıldı. Dilekçede, "Görüldüğü üzere son yıllarda organize suç örgütlerine yönelik yapılan etkili operasyonlar sonrasında bu kez mafya saldırısına, kurgusuna muhatap kalınmıştır." ifadesi kullanıldı. Soylu ayrıca Peker’in kendisine yönelik sözleriyle ilgili "hakaret ve iftira" suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu. Başvuru dilekçesinde Peker ile beraber hareket edenlerin tüm iletişim ve irtibatlarının tespit edilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması istenerek, "Belirtilen nedenlerden müvekkilim hakkındaki gerçeğe aykırı tüm iddialar ile ilgili araştırma yapılmasını, şüpheli hakkında da bu gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret, iftiralarla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasını, soruşturma tedbirlerinin uygulanması suretiyle delillerin toplanmasını, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında ceza davası açılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim." ifadelerine yer verildi.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 116 117