30 Nisan Salı 2024
1 yıl önce

İYİ Partili Mehmet Aslan Bursaspor-Amedspor maçında açılan posterleri savundu

Bugün oynana Bursaspor- Amedspor maçı olaylı geçti. İki kulübün geçmişten gelen olaylar nedeniyle dün akşam başlayan olaylar maç esnasında büyüyerek devam etti. Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda oynanan ve Bursaspor'un 2-1 galip geldiği maçta tribünlerde açılan posterler gündem oldu.  Açılan pankartlar olay oldu Bazı Bursaspor taraftarları “Beyaz Toros", "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ve Kurtlar Vadisi'nde Yüksel Arıcı'nın hayat verdiği "Pala" karakterinin pankartlarını açtı. Açılan pankartlar sonrası özellikle sosyal medyada gerilim tırmandı. Süleyman Soylu tepki gösterdi Açılan pankartlara İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Süleyman Soylu, "Bursa’daki futbol müsabakasında, futbol seyrinin dışındaki görseller kabul edilemez ve spor ile bağdaştırılamaz. Bu görsellerin stada sokulmasında zafiyet gösteren kamu görevlileri ile ilgili soruşturma başlatılmış ve ilgili kamu görevlileri açığa alınmıştır." ifadelerini kullandı. İyi Partili Aslan destek verdi Gösterilen tavra birçok kesim tepki gösterirken İyi Partili kimliğiyle tanınan dizi oyuncusu Mehmet Aslan ise açılan pankartlara destek verdi. "Apo’nun resmi açılınca demokrasi oluyor ama değil mi?" Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla gerilimi tırmandıran Mehmet Aslan paylaşımında şu ifadeleri kullandı: Apo’nun resmi açılınca demokrasi oluyor ama değil mi?

1 yıl önce

Bursa Valiliğinden Bursaspor-Amedspor açıklaması: "7 kişi gözaltına alındı"

Bursa Valiliği, TFF 2. Lig mücadelesinde Bursaspor'un galibiyeti ile sonuçlanan Amedspor müsabakasında yaşanan olaylar hakkında açıklama yaptı.

1 yıl önce

Devlet Bahçeli MHP Grup Toplantısı'nda konuştu: "Bizim için Amedspor diye bir şey yoktur"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: Siyaseti çadır tiyatrosuna çeviren fırıldakların u dönüşlerine itibar etmeyeceğiz. Cumhur İttifakı sağa sola bakmadan şuna buna aldırmadan adanmış yüreğimizle Türkiye'ye hizmet edeceğiz. Bazıları gevezelikte sınır tanımayacak ama biz çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz dağları aşacağız başkaları polemik batağında debelenecek. Biz huzur ve kardeşliğin manifestosunu yazacağız. Zorlukları yeneceğiz, engelleri aşacağız. Denizi geçtik, derede boğulmayacağız. Depremden zarar gören insanlarımıza sahip çıkılmıştır. Devletimiz depremden ağır yara alan vatandaşlarımızın yanındadır. Önümüzdeki kısa sürede 405 bin afet konutuyla birlikte 83 bin köy evinin inşa edileceği anlaşılmaktadır. Depremden etkilenen 11 ilimizin her birinin tarihi ve coğrafi dokusuna uygun planlar hazırlanmaktadır. 3 Mart 2023 Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde düzenlenen toplantıda bize göre çok hayırlı bir adımdır.  "SEÇİM MÜZİĞİ KULLANMAYACAĞIZ" Kurulların ve kurumların ilgili bakanlıklarla eş güdüm halinde çalışması iş birliğini güçlendirecektir. Deprem gerçeğini kabul ederek kalıcı tedbirler geliştirmek, bundan sonra vazgeçilemez hedefimizdir. Cumhur İttifakı bu yükün altından kalkmaya, yeni bir hayatı kurmaya mahirdir. Her vatandaşımızın elinden tutma amacımız zinde ve zirvededir. Vakit kaybedemeyiz. Aziz milletim sıra sen de diyerek sesleniyoruz.  Derin acılar yüreğimizi kaplamışken seçim müziği kullanmayacağız, sağ duyumuzu her şartta koruyacağız. Pozitif gündemli siyasetimizi ülke geneline yansıtacağız. Milletimizle her zaman iç içe olacağız. Milliyetçilik yalnızca gözyaşından ibaret bir duygu seli değildir. Bu kalıp ve kapsamda da olmamalıdır.  "BU VATAN ÇARESİZ VE SAHİPSİZ DEĞİLDİR" Ülkemiz güçlü olmadığı takdirde ülkülerimizin hayalden öteye geçme şansı yoktur. Biz insanı merkeze alarak, devleti insan için bir haysiyet aracı gören, insan millet, insan devlet ilişkilerini demokrasi ile sağlamaya çalışmış kutlu bir davanın mensuplarıyız. Bizim başkaları gibi devlette, cumhuriyetle, ortak değerlerle, demokrasiyle hiçbir devirde sorunumuz olmamıştır. Bize göre bunlardan birine tercih ederek yapılacak siyaset kusurludur, batıl ve sakattır. Millet ne diyorsa fikrimiz ve fiilimiz odur.  Buradan açık yürekle tam bir inançla ifade ediyorum ki MHP, milletimiz için öngördüğü tehlikeler karşısında sonuna kadar direnecektir. Bu vatan çaresiz ve sahipsiz değildir. Bu millet önüne gelenin yakıp yıkacağı millet değildir. Bilinmelidir ki Cumhur İttifakı yalnızca bir seçim ittifakı değildir. Türkiye'yi hedef alanlara karşı olan bir ittifaktır.  Egemenliğin sahibi Türk milleti, 14 Mayıs'ta kararını verecektir.  Depremi fırsat bilen ahlaksızlar, seçimleri sabote etmek, olay çıkarmak maksadıyla teyakkuz halindedir. Tribünlerde seslendirilen 'Hükümet istifa' sloganları çok tehlikeli toplumsal hadiselere kapı aralayabilecek bir olaydır. Toplumsal muhalefeti tahrik edip kışkırtan eylemler ile çatışma iklimi yeşertmek isteyenler kendi tuzaklarına düşecek.  "BİZİM İÇİN AMEDSPOR DİYE BİR ŞEY YOKTUR" Türk milletinin acılı dönemin istismara kalkışanlar, karşılarında MHP'yi ve Cumhur İttifakını bulacaklar. Geçtiğimiz hafta sonu Bursaspor ve Diyarbakırspor maçında tribünlerden açılan resimlerin sporun ahlakına aykırı olduğu açıktır. Bizim için Amedspor diye bir şey yoktur. Amed diye bir yer yoktur. Bursa nasıl gözbebeğimizse Diyarbakır da öyledir.  AKŞENER'E SERT TEPKİ 1 yıl boyunca oturdukları masayı kumar masası, küçük hesaplar masası, noter masası diyerek önce devirip sonra tekrar oturanlar ilkesizliğin ta kendisidir. Kazanamaz diyen Cumhurbaşkanı adayının yanında yer almak ilkesizliğin daniskası değil de nedir? Çürümüş bir siyasetin ilkesizliği değil midir? Makam ve mevki pazarlıklarıyla masaya geri oturan İP Başkanı söylediği ağır sözlerinden altından nasıl kalkacak? Milletimizin yüzüne utanmadan sıkılmadan nasıl bakacak? Bir kere satan yine satar!

1 yıl önce

DSP'den Kemal Kılıçdaroğlu'na sert tepki: Bu tamamen PKK dili

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal canlı yayınında soruları cevapladı. A Haber'e konuşan Aksakal, "Yaşanan hadiseler esasen bilinen hadiselerdi. Biz öteden beri de bir yılı geçti. 28 Şubat tarihinde bu 6'lı masa kurulmuştu. Kurulduğu zamanki amacı ve hedefi içerisinde cumhurbaşkanlığı seçimini öncelikli olarak almak yani mevcut cumhurbaşkanını görevden uzaklaştırmak, daha sonrasında da kendi söylemleri ile güçlendirilmiş parlamenter sistemi hayata geçirmek gibi bir ideal üzerine kurgulanmıştı. Ancak bütün hesaplar yüzde 50+1 üzerine kurgulandığı için güçlendirilmiş parlamenter sistemin hayata geçirilmesi konusu sürekli ikinci planda kaldı" dedi. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN SİYASİ AYAĞI HDP DESTEĞİNİ AÇIKLADI HDP kendi bazı idealleri ve beklentileri doğrultusunda güvenceleri elde etmeden desteğini açıklamak istemiyordu. Hayatın her yerinde olduğu gibi seçim de bir matematik işi. Kandil'deki teröristbaşlarının da siyasi ayaklarına vermiş olduğu talimat gereği eğer 6'lı masada Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu aday olarak çıkarsa kendilerini aday çıkarmamaları için talimat gelmişti. Nitekim sonunda HDP aday çıkarmadı ve bu gerçekleşti. Bu malumun ilanıdır. Bundan sonrasını seçmenlerimiz değerlendirme tabi tutmak zorunda. Bu seçimler ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden 1 yıl önce söylediği bir çerçevede mi gerçekleşecek yoksa hakikaten Türk milletinin kendi tahtında bir sonuca mı ulaşacak. Cumhuriyet'in 100. Yılını geride bırakacağız bu bize piyangodan çıkmadı. Büyük bedeller ödenerek 7 düvel meydan okunarak kazanıldı. Bütün bu temeller üzerinde hadiseye bakacak olursak Türk milleti 14 Mayıs'ta tam bağımsız Türkiye idealine yönelik yürüyüşünde yeni bir süreç başlatacaktır. DSP olarak bizim önceliğimiz devletin bekasıdır. KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: TAMAMEN PKK DİLİ Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında kayyum uygulamalarının kanunsuz ya da etik olmadığı yönündeki söylemleri yerel yönetimlere özerklik noktasındaki söylemleri kavgadan bahsetti Kılıçdaroğlu "kavgayı bitireceğiz siyasette" dedi. Ben siyasette bir kavga olduğunu düşünmüyorum. Bir mücadele olduğunu biliyoruz ama kavga kavramı Türk siyaseti içerisinde olan bir hadise değil. Bu söz tamamen PKK dili onlara göre çatışmanın adını biraz daha TBMM'de yumuşatarak kavga haline getirmişler ve bunun da mealen karşılığı sınır ötesi harekatların durdurulacağı o bölgedeki teröre karşı verilen mücadelenin geri çekileceği anlamını taşır ki bu çok tehlikeli bir girişim bunu konuşmak bile aslında abesle iştigal olur. Biz DSP'nin kurulduğu 1985 yılında nerede duruyorsak şu an orada duruyoruz. Milliyetçi, vatansever ve emekten yana sol bir partiyiz. Türkiye'nin bekası, bölünmez bütünlüğü vatanı ve millet ile birliği üzere kurgulanmış olan siyasetimiz ile yola devam ediyoruz. Hiçbir zaman en ufak sapma göstermeden tutarlı şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2017 yılındaki referandum ile seçim yasalarındaki değişikliği partiler arasında ittifak yapma imkanı doğdu. Burada irade hakim partilerin tahtında yürüdüğü için ona göre yol alınıyor. Biz DSP olarak bir ittifak yapılanmasıyla diyalog oluşmadığı için çalışmalarımızı kendi listelerimiz çerçevesinde yürütüyoruz. 14 Mayıs seçimlerine ona göre hazırlık yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde bir ittifak ile görüşme olur mu noktasında bir öngörüde bulunmamakla birlikte olduğu takdir de DSP mutlaka vatanın ve milletin çıkarları doğrultusunda kararları hayata geçirecektir. Davet bekleme konusu anlamsız olabilir. Hakim parti eğer sizi ittifakı içinde görmek istiyorsa bu talebin kendisinden olması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin değerleri ile barışık herkese kapısının açık olduğunu söyledi. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu partilerin kim olduğunu biliyordur. Biz her şeyi kuralları içerisinde yürütmenin daha doğru olacağına biz inanıyoruz. DSP vatanın bölünmez bütünlüğü üzerine oynanan bütün oyunları boşa çıkaracak bir duruşu her zaman sergilemiştir.

1 yıl önce

İspanyol basını: Türkiye deprem sonrasında Portekiz'den daha büyük bir bölgeyi inşa ediyor

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın hesaplamalarına göre 200 milyon ton civarında beton, taş, metal, ahşap kalıntısı var. Bu enkazlar hacim anlamında ise bir metre yüksekliğinde 100 kilometrekarelik, yani Barselona'nın yüz ölçümü kadar bir alana yığılıyor. Sadece Türkiye'de 3,3 milyon kişi deprem nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Birçoğu, ülkenin batısındaki illere, yakınlarının yanına, kendilerine kapılarını açan otellere veya üniversite yurtlarına gitti. Ancak hükumetinin verilerine göre yaklaşık iki milyonu, deprem bölgesindeki depremzedeler için kurulan çadırlarda kalıyor. Hasar çok büyük Yarım milyondan fazla konut, depremde yıkıldı veya aldığı ağır yapısal hasarlar nedeniyle yıkılmak zorunda. Ayrıca diğer 130 bin kadar bina da orta hasarlı ve geniş şekilde güçlendirme yapılana kadar içinde yaşanamayacak. Okuldan tutun da hastaneye varıncaya kadar on binlerce kamu binası ve ayrıca ahırlardan, çiftliklerden fabrikalara kadar diğer özel sektöre ait yapılar da ağır hasarlı. Ancak yollar, havaalanları, limanlar, demiryolları, elektrik hatları ve istasyonlar, barajlar ve rezervuarlar gibi önemli altyapılarda da hasar var. Bin kilometreden fazla içme suyu borusunun ve iki bin kilometreye yakın kanalizasyon borusunun yanı sıra çok sayıda atık su arıtma tesisi de hasar gördü. Deprem bölgesi Avusturya ve Portekiz'den daha büyük, hatta Bulgaristan'a eş değer bir alan Durumu incelemek için yakın zamanda bölgede bulunan Dünya Bankası Türkiye Müdürü Humberto Lopez, "Yıkımın boyutu çok büyük. Nurdağı'ndan Antakya'ya giden yolda (güneydoğu Anadolu'da fay hattı boyunca) binalarda değişen tek şey ağır hasarlı mı yoksa yıkık mı olduğu. Etkilenen alanın büyüklüğü 110 bin kilometrekare -Avusturya veya Portekiz'den daha büyük ve Bulgaristan'a benzer bir alan-, bu da çok büyük bir sorun yaratıyor'' ifadelerini kullandı. Hasarın toplam maliyeti 34 milyar dolar Dünya Bankası tarafından yapılan ilk hasar değerlendirmesi, depremin doğrudan etkisinin 34 milyar dolar (yaklaşık 31 milyar 500 milyon avro) olduğunu ortaya koydu. Ayrıca hasar analizi görevlerinde yer alan Avrupalı bir kaynak, hasar maliyeti açısından etkinin çok daha büyük olduğunu açıklıyor: “Değerlendirme birçok açıdan henüz tamamlanmadı. Sadece binalar üzerinde değil, aynı zamanda insanlar üzerinde de etkinin daha ayrıntılı bir analizine ihtiyaç vardır.''

1 yıl önce

AK Parti "Seçimde beraber yürüyelim" dedi! DSP yeşil ışık yaktı!

AK Parti, Demokratik Sol Parti'ye ziyaret gerçekleştirdi. Ömer Çelik ve Binali Yıldırım saat 11.00'de DSP Genel Merkezi'ne gitti. Çelik ve Yıldırım DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile görüştü.  BİNALİ YILDIRIM ZİYARETİN AMACINI AÇIKLADI Binali Yıldırım görüşme sonrası açıklama yaptı. Açıklamadan satır başları: "DSP ile aynı hassasiyetlere sahip olduğumuzu bir kez daha teyit ettik. Yapılacak bu seçimler ülkemizin bölgede hükümranlığının ve güçlü yapısının devamıyla emperyal hedeflerin bir çekişmesi niteliğinde olacağını öngörüyoruz. Dış çevrelerde ortaya konan bir hakikat bu. Bu seçimlerde beraber yol yürüyebileceğimizi düşündük ve bu teklifi DSP'ye, sayın genel başkana ve arkadaşlarına ilettik. Kendileri değerlendirip ona göre hareket edeceğiz. Ziyaretimizin amacı budur." Önder Aksakal'ın konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle: "14 Mayıs seçimleriyle ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Teşekkür ediyoruz ziyaret için. Sayın Yıldırım ve Sayın Çelik DSP'nin birikimlerinin yeni dönemde TBMM'ye taşınması yönündeki görüşlerini bizlerle paylaştı. 14 Mayıs seçimleri terörden tamamen arınmış, ekonomik kalkınmasını yeniden planlamış, tam bağımsız Türkiye'nin yeniden inşası için bir vesile olacaktır. Yerli ve milli değerleri kendilerinden bile önde tutanlarla küresel emperyalizmin taşeronları arasında bir seçim olacak. DSP, Türk devletlerine ve Türk milletine hizmet için ilkeli bir duruşla yoluna devam edecek. DSP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda sonuçlanması, devlet düzeninde istikrarın bozulmaması, dış mihrakların tertipleriyle Türkiye'de siyasi bir maceraya meydan verilmemesi için elinden geleni yapacak. KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ SONRASINDAKİ HDP ÇIKIŞI GÜNDEM OLMUŞTU DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, dün de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmüştü. Aksakal'ın Kılıçdaroğlu görüşmesi sonrasında yaptığı HDP çıkışı gündem olmuştu. Aksakal, 'DSP için vatan ve bayrak çok önemlidir. Kıbrıs çok önemlidir, mavi vatan çok önemlidir. 14 Mayıs seçimlerini ayıran en önemli özellik ise kürsel emperyalist yapılarla kadim Türk devletinin arasında bir seçim olduğudur. Cumhuriyetimizin 100 yıllık geçmişi ile hesaplaşma hayalleri kuranlara, DSP Türk Milleti'nin hassasiyeti ile karşılık vermiştir, her zaman da bu karşılığı verecektir.' demişti.

1 yıl önce

DSP, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteğini açıkladı

14 Mayıs öncesi ittifaklar ve milletvekilliği listeleri son şeklini alıyor. Bu kapsamda AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ı ziyaret ederek Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek istedi. Önder Aksakal AK Parti'ye iadeiziyarette bulundu. Binali Yıldırım'ın ziyaretinin ardından AK Parti'ye gelen ve görüşme gerçekleştiren Aksakal görüşme sonrasında açıklamalarda bulundu. "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklemeyi doğru bulduk" DSP Lideri, önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı aldıklarını açıkladı. Aksakal şöyle konuştu: "Yaşadığımız bu sıkıntılı dönemde DSP'nin de parlamentoda bir güç katkısı koymasının önemine vurgu yaparak bizimle birlikte yol yürümek arzularını iletmişlerdi.

Bu hususu genişlemesine değerlendirdik. Siz de yakından takip ediyorsunuz. 

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada küresel emperyalizmin yeni bir yapılanma hevesinde olduğunu, 2002 yılında DSP iktidardan gönderilirken o dönemin ABD Büyükelçisi'nin bölgemizde 22 devletin sınırlarını değiştirme amaçlarını açıkça ortaya koyması ve biz de biliyoruz ki Bülent Ecevit buna karşı çıktığı için iktidardan gönderildi. Türkiye bugün aynı tehditlerle karşı karşıyadır. 

DSP’nin var oluş amacı Türkiye’nin bayrağının ve anayasanın ilk 4 maddesinin korunması. Bu partide o amaçla kuruldu. 

Türkiye bugün geldiğimiz noktada aynı tehditlerle, aynı kritik noktalara taşınmıştır. DSP de tabii ki bu durumda önemli bir görev üstlenecektir. Çünkü DSP'nin var oluşu ve kuruluş gerekçesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, bayrağını ve Anayasasının ilk 4 maddesinde yer alan hususların sonsuza kadar korunması üzerine kurgulanmıştır.

DSP, doğrultuları olan bir partidir. Bülent Ecevit de bu partiyi kurarken aynı ilkeler doğrultusunda çalışmalarını sürdürmüş ve 3 kez devleti yönetmiştir. DSP'nin bir devlet tecrübesi vardır.

Bu devlet tecrübesini bugün özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ortaya çıkan manzaralara, devleti yok etmeye çalışan küresel sistemin aktörlerine karşı kararlı ve inançlı bir duruş sergileyerek gerek terörle mücadelede gerek Kıbrıs'ın iki devletli statüsünün bütün dünya tarafından tanınması yönündeki çalışmalarında gerek Rusya-Ukrayna savaşındaki Türkiye'nin kararlı ve dirayetli duruşunu sergilemesinde, Mavi Vatan'daki haklarımızın korunmasında büyük emek sarf etmiş ve bir devlet tecrübesi olan Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bu seçimde desteklenmesi yönünde görüşümüzü oluşturduk.

Bunun dışındaki hadiseler bizler elbette parlamentoda, o demokrasinin mabedi olan yapıda DSP'nin katkılarına ihtiyaç duyulduğunu, gündüz geldikleri zaman sizlerle paylaşmıştık. Bu saatten sonraki çalışmalardaki irade ve karar elbette ki hakim parti olarak AK Parti'nindir. Biz önerilerimizi kendileriyle paylaştık. Sonuç çıktığında artık o bilgileri de hep birlikte paylaşacağız." "AK Parti listelerinden TBMM'ye gireceğiz" Seçime de parti olarak girmeyeceklerini belirten Aksakal, AK Parti listelerinden TBMM'ye gireceklerini söyledi. Aksakal, "DSP hiçbir zaman magazinin konusu olmamıştır. Bizler sayılar üzerinde siyaset yapan partiler olmadık hiçbir zaman. DSP, parlamentoda temsil edilecektir dedikten sonra sayının o manada bir önemi kalmamıştır. Bizim için Türkiye önemlidir. DSP, orada bulunacak. Biz seçimlere katılmıyoruz, AK Parti listelerinden parlamentodaki yerimizi alacağız." dedi.

1 yıl önce

Süleyman Soylu, Eyüpspor Futbol Akademisi’ni ziyaret etti

Futbola olan düşkünlüğü ile tanınan isimlerden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eyüpspor Futbol Akademisi’ndeki gençlerle buluştu. Sporcularla eğlenceli vakit geçiren Soylu, bir de top sektirdi.

1 2 ... 22 23 24 25 26 27 28 ... 32 33