12 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Erdoğan’ın hayali Economist’in kâbusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak tanımladığı tarihi proje, tanıtıldığı ilk günden beri Türkiye karşıtı yabancı basının hedefinde. Her fırsatta ve platformda Türkiye aleyhine propaganda yürüten, terör örgütlerine kol kanat geren Batı basını, bir kez daha Kanal İstanbul’u hedef aldı. The Economist’in proje karşıtı muhalif “uzmanların” görüşlerine yer verdiği haberinde, kanalın çevreci olmadığı ve rant için yapıldığı iddia edildi. Haberde “Uzmanlar bu projeyi, Türkiye tarihindeki en büyük rant arayışı ve çevre felaketinin reçetesi olarak nitelendiriyor” ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dakikalarca alkışlanan konuşması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Başakşehir İlçe Danışma Meclisi toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bakan Süleyman Soylu, konuşmasında 2023 yılında yapılacak seçimlere değindi. "HAYAL KURANLARA SÖYLÜYORUZ, AÇIK ARAYLA KAZANACAĞIZ" Kararlı ifadelere yer veren Bakan Soylu, "2023 hayalleri kuranlara söylüyoruz. Biz 2018’de nasıl zillet ittifakını mağlup etmişsek 2023’te çok daha büyük, açık arayla zillet ittifakını mağlup edeceğiz. Sadece 2023’de zillet ittifakını mağlup etmeyeceğiz. "28 ŞUBAT'I, VESAYETİ YENİDEN YENECEĞİZ" 2023’te 28 Şubat’ı, darbeleri, vesayeti, Amerika'dan, Avrupa'dan Türkiye'ye parmak sallayanları, faiz lobileriyle bu ülkeye diz çökertmeye, bu ülkenin alnını mağlup etmeye çalışanları hep beraber yeniden yeneceğiz. "FETÖ'YÜ, PKK'YI YENECEĞİZ" Gezi ile bu ülkeyi karıştırmak isteyenleri, 17-25 Aralığı yapanları, FETÖ'yü yeneceğiz. PKK'YI, 15 Temmuz hainlerini yeneceğiz." diye konuştu. "KILIÇDAROĞLU'NA ÖYLE Bİ CEVAP VERİN Kİ, SİYASETİ AĞZINA ALAMASIN" Türkiye'nin uçsuz bucaksız yerlerinde, herkesin hayretle baktığı, hayal edemediği birçok yatırımın altında AK Parti’nin imzası olduğunu dile getiren Soylu, "Uluslararası sistemin taşeronu haline gelmiş ve uluslararası sistemin Türkiye'yi karıştırmak için görevlendirdiği Kılıçdaroğlu'na 2023 yılında öyle bir cevap verin ki, öyle bir cevap hazırlayın ki bir daha siyaseti ağzına alamasın." ifadelerini kullandı. Öte yandan Soylu'nun bu açıklamaları, toplantı salonunda ayakta alkışlandı.

2 yıl önce

Ad ve soyadı değişikliği başvurusu e-Devlet’te

İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü e-hizmetlerine bir yenisini ekleyerek “İl/İlçe İdare Kurulu Kararı ile Ad veya Soyadı Düzeltilmesine İlişkin Başvuruların Alınması” hizmetini E-Devlet Kapısına taşıdı. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda yapılan düzenleme sonucu kişinin iki yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; Soyadı Kanunu'nun 3'üncü maddesine aykırı yazılan, yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmasından kaynaklanan anlam değişlikleri bulunan ad ve soyadları il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilmesinin önü açılmıştı. Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa eklenen geçici madde ile belirlenen süre 3 yıl daha uzatıldı. Ayrıca maddenin geçerliliği için belirlenen sürenin bitmesi üzerine tekrar bir süre uzatımına gidilmesi ihtiyacı duyulduğu taktirde kanun değişikliğine gidilmeden Cumhurbaşkanlığı makamınca sürenin uzatılabilmesi sağlandı. Bunun yanı sıra maddeye eklenen yeni hüküm ile genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen adlarında mahkeme kararı aranmaksızın il veya ilçe idare kurullarınca değiştirilebilmesine olanak tanındı. SON TARİH 6 ARALIK 2022 Yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadlarının il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilebilmesine olanak sağlayan uygulamadan vatandaşlarımız 6 Aralık 2022 tarihine kadar faydalanabilecek. 275 BİN KİŞİ SOYADINI, 121 BİN KİŞİ İSE İSMİNİ DÜZELTTİ Yapılan bu düzenlemelerle ad ve soyadların düzeltilmesine yönelik mahkemelerin iş yükü azaltıldığı gibi bürokratik süreçler de kısaltıldı. Bu sayede 2017 yılından bugüne kadar 275 bin 808 kişi soyadını, 121 bin 65 kişi ise ismini düzeltti.

2 yıl önce

Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliğine Kaşıkçı'nın fotoğrafı yansıtıldı: Cemal için adalet

Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği binasına, üç yıl önce İstanbul'da öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın resmi yansıtıldı. Eylemi gerçekleştiren "Önce Özgürlük" (Freedom First) Hareketi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Cemal'in fotoğrafını Washington'daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği'ne yansıttık. Cemal'in mirasının sonsuza ek süreceğini hatırlatmak için sergiledik. Cemal için adalet aramamıza yardım edin" ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

Organize suç örgütü elebaşı Peker’den Akşener ve Yavaş’a destek

Son olarak muhalif siyasetçileri Twitter hesabı üzerinden takibe almasıyla gündeme gelen Sedat Peker bugün yine ilginç mesajlar verdi. Peker, şahsi Twitter hesabından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın "Dünya Kız Çocukları Günü"nü münasebetiyle yayınladıkları mesajları RT etti. Sedat Peker'in bu tutumu, 2023 yılında yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylıkları gündemde olan iki siyasetçiye destek olarak yorumlandı. Diğer yandan, Peker'in paylaştığı mesajlarda Meral Akşener, "Torunum Ayda ve tüm kız çocuklarının hayallerini gerçekleştirebildiği, özgürce düşünüp cesurca konuşabildiği bir Türkiye mümkün. Yeter ki vazgeçmeyelim. "Dünya Kız Çocukları Günü" kutlu olsun.", Yavaş ise, "Aydınlık yarınlara, kız çocuklarımız yaşamın her alanına eşit ve adil bir şekilde ulaştıkları zaman kavuşacağız. "Dünya Kız Çocukları Günü" kutlu olsun" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Girilmeyen ne kadar bölge varsa girdik”

M5 Dergi'ye verdiği röportajda gündemi değerlendiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin vesayetten kurtulmaya çalıştığını ancak vesayetin medya, sermaye ve sivil toplum kuruluşları ile her alana girmiş bağlantılarının bulunduğunu belirtti. Bakan Soylu, her alanda terör örgütlerine baskı kurduklarını, insansız hava araçlarının da bu mücadeleye katkı sunduğunu bildirdi. Terörle mücadele kapsamında "Girilemez" denilen yerlere girildiğini ifade eden Soylu, şunları kaydetti: "Girilemeyen ne kadar bölge varsa Muş'ta Şenyayla, 'Girilemez,' nasıl girilemez? Tepesine çöktük... İlk önce Kato Dağı ile başladık. Oradan elde ettiğimiz moralle o girilemeyen ne kadar bölge varsa karanlık dağlar da dahil olmak üzere bunların her birine girdik ve operasyon yaptık." Soylu, bu operasyonların tamamının moral, lojistik, yüksek teknoloji, devlet gücü ve topyekun koordinasyonla sağlandığına işaret etti. "FETÖ'yü adım adım tasfiye ediyoruz" İçişleri Bakanlığının terörle mücadelesinin emperyalist odakların vesayeti sürdürme çabalarını boşa çıkardığına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye'nin en büyük vesayet sistemlerinden bir tanesi olan FETÖ'yü adım adım tasfiye ediyoruz. Terör örgütlerini operasyonlarla tasfiye ediyoruz. Bir taraftan belediyelerden, sivil toplum örgütlerinden terör örgütlerine aktarılan kaynakların önünü kesiyoruz. Elbette bütün bunları istemeyenler, kendi alanlarının daralmasını istemeyenler, bunları yapana yönelik bir iddia ortaya koyacaklardır, bunları yapanlara yönelik bir saldırı ortaya koyacaklardır." Düzensiz göçmenler Türkiye'de 5 milyonun üzerinde yabancının bulunduğu bilgisini veren Soylu, şu ana kadar göç konusunda toplumsal bir olay meydana gelmediğinin altını çizdi. Afgan göçmeler konusuna da değinen Soylu, "Taliban yönetimi gelene kadar yakaladığımızın yüzde 80'ini Afganistan'a geri gönderdik. Dünyada böyle bir geri gönderme başarısı örneği yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bu yıl ikna yoluyla 153 terör örgütü mensubunun teslim olmasını sağladık”

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: "SURİYE'DE YAPILAN SON SALDIRI BARDAĞI TAŞIRMIŞTIR" Kabine toplantımızda sağlıktan eğitime, güvenlikten turizme kadar ülkemizi milletimizi yakından ilgilendiren pek çok hususla ilgili değerlendirmemizi yaptık. Suriye'den ülkemize yönelik saldırıların kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Polislerimize yönelik son saldırı artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız. Bugün vefat eden İsmet Uçma'ya da Allah'tan rahmet diliyorum. "SALGIN TEDBİRLERİNE BİR SÜRE DAHA UYMAMIZ GEREKİYOR" Kabine toplantımızda sağlık alanında Koronavirüs salgınındaki gelişmeleri hasta, vefat sayılarından aşıdaki son duruma kadar ele aldık. Gelişmiş ülkelerin çoğundaki sorunun yönetim zaafiyetinden kaynaklandığı görülüyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği hızlı karar alma ve etkin uygulama kabiliyeti sayesinde herkese teşekkür ediyorum. En büyük şükranı bu süreçte sabırla hep bizim yanımızda yer alan milletimize sunuyoruz. Biz milletimizle tam dayanışma içinde yolumuza devam ettik. Tüm kademeleriyle eğitimde de normalleşme adımlarını attık. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki eğitim AR-GE merkezlerinde geliştirilen Kovid-19 antijen test kiti aşamasına geldik. Salgın tedbirlerine riayet etmeyi bir müddet daha sürdürmemiz gerekiyor. Özellikle aşılamada hedeflediğimiz sayıya ulaşmalıyız. Biz kendi meselemizi çözsek bile dünya virüsten temizlenmeden iş bitti diyemeyiz. Sağlık sistemini ayakta tutma yanında tüm boyutlarıyla ekonomide, eğitimde geldiğimiz seviyeyi korumak ve daha ileriye taşımak için buna mecburuz. "Eskilerin korkulu rüya görmektense uyanık kalma evladır" sözünde işaret ettiği gibi ihtiyatlı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Türkiye ise vaktinde aldığı tedbirler ve güçlü altyapısı sayesinde bu sıkıntılara tamamen uzaktır ya da çok sınırlı şekilde maruz kalmaktadır. "FIRSATÇILARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ" Fahiş artışları içeriye sınırlı bir şekilde yansıtarak vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Buna rağmen üreticilerimizi korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Artık daha çok üreten, ihraç eden özel sektörümüzün aynı şekilde kendi çalışanlarını koruyacak bir anlayışı gözeteceğini inanıyorum. Milletimizin mağduriyetine yol açan fırsatçıları da yakından takip ediyoruz. Ekonomide büyümeden ihracata aldığımız her yeni güzel Haber geleceğimize daha umutla bakmayı sağlıyor.  Birileri Türkiye'ye siyasi konularda yapamadıkları diz çökme işini ekonomi üzerinden yapmaya çalışıyor olsa da biz gücümüzün farkındayız. Cari dengemizi fazla yönünde sürekli geliştirerek büyütmeyi sürdüreceğiz. Bundan sonra Türkiye ekonomik olarak her geçen gün çok daha güçlenecektir. Küçük bir kesimin güvenliği ve refahı için asırlardır sömürülen, birine kırılan vicdan ahlak dışı mağdur bırakanlar artık bu sisteme karşı geliyor. İşte bu anlayışla Türkiye olarak Balkanlardan Kafkaslara geniş coğrafyada mazlumun hakkın ve hakikatin yanında yer alıyoruz. Milletimizle birlikte gerektiğinde bu bedeli ödemekten kaçmadık, kaçmayız. ERDOĞAN'DAN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MESAJI: HERKESİ İLGİLENDİRİYOR Dünyanın neresine gidersek gidelim insanların sevgi ve umutla bakan gözlerinde bu iklimin tezahürleriyle karşılaşıyoruz. Bin yıldır vatanımız olarak coğrafyadaki varlığımız devam ettikçe, kimi çevrelerin bize husumetinin bitmeyeceği açıktır. Elbette sadece bu gönül bağına güvenerek sırt üstü yatmıyoruz. Her alanda ülkemizi geliştirecek, yatırımlarla, eserlerle hizmetlerle hedeflerimize doğru da kararlı bir şekilde yürüyoruz. Artık hedeflerin çoğuna ulaştığımız 2023 vizyonumuzu yeni ve daha büyük adımlarla tahkim ettiğimiz bir döneme girdik. Bir süredir dünya devletleri bir araya gelerek özellikle 2053 vizyonumuz ve bu adımların en yakın en önemli bir projesi. Dünya bugün insanlık tarihindeki büyük kırılmalarının en önemli sebepleri arasında yer alıyor. Salgın döneminde üretimde ve insan hareketliliğinde yaşanan kısmi yavaşlamanın bile dünyamızı ne kadar rahatlattığını uzaydaki görüntülerden görülüyor. Bir süredir dünya devletleri bir araya gelerek iklim değişikliğinin ağır sonuçlarını hafifletmek için çözüm arıyor. iklim değişikliği herkesi ilgilendiriyor. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NIN İSMİ DEĞİŞİYOR Önümüzdeki dönem için yeşil kalkınma devrimini tüm çalışmaların merkezine yerleştirerek öncü ve etkin rol üstlenmekte kararlıyız. Hükümet olarak üzerime düşünleri yaptık, yapıyoruz. Yeşil Kalkınma devrimini de aynı samimiyetle milletimizin tavrına sunuyoruz. Her kesimden sürecin ülkemize külfetlerini asgari düzeyde tutacak bir yaklaşımla yürüteceğimiz bu tarihi projeye destek vermesini bekliyoruz. İklim değişikliği ve göç konusunda hayata geçirmeye planladığımız yeni yapısal düzenlemeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ismini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştiriyoruz ve bünyesinde İklim Değişikliği ve Koordinasyon birimi kuruyoruz. Bir diğer kurumsal reformu da göç konusunda yapıyoruz. İçişleri Bakanlığımıza bağlı Göç idaresini  Göç İdaresi Başkanlığına yükseltiyoruz. TERÖRLE MÜCADELE: TEPELERİNE BİNİYORUZ Türkiye'nin sanayi devrimini kaçırmasının, bilgi ve teknoloji devrinin gerisinde kalmasının nedeni, milletimizin geri kalması nedeni değildir. Tek parti faşizmi bu araçlardan biridir. Darbeler ve vesayet bu araçlardan biridir. Terör bu araçlardan biridir. Yaşadığımız her siyasi ve sosyal kaos beraberinde ekonomik kayıpları getirmiştir. 1960 darbesinden beri bu gerçeği sayısız örnekle görmek mümkündür. Doğu ve Güney Doğu bölgelerimizin geri kalmışlığını ortadan kaldıracak yatırımları yaptığımız bir dönemde, çukur eylemleriyle terörü tekrar hortlattılar. Bu tablo karşısında, milletimizin desteğiyle verdiğimiz tarihi mücadele sayesinde ülkemizi asırlık cenderelerden kurtardık. Terör örgütleriyle sınırlarımızda yüzleşmek yerine terör örgütlerini yerinde bitirmek üzere bir strateji geliştirdik. Terör ve teröristle beraber terörizmle de mücadele gerçekleştirdik. Kadınıyla genciyle çocuğuyla işçisiyle esnafıyla her kesimden insanımızın sorunlarını çözecek imkanlar sağladık. Askeri gücümüzü savunma sanayimizi geliştirerek sınırlarımızı korumak ve sınır ötesi operasyonlar için silah ve teçhizatlarımızı dışa bağımlılıktan kurtardık. Diyarbakır Anneleri'nin sevinçlerini paylaşıyoruz. Sadece bu yıl ikna yoluyla 153 terör örgütü mensubunun teslim olmasını sağladık. Son 5 yılda ise bini geride bıraktık. Sınırların ötesinde de PKK'sından DEAŞ'ına FETÖ'süne kadar terör örgütlerine nefes aldırmıyor, nereye kaçarlarsa tepelerine tepelerine biniyoruz. "GÖÇ YÜKÜNÜ TEK BAŞIMIZA ÜSTLENMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR" Göç yönetiminde de yeni stratejileri uygulamaya alıyoruz. Geçmişte Balkanlardan, Kafkaslardan ve son olarak Suriye'den gelen büyük göç dalgalarını bu anlayışla göğüsledik. Sınırlarımız içinde yakaladığımız göçmen sayısı da 1 milyon 300 bini geçti. Bu göçmenlerin neredeyse tamamının hedefi Türkiye'de kalmak değil, Avrupa'ya hatta başka yerlere geçmek olduğunun altını da çizmek gerekir. Bu yükü tek başımız üstlenmemiz mümkün değildir. Meselenin her ne kadar verilen sözler yerine getirilmemiş olmasa da tamamen maddi yöntemle çözülemeyecek bir durumda olduğunu herkes kabul etmelidir. Biz sınırlarımız içindeki mevcut göçmen meselesini bir kısmını güvenli olarak geri dönmesini sağlamak, bir kısmını da programlarla ülkemize entegre olmasını sağlayabiliriz.

2 yıl önce

Türkiye'yi kaosa sürüklemek istiyorlar: Savcılar el koysun

Son günlerde muhalefetin sıkça dillendirdiği “siyasilere saldırı/suikast” söyleminin fitilini FETÖ ateşledi. Örgütün yayın organlarında yurt dışındaki önemli isimlere saldırı düzenlenebileceği iddia edildi. Ardından organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker sahneye çıktı. FETÖ’nün birçok yalanı ile birlikte ‘siyasi saldırılar olabileceği’ iddiasını Türkiye gündemine sokan Peker, “Alevilere yönelik saldırı düzenlenebileceğini” ileri sürdü. FETÖ BAŞLATTI EYMÜR SÜRDÜRDÜ Daha bu açıklamanın mürekkebi bile kurumadan 1990’lı yılların karanlık figürlerinden eski MİT’çi Mehmet Eymür sahneye çıktı. Eymür, “90’larda bu kadar kepazelik yoktu. Hatta zamanında söylediğim bir lafı yine tekrarlamak istiyorum. Bu gidişin sonu siyasi cinayetlerdir” dedi. Bu açıklamalar unutulmaya yüz tutmuşken FETÖ ve PKK’nın yurt dışındaki uzantıları siyasi suikast iddialarında bulundu. Bazı basın yayın organlarında “suikast listeleri” olduğu ileri sürüldü. KİM BU BELLİ KİŞİLER? FETÖ, mafya ve 1990’ların karanlık yüzü Eymür’ün iddialarını, geçtiğimiz hafta bu kez Kemal Kılıçdaroğlu yeniden ısıtarak siyasetin konusu yaptı. Kılıçdaroğlu gazetecilere verdiği röportajda “Eğer iş belli grupların ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler... Böyle kaygılarım var” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu “belli grup” ve “belli kişilerin” kim olduğu konusunda detay vermedi. ŞİMDİ DE KORAY AYDIN Kılıçdaroğlu’nu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın izledi. Bir gazeteye açıklama yapan Aydın, “Siyasi suikastlar yapılacağı konusunda bizim de aldığımız duyumlar var. Eğer böyle bir planlama varsa, başta ülkeyi yönetenler olmak üzere ileride bunun hesabını vermek zorunda kalır, ağır bir bedel öderler” ifadelerini kullandı. Muhalefet partilerinin benzer iddiaları giderek daha da yüksek sesle dile getirmesi endişe yaratıyor. SAVCILAR GÖREVE Kamuoyu, cumhuriyet savcılarının iddiaları araştırmasını ve “duyum sahiplerine” şu soruları sormasını bekliyor: - Suikast/saldırılar kime düzenlenecek? - İddia edilen saldırılar ne zaman ve nerede gerçekleşecek? - Suikast ya da saldırıları kim gerçekleştirecek? Tetikçi kim, muhalefet bu konuda da bir duyum aldı mı? - CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Belli gruplar ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezlerse...” açıklamasındaki “gruplar” ve “kişiler” kim? - Bu duyumları servis edenler devletin mahrem kurumlarındaki kripto FETÖ’cüler ya da başka kliklerin adamları mı? - Duyumlar muhalefete yabancı istihbaratçılar tarafından mı servis edildi? - Bu “duyumları” siyasetçilere iletenler neden savcılara ve ilgili birimlere iletmiyor? - Bu duyduklarınızı “hedefe konulan” kişilere ilettiniz mi? - Haber verdiyseniz nasıl bir önlem aldılar, haber vermediyseniz neden hedefteki kişilerin hayatını tehlikeye atıyorsunuz? - Hedef etnik, mezhepsel ya da siyasi çatışma mı? - Size cinayet ihbarını yapanlar, olası provokasyon ve cinayetlerin planlayıcısı veya azmettiricisi de olabilir mi? - Siyasetçiler doğrudan milli güvenliği tehdit eden bu iddialarla ilgili bildiklerini neden savcılar yerine gazetecilere anlatıyor? Böylesine önemli bir konuda özel davet mi bekleniyor? - Son günlerde FETÖ’cüler ve PKK’lılar yurt dışında kendilerine “suikast düzenleneceği” yönünde iddialarda bulunuyor, sözde infaz listeleri servis ediliyor. Muhalefetle firari teröristlerin aynı zamanda benzer iddialar dillendirmesi tesadüf mü? Savcıların, Sedat Peker, FETÖ ve Kılıçdaroğlu’nun kaynağının aynı kişiler mi yoksa farklı kişiler mi olduğunu da tespit etmesi gerekiyor. Eğer duyumlar asılsız, hedef korku pompalamak ve algı operasyonuysa; bunun da açığa çıkması gerek. Kılıçdaroğlu topu Erdoğan’a attı Saadet Partisi heyetini kabul eden Kemal Kılıçdaroğlu, dün de “siyasi cinayetler” konusuna ilişkin açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bir siyasi parti liderine saldırı olacak ve ülkeyi yöneten kişi şu cümleyi kullanacak; ‘Daha neler olacak neler, bunlar iyi günleriniz.’ Kime ait bu söz? Ne anlama geliyor bu? Ne yaparlarsa yapsınlar ülkenin huzurunu bozacak hiçbir tavır, hiçbir davranış bizden olmayacak.” Akşener: Duyumlar geliyor Dünkü İYİ Parti - DP görüşmesinde de aynı konu gündemdeydi. Siyasi cinayet iddialarıyla ilgili Akşener, “Bu tür duyumlar elbette gelir. Kimisi daha sivil alanlardan, kimisi de ‘Biraz daha dikkat edin’ diyen alanlardan gelir. O kadar söyleyeyim. Benim inandığım bir şey var, ecel ne bir nefes evvel ne bir nefes sonradır. Dolayısıyla tedbir alırsınız ama bu konuda Sayın Aydın aynı zamanda bunların bu kadar konuşulmaması gerektiğini de söylüyor. Çok fazla bunu gündemde tutmamamız lazım” dedi. Davet edilsin anlatırım Telefonla ulaşıp iddiaları Koray Aydın’a sormak istedik. Telefona basın danışmanı olduğunu ifade eden kişi çıktı. Kendisine “Sayın Aydın’ın aldığı duyumlar neler? Kim kime nerede suikast düzenleyecek? İddianın kaynağı kim?” diye sorduk. Danışmanı “Aydın konu ile ilgili basına detay vermek istemiyor” dedi. Koray Aydın’ın iddialarını savcılıkla paylaşıp paylaşmayacağını sorduk. “Savcı çağırırsa ifadeye gidebilir, elinde olan bilgi ve duyumları paylaşabilir” cevabını verdi. Yalandan medet umuyorlar İletişim Başkanı Fahrettin Altun “siyasi cinayet” iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Ülkede korku iklimi oluşturmayı amaçlayanları, ellerindeki bilgileri savcılarla paylaşmaya çağıran Altun, terör örgütleriyle aralarına mesafe koyamayanların, yalandan medet umduğunu kaydetti: “Milletimizin devlete olan güveni hedef alınıyor. İddiaların temel amacı, ülkemizin birliğini zedelemek ve toplumsal huzurumuzu bozmaktır. Eski Türkiye’nin bakiyesi bu mesnetsiz iddiaları gündeme getirenlere hatırlatmak istiyorum: Faili meçhuller hangi dönemin ürünüydü? Faili meçhulleri ülkemizin gündeminden çıkaran Sayın Cumhurbaşkanı’mızdır.”

1 2 ... 100 101 102 103 104 105 106 ... 527 528