28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

CHP, HDP'nin talimatına uydu! Özgür Özel açıkladı! "Suriye-Irak tezkeresine "hayır" oyu kullandı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, parti olarak TSK'nın Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkereye 'hayır' oyu vereceklerini açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini 2 yıl daha uzatan tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda oylanacak.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten muhalefete tezkere tepkisi

Ömer Çelik’in açıklamaları şöyle; Tezkere, Türkiye’nin milli güvenliği açısından güçlü bir irade beyanıdır. Bu irade beyanı Türkiye’nin milli birlik ve bütünlüğünü korumaya her şart altında kararlı olduğumuzu ve bunun için her türlü meşru mücadeleyi vereceğimizi ifade eder. Bu irade sayesinde sınırlarımız yakınında kurulmak istenen terör devletçikleri ortadan kaldırılmıştır. Eğer bu irade beyanı olmasaydı PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin sınırlarımıza yakın yerlerde fiili oluşumları söz konusu olacaktı. Buna asla izin vermeyeceğiz. Yüce Meclisin takdirine sunulan tezkereler Türkiye’nin milli güvenliği açısından gerekli iradeyi temsil eder. Bu tezkerelere karşı çıkanların gerekçelerini bugün dinledik. Bu mantıksız gerekçeleri üretenlerin hiçbir şekilde Tükiye'nin milli güvenliği konusunda hassasiyeti yok. Bu mantıksız gerekçelerle tezkerelere karşı çıkmaktan bahsetmek ve hayır oyu vermek, milli güvenliğimizi zaafa uğratmaya bahane üretmektir. Bu yaklaşım, sınırlarımızdaki terör oluşumlarına elverişli ortam oluşturmaya çalışmaktır. Türkiye’nin terörle mücadelesinde ortaya konulan irade beyanının "süresini" tartışma konusu yapmak başlıbaşına bir savrulmadır. Türkiye kararlı ve her türlü bedeli ödemeye hazır biçimde terörle mücadele edecektir. Türkiye’nin terörle mücadelede uluslararası işbirliğine destek verdiğini ifade eden maddeler yıllardan beri tezkerelerde zaten vardır. Bunu ifade eden tezkere maddelerini anlamayanların, milli güvenlik konusunda alfabeyi bilmediği açıktır... Mesele açıktır; birileri Türkiye'nin terörle mücadelesinden rahatsızdır. Bunu açıkça söyleyemeyenler, terörle mücadele kararlılığının süresini tartışma konusu yapmaktadır. Türkiye'nin terörle mücadelede uluslarası işbirliğini desteklemesi anlamına gelen ve son zamanlarda DEAŞ'la mücadelede uluslararası koalisyonun üyesi olmamızı anlatan maddelerin yeni bir şey gibi tartışma konusu yapılması, başka niyetleri ve ittifakları örtmek içindir. Her ne olursa olsun Türkiye terörle mücadelesini eksiksiz ve en güçlü şekilde sürdürecek, terör örgütlerine göz açtırmayacaktır. Bu iradeyi savunmak milletimizi, ülkemizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi savunmaktır.

2 yıl önce

Kars Valiliği, Kılıçdaroğlu’nun arsenikli su iddialarını yalanladı

Kars Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU tarafından 26.10.2021 tarihinde yapılan grup toplantısında ilimiz ile ilgili dile getirilen hususlarla alakalı aşağıda yer alan açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. İlimiz Susuz İlçesi Çamçavuş Köyü içme suyu ihtiyacı, İl Özel İdaremizce KÖYDES kapsamında 2018 yılında açılan sondaj kuyusu, aynı yıl içerisinde yapılan içme suyu şebekesi ve deposu aracılığıyla karşılanmaktadır. 16.02.2021 tarihinde Çamçavuş Köyü içme suyu analizi için İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından su numunesi alınmış, alınan numune hem 17.02.2021 tarihinde Kars Halk Sağlığı Laboratuvarı tarafından hem de 20.02.2021 tarihinde Erzurum Halk Sağlığı Laboratuvarı tarafından analiz edilmiş ve raporlar sonucunda suyun, ‘İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmelik’e uygun olduğu tespit edilmiştir. Çamçavuş Köyü Camisi ile ilgili olarak dile getirilen iddia konusunda; ilgili caminin henüz ruhsatlandırılmasına yönelik İl Özel İdaremize yapılmış herhangi bir resmi başvuru bulunmamaktadır. Kaldı ki aynı köyde yapılan İmamevi ve Taziye Evi’ne yönelik resmi müracaatlar çerçevesinde ruhsatlandırma işlemi 2018 yılında gerçekleştirilmiştir. Hayvan geçidi için köprü talebi ile ilgili olarak; Karayolları 18. Bölge Müdürlüğü tarafından 2013 yılında 5*5 genişlik ve yüksekliğinde Çamçavuş Köyü karşısında hayvan alt geçidi yapılmış ve hayvanların meralara ulaşması sağlanmıştır. Sonuç olarak; CHP Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU tarafından dile getirilen veya kendisine verilen bilgilerle oluşturulan iddialar gerçeklikten uzaktır ve kamuoyunun yanıltılmasına neden olmaktadır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Valiliğimiz, tüm kurumlarımız ve İl Özel İdaremiz halkımızın hizmetinde ve köylerimizin alt yapı ihtiyaçlarının giderilmesi için büyük bir gayretle çalışmaktadır. Bu doğrultuda; 2021 yılında köylerimizin içme suyu ihtiyacına yönelik 60 adet proje hayata geçirilmiştir. Valilik olarak idare ve kamu hizmeti anlayışımız, bir hizmet ihtiyacı ortaya çıktığında Sayın KILIÇDAROĞLU’nun dile getirdiği gibi iki ay beklemeden aynı gün harekete geçilerek vatandaşımızın talebinin karşılanması esasına dayanmaktadır.

2 yıl önce

Irak ve Suriye tezkeresi TBMM'den geçti

Irak ve Suriye'ye asker göndermeyi içeren tezkerenin süresi, CHP ve HDP'nin "hayır" oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Parti'nin "evet" oylarıyla 2 yıl daha uzatıldı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ermenistan'la normalleşme şartını Karabağ'da açıkladı: Azerbaycan konusunda samimi bir irade ortaya koymalı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Bizim birliğimiz sarsılmaz ve ebedidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm dünya için önemli bir figürdür. Kardeşim Erdoğan Türkiye'nin içişlerine müdahale etmek isteyenlere verdiği cevap örnektir." dedi. Aliyev, Azerbaycan'ın Türk Konseyi'nde dönem başkanlığını Türkiye'ye vereceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Sayın Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim, saygıdeğer bakanlar, kıymetli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 4,5 aylık bir aradan sonra işgalden azat edilen güzel bir bölgede bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Değerli kardeşim sayın Aliyev'e nazik daveti için şahsım, heyetim, milletim adına teşekkür ediyorum. Bugün yapmış olduğumuz ziyaretlerle şu kısa süre içerisinde Azerbaycan'daki işgalden kurtarılan bu bölgelerin nasıl ayağa kalktığını, nasıl süratle geliştiğini görmek her babayiğidin, her siyasetçinin kârı değil. Bu kadar kısa sürede bu yatırımları yapmak ve bu yatırımları hayata geçirmek, buralardan ayrılmış, ayrılmak zorunda bırakılmış olan Azeri kardeşlerim için buradan bir müjdeyi vermek mümkün olacak. En kısa zamanda tekrar ayrıldıkları topraklara inanıyorum ki Azeri kardeşlerim güzel bir şekilde inşa ve ihya edilen bu yerlere dönme imkanını bulacaklardır. Karşımızdaki, solumuzdaki binalara bakıyoruz. Kendi orijinal, tarihi yapılar neyse o yapılarla inşa edilen taş yapılarla tekrar buralar çok daha güzel şekilde inşa edildi. Buraya gelmeden evvel Fuzuli, Şuşa'yı Nahçıvan'a bağlayacak yolların yapım çalışmalarını gördük. İşçi kardeşlerimizle bir araya geldik. Bu yollar bölgede çok boyutlu taşımacılığın köşe taşlarını oluşturuyor. Bölgenin imarında alınan mesafe Azerbaycan ve bölgemiz için gurur ve umut vericidir. Azerbaycan tüm dünyaya örnek teşkil edecek kalkınma modeliyle çalışmalarını sürdürüyor. Temelini attığımız gerek tüneller gerek viyadükler gerek otoyollar buradaki canlılığın ne konumda olduğunu göstermesi bakımdan çok önemli. Bu çabaya liderlik eden İlham kardeşimizi ve emeği geçen herkesi cani gönülden tebrik ediyorum. "KARDEŞ AZERBAYCAN'A DESTEĞE DEVAM EDECEĞİZ" Canhıraş bir şekilde yüklenici firmaların çalışması her türlü takdirin üstündedir. Türkiye olarak biz de üzerimize düşeni yapmaya, kardeş Azerbaycan'a tüm imkanlarımızla desteğe devam edeceğiz. Bugün ikili ilişkilerimizi, bölgesel gelişmeleri tüm veçheleri ile ele aldık. Enerji, ulaşım ve Karabağ'ın kalkınmasıyla ilgili projelerle mevcut durumu değerlendirme imkanını bulduk. Şuşa beyannamesi ile stratejik müttefiklik seviyesine taşıdığımızı nasıl daha ileri taşıyacağımızı konuştuk. Azerbaycan bölgenin gerçek kapasitenin hayata geçirilmesini engelleyen işgali şanlı zaferi ile sona erdirdi. BM Güvenlik Konseyi kararını kendisi hayata geçirdi. Kalıcı barış ve özlenen normalleşme yolunda ortam bugün elverişlidir. Yeni duruma göre hareket edilmesi gerekiyor. Biz kalıcı barış ve kapsamlı normalleşmeden yanayız. Buradan geçecek kara ve yolu hatları tüm bölge ülkeleri için fırsatlar doğuracaktır. "ERMENİSTAN AZERBAYCAN'A SAMİMİ YAKLAŞIRSA TÜRKİYE İLE ARASI NORMALLEŞİR" Gün gelecek Zengezul'dan çıkıp İstanbul'a kadar gidebileceğiz. Bölgenin transit, lojistik merkez olma durumu perçinlenecek. Bu gelişmeden İran, Gürcistan, Ermenistan dahil tüm komşular istifade edecektir. Bu süreçte sınırların belirlenmesi ve karşılıklı olarak tanınması zaruridir. İyi komşuluk ilişkilerin temelini de bu anlayış oluşturmaktadır. Ermenistan'ın Azerbaycan'la sorunlarını çözme yönünde samimi irade sergilemesi gerekiyor.

2 yıl önce

Vatandaşa "CHP iktidara gelirse ne olur?" sorusunu sordular, ekonomi ve tarih dersi verdi!

YouTube'da yayın yapan Ahsen TV kanalına konuşan İbrahim Ufuk Kaynak adlı bir vatandaş, "CHP iktidara gelirse ne olur?" sorusuna yanıt verirken, Türkiye'deki siyasal ve ekonomik durumu öyle güzel değerlendirdi ki, konuşması sosyal medyada büyük beğeni aldı. Son günlerde ülkede yaşanan gelişmelerden başlayarak, ekonomi ve tarih dersi veren Kaynak büyük resmi gördüğü 24 dakikalık konuşmada CHP'den, HDP'ye, İYİ Parti'ye ve küresel güçlere, dövizdeki dalgalanmalara kadar tüm gerçekleri anlattı.

2 yıl önce

BM'den iklim kriziyle mücadele çağrısı: Yok Oluşu Seçme

Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı (UNDP), petrol ve kömür gibi fosil yakıtların insanlar ve çevreye yönelik etkilerine dikkati çekmek için "Yok Oluşu Seçme" kampanyasını başlattı. Kampanya kapsamında hazırlanan kısa videoda, nesli tükenen bir dinozor, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda konuşma yaparak fosil yakıtlardan uzak durulması ve "yok oluşun seçilmemesi" çağrısı yapıyor. UNDP tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yoksul ülkelere iklim kriziyle mücadele için gereken her 1 dolara karşılık, fosil yakıtların finansmanına 4 dolar harcanıyor. Gelişmekte olan ülkelerin iklim kriziyle mücadelesine yardım için gereken finansmanın 4 katı olan 423 milyar dolar, her yıl fosil yakıtları sübvanse etmek için kullanılıyor. BM, gelişmekte olan ülkelere iklim kriziyle mücadele için her yıl 100 milyar dolar finansman sağlanması çağrısı yapıyor. Araştırmada, fosil yakıtlara ayrılan para ile herkese Kovid-19 aşısı yapılabileceğine ya da dünyada aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılabileceğine dikkat çekiliyor. Uluslararası Para Fonuna (IMF) göre, fosil yakıtların çevreye olan maliyeti de göz önünde bulundurulduğunda rakam 6 trilyon dolara çıkıyor. Araştırmaya göre, fosil yakıtlara ayrılan bu fonlar iklim kriziyle mücadeleyi engellemekle kalmayıp sosyal eşitsizliği de derinleştiriyor. Gelişmekte olan ülkelerde, fosil yakıtlar için harcanan kamu kaynaklarının yaklaşık yarısı ise nüfusun en zengin yüzde 20'sine fayda sağlıyor. 2015'te varılan Paris İklim Anlaşması'na göre, ikim değişikliğiyle mücadele için küresel sıcaklık artışının yüzyılın sonuna kadar 2 santigrat derecenin altında tutulması hatta 1,5 derece ile sınırlandırılması gerekiyor. BM Çevre Programının (UNEP) son raporuna göre ise 2050'ye kadar sıfır karbon hedefine ulaşılması için verilen mevcut taahhütler, iklim felaketinin önlenebilmesi için yeterli bulunmuyor. Paris İklim Anlaşması'na taraf ülkelerin mevcut taahhütleri ile dünya 2,7 santigrat derecelik sıcaklık artışına doğru ilerliyor. Uzmanlara göre, küresel sıcaklık artışının 1,5 santigrat derece ile sınırlandırılabilmesi için sera gazı emisyonlarının 2030'a kadar yüzde 55 azaltılması gerekiyor.

2 yıl önce

Sudan'daki darbenin arkasında İsrail var

Sudan'da darbe yapan ordunun İsrail teması dikkat çekiyor. Ordunun iki numaralı ismi General A. Hamdan Dagalo, ekim başında Tel Aviv'de istihbarat ve güvenlik yetkilileriyle bir araya gelmişti. İsrail merkezli Hayom gazetesine konuşan yetkili de darbeye destek verdi. Gerekçe, sivil idarenin İsrail ile normalleşme önünde engel görülmesi. Sudan'da önceki gün gerçekleşen askeri darbenin arkasından İsrail çıktı. Geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Fas gibi ülkelerle normalleşme anlaşmaları imzalayan Tel-Aviv'in Suudi Arabistan'la da ilişkileri resmi boyuta taşımak istediği biliniyor. Sudan da iki yıl önceki darbe sonrasında, İsrail ile normalleşme mesajı veren ülkeler arasındaydı. Tel-Aviv'in, Sudan'da sivil yönetimi normalleşme karşısında engel gördüğü ve askeri kanada tam destek verdiği belirtildi. Darbe öncesi ve sonrasına ilişkin İsrail'den gelen haberler de bu yorumu destekler nitelikte. TEL-AVİV'DE GİZLİ TOPLANTI Intelligence Online adlı sitenin haberine göre, ülkedeki Acil Müdahale Gücü'nün komutanı General Abdulfettah Muhammed Hamdan Dagalo'nun darbeden kısa süre önce, ekim ayının ilk günlerinde İsrail'e gizli bir ziyaret gerçekleştirdiği, Tel-Aviv'de istihbarat ve savunma yetkilileriyle bir araya geldiği kaydedildi. TAM DESTEK GELDİ Yine İsrail merkezli Hayom gazetesine konuşan ismi açıklanmayan bir İsrailli yetkili, Sudan'da gerçekleşen darbeye tam destek verdi. Yetkili, darbeyi gerçekleştiren Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ın, İsrail ve ABD ile ilişkileri geliştirmeye daha istekli olduğunu kaydetti ve "Ülkede askeri ve sivil kanat arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlık sonucu darbenin kaçınılmaz olduğu" ifadeleriyle Tel-Aviv'in duruşunu net biçimde ortaya koydu. ASKERLE İLİŞKİLERİ YÜRÜTMEK İSTİYOR Darbeye tam destek veren İsrail'in beklentisinin, Sudan'da askerlerin yönetimde tam kontrolü sağlamasıyla, iki ülke arasında gerçekleşmesi beklenen "normalleşemeye" dönük somut adımların atılması olduğu kaydedildi. Bilindiği gibi eski ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısı sonucu geçen yılın sonlarında Sudan İsrail'le ilişkileri normalleştireceğini açıklamış ancak bugüne kadar resmi bir adım atılmamıştı. MOSSAD'DAN DÖRTLÜ ZİRVE HAZIRLIĞI Öte yandan Intelligence Online sitesi, İsrail'in Afrika'ya yerleşme stratejisini önceleyen Mossad Başkanı David Barnea'nın, Sudan, Mısır ve Çadlı mevkidaşlarıyla "Dörtlü Zirve" planlaması yaptığını kaydetti. Barnea'nın Afrika stratejisi kapsamında Çad'ı merkez konumda tuttuğu ve yaz aylarında bu ülkeye bir ziyaret gerçekleştirdiği de kaydedildi. Mossad'ın Çad'da bir insansız hava aracı üssü kurma planı olduğu da belirtildi. PROTESTOLAR DEVAM EDİYOR Darbe girişiminin ardından başlayan darbe karşıtı protestolar müdahalelere rağmen devam ediyor. Güvenlik güçlerinin ülke genelindeki protestolara müdahalesi sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 7, yaralıların sayısının ise 140 olduğu bildirildi. Yolları kapatıp, sokakları dolduran ve seslerini duyurmak isteyen vatandaşlar askeri müdahale olmaksızın demokratik bir Sudan istediklerini ve mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Başkent Hartum'da çoğu dükkanın kapalı olduğu, elektrik ve internet kesintisinin devam ettiği belirtilirken, fırınlar önünde ekmek kuyruklarının oluştuğu kaydedildi. BAŞBAKAN HAMDUK SERBEST Başbakan Abdullah Hamduk'un dün akşam saatlerinde serbest bırakıldığı açıklandı. Hamduk'un serbest bırakıldığı haberi, ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan'ın başbakanın güvenliği için kendisiyle beraber olduğu açıklamasından saatler sonra geldi. Hamduk'un güvenliğini sağlamak amacıyla beraberinde askerlerin olduğu kaydedildi. THY'NİN SEFERLERİ İPTAL Türk Hava Yolları (THY), Sudan'ın başkenti Hartum'a bugün ve yarın düzenleyeceği seferleri, iptal etti. THY Basın Müşavirliği, Sudan'da yaşanan karışıklıklar nedeniyle bugün ve yarın İstanbul- Hartum-İstanbul seferlerinin yapılamayacağını duyurdu.

1 2 ... 106 107 108 109 110 111 112 ... 525 526