29 Nisan Pazartesi 2024
3 yıl önce

Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Maçoğlu’nun kardeşi Soner Maçoğlu, uyuşturucu madde ticareti yapma suçlamasıyla gözaltına alındı

Operasyonda ikamette bulunan Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu'nun kardeşi olduğu anlaşılan Soner Maçoğlu ile U.A. isimli şahıs yakalandı. Soner Maçoğlu "Uyuşturucu madde ticareti" suçundan gözaltına alınırken, U.A. isimli şahıs hakkında TCK'nın 191 suçundan işlem yapıldı. UYUŞTURUCU MADDELER ELE GEÇİRİLDİ Şahıs Didim Sulh Ceza Hakimliğince güveni kötüye kullanma suçundan aranması sebebiyle gözaltına alındı. Operasyonda 0.66 gram metamfetamin maddesi ile birlikte yakalanan B.A. ve A.B. isimli şahıslar ise serbest bırakıldı. İkamette yapılan aramada 4.71 gram metamfetamin maddesi, 25.48 gram sentetik kannobinoid maddesi, 1 adet çalışır vaziyette hassas terazi, uyuşturucu paketlemede kullanılan muhtelif malzemeler ele geçirildi. DAHA ÖNCE 6 KEZ GÖZALTINA ALINDIĞI ÖĞRENİLDİ Öte yandan Soner Maçoğlu'nun 2010-2019 yılları arasında 'uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak' suçundan şüpheli olarak 6 kez gözaltına alındığı öğrenildi.

3 yıl önce

AİHM Yunan hükümetini suçlu buldu: Göçmenlere şiddet uygulayıp Türkiye'ye doğru ittiler

Avrupa Birliği’nden aldığı cesaretle mültecilere işkence eden, botlarını batırıp boğmaya çalışan Yunanistan hükümeti, AİHM tarafından hazırlanan raporda suçlu bulundu. The Guardian'da yer alan habere göre, söz konusu raporda, Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri uluslararası hukuka aykırı şekilde Türkiye'ye doğru ittiği ve şiddet uyguladığı vurgulandı. Bakan Soylu görüntüleri paylaşıp çağrıda bulunmuştu Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından uluslararası kamuoyuna çağrı yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, düzensiz göçmenleri benzinle yakmaya çalışan Yunan güvenlik güçlerinin görüntülerini paylaşmıştı. Bakan Soylu paylaşımında, Avrupa Komisyonu'na seslenerek "Avrupa, Yunanistan'ı şımartmaya ve olanlara sessiz kalmaya devam ettikçe tarihe, bu kötülüğün azmettiricisi olarak geçecektir." demişti.

2 yıl önce

Bakan Soylu'dan Samsunspor Futbol Kulübü Başkanı Yıldırım hakkında suç duyurusu

Andolu Ajansı'nın aktardığına göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şahsına, ailesine ve emniyet teşkilatına yönelik hakaret ettiği ve iftirada bulunduğu gerekçesiyle Yıldırım hakkında avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulundu.

2 yıl önce

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in yalanlarına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan cevap

“Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum.. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pekçok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol. Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve “şereflice”siyaset malzemesi haline getiren Nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var. Nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var Nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var. Nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var. Nasıl olsa Birgün gibi gazeten var. Nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var. Nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var. Nasıl olsa Fetö’nün sosyal medya ağı var Nasıl olsa Hdpkk’nın tam desteği var. Nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen ama hala Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var. Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım. Mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için. İddiana, iftirana gelince... Senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım. Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için Aziz Milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. Beş yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun olsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir. Aziz milletimize saygılarımla. Not: Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, avukatı aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptı. Yapılan başvuruda, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ve örgüt üyelerine yönelik adli makamlarca yürütülen soruşturma kapsamında kısa süre önce kolluk kuvvetlerince operasyon yapıldığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: "İçişleri Bakanı olan müvekkilimin bilgisi dahilinde yapılan bu operasyon sonrası organize suç örgütü lideri, özellikle müvekkilimin kendisiyle ilgili açıklamalar yapmasından sonra müvekkilim hakkında da gerçeğe aykırı, tamamen algı yaratmaya yönelik uydurma içerikli video yayımladı. Söz konusu videoların içeriği incelendiğinde müvekkilim ile ilgili daha önce de kötü niyetli çevrelerce dile getirilen dedikodu niteliğinde hususlar ile birlikte uydurma hikayelerle iftira ve hakaretlerde bulunulduğu kolaylıkla tespit edilebilecektir. Söz konusu videoda iddia edilen, DYP Genel Başkanlığı adaylığı sürecinde müvekkilimin kongre salonuna, teşkilat binalarına sokulmadığı, şüphelinin de o süreçte müvekkilime yardım ettiği, şüpheliye korumanın müvekkilim tarafından verildiği, hakkında dosya hazırlandığına dair müvekkilim tarafından şüpheliye haber verildiği, müvekkilimin İstanbul'u kendisinin yönetmediğini, başkaları tarafından yönetildiğini söylediği, şüphelinin yurt dışına kaçışı sürecinde haber aldığı, yurt dışından dönüşüne dair kendisine söz verildiği iddiaların araştırılmasını talep ediyoruz." Başvuru dilekçesinde ayrıca Sedat Peker'in 20 Mayıs 2020'de yayımladığı videoya işaret edilerek, "FETÖ üyelerinin dile getirdiği bazı iddiaların, yine bazı kesimlerce yapılan dedikoduların asılsız olduğunu 'Sayın İçişleri Bakanı beni kaçırmış. Bakan ile hayatımda bir kere yan yana gelmedik veya hiçbir özel dostluğu gerektirecek bir durum olmadı, tanımıyorum.' diyerek yalanlamışken kendisine ve örgüt üyelerine yapılan operasyon sonrası bu kez daha önce yalanladığı iddiaları, dedikoduları kendisinin söylemesi basit bir çelişki değil videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur." ifadelerine yer verildi. Dilekçede, "Gelinen aşama şüphelinin bu uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili Sayın Başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur." denildi. Türkiye'de içten ve dıştan gelen tüm engellemelere rağmen terörle ve diğer tüm suçlarla büyük bir kararlılıkla mücadele edildiği belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Kahramanlarımızın büyük fedakarlıklar gösterdiği bu dönemde, iç ve dış şer odaklarınca var güçleriyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin İçişleri Bakanı olan, PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer tüm terör örgütlerine, suç örgütlerine karşı teşkilatıyla birlikte amansız mücadele ettiği için sayısız hakaret, iftiraya ve saldırıya maruz kalan ve ABD tarafından hakkında iki kez kişisel yaptırım kararı alınan müvekkilim ile ilgili olarak belirli çevrelerden beslenen ve yalan üzerine kurgulanmış haberler bir süredir periyodik olarak servis edilmektedir. PKK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ ve diğer terör ve organize suç örgütleriyle etkin ve kararlı bir mücadelenin sürdürüldüğü bir zaman diliminde kasıtlı bir şekilde bu haberlerin yapılması, videoların yayımlanması suretiyle müvekkilimin ve aile bireylerinin yıpratılması, netice de kolluk kuvvetlerinin moral ve motivasyonunun olumsuz olarak etkilenmesinin amaçlandığı çok açıktır." Başvuru dilekçesinde son dönemde organize suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlara ilişkin de veriler yer aldı. İçişleri Bakanlığı tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne organize suç örgütlerine yönelik olarak 1798 operasyon gerçekleştirildiği, bu operasyonlarda 22 bin 636 şüphelinin gözaltına alındığı, bunlardan 8 bin 414'ünün tutuklandığı hatırlatıldı. Dilekçede, "Görüldüğü üzere son yıllarda organize suç örgütlerine yönelik yapılan etkili operasyonlar sonrasında bu kez mafya saldırısına, kurgusuna muhatap kalınmıştır." ifadesi kullanıldı. Soylu ayrıca Peker’in kendisine yönelik sözleriyle ilgili "hakaret ve iftira" suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu. Başvuru dilekçesinde Peker ile beraber hareket edenlerin tüm iletişim ve irtibatlarının tespit edilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması istenerek, "Belirtilen nedenlerden müvekkilim hakkındaki gerçeğe aykırı tüm iddialar ile ilgili araştırma yapılmasını, şüpheli hakkında da bu gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret, iftiralarla ilgili gerekli soruşturmanın yapılmasını, soruşturma tedbirlerinin uygulanması suretiyle delillerin toplanmasını, şüpheli ve tespit edilecek diğer şüpheliler hakkında ceza davası açılmasını saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim." ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Yarın Hadi ve Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunacağım

SuperHaber'den Cengiz Er'in haberine göre 'arabuluculuk' iddiasını yalanlayan Soylu, Süleyman Özışık ile yakın zamanda görüşmediğini ifade etti. Soylu, Hadi ve Süleyman Özışık hakkında yarın suç duyurusunda bulunacağını da belirtti. Sedat Peker ile hayatında hiç tanışmadığını söyleyen İçişleri Bakanı, açıklamasında, kendisi ile gerçekleştirildiği öne sürülen "arabuluculuk" ziyaretinin hiç yaşanmadığını vurguladı. Soylu, iddiaya ilişkin "Süleyman Özışık ile en son geçen yıl haziran ayında görüştüm, yakın zamanda Süleyman Özışık ile temasımız olmadı" ifadelerini kullandı. Kendisine bir kumpas kurulduğunu kaydeden Soylu sözlerine şöyle devam etti: "Yakından tanıdığımız arkadaşlar ismimizi kullanarak bir mafya lideri ile bana tuzak ve tezgah kurdular. Yarın sabah Hadi Özışık ile Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulunacağım. PKK ile terör örgütleri ve çeteler ile bu kadar mücadele veriyoruz, keşke başıma bir şey gelseydi de bugünleri görmeseydim."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Hadi ve Süleyman Özışık hakkında suç duyurusunda bulundu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazeteciler Hadi ve Süleyman Özışık hakkında "hakaret", "iftira" ve "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım"dan suç duyurusunda bulundu. Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca'nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede, organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker hakkında daha önce suç duyurusunda bulunulduğu, firari Peker'in iş birliğinde olduğu kişilerin tespit edilmesinin istendiği hatırlatıldı. Peker'in 18 Mayıs'ta sosyal medya hesabından, başlatılan soruşturmaları sulandırma, kamuoyunda kendi lehine algı oluşturma çabasıyla Hadi Özışık ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin 2 video yayınladığı anlatılan dilekçede, şüphelinin görüntüleri, Soylu tarafından sözde aracı gönderildiği iddiasını ispatlamak için yayımladığını ifade ettiği bildirildi. Soylu'nun avukatının sunduğu dilekçede, şunlara yer verildi: "ÖZÜR SUÇTAN KURTULMASI İÇİN YETERLİ DEĞİL" "Ancak videonun içeriğinden müvekkilimin bu görüşmenin gerçekleştirildiğinden, görüşmede geçen olaylardan bilgisinin olmadığı çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Diğer yandan bu görüşme aslında şüphelilerin acizliğini, müvekkilime yönelik kumpaslarını da net bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Müvekkilimin video içeriğinde kendisiyle görüşmeye geldiği iddia olunan Süleyman Özışık ile 20 Haziran 2020'den bu yana görüşmesi olmamıştır. Hadi Özışık'tan da bu yönde bir talepte bulunmamıştır. Ancak buna rağmen videoda Hadi Özışık'ın müvekkilimin ismini, tanışıklığını kullandığı, video içeriğiyle ilgili yönlendirmeler yaptığı görülmektedir. Yine video içeriği incelendiğinde bu videoların önce bundan yararlanacak olan terör örgütleri mensuplarına, bunlarla iş birliği halinde olan bazı siyasilere ve firari şüpheliyle iş birliği halinde olan kişilere servis edildiği anlaşılmaktadır. İş bu dilekçenin hazırlanması sırasında şüpheli Hadi Özışık müvekkilimin bilgisinin olmadığını, müvekkilimin isminin kullanıldığını kabul eden bir özür beyanı yayımlamıştır. Ancak bu özür beyanı şüpheli hakkında iddia ettiğimiz suçtan kurtulması için yeterli bir sebep değildir." Soylu'nun İçişleri Bakanı olarak tüm görevleri eksiksiz yerine getirmek için gece gündüz çalıştığı vurgulanan dilekçede, son dönemde Türkiye'nin iç ve dış politikasında başarılı işlere imza atıldığı belirtildi. Dilekçede, geçmişte olduğu gibi özellikle Türkiye ve Türk milletinin bölünmez bütünlüğünü hedef alan terör örgütlerine, milletin huzur ve sükununu bozan diğer tüm suç örgütlerine, bireysel suçlara karşı mücadelede ciddi başarı sağlanmasından rahatsız olan iç ve dış kesimlerin saldırısının şimdi de sürdüğü kaydedildi. "HAYALİ SENARYOLAR İÇNEREN BİR VİDEO" Dilekçede, şu ifadeler yer aldı: "Genç yaştan itibaren siyasetin içinde olan müvekkilim bu durumun bilincindedir. Müvekkilim, organize suç örgütü lideri firari şüphelisinin kendisinin düşmüş olduğu aciz durumdan kurtulmak için hezeyanlarıyla ve sığındığı çevrelerin eline tutuşturduğu senaryolarla yayımladığı uydurma içerikli videosuyla ilgili gerekli yasal başvuruları yapmıştır. Firari şüphelinin videolarını hatta içeriklerini önceden haber veren, videolar yayımlanır yayımlanmaz her nasılsa gerek sosyal medya gerekse televizyon kanallarında önceden bilgi sahibi oldukları her halinden anlaşılır şekilde analiz yapan, algı yaratmaya çalışan terör örgütleri mensuplarıyla bunlarla iş birliği halinde olan siyasilerin nemalanmaya çalıştığı bu mafya saldırısı da hiç şüphesiz sonuçsuz kalacaktır. Şikayetimize konu sözde görüntülü görüşmeye dair video da tıpkı diğeri gibi bu amaçla yapılmış özellikle müvekkilimin isminin kullanıldığı uydurma ve hayali senaryolar içeren bir videodur. Şüpheli eninde sonunda yakalanacak ve iş birliği halinde olduğu kişilerle birlikte mutlak surette yargılanacaktır. Dolayısıyla firari şüphelinin müvekkilim tarafından dolaylı ve doğrudan muhatap alınması mümkün değildir. Ülkemizin ve milletimizin 2023, 2071 hedeflerine huzur ve güvenle, tam bağımsız olarak ulaşmak elbette saldırısız olmayacaktır. Ancak organize suç örgütü lideri firari şüphelisi ile içerden ve dışardan iş birliği halinde olduğu şüphelilerin başlattığı mafya saldırısının, kumpasların tüm yönleriyle soruşturma tedbirlerine başvurmak suretiyle araştırılması ve şüphelilerin cezalandırılması için ceza davası açılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle iş bu şikayette bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur." Suç duyurusu dilekçesinde, şüpheliler hakkında gerçeğe aykırı iddialarda yer alan hakaret ve iftiralarla ilgili soruşturma yapılarak delillerin toplanması ve ceza davası açılması talep edildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Türkiye tarihinin ilk uyuşturucu suç gelirleri operasyonunu yaptık, böyle bir operasyon yoktu”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede dünyaya ders verildiğini, tüm terör örgütlerinin sahada baskılandığını belirterek, "Özellikle son zamanlarda, çok üst düzey yöneticileri almaya başladık. Çünkü çember giderek daralmaktadır." dedi. Soylu, Eğitim Dairesi Başkanlığında 109. dönem kaymakam adaylarına yönelik düzenlenen uyum kursundaki konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhtar buluşmalarının, şehit ailelerine, gazilere ve esnafa yaptığı ziyaretlerin, Türkiye'ye değişimi yaşatan liderlik modelinin temeli olduğunu söyledi. Güvenliğin, Türkiye'nin en önemli alt yapı yatırımlarından birisi olduğunu dile getiren Soylu, altyapı yatırımlarının standarda ulaşması için mücadele ortaya konduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığının sunduğu hizmetleri anlatan Soylu, valilik ve kaymakamlıklar bünyesinde kurulan "Açık Kapı" biriminin vatandaşlara rehberlik ettiğini belirtti. Soylu, emniyet ve jandarmada oluşturulan "Güven Masası"nın da vatandaşla devletin merhametli, şefkatli yüzünü buluşturduğunu kaydetti. Bürokrasiden arındırma projelerini hayata geçirdiklerini aktaran Soylu, sunulan hizmetlerden memnuniyetin de belirli dönemlerde ölçüldüğünü dile getirdi. "ALARM HALİNDE BEKLİYORUZ" Süleyman Soylu, "Vatandaşımız bilsin ki biz onun, hayatının olağan akışında da zor zamanında da alarm halinde bekliyoruz, ona hazırlık yapıyoruz ve zor zamanda onu yalnız bırakmıyoruz. Hayatın olağan akışında da standartları yükseltmek için elimizden gelen gayret ve çabayı ortaya koyuyoruz." diye konuştu. Terör, uyuşturucu ve organize suçlar başta olmak üzere birçok alanda mücadeleler verildiğini vurgulayan Soylu, 2015'ten bugüne kadar trafikteki can kayıplarında, yüzde 35,4 oranında iyileşme elde edildiğini anlattı. Bakan Soylu, trafikte son 10 yılda 100 bin kişi başına düşen can kaybının 13,4'ten 5,8'e gerilediğini, Birleşmiş Milletlerin "trafikteki can kayıplarını yüzde 50 azaltma" hedefini tutturan iki ülkeden birisinin Türkiye olduğuna işaret etti. "CİDDİ BİR SIÇRAMA YAKALADIK" Uyuşturucuyla mücadeleye de değinen Soylu, "Narkotik alanında birileri birtakım yorumlar yapıyor, organize suç çetelerinin ağzıyla konuşuyorlar. Özellikle 15 Temmuz sonrasında büyük mücadele ortaya koyduk, ciddi sıçrama yakaladık. 2017'de 941'le rekor seviyeye çıkan madde bağlantılı ölümler, ciddi bir saha baskısıyla şu anda 278'e çekildi." bilgisini paylaştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki dönemlerde camilerin, okulların etrafında uyuşturucu satıldığını, bunlara müdahale edildiğini, şu anda haftada ortalama yaklaşık 4 bin 500 gözaltı yapıldığını bildirdi. Gençleri uyuşturucuyla buluşturmak isteyenlere fırsat tanımayacaklarını vurgulayan Soylu, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin yakaladığı eroinin 2017'de üç katını, 2018'de iki katını yakaladıklarını kaydetti. PKK'nın, Avrupa uyuşturucu ticaretini elinde tuttuğuna da değinen Soylu, Avrupa ülkelerinin, uyuşturucu yakalamasında Türkiye kadar performans gösteremediğini söyledi. "TÜRKİYE TARİHİNİN İLK UYUŞTURUCU SUÇ GELİRLERİ OPERASYONUNU YAPTIK" İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye tarihinin ilk uyuşturucu suç gelirleri operasyonunu yaptık, böyle bir operasyon yoktu. Şu an ulaştığımız büyüklük, 2 milyar lira civarındadır. Operasyon sürdüğü için sayı bunun daha üstüne çıkacaktır, artmaya devam edecektir. Bir yandan terörle mücadelede dünyaya ders veriyoruz. Tüm terör örgütlerini sahada baskıladık. PKK'nın içeride aktif silahlı eleman sayısı 260'tı, dün gelen haberlerle 256 oldu. Özellikle son zamanlarda çok üst düzey yöneticileri almaya başladık. Çünkü çember giderek daralmaktadır." Asayiş olaylarına ilişkin istatistikleri de paylaşan Bakan Soylu, Türkiye'de günlük evden hırsızlık ortalamasının 278'den, bugün itibarıyla 134'e düştüğünü bildirdi. Çok sayıda yenilikçi adımlar atıldığını anlatan Soylu, Kovid-19 salgını sürecinde de önemli hizmetlerin sunulduğunu dile getirdi. Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminden sonra 400 kaymakam alındığını anımsatan Süleyman Soylu, mülki idare teşkilatının yaklaşık üçte birinin yenilendiğini bildirdi. İçişleri Bakanı Soylu, 109. dönem kaymakam adayları arasında 14 kadının bulunduğunu, bunun da mülki idare tarihinde bir ilk olduğunu sözlerine ekledi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 41 42