29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

CHP'nin Göçmen ve sığınmacıların geri dönüş planı çalıntı çıktı: CHP vaat ederken AK Parti yaptı...

CHP, göçmen ve sığınmacı meselesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Göçmen ve sığınmacı sorununu için atacağı adımların başında Suriye'nin yeniden inşa edileceği konusu yer aldı. Açıklamada, "Avrupa Birliği fonları olmak üzere sağlanacak kaynaklarla, savaşta ağır hasar almış tüm yerleşim birimlerinin alt ve üst yapılarını yenileyeceğiz. Okulları, hastaneleri, kreşleri, konutları, ibadethaneleri, çarşıları, sosyal donatı alanlarıyla birlikte yaşanabilir kentler oluşturacağız. Bunu AB fonlarıyla bizim müteahhitler yapacak. Bu süreç Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşünü de kolaylaştıracak. "Döndüğümde nerede ve nasıl yaşayacağım?" endişesi Suriyelilerin aklından ve yüreğinden silinecek" denildi. CHP VAAT EDER AFAD YAPAR İçişleri Bakanlığı koordinesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), oluşturulan güvenli bölgelerde yoğun çalışma gerçekleştirdi. AFAD tarafından, "İdlib Briket Ev Projesi" kapsamında, oluşturulan güvenli bölgelerde 259 noktada 61 bin briket ev inşa edildi. Yılsonuna kadar 100 bin evin tamamlanması hedefleniyor. AFAD, sağlık hizmetleri kapsamında; 8 kamu hastanesi, 106 sağlık merkezi, 33 özel hastane, 43 acil sağlık hizmeti istasyonu, 10 mobil sağlık aracı, 76 ambulans bölge halkının hizmetine soktu. Eğitim kapsamında; 26'sı yeni yapılan, 827'si onarılarak faaliyete geçirilenler ile birlikte toplam bin 429 okulda halihazırda 349 bin 762 öğrenci eğitim-öğretimine devam etmesi sağlandı. 48 okul binasının yapımına ise devam edilirken ayrıca bölge halkının meslek edinmesine yönelik kurslar açıldı. Aile ve sosyal hizmetlere yönelik; 10 sosyal hizmet merkezi, 3 aile destek merkezi ve 8 kreş- sosyal market bölge halkının hizmetine sunuldu. Gençlik ve Spor faaliyetleri de unutulmadı. Onarılan ve inşa edilen 6 stadyum, 10 gençlik merkezi, 3 spor salonu, 3 kültür merkezi ve 15 futbol sahası bölge halkının hizmetine sunuldu. Din hizmetleri kapsamında; 243'ü yeni yapılan, bin 151'i onarılarak ibadete açılanlarla birlikte toplam bin 394 camii ibadete açılırken 129 camiinin ise yapımına devam ediyor. 142 km asfalt yol yapımı, 107 bin 600 ton asfalt yama, 1 milyon 213 bin 93 metre kare kilit taşı ve 283 bin 848 metre bordür taşı yapımı gibi alt yapı iyileştirme hizmetleri verildi. Ayrıca bölgeye su, elektrik, GSM, internet arzı ile temizlik, alt yapı geliştirme gibi hizmetler de verilmeye devam ediyor. AB 3 MİLYAR AVRO FON VERECEĞİNİ AÇIKLADI CHP'nin bahsetmiş olduğu fon konusunda ise geçtiğimiz ayda düzenlenen Avrupa Birliği zirvesinde karar tekrar bir karar alındı. Dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB liderlerinin Türkiye'ye 3 milyar euroluk fon verilmesi konusunda uzlaştıklarını açıklamıştı. CHP'NİN BİR MADDESİ DAHA BOŞA ÇIKTI CHP'nin planları arasında yer alan bir madde ise; ülkelerine dönenlerin can güvenliği sağlanacağını konusu yer aldı. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı bölgelerinde yürütülen başarılı operasyonlar terör örgütü DEAŞ'i bölgeden temizlerken 6 milyon Suriyelinin güvende yaşanması sağladı. Güvenliği sağlanan bölgelerde ihtiyaçları karşılamak ve düzenleyici işlemler tesis etmek üzere Suriye vatandaşlarından kurulu mahalli meclislere danışmanlık hizmeti verildi. Bunun yanında güvenlik ve yargı teşkilatları oluşturulurken bölgede 12 bin 130 güvenlik birimi personeline mesleki eğitim verilerek sahada göreve başladı. SURİYE'DE 7 ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ CHP'nin 4 aşamalı planın son maddesi olan "Suriye'ye yatırıma destek verilecek" konusunda ise AFAD'ın yine bir çalışma yaptığı ortaya çıktı. DEAŞ'tan temizlenen Halep'e bağlı Çobanbey ve Azez kentlerinde savaşın izleri silinirken kalkınma planlarını devreye soktu. AFAD, Çobanbey Organize Sanayi Bölgesini oluşturularak bin 386 imalathane kurdu. Bu imalathanelerden bin 355'i tamamlanarak üretime başladı. Sadece Çobanbey'de değil 7 bölgede daha benzer organize sanayi bölgesi yapım çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 60 bin kişiye istihdam sağlayacak.

1 yıl önce

Bu ne yaman çelişki! ‘Sığınmacılar gidecek’ diyen Zafer Partili Salih Zeki Altun’dan yabancıya ev satışı

Son dönemlerde sığınmacılar üzerinden yaptıkları politikalarla yabancılara yönelik düşmanca tavır sergileyen Zafer Partililer, arka tarafta hiç de öyle hareket etmiyor. Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Salih Zeki Altun’un babası İsmail Hakkı Altun’un aile şirketi olan ve kendisinin de yönetim kaydının bulunduğu OFTON İnşaat üzerinden yabancılara ev satışının önünü açtığı belirlendi. OFTON İnşaatın reklamlarında Arapça tanıtımlar yapan Altun’un şirketinin yaptığı Elysium konutlarının Arap ve Suriyelilere satılabilmesi için Muhammad al-Halabi ile tanıtım yapıldığı ortaya çıktı. Söz konusu tanıtımdaki, ‘’$ ile değil TL ile satıyorlar. Türk vatandaşlığına uygundur.’’ ifadeleri dikkat çekiyor. Muhammad al-Halabi’nin emlak ofisine bakıldığında ise Arap ve Suriyelilere hizmet vermek için kurulduğu görülüyor. Tüm bunları yapan Altun’un en samimi olduğu kişinin; hakkında şantaj, cinsel istismar ve bir iş insanının/bir siyasi partinin resmi hesaplarını hacklettiği şeklinde haberler çıkan Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya olması, sosyal medyada gündem oldu…

1 yıl önce

Ümit Özdağ’dan Marmaris’teki orman yangınını sığınmacılar çıkardı yalanı!

https://twitter.com/umitozdag/status/1572704956305604612?s=46&t=rc866dF_MBd2ymN1PNnnpg İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Ümit Özdağ’’ın, Marmaris’te çıkan orman yangını için “Türkiye-Yunanistan arasında gerilim zirvedeyken Sığınmacılar orman yangını çıkarıyor.” iddiasının yalan olduğunu ortaya çıkardı ve görüntüleri paylaştı. Çataklı, “Siyaseti yalan üzerine kurulu malum şahıstan bir yalan daha… Şimdi de Muğla’daki yangını sığınmacılar çıkardı yalanını ortaya atmış! İşin asli, yangın 85 yaşında bir arıcının yaktığı ateşle çıktı, rüzgarla büyüdü. Tıpkı senin yabancı düşmanlığını körüklediğin gibi. İzle yalancı” dedi. https://twitter.com/ismailcatakli/status/1572859176635797506?s=46&t=rc866dF_MBd2ymN1PNnnpg

1 yıl önce

Avrupa'da ailesi olmayan binlerce sığınmacı çocuk insan tacirlerinin eline düşüyor

Kayıp çocukların fuhuş ve insan ticareti gibi yasa dışı işlerde kullanıldığı pek çok kez uluslararası sivil toplum örgütleri tarafından belgelenmesine rağmen bu zamana kadar kaç çocuğun kaybolduğu, kaçının hayatta olduğu ve nerede bulundukları tespit edilemiyor. Sakarya Üniversitesi bünyesindeki Diaspora Araştırmaları Merkezi araştırmacılarından Zehra Hopyar, AA muhabirine, 20 Kasım Dünya Çocuk Günü dolayısıyla, Avrupa'da kaybolan sığınmacı çocuklarla ilgili değerlendirmede bulundu. Hopyar, Avrupa'daki kayıp göçmen çocuk vakalarının 2015'teki mülteci kriziyle başladığını, son yıllarda Avrupa genelindeki refakatçisi olmayan çocuk sayısının büyük oranda arttığını belirterek, dezavantajlı gruptaki bu çocukların eğitim, gıda, sağlık gibi temel haklardan mahrum yaşam sürdürdüklerini ifade etti. Avrupa'da insani koşullardan uzak yaşayan ve ailesiz büyüyen çocuk sığınmacıların güvenliğinin de bulunmadığına dikkati çeken Hopyar, her yıl binlerce çocuğun Avrupa sınırları içinde kaybolduğunu söyledi. Hopyar, şöyle devam etti: "2015'ten bu yana çok sayıda çocuk, Avrupa'ya geldikten sonra kayboldu. Bu sayı endişe verici boyutlara ulaştı. Lost in Europe'un 2021'de yayımladığı raporda Avrupa'da 2018 ile 2020 arasında 18 binden fazla göçmen çocuğun kaybolduğu belirtildi yani Avrupa'da günde 17 sığınmacı çocuk kayboluyor. Araştırmacılar, bu konudaki verilerin genellikle eksik ve tutarsız olduğunu, bilgi toplama süreçlerinin resmi makamlarla işbirliğinden yoksun sürdürüldüğünü belirtiyor. Bu da bize gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğunu düşündürüyor." Hopyar, İngiltere, Almanya ve İtalya gibi bazı ülkelerde devlet gözetimindeki çocukların da kaybolduğunu kaydederek, "İngiltere'de Temmuz 2021-Ağustos 2022 aralığında 116 göçmen çocuğun kaybolduğu açıklandı. İtalyan hükümeti, 2022'nin ilk 4 ayında en az 2 bin 409 çocuğun kaybolduğunu duyurdu. Mayısta Alman Federal Kriminal Dairesi, ülkede her yıl 1600'den fazla çocuğun kaybolduğunu, bu çocukların yarısından fazlasının sığınmacı çocuklar olduğunu bildirdi." ifadelerini kullandı. Artış gösteren kayıp göçmen çocuklar konusunda yalnızca sivil toplum kuruluşları, aktivistler ve gazetecilerin çalışmalar yürüttüğünü, Avrupa'nın ise bu konuda sessiz kaldığını vurgulayan Hopyar, hükümetlerin bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini dile getirdi. "Bu çocuklara ne oldu, neredeler?" Hopyar, sığınmacı çocukların, suç örgütlerinin hedefinde olduğuna işaret etti. "Artık rakamların ötesine geçip 'Bu çocuklara ne oldu, neredeler?' sorusunun cevabına odaklanmak çok daha anlamlı." diyen Hopyar, şunları anlattı: "Avrupa'da kaybolan sığınmacı çocuklar, insan ticareti, organ mafyası, zorla dilendirme, fuhuş gibi faaliyetlerde kullanılmak üzere suç örgütlerinin hedefinde. Bu çocuklar, şiddet, cinsel istismar ve benzeri kötü muameleyle tehlikeli sektörlerde zorla çalıştırılıyor. Kaybolan çocukların en az yarısından bir daha haber alınamaması gibi korkunç bir tablo var." Kaybolan çocuklarla ilgili yapılan araştırmalarda farklı hak ihlallerinin de ortaya çıktığına dikkati çeken Hopyar, "Bu çocuklar, erken yaşta evlendirilme ve çocuk işçiliği gibi istismarlara da maruz kalabiliyor. Vasıf ve yetenek gerektirmeyen, tehlikeli, kötü koşullara sahip, kimsenin çalışmak istemediği işlerde artık göçmen çocuklar çalıştırılıyor." şeklinde konuştu. Hopyar, konunun Rusya-Ukrayna savaşı ile yeniden gündeme geldiğine işaret ederek, "Kayıp çocukların varlığını tüm dünya 2016'da Avrupa Birliği Polis Teşkilatı Europol'ün Avrupa'da çocukların kaybolduğuna ilişkin raporuyla fark etmişti. Rusya-Ukrayna savaşıyla bu konu tekrar hatırlandı. Savaş nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan bu kişilerin yarısı çocuk. Bu çocuklar göç yolundaki zorlu koşullar nedeniyle kayboluyor ya da insan kaçakçıları tarafından kaçırılıyor." diye konuştu. Devlet gözetimi altındaki çocukların da yeterince korunmadığını vurgulayan Hopyar, "Şiddet, istismar, insan ticareti gibi bilumum kötü muamelede en kırılgan grupların başında gelen refakatçisiz çocukların güvenliğinin sorumlusu Avrupa ülkeleridir ancak her geçen gün artan rakamlara ve korkunç tabloya rağmen kayıp mülteci çocuklar meselesi, Avrupa'nın göz yumduğu en büyük hak ihlallerinden biri olarak anılmaya devam edecek." dedi.

1 yıl önce

Belçika'da insanlık ayıbı: Sığınmacıları sokağa terk ettiler

Belçika'da mahkeme, devleti, uluslararası koruma başvurusu yapan sığınmacılara barınacak yer Açıklama yapan avukat Estelle Didi, Brüksel'de iş mahkemesinde devlete karşı açtıkları davayı kazandıklarını söyledi. Didi, şimdiye kadar sığınmacılara kalacak yer gösterilmemesiyle ilgili 7 bin kadar davanın kazanıldığını ancak hepsinde dava edilen mercinin, Belçika Federal Sığınmacı Kabul Kurumu (Fedasil) olduğunu, bu kez ise ilk defa devletin suçlu bulunduğunu vurguladı. Belçika'da önde gelen 10 sivil toplum kuruluşu (STK), meseleyi sene başında mahkemeye taşımıştı. Brüksel Asli Hukuk Mahkemesi, 19 Ocak'ta Fedasil'in "en az bir kişiye kalacak yer verilmeyen veya sığınma başvurusu alınmayan her iş günü başına" 5 bin avro ceza ödemesine hükmetmişti. Son kararla bu ceza günlük 8 bin avroya çıkarıldı. Ancak STK'ler şimdiye kadar hiçbir ödeme yapılmadığını belirtiyor. Belçika'da sığınmacıların kabulünden sorumlu federal kuruluş Fedasil'in barınak bulmamasıyla ilgili kriz, bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Önemli kısmı 18 yaş altı olan sığınmacılar, mülteci kabul merkezlerinin kapasiteleri dolduğu için sokaklarda yatıp kalkıyor.

1 yıl önce

CHP’li Fikri Sağlar’ın “yeni sığınmacılar” yalanı elinde patladı

“AKP Suriye'den yüzbinlerce yeni sığınmacıyı Türkiye'ye getiriyor. Amacınız nedir, ne yapmaya çalışıyorsunuz? Getirdiğiniz milyonlarca sığınmacının açtığı sorunlar yetmedi mi? Millet can derdine düşmüş devletten yardım beklerken, yeni sığınmacılar İSTEMİYORUZ !..” bulunan CHP’li Fikri Sağlar’ı Göç İdaresi Başkanlığı yalanladı. https://twitter.com/dfikrisaglar/status/1624681451278024705?s=46&t=SU7rMgOegHPJ_XzszTz8ZA “HAYAL ÜRÜNÜDÜR” Göç İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suriye’den ülkemize yönelik yeni bir göç dalgasının olduğuna ilişkin sosyal medyada sorumsuzca dolaşıma sokulan paylaşımlar yalan ve hayal ürünüdür. Bu paylaşımlara ve iddia sahiplerine itibar edilmemelidir.” denildi. https://twitter.com/gocidaresi/status/1624843461458333698?s=46&t=SU7rMgOegHPJ_XzszTz8ZA

1 yıl önce

Hulusi Akar'dan Hatay'a sığınmacı akını iddialarına yalanlama: Aksine 10 bin Suriyeli gönüllü olarak döndü

İlk olarak Yayladağı Sınır Kapısı'na giden Akar, buradaki faaliyetleri yerinde gördü. Kapıdaki gümrük muhafaza yetkililerine 'Suriyeli sığınmacı' iddialarını hatırlatan Akar'a görevliler, "Buradan herhangi bir giriş yok. Aksine, kaldıkları yerler zarar gören Suriyelilerin topraklarına tek yönlü olarak kesin dönüşleri var" yanıtını verdi. Bakan Akar, daha sonra Şehit Sözleşmeli Er Mustafa Uygun Hudut Karakolu'na geçerek inceleme ve denetlemelerde bulundu. Hudut tekmili de alan Akar, faaliyetlere ilişkin brifingi dinledi, talimat verdi. Akar'ın "Sığınmacıların Türkiye'ye geçişlerinin arttığı" iddiasını hatırlatması üzerine hudut bölük komutanı ile hudut karakolu komutanı, "Sorumluluk sahamızın tamamı termal kameralar, insansız hava araçları ile 7/24 esasıyla izlenmektedir. Hudutta bir hareketlilik yok. Şu anda herhangi bir geçiş teşebbüsü söz konusu değildir" ifadelerini kullandı. Bakan Akar, buradaki inceleme ve denetlemelerinin ardından sınır hattının sıfır noktasındaki 1100 rakımlı Denizgören Hudut Karakolu'na geçti. Karakola gelişinde ve gözetleme kulesinde hudut tekmili alan Akar, herhangi bir yasa dışı geçiş teşebbüsünün olup olmadığı sorusuna 'Hayır' yanıtı almasının ardından, faaliyetlere ilişkin brifingi dinledi, talimat verdi. 'Ne sınır kapısından ne de sınır hattından geçiş var' Söz konusu iddiaları hatırlattığı bölge köylerindeki vatandaşlar ve muhtarlardan da aynı karşılığı alan Akar, şunları söyledi: "Bazı fitne fesat yuvaları 'sınırlardan sığınmacı akını' olduğuna dair iddiaları ortaya attılar. Bu iddialar tamamen gerçek dışıdır. Ne sınır kapısından ne de sınır hattından geçiş var. Konuyla ilgili yetkililerden bilgi aldık, yerinde incelemelerde bulunduk. Türkiye'ye yoğun geçiş olduğu iddiasının aksine tek yönlü yani Türkiye'den Suriye'ye doğru Suriyeli vatandaşların geçtiğini ifade ettiler. Depremde ailesini, kaldıkları yerleri kaybeden Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına gönüllü olarak döndüklerini belirttiler. Depremden sonra 10 bin 633 Suriyeli topraklarına gönüllü olarak dönmüştür. Dolayısıyla aldığımız bilgiler kapsamında, kitle halinde ne hudutlardan ne de sınır kapılarından ülkemize geçiş söz konusudur."

11 ay önce

Eski CHP'li Sevigen Yedili Masa'yı topa tuttu: Bunlar siyasi sığınmacı 40 harami

Eski Devlet Bakanı ve CHP'li Mehmet Sevigen, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Yedili Masa'ya ve CHP'nin vekil listelerine tepki gösteren Sevigen, "40 tane milletvekili verdik. Bunlar siyasi sığınmacı, 40 haramiler. CHP'ye çöktüler. Babacan ne diyor, eğer cumhur hareketi anayasa değişikliği konusunda bizimle çalışmak isterse biz hazırız, diyor. Bir gün zafer işareti yapıp bir gün ülkücü olacaksam böyle siyaset olmasın" ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7