02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Bakan Soylu’dan Cumhuriyet Gazetesi’ne sert tepki: “Türkiye eski Türkiye değil hesabını hukuk önünde vereceksiniz”

“Bir mafya pisliğinin hezeyanlarıyla terörle mücadele tarihimizin en Şanlı Komutanına çamur atan, ortakları HDPKK için intikam alan, Cumhuriyet gazetesi; Sizin tarihiniz, derin, kirli ve karanlık ilişkiler tarihidir. Türkiye eski Türkiye değil Hesabını hukuk önünde vereceksiniz.”

2 yıl önce

Bakan Soylu'nun tepkisinin ardından konuşan Mehmet Ağar özür diledi

Sözcü TV'de Erdoğan Aktaş'ın sorularını yanıtlayan Ağar, bu ifadesine gelen eleştirilerin tümüne hak verdiğini söyledi. "Olayın kızgınlığından bir sürç-i lisan söz konusu. Emniyet teşkilatı mensupları çok değerli arkadaşlarımız. Bugün Türkiye'de organize suç örgütlerine nefes aldırmıyorlar. Benim bu tabiri kullanam fevkalade yanlıştır. Özellikle Sayın İçişleri Bakanı, gerçekten kendisini takdirle takip ediyorum. Fevkalede başarılı bir görev sürecini devam ettiriyor" diyen Ağar, şöyle devam etti: "Devlet her konuda terörle mücadele olsun, organize suçlar olsun her konuda olaya hakim. O bir kızgınlıkla ağzımızdan çıkan bir söz oldu. Saygı Bey'i de aradım. Kalem namusu olan bir gazeteci, bu konuyu fevkalade uygun bir şekilde aktardı. Kusur benim, bütün meslektaşlarımdan kalben özür diliyorum. Sayın Bakan'ın liderliğinde, öncülüğünde cansiperane bir mücadele sergiliyorlar. Bu emeği görmezden gelmek, hele benim için asla söz konusu olmaz. Hatam budur, ben de bunu kabul ediyorum." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne demişti? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuyla ilgili, “Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.” açıklamada bulunmuştu.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’dan muhalefete Sedat Peker tepkisi

Çelik’in açıklamaları şöyle; “İllegal/mafyatik kişiliklerin tezviratlarını esas kabul ederek İçişleri Bakanımıza, Bakanlarımıza, Kabinemize, Ak Partimize ve siyaset arkadaşlarımıza saldıran muhalefet siyasetçileri sadece kendilerine kişiliksiz notlar veriyorlar. Suç örgütü mensubu şahısların hezeyanlarının peşine düşerek siyaset arkadaşlarımızı hedef alanlar aslında kendi referanslarının suç örgütü mensupları olduğunu itiraf etmekten başka birşey yapmıyorlar. Muhalefetin siyasi demeç verirken kendisini suç örgütü mensubu bir şahsın ifadelerinden beslenmek zorunda hissetmesi, siyasetin en temel ilkesinden ahlaki bir sapmadır. Terör örgütü üyelerinin iddialarının bir suç örgütü üyesi tarafından dillendirildikten sonra siyaset gündemine taşınması, bir siyasi aracılık örneğidir ve nasıl bir kurgunun ürünü olduğu milletimizin ferasetinden kaçmamaktadır. Elinde belge bilgi olan hemen mahkemeye gitsin. Elindeki malzeme sadece illegal/mafyatik tiplerin tezviratları olanlar, bunları kullanarak siyaset yapmıyorlar, sadece kendilerini kullandırıyorlar. İllegal odakların sözlerini esas alarak arkadaşlarımıza siyasi saldırıda bulunanlar, illegal odakların iftiralarını referans kabul ettiklerini beyan etmiş oluyorlar. Siyasetçinin bu hale düşmesi vahimdir. Bu şekilde davrananların yarın öbür gün kendileri hakkında illegal/suç örgütü mensubu kişiliklerin söyleyeceği herşeyin doğru kabul edileceği bir ortama imza attıkları açıktır. Rakibine gayrı meşru odakların iftiralarıyla saldıranlar, gayrı meşru odakların kendileri hakkında söyleyeceği herşeyi şimdiden doğru kabul etmiştir. Bu siyaset tarzı utanılması gereken bir siyaset tarzıdır. İçişleri Bakanımızı, kabinemizi ve partimizi bir suç örgütü üyesinin laflarıyla hedef alanları şiddetle kınıyoruz. Suç örgütü üyelerini siyaset ve muhalefet yapmanın referansı kabul edenleri kınıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın ise, “İçişleri bakanımız @suleymansoylu meseleyi açıkça ortaya koyarken muhalefetin küçük siyasi hesaplarla ve mafyatik bir şahsın hezeyanlarından medet umarak iftira ve tezviratta bulunması muhalefet adına ne hazin bir durumdur. Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar.” İfadesini kullandı.

2 yıl önce

Türkiye'den BMGK'ya İsrail tepkisi

Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin İsrail ve Filistin arasında giderek yükselen tansiyon ve İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarını görüştüğü oturuma yazılı beyan sundu. Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Sinirlioğlu yazılı beyanda, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırganlığını ve hava saldırılarını kınadı, aralarında çocuk ve bebeklerin olduğu masum kayıpları için Filistin halkına taziyelerini iletti. "SON GELİŞMELERDEN İSRAİL HÜKÜMETİ SORUMLU" Yaşanan son gelişmelerden Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetini sorumlu tutan Sinirlioğlu, İsrail'in kutsal ramazan ayında Filistinlileri Doğu Küdüs ve Batı Şeria'daki evlerinden zorla çıkarmaya çalıştığını ve yine Mescid-i Aksa'da ibadet eden Filistinlilere saldırı düzenlediğini hatırlattı. "GAZZE'DEKİ OKULLARIN HEDEF ALINMASI SAVAŞ SUÇU" BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşuna (UNRWA) bağlı Gazze'deki okulların İsrail tarafından hedef alınmasını da kınayan Sinirlioğlu, okullara yönelik saldırının "savaş suçu" olduğunu söyledi. İsrail'in Filistinli sivillere yönelik ölümcül askeri saldırıları karşısında BM Güvenlik Konseyinin sessiz kalmasının "kabul edilemez" olduğunu vurgulayan Sinirlioğlu, "İsrail'in saldırılarının başlamasından bu yana Gazze'de 40'tan fazla çocuk öldü. Çocukların olduğu bir sınıf, başka bir yerde havaya uçurulsa Konseyin açık oturumda toplanması kaç gün alırdı? Televizyonda canlı yayımlanan böylesine bir insan kıyımı karşısında Konseyin şu anki eylemsizliğini ne haklı çıkabilir?" diye sordu. "KONSEY İKİ HAFTA SESSİZ KALDI" Konseyin İsrail'in Filistinlilere yönelik rastgele saldırılarını ve "etnik temizlik" kampanyasını, iki hafta önce kınaması gerekirken sessiz kalmayı sürdürerek sadece Netanyahu yönetimini 2014'ten bu yana en büyük askeri operasyonu düzenlemeye teşvik ettiğine dikkati çeken Sinirlioğlu, BMGK'ya İsrail'in saldırılarına derhal son vermesi çağrısı yaptı. "FİLİSTİN HALKINA KARŞI SORUMLULUKLARINDAN DAHA FAZLA KAÇAMAZ" İsrail'in Gazze'de yerinden edilen binlerce Filistinliye, insani yardımların ulaştırılmasına izin vermesi çağrısı da yapan Sinirlioğlu, "Bu Konsey, Filistin halkına karşı sorumluluklarından artık daha fazla kaçamaz." ifadesini kullandı. Türkiye'nin sahadaki durumun daha da kötüye gitmemesi için uluslararası toplumu harekete geçirme konusunda çok taraflı çabalarını aktif olarak sürdürdüğünü belirten Sinirlioğlu, Türkiye'nin ilerleyen günlerde BM Genel Kurulundaki girişimlere tam destek vermeye de hazır olduğunu kaydetti. "FİLİSTİNLİLER İÇİN ULUSLARARASI SAVUNMA MEKANİZMASI OLUŞTURULMALI" Sinirlioğlu, İsrail'in saldırganlığını caydırmak ve Filistinli sivil nüfusun korunması için uluslararası koruma mekanizması oluşturulması gerektiğini belirterek, uluslararası bu mekanizmasının kurulmasına yönelik çabalara BM Genel Kurulunun öncülük etmesi gerektiğini ifade etti.

2 yıl önce

PKK yandaşlarından ABD ordusuna Türkiye tepkisi: 'Bizi yalnız bıraktınız'

Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü YPG/ PKK destekçileri, "Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde terör örgütüne yönelik devam eden operasyonlarını protesto etmek ve terörist elebaşı Abdullah Öcalan’a destek vermek amacıyla" yürüyüş düzenledi. Örgüt yandaşlarının eylemine yer veren PKK’nın Almanya'dan propaganda amaçlı yayın yapan bir internet sitesinde, ABD ordusu konvoyunun Suriye'nin Malikiye ilçesindeki geçiş anlarında yaşananların videosu yayımlandı. Videoda, örgüt yandaşlarının ABD ordusuna ait zırhlı araçları taşladığı görüldü. Terör örgütünün internet sitesi, tepkinin gerekçesinin, "Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde sürdürdüğü askeri harekatlara ABD’nin sessiz kalması olduğunu" iddia etti. Terör örgütü destekçileri, daha önce de Türkiye’nin askeri harekatları nedeniyle Suriye’nin kuzeyinden çekilen bazı ABD askeri unsurlarını taşlamış ve kendilerini Türkiye’ye karşı savunmasız bırakmakla suçlamıştı. ABD HEYETİ BÖLGEDEYDİ ABD Dışışleri Bakanlığı, Dışişleri Müsteşar Vekili Joey Hood ve beraberindeki bir heyetin, dün Suriye'de YPG/PKK terör örgütünün işgali altındaki kuzeydoğu bölgesini ziyaret ettiğini duyurmuştu. Açıklamada, Hood'a Dışişleri Müsteşar Yardımcısı ve Suriye Özel Temsilcisi Vekili Aimee Cutrona, Suriye Temsilci Yardımcısı David Brownstein, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Irak ve Suriye Direktörü Zehra Bell'in eşlik ettiği bildirilmişti. Heyetin, SDG ismini kullanan YPG/PKK elebaşları ve örgütün paravan sivil yapılanması Suriye Demokratik Konseyi üyeleri ve Rakka'daki kabile liderleri ile görüştüğü belirtilen açıklamada, "Müsteşar Vekili, ABD'nin DEAŞ ile mücadele koalisyonundaki koordinasyon ve iş birliği, kuzeydoğu Suriye'deki istikrarın devamı ve DEAŞ'ın kalıcı bir şekilde yenilmesini sağlamak için kurtarılan bölgelerde istikrar yardımlarının teslimi konusunda kararlı olduğunu yineledi." ifadelerine yer verilmişti.

2 yıl önce

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e art arda tepkiler

Akşener'in açıklamalarına tepki gösteren Ömer Çelik, Twitter'da yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: ''İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in Sn.Cumhurbaşkanımız hakkında kullandığı ifadeleri en şiddetli şekilde kınıyoruz. Cumhurbaşkanımızı, yaşlı, kadın çocuk çocuk demeden Filistinli Müslümanları katleden Netenyahu'ya benzetmek siyasi hayatımızdaki en büyük çirkinliklerden biridir. Netanyahu’nun en çok rahatsız olduğu ve İsrail zulmüne karşı küresel ölçekte oluşan bilinç ve farkındalığın mimarlarının başında Sn Cumhurbaşkanımız gelmektedir. Cumhurbaşkanımızı Netanyahu ile yan yana zikretmek sadece Netanyahu’yu sevindirme gayretidir. Filistin davasının en güçlü savunucusu olan Cumhurbaşkanımızı, Filistinli çocukların katilleri ile yan yana getirmek ahlak dışı bir sapmadır. Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’da Cumhurbaşkanımız hakkında bu sözü söyleyenin “Filistin düşmanlarına destek veren” bir şey yaptığından kimse şüphe duymaz. Akşener, Cumhurbaskanımız hakkındaki sözlerini Filistinli kadınların ve gençlerin yanında söylesin ve cevabını dinlesin. Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği değerler Filistin davasının savunulması, Mescidi Aksa ve Kudüs’ün aziz değerlerinin muhafazası ve statülerinin korunmasıdır. Netanyahu ise bunun tam zıddıdır. İkisini birbirine karıştırmak Netanyahu’nun kara propagandasına destek olmaktır sadece. Sn Cumhurbaşkanımız, Harem-i Şerif'te krizin başladığı andan itibaren Filistin için uluslararası diplomasiyi yürüten, bu amaçla dünya liderleri ile görüşen, uluslararası kurumları harekete geçiren isimdir. Bu mücadeleyi veren Cumhurbaşkanımızla çocuk katili Netenyahu’yu yan yana zikretmek, ancak Cumhurbaşkanımızın Filistin ve Mescidi Aksa için verdiği mücadeleye zarar vermek isteyenlerin gayreti olabilir. Cumhurbaşkanımız içerden ve dışardan yapılan ahlak dışı saldırılara bakmadan mücadelesini sürdürüyor. Gazze’den, Kudüs’ten ve Mescidi Aksa’dan bu mücadele ve Cumhurbaşkanımız için yapılan dualara şahidiz.'' AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ KURTULMUŞ'TAN AÇIKLAMA AK Parti Genel Başkanvekili Numa Kurtulmuş, 'Meral Akşener'i sayın Cumhurbaşkanımız hakkında söylediği izansız sözleri dolayısı ile şiddetle kınıyoruz. Eğer Akşener, Netanyahu’yu birilerine benzetecekse “açık işbirliği - gizli ittifak” yaptıkları masum insanların katili terör örgütünün siyasal uzantılarına benzetsin.' dedi. BAKAN VARANK: YAZIKLAR OLSUN Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Filistin’de Erdoğan’a dua eden mazlumların ahı sizi yakar Meral Akşener. Sizin milliyetçiliğiniz kendi ülkesinin liderini azılı bir katille eş tutmak mıdır? Belli ki terör yandaşı partilerle ittifak kurdukça diliniz Kandille uyumlu hale geliyor. Yazıklar olsun!' açıklamasında bulundu. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ise, 'Bu dilden, bu üsluptan, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı’nı terörist,bebek katili Netanyahu ile aynı kefeye koyan bir siyasetçimizin varlığından, arsızlığından utandım.... Allah kimseyi siyasi hırsları uğruna bu kadar zelil duruma düşürmesin.' ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, 'Akşener, siyasî eleştirinin de bir sınırı vardır. Bu Netanyahu benzetmesi ayıptır, kamu vicdanıyla ters düşmektir. Konuşma metninize bunu yerleştirenler size ve Türkiye siyasetine tuzak kurmuşlardır.' dedi.

2 yıl önce

ABD Dışişleri Sözcüsü'ne Türk Yahudi toplumundan tepki

Türk Yahudi toplumunun sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yahudi karşıtı olduğunu öne sürmek çok haksız ve çok ayıptır. Tam tersine kendisi bize karşı her daim yapıcı, destekleyici ve teşvik edici olmuştur" ifadelerine yer verildi. Açıklamada, Erdoğan'ın Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva ve Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh'in de aralarında bulunduğu azınlık cemaati temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıdan fotoğraflara da yer verildi.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'ye sert tepki

ABD'nin İsrail'in Filistin'deki katliamlarını görmezden gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan açıklamalarına Dışişleri Bakanlığı'ndan yanıt geldi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada Erdoğan'ın açıklamalarında sadece İsrail hükümetinin hedef alındığının altı çizildi. Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik yer alan ithamları bütünüyle reddediyoruz. "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği hususların hedefi Yahudiler değil, günlerdir Filistin’e yönelik olarak ayrım gözetmeksizin sürdürdüğü saldırılarla, büyük bölümünü çocuk, kadın ve gençlerin teşkil ettiği çok sayıda masum Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan İsrail Hükümetidir. Öte yandan, Sayın Cumhurbaşkanımız İsrail'in eski bir Başbakanının ifadelerini hatırlatmıştır. Tüm inançlara saygı duyan ve farklı din ve inanç gruplarının barış içinde birarada yaşama kültürüne sahip bulunan toplumumuzda Antisemitizm hiçbir zaman melce bulmamıştır. Ülkemiz toprakları, yüzyıllardır önce engizisyondan, İkinci Dünya Savaşı sırasında ise Holokost'tan kaçan çok sayıda Yahudiye vatan olmuştur. Cesur Türk diplomatları Holokost sırasında yüzlerce Yahudinin kurtarılmasına yardımcı olmuştur. Yahudi kökenli vatandaşlarımız bu topraklarda yüzyıllardır barış ve huzur içinde, herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşamaktadır. Türkiye Antisemitizmi ilk defa insan hakları ihlali olarak tanımlayan BM İnsan Hakları Konseyi kararının ana sunucuları arasında yer almaktadır. Antisemitizmin bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından müteaddit kereler insanlığa karşı bir suç olarak nitelendirilip telin edildiği de hatırlanmalıdır. Öte yandan, Antisemitizm kavramı, mevcut İsrail Yönetimi’nin Filistin halkına yönelik sürdürdüğü saldırılarının yanısıra, işgal altındaki topraklarda sistematik şekilde yürüttüğü etnik, dini ve kültürel temizlik politikaları eleştiriden muaf tutmak ve bu alanda İsrail Yönetimi’ne dokunulmazlık sağlamak amacıyla istismar edilmemelidir. İsrail’e dokunulmazlık sağlamaya yönelik girişimlerin hangi vahim boyutlara ulaştığı son olarak, uluslararası barış ve güvenliğin muhafazasından sorumlu bulunan BM Güvenlik Konseyi’nin, bir üye ülkenin engellemesi nedeniyle, İsrail-Filistin ihtilafı gibi önemli bir konuda devre dışı bırakılmasıyla görülmüştür. Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik haksız ithamların ve BM Güvenlik Konseyi’nde İsrail’e uluslararası dokunulmazlık sağlama girişimlerinin kaynağının aynı olması elbette tesadüf değildir. Öte yandan, tarihi açıdan tartışmalı bir nitelik taşıyan, hakkında hiçbir somut bilgi, belge ve kanıt bulunmayan 1915 olaylarını siyasi ve popülist sebeplerle "soykırım" olarak nitelendiren ABD Yönetimi'nin, tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden İsrail saldırılarına arka çıkması, ciddi bir çelişki teşkil etmekte olup, Sayın Cumhurbaşkanımız bu çelişkiye de dikkat çekmiştir. Hukuk temelli dünya düzeni ve uluslararası hukukun üstünlüğü söylemleriyle iktidara gelen ABD Yönetimi'nin halihazırda izlediği politikalar, esasen söz konusu söylemlerle de çelişmektedir. ABD Yönetimi’ni, liderlerimize yönelik haksız ve asılsız ithamlarda bulunmak yerine, İsrail’in sivil halka yönelik saldırılarının durdurulması için çaba sarfetmeye davet ediyoruz. BM Güvenlik Konseyi’ndeki vetonun kaldırılması bu alanda atılabilecek önemli bir ilk adım olacaktır."

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 139 140