27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

MHP lideri Bahçeli’den İzmir’de HDP İl binasına gerçekleştirilen saldırıya tepki: "kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertip"

Sosyal medyadan açıklama yapan Bahçeli paylaşımlarında şu ifadelere yer verdi: Toplumsal huzur ve iç barış ortamımızı sabote etmek isteyen karanlık emeller bu defa İzmir’de sahneye çıkmıştır. Türkiye’nin karışmasını; etnik, ideolojik ve siyasi fay hatlarının kırılarak fitne depremlerinin oluşmasını hedefleyen iç ve dış provokasyonlar devreye alınmıştır. Suçluların menfur eliyle, sokakların melun izbeliğinde hıyanet ve husumet arayışına çıkan mihraklar bugün İzmir’de ateşle oynamaya kalkışmışlardır. Bu haliyle HDP’nin İzmir il binasına yapılan saldırı kanlı bir prova, toplumun sinir uçlarını test eden kalleş bir tertiptir. Bu vahim olayın içyüzü mutlaka deşifre edilmeli, önü ve arkası aydınlatılmalıdır. HDP’li yöneticilerin, Halk Tv’nin program akışını planlayan ve tahrikleri canlı tutan kişilerin sahip oldukları bilgi, belge ve bulguları derhal adli ve emniyet birimlerine ulaştırmaları şarttır. Saldırı gerçekleştikten hemen sonra, elinde tuttuğu silahı ve bozkurt işaretiyle fotoğrafları servis edilen saldırganın kararlılıkla üstüne gidilmeli, bağ ve bağlantıları, irtibat ve ilişki ağları hiçbir tavsamaya meydan vermeden araştırılmalı ve açığa çıkarılmalıdır. “BIRAKMAYA KİMSENİN HADDİ YOKTUR” Bundan sonraki soruşturma ve kovuşturma safhalarının her aşamasına özel izin alarak katılmalarını beklediğimiz HDP’li ve CHP’li yöneticiler, konuyu istismar eden gazeteci ve televizyoncular ne biliyorlarsa anlatmalı ve gerçeğin ortaya çıkışına sonuna kadar hizmet etmelidir. Hasbelkader veya planlı bir senaryonun çerçevesinde bozkurt işareti yaparak sosyal medyadan yayımlayan bir cani üzerinden Milliyetçi Hareket Partisi’ni suçlamaya, töhmet altında bırakmaya, hatta yargısız infaz etmeye hiç kimsenin harcı olmadığı gibi hakkı da, haddi de yoktur. Katilin daha önceden çektirdiği fotoğraflarının birden bire nasıl tedavüle sokulduğu, buna kimlerin önayak olduğu, meselenin hangi odaklar vasıtasıyla Türk-Kürt ihtilafına taşınmak istendiği adaletin başlıca konusu olmalıdır. İnanıyorum ki, Kürt kökenli kardeşlerim oynanan oyuna ve kurulan tuzağa düşmeyeceklerdir. MHP’yi sokağa çekmeye çalışanlar, kavgayla ve kaotik hadiselerle muhataplık kurmasına çabalayanlar asla başarılı olamayacak Türkiye düşmanlarıdır. Bozkurt yapan ellerin temiz, kalplerin de vatan ve millet aşkıyla çarpması fikri ve siyasi namusumuzun gereğidir. Bugünkü hassas ortamda herkesin duyarlı ve düşünceli hareket etmesi özellikle temennimdir. Sağlık çalışanıyken istifaen ayrılmış kirli şahsı gerekçe gösterip Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i ithama tevessül etmek milli birlik ve kardeşliğe tehlikeli şekilde tahammülsüzlüktür. "SALDIRI EMRİNİ VERENLER TESPİT, TEŞHİR VE TECZİYE EDİLMELİDİR" Milliyetçi Hareket Partisi’nin şerefli mücadelesi; hukuk, demokrasi ve siyasi ilkeleriyle sınırlıdır. Bunun dışında hiçbir alan, saha ve zeminde davamızın ve dava arkadaşlarımızın anılması, bulunması, herhangi bir çatışmanın faili olması ihtimalen bile olsa söz konusu değildir. HDP binasına saldırı emri verenler, kapalı devre faaliyet içinde olanlar, alacakaranlık ortamdan nemalananlar, el ovuşturanlar, eylemin rotasını çizenler, kamçılanan toplumsal gerginliği kırılma noktasına kadar bükmeyi amaçlayanlar tespit, teşhir ve tecziye edilmelidir. Türkiye sokakta bulunmamıştır, sokak aralarında cirit atan casus ve hainlere teslim edilmeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi buna yeminlidir.

2 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı, Bakan Soylu’ya Süleyman Özışık’ın iddiaları üzerinden saldıran Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi

Çataklı, Kılıçdaroğlu’na “Operasyon merkezi aynı! Aktörler aynı! Koro aynı! İftiradan, yalandan beslenenler aynı! Bir iftira tutmazsa diğeri servis ediliyor!” şeklinde tepki gösterdi.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun “Katarlılara sınavsız fakülte” yalan paylaşımına tepki yağdı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Katarlılara sınavsız fakülte" yalanını tepkilere rağmen Twiter hesabından silmedi CHP Genel Başkanı'na "paylaşımını sil ve moralini bozduğun gençlerden özür dile" çağrıları yapıldı.

2 yıl önce

Sarıyer'de çöken binayı görmeye gelen belediye başkanı Şükrü Genç'e tepki: 2 yıldır neyi bekliyorsun

İstanbul'un Sarıyer ilçesindeki Bahçeköy Yeni Mahallesi Şehit Yakup Kulaksız Sokak’ta yaklaşık 2 sene önce mühürlenerek boşaltılan 11 katlı bina çöktü. Olayda can kaybı yokken, 3 otomobilin hasar gördüğü kaydedildi. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, olay yerine gelerek incelemelerde bulunduğu sırada binanın boşaltılmasına rağmen bugüne kadar yıkılmaması konusunda gerginlik yaşandı. BELEDİYE BAŞKANI VE MALİKLER ARASINDA GERGİNLİK ensonhaber.com’un haberine göre; Genç'in incelemeleri sırasında bazı malikler, binanın iki yıl önce boşaltılmasına rağmen bugüne kadar yıkılmamasına tepki gösterdi. Genç ile malikler arasında sözlü tartışma yaşandı. Bu durum üzerine diğer malikler ise belediye başkanını savundu. 2019 YILINDA ÇÖKME TEHLİKESİ TESPİT EDİLDİ Genç daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, 2019 yılının ağustos ayında binada çökme tehlikesinin olduğunun tespit edildiğini, gerekli önlemlerinin alındığını ve her türlü sürecin başlatıldığını söyledi. Riskli bina tespitinin yapılmasının ardından mahkemeye verenlerin olduğunu ve daha sonra binanın boşaltıldığını anlatan Genç, ağustos ayının sonuna kadar da bütün eşyaların evlerden alındığını ve resmi işlemlerin başlatıldığını belirtti. MAHKEME SÜRECİ DEVAM ETTİĞİ İÇİN YIKILAMADI Riskli bina konusunda hala itirazların olduğunu ifade eden Genç, binayı mühürlediklerini ve şu ana kadar bir kişi bile içine sokmadıklarını, mahkeme süreci de devam ettiği için binanın yıkılamadığını kaydetti.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan, izinsiz gösteri yürüyüşü yapan LGBT’lileri savunan CHP’ye tepki: "İzinsiz gösteri sırasında polise direnenleri gözaltına almak zorbalık değildir”

İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, “Kanuna, hukuka vandallıkla direnenleri değil, kanunu uygulama sorumluluğunu yerine getiren polisimizi zorbalıkla itham eden bu hukuk dışı zihniyeti kınıyoruz.” dedi. İçişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Tayyip Sabri Erdil, “Maalesef uzun süredir kontrol edemedikleri siyasal öfkeyle, devlete isyan eden ve başkaldıranlara kadar düşen… Ve görevini yapan Polise zorba diyen bu zihniyeti kınıyoruz… Emniyet teşkilatının hedef gösterilmesinide kınıyoruz..” dedi. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “Asıl biz vatandaşın huzur ve güvenliği için çalışan polisimize “zorba” diyen zihniyeti şiddetle kınıyoruz!” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, Bakan Yardımcılarının paylaşımlarını retweetledi.

2 yıl önce

AK Parti sözcüsünden Kılıçdaroğlu’nda Katar tepkisi: “Bu haber yalandır”

İşte AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları:  TERÖRLE MÜCADELE MYK'mızda terörle mücadele her zamanki gibi önemli yer tutuyor. Türkiye terör konusunda bütün unsurlarıyla yeryüzünün en büyük mücadelesini veriyor. Bazı grupların Irak'ın egemenliğine yönelik Türkiye'nin ihlalleri olduğu şeklinde ifadeleri var. Bunların hepsi kara propagandadır. Kardeş Irak'ın toprak bütünlüğünü Türkiye destekliyor. Oradan gelen terör tehdidi Irak'ın kendi unsurlarınca bertaraf edemeyince Türkiye kendi topraklarına yönelik terör tehditlerine hukuka dayanan bir mücadele yürütüyor. Bu operasyonlar Türkiye'nin sınır güvenliğini koruyan operasyonlar olduğu gibi kardeş Irak'ın topraklarında konuşlanmış teröristlere karşı Irak halkına verdiğimiz bir destek olarak da değerlendirilebilir. MARMARA DENİZİ'NDEKİ MÜSİLAJ SORUNU Bu konuyu gündemin üst sıralarında tutuyoruz. 20. gününde bu seferberlik. 425 bölgede çalışmalar devam ediyor. Çeşitli stratejiler uygulanıyor. Toplanan müsilajlar düzenli olarak depolama alanlarına gönderiliyor. Bu çerçevede 6 bin 738 denetim gerçekleştirildi. Denetimler sonucu kurallara uymayan 26 işletmeye faaliyetten men cezası verilmiştir. 14 milyon TL civarında da para cezası uygulanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız konuyu yakından takip etmektedir. Verdiği talimatlar titizlikle uygulanmaktadır. PANDEMİDE NORMALLEŞME ADIMI Normalleşme çerçevesinde en önemlisi normalleşmenin hızlanması, hızlandıktan sonra kalıcı olması için aşı programının güçlü bir şekilde yürütülmesi. Günde 1 milyondan fazla aşı uyguluyor sağlık çalışanlarımız. Hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine uyuyoruz, siyasi olarak söylemiyoruz. Tavsiye herkesin aşılanmasının pandemiyle mücadele için olmazsa olmaz bir koşul olduğudur. Bütün vatandaşlarımınız aşı olmaları son derece önemlidir. Yerli aşı İnşallah hayata geçtiğinde bunu hem milletimiz hem tüm insanlık için bir müjde olarak ortaya koyacağız. Hiçbir şekilde herhangi bir yerden esirgenmeyecek. Aşı konusunda ırkçılık üretenlere karşı Türkiye bir vicdan devleti olduğunu bir kez daha gösterecek. NATO ZİRVESİ
 Orada Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri sonucu ortaya çıkan neticeleri takip ediyoruz. Orada verilen mesajların merkezini Türkiye'nin NATO güvenlik konseptine yönelik beklentileri ve vizyonu oluşturdu. Türkiye'nin Suriye'de, Libya'da Doğu Akdeniz'de yürüttüğü faaliyetler var. Karabağ'ın kurtarılmasında Türkiye'nin desteği söz konusu. Bununla ilgili sorulara Cumhurbaşkanımız ayrıntılı cevap verdi. Çıkan sonuç şuydu: Cumhurbaşkanımızın muhatapları Türkiye ile pozitif ajandaya yoğunlaşmak istediklerini açık ve net şekilde söylediler.  Anlaşmazlık konularında bir çalışma iradesi söz konusu. Anlaşmazlığın devam ettiği konularda da tansiyonun düşürülmesi söz konusu. Cumhurbaşkanımız tüm bunları olumlu karşıladığını oradaki basın toplantısında da ifade etti. 'YUNANİSTAN'IN GERGİNLİK POLİTİKASINA KARŞI NAVTEX İLAN ETTİK' Miçotakis'in ortaya koyduğu vizyona bundan sonra meselelerimizi çözme konusunda olumlu yaklaşmasına rağmen maalesef oradaki yaklaşımın tersine bir karar aldı Yunanistan. Bir gerginlik politikasını sürdürme eğiliminde Yunanistan. 1988'de imzalanan Atina Mutabakatı'na göre turizm sezonun yoğun olduğu tarihlerde Ege'de herhangi bir askeri aktivite yapılmıyor. Ama Yunanistan bu mutabakata uymayarak Ege Denizi'nde belli bir bölgeyi askeri eğitim sahası ilan etti. Yunanistan'ın ortaya koyduğu bu tutum hem Cumhurbaşkanımızla görüşmedeki tutumuna hem de mutabakata aykırıdır. Yunanistan'ın bu gerginlik politikasını sürdürme eğilimine karşı Türkiye de NAVTEX ilan etmiştir. Sorunların çözümüne odaklanılması yönünde bir ifade kullanılmış ama Yunanistan hemen arkasından bunu ihlal ediyor. Bütün dünyanın görmesi gereken şey şudur: Gerginlik Yunanistan tarafından kaynaklanmaktadır. AB liderleri Cumhurbaşkanımızla konuştuğunda Ege ve Akdeniz'de tansiyonun düşürülmesi gerektiğinden söz ediyorlar. Cumhurbaşkanımız da bunu asıl Yunanistan'a söylemeleri gerektiğini iletiyor. 'AB BİLDİRİSİ YETERİNCE OLUMLU DEĞİL' Burada Türkiye'yle Doğu Akdeniz'de işbirliği yapmanın önemi gibi vurgular var. Ama bu vurgular olumlu gibi gözükse de raporun diğer kısımlarına bakıldığında yeterince olumlu değil. Türkiye bir diyalog başlatılması için üzerine düşeni fazlasıyla ortaya koydu. ancak örneğin AB Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gibi bir konuda irade ortaya koymadı. Eğer olumlu bir ajanda ortaya koyacaksak her iki taraf için de kazan-kazan formülünü ortaya çıkaracak maddelerin başında Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gelmektedir. Maalesef burada bile somut bir karar alınamadığını görüyoruz. Sürekli olarak bu konularda somut karar almayı erteleyen bir tablo var. Bazı ülkelerin erteleme taktiği var, bazılarının samimiyeti var ama irade ortaya koyamıyorlar. 'AB KENDİ PRENSİPLERİNİ ÇİĞNİYOR' İlk defa tarihinde AB herhangi bir vizyon yaratamayan köşeye kendisini hapsetmiş durumda. Bildiride, Türkiye'nin adaylık statüsünde atıfta bulunulmaması da bu vizyon eksikliğinin neticelerinde biri. 'Hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusunda diyalog öneriyoruz' diyorlar. Biz de diyoruz ki, bu konularda diyalog öneriyorsanız, diyalog mekanizması bellidir. Türkiye bu konudan kaçmıyor. Siz temel diyalog mekanizması olan fasılları açmadan fasılları açmak için bile şart koşarsanız kendi prensiplerinizi çiğnemiş olursunuz. Mali yardım paketi öneriyorlar. Göç meselesi sadece buna indirgenemez. Bu paketi Türkiye'ye vermiş olmuyorsunuz, Suriye ve sığınmacılar için veriyorsunuz. Doğrudan kendinizi ilgilendiren bir konuda bile bu kadar geç karar almanız ve düşük limitli hareket etmeniz vahim bir hatadır. Türkiye bu yükü çekiyor ama bunun da bir sınırı var. Temel haklar ve hukukun üstünlüğü konusunda diyalog istiyorsanız ve samimiyseniz Türkiye 'Bunu hemen konuşalım' diyor. Kıbrıs konusuna ilişkin hükümleri hakkaniyetli bir yaklaşım ifade etmiyor. Rum-Yunan tezlerinden başka bir şey değil. AB'nin bir kere daha Ada'daki gerçekleri görmesi gerektiğini ifade ediyoruz. 'KABİL HAVALİMANI'NYLA İLGİLİ HENÜZ KARAR VERİLMEDİ' Muhalefet partilerinde geçmişte diplomat görevi yapmış kişiler de var. Fakat genel başkanlar, bazen sözcüler düzeyinde yanlış bir yaklaşım üretildiğini görüyoruz. Kabil Havalimanı'nın güvenliği 2013'ten beri ülkemiz tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla bu yeni bir durum değil. Türkiye taşeronluk yapacakmış gibi yanlış ve yakışıksız ifadeler kullanılıyor. Bu konuda da henüz bir karar verilmiş değil, istişareler devam ediyor. Hem finans, hem lojistik hem de güvenlik konularında Türkiye'nin uluslararası toplumun güçlü desteğine ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımız başbakanken, Afganistan'a gittiğimizde Afganistan vatandaşlarının arasında en rahat gezen unsurun Türk askeri olmasından büyük gurur duymuştuk. Birileri sadece haritada gördüğü birtakım mesafelere bakarak analizler yapıyor. Halbuki Türkiye'ye kuzey ve doğudan gelen göç tehdidine karşı Afganistan'ın istikrarlı olması bizim için çok önemlidir. Afganistan'daki istikrarsızlık uyuşturucu tacirleri açısından da maalesef elverişli bir ortam oluşturuyor. SORU-CEVAP KATAR'DAN GELEN ÖĞRENCİLERİN SINAVSIZ TIP EĞİTİMİ GÖRECEĞİ İDDİASI 2-3 yıl öncesine kadar bu tip bir şey söz konusu olduğunda, CHP'de bir yanlışlık yapıldığında, CHP'den bir arkadaşımız bu şekilde bir gerçek olmayan bir haberin peşine takıldığında ve bunun gerçek olmadığı söylendiğinde CHP'de özür dileyebilen, özgüvenli kimseler vardı. Daha demokrat kimseler olabiliyordu. Fakat bir şey söyleniyor, yalan olduğu ortaya koyuluyor, hiçbir şey olmamış gibi devam ediliyor. Bu haber yalan bir haberdir. Yalan haber olduktan sonra bir yayın organının bunu geri çekmesi güzel bir şeydir. O haberi yapan siteyi alıntılayarak söylediğiniz. O bilgi çöktü, yalan olduğu ortaya çıktı. Siyasetçinin en önemli görevi topluma doğruyu söylemektir. Muhalefetin en önemli görevi de denetim görevi yapmaktır. İşin psikopolitik bir tarafı da var. Ne kadar zulüm yaparsa yapsın Esed rejimiyle muhabbetli bir ilişki gerçekleştirmek istiyorlar. Ama Türkiye'ye yatırım yapsa bile Katar'a sıcak bakmıyorlar. Bunlar söz konusu olduğunda bile Esed rejimiyle oturmak, konuşmak lazım diyorlar. Ama Katar bizim ülkemize yatırım yapıyor, Türkiye'nin lehine oy kullanan ülkelerden bir tanesi. Buradaki seçmece mantık belli bir politik-psikoloji açısından vahim bir mantık. Biz Türkiye ile dost olanla dost olur, düşman olanla düşman oluruz. Bizim baktığımız yer Türkiye'nin hak ve menfaatleri olmalıdır. Hak ve menfaatleri tehdit edenle ilişki geliştirmek istiyorsunuz, diğer tarafa propaganda yapıyorsunuz. ODA TV'NİN YURTTAN ÇIKAN SİLAHLARI HABERİ Bunlar çok hassas meseleler. Geçmiş zamanlarda Türkiye'de büyük krizler çıkarıldı. Basın demokrasinin dördüncü kuvveti olmakla vesayetin birinci kuvveti olmakla çok gidip gelmiştir Türkiye'de. Birincisi, bu kadar kolay, suçlayıcı haber nasıl yapılıyor? İkincisi, özür dilenmesi lazım. Üçüncüsü de bir daha bunların yaşanmaması için ne tür tedbirlerin açıldığının açıklanması lazım. Eğer Kadın ve Demokrasi Derneği sesini duyuramasa yapılan haber kişileri ne kadar zor duruma düşürecek.

2 yıl önce

Yalan makinesi Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP'ye yakın isimlerden tepki: “Ne saçma argümanlar ne gereksiz tutum”

Milyonlarca gencin geleceğini etkileyecek olan YKS’den 1 gün önce Sözcü gazetesi başta olmak üzere bazı muhalif medya organları “Katarlı gençlere Türkiye’de sınavsız tıp eğitimi hakkı verildi” anonsu ile haber servis etmiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu iddiayı doğruymuş gibi paylaşmıştı. Haberi yapan yayın organları bile iddiaların yalan olduğunu belirtip özür dilerken, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li isimler bu yalanı dillendirmeye devam etmişti. Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, "Üniversite sınavı kaldırıldı ama bizim çocuklarımız için değil" demişti. "Yanlışta ısrar etmenin ne anlamı var?" Bu durum CHP'ye yakın bazı isimlerin de tepkisiyle karşılaştı. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Alişer Delek, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın "YKS soruları duyduğumuza göre zordu. Acaba kontenjanları boş bırakarak Katarlılara yer mi açmaya çalışılıyor?" dediği videoyu paylaşarak şu notu düştü: Katarlı öğrenciler hakkındaki bir yanlışta bu ısrarın ne anlamı var? Eleştirdiğine, dönüşmeyeceksin. İnsanları bile bile kandırarak, milliyetçiliği körükleyerek mi genç oyları alacaksınız? Yapmayın... "Ne saçma argümanlar ne gereksiz tutum" Deniz Ülke Arıboğan ise, "Ne saçma argümanlar ve ne gereksiz bir 'yalan bilgide ısrar' tutumu… Kötü muhalefet nedir'e örnek olabilecek bir açıklama" diyerek CHP'lilerin ısrarla yalanı sürdürmesine tepki gösterdi.

2 yıl önce

Camide 'Çav Bella' çalınmasını memnuniyetle karşılayan CHP'liden kilisedeki dansa tepki

Geçtiğimiz yılın mayıs ayında İzmir'e bağlı Çiğli ilçesinde yer alan bir caminin hoparlöründen İtalyan partizanlara ait olan 'Çav Bella' isimli şarkı çalınmıştı. Söz konusu anları, gurur duyarcasına sosyal medya hesabından servis eden CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir, "Şaka bir tarafa, İzmir Karşıyaka, Konak, Bornova, Buca gibi birçok ilçede farklı camilerden Çav Bella çoklu müzikal nota çalındığı videolarını gördük." ifadelerini kullanmıştı. CHP'li Özdemir saygısızlık kiliseye yapılınca tepki gösterdi Benzer bir provokasyon ise geçtiğimiz günlerde İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yaşandı. Surp Takavor Kilisesi'nin duvarının üstüne çıkarak dans eden bir grup, emniyet güçleri tarafından gözaltına alındı. CHP'li Özdemir, kiliseye yapılan saygısızlığa ilişkin yaptığı paylaşımda ise, geçtiğimiz yıldakinden uzak bir tavır sergiledi. Görüntüleri 'saygısızlık' olarak nitelendiren Özdemir, ''Dini mabetler insanlığın ortak değerleridir'' paylaşımını yaptı.

1 2 ... 13 14 15 16 17 18 19 ... 138 139