26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Bahçeli'den Hatay'daki terör saldırısına ilişkin dikkat çeken açıklama: ABD'nin uyarısı sonrası gerçekleşmesi kuşkuları artırdı

mhp, devlet bahçe, hatay, abd, prof. dr. osman durmuş, dağlık karabağ, abd büyükelçiliği

3 yıl önce

Viyana'da korkunç terör saldırısı: Çok sayıda ölü ve yaralı var!

Avusturya Başbakan Sebastian Kurz (ÖVP), Pazartesi akşamı Viyana şehir merkezinde meydana gelen olayları "iğrenç bir terör saldırısı" olarak kınıyorum. Terörizmden asla korkmayacağız ve bu saldırılarla her türlü yolla mücadele edeceğiz." Dedi

2 yıl önce

BM Genel Sekreteri Guterres, Irak'taki terör saldırısını kınadı

Genel Sekreter Sözcülüğünden yapılan açıklamada, Guterres’in sivilleri hedef alan korkunç saldırıyı şiddetle kınadığı belirtilerek, kurbanların ailelerine, Irak hükümeti ve halkına taziyelerini ilettiği belirtildi. Açıklamada, suçun faillerinin bir an önce adalete teslim edilmesi gerektiği kaydedilerek, “Kurban Bayramı öncesi yaşanan bu ölümcül saldırı, hepimize terör belasının sınır tanımadığını hatırlatıyor.” ifadelerine yer verildi. Bağdat'ın doğusunda yer alan Sadr bölgesindeki El-Vahilat halk pazarında, bayram arifesi yoğunluğunda patlama meydana gelmiş, ilk belirlemelere göre 30 kişi ölmüş, 60 kişi yaralanmıştı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dün Kabil'de gerçekleştirilen o felaketi, o kapsamlı terör saldırısını milletçe telin ediyoruz, kınıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bosna Hersek ve Karadağ'ı ziyaret etmek üzere birazdan bölgeye hareket ediyoruz. Bu yıl içinde 3. kez bir araya gelmiş olacağız. Bosna Herkes güvenlik, istikrar ve kalkınmasına büyük önem verdiğimiz kilit bir ülkedir. İki ülkenin ortak iradesiyle, bu iradeye inşa ettiğimiz mükemmel ilişkilerimiz mevcut. Ziyaretimizde işbirliğimizi daha da ilerletmek için birlikte atacağımız adımları konuşma fırsatı bulacağız. Altyapı ve yatırım konuları olmak üzere son durumu değerlendireceğiz. Temaslarımızı tamamladıktan sonra cumartesi günü Karadağ'a geçeceğiz. Karadağ'a ilk resmi ziyaretimi gerçekleştirecek olmaktan bahtiyarlık duyuyorum. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuları ele alacağız. Ziyaretim vesilesiyle ayrıca Tuzi şehrinde Sultan Fatih döneminde inşa ettirilmiş Nizan Camii ile Osmanlı şehitliğini de ziyaret edeceğiz. Türkiye olarak Balkanların tümüyle refah, huzur ve barış içinde kalkınmasına büyük önem veriyoruz. Bosna Hersek ve Karadağ ile ilişkilerimizin Balkanların istikrarına katkı sağladığına inanıyorum. SORU - CEVAP Afganistan'da tahliye süreci nasıl gidiyor? Öncelikle dün Kabil'de gerçekleştirilen o felaketi, o kapsamlı terör saldırısını milletçe telin ediyoruz, kınıyoruz. 72 kişinin şu ana kadar belirlenen insanın öldüğü bize gelen bilgilerde... Taliban'dan da ölenler söz konusu. DEAŞ üstlendi, DEAŞ'ın böyle bir süreç içerisinde bu adımı atmış olması da bölgede ve dünyada nasıl tehlikeli bir örgüt olduğunu ortaya koyuyor. Afgan halkına milletçe geçmiş olsun diyoruz. Bu menfur saldırıda Afganistan'da güvenliğin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Önceliğimiz vatandaşlarımızın Afganistan'dan tahliyesidir, yoğun bir şekilde çalışmalar sürüyor. TSK personelimizin tahliyesi de malum devam ediyor. Güzergahımız daha çok Kabil Askeri Havaalanı'ndan İslamabad'a gidip, oradan da THY uçaklarıyla ülkemize getiriyoruz. 20 yıldır Türkiye gerek devletiyle, gerek sivil yatırımcılarıyla hep Afganistan'da yer almıştır. Tüm çalışmalarda da gerekli adımları atmıştır. Biz tahliyeleri en hızlı şekilde tamamlayacağız, ilgili birimlerimiz en ufak bir rehavete kapılmadan bu adımları atıyor. Taliban ile temas devam ediyor mu? Taliban ile temas edilmesi konusunda eleştiriler var. Bu konuda değerlendirmeniz ne olur? Kimlerin nasıl, ne tür bu noktada eleştiriler yaptığını bilemem. Herkesin eleştiri hakkı vardır, istediği eleştiriyi yapabiliriz. Bizim de biriyle görüşmek için kimseden izin almak gibi lüksümüz yoktur. Büyükelçilikte 3,5 saat görüşüldü. Gerekirse yine bu tür görüşmeleri yapma fırsatımız olacak. Bu tür görüşmelerle süreci sağlıklı yürütmenin gayreti içindeyiz. onların beklentileri nedir, bizim beklentimiz nedir? Bütün bunları görüşerek yapacaksınız. Diplomasi nedir? Diplomasi işte budur. Şu anda da arkadaşlarımız bunu kararlılıkla yürütüyor. Merkel'in açıklamalarını nasıl buluyorsunuz? Bazı şeylerde çok geç kaldıkları ortada... Türkiye ile çalışma tespiti geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan'ı terk ederken, biz terk etmedik. Göç baskının en yakın olduğu ülke Türkiye... Ama Türkiye'nin içindeki bazı mahfiller var ki, hep söylüyorum ya yalan terörü, bunlar yalan terörü estiriyorlar. Şu anda İçişleri Bakanlığımızın kayıtlarında mevcut Afgan göçmen sayısı 300 bin. Bay Kemal ve onun izinde gidenler 1,5 milyon olarak açıklıyorlar. Bunların hepsi yalan, adamların işi gücü yalan. Bir şaklaban da bulmuşlar, yalan terörünü sürdürüyorlar. 1 Eylül'den sonra Türkiye'nin oradaki tutumu nasıl olacak? Afganistan'daki tabloyu, durumu görmemiz lazım. Afganistan'da şu anda ciddi bir yönetim boşluğu söz konusu. Önce yönetiminin belirgin hale gelmesi, ondan sonra da biz o zaman kararımızı vereceğiz. THY şu anda bizim sivil asker neyse, nereden gidip alıyor İslamabad'dan gidip alıyor. Biz devletiz, devlet olarak da olması gereken neyse onu yapıyoruz. Taliban bize 'Havaalanının işletmesini siz yapın' teklifini yaptı, henüz karar vermedik. Şu anda uçak seferlerinin başlamasıyla ilgili acelemiz yok. Afgan halkı bizim asırlarca kardeşimiz olmuş ve onun dil, din vesaire bizimle aynı dünyayı paylaşmış olan insanlardır. Biz onlarla ayrı düşünemeyiz. İngiltere Savunma Bakanlığı mülteciler konusunda bir açıklama yaptı. Muhalefetten bu algıya destek geldi. Muhalefetten özür bekliyor musunuz? Siz bu muhalefetin bu tür yalanlarda hiçbir zaman geri dönüş yaparak özür dilediğinizi duydunuz mu? Bunların karakterinde böyle bir şey yok. Her şeyleri bunları yalan... Hayatları yalan. Bir de bulmuşlar bir kadın, yalan makinesi. Çıkartıyorlar televizyona, ona bol bol yalan söyletiyorlar ve onunla adeta sanki güç buluyorlar. BBC'nin yalan söylemesi normal karşılarım da bunları öyle görmek istemezdik. Bu ülkenin ana muhalefetisin, o kadar yangın, sel felaketleri oldu. Bu iktidar buralarda dünyanın hiçbir yerinde icra edilmemiş operasyonlar icra etti. Bir lehte açıklamalarını duydunuz mu? Tam aksine AFAD'ın yardım toplanmasına bile karşı çıktılar. Bunlar böyle kepaze bir takım! Şu anda AFAD'a destek olacak olanlar, göğüslerini gere gere AFAD'a yardımcı olabilirler. AFAD topladığı yardımlarla her türlü afet mücadelesini yürütüyor. Devletin, AFAD'a verdiği destek yok mu? Var tabii... 

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan Irak'taki terör saldırısına kınama

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Irak'ın Basra şehrinde bugün gerçekleştirilen bombalı bir saldırıda çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı üzüntüyle öğrenilmiştir. Bu menfur terör eylemini kınıyor, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar, dost ve kardeş Irak halkı ve Hükümetine başsağlığı diliyoruz. Türkiye, kaynağı ne olursa olsun terörle mücadelesinde Irak halkı ve Hükümetinin yanında yer almaya devam edecektir" denildi.

2 yıl önce

Adalet Bakanı Bozdağ'dan Bursa'daki terör saldırısı açıklaması: Bu, vahşetin başka bir yüzüdür

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Hakimevi'nde Adalet Bakanlığı personeliyle bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, adaletin yüksek ve yüce bir değer olduğunu söyledi. Adaletin dünyayı ayakta tuttuğunu, adalet dağıtmanın zor bir görev olduğunu dile getiren Bozdağ, adalete hizmet eden herkesi kutladı. Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın DHKP-C'nin saldırısı sonucu şehit olduğunu hatırlatan Bakan Bozdağ, İzmir Adalet Sarayı'na yönelik terör saldırısında da şehit polis memuru Fethi Sekin'in teröristlere karşı canını ortaya koyduğuna işaret etti. Bekir Bozdağ, şehit Sekin'in çok sayıda canın hayatta kalmasına vesile olduğunu bildirdi. Bursa'daki infaz koruma memurlarını taşıyan servis aracına yönelik terör saldırısına da değinen Adalet Bakanı Bozdağ, "Bugün de sabah saatlerinde Bursa'mızda infaz koruma memurlarımızdan Cengiz Yiğit kardeşim terör örgütünün kurduğu alçakça tuzak neticesi maalesef şehit oldu. Şehidimiz Cengiz Yiğit'e Allah'tan rahmet diliyorum. 7 infaz koruma memurumuz yaralandı, hastanede ziyaretlerinde bulunduk, hepsinin sıhhati yerinde. Hayati tehlikeleri yok." bilgisini verdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük ve kudretli bir devlet olduğunu vurgulayan Bozdağ, terörle Cumhuriyet öncesinde de mücadele edildiğini aktardı. Bozdağ, Cumhuriyet döneminde de 40 yıldır bölücü terör örgütü ve bu örgütle iş birliği içerisinde olan terör örgütleriyle etkin ve kararlı mücadelenin sürdürüldüğünü belirtti. Bakan Bozdağ, şöyle devam etti: "Bir yandan PKK, öte yandan FETÖ, öte yandan DHKP-C, öte yandan MLKP, öte yandan DEAŞ, hasılı alfabede neredeyse harf kalmıyor terör örgütlerinin ismini sayarken. Biz görüyoruz ki bu terör örgütlerinin her biri yabancı ülkelerin kucağına oturmuş, onlardan finans, silah, eğitimi desteği alıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, bu devletin çalışanlarına, sivil insanlarına, askerine, polisine, zabıt katibine, hakimine, savcısına, infaz koruma memuruna, bu devlete hizmet eden kim varsa herkese saldırıyorlar. Terör örgütleri şunu bilmeli ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörle mücadelesini etkin ve kararlı bir şekilde bugüne kadar nasıl yaptıysa bu kararlılık ve etkinliği artırarak yapmaya devam edecektir. Teröristlerin, terör örgütlerinin inlerine girmeye ve bu millete yaptıkları hain saldırılarının hesabını sormaya, hem terör örgütlerini kurgulayan hem de onların yularını elinde tutan yabancı güçlerin, ülkelerin, ülkemiz ve bölgemiz üzerindeki oyunlarını, hesaplarını bozmaya devam edecektir. Biz Suriye'de, pek çok yerde oyunlarını bozduk. Türkiye üzerindeki oyunlarını bozmaya devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte FETÖ'nün, PKK'nın DHKP-C'nin, diğer terör örgütlerinin üstesinden gelecek güce milletimiz, devletimiz, güvenlik güçlerimiz sahip. Eninde, sonunda bunların kökünü kazıyacağız. Son terörist etkisiz hale getirilene kadar Türkiye'nin mücadelesi devam edecektir. Terör örgütleri, devlette görev yapan askerlerimizi, polislerimizi, zabıt katiplerimizi, infaz koruma memurlarımızı, savcılarımızı, hakimlerimizi asla yıldıramayacaklardır. Bir terör eylemi yaptık, bir yere saldırdık diye beklentileri Türkiye'de çalışan güvenlik güçlerinin, infaz koruma memurlarının, hakim ve savcılarımızın, devletin diğer kurumlarının geri adım atacağını düşünüyorlarsa büyük yanılgı içerisindedirler. 40 senedir Türkiye'nin tutumu net şekilde ortadadır." Bölücü terör örgütünün, FETÖ'nün ve diğer terör örgütlerinin son günlerde cezaevlerinde işkence ve kötü muamele olduğuna dair iftiralarını, doğruymuş gibi sosyal medyadan, kendi yayın organlarından ve parlamento içine kadar uzanan bazı kişiler vasıtasıyla gündeme taşıdığını belirten Bozdağ, Türkiye'nin ceza infaz sisteminin net, şeffaf ve dünyanın en iyi örneklerinden bir tanesi olduğunu kaydetti. İnfaz sisteminin uluslararası ve ulusal denetime açık olduğunu ifade eden Bozdağ, 2005'te işkence suçlarında zaman aşımının kaldırıldığını, bunun da "Kendimize güveniyoruz, bizim ülkemizde işkenceye, kötü muameleye sıfır tolerans vardır, kim yaparsa yapsın üzerinize gideriz." anlamını taşıdığına dikkati çekti. Cezaevleri yönetimine, cezaevlerinde çalışan infaz koruma memurlarına, infaz sistemine güvendiklerine işaret eden Bozdağ, cezaevleriyle ilgili iddiaları araştırmaya hazır olduklarını ve araştırdıklarını anlattı.

2 yıl önce

Mogadişu Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi'ne terör saldırısı: 4 yaralı!

Dost ve kardeş Somali halkına Eş Şebab terör örgütü yıllardır kan kusturuyor.  RECEP TAYYİP ERDOĞAN HASTANESİNE TERÖR SALDIRISI Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 22 Nisan'da Mogadişu'da bir restorana iftar saatinde yapılan terör saldırısında 6 kişinin hayatını kaybettiğinin ve dün Mogadişu Somali Türkiye Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesine yönelik terör saldırısında 4 çocuğun yaralandığının derin üzüntüyle öğrenildiği belirtildi. YARALANAN 4 ÇOCUK TEDAVİ ALTINA ALINDI Yaralanan 4 çocuğun Mogadişu Recep Tayyip Erdoğan Hastanesinde tedavi altına alındığı bildirilen açıklamada, "Bu insanlık dışı terör saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz. Menfur saldırılarda hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınları ile dost ve kardeş Somali halkına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz." ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, Türkiye'nin, terörle mücadelesinde Somali'nin yanında durmaya kararlılıkla devam edeceği vurgulandı. Mogadişu'nun Lido Plajı'nda bir restoranı hedef alan güçlü patlamada güvenlik güçleri ve sivillerin de aralarında bulunduğu en az 6 kişi ölmüş, 7'den fazla kişi de yaralanmıştı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin'deki terör saldırısı ile ilgili konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından önemli satırbaşları:

Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapan Akdeniz’in bugün gerilimle enerji rekabetiyle son dönemde de göçmen ölümleriyle anılmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Suriye’deki iç savaş ve katliamlardan kaçan çoğu çocuk ve kadın binlerce mazlum son nefesini Akdeniz’in azgın sularında verdi. atılı ülkeler tam 11 yıldır bu ölümlerin önüne geçmek yerine yaşanan trajediler karşısında 3 maymunu oynamayı tercih etti. Bölgesel krizleri engelleyecek, çatışmaları sonlandıracak, insanları göçe zorlayan sebepleri ortadan kaldıracak hiçbir adım atılmadı. Dahası mültecilere kapanan kapılar, insanımızı katleden PKK’lı teröristler ile FETÖ'cü alçaklara sonuna kadar açıldı. Lavrion Kampı başta olmak üzere Avrupa’nın hemen her ülkesinde vatandaşımızın kanını dökmüş caniler himaye görüyor. Ellerini kollarını sallayarak özgürce gezebiliyor Suriye ve Irak'ın kuzeyinde terör yuvaları başlarına yıkıldıkça terör örgütü mensupları kimi ülkelerde alenen kendilerine kamplar kuruyor. Bize komşuluk hakkından bahsedenlerin her şeyden önce bu insanlık ve demokrasi düşmanlarına göz yummaması gerekir.  TERÖRİSTLER ANINDA HAK ETTİKLERİ KARŞILIĞI BULDULAR Dün gece Mersin'de PKK'lı alçaklar bir polisimiz şehit etti, bir polisimizi yaraladı. Teröristler anında hak ettikleri karşılığı buldular. Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin ucu ya HDP’ye ya CHP’nin gazeteci, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi diyerek sahip çıktığı kesimlere ya da Batı ülkelerine çıkar.  HDP'Yİ ALLAYIP PULLAYARAK MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARIN ELLERİNDE DÖKÜLEN HER KANIN İZİ VARDIR HDP’yi allayıp pullayarak meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde yapılan her saldırısında dökülen kanların izi vardır, olacaktır. Aynı durum Batılı ülkeler için de geçerlidir.  Kandil’i, Suriye’yi başlarına yıktığımız teröristlerin batı ülkelerinden giderek daha fazla himaye görmesi her şeyden önce bu devletlerin kendi huzurlarına ve güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Unutmayın yılan eninde sonunda kendisine uzanan eli de sokar. Teröristin yeri sokaklar değil döktükleri kanın hesabını verecekleri mahkemeler ve hapishanelerdir. Komşularımızdan başlayarak tüm ülkelerde hiçbir ayrım yapmadan terör örgütlerine karşı gerekli tedbirleri almalarını bekliyoruz. Türkiye olarak Ege ve Akdeniz’in ne insan kanıyla, ne gözyaşıyla, ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Tüm kalbimizle barış istiyoruz, huzur istiyoruz. Kendi vatanımızla birlikte bölgemizde istikrar ve güven istiyoruz. Anlaşmazlıklarımızı uluslararası hukuk temelinde hakkaniyete uygun bir biçimde diyalogla çözmek istiyoruz. Şimdiye kadar hep şunu savunduk; biz ne hak yeriz ne de hakkımızı yediririz. Milletimizin ve Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizin mavi vatandaki çıkarlarını sonuna kadar savunmaktan asla çekinmeyiz.  Bu anlayışla bir taraftan diplomasiyi öne çıkarırken bir taraftan da 'denizlere hakim olan cihana hakim olur' diyen Barbaros Hayrettin Paşa’nın izinden giderek, savunma sanayimizi güçlendiriyoruz. Denizcilik, savunma sanayinde en çok projeye sahip olduğumuz ve mesafe kat ettiğimiz alanların başında geliyor.Ülkemiz halihazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biridir. Geçtiğimiz günlerde havadan incelediğimiz çok maksatlı amfibi hücum gemimizin inşası süratle devam ediyor.Milli savaş gemilerimizi, sismik araştırma gemilerimizi, istihbarat gemilerimizi, sahil güvenlik gemilerimizi, botlarımızı biz kendimiz üretebiliyoruz. Hamdolsun bu projelerde yüzde 70'e varan yerlilik oranına ulaştık. Birileri İzmir’in Yunan’dan kurtuluş gününü Osmanlıya hakaret günü haline getirirken biz ecdadımıza layık olmaya çalışıyoruz. Birileri Sultan Abdülhamid Han’a aleni düşmanlıkla siyasi prim peşinde koşarken biz atalarımızın tamamına hürmet gösteriyor, hepsini bağrımıza basıyoruz. Birileri Batı'ya öykünüp kendi ecdadına küfrederken biz hiçbir komplekse kapılmadan tüm değerlerimize sahip çıkıyoruz. Bundan sonra aynı hassasiyetle de yolumuza devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi sevmeyecek, gelenin keyfi için geçmişimize sövenlerden olmayacağız. Hele hele üç buçuk soysuzun ardında asla zağarlık yapmayacağız; zağarlık, köpeklik yapmayacağız YUNANİSTAN'I KIŞKIRTARAK ÜZERİMİZE SALANLARIN NİYETİNİ GAYET İYİ BİLİYORUZ Yunanistan'ı kışkırtarak üzerimize salanların niyetini gayet iyi biliyoruz. Bir yandan hadsizlere haddini bildirirken hedeflerimizden sapmayacak, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Karası, denizi ve havasıyla ülkemiz savunmasından taviz vermeyecek; ama vaktimizi, enerjimizi, dikkatimizi dağıtmaya yönelik kirli senaryolara da pabuç bırakmayacağız. Bir yandan hadsizlere haddini bildirirken hedeflerimizden kesinlikle sapmayacak, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Batı Trakya ve Adalar'a yığılan silahlar bizim için bir anlam ifade etmez. Çünkü bizim gücümüz ve imkanlarımız bunların çok ötesindedir ama bu durumun söz konusu ülke için gizli bir işgal anlamına geldiğini de hatırlatmak isteriz. Netice itibarıyla o topraklarda yüzlerce yıllık emeğimiz ve halen yaşayan çok sayıda soydaşımız, dindaşımız var. Bunlar adına yaşanan gelişmelerden üzüntü duymakta vazifemizdir. Batı Trakya’da herhangi bir derneğin ya da okulun adında 'Türk' ifadesinin geçmesinden rahatsızlık duyan Yunanistan’a, Başbakanına, Cumhurbaşkanına hatırlatmak isteriz; kendinize gelin.Amerika'dan, Avrupa'dan gelen destekler zannediyor musunuz sizi kurtarır? Kurtarmaz. Sadece patinaj yaparsınız, başka bir işe yaramaz. PEK ÇOK ÜLKE 40- 50 YILIN EN YÜKSEK ENFLASYONUYLA MÜCADELE EDİYOR Dünya terörden çatışmalara, gıdadan kuraklığa, yükselen İslam ve yabancı düşmanlığından iklim değişikliğine kadar çok ciddi krizlerle boğuşuyor.Nereye baksak, yüzümüzü nereye çevirsek adeta bir ateş çemberiyle karşılaşıyoruz. Salgının sağlıkla ilgili boyutu geride kalırken, küresel ekonomide yol açtığı tahribat giderek daha fazla gün yüzüne çıkıyor. Daha salgının ekonomik bilançosu tam ortaya çıkmadan Rusya-Ukrayna kriziyle her şey daha girift bir hal almıştır. Nitekim Amerika'dan Avrupa'ya pek çok ülke son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu ülkelerde yaşayan herkes yüzde 8, yüzde 9 oranında açıklanan rakamlarla gerçek enflasyon oranları arasındaki devasa farkı gayet iyi biliyor. Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri, gıdadan enerjiye kadar farklı alanlarda hissedilmeye başlandı. Kimileri artık rafları boşaltıyor, kimileri personelini çıkartıyor ve bu süreç böyle devam ediyor.
 Kış yaklaştıkça Batı dünyasını korku sardı. Hatta birileri de 'Eğer Turizm olarak bir yere gidecekseniz Antalya'ya gidin' diye tavsiyelerde bulunuyor. Batılı liderler hemen her gün yaptıkları açıklamalarla halklarını oldukça zor geçeceği anlaşılan kış şartlarına hazırlamaya çalışıyor. Tüm bu can yakıcı hakikatlere rağmen jeopolitik hesaplar nedeniyle barışa giden yol maalesef bir türlü açılmıyor. Türkiye, savaşı sona erdirmek için samimiyetle çalışan, bu uğurda çaba harcayan yegane ülke durumundadır. Gerek savaşan ülkelerin görüşme masasında bir araya getirilmesi gerek tahıl koridorunun açılması gerekse esir takasında sergilediğimiz diplomatik başarı bunun en açık örneğidir. Kimsenin dolduruşuna gelmeden kendi önceliklerimiz ve milletimizin çıkarları çerçevesinde adımlarımızı belirliyoruz. Savaşın ilk günlerinde bu politikamız sebebiyle bizi hata yapmakla suçlayanlar kendi haklılığımızı teyit ediyor. Dışarıdan aldığı talimatlarla bizim dengeli tavrımızı eleştirenler şimdi bizi takdir etmek mecburiyetinde kalıyor. BU SIKINTILI SÜREÇTE DE VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEMEKTE KARARLIYIZ Türkiye, küresel ekonomik krizin menfi yansımalarını da başarıyla yönetmektedir. Diğer ülkeler enflasyonun yanında durgunluk, işsizlik tehdidiyle cebelleşirken bizim istihdam oranlarımız artıyor. Yılbaşından sonra ekonomideki rakamları, istikrarı, ekonomideki güçlenerek yürümeyi hep birlikte göreceğiz. Sanayi üretiminde, tarımda, turizmde salgın öncesi dönemleri yakaladık, hatta kimi alanlarda geçtik. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek, tüm kesimlere destek olarak, gençlerimize sağladığımız imkanları arttırarak milletimize sahip çıkıyoruz. Bu sıkıntılı süreçte de vatandaşımızı enflasyona ezdirmemekte kararlıyız.  KAMPANYAMIZ REKOR BAŞVURU SAYISI İLE ÇOK BÜYÜK TEVECCÜH GÖRDÜ Benden dinledikleriniz sizde kalmasın. Bunu gittiğiniz her yerde anlatmalısınız. Anlatacağız. Hayat nasıl boşluk kabul etmezse siyasette de ihmale, gevşemeye, rehavete yer yoktur. Bizim bıraktığımız her boşluğun karşımızdakiler tarafından yalanla, iftirayla, çarpıtmayla, hezeyanla doldurulması mukadderdir. Bunun için atalarımız ‘Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşır’ demişlerdir. Siyaset arenasında iş yapanların eser ve hizmet üretenlerin, kalbi ülkesi ve milleti için çarpanların herkesten daha cesur, daha gayretli olması gerekiyor. 2023’e yaklaştıkça tek sermayeleri yalan ve iftira olan muhalefet kanadının farklı yollara tevessül olacağı anlaşılıyor. Bizimle hizmette, eserde, projede yarışamayanlar çareyi projelerimize kara çalmakta arıyorlar. Bunun son örneğini sosyal konut projesinde gördük. Biz artan kira ve konut fiyatlarını dengelemek, milletimizin konut ihtiyacını gidermek için tarihi nitelikte bir adım attık. İlk Evim İş Yerim projemizle milletimizin karşısına çıktık. Muhalefet bizim 1 milyon 170 bin konutumuzu görmemezlikten gelerek inşa edeceğimiz bu yeni konutlara çamur atıyor. Biz inşa etmişiz. Gençlerimize, emeklilerimize, engellilere, şehit ve gazi yakınlarına özel kontenjanlar ayırdığımız bu kampanyamız rekor başvuru sayısı ile çok büyük teveccüh gördü. Daha düne kadar konut kıtlığından, kiraların yüksekliğinden dem vuranlar siz ne yaptınız? Ne yaptığınızı bir söyleyin. 14 tane büyükşehir belediyeniz var, ne yaptınız? Ben de belediye başkanlığı yaptım. İstanbul’da KİPTAŞ’ı kurarak önce KİPTAŞ’la süratle konutlar inşa etmek süratiyle vatandaşlarımızı konut sahibi yaptım. Siz ne yaptınız? Yapamazsınız. Yapacağınız bir şey de yok. Sadece iftira, yalan, dolan. Başka bir şey yok. Önüne arkasına bakmadan kampanyayı kötüleme yarışına girdiler. Türlü bahanelerle projeye çamur atmaya kalktılar.Basiretsizliklerini, çapsızlıklarını, millete ve memlekete dair hiçbir dertleri olmadığını ikrar eden pek çok skandal beyana imza attılar. CHP ve şürekası ne hizmet ederler ne de hizmet edene izin verirler. Erdoğan'ın "2023'te müjdeyi vereyim rekor bir oyla Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Allah'ın izniyle göğüsleyeceğiz" sözleri salonda uzun süre ayakta alkışlandı 2023'TE REKOR BİR OYLA CUMHURBAŞKANLIĞI VE MECLİS SEÇİMLERİNİ ALLAH'IN İZNİYLE GÖĞÜSLEYECEĞİZ Sadece son 2 haftada yaşananlar bizimle 6’lı masa arasındaki vizyon ve ufuk farkını göstermeye yeterli. Bu dönemde Türkiye'nin en büyük şansı AK Parti ve Cumhur İttifakı varken en büyük talihsizliği de bu takoz muhalefetidir. İnşallah 2023 seçimleri ülkemizdeki pek çok dönüm noktasıyla birlikte takoz siyasetinin de çöp sepetine atıldığı bir milat olacaktır. Milletime sesleniyorum; bunun için bize ve AK Parti’nin illerdeki sancak beyleri olan il başkanlarımıza önemli görevler düşüyor. Şu 3 şeyi yapmaktan asla bıkmayacak, asla geri durmayacağız. Birincisi, geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımlarıdır. İkincisi; gencinden yaşlısına her kesimden insanımızın hayatına dokunan eser ve hizmetlerimizdir. üçüncüsü; muhalefet sadece lafla vakit öldürürken 2023 vizyonuyla ülkemizin geleceğine dair hayali, programı, projesi olan tek siyasi hareket olduğumuzu anlatmamızdır. Bunları milletimize her fırsatta anlattığımızda ve onların gönül dünyalarına girdiğimizde 2023’te, müjdeyi vereyim; rekor bir oyla Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Allah’ın izniyle göğüsleyebiliriz. Ben inanıyorum, inandığımıza göre bu işi Allah'ın izniyle başaracağız. Şayet bizde muhalefetin hep yapageldiği, bugün de tekrarladığı gibi oturduğumuz yerden ahkam keserek siyaset yapmaya kalkarsak onların akıbetine uğramaktan kurtulamayız. Bu kadro bu işi başarır. Ben size inanıyorum. Ve inandığımız bu yolda kararlı bir şekilde yola devam edeceğiz. Zira biz milletten kopuk değiliz. Ama unutmayın; milletten kopuk siyaset, milletten kopuk siyasetçi, milletten kopuk yönetici olmaz, olamaz.Hep söylediğim gibi; AK Parti'yi kuran da, iktidara getiren de 2023'te tekrar iktidar sorumluluğunu verecek olan da milletimizdir.

1 2 3