07 Mayıs Salı 2024
3 yıl önce

Sözcü gazetesinin Ruhsar Pekcan'a attığı iftiraya Kocaeli Valiliği yalandı: Mesnetsiz haber, Gümrük teşkilatımızın üstün başarısına gölge düşürmek için yapıldı

Kocaeli Dilovası Gümrüğünde 2020 yılı Ağustos ayında 540 kilogram kokain yakalanarak dev bir operasyona imza atılmıştı. Bu operasyonla ilgili Sözcü gazetesinde çıkan haberle ilgili Kocaeli Valiliği detaylı bir açıklama yaptı. Tüm değerlendirmeler gerçeklikten uzak "Bazı basın yayın organlarında, Kocaeli ili Dilovası Gümrüğünde 2020 yılı Ağustos ayında Gümrük birimlerimizin üstün vazife anlayışı ile 540.056,19 gram Kokain maddesi ele geçirilmesi ile ilgili mesnetsiz haberler yapıldığı müşahede edilmiştir." ifadelerine yer verilen açıklamada, "Mesnetsiz haberde Gümrük teşkilatımızın bu üstün başarısına gölge düşürmek, kara çalmak için yapılan tüm değerlendirmeler gerçeklikten uzak, mevzuat bilgisinden yoksun bir şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır." denildi. Valilikten yapılan açıklama şöyle: "Kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleyi gölgeliyor" "Bu başarılı çalışma Gümrüklerden sorumlu Ticaret Bakanlığımızın bu konulara münhasır analiz merkezinin tespiti, aynı zamanda Bakanlık merkezinin ve bizatihi Sayın Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın Valiliğimize ve operasyonel birimlere talimatıyla takip edilmiş ve başarıyla neticelendirilmiştir. Dünya için de önemli olabilecek miktardaki bu yakalama aynı zamanda adli birimler tarafından da takip edilmiş ve gerekli süreçler yürütülmüştür. Konu bu kadar sarih iken bazı basın yayın organlarında bu olayın gerçekle ilgisi olmadan yanlış değerlendirilmeye açılması; kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadelede başarısı ve kararlılığı gölgelenmeye çalışılan tüm birimlerimizi üzmektedir."

3 yıl önce

TESK Genel Başkanı Palandöken: Market genelgesi ile fırsatçılığa son verildi

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yazılı açıklamasında, söz konusu genelge kapsamında marketlerde temel gıda, ilaç ve temizlik ürünlerinin dışındaki ürünlerin satışına izin verilmeyeceğini anımsattı. Tam kapanma sürecinde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili usul ve esasların yeniden belirlenmesinin esnaf ve sanatkar adına sevindirici bir karar olduğuna işaret eden Palandöken, "Market genelgesi ile fırsatçılığa son verildi. Haksız bir uygulama ortadan kalktı" değerlendirmesinde bulundu. Palandöken, marketlerde bazı ürün gruplarının satışının yasaklanmasının yalnızca fiziksel ortamda gerçekleştirilen alışveriş için geçerli olduğunu, buna karşın internetten satışların devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Marketlerin internet satışlarına da kısıtlama getirilmeli. Bu konuda bulunduğumuz taleplerin takipçisi olacağız. Taleplerimizin dikkate alınarak haksız rekabetin ortadan kalkmasında başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'ya, Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş'a ve emeği geçen herkese esnafımız adına teşekkür ediyorum."

2 yıl önce

İslam İşbirliği Teşkilatı Temsilciler Komitesi, İsrail'e karşı uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı

İsrail'in Filistin'deki saldırganlığı konusunda toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Temsilciler Komitesi, uluslararası kamuoyu ile Birleşmiş Milletler'i (BM) harekete geçmeye çağırırken İsrail'in işlenen suçlardan sorumlu tutulması çağrısında bulundu. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre; Türkiye'nin girişimiyle 11 Mayıs'ta Cidde'de toplanan İİT Temsilciler Komitesi, 5 konuda mutabık kaldı. İsrail saldırganlığını kınayan komite, uluslararası topluma Filistinlilere uluslararası koruma sağlanması ve İsrail’in işlediği suçlardan sorumlu tutulması çağrısını yaptı. BM Güvenlik Konseyi ve BM organları göreve davet edilirken uluslararası topluma da harekete geçme çağrısı yapıldı. 'Türkiye'nin sunduğu üç öneri konusun da mutabık kalındı' İsrail yargısının Filistin'le ilgili aldığı tüm kararları da geçersiz ilan eden komite, toplantı sırasında Türkiye'nin sunduğu üç öneri konusunda da mutabık kaldı. Türkiye, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi veya İcra Kurulu'nun en yakın sürede toplanması ile BM Genel Kuruluna acil toplantı çağrısında bulunma önerisi getirdi. Bir diğer öneri ise Filistin’e bir uluslararası koruma gücü gönderilmesi dahil bir koruma mekanizmasının kurulmasına yönelik çabaların hızlandırılması amacıyla BM’deki İİT grubunun harekete geçmesi oldu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan jandarma teşkilatının 182. kuruluş yıl dönümü mesajı

Bakan Soylu’nun mesajı şöyle; Aziz Milletimizin haksızlığa, hukuksuzluğa ve varlığına dönük tehditlere karşı verdiği en müstesna cevaplardan biri olan Türk Jandarma Teşkilatı, vatana, millete ve bayrağa olan müebbet sevdasının 182. yıl dönümünde, bayrağının gölgesinde ve görevinin başında olmanın haklı gururu içindedir.   Dünyadaki emsalleri içinde hem nitelik hem de nicelik açısından tartışmasız en güçlülerinden biri olan Türk Jandarma Teşkilatı; asayişten düzensiz göçle mücadeleye, terörden uyuşturucuya, trafikten kaçakçılığa kadar çok geniş bir sahada ve diğer kolluk birimlerimizle tam bir işbirliği içinde milletimize hizmet etmekte, hem tecrübesini hem de yüksek kapasitesini sahaya yansıtmaktadır. Bu geniş görev ve sorumluluk sahasının gereği olarak ciddi bir kapasiteyi bünyesinde barındıran Jandarmamızın, özellikle 15 Temmuz sonrasında beşeri ve teknik kapasitesinin artırılmasının yanı sıra, tüm sistemlerin hem modernizasyonu, hem de başta Emniyet Teşkilatı olmak üzere diğer kurumlarla entegrasyonu, mevcut başarısını daha da arttırmıştır.   Jandarma Genel Komutanlığı’nın parmak izi teşhis sisteminin Emniyet Genel Müdürlüğü ile entegrasyonu sayesinde 20 bin 296; balistik veri tabanının entegrasyonu ile 328 faili meçhul olay aydınlatılmıştır. Yapılan ciddi yatırımlarla, kriminal ve balistik labratuarları dünyanın gelişmiş ülke standartlarına yükseltilmiş; mermi kovanı inceleme süresi 1 yıldan 1 saate;  patlayıcı madde analizi 2 günden 4 saate; DNA analisi 4 günden 8 saate, parmak izi incelemesi 10 günden 5 dakikaya düşürülmüştür.   Jandarma sorumluluk bölgesinde 2018 yılında %68 olan mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatma oranı 2020 yılı sonu itibariyle %80’e ulaştırıldı. Kişilere karşı işlenen suçların aydınlatma oranı ise %99'dur.   17 Jandarma Arama Kurtarma, 13 Sualtı Arama Kurtarma Timimiz; her biri 2 motordan oluşan 364 adet Motorsikletli Huzur Timimiz; okullarda görev yapan 5.656 Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlimiz; görev yaptıkları bölgelerde 2019-2020 arasında ölümlü trafik kaza sayısını % 4.7 azaltan Jandarma Trafik Personelimiz; doğal hayatı korumak üzere görev yapan Jandarma Çevre Koruma Timlerimiz; 2020 yılında 11 bin 838 operasyon yapan, 2021 sonunda bu sayıyı 13 bin 22 olarak planlayan, bilhassa kök kenevir ekimiyle büyük bir mücadele veren Jandarma Narkotik birimlerimiz; bizim evlatlarımızın ürettiği ihaları, helikopterlerini fabrikadan çıkar çıkmaz envanterine katan ve o araçlarla PKK terör örgütüne dünyayı dar eden, halen 35 taktik İHA sistemi ile 65 hava aracını bünyesinde barındıran Jandarma Havacılık birimlerimiz; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve yönlendirmeleriyle “kesintisiz operasyon” stratejisiyle PKK’yı bitiren nesil olmaya and içen, her büyük operasyonuna bir Şehidimizin adını verip ruhlarını şâd eden, 2020 yılında 18 bin 623 operasyon yapıp, 2021 için 19 bin operasyon hedefleyen Jandarma Özel Harekat timlerimiz ve Jandarma Komandolarımız; hem gözümüz kulağımız olan hem de ikna yöntemiyle dağdan eleman indirip hain örgütün ipini çeken Jandarma İstihbaharatımız; karada, havada, denizde, masa başında, dağ başında, köyde, mezrada, karakolda, suçlunun kaçakçının, organize suç çetelerinin peşinde, hangi görevi yaparsa yapsın o şanlı üniformaya layık olan bu vatanın evlatları, Jandarmamız...   182. yaşınızı tebrik ediyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Aziz Şehitlerimiz olmak üzere, bu vatan için feda-i can eden, can emanetini bu vatan için teslim etmeye hazır bütün vatan sevdalılarını, rahmet ve minnetle anıyoruz.  

2 yıl önce

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan BM'ye müdahale çağrısı: Mescid-i Aksa'ya baskınlar karşısında sorumluluk üstlenin

İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan (İİT) yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'nın avlusunda ibadet edenlere yönelik mükerrer saldırıları kınandı. Bu eylemlerin, işgalci güç İsrail'in, Kudüs'teki tarihi ve hukuki statükoyu değiştirme girişimleri çerçevesinde gerçekleştiği kaydedilen açıklamada, bunun uluslararası hukuku, Cenevre Sözleşmelerini ve BM kararlarını ihlal etmek anlamına geldiği aktarıldı. İİT, bu sistematik saldırıların tüm sorumluluğunun İsrail hükümetine ait olduğunu belirtti. İİT, BMGK başta olmak üzere uluslararası toplumu bu ihlallere son verilmesi için sorumluluklarını üstlenmeye ve barışın sağlanması adına siyasi bir sürecin başlatılması için çalışmaya çağırdı. Mısır'dan kınama Öte yandan Mısır, İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesine tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Bakanlık, İsrail polisi korumasındaki fanatik İsrailliler tarafından Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini yinelenmesini kınıyor." ifadesine yer verildi. Kahire'nin bu ihlalleri tamamen reddettiği kaydedilen açıklamada, dünyanın farklı yerlerindeki Müslümanlar nezdinde çok önemli bir yere sahip olan Mescid-i Aksa'ya zarar verilmesi konusunda Mısır'ın her zaman uyarıda bulunduğu aktarıldı. Açıklamada ayrıca, iki devletli çözüm çerçevesinde yasal referanslar, uluslararası kararlar ve meşruiyet temelinde askıya alınan müzakere sürecinin yeniden başlamasının önemi vurgulandı. Mescid-i Aksa'da yaşananlar Sabah saatlerinden itibaren 1500'ü aşkın fanatik Yahudi, İsrail polisi korumasında, sözde Süleyman Mabedi'nin yıkılışının yıl dönümü olarak kabul ettikleri ve "Tişa BeAv" adını verdikleri matem günü dolayısıyla Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Fanatik Yahudilerin baskınlarına karşı tepki gösteren Filistinliler ile İsrail polisi arasında Harem-i Şerif'te olaylar yaşanmıştı. Plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz kullanan İsrail polisi, çok sayıda Filistinliyi gözaltına almıştı. Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin tüm kapılarına bariyerler kuran İsrail polisi, ayrıca Harem-i Şerif'e 40 yaş altı Filistinlilerin girişine de izin vermemişti.

2 yıl önce

'Help Turkey' etiketiyle yapılan ve suç unsuru teşkil eden paylaşımlara ilişkin soruşturma başlatıldı

Başsavcılıktan yapılan açıklamada bazı illerde orman yangınlarının çıktığı 28 Temmuz 2021 tarihinden bu yana bir kısım haber ve sosyal medya sitesi üzerinden yapılan paylaşımlarla ilgili teknik inceleme ve araştırma yaptırıldığı belirtildi. Bu inceleme ve araştırma neticesinde bazı kişi ve grupların gerçek veya bot hesaplar üzerinden organize bir şekilde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmaya, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini aşağılamaya çalıştıklarının saptandığı belirtilerek, "Söz konusu hesaplar ile yangın olayına ilişkin bilgi kirliliğine yol açan gerçek dışı içeriklerin dolaşıma sokulduğu, konuya hassasiyeti olan sosyal medya kullanıcılarının tahrik edilmesiyle kaos ortamı yaratılmaya çalışıldığı, daha önce de bu hesaplar üzerinden benzer yöntemlerle terör örgütlerinin propagandalarının yapıldığı, dezenformasyon ve yıpratma haberlerinin ön planda tutularak çoklu bir strateji belirlendiği, araç olarak ise Twitter isimli sosyal medya platformunun aktif kullanıldığı (#helpturkey ana başlığı altında yapılan paylaşımlar, Militer Doktrin ve News Page Turkish isimli Twitter hesaplarında yapılan paylaşım ve yorumlar) tespit edilmiştir" denildi. Açıklamada "Paylaşımların içeriklerinin tetkiki neticesinde; teknik düzlemde bir manipülasyonla birlikte asılsız iddia ve haberlerin dolaşıma sokulması gibi stratejiler izlenerek yangınla mücadele eden ilgili kamu görevlilerinin ve gönüllülerin yangının söndürülmesine yönelik çalışmalardaki moral ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen, bölge halkını ümitsizliğe sevk eden, yangınla mücadelede devletin acziyet içerisinde olduğunu gösteren görsel ve yazılı içeriklerin suç oluşturduğu değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmenin sonucunda Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret', 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini aşağılama', 'halk arasında endişe, korku ve panik yaratma', 'toplumun belli bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik etme' gibi suçların işlendiği kanaatine varılmıştır" ifadeleri kullanıldı. Bu itibarla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca suç unsuru içerdiği tespit edilen paylaşımlarla ilgili re’sen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelere seslendi: Tuzaklara düşmememiz gerekiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu 4'üncü Genel Kurulu'na video mesajla katıldı. Genel Kurulun başarılı geçmesini dileyen, gençler ve tüm İslam alemi için hayırlara vesile olmasını temenni eden Erdoğan, İslam dünyasının farklı köşelerinden bizzat veya çevrim içi olarak Genel Kurul'a katılan gençlere seslendi. İnsanlık tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birine şahitlik edildiğini belirten Erdoğan, dünya gündemini sürekli meşgul eden güvenlik sorunları, terör faaliyetleri ve salgın hastalıkların, özlemi çekilen huzur ortamının tam anlamıyla sağlanmasına izin vermediğini söyledi. İnsanlığın tamamını tehdit eden bu sorunların, maalesef en çok da İslam coğrafyasında derin izler bıraktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Suriye'den Afganistan'a geniş bir coğrafyada çatışmalarla, göçle, yoksullukla ve hastalıklarla boğuşan Müslümanlar, bir taraftan da özellikle Batı toplumunda yükselen İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılıkla mücadele etmek zorunda kalıyor. Hemen her gün, güya demokrasinin beşiği olarak gösterilen ülkelerde, inancı, başörtüsü, kılık-kıyafeti sebebiyle tacize uğrayan, ayrımcılığa maruz kalan bir kardeşimizin haberini alıyoruz. Aynı şekilde, ülkelerindeki istikrarsızlıktan dolayı göç ederken çölde veya denizde hayatını kaybeden mazlumların acısıyla yüreğimiz dağlanıyor. Bir tarafta açlığın, savaşın ve aşırı yoksulluğun olduğu, diğer tarafta lüksün, sefahatin, sömürünün hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir." "HİÇBİRİMİZİN BU KÖTÜ GİDİŞATI UZAKTAN SEYRETME LÜKSÜ YOKTUR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her zeminde ve her fırsatta "Dünya beşten büyüktür." diyerek küresel adaletsizliğe dikkati çektiğini vurgulayarak "Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker ile emredilmiş insanlar olarak hiçbirimizin bu kötü gidişatı uzaktan seyretme lüksü yoktur. Müslümanlar, hem kendi huzur ve esenlikleri hem de bütün insanlığın güvenlik ve geleceği adına artık sorumluluk üstlenmeli, şahit oldukları adaletsizlikler karşısında seslerini daha fazla yükseltmelidir." dedi. Bunun yolunun da öncelikle İslam kardeşliğini tesis etmekten, emperyalistlerce sürekli harlanan fitne ateşini söndürmekten geçtiğini belirten Erdoğan, "Vahdet olmadan rahmet olamayacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Aynı mukaddes kitaba inanan, aynı Peygamberin ümmeti olan, her gün 5 defa aynı kıbleye yönelen gönüllere set çekilemeyeceğinin de farkındayız. Müslümana yakışan basiret ve ferasetle hareket ederek emperyalistlerin bizleri çekmek istedikleri tuzaklara düşmememiz gerekiyor." diye konuştu. "HAK VE ADALET MÜCADELESİNDE, HUKUK VE MEŞRUİYETTEN ASLA SAPMAMALIYIZ" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kutlu mücadelede, herkese, özellikle de istikbalin teminatı Müslüman gençlere çok önemli görevler düştüğünü vurgulayarak şunları kaydetti: "İhtilafları değil, ittifakları, husumeti değil, muhabbeti güçlendirmeliyiz. Müslümanlığımızın, kardeşliğimize verdiğimiz önem kadar olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Hem kendimiz hem de mazlumlar adına yürüttüğümüz hak ve adalet mücadelesinde, teröre bulaşmamalı, şiddete prim vermemeli, hukuk ve meşruiyetten asla sapmamalıyız. Mescide girdiğinde 'zikir halkası' yerine 'ilim halkasına' oturmayı tercih eden bir Peygamber'in ümmeti olarak ilmi ve akademik çalışmalara öncelik vermeyi sürdürmeliyiz. Sizleri siyasette, akademide, sporda, ticari ve sosyal hayatta çok daha aktif rollerde görmek istiyoruz. Hiç kimsenin aramıza girmesine etnik, mezhebi veya kültürel farklılıklar üzerinden sizleri bölmesine müsaade etmemenizi bekliyorum. Sizlerin gayreti, sizlerin samimi çaba ve dualarıyla ümmetin yarınlarının bugünlerinden çok daha iyi, daha müreffeh olacağına inanıyorum. Rabb'im hepimizin, hepinizin yardımcısı olsun diyorum. Sizlerden ülkelerinize döndüğünüzde tüm vatandaşlarınıza, özellikle genç kardeşlerime selamlarımı iletmenizi rica ediyorum."

2 yıl önce

Diyanet İşleri Başkanlığı, teşkilatlarında alkollü içecek alımının söz konusu olmadığını bildirdi

Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Diyanet İşleri Başkanlığımızın taşra teşkilatındaki bazı harcama birimlerince 2018-2019 yıllarındaki çay alımları için Taşınır Kayıt ve Yönetim Sisteminde, '150.08.01 Alkolsüz İçecekler' kodu seçilerek Taşınır İşlem Fişi düzenlenmesi gerekirken, zuhulen '150.08.02 Alkollü İçecekler' kodu, yani bir üst satır seçileceğine bir alt satır seçilmiştir. Haberlere konu olan durum bundan ibarettir. Dolayısıyla, alkollü içecek alımı söz konusu değildir."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14