Son Dakika:
CHP Milletvekilliğinden istifa ederek Türkiye İşçi Partisi'ne geçen Sera Kadıgil, geçtiğimiz dönemlerde İstanbul Sözleşmesi'nin iptali konusunda AK Parti seçmenlerine 'yobaz' ifadeleriyle hakaret etmişti. Hakareti sonrası yuhalanan Kadıgil, bu kez Tele1 ekranlarında sarf ettiği sözlerle ağır tepki topladı. Enver Aysever'in moderatörlüğündeki programda konuşan Kadıgil, Diyanet İşleri Başkanlığı ve imam hatip liselerinin kapatılması gerektiğini vurguladı. "Diyanet diye bir şey olabilir mi?" Savunmalarına hararetli şekilde devam eden vekil, ''Diyanet diye bir şey olabilir mi? İnançlı var inançsız var, Alevi var, Sünni var, Hristiyan var, Musevi var. Biz bunların hepsinden vergi topluyoruz. Orada Diyanet diye bir kurum var, yalnızca bir mezhebin kara propagandasını yapmak için kullanılan bir kuruma biz milyarlar ödüyoruz ya. https://twitter.com/bugunguncel/status/1574293256627781632?s=46&t=a1BZ7vp93FWPI_Ja8I10zw "Diyanet kapatılmalıdır" Eğitimden kesiyoruz sağlıktan kesiyoruz götürüyoruz imam hatipe veriyoruz. Niye onun başındaki dayılar milyarlık mercedeslere binebilsinler diye. Diyanet bu haliyle bir dini kurum falan değil bir Siyasal İslamcı gereçtir ve kapatılmalıdır.'' şeklinde konuştu. "Her yerde Kur'an kursları açılıyor patır patır" İmam hatip liseleri hakkındaki düşüncesi sorulan Kadıgil, tutumunu devam ettirerek, şu ifadeleri aktardı; ''Sadece AK Parti'nin iktidara geldiği günden bu güne kadar imam hatip sayısı 7 kat artmış. Her yerde Kur'an kursları açılıyor patır patır ki 2012 yılında bir kanun değişikliği yaptılar. Eskiden Kur'an kursları MEB denetimindeydi buradan çıkarttılar. Daha sonra TCK'da bir değişiklik yaptılar. Normalde hapis cezası vardı onu kaldırdılar. Bilerek ve isteyerek kreş açmıyor bunun yerine sübyan mekteplerini destekliyor. "İmam ve hatip olmak isteyen arkadaşlar gidip üniversitede okuyabilirler" Kesinlikle İmam Hatipler kapatılsın. İmam ve hatip olmak isteyen arkadaşlar gidip üniversitede okuyabilirler. Ama dertleri imam ya da hatip yetiştirmek falan değil. Yurt yok yurt. Üniversiteye gidecek öğrenciler bu cemaatçilerin yurtlarına mahkum kalsınlar istiyorlar. Bu olay sistematik bir laiklik meselesi.''
Kadıgil, 'Başörtüsü için yasa ya da Anayasa düzenlemesi için anca avcunuzu yalarsınız. Siyasal islamla müzakere değil olsa olsa mücadele edilir” ifadelerini kullandı. Kadıgil, CHP’den milletvekili seçilmişti.
İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, İran'ın Kürdistan eyaletinin merkez kenti Senendec'te kentin su arıtma tesisinde incelemeleri sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Vahidi, "Bu isyan hareketi, sabıkası son derece kötü olan ayrılıkçı Komele, İKDP ve PJAK örgütlerince tertip edilmiştir. Bu örgütlerin cinayetler ve kanla dolu bir tarihi var. Bunlar bugün de isyan hareketiyle etkin bir rol oynamak çabasındalar." dedi. İranlı Bakan, ordu ve güvenlik güçlerinin halka rahatsızlık veren rejim karşıtlarına kararlılıkla karşılık vereceğinin altını çizdi. İran Devrim Muhafızları Ordusu da geçen günlerde ülkede Mahsa Emini'nin ölümü üzerine başlayan protestolar devam ederken Komele ve İKDP'yi kaos çıkarmak amacıyla sınır bölgelerine silahlı gruplar ve çok miktarda silah göndermekle suçlayarak Irak'ın kuzeyinde bu örgütlerin mevzilerine saldırılar düzenlemişti.
Sık sık söylemleriyle gündem olan gazeteci Cüneyt Özdemir, Okan Bayülgen ve bazı konuklarla beraber Oğuzhan Uğur'un Babala TV Youtube programına katıldı. YİNE İMAM HATİP DÜŞMANLIĞI Özdemir burada Okan Bayülgen ile girdigi bir tartışmada Basın İlan Kurumu Başkanı Cahit Erkılınç'ı hedef aldı. İmam Hatip okullarında okuyanlara yapılmak istenen bu algı oyunu burada da devam etti. Cüneyt Özdemir, konuşmasının devamında "Kendisi İmam Hatip mezunu. Türkiye'de o kadar gazeteci arasında şu anda Basın İlan Kurumu'nun başında ilahiyat mezunu bir beyefendi var" açıklamarını yaptı YASİN BÖRÜ'NÜN ANNESİNE SKANDAL SÖZLER SÖYLEMİŞTİ 16 yaşındaki lise öğrencisi Yasin Börü, 2014 yılında tutuklu bulunan HDP eş elebaşlarından Selahattin Demirtaş'ın çağrısıyla Diyarbakır'da başlayan Kobani Olayları sırasında PKK'lı teröristler tarafından öldürülmüştü. Cüneyt Özdemir ise Yasin Börü'nün annesiyle yaptığı konuşmada "Oğlunuz IŞİD'çi miydi?" diyerek büyük tepki çekmişti.
Batılı yetkililerin İran karşıtı yaklaşımlarına İran İstihbarat Bakanı Seyyid İsmail Hatip'ten tepki geldi. Hatip, İran'ın resmi haber ajansı İRNA'ya yaptığı açıklamada, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ABD İstihbarat Servisi (CIA) tarafından yönlendirildiğini söyleyerek, "Avrupalı ülkelerdeki bazı liderler ülkelerinin ABD'ye karşı bağımsızlığı konusunda hassasiyet gösterir ve Avrupa'nın ABD'den bağımsızlığı konusunda teori üretirdi. Bu durumu şu an Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile kıyaslayalım. Artık ABD Başkanı'nın gelip ona ne yapması gerektiğini söylemesine bile gerek yok, aksine CIA'nın alt kademeli bilgi kaynağının ona gidip ne söylemesi gerektiğini ve nasıl bir tutum sergilemesi gerektiğini dikte etmesi yeterli oluyor. Bunlar artık Avrupa'nın önemli ülkelerinin bağımsız ve iktidar sahibi liderleri değildir" ifadelerini kullandı. Hatip, Macron'un İran'a yönelik tutumunun başka sebepleri de olduğuna değinerek, "Macron'un son zamanlarda ülkemize karşı tutumlarının başka bir nedeni de var. O da 2 Fransız istihbarat görevlisinin İstihbarat Bakanlığımız tarafından tespit edilip tutuklanmasıdır. Biz geçtiğimiz günlerde söz konusu ajanların görevlerinin sadece bazı bölümlerini ifşa ettik. En önemli ve en etkili konuyu henüz açıklamış değiliz. Her halükarda Macron o kadar olgunlaşmamış ki kolaylıkla onu kandırabiliyorlar" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, bugün İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşüldü. Yürütme adına sözlerin tamamlanmasının ardından TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “sataşma” gerekçesiyle söz talep etti. https://twitter.com/t24comtr/status/1601691066528407553?s=46&t=b_uWw7b1UMwmdr_JVedX5Q MAGANDA TAVIRLAR TBMM kürsüsüne magandalar gibi yürüyen ve herkese laf atan Kadıgil, konuşmasında ise bakanlara ahlaksız ifadeler ile saldırdı. HERKESE LAF ATTI, KÜFÜR ETTİ Konuşmasının ardından kendisine tepki gösteren milletvekillerine küfürler yağdıran Kadıgil, oturduğu yerde de susmadı. Bakanlara ve AK Parti sıralarına hakaretler yağdıran Kadıgil, TBMM çatısı altında seviyeyi iyice düşürdü.
CHP sayesinde TBMM çatısı altına giren Sera Kadıgil, ezana ve Müslümanların kutsallarına hakaretleri ile sık sık gündeme geliyordu. TBMM çatısı altında bir milletvekiline yakışmayacak hareketleri ve üslubu ile tepkilerin odağına yerleşen Kadıgil’in kocası Tolga Sütlü ise tıp dünyasını şaşkına çeviren bir dolandırıcılığın baş kahramanlarından çıktı. Hasar görmüş organların tedavisi ile ilgili yaptığı çalışmalarla dünya çapında şöhrete kavuşan Karolinska Enstitüsü cerrahı Paolo Macchiarini‘nin gerçekte bir dolandırıcı olduğu ortaya çıkmıştı. Çalışmalarının çoğunun sahte olduğu ve hastalarının kısa süre içerisinde hayatını kaybettiği ortaya çıkan Macchiarini çalışmalarının bazılarında bazı Türk akademisyenlerle de çalıştığı çalışmanın yapıldığı yıllarda basına yansımıştı. O akademisyenlerden Tolga Sütlü‘nün skandal ortaya çıktıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Mikro Biyoloji ve Genetik bölümünde akademisyen olarak işe alındığı öğrenildi. KAHRAMAN GİBİ SUNULDULAR Tolga Sütlü ve doktora danışmanı Evren Alıcı çalışmaları sırasında ünlü cerrah Paolo Macchiarini için soluk borusu üretmişti. Macchiarini bu soluk borularını çeşitli hastalarda denemiş ve bu deneyler Sütlü’nün de yer aldığı bilimsel yayınlarda başarılı olarak anlatılmıştı. Deneylerin çoğu başarısız oldu ve hastaların çoğu hayatını kaybetti. Paolo Macchiarini’nin soluk borusu ameliyatlarında yer alan Tolga Sütlü ve doktora danışmanı Evren Alıcı bu ölümlere ortak olmakla suçlanıyor. Bu çalışmalara katıldığı yıllarda Türkiye’de kahraman gibi tanıtılan Sütlü konu ile ilgili sessizliğini koruyor. TÜRK GENÇ KIZ KOBAY OLARAK KULLANILDI Tolga Sütlü’nün doktora çalışmalarını yaptığı sırada Yeşim Çetir adında bir Türk genç kız da ameliyat olan hastalar arasında yer aldı. Ameliyatı başarısız olan Çetir 2017 yılında uzun süren yaşam mücadelesini kaybetti. SKANDALDAN SONRA KADROYA GİRDİ Macchiarini hakkındaki soruşturmanın 2018 yılında sonuçlanması ile birlikte bazılarında Sütlü’nün yer aldığı pek çok makale geri çektirildi. O sırada Sabancı Üniversitesinde çalışan Sütlü, olayın ardından 2019 yılında Sabancı Üniversitesi’nden uzaklaştırıldı. Fakat Sütlü’nün Sabancı Üniversitesi’nden ayrıldıktan sonra kişisel bağlantılarını da kullanarak Boğaziçi Üniversitesinde işe alındığı öne sürülüyor. Yeni Şafak gazetesinin haberine göre işe kabul sürecinde, CV‘sinde geri çektirilen çalışmalarına da yer veren Sütlü, Boğaziçi Üniversitesi’ni yanıltmakla suçlanıyor. VERİ ÇALMA OLAYINDAN SONRA İKİNCİ SKANDAL Geçtiğimiz ay Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Tuna Tuğcu hakkında da bir skandal gerçekleşmişti. Kendi ve babasının şirketlerine üniversitede görev yaptığı kısımlarla alakalı doğrudan temin yöntemiyle para akıttığı iddia edilen Tuğcu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kandilli Bilim ve Araştırma Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdiği gün, üniversite yetkililerinin açılışta olmalarını fırsat bilerek bilgi işlem merkezini bastığı ve yetkisiz evrak gaspı yaptığı ortaya çıkmıştı. DİKKAT ÇEKEN PAYLAŞIMLAR Sosyal medyayı aktif kullanan Tolga Sütlü’nün, paylaşımlarında sık sık üniversitede görevlerini sürdüren personel, akademisyen ve idarecileri gelecekte görevden almak, bazı öğrencilerin eğitim gördükleri fakülte ve programları kapatmak ve kendilerine yakın görmedikleri idareyi AB ve diğer yurtdışı fonlardan proje alamamakla tehdit ettiği paylaşımları dikkat çekiyor.
SBK Gerçekleri adlı bir Twitter hesabı ile gazeteci Tuğçe Tatari, her buldukları fırsatta Türk devletine ve güvenlik güçlerine saldıran Türkiye İşçi Partisi milletvekilleri Ahmet Şık ve Sera Kadıgil'e ilişkin çarpıcı iddialarda bulunmuşlardı. (Köprüde polise saldırdıkları fotoyu kullanabiliriz) Ancak söz konusu iddialara ilişkin her iki milletvekilinden de tatmin edici yanıtlar gelmemişti. Daha önce iki isime ve partileri TİP’e sorulan sorulardan bazıları ise şöyle; Sera Kadıgil’in, Sezgin Baran Korkmaz’ın gözde avukatı Görkem Gökçe’yle ilişkisi nedir? (Sera’nın Görkem’le fotosu koyulur) Milletvekili Ahmet Şık’ın TİP adına Sezgin Baran Korkmaz’dan talepleri nelerdir? Ahmet Şık’ın eşine şoförlü araç almak için Sezgin Baran Korkmaz’dan büyük miktarda dolar aldığı doğru mu? Bu sorular hala tatmin edici yanıtlar bulamadı. TİP’in milletvekilleri herkese kendilerinin boğazlarına kadar battığı çamuru başkalarına bulaştırarak sorulan sorulardan kaçmaya çalışıyorlar. Öte yandan, TİP’li vekillerin önümüzdeki seçimlerde terör örgütü PKK’dan izin alarak HDP listelerinden tekrar milletvekili adayı gösterilip gösterilmeyecekleri merak konusu.
