07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Fransa’da kadınların yüzde 81’i tacize uğruyor! Çareyi KADES benzeri bir uygulamada buldular…

Fransa İçişleri Bakanlığı’nın ülke genelinde başlatacağı yeni önlem kapsamında akıllı telefon uygulaması Umay ve perakende zinciri Monoprix ile iş birliği yapıldı. Adımı ‘devrim’ olarak nitelendiren Vatandaşlık İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Marlene Schiappa, “Fransa’nın neresinde olursa olsun her kadının güvenli bir yere sığınabilmesini istiyoruz.” dedi. KADES’İN BENZERİ UYGULAMAYA ALINDI Yeni plan kapsamında kadınlar, taciz durumunda Umay uygulamasında bulunan uyarı düğmesi sayesinde bölgedeki güvenli noktalara ulaşabilecek. Tüm polis karakolları ve jandarma ekiplerinin yanı sıra Monoprix ve Monop mağazaları haritada güvenli yerler olarak listelenecek. Polis teşkilatı ve diğer kurumlar, uygulama aracılığıyla sokaktaki kadınları daha etkili bir şekilde korumaya yardımcı olmak için devreye girebilecek. İçişleri Bakanlığı, mağazalarından birine sığınan ve sokakta tacize uğrayan herhangi bir mağdura gerektiği gibi uygun şekilde yardım etmesi için Monoprix grubuyla iş birliği içinde olacak. KADINLARIN %81’İ TACİZE UĞRUYOR Ipsos anketine göre, Fransa’daki kadınların yüzde 81’i kamusal alanda cinsel taciz mağduru olduğunu söylüyor. Monoprix Grubu Başkanı Jean Paul Mochet, diğer özel işletmeleri bu girişime katılmaya çağırdı. Uygulamayla ilgili şubelerine gerekli araçları sunacaklarını belirten Mochet, 250 şehirde güvenli sokaklar projesinde İçişleri Bakanlığı ve Umay ile çalışmaktan gurur duyduklarını kaydetti. TACİZİN CEZASI 90 EURO Dönemin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakanı Marlene Schiappa tarafından hazırlanan ve 2018 Mayıs ayında kabul edilen yasada sokak tacizlerine minimum 90 Euro para cezası veriliyor. Mağdur 15 yaşından küçükse bu rakam 1.500 Euro’ya kadar çıkabiliyor. Bu yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana yaklaşık 3 bin 500 kişiye para cezası kesildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen ay, sokakta cinsel taciz için para cezasının 300 Euro’ya çıkarılmasını görmek istediğini söylemişti.

2 yıl önce

İstanbul'da asayiş uygulamalarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 65 kişi yakalandı

Bakırköy başta olmak üzere çevre ilçelerde Güven Timleri Şube Müdürlüğü, Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve ilçe emniyet müdürlüklerinin katılımıyla asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Şube müdürlüklerinin gerçekleştirdiği uygulamada 16 bin 136 kişinin Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulaması yapılırken çeşitli suçlardan aranan 44 şüpheli gözaltına alındı, 2 bin 690 araç sorgulamasında 40 araca işlem yapıldı. Öte yandan şube müdürlüklerinin uygulamalarında 77 şüpheli gözaltına alınarak 17'si tutuklandı ve kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 kişi yakalandı. Aramalarda 4 ruhsatsız tabanca, 145 gram narkotik madde ve 13 uyuşturucu hap ele geçirildi. İlçe emniyet müdürlüklerince yapılan uygulamalarda, 161 bin 962 kişinin Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulaması yapılırken çeşitli suçlardan aranan 416 şüpheli gözaltına alındı, yapılan 22 bin 638 araç sorgulamasında da 951 araca işlem yapıldı. Ayrıca ilçe emniyet müdürlüklerinin uygulamalarında 347 şüpheli gözaltına alınarak 129'u tutuklandı ve kesinleşmiş hapis cezası bulunan 64 kişi yakalandı. Yapılan aramalarda 47 ruhsatsız tabanca ile 7 kurusıkı tabanca, 10 kilo 171 gram narkotik madde ve 6 bin 655 uyuşturucu hap ele geçirildi.

2 yıl önce

6 muhalefet partisinin lideri, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnini imzaladı: “Kayyum uygulamalarına son verilecek”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan salona birlikte geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Savaşa Hayır" diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldiklerini söyledi. 'Yarının Türkiyesini inşa edeceğiz' Yarının Türkiyesini inşa etmek için hazırladıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metni üzerinde, demokrasinin temel ilkeleri olan istişareyi ve uzlaşmayı esas alan yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erkek, "Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında gerçekleşmiştir." görüşünü aktardı. Bu dönemde, demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkelerinin yok sayıldığını, anayasa değişikliğinin geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerin anayasa kürsüleriyle ve barolarla müzakere edilmediğini savunan Erkek, şöyle devam etti: "İki partinin genel başkanının belirlediği dar bir komisyon tarafından hazırlanan bu anayasa değişikliği, demokratik bir biçimde müzakere edilmeden, komisyonda ve Genel Kurul'da 41 gün gibi kısa bir sürede kabul edilmiştir. Devletin tüm imkanları 'Evet' kampanyası için seferber edilmiş, muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi neden yanlıştır? Bu sistem, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış, cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır. Bizler, anayasal devlet anlayışına aykırı, demokratik hukuk devletini temelinden zedeleyen ve egemenliği şahsileştiren bu sisteme karşı çıkıyoruz." Seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile TBMM'nin temsil yeteneğinin arttırılacağını, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevlerinin etkili kılınacağını, böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olmasının sağlanacağını söyledi. Yeneroğlu, şöyle devam etti: "Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz. Yurt dışında mukim 6 milyondan fazla vatandaşımızın Mecliste temsilinin sağlanabilmesi için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız. Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız. En son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacak. Demokrasinin özüyle bağdaşmayan torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması, Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şartıyla kabul ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanının, Meclisin yasama işlevini zayıflatan veto yetkisine son vereceğiz. Kanun yapım sürecinde, ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarının görüşlerine başvurulmasını sağlayacağız. Meclisin denetim yetkisini güçlendireceğiz. Yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde ilgili bakana yaptırım uygulanmasını sağlayacağız. Meclis bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Komisyonunun Başkanı ana muhalefet partisinden olacak." "Cumhurbaşkanı görev süresi 7 yıl olacak ve bir kere seçilebilecek" Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp ise hesap verebilir bir yürütme organı oluşturacaklarını belirterek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde yürütme organının, devletin ve milletin birliğini temsil eden, tarafsız, siyasi sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan, yasama organının içinden çıkan ve Meclise karşı siyasi sorumluluğu bulunan Bakanlar Kurulundan oluşacağını bildirdi. Şahinalp, şunları kaydetti: "Bu sayede, cumhurbaşkanı, kendisinden beklenen uzlaştırıcı hakem rolünü üstlenebilecek, cumhurbaşkanlığı devletin ve milletin birliğini temsil etmesi amacıyla tarafsız ve partilerüstü bir yapıya kavuşturulacaktır. Cumhurbaşkanı ile Meclisin görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacak. Yürütmeye dair icrai yetkiler, TBMM'ye karşı siyasi sorumluluğu Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacak. Başbakan, parlamenter sistem gelenek ve ilkelerine uygun olarak TBMM üyeleri arasından belirlenecek. Başbakanın belirlenmesi bakımından, cumhurbaşkanı Mecliste en çok milletvekiline sahip siyasi partiye hükümeti kurma görevini verecek. Hükümetin Anayasa'da öngörülen sürede kurulamaması halinde bu görev, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak diğer siyasi partilere sırasıyla verilecek. Bakanlar, TBMM üyeleri veya ihtiyaç duyulduğu takdirde milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olan kişiler arasından, başbakan tarafından atanacak. OHAL ilan etme yetkisi Yürütme başlığı altında ele aldığımız diğer bir konu ise Olağanüstü Hal Yönetimi. Buna göre, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, cumhurbaşkanının ya da bakanlar kurulunun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacaktır. Olağanüstü hal ilan etme yetkisi, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar kuruluna ait olacaktır. Bu yetki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına tabi tutulacak." Kayyum detayı HDP’nin olmadığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metninde, “Seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak. Kayyum uygulamalarına son verilecek.” İfadeleri dikkat çekti.

2 yıl önce

İstanbul'da asayiş uygulamaları: Aranan 706 kişi yakalandı

İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince dün kent genelinde birinci aşamada 176 noktada 1795 personel, bir polis helikopteri ve 2 Deniz Limanı Şube botunun katılımıyla 19.00-21.00'de sabit yol uygulaması, ikinci aşamada ise 1720 personelin katılımıyla 21.00-23.59'da umuma açık yer denetimiyle "Yeditepe Huzur" uygulaması gerçekleştirildi. Denetimlerde 169 bin 785 kişinin Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulaması yapılırken çeşitli suçlardan aranan 706 şüpheli ile yoklama kaçağı 360 kişi yakalandı. Aramalarda 51 ruhsatsız tabanca ve tüfek, 9 kurusıkı tabanca ve 763 fişek, 5 kilo 978 gram uyuşturucu madde, 2 bin 158 uyuşturucu hap ve uyuşturucu ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 3 bin 450 lira ele geçirildi. Aramalarda, 41,25 litre kaçak alkol ve 58,5 kilogram kaçak tütün de ele geçirildi. Uygulamada 640 umuma açık yer denetlenirken 11 iş yeri hakkında idari işlem yapılarak 9 bin 285 lira idari para cezası uygulandı. Ayrıca 39 kişiye 17 bin 84 lira idari para cezası verildi. Denetimlerde 24 bin 998 araç ve 465 motosiklet kontrol edildi. 1027 araç ve motosiklet ile 38 sürücüye işlem yapıldı. 15 araç trafikten men edilerek 187 bin 670 lira para cezası uygulandı.

2 yıl önce

İbrahim Kalın: Rusya'ya yaptırım uygulamayı düşünmüyoruz

Antalya'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıyı liderler arasında daha fazla siyasi müzakere yapılması adına kapsamlı ve stratejik bir müzakere için zemin oluşturacak adım olarak gördüklerini belirten Kalın şunları kaydetti: "Tabii ki beklentileri yükseltmek istemiyoruz. Sahadaki gerçekliklere yönelik tam bir anlayışla toplantıya gittik. Ve sahadaki gerçeklik savaşın halen devam ettiğidir. (İnsani) Koridorlar, Rus güçlerinin ihlallerinden dolayı etkin şekilde gerçekleştirilemiyor. Ama böyle bir savaşta olduğunuz zaman çok katmanlı diplomasi, savaşın zararlarını asgariye indirmek, er ya da geç savaşın saldırganlığını durdurmak için daima önemli, kullanışlı, kritiktir. " "Savaşın sona ermesi için nihai karar Putin'den gelecek" Kalın, Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında daha fazla müzakere için arabuluculuk yapıp yapmayacağı konusunda şu ifadeleri kullandı: "Hizmetlerimizi bu konuda hazır tutmak niyetindeyiz. Cumhurbaşkanımız bu savaşın başından beri hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile birkaç kez konuştu. Ukrayna tarafı, Rus mevkidaşı ile stratejik düzeyli görüşmeler yapmak istiyor. Dürüst olmak gerekirse bunun ne zaman olacağını, Rus tarafının bu tür bir müzakereye girmek için ne zaman kendini yeterince rahat hissedeceğini bilmiyorum. (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov bugün Devlet Başkanı Putin’in Zelenskiy ile görüşmekten çekinmeyeceğini söyledi. Ben bunu iyi bir işaret olarak telakki ediyorum. Toplantının yakın gelecekte belki bir noktada gerçekleşme ihtimaline ilişkin bir zemin var. Dediğim gibi er ya da geç. Ancak biz kolaylaştırıcı rol oynamaya devam edeceğiz. Bu savaşın sona ermesi için nihai karar Devlet Başkanı Putin’den gelecek. Günün sonunda bu konuda nihai çağrıyı yapacak olan kişi Devlet Başkanı Putin'dir." "Savaşı durdurma hedefi dikkatli bir diplomasi gerektiriyor" Türkiye'nin NATO üyesi olduğu gerçeğinin bu müzakerenin Türkiye'de yapılmasını kolaylaştırdığını kaydeden Kalın "Bu gerçekten önemli, bunun önemli görülmesi gereken bir şey olduğunu düşünüyorum" dedi. Savaşın insani yönünün korkunç olduğunu ve son bulması gerektiğini vurgulayan Kalın "Biz çabaları koordine ediyoruz, tahliyeleri gerçekleştiriyoruz, tıbbi yardım gönderiyoruz. Diğer çeşit yardımları gönderiyoruz. Onlar önemli elbette. Ancak dürüst ve gerçekçi olmak gerekirse bunlar (yardımlar) savaşı durdurmak için yeterli değil. Bu savaşı durdurmanın stratejik hedefine odaklanıyoruz. Ve bu dikkatli ve özenli bir diplomasiyi icap ettiren çok fazla devlet adamlığı gerektiriyor. Aynı zamanda insani trajediye kulak vermek insanoğlu olarak hepimizin bir görevidir" şeklinde konuştu. "Türkiye Rusya ile iletişim kanallarını açık tutmak istiyor" Kalın, Türkiye’nin Batı tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımlara katılıp katılmayacağına ilişkin "Şu anda Rusya’ya yaptırımlar uygulamayı düşünmüyoruz. Çünkü güven kanalını açık tutmak istiyoruz. Ruslarla iletişim hatlarını açık tutmak istiyoruz. Ve tabii ki ekonomimizin etkilenmesini istemiyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Ukrayna’nın AB üyeliği için bastırması ve AB üyelerinin Ukrayna’nın birliğe alınması konusunda hevesli olması konusunda Türkiye’nin nasıl baktığına ilişkin Kalın, "Bunu memnuniyetle karşılarız" dedi. Kalın, Türkiye'nin yaklaşık 60 yıldır AB üyesi olmaya çalıştığına işaret ederek üyeliğin hala Türkiye için stratejik bir hedef olmayı sürdürdüğünü söyledi.  

2 yıl önce

Emniyet ve Jandarma’dan çocuk ve gençlerin korunmasına yönelik uygulama: 4.496 noktada gerçekleştirilen uygulamaya 20 bin 112 personel ve 99 dedektör köpek katıldı

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığınca çocuk ve gençlerin korunmasına yönelik yapılan planlama doğrultusunda; okul çevreleri ve servis araçları, motosiklet ile diğer araç sürücüleri ile vale hizmeti sunan işletmelere yönelik TRAFİK UYGULAMASI yapıldı. 20 bin 112 personel ve 99 dedektör köpeğin katıldığı uygulama, 4.496 noktada gerçekleşti. Trafik uygulamasında; 6 bin 947 ticari taksi, 8 bin 990 servis aracı, 6 bin 684 motosiklet ve 57 bin 173 diğer araçlar olmak üzere toplam 79 bin 794 araç kontrol edildi, 243 ticari taksi, 111 servis aracı, 431 motosiklet ve 2 bin 678 diğer araçlar olmak üzere toplam 3 bin 463 araca cezai işlem uygulandı. Denetimlerde 17 ticari taksi, 28 servis aracı, 72 motosiklet ve 432 diğer araçlardan olmak üzere toplam 549 araç trafikten men edilirken, 14 sürücü belgesi geri alındı. Vale hizmeti sunan işletmeler ve vale personeline yönelik yapılan denetimlerde ise 397 işletme ile 309 vale personeli kontrol edildi. Uygulamada; vale hizmetini iş yeri çalışma ruhsatına işletmemek, vale hizmeti veren personel ile hizmet sözleşmesi yapmamak, kendi mülkiyeti içinde veya kiralayacağı otopark alanı içerisinde hizmet vermemek, vale hizmeti esnasında araç teslim fişi vermemek, vale hizmeti almanın zorunlu olmadığını gösteren uyarı levhasını bulundurmamak, vale/garaj sigortası yaptırmamak, vale hizmet bedelini sürücülerin görebileceği şekilde tabelada belirtmemek, vale hizmetini en fazla 3 km yarıçap içerisinde karşılamamak gibi İşyerlerinin Araç Park Hizmetlerinin (Vale) Yürütülmesine İlişkin Yönetmeliğe aykırı hareket eden 120 işletmeye tutanak tutulurken, 23 işletme ile 30 valeye cezai işlem uygulandı.

2 yıl önce

Mahsun Kırmızıgül’ün kardeşi Yusuf Bazencir’den eşine baltalı saldırı! Seval Bazencir’in hayatını KADES uygulaması kurtardı

Yönetmen ve şarkıcı Mahsun Kırmızıgül’ün kardeşi Yusuf Bazencir, 5 yıl önce evlendiği eşi Seval Bazencir’le tartışınca eline geçirdiği baltayla ikametinin kapısını kırarak içeri girmeye çalıştı. 2017’de görkemli bir düğünle dünya evine giren karı-koca arasında bilinmeyen bir sebepten tartışma yaşandı. KADES UYGULAMASI HAYATINI KURTARDI Tartışmanın büyümesi üzerine taraflar boşanma kararı aldı. Seval Bazencir eşine eve gelmemesini söyledi ancak Yusuf Bazencir ikametine girmek istedi. Taraflar arasında eve girme konusunda çıkan tartışma büyüyünce Yusuf Bazencir eline geçirdiği balta ile ikametin kapısını kırmaya başladı. Eşinin kapıyı kırmasıyla telaşa kapılan genç kadın, telefonunda bulunan KADES uygulamasıyla olay yerine polis çağırdı. Dakikalar sonra ikamete gelen polisler Yusuf Bazencir’i baltayla kapıyı kırmaya çalışırken görünce bu kez taraflar arasında kısa süreli arbede yaşandı. ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILDI Karakoldaki ifadesinin ardından İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen Yusuf Bazencir, savcılıkta verdiği ifadesinde amacının eşine zarar vermek olmadığını, evde bulunan ilaçlarını almak amacıyla kapıyı baltayla kırmaya çalıştığını söyledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Yusuf Bazencir adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı, ülke genelinde eş zamanlı yapılan 'Huzurlu Sokaklar ve Terör Suçları Uygulaması'nda çeşitli suçlardan aranan 1126 kişinin yakalandığını açıkladı

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından eş zamanlı "Huzurlu Sokaklar ve Terör Suçları Uygulaması" yapıldı. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimleri tarafından başta asayiş ve terör olayları olmak üzere suç işleme amacındakilerin caydırılması, aranan şahısların yakalanması varsa suç delillerinin ele geçirilmesi için ülke genelinde eş zamanlı olarak "Huzurlu Sokaklar ve Terör Suçları Uygulaması" yapıldı. DENETİMLERE 50 BİN 729 PERSONEL KATILDI Türkiye genelinde 12 bin 709 karma ekip, 220 detektör köpek ve 50 bin 729 personelin katılımı ile yapılan uygulamalarda; bin 126 aranan şahıs yakalandı, 57 şahıs gözaltına alındı, 229 şahsa idari ve 141 şahsa adli olmak üzere toplam 370 şahsa adli ve idari işlem yapıldı. Uygulamada, 167 bin 432 araç kontrol edildi. Bu kontrollerde 4 bin 438 araca idari para cezası uygulandı, 656 araç trafikten men edildi, 24 aranan araç yakalandı. 20 bin 102 iş yerinin denetlendiği uygulamada; 10 iş yerine idari, 38 iş yerine adli olmak üzere toplam 48 iş yerine işlem yapıldı. Uygulamada, 15 ruhsatsız tabanca, 8 av tüfeği, 188 mermi/av tüfeği kartuşu, 7 kesici/delici alet, 6 kurusıkı tabanca ile muhtelif miktarda uyuşturucu madde ve 1.250 paket kaçak sigara ele geçirildiği bildirildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13