21 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Selahattin Demirtaş talimat verdi Kemal Kılıçdaroğlu aynı gün miting yapma kararı aldı

HDP’nin tutuklu eski Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, kur kriziyle birlikte kamuoyunda yükselen itirazların ardından muhalefet partilerine miting çağrısı yaptı. Muhalefeti yedi bölgede yedi ortak miting yapmaya çağıran Demirtaş, partilerin genel başkanlarına "Hiç değilse Meclis'te temsil edilen muhalefet partilerinin genel başkanlarının, ortak bir basın toplantısıyla hükümeti istifaya çağırmalarının ve yedi bölgede yedi ortak miting yaparak halkla birlikte derhal seçim istemelerinin önünde bir engel mi var? Bugün değilse ne zaman?" dedi. HDP’nin çağrısına CHP balıklama atladı Selahattin Demirtaş’ın talimatıma balıklama atlayan ilk muhalefet partisi CHP oldu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Ey Şahıs, ey ucube rejim, ey yarı cahil kadrolar, ey bu ucube koalisyonun dilini yutmuş küçük ortağı, bellidir ki sizde akıl galip gelmeyecek. Anayasamızın bize tanıdığı hakları kullanarak, milletimizin sesini dinlemek üzere, “Haydi Meydana” diyorum. İlk mitingimiz Mersin’de!” diyerek miting kararı aldıklarını duyurdu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 19 yılda verdiğimiz tüm sözleri tuttuk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Sel felaketinden sonra yaptığımız ziyaretlerde milletimize yıkılanın yerine daha güzelini çok daha sağlamını yapacağımıza dair söz vermiştik. İşte bugün Sinop'ta bu sözümüzü gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz" açıklamasında bulundu Erdoğan, Sinop Ayancık Terminal Köprüsü açılışında açıklamalarda bulundu.  Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Açılışını yaptığımız Sinop Ayancık terminal köprüsünün şehrimize ilçemize ve siz kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. Ağustosta meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bu sene dünyanın farklı yerlerinde olduğu gibi ülkemizde de yıkımlara can ve mal kayıplarına neden oldu. Bir taraftan koronavirüsle mücadelemizi sürdürürken diğer yandan sel deprem ve yangınla mücadele ettik. Avrupa ve Amerika'dan çok daha hızlı çok daha etkili şekilde insanımızın imdadına koştuk. Tüm imkanlarımızla felaketin ilk anından itibaren afetzede kardeşlerimizin yanında olduk. Yaraların sarılması zararların tazmini ve afet bölgelerinin yeniden ayağa kalkması için gereken çabayı gösterdik. Sel felaketinden sonra yaptığımız ziyaretlerde milletimize yıkılanın yerine daha güzelini çok daha sağlamını yapacağımıza dair söz vermiştik. İşte bugün Sinop'ta bu sözümüzü gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. 11 Ağustos'ta yaşanan selde ilimizdeki 564 kilometre uzunluğundaki yol ağımızın 54 kilometresinde hasar oluşmuştu. Ayancık-Türkeli arasındaki İkisu Köprüsü ile Ayancık merkezinde bulunan terminal ve Şevki Şentürk Köprüleri de yıkılmıştı. Bu tablo karşısında yol açma çalışmaları için 195 adet iş makinesi ve 219 personeli bölgeye sevk ettik. Geçici köprüler yapmak suretiyle tüm güzergahlarda tahribatları gidererek ilimiz genelinde güvenli ulaşım yapılabilmesini sağladık. Ardından İkisu-Ayancık arası, Türkeli-Ayancık arası, Yenikonak-Erfelek arası, Ayancık-Yenikonak arasında oluşan sel felaketinin giderilmesi için yapım ihalelerini gerçekleştirerek çalışmaları yaptık. 4 açıklıklı 110 metrelik terminal köprüsünü 80 gün gibi rekor sürede tamamladık. Bugün açılışa hazır hale getirdik. Selde yıkılan diğer 2 köprümüzün de inşasını inşallah sırasıyla Aralık ve Mart aylarında bitirmeyi hedefliyoruz. Diğer projelerimizi de yakından takip ediyoruz. Son 19 yılda millete verdiği tüm sözleri tutan bir kadro olarak bundan sonra da insanımıza mahcup olmayacağız. Başkaları ülkenin felaketinden çıkar devşirirken biz Sinop'la beraber 81 vilayetimizin tamamı için çalışmayı sürdüreceğiz. Sizlerden felaket tellallarına kulak asmadan hükümetimize ve devletimize güvenmeye devam etmenizi istiyorum. Bugüne kadar nasıl sırt sırta vererek nice badireyi aştıysak, inşallah bugün de üstesinden hep birlikte geleceğiz. Rabbim bizleri her türlü beladan korusun diyorum. Açılışını yaptığımız terminal köprüsünün bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.

2 yıl önce

''Randevu alamadım'' diye TÜİK'i basan Kılıçdardoğlu söz verdiği halde, kovulan işçilere randevu vermedi

Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) randevu almadan giden Kılıçdaroğlu'nun; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) çıkarılan ve CHP Genel Merkezi'ne gelen 4 işçiye 2 gün boyunca randevu vermediği bildirildi. Kılıçdaroğlu, 30 Mart 2019 yerel seçiminden önce açıklamada bulunmuş ve "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" iddiasında bulunmuştu. Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı seçildikten sonra 13 bin 312 kişiyi işten çıkardı. 44 bin 995 kişiyi de işe aldı. İBB'den çıkarılan 13 bin 312 kişi adına Samet Bulutcu, Ömer Çevik, Mustafa Hakan Tüter ve Birol Durmuş, 15 Eylül 2020'de CHP Genel Merkezi'ne gitti ve Kılıçdaroğlu'yla görüşmek için randevu talep etti. CHP Genel Merkezi, mağdur işçilere randevu vermedi. Bulutcu, Çevik, Tüter ve Durmuş, 16 Eylül 2020'de yeniden CHP Genel Merkezi'ne geldi ve Kılıçdaroğlu'ndan yeniden randevu talep etti. CHP Genel Merkezi, söz konusu işçilere yeniden randevu vermedi. SABAH'a konuşan mağdur işçiler, Kılıçdaroğlu'nun 18 Aralık 2018'de açıklama yaptığı ve "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" dediği gerekçesiyle CHP Genel Merkezi'ne geldiklerini ancak iki gün boyunca Kılıçdaroğlu'yla görüştürülmediğini açıkladı. NAMUS SÖZÜNÜ TUTMADI Bulutcu: 2011'de İBB'nin iştiraki olan İSPARK A.Ş'de işe girdim. 5 yıl çalıştım. 5 yıl sonra İBB'nin diğer iştirak şirketi olan İstanbul Ulaşım A.Ş. şirketine geçiş yaptım. 4 yıl orada sahada belediye otobüslerinin denetimliğini yaptım. 23 Ocak 2020 tarihinde hiç bir gerekçe gösterilmeden iş kanununa göre madde 17'den sözleşmem fesih edildi ve işten çıkartıldım. Sayın Kılıçdaroğlu yerel seçimlerden önce namus sözü vermiş 'Haksız şekilde işten çıkartılan olursa gelsin beni bulsun' demişti. 15 Eylül 2020 tarihinde benim gibi haksız şekilde işten çıkartılan 3 arkadaşım ile birlikte İstanbul'dan borç para bularak CHP Genel Merkezi'ne Ankara'ya gittim. CHP Genel Merkezi'nin önünde birinci gün basın açıklaması yaptım. 'Kemal Bey bize haksız şekilde işten çıkartılan olursa gelsin demiştiniz. İşte geldik yarına kadar sizden randevu talep ediyoruz' dedim. Ertesi gün saat 11 gibi tekrar CHP Genel Merkezi'ne geldim. Kapıdaki güvenliklere durumu izah ettim, bizden telefon numaramızı istediler. 5 dakika sonra içeriden sekreterlerden birisi aradı. Randevu verilmediğini söyledi. Aynı şeyi kapıda bekleyen güvenlikler tekrarladı. Basın mensubu arkadaşların tekrar karşısına çıktım. CHP Genel Başkanı'ndan 2 gün 'Haksız şekilde işinden çıkartılan olursa gelsin, beni bulsun' sözü üzerine randevu talebinde bulunduk. Fakat randevu vermedi. Kemal Bey'in namus sözü yere düştü. 'Takdir Aziz Yüce Türk milletinindir' diyerek basın açıklaması yapıp ayrıldım.Kemal Bey verdiği namus sözünü tutmadığı gibi bize randevu verip dinlemedi bile. Üzülerek söylüyorum ki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bizim nezdimizde güveninirliği kalmamıştır. Çevik: 13 yıldır İSPARK A.Ş'de çalışmaktayım. CHP'li Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan sonra yeni gelen İSPARK yönetimi önce beni ödüllendirdi bir hafta sonra hiç bir gerekçe göstermeden işten çıkarttı. Tazminat almadan çıkarıldım. Hakkımı aramak için CHP Genel Merkezi'ne geldim fakat Kemal Bey bizi dinlemedi. Tüter: Ben de Samet Bulutcu kardeşim gibi İstanbul Ulaşım A.Ş.'de sahada denetim olarak çalışmaktaydım. İş kanununa göre 17. Maddeden tek taraflı sözleşmem fesih edildi. 3 yıldır işsizim. Hakkımı aramak ve bize yapılan hukuksuzluğu anlatmak için Ankara'ya CHP Genel Merkezi'ne geldim. Randevu talep ettim. Hiç bir şekilde olumlu dönüş alamadım. Durmuş: 7 yıldır İSPARK A.Ş.'de çalışmaktayım. Bir gün mesai çıkışında şefim 'Seni genel merkezden çağırıyorlar' dedi. Mesajım bitince merkeze gittim. Benim sosyal medya paylaşımlarını çıkartmışlar. Beni fişlemişler. Önüme sosyal medyada yaptığım paylaşımları koyup 'Bunlar senin mi?' diye sordular. 'Evet' dedim. Sonuçta yaptığım paylaşımlarda her hangi bir hakaret yoktu. 3 gün sonra eve tebligat geldi. Tazminatsız işten atılmıştım. Hakkımı aramak için CHP Genel Merkezi'ne geldim. Fakat randevu alamadım. Sayın Kılıçdaroğlu bizi muhatap almadı ve dinlemedi.

2 yıl önce

CHP'den TBMM'de fotomontaj şov! Süleyman Soylu cevap verdi, ortalık karıştı...

CHP’li Erkan Aydın’ın konuşması sırasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile CHP sıraları arasında sözlü tartışma yaşandı. Gerilimin büyümesi ile, tartışma yumruklaşmaya kadar gitti. FOTOMONTAJ FOTOĞRAFI GÖSTERDİLER CHP’li Erkan Aydın’ın fotomontaj olduğu ortaya çıkan Süleyman Soylu fotoğrafını provoke edip bile bile TBMM’de göstermesi tepkiye yol açtı. Süleyman Soylu’nun Sezgin Baran Korkmaz’ın uçağına binerken çekildiği iddia edilen fotoğrafı Halk TV servis etmiş ve fotoğrafın fotomontaj olduğu tüm detaylarıyla ortaya çıkmıştı.

2 yıl önce

Erk Acarer'in yerini İsmail Saymaz'a verdiler

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) iletişiminin kesilmesiyle medyanın satılık kelemlerine sözcülüğünü yaptırmaya başlamıştı. İlk olarak Almanya’da yaşayan kendisi gibi firari Erk Acarer devreye sokan Sedat Peker, Acarer’den istediği verimi alamayınca devreye Halk TV'den İsmail Saymaz’ı soktu. Friedrich Naumann Vakfı’nın Türkiye’deki medya projesi olan “140 Journos” kanalında bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni karalayan “ya devlet başa” belgeselinde firari suç örgütü elebaşı Peker’i öven İsmail Saymaz, Erk Acarer’in yerini aldığını ispatlamış oldu. İsmail Saymaz kimdir?

2 yıl önce

TÜGVA'yı manşetten hedef alan Cumhuriyet Gazetesi, haberinin yalan olduğunu da manşetten verdi!

İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi; Cumhuriyet Gazetesi'nin 23 Ekim 2021 tarihinde yayınlanan "Ensar, TÜRGEV, TÜGVA paralel terör örgütü gibi" başlıklı manşet haberinden dolayı tekzip yayınlanmasına karar verdi. Mahkeme kararında şu ifadelere yer verildi: "Haber verme hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanılabilmesi için gereken ölçütler dört başlık altında toplanmaktadır. Bunlar; 1- Haber gerçek olmalı, 2- Haber güncel olmalı, 3- Haberin verilmesinde kamu yararı bulunmalı, 4- Haberin veriliş biçimi ile özü arasında düşünsel bir bağ bulunmalıdır. Bu unsurlar eleştiri hakkı yönünden de geçerlidir. Yani eleştirinin olabilmesi için, yazının gerçek olgulara dayanması, güncel bulunması ve bu haberin verilmesinde kamu yararı bulunması koşullarına bağlıdır" "GEREKLİ OLMAYAN YAKIŞTIRMA YAPILMIŞTIR" "Somut olayda, ifade edilen yorumlar haberin başlığı veriliş tarzı ve kullanılan ifadeler dolayısıyla, öz ve biçim dengesi bozulmuştur. Gerekli olmayan yakıştırma yapılmış ve amaç aşılmıştır. Bu yakıştırmalar, AHİS ve hukuk düzenimizin koruduğu düşünce özgürlüğü kapsamında kalmayan, talep eden saygınlığına yönelik saldırı teşkil eden içerikler olmakla, bu haberin, talep edenlerin toplum içindeki itibarı ile diğer bireyler nezdindeki saygınlığını sarstığı ve manevi kişiliğini de zedelediği, ayrıca haberi okuyan ortalama bir okurun zihninde talepte bulunanlar hakkında şüpheye düşürecek nitelikte ifadeler olduğu kanaatine varılmıştır.." CUMHURİYET GAZETESİ'NİN YAYINLADIĞI TEKZİP METNİ İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Gazetesi'nin yayınlanması için karar verdiği tekzip metni şöyle: "Cumhuriyet Gazetesi'nin 23 Ekim 2021 tarihli 35077 sayılı yayımında 'Ensar, Türgev, Tügva Paralel Terör Örgütü Gibi' manşeti atılmış ve haberin devamında 'Devleti Sömürüyorlar', 'Sonunuz Böyle Olacak' alt başlıkları kullanılarak dönemin Bitlis Vali Yardımcısı Sayın Salih Altun'un Türkiye Gençlik Vakfı hakkında birtakım demeçler verdiği iddiası ile müvekkil hakkında gerçeğe aykırı ve kişilik haklarına saldırı mahiyetinde beyanda bulunulmuştur.." "Haber içeriğinde Bitlis Vali Yardımcısı Sayın Salih Altun tarafından söylendiği iddia edilen ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan tüm ifadeler bizzat Sayın Salih Altun tarafından yalanlanmıştır. Sayın Salih Altun tarafından resmi twitler hesabından yapılan açıklamada '2014, 2015, 2016 yıllarında Bitlis Vali Yardımcılığı görevini ifa ettiğini, görevde bulunduğu süre boyunca devlerimize ihanet eden FETÖ ve PKK başta olmak üzere tüm şer odakları ile mücadele ettiğini, bu süre zarfında birçok kripto unsurun husumeti ile karşılaştığını, işbu husumetten kaynaklı olarak bazı haber sitelerinde talihsiz ve kasıtlı bir biçimde TÜGVA ile zorlama bağlantılarla ilişkilendirilmeye çalışılarak habermiş gibi servis edilmeye çalışıldığını, TÜGVA, TÜRGEV, Ensar Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti gibi vakıf ve sosyal toplam Kuruluşlarının kamu yararına çalışan ve ülkemiz için faydalı nesiller yetiştirme gayreti olan kurumlar olduğunu ve böylesine güzide vakıf ve STK'lar hakkında paralel yapı ve terör örgütü gibi mesnetsiz nitelendirmeler yapılması ile konuya isminin alet edilmeye çalışılmasından büyük rahatsızlık duyduğunu' ifade etmiştir.". "Müvekkil Türkiye Gençlik Vakfı, dünya üzerinde iyi ve güzele dair ne varsa savunan, her daim hakkın ve adaletin tarafında olacak bir nesil yetiştirme amacıyla kurulmuş yeni nesil bir gençlik vakfıdır. Türkiye Gençlik Vakfı'nın kuruluşundan bu yana tek gayesi devletine bağlı ve liyakatli gençler yetiştirilmesine yardımcı olmaktır. Cumhuriyet Gazetesi'nin 23 Ekim 2021 tarihli 35077 sayılı yayımında yer alan haberdeki tüm iddialar gerçek dışı olmakla söz konusu ifadelerin tamamı birincil muhatabı tarafından da yalanlanmıştır." "Bu ve benzeri gerçek dışı haberlere ilişkin olarak müvekkil, hukuken sahip olduğu hakları en etkin kullanmaya devam edecektir. Asılsız suçlamalara karşı cevabımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz… Türkiye Gençlik Vakfı Vekili". CUMHURİYET GAZETESİ, MANŞETİNDE TÜGVA'YI HEDEF ALMIŞTI Cumhuriyet Gazetesi; 23 Ekim 2021 tarihinde yer alan "Ensar, TÜRGEV, TÜGVA paralel terör örgütü gibi" başlıklı manşet haberinde, Türkiye Gençlik Vakfı'nı hedef almış, Eskişehir Vali Yardımcısı Salih Altun'un "Ensar, TÜRGEV, TÜGVA paralel terör örgütü gibi" dediğini iddia etmişti. Altun, Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan ifadelerin ardından twitter hesabından bir açıklama yapmış haberde yer alan açıklamaların şahsına ait olmadığını belirtmişti..

2 yıl önce

Bakan Nebati, bankacılara yeni ekonomi programı hakkında bilgi verdi

Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar'ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İkram Göktaş ve TBB Yönetim Kurulu Üyeleriyle bir araya geldi. YENİ EKONOMİ PROGRAMI KONUŞULDU Toplantıda küresel ve yurt içi ekonomi ile bankacılık sektöründeki gelişmeler görüşüldü. Bakan Dr. Nebati yeni ekonomik programa ilişkin bankacılara bilgi paylaşımında bulunarak, değerlendirmelerini aldı. Karşılıklı görüş alışverişinin yapıldığı toplantının amacının sağlıklı, istikrarlı büyüme performansı olduğu belirtildi. Bankalar tarafından yapılan değerlendirmede, son dönemde ülkemizdeki finansal piyasalarda yaşanan gelişmelere dikkat çekilerek, "Güçlü bilanço, likidite ve özkaynak yapısı, gelişmiş teknolojik uygulamaları ile uluslararası standartlarda faaliyet gösteren Türkiye bankacılık sektörü, Ülkemiz ekonomisi için sürdürülebilir değer oluşturma misyonu doğrultusunda faaliyetlerini kesintisiz bir şekilde yürütmektedir. Bankalarımız kurallarıyla işlemekte olan serbest piyasa mekanizması içinde kaynaklarını, hanehalkı ile reel sektörün finansal ihtiyaçlarını karşılama yönünde kullanmaya devam edecektir" açıklamasında bulunuldu.

2 yıl önce

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin: Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin milyonlarca emeklinin beklediği maaş zamlarıyla ilgili "Emeklilerimiz çok önemli. Düşük gelirli emeklileri gözeten bir düzenleme yapacağız." dedi. "ENFLASYONUN ÜZERİNDE BİR SOSYAL TRANSFER GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ" Bakan Bilgin, "Bütün emekli grupları içine alan bir düzenleme yapacağız. Ekonomideki dalgalanmaları onları biraz önce bahsettiğim sosyal transferi onlar için de ele alacağız. Memurları söylemem lazım. Biz Memur Sendikalarımız görüşmeler yaptık. Sonra sözleşmeyi yaptık bir konfederasyonumuzla orada vardığımız bir mutabakat var. Birkaç husus var o da şudur: Eğer enflasyon bizim sözleşmemizde belirlediğimiz ücretin üzerine çıkarsa biz farkı vereceğiz. Bu farkı aynı zamanda bir sosyal transfer olacak düzeyde de gerçekleştireceğiz. Enflasyon diyelim ki yarım puan aştı sosyal refah olarak bunu değerlendireceğiz. Emeklilerimizin en alt düzeydeki emekli maaşında daha yukarılara gidecek şekilde kademeli bir şekilde ele alacağız. Çalışan memurlarımızın enflasyonun üzerinde bir sosyal transfer gerçekleştireceğiz." dedi. 3600 EK GÖSTERGE AÇIKLAMASI 3600 ek gösterge konusuna da değinen Bakan Bilgin "Sözleşmemizde olan bir başka şey de 3600 meselesidir. Bakanlık bünyesinde çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren bu meseleyi de gündemimize alacağız takvimlendireceğiz. Bakanlık bünyesindeki çalışmalar bitti komisyon çalışmasını sosyal ortaklarımızla ele alıp onu da inşallah yeni yılın başında gündeme sokacak hale getireceğiz. Esas emeklilik durumlarını ve haklarını güçlendiren bir düzenlemedir. Açıkladığımız farklı kategorilerdeki memur maaşlarına göre belirleniyor ve ciddi bir etki yapıyor. Kamu çalışanlarımızın 3600 ile ilgili talepleri yıllardır devam etmektedir. Biz bunu sözleşme maddesi haline getirdik ve 2022'de çözüleceğini söyledik. Bizim tarafımızdan bu bitirilmiş ve Meclis'e intikal ettirilmiş olacaktır." açıklamasında bulundu.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 43 44