Son Dakika:
CHP'li 11 büyükşehir belediyesinin AK Parti grup başkanvekilleri, belediye başkanlarına, yönettikleri şehirlerin sorunlarını çözmek yerine "beceriksizliklerini" örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceklerini, bu şehirlerde milleti "Ak belediyecilikle" buluşturmak için gece gündüz çalışacaklarını ifade etti. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Hatay büyükşehir belediye meclislerinin AK Parti grup başkanvekilleri, AK Parti İzmir İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Toplantının ortak açıklamasını okuyan İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, CHP'li belediye başkanları tarafından yönetilen 11 büyükşehrin her geçen gün geriye gittiğini, belediyecilik adına bir tane somut projeyi kamuoyuna duyuramadıklarını, algı, mazeret ve yalanda birlik motivasyonuyla hareket ettiklerini savundu. CHP'li büyükşehirlerin zor günde vatandaşın yanında olmadığını, olan biteni seyredip, bunu siyasi ve ekonomik fırsata çevirdiğini ileri süren Hızal, İzmir'de de üçüncü sınıf belediyecilik anlayışıyla gerçek ihtiyaç ve beklentilerden uzak, idari ve mali disiplinden yoksun, liyakat ve ehliyetten nasibini almamış, partizanlığın ve adam kayırmacılığın zirve yaptığı, şeffaflığın olmadığı bir yönetimle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Hızal, şunları kaydetti: "AK Parti meclis gruplarının temel misyonu, bu noktada dikkatleri yerele çekmek, seçmen adına hesap sormak, vaatlerin takipçisi olmak, algı-manipülasyon oyunlarına karşı uyanık olmak, kamuoyunu uyarmak ve halkımızın menfaatine olan projelerin ivedilikle halkımıza ulaşmasıdır. İzmir'den tüm halkımızın huzurunda Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Tekirdağ büyükşehir belediye başkanlarına bir kez daha soruyoruz. Yönettiğiniz şehirlerde belediye meclislerine herhangi bir proje getirdiniz de AK Parti Meclis Grupları olarak 'hayır' mı dedik? Ya da merkezi idareden gelen kaynaklarda tek bir kuruşunuz eksik mi geldi? Bu soruların cevaplarını dürüst bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaya ya da belirledikleri mecralarda milletimizin huzurunda tartışmaya davet ediyoruz. Başkanların, yönettikleri şehirlerin sorunlarını çözmek yerine 'beceriksizliklerini' örtmek için gündem değiştirmelerine geçit vermeyeceğiz. Bu şehirlerde milleti 'Ak belediyecilikle' buluşturmak için gece gündüz çalışacağız." Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Hızal, Menderes Belediyesine yönelik soruşturmanın hatırlatılması üzerine, "Burada asıl algıyı yapan CHP'li yöneticiler. CHP'li ilçe belediyelerinde ciddi sorunlar olduğunu biliyoruz. Urla'da FETÖ ile iltisaklı ve yargı kararı ile ortaya konmuş bir belediye başkanı görevden alındı. Menemen'de yolsuzluktan dolayı görevden alınmış bir belediye başkanı var. Menderes'te rüşvet soruşturması sonucunda görevden alınma var. CHP'li yöneticilerin İzmir halkına 'Bu kişileri kimler aday gösterdi' hesabını vermesi gerekiyor." değerlendirmesini yaptı. Kentte yaşanan koku sorununun Çiğli Arıtma Tesisi'nin kapasitesinin çok üzerinde çalışmasının en büyük sebeplerden biri olduğunu dile getiren Hızal, Körfez'in can çekişmesinin temel nedeninin ise CHP'li belediye başkanları olduğunu ileri sürdü. Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu ise bir gazetecinin, "İzmir'e en son ne zaman geldiniz? İzmir'i belediyecilik hizmeti açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "İzmir'e 20 yıl önce geldim, değişen bir şey yok." yanıtını verdi.
Türkiye ve Yunanistan arasında son dönemde hızla artan gerilime ABD'nin de dahil olmasıyla bölgede tansiyon hızla yükseliyor. ABD'nin geçen ay Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu kaldırması da Türkiye-ABD hattında krize yol açmış, Türkiye kararı şiddetle kınadığını duyurmuştu. TÜRKİYE'YE YÖNELİK SKANDAL SUÇLAMA Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasının 62. yıldönümünde Lefkoşa'da dün düzenlenen askeri törende gündemin ilk sırasında yine Türkiye vardı. Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bölgede gerilimi artırmaya çalıştığını öne sürdü. Geçit törenine çok sayıda asker katıldı. "KURDUĞUMUZ STRATEJİK İTTİFAKLAR BİZİ KORUYOR" Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin Güney Kıbrıs'ı bir kalkan gibi kuşattığını söyleyen Anastasiadis, "Komşu ülkeler ve diğer AB ülkelerinin yanı sıra Türk hükümetinin yeni söylemleriyle ilgili endişelerimizi anlayan ve paylaşan diğer güçlerle kurduğumuz stratejik ittifaklar bizi koruyor" yorumunda bulundu. "TÜRKİYE'NİN BİZİ ÇATIŞMAYA SÜRÜKLEMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ" Güney Kıbrıs ordusunu güçlendirmeye devam edeceklerini kaydeden Anastasiadis, "Türkiye'nin bizi çatışmaya sürüklemesine izin vermeyeceğiz" dedi. Güney Kıbrıs lideri, Türkiye'ye karşı askeri ve siyasi önlemler aldıklarını kaydederek "Oturup beklemeyeceğimiz konusunda kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Biz bu gençlikle gurur duyuyoruz. Çünkü 'Türkiye Yüzyılı'nı emanet edeceğimiz bu gençlik milletimizin kurduğu hayalleri gerçeğe dönüştürecek. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını anlamak isteyen başka yere değil, gelsin AK gençliğe baksın. Son dönemde birileri ısrarla kuşakları harflerle etiketleyerek, bizimle gençlerimizin arasını açmaya çalışıyor. Biz de yaşımız kaç olursa oldun gençlik yıllarımızın coşkusu ve kararlılığıyla ülkemize ve milletimize hizmet ediyoruz. Birileri sosyal mecralarda kendilerini gaza getirirken, biz gençlerimizle yüz yüze, göz göze, diz dize, el ele, gönül gönüle Türkiye Yüzyılı'na yürüyoruz. AK Parti dün olduğu gibi, bugün de yarın da gençlerimizden en çok oy alan parti olmayı sürdürecektir. Yıllarca gençlerimizin enerjisini sömürerek kendi köhne düzenlerini sürdürenler, heveslerini kursaklarında bıraktığımız için bize kızgınlar. Yıllarca bu ülkenin evlatları yeterli sayıda üniversite kontenjanı olmadığı için yüksek öğrenim imkanından mahrum kaldı. Şimdi hepsine kapılar açık, gençlerin önünü biz açtık. Gençlerimizin her sorununu çözdüğümüz için istismar alanlarını kaybedenlerin kızgınlığı bizim şeref payemizdir. Gençlerimizle bugüne kadar aramıza kimseyi sokmadık. Bundan sonra da aramıza kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin evlatları yıllarca terör örgütünün pençesine itildi. Dağlarda, mağaralarda ölüme sürüklendi. Katsayı adaletsizliğine son verdik. Başörtüsü yasağını biz kaldırdık. Gençlere seçilme hakkını önce 30'dan 25'e sonra 18'e indirdik. Üniversite öğrencilerimize verdiğimiz kredi burs rakamlarını 45 liradan devraldık, bin 250 liraya çıkardık. 3,3 milyon öğrencilerimizin 26 milyar lirayı bulan kredi ödemesi borcunu sildik. AK Parti'nin genel üye sayısı, 11 milyon 241 ile diğer tüm partileri üst üste koyup 3 ile çarpsanız bile yetişemeyecekleri bir rakama çıkmıştır. AK Parti dün olduğu gibi bugün de yarın da gençlerimizden en çok oyu alan parti olmayı sürdürecektir. 2023'e dair hedeflerimizin her safhasını gençlerimizle yürüttük. Şimdi 2023 seçimlerini zaferle taçlandırmamız gerek. Son dönemde birileri ısrarla kuşakları harflerle etiketleyerek bizimle gençlerimizin arasını açmaya çalışıyor. Cumhuriyetimizin 2. asrını Türkiye Yüzyılı yapmak için 2023 seçimlerini 16. zaferimizle taçlandıracağız.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Milletçe 6 Şubat'ta yaşadığımız iki depremin devamında gelen 12 bin artçı sarsıntının etkilerini yaşadığımız sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Depremler 11 şehirde büyük can kayıplarına ve ağır yıkımlara yol açtı. Hayatını kaybeden 45 binin üzerindeki her bir vatandaşımızın, yaralanan 115 bin insanımızın acısı yüreklerimizdedir. Yaklaşık 14 milyon insanımızın hayatını doğrudan etkileyen, bunların 3,5 milyonunun ülkemizin diğer yerlerine göç etmesine yol açan bu felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz çalışıyoruz. Arama kurtarma işlemlerini, enkaz kaldırma faaliyetleri onu da yeniden inşa ve ihya çalışmaları takip ediyor. Hasar tespit çalışmaları bitince şehirlerimizde yapacağımız yeni konutların ve köy evlerinin sayıları netleşecek. Şu anda yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 214 bin binada 608 bin bağımsız bölüm belirledik. Depremzede vatandaşlarımızı şimdilik çadır kentlerde, konteyner kentlerde, yurtlarda, otellerde misafir ediyoruz. Ayrıca köylerine ve diğer şehirlerde kiraladıkları veya kendilerine tahsis edilen evlere giden çok sayıda vatandaşımız da var. Bu kadar büyük bir yıkım karşısında hayatı süratle normalleştirmek için önce insanlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamamız şart. İlk anda bu ihtiyaçlar arama kurtarma yardım ekibiydi. Bunu ekmek, çorba su gibi gıda tedariki ihtiyacı takip etti. Hemen ardından battaniye, giyecek, çadır, konteyner gibi barınma ihtiyacı geldi. Depremin ilk iki haftası geride kaldığında kalıcı barınma ihtiyacını süratle giderecek adımları atma mecburiyeti ile karşı karşıyaydık. Bu arada NATO'dan gelen gerçekten çok çok kalite bunun yanında benzer İsviçre'den gelen çadırlar bunlar kompleks halinde burada yerini aldı. Bunun için zemin ve etüt çalışmaları bitmiş projelerden başlayarak hızla yeni konutların, yeni yaşam alanlarının inşasına başladık. Yeni yerleşimleri planlarken şehirlerimizin yönünü ovalardan dağlara zemini sağlam yerlere döndürüyoruz. "YATAY MİMARİDEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ" Kadim şehir yerleşimlerimizi ise tarihi ve kültürel varlıklarımızı da yaşatacak aynı zamanda afetlere karşı güçlendirecek bir anlayışla ihya etmeyi hedefliyoruz. Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz. TOKİ'nin inşa edeceği konutlar zemin artı 3 veya 4 katlı. 3 oda 1 salon olarak yapılarak hak sahiplerine verilecektir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Başakşehir'de düzenlenen Romanlar ile İftar Buluşması'nda konuştu. "AYRIMCILIKLARI ELİMİZİN TERSİYLE İTTİK" Toplumumuzda hastalıklı akımlar asla zemin bulmasa da Roman kardeşlerimin zaman zaman sıkıntıyla karşılaştığını biliyorum. Irkçı düşüncelerin kardeşliğimizi zedelemesine asla fırsat vermeyeceğiz. Önyargıları kırmak, alışkanlıkları değiştirmek elbette atomu parçalamaktan daha zordur, çetindir, daha fazla vakit alır. Yaradanı severiz yaradandan ötürü diyerek Roman vatandaşlarımıza geçmişte yapılan ayrımcı yaklaşımların tamamını elimizin tersiyle ittik. Roman kardeşlerimize yönelik, haksız bakış açısının önlenmesinde aşama kaybettik. Romanlarla ilgili bir sorun, sıkıntı varsa hepsinin üzerine kararlılıkla gittik. İşe ayrımcı ifadeleri kaldırarak başladık. Ayrımcılığa uğrayan herkese hak arama yollarını açtık. Eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal yardımlara kadar her alanda Roman kardeşlerimizi destekledik. İçişleri Bakanlığımız bünyesinde bir Roman Koordinasyon Merkezi açtık. 8 NİSAN DÜNYA ROMANLAR GÜNÜ 25 illerimizin valiliklerinde sizlerin sesi soluğu olacak bir koordinatör belirliyoruz.. Kuracağımız müzenin çalışmaları devam ediyor. 8 Nisan tarihini Romanlar Günü ilan ederek ülke genelinde kutlanmasını sağladık. Bu vesile ile tüm Roman vatandaşlarımızın Dünya Romanlar Günü'nü tebrik ediyorum. Kalkınma ajanslarımız, KOSKEB ve İŞKUR aracılığıyla Roman kardeşlerimizi ticari, mesleki ve ekonomik açıdan destekliyoruz. Okul öncesinden üniversiteye kadar Roman çocuklarımıza sahip çıkıyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız ihtiyaç duyduğunuz her konuda sizlerin yanındadır. Sosyal konut projelerimizle Roman vatandaşlarımızı huzurlu, modern ve nezih evlerine kavuşturuyoruz. Bugüne kadar 5 bin 133 konut, park, bahçe, spor alanlarıyla yapıp Roman kardeşlerimize teslim ettik. Ayrıca 6 bin 700 Roman kardeşimizin evini onararak veya yeni baştan yaparak kendilerine takdim ettik. Bu çabalarımızda da maalesef muhalefetin eleştirilerine hedef olduk. SORUNLARINIZIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ Rantsal dönüşüm gibi iftiralarla projelerimize takoz koymaya kalktılar. Biz bunların hiçbirine prim vermedik. 85 milyonun hiçbir ferdinin dayanıksız, sağlıksız yapılarda hayatını sürdürmesine gönlümüz razı değildir. Her Romana Bir Yuva hedefiyle bundan sonraki çalışmalarımızı çok daha kararlı bir şekilde yürüteceğiz. Roman vatandaşlarımızın haklarını ve sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bizler çocukluk çağlarımızdan bugüne biriz, beraberiz ve kader arkadaşıyız. KİBİR KULELERİNE ASLA BOYUN EĞMEDİK Roman kardeşlerimizle beraber büyüdük. Türkiye'nin en sancılı dönemlerine beraber şahitlik ettik. Öz yurdumuzda kimi zaman parya muamelesine maruz kaldık. Kimimiz inancından dolayı, kimimiz kılık kıyafetinden dolayı, kimimiz dış görünüşünden dolayı, sırf dayatılan kalıplara uymadığı için yok saydılar, dışladılar, adeta ademe mahkum ettiler. Kendilerine hak gördükleri çoğu şeyi bizlere layık görmediler. Aba altından sopa gösteren kibir kulelerine asla boyun eğmedik. Hakkamız olanı almak ve korumak için 'bu ülkede biz de varız' demek için çok çetin mücadeleler verdik. Bugün hayal dahi edilemeyen yerlere ulaştık. Türkiye'yi sadece elit, beyaz, bir avuç mutlu azınlığın ülkesi olmaktan çıkardık. Bu ülkenin Romanların da vatanları olduğunu, Romanların da bu ülkenin ayrılmaz parçası olduğunu kabul ettirdik. İnşa ettiğimiz Türkiye, her türlü ayrımcılığın dışlandığı kuşatıcı bir Türkiye'dir. BAŞARI HANEMİZE YENİ YILDIZLAR EKLEYECEĞİZ Noksanlarımız, yapmak isteyip de yapamadıklarımız da olsa da bu Türkiye 20 yıl öncesinden çok daha özgür, adaletli, vicdanlı hepimiz için daha yaşanabilir bir Türkiye olmuştur. Hiç şüphesiz bu hepimizin ortak başarısıdır. Bu Roman kardeşlerimizin de başarıdır. İnşallah 14 Mayıs'ta bu başarı hanemize yeni yıldızlar ekleyeceğiz. Türkiye'yi inşallah her alanda hep beraber bir üst lige taşıyacağız. Türkiye Yüzyılı'nın romanını da siz kardeşlerimizle birlikte yazacağız. Elde ettiğimiz kazanımlara güçlü şekilde sahip çıkacağız. Bugüne kadar bu kardeşinize sizler yoldaşlık yaptınız. Ta Kasımpaşa Kulaksız'dan bugüne kadar. İBB'den beri bizi asla yanlız bırakmadınız. Hep yanımızda oldunuz. Sırt sırta vererek nice badireler atlattık, nice zorluğun üstesinden beraber geldik. Türkiye'nin bugünlere gelmesinde sizlerin çok büyük emeği var. Her birinize dayanışmanız, ahde vefanız, kadirşinaslığınız için teşekkür ediyorum. Sizlerden 14 Mayıs'ta yine çok güçlü bir destek bekliyorum. Ben Roman kardeşlerimin samimiyetine güveniyorum. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Her birinizi saygıyla selamlıyor, Allah'a emanet ediyorum, kalın sağlıcakla.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Polisimizi, askerimizi, sivillerimizi alçakça şehit edenlere terörist diyebilmek için Batı'nın gözünün içine bakanlar bilmezler. Artık siyasi, diplomatik ve askerî hamleleriyle terör örgütlerine dünyayı dar eden bir Türkiye var" dedi. Erdoğan, The Economist'in kapağına da tepki göstererek, "Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, milli iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkı'nda vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, provokasyonlara karşı vatandaşları uyararak, " Sandıktan ümidini kesenlerin bizi kışkırtmasına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Öte yandan Erdoğan, "Türkiye'nin tüm meselelerini yoluna koyduğumuz gibi enflasyonu da yıl sonuna kadar tek haneye indirmekte kararlıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beykoz Halk Buluşması'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tıpkı bugün bu meydana koştuğumuz gibi yarın da sandıklara koşuyor muyuz? Yarın sandıkta fire vermeyeceğiz. Gidemeyen varsa onları da teşvik edeceğiz" dedi.
