05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Tabipler Birliği'ne TURKOVAC tepkisi! Erdoğan: Yahu Siz ne sahtekar, ne yalancısınız

Karaman-Konya hızlı tren hattı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamaların ardından Karaman-Konya hızlı tren hattının Konya istasyonundan Karaman'a geçti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan Karaman'da da TOKİ'nin 736 konutunun, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerinin ve yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış törenini gerçekleştirdi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış törenindeki açıklamalarından notlar; 4 yılı aşkın aranın ardından tekrar Karaman'da olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Toplu açılış törenini gerçekleştiriyoruz. Allah'ıma hamdolsun... Karaman bu ne muhteşem güzellik. Konya'dan Karaman'a 40 dakikada, Ankara'dan Karaman'a 2 saat 40 dakikada, İstanbul'dan Karaman'a 5 saat 45 dakikada gelinecek. Hız bizim konforumuz olacak. Hattın kalan kısımları tamamlandığında Konya, Karaman, Adana arasındaki trenle seyahat süresi 2 saat 20 dakikaya düşecek.  1 milyar 390 milyon lira bedelinde. 102 kilometrelik Konya-Karaman hızlı tren hattımızın ülkemize ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye'nin Osmanlı'dan kalan ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde inşa edilen demiryolları sonraki yıllarda ihmal edilmişti. Hükümete geldiğimizde 10 bin 959 km devraldığımız mevcut hatların tamamını sıfırdan yapılmışçasına yeniledik. Ülkemizde daha önceden olmayan hızlı tren hatları inşa ederek toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Gelirken Allah'a hamd ettim ya Rab bu ne güzel bu ne konfor bir zamanlar Batı'da yüksek hızlı trenlere binerdik, derdik ki bize de bunları yapmayı nasip eyle. Rabbim nasip eyledi. TOPLAM YATIRIM BEDELİ 2 MİLYAR 311 MİLYON LİRA Tamamladığımız 2368 km yeni demiryolu hattına ilaveler yapıyoruz. Mersin-Adana-Osmaniye üzerinden Antep'e uzanacak demiryolu hattımız etap etap inşa ediliyor. Pek çok hızlı ve yüksek hızlı tren çalışmalarımız sürüyor. Ülkemizi demir ağlarla örmeye devam ediyoruz.  Çeşitli yatırımların açılışlarını da yapıyoruz. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri'nin resmi açılışlarını da gerçekleştiriyoruz. Karaman Adalet Sarayı'nın, huzur evlerinin, spor salonlarının, taşkın koruma yatırımlarının, sağlık kompleksimizin açılışlarını da gerçekleştiriyoruz.  Hal, düğün salonu, konut, içme suyu gibi çok sayıda projenin açılışlarını yapıyoruz. Özel sektörün yaptığı 6 tesisi de hizmete açıyoruz. Toplam bedeli 2 milyar 311 milyon lirayı bulan yatırımların hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Halka hizmet, hakka hizmettir dedik. Bizim hedefimiz büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmektir. Bizim vizyonumuz evlatlarına sahip çıkacakları Türkiye bırakmaktır. Ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde inşallah tüm bunları da inşallah gerçekleştireceğiz. Dünya yeni ve tarihi bir değişimin sancılarını çekiyor.  Küresel finans kriziyle başlayan, koronavirüsle gün yüzüne çıkan bu değişimi yakalamakta kararlıyız. Geçmişte önce tek parti faşizmi eliyle ülkemizin elini kestiler. Darbeler ve vesayet güçleriyle ayağımıza prangalar vurdular. Nice siyasi ve sosyal kaos tuzakları kurdular.  Bu kısır döngüyü kırmak isteyenleri saf dışı bıraktılar. Biz bu oyunların her biriyle teker teker yüzleştik. Mücadele ettik. Mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Siz destek verdiniz, siz yanımızda durdunuz. Ulaşımdan enerjiye sanayiden ticarete çağ atlatacak yatırımlarla ülkemizi büyüttük.  Türkiye'nin hizmet altyapısını bize hedeflerimize yaklaştıracak şekilde geliştirdik. Kim derdi ki 20 yıl önce Konya'dan Karaman'a yüksek hızlı tren gelecek.  İnanır mıydınız? Yaptık mı... Kaptan köşküne geçtim. Kaptan köşkünde pilotla yüksek hızlı treni kullandık. Rabbim sana sonsuz hamdüsenalar olsun. Azmedersen olur, demek ki oluyormuş...  İnsanımızın refah düzeyini Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine getirdik. Ak Parti öncesi Türkiye'yi bugünkü Türkiye'nin mukayesesini yapan herkes bu gerçekleri görecektir. Kabul edecektir, takdir edecektir. Nankörleri koy bir kenara. Siz bakmayın eski Türkiye özlemcilerinin çıkardıkları gürültüye. Eski Türkiye'yi en iyi onlar biliyor. Milletimiz ülkenin kaderini onlara teslim etmedi etmeyecektir. Varsın millet huzursuzluğa kapılsın yeter ki bunların gemileri yürüsün amaçları bu. Böyle bir muhalefet ve siyaset anlayışı hala var. Yalansa yalan dolansa dolan hepsi bunlarda. Bunların Tabipler Birliği var. Bunlar ne kadar yalancı, ne kadar cambazsınız. Erciyes Üniversitesi büyük bir kadroyla TURKOVAC aşısını üretiyor icat ediyor. Adamlar diyor ki böyle bir şey yok. Ya siz ne sahtekarsınız ne yalancısınız. Bir dikili ağacınız var mı yok. Yapana da hep taş koyuyorsunuz. Şehir hastanelerini, eğitim araştırma hastanelerini yaptık. Bay Kemal'in rezil hastanelere biz vatandaşımızı mahkum etmedik. Tabipler Birliği olarak o rezilliklerin olduğu zaman hiç sesiniz çıkmadı. Bunlarda utanma yok. Bunları biz yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. İnşallah 2023'te büyük güçlü Türkiye'nin müjdesini verirken tarihin tozlu raflarına bu zihniyeti mahkum edeceğiz. Şehit yakınlarına sövenlerin gerçek yüzlerini sergileyeceğiz. Terör örgütünün aparatı olan parti belediyelerdeki gibi hükümette de ülkenin başına bela etmeye çalışanların riyakarlıklarını anlatacağız. İstanbul'da CHP belediyesi anlaşma yapmış. Terör örgütünün aparatları olarak İBB'de istihdam ediliyor. Aynısı Ankara'da aynısı değişik yerlerde. Sinsi oyunları da deşifre edeceğiz. Hedeflerinden Türkiye'yi uzaklaştırmak isteyenlere parçalanma iklimine sokamaya çalışanların ihanetlerini ortaya sereceğiz. 17-25 Aralık'taki kumpasın meselenin adalet olmadığı kesinleşmiştir. Tüm bunlar ülkemizin bütünlüğünü parçalayarak bölgemizde kurulmaya çalışılan kirli tezgah için yapılmakta. Bilindiği gibi 8-9 yıldır her yaşadığımız saldırının ekonomik boyutu var. Nice ambargo ve oyunlara rağmen yolumuzda yürümeye devam ettik. 2018 itibariyle ekonomimiz doğrudan hedef alındı.  Ülkemiz içinde bu defa aynı oyun sürdürülmeye başladı. 20 Aralık'ta da bunların ayaklarını kestik mi? Ne oldu: Döviz aşağı inmeye başladı mı? Bu süreçte sergilenen çirkinliği sizlerin takdirine bırakıyorum. 20 Aralık bir dönüm noktası oldu. Tedbir paketleriyle bu oyunu bozduk. Fahiş fiyat artışları yüzünden vatandaşlarımızın canının yandığını da biliyoruz. Kurdaki müsilajı temizlediğimiz gibi enflasyondaki müsilajı da temizleyeceğiz.  Fahiş fiyat artışlarıyla vatandaşımızın alım gücünü düşürenlerin gözlerinin yaşına bakmayacağız. Ülkemizin yatırım istihdam ve cari fazla yoluyla büyüme hedefine odaklanmasını sağlayacağız. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Bizim eserler ispatımızdır.  Karaman'a 20 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'ni kim kurdu: Biz kurduk biz. Birçok farklı kalemde 832 milyon liralık yardım yaptık. 4 bin 76 konut yaptık TOKİ'yle. Vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Tarımsal destek ödemeleri yaptık. Karaman'ı büyük hizmetlerle kavuşturmaya devam edeceğiz. Her ilimize üniversite açıyoruz.  Darbe girişimi mi oldu başarıya ulaşsın istiyorlar, ülkede demokrasi ortadan kalksın istiyorlar. Bay Kemal sen tankların arasından kaçabilirsin, biz milletimizle beraber olduk 15 Temmuz'da bugün de beraberiz yarın da beraberiz. İstiyorlar ki terör örgütleri üzerimize mi saldırıyor, her taraf kana bulansın milletin huzuru bozulsun.  Salgın hastalık mı var istiyorlar ki halkın sabrı taşsın. Ekonomide beklenmedik bir dalgalanma mı yaşandı istiyorlar ki herkes işinden ve aşından olsun. Türkiye ablukaya alınsın istiyorlar. Biz işte buradayız. Mücadele ede ede bu zihniyetle çarpışa çarpışa ülkemizi bugünlere getirdik.  Yaşadığımız sıkıntıları da aşarak milletimizi hakkettiği yere kavuşturacağız. 

2 yıl önce

Zafer Partisi’nden “Van’dan Türkiye’ye giren kaçaklar” yalanı

Yapılan açıklamada, görüntülerin Van sınırları içerisinde çekilmediği söylenerek, “12.01.2022 tarihinde bazı sosyal medya hesaplarından Van üstünden Türkiye’ye yasa dışı yollarla giriş yapan kişiler olduğu ileri sürülen paylaşım ile alakalı olarak; yapılan incelemelerde bahse konu görüntülerin ilimiz sınırları içerisinde çekilmediği belirlenmiş olup; görüntülerin İran topraklarında çekildiği değerlendirilmektedir” dendi. “1137 DÜZENSİZ GÖÇMEN YAKALANDI” Açıklamanın devamında, ocak ayında önlenen kaçak göçmenlerle alakalı de bilgi verilerek şu ifadelere yer verildi: “Güvenlik birimlerimizce ocak ayı içerisinde illegal yollarla ülkemize girmeye çalışan toplam 1137 düzensiz göçmen engellenmiştir. Öte Yandan ocak ayı içerisinde göçmen kaçakçılığı yaptığı belirlenen 44 organizatör yakalanmış, haklarında yasal işlem yapılarak adli mercilere teslim edilmiştir. Olumsuz hava koşullarına karşın, gerek sınır hattında gerekse ilimiz genelinde düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadelemiz tam bir eşgüdüm ve kararlılıkla devam etmektedir.” ÜMİT ÖZDAĞ’IN PARTİSİ DE GÖRÜNTÜLERİ PAYLAŞMIŞTI Ümit Özdağ’ın Genel Başkanı olduğu Zafer Partisi de sosyal medya hesabından söz konusu görüntüleri paylaşmıştı. Zafer Partisi paylaşımında “Van/Özalp (büyük olasılıkla) üstünden son 7 gün içinde sınırı geçerek giren kaçaklar. Afrika ve Asya’dan yüzbinler Türkiye’ye gelmeye devam ediyor” notunu yazmıştı.

2 yıl önce

Mahkeme kararıyla yalancılığı tescillenen İBB Sözcüsü Murat Ongun’un yalancılığı noter tarafından da tescillenmiş

AA’nın Anıtkabir ve Kocatepe Camii’ni birlikte gösteren fotoğrafın ''fotomontaj'' olduğu iddia eden dönemin HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Murat Ongun’un itirazı üzerine fotoğrafın çekimi Noter huzurunda yeniden yapılmıştı ve İBB Sözcüsü Murat Ongun’un yalan konuştuğu tasdiklenmişti. Başkent Öğretmenevinin terasında noter huzurunda gerçekleştirilen fotoğraf çekimine, dönemin AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, dönemin Genel Müdür yardımcıları Tahsin Aktı ve Ahmet Tek, Ankara 25. Noter yeminli memuru Mustafa Yurttan, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkan Yardımcısı ve söz konusu fotoğraf için bilirkişi tayin edilen Ümit Bektaş, Anadolu Ajansı foto muhabirleri ve kameramanları, Habertürk ekibi ve diğer bazı basın kuruluşlardan gazeteciler katıldı. Tolga Adanalı iddialara neden olan aynı kareyi, yeniden çekti ve noter, bu çekimi tespit tutanağı ile kayda geçirdi. TUTANAK Tutanakta, ''Anıtkabir ve Kocatepe Camii'ni gören pencereden dijital fotoğraf makinesi balkona konularak saat 14.06'da foto muhabiri Sami Tolga Adanalı tarafından STA 0427 kod numaralı fotoğraf çekildi. Halihazır durumu ile bulunduğu yerden Anıtkabir ve Kocatepe Camii aynı kare içerisinde yer aldı. İş bu fotoğraf, çıktısı alınarak, tutanağa aynen eklendi'' ifadelerine yer verildi. Tespit tutanağı dönemin AA Genel Müdürü Bengi, dönemin Genel Müdür Yardımcısı Aktı ve bilirkişi Ümit Bektaş tarafından imzalandı. Habertürk'ten gelen ekip ise tutanağı imzalamadı. Habertürk muhabiri Gülin Yıldırımkaya, imzalamaya yetkili olmadıklarını söyledi. ONGUN: ''AÇI KONUSUNDA AA GENEL MÜDÜRÜ HİLMİ BENGİ VE FOTOMUHABİRİ TOLGA ADANALI KESİNLİKLE HAKLI'' Murat Ongun da, Anıtkabir ile Kocatepe Camii'ni bir arada gösteren ve AA'nın 2007 takviminde kullanılan fotoğrafla ilgili ''Açı konusunda AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve fotomuhabiri Tolga Adanalı kesinlikle haklı'' demişti. Ongun, Habertürk'ün ana haber bülteninde Ankara'da yıllardır ikamet eden insanların bile böyle bir açıdan haberdar olmadığını, AA fotomuhabiri Tolga Adanalı'nın böyle bir açıyı yakaladığını söyledi. Ongun, AA'nın açı konusunda haklılığını ispatladığını belirterek, şunları kaydetti: ''Açı konusunda AA Genel Müdürü Hilmi Bengi ve fotomuhabiri Tolga Adanalı kesinlikle haklı. Tolga Adanalı tüm Ankaralıları şaşırtan bu açıyı yakaladı. Adanalı'yı bir kere değil, iki kere tebrik ediyorum. Çünkü Adanalı daha 13 ay önce Ankara'ya gelmiş bir fotomuhabiri. Yıllardır Ankara'da olan fotomuhabiri arkadaşlarımız maalesef bugüne kadar bu açıyı yakalayamadılar. Bugün noter, AA ve Habertürk ekipleri saat 14.00'da buluştular ve bu açının olduğunu herkese gösterdiler. Ankaralılar da şaşırdı. Tolga Adanalı'yı da Hilmi Bengi'yi de tebrik ediyorum.''

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Pensilvanya iddialarına neden sessiz? Çarpıcı açıklama: Sicili belli, yalanlayamıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuk olduğu canlı yayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu'nun 'dinleniyoruz' iddialarına yanıt vermiş, "Konuşmaları kaydetseydik Pensilvanya ile konuşmasını duyardık." ifadelerini kullanmıştı. Bakan Soylu, Kılıçdaroğlu'nun bir diş muayenehanesinde Pensilvanya ile görüştüğünü ve 'Yurtta barış dünyada barış' sloganını konuştuğunu ifade etmişti. Bahse konu zamanda Kılıçdaroğlu'nun danışmanlığını da yapan muayenehanede görevli Diş Hekimi Ali Arif Özzeybek, o görüşmeyi reddetmemişti. CHP lideri ise iddialara sessiz kalmayı tercih etmişti. Gelişmeleri TVNET'te değerlendiren Gazeteci Nedim Şener, Kılıçdaroğlu'nun sicilininin belli olduğunu ve iddiaları yalanlayamadığını vurguladı. "15 TEMMUZ BENZERİ OLMAYAN BİR ÖRNEK" Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimindeki tutumunun birçok şeyi anlattığını ifade eden Şener, "Hem kişisel hem de toplumsal olarak o geceye dair bir takım fikirlerimiz var. 'Türkiye'de bir darbe olsa kim direnir' dediğimiz zaman herkesin aklına da, FETÖ'cülerin aklına da solcu komünistlerin direneceği gelir. FETÖ'cülerin de dünyanın da beklemediği darbecileri milletin püskürtmüş olması benzeri olmayan bir örnektir." diye konuştu. "KILIÇDAROĞLU'NUN SİCİLİNE BAKIYORUM, FECAAT" Türkiye'nin demokrasisinin tehlikeye düştüğü en kanlı günün 15 Temmuz olduğunu ifade eden Şener, "Kılıçdaroğlu'nun o gün ne yaptığına bakıyorum. Soylu'nun dediği gibi Pensilvanya ile yurtta sulh konuşmaları yaptın mı? Bu soruya bir cevap vermesi gerekiyor. Sicilinize bakıyorum ben sizin. Kahve içerken çekilmiş fotoğrafınız. O gün yaşananlar ayrı bir fecaat. Bir tankın önüne geçmiş olsanız, adres sormak için elinizi kaldırsanız bile insanlar sizin darbeye karşı geleceğinizi sanardı. Onu bile yapmaktan aciz. Makarnacı, bulgurcu diye aşağılanan insanların can verirken o sokaklarda, o iftiraları atanların nasıl market benzin kuyruklarına girdiğini gördük." ifadelerini kullandı. "KILIÇDAROĞLU İDDİALARI YALANLAYAMIYOR" Kılıçdaroğlu'nun iddiaları yalanlayamadığını söyleyen Şener, 'Yalan kardeşim ispatla' dersiniz hukuk yoluyla hakkınızı ararsınız ama maalesef o yapılmıyor." dedi.

2 yıl önce

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW)’nin “Avusturya SBK davasında ABD'nin iade talebini kabul etti” haberi savcılık tarafından yalanladı

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW) haber sitesinde dün yayınlanan haberde, Türkiye'nin, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesine ilişkin talebini kabul eden mahkemenin ABD'nin talebine de aynı yanıtı verdiği, Korkmaz'ın hangi ülkeye iade edileceği konusunda kararı Avusturya Adalet Bakanlığı’nın vereceği iddiası yer aldı. Haberde, Avusturya Wels Mahkemesinin, ABD'nin iade talebini de Avusturya Suçluların İadesi Kanunu'na uygun olduğu görüşüyle kabul ettiği yazıldı. Ancak DW'nin iddiası savcılık tarafından yalanlandı. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun: Karar henüz açıklanmadı Konuyla ilgili açıklama yapan Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, " Sezgin Baran Korkmaz'ın şuan sürmekte olan davasında Deutsche Welle'nin içeriğine dair söyleyeceğim şey çok açık ve net. Gerçeği yansıtmıyor. Halihazırda Amerika'dan gelen belgelerle ilgili olarak, mahkemenin hakimi kararını henüz vermemiş durumda. Bu kararın verilmesi süreci devam ediyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında bir karar verilebilir. Karar verildikten sonra son kararın Avustralya Adalet Bakanlığında olduğu doğru. Bu tarz durumlarda, iade kararları gündeme geldiğinde son karar Adalet Bakanlığı'nda oluyor." dedi. Türkiye ayağında karar verildiğini hatırlatan Ceyhun, ABD'den gelen belgelerin geciktiği için davanın bu kadar uzun sürdüğünü, hakimlerin dosyalarını incelediğini kararın şubat ayına kadar gelmesini beklediklerini söyledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Sezgin Baran Korkmaz'ın da bulunduğu sanıklar hakkında "suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, "malen sorumlu olarak" belirtilen SBK Holding'in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması isteniyor. İddianamede ayrıca MASAK tarafından tanzim edilen "aklama incelemesi" raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ'nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ'de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 euro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi talep ediliyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın afişlerini Aydın’a astırmayan CHP'li Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun yalanını partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ortaya çıkardı

AK Parti teşkilatı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gökbel Barajı, 4 bin 398 kişilik öğrenci yurdu, ADÜ Hastane Ek Hizmet Binası ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılmak üzere Aydın'a ziyaretinden önce reklam çalışması yapmak istedi. CHP'Lİ BAŞKAN İZİN VERMEDİ Ancak AK Parti'li yetkililerin reklam panolarını kullanma talebi, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu tarafından “siyasi içeriklere yer verilmeyeceği” gerekçe gösterilerek reddedildi. AK Parti Genel Merkez AR-GE ve Eğitim Başkan Yardımcısı Seda Sarıbaş, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin, billboardların kullanımını AK Parti’ye yasaklayıp CHP’ye serbest bırakılmasına sosyal medya hesabından tepki gösterdi. 'SİYASİ İÇERİKLERE YER YOK' DENİLDİ Belediyelerin sorumluluğunda olan reklam panolarının kullanımının ihale yoluyla firmalarca yürütüldüğünü anımsatan Sarıbaş, “Aydın Büyükşehir Belediyesi, şehirdeki billboardlar için bir firmayla anlaşmış, anlaşmayı gerekçe göstererek billboardlarda siyasi içeriklere yer verilmeyeceğini söylemiştir” değerlendirmesinde bulundu. 'KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN AFİŞİNİ ASTILAR' Sarıbaş, mesajının devamında şu ifadeleri kullandı: “Ancak görsellerde de görüldüğü gibi, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti sonrasında, Aydınlı hemşehrilerimizin hizmetine sunulan yatırımlara dair çalışmaların billboardlara konulması bu gerekçe ile engellendiği halde, CHP'ye ait içerikler düzenli olarak yayınlanmaktadır." 'BU TUTUM HAKKINDA AÇIKLAMA BEKLİYORUZ' Sarıbaş, iki yüzlülüğünü ortaya koyduğu CHP'li Çerçioğlu’ndan açıklama beklediklerini belirterek şunları söyledi: "Demokrasi şehrimiz Aydın'da, Aydınlıların hizmetine sunduğumuz projelerin gösterilmesine tahammül edilememiş, defalarca başvurmamıza rağmen billboard kullanımımıza izin verilmemiştir. Siyasi etik ile bağdaşmayan ve hiçbir hukuki yönü bulunmayan bu tutum hakkında Belediye Başkanı Sn. Özlem Çerçioğlu’ndan açıklama bekliyoruz."

2 yıl önce

“Çin’de 250 bin dolara Türk vatandaşlığı satılıyor” yalanı

Serbestiyet adlı internet sitesinde yapılan bir yalan haber muhalif medya tarafından araştırılmadan servis edildi. Haberde Çince yayınlanan bir video ile “Çin’de, 250 bin dolarlık Türk vatandaşlığı reklamları yapılıyor. Böylece ABD’ye ve diğer Batılı ülkelere kolayca gidilebileceği vurgulanan reklamlarda “gayrimenkul satın alırsanız tüm aile üyelerinize pasaport hediye deniliyor” ifadeleri kullanıldı. YALAN HABER HIZLI YAYILDI Serbestiyet tarafından yapılan yalan haber muhalif medya ve Twitter kullanıcıları tarafından kısa sürede her platformda paylaşıldı. Ancak söz konusu videoda iddia edilen ifadelerin kullanılmadığı, videonun Çin’deki  “HuaHuiVisa” isimli göçmenlik danışmanlık firmasına ait olduğu anlaşıldı. VİDEODA İDDİA EDİLEN İFADELER YOK Firmanın Douyin hesabı ve hesabın paylaştığı videolar incelendiğinde, videoların sunumunu yapan kadının 20’den fazla ülkenin ‘göçmenlik pasaportu kazanma‘ ile ilgili bilgilendirme yaptığı anlaşılıyor. Ayrıca videoda “Türk vatandaşlığı kazanma hakkı” ya da “pasaport satışı”ndan bahsedilmiyor. AYNI YALAN GEÇEN SENE DE KULLANILMIŞ Haberciliğin temel kuralı olan “araştırma”yı ve “doğrulama”yı sırf ideolojileri yüzünden önemseyen muhalif medyanın yalanını geçtiğimiz yıl “Doğrula” platformu da çürütmüştü.

2 yıl önce

İBB'nin bir 'engelleniyoruz' yalanı daha çürütüldü

CHP'li İBB "engelleniyoruz" algısı oluşturmaya devam ediyor. Bu algı operasyonuna bazı medya organları da hizmet ediyor. Son olarak Sözcü Gazetesi, AK Parti'li Üsküdar Belediyesi'nin 9 aydır elektrik vermediği Halk Ekmek büfesinin etrafında kazı çalışması başlattığını öne sürdü. Gazetenin haberinde, büfeyi işleten Rıfat Aslan'ın gazi olduğu vurgulandı İBB VERDİĞİ SÖZÜ 9 AYDIR TUTMADI Ancak Sözcü'nün haberinin arkasından algı operasyonu çıktı. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, İBB'nin 9 ay önce verdiği sözü tutmadığını belirtti. İmamoğlu'nun "engelleniyoruz" algısını beslemek için sözün yerine getirilmediğini vurgulayan Türkmen, "Dediğimiz oldu, büfe İBB ve AYEDAŞ şantiyesi içinde kaldı" ifadelerini kullandı. "NERESİNDEN TUTARSAN TUT YALAN" Hilmi Türkmen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu büfenin yerinin hatalı olduğu, değişmesi gerektiği İBB yönetimince 9 ay önce kabul ve taahhüt edildi. Ama “engelliyorlar” algısını beslemek için değiştirmediler! Dediğimiz oldu, büfe İBB ve AYEDAŞ şantiyesi içinde kaldı. Yapılan habere bakın. Neresinden tutarsan tut, yalan! "GELİNEN NOKTA VAHİM" Bunun adı iş yapmak değil, iyi olmayan bir niyetle, gazi vatandaşımızı da alet ederek kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktır. Gelinen nokta vahimdir! Gerçekten çok yazık." "BÜFEYİ KOYAN DA ŞANTİYEYİ KURAN DA İBB" Üsküdar Belediyesi'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda da çalışmanın İBB ve AYEDAŞ tarafından yapıldığı vurgulanarak, "Bahsi geçen çalışma İBB ve AYEDAŞ tarafından yapılmaktadır! Büfeyi şantiye kuracağı yerin tam ortasına koyan, 10-15 metre karşı tarafa ısrarla kaldırmayan, bir algı çalışması uğruna gazimizi de hizmet alan vatandaşları da mağdur eden İBB’yi kamuoyu vicdanına havale ediyoruz" ifadelerine yer verildi.

1 2 ... 21 22 23 24 25 26 27 ... 82 83