03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Dolandırıcılık ve cinsel tacizden yargılanan Batuhan Çolak’ın sahtekârlığı deşifre oldu

Yeniçağ’da Genel Yayın Yönetmenliği yaptığı dönemde kayın biladerlerine çalışmadıkları hâlde maaş bağlatan ve ‘’nitelikli dolandırıcılık’’ suçlamasıyla yargılanan, geçtiğimiz aylarda da avukat bir kadına cinsel tacizde bulunduğu için yargılanan, ‘’Aykırı’’nın Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak’ın sahtekârlığı deşifre oldu. AYKIRI’DAN “SURİYELİ GAZETECİLER TÜRKİYE’Yİ HEDEF ALAN YAYINLAR YAPIYOR’’ YALANI Çolak yönetimindeki Aykırı gazetesinde, Türkiye’ye sığınan Suriyeli gazetecilerin, İstanbul’dan yayın yapan Syria TV’den Türkiye’yi hedef alan yayınlar yaptığına dair yalan bir haber yapıldı. GÖRÜNTÜLER ESKİ, VİDEODA KONUŞAN SAROUT 2019’DA ÖLDÜ Haberde, ‘’ÖSO yanlısı göstericilerin Türkiye karşıtı eylemleri bu görüntülerle dünyaya servis edildi.’’ denilerek, bir video da paylaşıldı. Ancak Aykırı’nın paylaştığı görüntülerin eski olduğu ortaya çıktı. Bahsedilen mitingin 2019’dan önce Suriye’de yapılan ve Türkiye ile alakası olmayan bir mitinge ait olduğu ortaya çıktı. Ayrıca videoda konuşan Abdelbaset Sarout da 2019’da hayatını kaybetmişti.

1 yıl önce

Babala TV’de kürt vatandaştan HDP’li Gergerlioğlu’na sert tepki: “Sizin İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanmanız lazım!”

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Youtube'de yayınlanan Babala TV'ye konuk olurken, bu hafta ikincisi gerçekleştirilen Açık Mikrofon programında basın ve diğer konuklar da yer aldı. Gazetecilerin ve katılımcıların sorularını yanıtlayan Gergerlioğlu’na kürt bir vatandaşın tepkisi sosyal medyada gündem oldu. “İSTİKLAL MAHKEMELERİ’NDE YARGILANMANIZ LAZIM” Kürt olduğunu söyleyen bir vatandaş, siyasetini sözde insan hakları üzerine kuran FETÖ ve PKK destekçisi HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na “İki saattir benim etnik kimliğim üzerinden siyaset yapıyorsunuz. Biz vatansever Kürtlere kalsa sizin İstiklal Mahkemeleri’nde yargılanmanız lazım!” şeklinde tepki gösterdi.

1 yıl önce

Didim’deki tecavüz soruşturmasında flaş gelişme! CHP’li Ahmet Deniz Atabay yeniden yargılanacak

Aydın’da kendisine iş istemeye gelen S.T. isimli kadına meclis üyesi arkadaşının çiftliğinde alkol ve uyuşturucu vererek tecavüz etmekle suçlanan Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ile ilgili soruşturmada verilen ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı kaldırılmıştı. Mağdur kadın S.T’nin avukatı Murat Sultansu’nun ünlü sanatçı Zerrin Özer’den alıntı yaparak Söke Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptığı itiraz kabul edilmişti. Söke Sulh Ceza Hakimi Ebru Ümüş Çevik yazdığı cevapla adeta Didim Cumhuriyet Başsavcılığı’na hukuk dersi vererek, Didim Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı eksik delil toplayarak tamamladığı gerekçesiyle ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararını kaldırmış, yeni karar doğrultusunda soruşturmanın genişleterek yeniden ele alınmasını istemişti. Bu doğrultuda soruşturma dosyası Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden ele alındı. Didim Cumhuriyet Başsavcılığı, Söke Sulh Ceza Hakimliği’nin istediği şekilde soruşturmayı genişletti. Tamamlanan genişletilmiş soruşturma Söke Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderildi. CHP’Lİ BAŞKAN HAKKINDA İDDİANAME DÜZENLENECEK Didim Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Söke Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen belgede, “Başsavcılığımızca yürütülen soruşturmada 3 Mart 2021 tarihinde şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verildiği, söz konusu karara 15 Mart 2021’de itiraz edildiği, 3 Mayıs 2021 tarihli karar ile takipsizlik kararımız hakkında soruşturmanın genişletilmesine karar verildi. Hakimliğinizce kararda bulunulması istenen hususlar maddeler halinde genişletme kararınızda belirtildiği gibi başsavcılığımızca yürütülen soruşturmada, istenen hususların tamamı yerine getirildi. Takipsizlik kararı yeniden değerlendirmek üzere tarafınıza gönderilmiştir” denildi. Önümüzdeki günlerde CHP’li Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ve diğer şüpheliler hakkında iddianame düzenlenmesi bekleniyor. İddianamenin kabul edilmesinin ardından Atabay ve diğer şüphelilerin Söke Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacağı öğrenildi. KADIN HAKİM ADETA HUKUK DERSİ VERDİ Konu ile ilgili SABAH’a konuşan mağdur S.T.’nin avukatı Murat Sultansu, “Başta Didim Başsavcısı olmak üzere Didim savcılarına fevkalade isabetli bir şekilde hukuk dersi veren Söke Sulh Ceza Hakimi Ebru Ümüş Çevik’in aynı dersi devam ettireceğini ve dosyada iddianame düzenlenmeyen hayli hayli yeterli olan deliller kapsamında dava açılacağına inancımız tamdır. Adalet olan güvenimiz hiçbir zaman bitmemiştir. Her ne kadar Didim’de soruşturmayı yürüten Didim Cumhuriyet Başsavcısı ve soruşturma savcısı hukuka uygun soruşturma yapmasalar da Söke Sulh Ceza Hakimi tarafından yapılan yanlışların düzeltileceği ve şüpheliler hakkında dava açılarak en ağır şekilde cezalandırılacakları kanaatimce kesindir. Ülkemizin iyi ki Söke Sulh Ceza Hakimi gibi örnek hukukçuları var. Bize ‘neden 4 yıl şikayet etmek için bekledin?’ diye soran savcıya ben de ‘2 yıl bu soruşturmayı neden beklettin? 2 yıl soruşturma sürer mi?” diye ben de soruyorum” şeklinde konuştu.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Beni yargılayacaksın, Apo'yu, Selo'yu serbest bırakacaksın

Bakan Soylu, AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca başlatılan "Yüz Yüze 100 Gün" projesi kapsamında, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığında partisinin üç kademe ilçe yönetimi, mahalle başkanları ve meclis üyeleri ile bir araya geldi. Siyasetin, milletin dili, tercümesi ve özü olduğunu dile getiren Soylu, siyaseti farklılaştırmaya, başkalaştırmaya, küçümsemeye ve devre dışı bırakmaya çalışanların aslında milleti devre dışı bırakmak istediklerini söyledi. İl Başkanlığınca düzenlenen "Yüz Yüze 100 Gün" projesinin milletin taleplerini gözden geçirebilmek adına atılan önemli bir adım olduğunu ifade eden Soylu, AK Parti'nin sadece bir değişim ve kalkınma partisi değil aynı zamanda devrim partisi olduğunu belirtti. Soylu, "21'inci asır başlarken karşı karşıya kaldığımız durumu hepimiz biliyoruz. Amerika'dan, Avrupa'dan parmak sallanan Türkiye vardı. Sınırlarımızın hemen dışında terörle mücadele yaptığımız zaman Avrupa'nın başkentleri dahil olmak üzere, Amerika'nın başkentlerinden 'Sen ne yapıyorsun?' diye uyarılan bir Türkiye vardı." diye konuştu. İstanbul'daki yatırımlara vurgu yaparak, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray gibi birçok hizmet olmasa kentin yaşanmaz olacağını kaydeden Soylu, şehir hastanelerinden üniversitelerine kadar Türkiye'de 20 yılda 100 yılın altyapısının oluşturulduğunu anlattı. Türkiye'nin yaptığı devrimler karşısında ya yoksullukla karşı karşıya bırakılmaya çalışıldığını ya da bir takım fay hatlarının tetiklendiğini belirten Soylu, "Türklük, Kürtlük, Alevilik, Sünnilik, laiklik, anti laiklik diye bizim kendi adımıza bir kısmını zenginlik olarak değerlendirebileceğimiz fay hatlarını tetikleyerek bizi kendi kendimize enerjimizi kaybedeceğimiz bir alana doğru itmeye çalıştılar." dedi. Bakan Soylu, Türkiye'de 10 yılda bir darbe yapıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ailelerimize, 'Eğer çocuklarınızı siyasete sokarsanız, yani milletin sesini ifade ederseniz sonunuz Adnan Menderes gibi olur. İdam sehpasını görürsünüz.' Hınçlarını alamadılar, rahmetli Özal'ı böyle tehdit ettiler. Hürriyet Gazetesi'nin 3 ayda bir, 6 ayda bir en sağ köşesinde, her zaman Adnan Menderes'in fotoğrafı bulunurdu. O mesaj hem millete hem de ülkeyi yönetenlere mesajdı. Bunların hepsini 20'nci yüzyıldan, bir daha gelmemek üzere, 21'inci yüzyıldan 20'nci yüzyıla iten AK Parti iktidarıdır. Darbeyi, yokluğu, yoksulluğu, geri kalmışlığı yenen, Doğu ve Batı arasındaki makus tarihi ortadan kaldıran, etrafımızdaki coğrafyada huzursuzluk varsa ona adım atmaya çalışan ve sessiz kalmayan da AK Parti iktidarıdır. Dolayısıyla millettir, siyasetin kendisidir, demokrasinin özüdür. Şimdi tahammül edemedikleri bu." "Beni yargılayacaksın, kimi serbest bırakacaksın?" Bazı muhalefet milletvekillerinin "Yargılanacaksınız." sözünü anımsatan Soylu, şunları kaydetti: "Niye yargılanacağız kardeşim? Yargıladınız, Adnan Menderes'i siz astınız. Adnan Menderes'i Cumhuriyet Halk Partisinin kadroları ve bizatihi İnönü'nün kendisi astırmıştır. O darbeyi yapanların hiçbir zaman gücü yetmez. Amerika'yla Avrupa'yla beraber, ortak bir şekilde onu astırdılar. Bize ne demek istiyorlar? Hürriyet Gazetesi'nde 6 ayda bir koyamadıkları fotoğrafı, şimdi sözleriyle Meclis'te söylüyorlar. Tamam kardeşim, beni yargılayacaksın. Kimi serbest bırakacaksın? Apo'yu serbest bırakacaksın, söylüyorsun. Kimi serbest bırakacaksın? Selo'yu serbest bırakacaksın. Beni yargılayacaksın, ne yapacaksın? S-400'ü geri iade edeceksin. İHA'yla SİHA'ları kullanmayacaksın. Etrafındaki coğrafyaya sessiz kalacaksın. Türkiye'nin bugüne kadar ne büyük kalkınma hamlesi varsa hepsini geri alıp, bütün defteri kapatıp Türkiye'yi, eski Türkiye'de olduğu gibi geçmişe mahkum bırakacaksınız. Yargılayacaksanız PKK'yı, KCK'yı, PYD'yi, hem etrafımızdaki coğrafyaya hem de Türkiye'ye hakim etmeye çalışacaksınız. Bu çok net bir şekilde gözüküyor. Yargılayacaksınız da ne yapacaksınız? Büyükelçilerin talimat verdiği 'şu adamı çıkaracaksınız' dediği talimatları birebir yerine getireceksiniz. Bütün yapmak istedikleri bu." Bakan Soylu, AK Parti olarak sadece altyapı üzerine çalışma yapmadıklarını, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyanın ve dünyanın da umudu olduklarını dile getirdi. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nı karşılaştıran Soylu, "Cumhur İttifakı idealler ittifakıdır. Yani Cumhur İttifakı sadece bir seçimin kazanılmasına yönelik bir araya gelmiş bir siyasi oluşum değildir. 2023 seçimini kazanalım, 2019'u, 2018'i diye bir araya gelmiş bir anlayış değildir. Tam tersi tarihimizin, medeniyetimizin, değerlerimizin, gelenek ve göreneklerimizin hamuruyla yoğurulmuş ve tarihin içerisinden gelen ve bize emanet bırakılan bütün mirasımıza sahip çıkan, aynı zamanda geleceği de kucaklayan bir anlayışın ta kendisidir. Birbirimize tenakuzumuz yoktur. Millet İttifakı'nın elbette birbirlerine tenakuzları vardır. Biri Doğu'dan konuşur, biri Batı'dan konuşur. Biri aşağıdan konuşur, biri yukarıdan konuşur. Masanın altında başkaları var, üstünde başkaları var. Büyükelçiler başka bir metin yazarlar, kendileri başka bir metin yazarlar. Galip gelen elbette ki büyükelçilerin metinleri olur. Bizim yerlilik ve millilik anlayışımız büyük bir gayretle devam eder, ötekiler de dışarıya el açan anlayışa büyük bir gayretle devam eder." değerlendirmesinde bulundu. Dünyadaki kriz zamanlarında dahi Türkiye'nin hedeflerinden vazgeçmediğini, her krizi kendi adına fırsata çeviren bir anlayışı ortaya koymaya çalıştığını vurgulayan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgeliği ve tecrübesi, Türkiye'nin gücünü, avantajlarını, dezavantajlarını iyi bir şekilde yönetebilme kabiliyeti olduğu için AK Parti'nin 21 yıldır ayakta durduğunu belirtti. "AK Parti, Türkiye'nin üzerinden bu baskıyı kaldırmıştır" İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul, Ankara ve İzmir'de CHP'li belediyelerin hizmet yapmadığını, yapabilecek kabiliyetleri ve takatleri olmadığını ifade ederek, 1989-1994 yıllarında bunları gördüklerini ve milletin CHP'ye bir daha iktidar vermediğini kaydetti. Bugün de bunu yaşadıklarını, tarihin tekerrür ettiğini söyleyen Soylu, şöyle devam etti: "Geçmiş yıllarda hep aynısını yaptılar. Yokluklar, kıtlıklar, özgürlüklerin kısıtlanması... Bu ülkede insanları fişlediler, kıyafetlerini fişlediler, aile yaşantılarını fişlediler. Alevi veya Sünni diye fişlediler. Peki fişlediğiniz, kısıtladığınız insanlar özgür olmazlarsa, kendilerini ifade edemezlerse, özgüvenleri olmazsa neye katkı koyabilirler? Ötekisi olmaya mahkum olurlar. AK Parti Türkiye'nin üzerinden bu örtüyü kaldırmıştır. Türkiye'nin üzerinden bu baskıyı kaldırmıştır ve kaldırmaya devam etmektedir. Biz daha yolun başlangıcındayız. Onun için 2023 seçimleri, 2053 seçimlerinin işarıdır, işaretçisidir. 2071'in işarıdır, işaretçisidir. Çok çalışmalıyız, millet çalışanın yanındadır." Milletin her şeyi en iyi gören, anlayan ve bilen olduğunu vurgulayan Soylu, millete karşı yanlışları, ihanetleri, yarı yolda bırakan bir anlayışları olmadığını, kendi hevesleri, makam ve çıkarları için ülkenin anlayışını ve iradesini başkalarına devretmediklerini, milletin de bunu bildiğini söyledi. Bakan Soylu, milletle beraber olacaklarını ve milletin söylediklerinin tamamını zihinlerine kazıyacaklarını belirterek, "2023 sonrası Türkiye'nin gelecek vizyonunu, gelecek politikasını hem tecrübelerimizle hem de milletimizin bize söyledikleriyle yeniden bina edip, Türkiye'nin geleceğine güçlü adımlarla gideceğiz." dedi. Muhalefetin kendilerine ait bir değerlendirmesi, bakışı ve değerlerine ait bir saygısı olmadığını söyleyen Soylu, şunları kaydetti: "Onlar kazanmak için her yolu mübah gören bir kimliksiz yolun yolcularıdır. Açık ve net. Bunun Akşener'i de öyle, Kılıçdaroğlu'su da öyle, bunun diğerleri de aynı şekilde öyledir. Nereden gelirse... Amerikan'dan mı gelir, eyvallah. PKK'dan, HDP'den mi gelir, eyvallah. Siz kaç puansınız ki bir araya geliyorsunuz, kaç puanı topluyorsunuz ki yüzde 50'yi aşacaksınız? Matematik belli. HDP ve PKK... Kadın Meclis'te söylemedi mi? 'Bizim oylarımızla burada oturuyorsunuz' demedi mi? Akşener bana oradan laf yetiştiriyor; 'İçişleri Bakanı, onlarla sözleşme imzaladı diye beni suçluyor.' dedi. Evet, 2018 seçimlerinde söyledim. Benim söylediğimi Meclis tutanaklarında, PKK HDP milletvekili çıkıp söylemedi mi? Söyledi. Allah, masa altında bu ülkeye ihanet sözleşmesi kimseye imzalatmasın. Allah bize öyle gün göstermesin. PKK'yla HDP'yle her türlü iş birliğini yapacaksınız. Ondan sonra da 'Biz bunu yaptık mı yapmadık mı' diye bir de bizi suçlayacaksınız. Oylarınızda ve milletvekilliğinizde onların imzası ve payı var. Bunu onlar da söylüyor, ben de söylüyorum, matematik de söylüyor. Millet İttifakı nasıl yüzde 50'yi yakalayacak? Üst üste koyuyorsunuz, nasıl yakalayacak?" Bakan Soylu'nun konuşmasının ardından AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Silivri İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu da konuşma yaptı.

1 yıl önce

CHP’nin 2023 vaatleri! CHP'den AK Partili bakan ve milletvekillerine yargılama tehdidi

2023 yılında yapılacak genel seçimlere 10 aylık bir süreç kalırken partiler ve liderler seçim çalışmalarına start verdi. Cumhur İttifakı, adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıklarken, muhalefet ve altılı masa ise henüz yaptığı görüşmelerden bir sonuç çıkaramadı. Henüz adayı bile belli olmayan Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, şimdiden AK Partili bakan ve milletvekillerini tehdit etmeye başladı. 5. Edremit Kitap Fuarı'na katılan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'dan tehdit dolu sözler geldi. "Asla af yok bunu bilin" İktidara geldikleri zaman bütün bakanları yargılayacaklarını söyleyen Başarır, "Birçok bakan yargılanacaktır, milletvekili yargılanacaktır ama bir kişi özel yargılanacaktır. O Süleyman Soylu. Ona af yok, ona asla af yok bunu bilin." ifadelerini kullandı. Gazeteci de tehdit etti Programa konuşmacı olarak katılan gazeteci Yavuz Selim Demirağ da, Ali Mahir Başarır gibi AK Partilileri tehdit eden sözler kullandı. "Biz yemeyeceğiz, mutlaka yargılayacağız" Demirağ konuşmasında, "Numara yapıyor, önümüzdeki günlerde yargılanacak ya şimdi benim akli melekelerim yerinde değil diye rapor alıcak. Vallahi de billahi de sadece o mu malum bir zat var yarın o o da yargılamak için karar çıktığında avukatları onun için hemen bir rapor alacaklar, akli dengesi yerinde değil bunları yargılayamazsınız diye. Ama biz yemeyeceğiz, mutlaka yargılayacağız." diye konuştu.

1 yıl önce

DEAŞ’a nokta operasyon! Sözde yargı, istihbarat, eğitim, sosyal medya sorumluları yakalandı

31 Ağustos tarihinde yakalanan Ramo Muhammed El Hamed’in ifadesi doğrultusunda ise Türkiye’de sansasyonel eylem yapma hazırlığında olan; -sözde istihbarat sorumlusu Ebu Resul kod adlı İbrahim El Salih, -sözde sosyal medya sorumlusu Ebu Eyup kod adlı Husam Davud, -sözde eğitim sorumlusu Ebu Abdurrahman El Şami kod adlı Ahmed El Helo, -sözde örgüt imamı Ebu Reşid kod adlı Kemi Aydan olmak üzere 4 DEAŞ mensubu Suriye/Cerablus bölgesinde sınırı geçmeye çalışırken yakalandı. Ayrıca teröristlere yardım ve yataklık ettiği belirlenen 6 işbirlikçi de gözaltına alındı. Söz konusu teröristler ile birlikte; - (1) adet AK-47 Kalaşnikov piyade tüfeği, -(1) adet şarjör ve (27) adet fişek ele geçirilmiştir.

1 yıl önce

Bunu yaparken iki kez düşünün! Yargıtay retweet etmeyi suça ortaklık saydı

Twitter kullanıcılarını yakından ilgilendiren karar Yargıtay’dan geldi. Karara göre; kendi hesabından, başka bir hesaptaki hakaret içeren paylaşımın ‘retweet’ edilmesinin hakaret suçunu içerdiğine hükmedildi. YETERLİ DELİL VAR Dosyada yer alan bilgiye göre; davacı, kendi hesabından, başka bir hesaptaki hakaret içeren ‘pislik, namert, edepsiz, yalancı, silah kaçakçısı, çirkef, imansız, izzetiz, rüşvetçi, salyasını akıtan, şerefsiz’ ifadelerinin yer aldığı paylaşımı retweet eden şüpheli hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yapılan itiraz, 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedildi. Türkiye’nin haberine göre; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma tebliğnamesiyle dosya Yargıtay 18. Ceza Dairesinin gündemine geldi. Dosyayı inceleyen Daire, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu @… kullanıcı adlı Twitter hesabından davacıdan bahsederek paylaşımlar yapmasının, hakaret suçundan iddianame düzenlenebilmesi için yeterli delil niteliği taşıdığına dikkat çekerek, yerel mahkemenin kararını bozdu. MAHKEMECE İNCELENMELİ Kararda, Cumhuriyet Savcısı’nın, ihbar veya bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere işin gerçeğini araştırmaya başlayacağı, toplanan delillerin, suçun işlendiği konusunda yeterli şüphe oluşturması halinde iddianame düzenleyeceği hatırlatıldı. Şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduğu @… kullanıcı adlı Twitter hesabından müştekiden bahsedilerek paylaşımlar yapıldığının, mevcut delillerin şüpheli hakkında hakaret suçunun işlendiği konusunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluşturduğunun açık olduğuna dikkat çekilen kararda, “Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır” denildi.

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Canavarca hislerle işlenen cinayetin yargı sürecini yakından takip edeceğiz!

Çelik'in açıklamalarından başlıklar: AB'nin Türkiye rapor örgütüne buradan seslenmek isterim. Kendisinin doğrudan yanlış aldıkları konular var. Diyarbakır Anneleri'ni de gündemlerine almalarını istiyoruz. Ama şimdiye kadar uluslararası kurumların gündemine Diyarbakır Anneleri'nin girmemiş olması dünyanın en büyük ikiyüzlülüklerinden bir tanesidir. Devletlerin yaptıkları insan haklarını gündemine aldıklarını söyleyenler DEAŞ örgütünün yaptıkları insan hakları ihlallerini gündemine alıyorlar. PYD/PKK, FETÖ örgütlerini ama gündemine almıyorlar. Türkiye ile yazılan raporlar açısından Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbetlerinin, koyduğu durur bütün raporlar açısından samimiyet testi olacaktır. "İLHAK KARARI SONRASI BARIŞ ÖTELENMİŞ OLDU" Rusya'nın ilhak kararları (Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya) sonrası barış ve ateşkes umutları ötelenmiş oldu. Türkiye, Kırım'ın ilhakından bu yana ortaya koyduğu ilkeli tavrı sürdürüyor. Bu ilhak kararını da reddettiğimizi ifade ediyoruz. "CUMHURBAŞKANIMIZIN ORTAYA KOYDUĞU İRADEYE HERKES DESTEK VERMELİ" 200 savaş esirinin takasında Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu duruşu takdir ediyor. Önemli bir aşamaydı. Ama maalesef bu ilhak nedeniyle barışla ilgili durum biraz daha ötelenmiş duruyor. Türkiye'nin ateşkesin sağlanması için ortaya koyduğu diplomatik irade dışında bir başkaları tarafından bir irade yok.   Ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine ilkesel çerçevede sahip çıkıyoruz, önem veriyoruz. Savaş hiçbir şeyi çözmez. Acı yıkım, insanlar için büyük kayıplar getirir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin destek vermesini istiyoruz. AB her zaman diplomasinin, sorunların masada çözülmesinin altını çizen bir birikime sahip. Ama Türkiye'nin verdiği diplomasiye geride kalmışlardır. ABD'YE YUNANİSTAN UYARISI Bazı müttefiklerimiz de (ABD) Yunanistan'daki üslere silah yığarken genelde şöyle argümanı ifade ediyorlar: "Rusya'nın saldırgan politikası." Bu çok anlamlı bir tablo üretmiyor. Yunanistan bu elde ettiği desteği, Türkiye'yi tehdit ve taciz etmek için üretiyor. Yunanistan'a bu desteği verenlerin, gereken tavrı da alması gerekiyor. Ege'de Akdeniz'de bu şekildeki hesapsız silah desteğinin Yunanistan'ın devlet politikası ele alındığında ne NATO için ne de bölgenin barışı için olumlu sonuçlar  doğurmayacağı açıktır . Bu silahları verenler bu üsleri kuranların Yunanistan'a hukuk konusunda hiçbir uyarı yapmadığını görüyoruz. ONUR ŞENER CİNAYETİ Söz konusu cinayetten son derece üzüntü duyduk. Arkadaşlarımız aileyi ziyaret edecek ve yanında oalcaktır. Canavarca hislerle işlenen cinayetin yargı sürecini yakından takip edeceğiz. Gereken cezaları alınması için sürecin takipçisi olacağız. Kuşkusuz yargı bağımsız bir şekilde konuyu inceleyecektir. Biz de süreci takip edeceğimizi bir kere daha ifade edelim. Eşinin, güzel evlatlarının fotoğraflarını gördükçe içimizin parçalandığını ifade etmek isterim. Bu canavarlığı reddetmek, lanetlemek, bu cinayeti işleyen katillerin gereken cezayı alması konusundaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışacağız. Fakat cinayet işlenir işlemez, kişilerin hangi bakanlıkta çalışmasının polemik konusu olması da bu acımasızlığın bir örneğidir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'nin her yerinde hiç istemesek şu meslek grubundan, şu cinsiyetten, şu kökenden bazı insanların cinayetlere imza ettiğini görüyoruz. Lanetliyoruz. Bu acı karşısında siyasi polemik üretmeye çalışanların 'Bundan hükümet, bakanlık, şu kurum sorumludur' gibisinden yaklaşım içine girmesinin bu acıyı ve cinayeti istismar etmesinden başka bir yüzü yoktur. Buradan bütün kamu iradesini ilzam etmek, bu kadar mantıksız bir şey olabilir mi? Burada gerek bunların çalıştığı Bakanlı ve kurum hukuki süreçten ayrı olarak da kendi işlemlerini gerçekleştirecektir. Bu canavarca hislerle gerçekleştirilmiş, lanetlenmesi gereken bir cinayet. Cumhurbaşkanımız, MYK'mız, bütün hepimiz bu acıyı paylaşıyoruz. Milletimizin hepsini sarsan bir tablo maalesef ortaya çıktı. Hayatını kaybeden kardeşimize Cenab-ı Allah'ta rahmet diliyoruz. Arkadaşlarımız ailenin yanında olacaklardır. Kurumların bahsettiğiniz çerçevede, kendi iç hukukları, tüzükleri bu tip olaylar karşısında takip edecekleri süreçler açısından gereğini yapacaktır. MESCİD-İ AKSA'DAKİ İHLALLER Mescid-i Aksa'ya dönük olarak ortaya çıkan radikallerin ihlallerini buradan bir kez daha kınıyoruz. Ama bu radikallerin ihlallerinin polis tarafından görülmezden gelmesi daha dikkat edilmesi gereken konudur. Bu konuları kınıyoruz ve yakından takip edeceğimizin altını çiziyoruz.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13