30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

ABD'li üst düzey yetkili, Ersin Tatar için "cumhurbaşkanı" ifadesini kullandı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmesinin ardından basın açıklaması yapan Nuland, "Şimdi kuzeye gideceğim ve Cumhurbaşkanı Tatar ile biraz vakit geçireceğim." diye konuştu. Nuland, konuşmasının devamında, "Sanırım bir hataydı. Nasıl diyorum kendisine? Sayın Tatar. Evet, özür dilerim. Kıbrıs'a gelmeyeli uzun zaman oldu. Biz kendisinden Sayın Tatar diye bahsediyoruz." dedi.

2 yıl önce

Türkmen yetkili Maruf, Türkiye'nin PKK'ya yönelik operasyonunun "bölgede barış için yapıldığını" söyledi

Türkmen Bakan Maruf, video mesajında, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik Pençe-Kilit Operasyonu'na ilişkin değerlendirmede bulundu. Maruf, mesajında, "Son günlerde Türkiye Cumhuriyeti Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından sınır bölgesine PKK terör örgütüne karşı yapılan bu operasyon, haklı olarak, bölgede barış için, huzur için, birlikte yaşamak için yapılan bir operasyon olmuştur. Biz Iraklı Türkmenler olarak her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin yanındayız." ifadelerine yer verdi. Türkmen Bakan, "Geçmişten bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti her zaman bölgede olan insanlara, vatandaşlara, bütün etnik gruplara, dini gruplara ayrım yapmadan büyük bir destek, büyük bir katkı sağlamıştır." diye konuştu. Maruf, mesajında, şehitlere yüce Allah'tan rahmet ve ailelerine de başsağlığı dileğinde bulundu.

1 yıl önce

Bakan Soylu, 2022 FİFA Dünya Kupası’nda alınacak güvenlik önemleri çerçevesinde Katarlı yetkililer ile görüştü

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Katar'ın ev sahipliğinde 21 Kasım-18 Aralık'ta düzenlenecek olan FİFA 2022 Dünya Kupası'nda alınacak güvenlik önlemleri çerçevesinde Katarlı yetkililer ile görüştü. Bakan Soylu, videkonferans yöntemi ile Dünya Kupası Güvenlik ve Operasyon Komitesi Başkanı Tümgeneral Abdülaziz Al Ansari'yle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda turnuvada uygulanacak tedbirler ve güvenlik önlemleri ele alındı. Dünya Kupası güvenlik önlemleri çerçevesinde toplam 3 bin 251 Türk Polisi'nin görev yapacağı açıklanmıştı. https://twitter.com/tc_icisleri/status/1525790142174199809?s=21&t=2E05n65QVMinyTrKfqUz9Q

1 yıl önce

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 'özel güvenlik'lerin yetkilerine ilişkin açıklama

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden özel güvenlik görevlilerinin görev alanlarıyla ilgili açıklama geldi. Emniyet'ten yapılan açıklama şöyle: Bazı basın yayın organlarında “Yargıtay'dan emsal karar: Özel güvenlik görevlileri üst araması yapamayacak” başlığı ile yer alan haberler sanki özel güvenliğin önleyici arama yapamayacağı şeklinde anlaşılmış olup, aşağıdaki bilgilendirici mahiyetteki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un “Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri” başlıklı 7’nci maddesi ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin “Özel güvenlik görevlilerinin kontrol yetkileri” başlıklı 21’inci maddesinde, özel güvenlik görevlilerinin yetkileri tanımlanmıştır. Özel güvenlik görevlilerinin; koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyalarını Xray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme ve görev alanında haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve mevzuatla tanımlanmış diğer yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır. Adli aramalar hâkim kararı veya Cumhuriyet Savcısı emri ile yapılabilecek aramalar olup, sadece adli kolluk birimlerince yapılabilmektedir. Polis dâhil olmak üzere adli kolluk birimleri, adli aramaları gerekli adli mercilerden izin alarak yapmakta, suç soruşturmalarında elde edilen suç delillerine ilişkin iş ve işlemler Ceza Muhakemesi Kanununa ve mevzuatına uygun yürütülmekte ve gerekli tutanaklar tanzim edilmektedir. ENGEL BİR DURUM YOK Özel güvenlik görevlilerinin anılan kararda da belirtildiği üzere genel kolluk gibi adli arama yetkisi bulunmamakta ancak genel kolluğun olmadığı yerlerde görev yaparken güvenlik sistem ve cihazları ile önleyici amaçlı kontroller yapabilmekte, bir suç unsuru veya şüpheli durumla karşılaştığında genel kolluğa haber vererek şüpheli şahısları genel kolluk gelinceye kadar kontrol altında tutabilmekte, genel kollukça adli ve idari işlem tesis edilmesini sağlamaktadır. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, özel güvenlik görevlilerinin görev alanlarında Kanunca tanımlanmış yetkilerini Kanunda belirtildiği şekilde kullanmalarında engel bir durum bulunmamaktadır.

1 yıl önce

BM: Karadeniz'den geçen tahıl gemilerinin denetimi Türk yetkililer tarafından yapılacak

Birleşmiş Milletler (BM), Ukrayna tahılını Karadeniz üzerinden taşıyacak gemilerin denetimlerinin Ortak Koordinasyon Komitesi'nin desteğiyle Türk yetkililer tarafından gerçekleştirileceğini doğruladı. BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, New York'taki BM Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, "Genel Sekreter (Antonio Guterres), 22 Temmuz'da varılan anlaşmaya göre, Ortak Koordinasyon Komitesi'nin desteğiyle hububat gemilerinin denetimlerinin Türk personel tarafından gerçekleştirileceğini, Ukraynalıların ise Karadeniz'den güvenli geçişi sağlayacağını söyledi." diye konuştu. Haq, "Gemiler, Karadeniz'deki Ukrayna limanlarına gidiş gelişlerinde gemide silah bulunmadığından emin olmak için denetlenecek." dedi. BM yetkilisi, gazetecilerin gemi denetimlerinin sadece Türk personeli tarafından yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorular üzerine, "Hububat sevkiyatlarını takip etmekle ilgilenen Ortak Koordinasyon Merkezi, İstanbul'da Milli Savunma Üniversitesi içinde bir binada bulunuyor ve merkez Türkler, Ruslar, Ukraynalılar ve BM yetkilileri olmak üzere 4 bölümden oluşuyor. Ortak Koordinasyon Komitesi başkanının adının çok yakında açıklanacağını umuyoruz." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Pentagon eski yetkilisi Zakheim: Erdoğan Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmeyi hak ediyor

Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya pazarına ulaştırılması için Türkiye'nin girişimleriyle Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında İstanbul'da imzalanan anlaşmanın yankıları sürüyor. ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) eski Müsteşarı ve Mali İşler Sorumlusu Dov S. Zakheim, The Hill gazetesinde kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle Ukrayna'dan sevk edilemeyen tahıl krizini çözme konusundaki başarısından bahsetti. Zakheim, bu anlaşmaya aracı olduğu için Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeyi hak ettiğini ifade etti. Zakheim'in, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferleri" başlıklı yazısında, "Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışan Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasında Ukrayna'dan tahıl sevkiyatına izin verecek bir anlaşmaya aracılık etti" ifadeleri yer aldı. "ANLAŞMA TAM ANLAMIYLA BİR CANKURTARAN OLDU" Zakheim, tahıl krizinin çözülmesi için BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan anlaşmanın "tam anlamıyla bir cankurtaran" olduğunu ifade etti. Zakheim, Erdoğan'ın, "Uzun süredir gündemde olan küresel gıda krizinin çözümünde büyük rol oynayacak bir girişime vesile olmaktan gurur duyuyoruz" ifadelerine atıfta bulunarak, Erdoğan'ın gıda krizi çözümüne vesile olduğunu söyledi. Zakheim, "Anlaşma, 3 liman için sevkiyatlara olanak sağlamanın yanı sıra, ayrıca Rusya'nın gıda ve gübre ihraç etmesini de mümkün kılacak. Gemilerin mayın döşeli Karadeniz'den geçmesini sağlamak için, Ukraynalı pilotlar onlara 'güvenli kanallar' adı verilen kanallardan rehberlik edecek. Anlaşmanın tüm süreci İstanbul'da denetlenecek. BM burada, Türk, Rus ve Ukraynalı personelin görev yaptığı bir koordinasyon merkezinin kurulmasını da öngörüyor" açıklamasında bulundu. "NOBEL ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERİLMEYİ HAK EDİYOR" Makalesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan övgü dolu sözlerle bahseden Zakheim, "Tahıl anlaşmasının Türkiye Cumhurbaşkanı için büyük bir zafer olduğuna şüphe yok. Erdoğan, İstanbul'daki anlaşmanın imzalanmasına nezaret etti ve BM Genel Sekreteri Antnio Guterres'ten büyük övgü aldı. Bu anlaşmanın mümkün olmasının tek nedeni, savaşan iki tarafla iyi ilişkiler sürdürmeyi başarmasıydı. Bu yüzden Erdoğan Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmeyi hak ediyor" dedi. "MADRİD NATO ZİRVESİNDE DURUM UZLAŞMAYA DOĞRU İLERLEDİ" Zakheim, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yazdığı yazıda ayrıca, NATO üyeliği için adaylıklarını ilan eden İsveç ve Finlandiya'nın, Türkiye'ye verdiği vaatleri yerine getirmedikçe Türkiye tarafından katılımlarının rededileceğinin de altını çizdi. Zakheim, "İsveç ve Finlandiya, Rusya'ya karşı ittifakı güçlendirecek bir hamle olan NATO üyeliği için başvurduğunda Erdoğan, iki ülkenin de terör örgütü PKK üyelerini teslim etmeleri yönündeki taleplerine uymadığı takdirde üyeliklerine muhalefetini açıkladı. Her iki ülkeden de tavizler elde ettikten sonra Madrid NATO zirvesinde durum uzlaşmaya doğru ilerledi" dedi. "MİLYONLARCA İNSAN AÇLIKLA TEHDİT EDİLDİ" Rusya'nın, Karadeniz üzerindeki Odesa, Çornomorsk ve Yuzhne limanlarından yapılan tahıl sevkiyatlarını engellediğini söyleyen Zakheim, bunun sonucunda limandaki silolardan yaklaşık 22 milyon ton tahılın taşınamadığını belirtti. Zakheim, "Rusya, ablukayı ancak Ukrayna'nın Karadeniz'e döşediği tüm mayınları temizlemesi halinde kaldıracağını söyledi. Ukrayna ise bunu yapması durumunda Rusya'nın Ukrayna'ya deniz tabanlı saldırılar başlatacağını belirtti. Çıkmazın bir sonucu olarak, uluslararası gıda fiyatları fırladı ve milyonlarca insan açlıkla tehdit edildi" dedi.

1 yıl önce

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan Almanya'daki Türk ailenin bebeği ile ilgili açıklama: “Yetkili kurumlarla ilk andan itibaren temas halindeyiz”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Almanya'da yaşayan Türk ailenin 10 aylık bebeğinin koruyucu ailesine verilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Almanya'da yaşayan Türk ailenin 10 aylık bebeğinin koruyucu aileye verilmesi nedeniyle yaşanan sorunla ilgili olarak Bakanlığımız süreci en başından itibaren takip etmektedir. Yıllardır üzerinde çalıştığımız ve yaygınlaştırılması için de Alman mercileriyle irtibatta olduğumuz Aile Ataşeliğimiz aracılığıyla, yetkili kurumlarla ilk andan itibaren temas halindeyiz. Bu süreçte, ailesinden alınan bebeğimiz için iki gönüllü koruyucu Türk aile önerisinde bulunduk. Talebimizle ilgili olarak sürecin olumlu şekilde sonuçlanacağını umut ediyoruz. Yurtdışından her bir soydaşımızın, kendi kültürümüze ve ahlaki değerlerimize uygun şekilde yaşama tercihlerinin dikkate alınması, bizim açımızdan tartışılmaz bir gerçekliktir. Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin getirdiği haklara uygun olarak da çocuklarımızın korunması için her türlü çalışmayı titizlikle gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu'nun KHK'lı açıklaması... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Öyle bir yetkisi yok, bu milleti aldatmak

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... (Kılıçdaroğlu'nun KHK açıklaması) Kendisine milletin verdiği yetki yok. İkide bir durmadan yalan üstüne yalanlarına devam ediyor. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti içinde siz ne zamandan beri yargı oldunuz da yargının haklarını kendinizde kullanıyorsunuz. Kendisine milletin verdiği yetki yok. İkide bir durmadan yalan üstüne yalanlarına devam ediyor. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti içinde siz ne zamandan beri yargı oldunuz da yargının haklarını kendinizde kullanıyorsunuz. 'Gelince hepsini serbest bırakacağım' bu anlama gelmiyor mu. Bu milleti ahmak yerine koyup aldatmaktan başka bir şey değildir. KHK ile ilgili bir şeyler bekleyen vatandaşı aldatmak... Sen önce elindeki büyükşehir belediyelerde vatandaşa verdiğin sözleri yerine getir. Su paraları nasıl söz verilmişti, su paraları nerelere indirildi yoksa çıkarıldı mı? Vatandaş su paraları konusunda ciddi sıkıntı içinde mi? İçinde. Bunun sözünü seçim meydanlarında farklı vermişlerdi. Hepsi yalan. Türkiye bir hukuk devleti. Siyasiler olarak böyle bir yetkiyi biz kullanamayız. Milletim de bu kadar enayi değildir. (Ahmet Şık'ın parti kapatma sözleri) Bu zat zaten teröristin tekidir. Nasıl olduysa bir vekil olma şansını yakaladı. Şu anda da bu ifadeleri kullanıyor. Hukuk devletinin içinde teröristlerin yaklaşım tarzıyla bri yaklaşım içinde. Soyadı şık ama kendisi neye benziyor bilmiyorum. Gücü ne AK Parti'yi kapatmaya da ne de mahkum yetmeye yeter. Önce o kendi paçasını nasıl kurtaracak ona baksın. Birçok terör örgütlerinin içinde yer almış bir kişidir. Dokunulmazlığı kalktıktan sonra ceza davaları arkasından gelecektir. (Kılıçdaroğlu'nun TEKNOFEST ziyareti) Bay Kemal maalesef partisinin içindeki vekillere sahip değil. Kendi vekili kalkıp SİHA'ları terör örgütleriyle mukayese ettiğini bilmiyor. TB2. TB3 nedir diye soruyor. Haberi yok. İHA hakkında dersini de iyi çalışmamış. Nasıl olduysa Samsun'a uğrayıverdi. Oğul Bush'un ABD'de başkan olduğu zamanda Türkiye'ye vermeleri gereken İHA'ları vermemişlerdi. O zaman Özdemir Bey çocukları ile beraber adımı attılar. İHA'ları üretmeye başladılar, arkasından SİHA'ları ürettiler. Şimdi de Akıncı'yı ürettiler. Samsun'da da görüyorsunuz savaş uçaklarına yönelik çalışmaları da var. Türkiye bu ürünleri ithal eder bir ülke değil tam aksine ihraç eden bir ülke durumuna geldi. BAYKAR başarılarının üzerine başarılarını katlıyor. BAYKAR değil başkaları da birçok şeyler yapıyorlar. Devlet olarak biz de mühimmatları üreterek BAYKAR'a bu unsurları veren durumuna geldik. Türkiye şimdi yüzde 80'e çıktı milli üretim. Türkiye birçoklarının da korkulu rüyası haline geldi. (Yunanistan'ın S-300 tacizi) NATO daha sonra manevrasını yaptı her zaman olduğu gibi. Silindi. Türkiye ile beraber ayrı bir güç olduklarını ifade etti. Bu bir vaka zaten. Yunanistan'ın rahatsız olması Türkiye - NATO ilişkilerini zayıflatmaz. Türkiyesiz bir NATO düşünülemez. Yunanistan'ın NATO içinde kıymeti harbiyesi yok. Türkiye varsa NATO güçlü, Türkiye yoksa NATO güçlü değil.

1 2 3 4 5 6