14 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Yunan medyası: Türk İHA'ları Yunanistan'ı kuşatıyor

Türk İHA/SİHA'larına devletlerin ilgisi her geçen gün artıyor. Son olarak Arnavutluk, Türkiye'den 8 milyon euro değerinde İHA/SİHA satın alma kararı aldı. Arnavutluk Parlamentosu tarafından yayınlanan belgede İHA satın alımının ulusal güvenliğin artırılmasına yönelik olduğu vurgusu yapıldı. Arnavutluk'a İHA/SİHA satışı Yunan medyasında Bu gelişme Yunan medyasında kendine yer buldu. Yunan SL Press sitesi, Arnavutluk'un Türkiye'den İHA alımı için "Türk İHA’ları Yunanistan’ın etrafını kuşatıyor" başlığını attı. Haberde şu ifadelere yer verildi: Türk insansız hava araçları, Ankara'nın askeri yeteneklerini artırmak isteyen ülkelerle yaptığı savunma anlaşmalarını güçlendirmenin bir aracına dönüşüyor. Edi Rama (Arnavutluk Başbakanı), Tayyip Erdoğan'ın yakın bir müttefiki olduğu ve ülkesini bir Türk himayesine çevirdiği için Arnavutluk da bu kuralın istisnası değil. "Savaşın gidişatını değiştiriyor" Türk Bayraktar TB2 insansız hava araçları Azerbaycan tarafından Dağlık Karabağ savaşında kullanıldı ve Ermenistan'ı teslim olmaya zorlayarak zafer kazandı. Drone'lar savaşın gidişatını değiştirdi. "Bayraktar TB2 üssü haline gelebilir" Arnavutluk’un Vlore kentindeki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı üssü Bayraktar TB2'nin üssü haline gelebilir ve her an Yunanistan'ı tehdit edebilir.

2 yıl önce

The Economist: Türkiye, denizaltılar ile Ege Denizi'nde Yunanistan'a karşı üstünlük elde etti

İngiliz The Economist dergisi Türk donanma gücü ile ilgili makalesinde "İzmit Körfezi'nin güney kıyısında, Gölcük tersanesinde, Türkiye'nin denizcilik geleceği yavaş yavaş şekilleniyor" cümlesine yer verdi. Yazıda, 6 TCG Piri Reis denizaltının da etkisiyle Türk donanmasının Akdeniz'de günden güne güç kazandığına dikkat çekildi. "Bu, Türkiye donanması için bir zafer, Yunanistan için de bir baş ağrısı" ifadesi kullanıldı. "Türkiye'nin donanması daha büyük ve daha yeni" Makalede, Yunanistan'ın bir dizi Fransız savaş uçağı satın aldığı, savunma harcamalarını ikiye katlayarak 5,5 milyar euroya çıkardığı hatırlatıldı. Ancak bunun yine de Türkiye'nin sahip olduğu gücün yarısından daha azı olduğuna işaret edilerek,  "Türkiye'nin donanması daha büyük ve daha yeni" denildi. Alman tasarımı TCG Piri Reis adlı denizaltıların, havadan bağımsız tahrik gücüne sahip olduğu, bunun da yakıt ikmal sorunu olmaksızın hareket etmesini sağladığı vurgulandı. "Su altında 3 hafta kalabiliyor" Geleneksel bir dizel-elektrikli denizaltının iki ya da üç gün su altında kalabileceği ancak Türk donanmasındaki 6 denizaltı için bu sürenin üç hafta olduğu belirtildi. Dergide yer alan makalede, "Bu, sığ sular için mükemmel bir özellik" yorumu yapıldı.

2 yıl önce

Yunan basını Türkiye'nin yükselişini tehlikeli buldu: Önlem almalıyız!

Türkiye, özellikle son zamanda geliştirdiği ULAQ isimli silahlı insansız deniz araçları, HİSAR isimli hava savunma sistemleri ve tabii SİHA'ları ile dostlara güven, dost olmayanlara ise korku salmaya devam ediyor.  Yakın zaman önce Kıbrıs'ta, Geçitkale'de bir SİHA üssü açan Türkiye, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı derinden sarstı.  YUNAN BASINININ KIBRIS PANİĞİ Daha önce de 'çözüm arıyoruz' itirafında bulunan Güney Kıbrıs Rum kesiminden sonra şimdi de Yunan basını ne yapacağını şaşırmış durumda.  Atina merkezli ENOPLOS'da şu ifadelere yer verildi:  'TÜRKİYE İSTİHBARAT AĞI KURDU, ASKERİ ÜSLERİ GENİŞLEDİ' Türkiye'nin bölgesel güç unsuru olarak hızla yükseldiğinin ve bunun Yunanistan için bir tehdit olduğunu ifade eden Enoplos'daki analiz'de 'Türkiye, Trakya'dan Doğu Akdeniz'e ve diğer bölgelere insansız hava araçlarıyla bir istihbarat ağı kurarken, Libya, Somali ve Katar'daki askeri üslerini genişletti. Türkiye tehlikeli bir şekilde bölgedeki varlığını yükseltiyor.' ifadelerine yer verildi. KIBRIS'A ACİL ASKERİ YIĞINAK YAPILMALI TAVSİYESİ: 'ZIRHLI YUNAN TÜMENİ, TAARRUZ HELİKOPTERLERİ, FIRKATEYN VE DENİZALTI GÖNDERİLMELİ' Neredeyse savaşa hazırlanırcasına tavsiyelerde bulunulan analizde, Kıbrıs'a adeta askeri yığınak yapılması talep edildi. Açıklamada 'Yunanistan, (Kıbrıs'ta) acil kararlar almalı ve Kıbrıs'a zırhlı bir Yunan Tümeni göndermelidir. Baf'taki, Papandreu hava üssüne taarruz helikopterleri de taşınmalıdır. Bir fırkateyn ve bir denizaltının daimi mevcudiyetini planlamalıyız.' cümleleri kullanıldı. 

2 yıl önce

Yunanlar ölüme terk etti: Türkiye kurtardı

Aydın’ın Kuşadası ilçesi açıklarında Yunan Sahil Güvenlik unsurları tarafından Türk karasularına bırakılarak ölüme terk edilen 39 düzensiz göçmeni, Türk Sahil Güvenlik ekipleri kurtardı. Edinilen bilgilere göre, Kuşadası ilçesi açıklarında lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen ihbarı alan Sahil Güvenlik Komutanlığı, bölgeye hareket etti. Görevlendirilen Sahil Güvenlik Botları tarafından Yunanistan unsurlarınca Türk karasularına geri itilen lastik bot içerisindeki 39 düzensiz göçmen, kurtarıldı. Kıyıya çıkarılan göçmenler sağlık kontrolü ardından, İl Göç İdaresi yetkililerine teslim edildi.

2 yıl önce

Yunanistan panikte: Almanya Ege'de Türkiye'yi destekliyor

Yunanistan'da Türkiye korkusu manşetlere taşındı. Basında yer alan haberlerde, Türk Alman ilişkilerine değinildi. Almanya'nın Türkiye'nin yanında olduğu ifade edilirken, bu durumun Yunanistan için endişe verici olduğu ifade edildi. Yunan basınında yer alan haberlerde, "Almanya hem göçmen sorunu hem de stratejik ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile anlaşmazlıktan kaçınıyor; Yunanistan'ın, AB'nin Ankara'ya askeri ambargo uygulanmasına yönelik taleplerine rağmen, Türkiye'yi desteklemeye devam ediyor." ifadeleri kullanıldı. "TÜRKİYE'YE DENİZLATI SATIŞININ DURDURULMASINI TALEP ETTİLER" Tedirginliğin arttığı Yunanistan kanadında, Türkiye'nin önünü kesme amaçlı girişimler ise sonuçsuz kaldı. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Haziran ayında Berlin'de gerçekleştirdiği temaslarda Alman makamlarından, Türkiye'ye yönelik denizaltı satışının durdurulmasını talep etti. Ancak bu talep reddedildi. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, satışın durdurulamayacağını, hatta ertelenemeyeceğini söyleyerek Yunanistan'ın talebini reddetti. Öte yandan Thyssen şirketi, 6 adet U-214 tipi denizaltının inşası için gerekli sözleşmeyi Türkiye ile 2002 yılında imzalamıştı. "SU ALTINDA GÜÇLENDİRİLMİŞ TÜRK DONANMASI" Basında yer alan haberlerde Türk donanmasının güçlendirildiğine dikkat çekildi ve Yunan gazeteci Philip Chrysopoulos'ta, "Bugün Atina'nın görmek isteyeceği son şey, özellikle su altında güçlendirilmiş bir Türk Donanması. Ancak Yunanistan'ın, AB'nin Ankara'ya askeri ambargo uygulanmasına yönelik taleplerine rağmen, Almanya bu konuda Türkiye'yi desteklemeye devam ediyor." denildi. Chrysopoulos'a göre, Almanya hem göçmen sorunu hem de stratejik ve ekonomik nedenlerle Türkiye ile anlaşmazlıktan kaçınıyor. "YUNANİSTAN ENDİŞE İLE İZLİYOR" Greek Reporter'da (GR) yer alan bir habere göre, "Yunanistan, U-214 tipi yeni Alman denizaltıları faaliyete geçtiğinde Türkiye'nin denizaltı gücünün artacağını biliyor ve Erdoğan'ın donanma cephaneliğini güçlendirmesini endişeyle izliyor." Haberde denizaltıların özellikleri anlatılarak, "Bu denizaltılar, dizel motorunu besleyen oksijene erişmek için yüzeye çıkmak zorunda kalmadan çalışabiliyor. Böylece denizaltı haftalarca görünmeden ve neredeyse hiç ses çıkarmadan su altında seyredebiliyor." denildi. Öte yandan, Yunanistan da U-214 tipi dört adet denizaltıya sahip. Çıkan haberlerde "Almanya'nın bu gemilerin Türk tersanelerinde inşa edilmesini kabul etmesi ve bu teknolojiyi Ankara'ya satarak Türkiye'yi desteklemesi Atina'nın avantajını ortadan kaldırıyor." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

Yunanistan’da Covid-19 vaka sayıları 10 kat arttı: Sert önlemler geliyor

Yunanistan’da vaka sayılarının bir ay içerisinde 10 kat artmasının ardından hükümet yetkilileri sert önlemler almak zorunda kaldı. Ülkede vaka sayılarındaki hızlı artış sebebiyle aşılama mecburiyeti başta olmak üzere çok sayıda önlem hayata geçirilmeye başlarken, bazı sektör çalışanlarının aşı olmayı reddetmesi halinde açığa alınması da uygulanmaya başlayacak yeni kararlar arasında yer alıyor. Yunanistan'da günlük vaka sayısının en düşük seviyelerini gördüğü 13 Haziran'da sadece 297 kişinin testi pozitif çıkarken, bu sayı 29 Haziran'da 605'e, 6 Temmuz'da ise 1797'ye çıktı. Günlük Covid-19 vaka sayısının 12 Temmuz'da 2065'e çıktığı ülkede, bu sayı, 13 Temmuz'da 3 bin 109'a kadar yükseldi. SERT DÜZENLEMELER GELECEK Turizm sezonunun da açılmasının etkisiyle vaka sayılarında kaydedilen ciddi artış, yetkilileri özellikle aşılama programı konusunda daha sert düzenlemeleri hayata geçirmeye mecbur bıraktı. Başbakan Kiryakos Miçotakis'in 12 Temmuz'da açıkladığı yeni kararlar doğrultusunda, ülkedeki sağlık personeline,1 Eylül'den itibaren geçerli olmak üzere aşı olma zorunluluğu getirildi. Aşı olmayı reddeden çalışanlar, açığa alınacak, tedbiri ihlal eden hastanelere 50 bin euro para cezası uygulanacak. Bunun yanı sıra huzurevi çalışanlarının da aşı olmayı reddetmesi halinde 16 Ağustos'tan itibaren açığa alınacağı Yunanistan'da, tiyatrolar, spor salonları ve eğlence mekanları gibi kapalı yerlere, 16 Temmuz'dan itibaren sadece aşılı kişilerin girişine izin verilecek. Restoran, kafe ve barların kapalı alanlarına da aşısız kişiler alınmayacak. "KONTROLÜ KAYBETTİĞİMİZ İZLENİMİ VERMEMEMİZ ÇOK ÖNEMLİ" Gelirlerinin büyük bölümü turizme bağlı olan Yunanistan'da Kalkınma Bakanı Adonis Georgiadis, düzenlediği basın toplantısında, "Turizm sektörümüzün normal şekilde devam edebilmesi ve işleyebilmesi için pandeminin kontrolünü kaybettiğimiz izlenimini vermemek çok önemli. Yunanistan ekonomisinin gidişatı, tedbirlere ne kadar uyduğumuza ve pandemiyi ne kadar kontrol ettiğimize bağlı olacak." ifadesini kullandı. 11 milyon nüfuslu Yunanistan'da salgının başından bu yana 444 bin 783 vaka, 12 bin 806 Covid-19 kaynaklı ölüm kaydedildi. Ülkede halkın yüzde 41'i aşı sürecini tamamlamış bulunuyor. Özellikle iş gücünü oluşturan ve eğitimlerini sürdüren genç nüfusun aşılama oranını artırmak için en az bir doz aşı vurulan 18-25 yaş arası vatandaşlara 150'şer euro nakit teşviki sağlanıyor. Askeri personele ise her doz aşının ardından 5 günlük izin veriliyor. Ülkeye gelen turistlerin de aşılı olması veya varıştan en fazla 72 saat öncesine ait PCR test sonucunun negatif çıktığını beyan etmesi gerekiyor. Bunlara ek olarak Yunanistan'ın sınır noktalarında ziyaretçilere rastgele hızlı tanı testleri uygulanıyor.

2 yıl önce

Muğla'nın Marmaris ilçesinde MİT ve Jandarma'dan operasyon: Yunanistan'ın Simi Adası'na motor yatla kaçmaya çalışan 3 FETÖ şüphelisi ile 4 organizatör yakalandı

İl Jandarma Komutanlığı ve MİT ekipleri, FETÖ üyesi 1'i kadın 3 kişinin Marmaris'in Bozburun Mahallesi'nden Yunanistan'ın Simi Adası'na motor yat ile kaçacağı bilgisine ulaştı. MİT ve jandarma ekipleri, kara yoluyla kente gelen FETÖ şüphelileri T.K., H.Ç. ve Ü.Ç.'yi dün takibe aldı. Ardından harekete geçen ekipler; T.K., H.Ç. ve Ü.Ç. ile organizatör V.Ö., S.Ö., V.Ö. ve A.Y.'yı yakaladı. 7 kişi, İlçe Jandarma Komutanlığı'na getirilerek, ifadeleri alındı. FETÖ şüphelilerinin, önceki yıllarda yargılandığı, serbest bırakıldığı ve dosyalarının istinaf mahkemesinde oldukları tespit edildi. Organizatörlerden S.Ö.'nün ise 'insan kaçakçılığı' suçundan sabıkası bulunduğu tespit edildi. Şüpheliler, işlemleri sonrası adliyeye sevk edildi. 

2 yıl önce

Yunanistan yardım teklifini geri çekti

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Antalya Manavgat Ulualan Orman Genel Müdürlüğü Yangın Yönetim Merkezinde basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle: "Elbette tüm çalışanlarımız, orman çalışanlarımız ve diğer kurumlarımız, belediyelerimiz hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Biz de elimizden geldiği kadar kendilerine destek veriyoruz. Bugün Tarım ve Orman Bakanımız Isparta Sütçüler’e gitti. O yangının da durdurulması için çalışıyoruz. Hem Isparta hem de Antalya Serik bölgesi için tehdit olabilecek bir yangın, dün başladı. Oraya da müdahaleler sürüyor. "Ciddi bir dezenformasyon var" Bugün ve yarın kritik. Rüzgar bakımından da yangının durdurulması bakımından da kritik günler. O nedenle herkes elinden geldiği kadar, bugün özellikle şu rüzgarla yangının daha fazla dağılmaması için ve kontrol altına alınması için çaba sarf ediyor. Biz de elimizden geldiği kadar arkadaşlarımıza her türlü desteği veriyoruz. Ciddi bir dezenformasyon var. Bir afet olduğu zaman biz Türkiye olarak başka ülkelere yardım ettiğimiz gibi başka ülkelerin de bize yardım etmesini elbette kabul ederiz. Ufak tefek, küçük olan şeylerde kendi imkanlarımızla üstesinden gelebileceğimiz durumlarda teşekkür ediyoruz kendilerine, ihtiyacımız olduğunda arayacağız diyoruz. Ama bu büyük bir yangın. Yangının başlamasıyla beraber birçok ülke, komşu ülkeler, dost ve kardeş ülkeler veya Avrupa’dan ülkeler aradılar. Herhangi bir ihtiyacınız var mı, biz nasıl yardımcı olabiliriz? Biz de kendilerine sorduk, 'ne yapabilirsiniz?' Bizim en çok ihtiyacımız olan uçak ve tonajlı su taşıyabilecek helikopter. Yani havadan müdahale. Azerbaycan sağ olsun hem eleman gönderdi hem de bazı araç gereç de gönderdi. Bir tane de helikopter gönderdi. "Hangi ülkelerden ne gelebilir diye sorduk" Biz bu teklifler geldiği zaman 'ne gönderebileceksiniz?' Eğer ellerinde bu tür uçak ve helikopter varsa o bilgileri alıyoruz, Tarım ve Orman Bakanlığımıza iletiyoruz, arkadaşlarımız incelemesini yapıyor. Helikopterlerin kullandığı kovalara ilave belki ihtiyaç olur diye onlara da bakıyoruz. Şimdi bu süreçte Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias da beni aradı. Ben de kendisine teşekkür ettim ve döneceğimizi söyledim. Arkasından Borrell beni aradı Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi biliyorsunuz. Kendisi de aynı şekilde sordu. Daha sonra kendilerinin bu konuyla ilgili bir birimi var. AB Sivil Koruma Mekanizması diye. Sivil koruma ve afetlerden sorumlu komisyonda da bir komiser var. Yani AB’nin bakanı gibi. O arkadaşlarımız da bizimle temasa geçtiler. Joseph’in yardımcısı ile benim yardımcım Faruk Kaymakçı temasta kaldılar. Kendilerine sorduk hangi ülkelerden ne gelebilir diye. Bazı ülkelerden ön bilgi gelmişti. Hırvatistan ve İspanya uçak verebileceğini söyledi. "Bu duyurudan sonra 4 ülke geri döndü" AFAD üzerinden buraya başvuru yapıldı. AB bu duyuruyu tüm ülkelere iletti. AB bu duyuruyu yaptıktan sonra 4 ülkeden dönüş oldu. Hırvatistan, Romanya, Fransa ve İspanya. Onların ne verebileceğine baktık. Özellikle uçak gönderebilecek, burada uygun şekilde kullanabileceğimiz ülkeler ise Hırvatistan, Fransa ve İspanya'ydı. "Romanya'nın uçakları bizim yangına uygun değildi" Romanya’nın da bir uçağı vardı. Arkadaşlar incelediler. Kendilerine teşekkür ettik. Arkadaşların incelemesine göre bizim yangına pek uygun değil. Başka ülkelerden de teklifler geldi. Yine uygun olanlarla temasa geçtik. Bu duyurudan sonra 4 ülke geri döndü. Fransa 'İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek' teklifini geri çekti Fransa gönderemeyeceğini, İspanya bölgesinde de yangın olabileceğini söyleyerek Macron’un danışmanı büyükelçimizi arayarak Türkiye’ye bir uçak gönderemeyeceklerini söylediler. Yani tekliflerini geri çekmiş oldular. "Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir" Daha önce bir isteğiniz var mı diye soran Yunanistan'a da teşekkür ediyoruz ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri, bizim Atina Büyükelçimizi arayarak, 'size böyle bir öneride bulunduk fakat bizde de yangınlar olduğu için maalesef size herhangi bir uçak gönderemeyeceğiz' dediler. Kendilerine teşekkür ederiz. Hem teklif ettikleri için hem de AB’ye bu şekilde dönmedikleri halde bize dönüp de neden gönderemeyeceklerini izah etmeleri de elbette teşekküre şayan. Biz bu konularda, yardım konularında nasıl başkalarına yardım elini uzatırken böbürlenmiyorsak, bunu severek yapıyorsak, bir dayanışma anlayışıyla yapıyorsak, başka ülkelerin ya da kurumların bize bu konuda yardım etmesinden de incinmeyiz. Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değildir. Bu bir afettir. Afet durumlarında veya zor şartlarda dayanışma önemlidir. "Halkımız iddialara inanmasınlar" Halkımız bu sosyal medyada veya bazı siyasilerin manipülasyonuyla ortaya çıkan iddialara inanmasınlar. Bu işlerin hepsini arkadaşlarımızla beraber, ilgili bakan ve kurumlarımızla beraber tek tek inceliyoruz, koordine ediyoruz. Almanya’dan da bir ön bilgi geldi. İki tane helikopteri gönderebileceklerine dair bir bilgi geldi. Biz Almanya’ya başvuruyu yaptık. Sonra bugün gelen bilgiye göre, Almanya da kendi helikopterlerini sel bölgelerinde kullanacağından Türkiye’ye helikopter gönderemeyeceğini söyledi. "İnşallah hep birlikte üstesinden geleceğiz" Zorlu şartlarda tüm arkadaşlarımız mücadele ediyor, kolay değil. Bugüne kadar görmediğimiz bir afetle karşı karşıyayız. Bu mücadeleyi de hep beraber verip inşallah hep birlikte üstesinden geleceğiz, gayretlerimizi sürdüreceğiz.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 43 44