01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

Zafer Partisi'nde kaos: 300 parti üyesi istifa etti!

İstanbul’da Zafer Partisi Çekmeköy İlçe Başkanı Atakan Kandemir düzenlediği başın açıklamasında istifa ettiğini açıkladı. Kandemir ile birlikte 35 yönetim kurulu üyesi daha istifa etti. Kandemir, ilçe başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Zafer Partisi Çekmeköy kurucu başkanlığı görevini bugüne kadar layıkıyla yürüttüğünü ifade ederek, yaptıkları çalışmaları anlattı. Gelinen son noktada istifa kararı almaya mecbur bırakıldıklarını söyleyen Kandemir, parti içi hiyerarşiye uyulmadığını, liyakat esasına önem verilmediğini savundu. Kandemir, "Ben ve dava arkadaşlarım, bundan sonra da aynı çizgi ve inançla Türk milliyetçilerinin bayrağının dalgalanması için mücadelemize devam edeceğiz. Bugün itibarıyla Zafer Partisi'nden istifa ediyoruz” dedi. Atakan Kandemir ile 35 ilçe yönetim kurulu üyesi ve yaklaşık 300 parti üyesinin istifa ettiği iddia edildi.

1 yıl önce

Zafer Partisi’nde kıskançlık düzen bozdu! Sevdagül Tunçer görevden alındı, Hande Karacasu CHP’ye geçti…

Zafer Partisi’nde sular durulmuyor. İstifalar, kavgalar, aşk dedikoduları, şantajlar… parti politikaların önüne geçti. Ümit Özdağ ve ekibi ciddi imaj kaybına uğradı. ZAFER PARTİSİ KADINLARI ARASINDA KISKANÇLIK Zafer Partisi kulisleri ise, Sevdagül Tunçer ve Hande Karacasu arasındaki kıskançlık dedikoduları ile çalkalanıyor. Bir dönem Ümit Özdağ ile çok yakın ilişkilere sahip olan Hande Karacasu, parti sözcülüğüne Sevdagül Tunçer’in getirilmesiyle partiden uzaklaştı. Karacasu’yun partiden uzaklaşması ise Sevdagül Tunçer’in yıldızının parlamasına, Ümit Özdağ’ın bütün programlarına eşilik ederek, parti sözcülüğüne kadar yükselmesine vesile oldu. CHP İLE ANLAŞTI Tunçer’in parti içinde kısa sürede bu denli yükselmesi Karacasu’yu da partiden uzaklaştırmıştı. CHP’li Engin Özkoç ile irtibata geçen Karacasu’yun artık CHP ile anlaştığı iddia ediliyor. HIZLI YÜKSELİŞ HIZLI DÜŞÜŞ Tunçer ile Karacasu arasındaki nedeni bilinmeyen çekememezlik dedikoduları beraberinde gitirdi ve parti sözcüsü Sevdagül Tunçer görevinin sonlandırıldığını duyurdu. Sevdagül Tunçer sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımında, "Türk Gençliğinin Zafer Partisine karşılıksız desteği üzerine onları temsilen üstlendiğim ve bu bilinç, motivasyon ve adanmışlıkla yürüttüğüm Zafer Partisi sözcülüğü görevim sonlanmıştır. Kalp kırdıysam hakkınızı helal edin. Göreve yeni getirilen @AliSehirlioglunu tebrik ederim" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/sevdagultuncer/status/1607416422493200386?s=46&t=nAzZ6U4Mal4ieIRbFlbYXw

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anayasa değişikliği teklifi reform sürecinin adeta zafer tacı olacak!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Şule Yüksel Şenler Vakfı Hizmet Binası Açılış Programı'nda konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:  Bugünden itibaren hizmet binamızın da kullanılmasıyla, vakfımızın yelpazesinin genişleyeceğini düşünüyorum. İstanbul'umuzun manevi muhafızı Eyüp Sultan Hz. komşu vakfımız, tüm vatandaşlarımıza sonuna kadar açıktır. Vakıf binamızın açılmasına vesile olan Şule ablamızın manevi mirasına sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum. Öyle insanlar vardır ki hayatlarıyla bize fener olurlar, rehberlik ederler. Kulluğumuzu hatırlatırlar, onların aydınlık yüzlerine bakınca insanı insan yapan yüce değerleri de görürüz. Ömürlerine sayısız eseri ve mücadeleyi sığdıran böylesi insanlar geride hep şükranla dua ile anılacak bir miras bırakmışlardır. Şule Yüksel Şenler hanımefendi işte böyle seçkin bir insandı. Şule ablamız mücadelesiyle sonucu ne olursa olsun, hakkın hatırını daima en üstte tutmuştur. Huzur Sokağı romanıyla yürekli bir dava kadınıydı. Kaleme aldığı kadın sayfaları, köşe yazıları ve kitaplarıyla milyonların gönüllerinde taht kurmuştu.  "ŞULE YÜKSEL ŞENLER DİRENİŞİN SEMBOLÜYDÜ" Güçlü kalemin yanında emsalsiz bir hatip olan Şule Yüksel Şenler, gittiği yerlerde meydanlar onu dinlemek için gelenlerle dolup taşmıştı. Türkiye'yi karış karış gezmesi, İslami tecrübelerini anlatması gençlerimizi derinden etkilemiştir. Şule hanım öyle günler yaşadı ki gazete manşetlerinde hedef gösterildi, dönemin Cumhurbaşkanı tarafından tehdit edildi. İsmi marjinal örgütlerin listelerinde yer aldı. Evi kundaklanmaya, ateşe verilmeye, canına kast edilmeye çalışıldı. Ama bunların hiçbiri inandığı değerleri savunmaktan bir an bile alıkoymadı.  "VESAYET ZİNCİRLERİNİ TEK TEK PARÇALADIK" Tüm baskılara rağmen Şule Yüksel hanım direnişin sembolü haline geldi.  Şule Hanım'ı itibarsızlaştırmaya çalışanların en büyük hazımsızlığı, Anadolu insanına verdiği cesaret duygusudur. Türkiye'de kadınların elde ettiği başarılarda Şule Yüksel Şenler'in büyük payı vardır. Milletin iradesine vurulan vesayet zincirlerini tek tek parçaladık. Üniversite kapılarında gözyaşı döken genç kızlarımızın acılarını dindirdik. Kamu kurumlarında başörtülü kadınlarımızın baskı altında kalmadan çalışabilmesinin önünü açtık. Artık başörtülü valimiz, hakimlerimiz, savcılarımız var. İmam hatip okullarına yönelik katsayı zulmü gibi uygulamaları kaldırdık. Kur-an Kurslarımızı hedef alan darbe düzenlemelerini tarihe gömdük. Darbelerin mağdur ettiği toplum kesimlerinin haklarını iade ettik. Bugün kadınlarımız kılık kıyafetleri sebebiyle haksızlığa uğramadan toplumda yer alıyor. BAŞÖRTÜSÜNDE ANAYASAL DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ Başörtüsünde anayasal değişikliği teklifi yasalaşınca reform sürecimizin adeta tacı olacaktır, kimse eski yaraları deşmeye cesaret edemeyecek.  Kadınlarımız aile yapımız ve geleceğimiz adına hayati önemdeki anayasal değişikliğe hiçbir milletvekilimizin hayır demeyeceğine inanıyorum. Son günlerde yaşanan kimi tartışmalar daha düne kadar sosyal medyada ahkam kesenler yan çizdiğini gösteriyor. Başörtüsü ve aile konusunda kaçak güreşmenin hiçbir bahanesi olamaz. Beklentimiz gerçekleşmezse bu durumda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demiyor muyuz? O zaman millete gideceğiz. Biz tüm kadınlarımızın haklarını korumakta kararlıyız. 

1 yıl önce

Financial Times: kalıcı Rus zaferine giden bir yol yok

"Rusya'yı silmeyin" - bu, Moskova'da uzun deneyime sahip Avrupalı bir diplomatın isteğiydi. Bu adil bir nokta. Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgali çok yanlış ilerledi. Yine de Rusya, bol kaynakları ve acımasız, gaddar bir hükümeti olan devasa bir ülke olmaya devam ediyor. Ukrayna Başkanı Zelenski, geçtiğimiz günlerde Moskova'nın yakında Kiev'i ele geçirmek için yeni bir girişimde bulunabileceği konusunda uyardı. Ancak savaş alanındaki bir atılım bile Rusya'ya kalıcı bir zafer kazandıramadı. Putin'in güçlerinin bir tür habis mucize gerçekleştirdiğini, Ukrayna'yı yendiğini ve Zelenski hükümetini devirdiğini hayal edin. Peki sonra ne olacak? Gerçek şu ki, yaralı ve izole edilmiş bir Rusya, onlarca yıllık bir savaşa saplanıp kalacak. Kiev'deki işgalci güçler veya işbirlikçi bir hükümet sürekli saldırı altında olacaktır. "Zafer" Rusya'yı uzun vadeli bir felakete sürükleyecektir. Putin ve müttefikleri tarihten teselli bulmaya devam ediyor. Rusya, Napolyon ve Hitler'in elinde korkunç yenilgiler aldı ama sonunda galip geldi. Ancak bu savaşlar savunma amaçlıydı. Geri çekilecek hiçbir yerlerinin olmadığını bilen Ruslar, sonuna kadar savaştı. Bu kez vatanlarını savunanlar Ukraynalılar. Daha önceki büyük savaşlarda Rusya, daha büyük bir Avrupa koalisyonunun da parçasıydı. Ancak şimdi, Kremlin yanlısı bir stratejist olan Dmitri Trenin'in yakın tarihli bir makalesinde söylediği gibi : "Rus tarihinde ilk kez, Rusya'nın batıda müttefiki yok." Aslında, Rusya karşıtı koalisyon Avrupa'nın çok ötesine uzanıyor.  "İngilizce konuşan ülkeler, Avrupa ve ABD çevresindeki Asyalı müttefikler arasındaki uyum derecesi daha önce görülmemiş seviyelere ulaştı." Bu yeni durumda, Rusya'yı dost olarak Asya ve Afrika'ya yönlendirdi. Çin, Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya gibi "küresel güneyin" önde gelen ülkelerinin Rusya'ya yönelik uluslararası yaptırım çabalarına katılmamış olması Kremlin'i biraz rahatlatıyor. Ancak İran dışındaki bu ülkeler, Rusya'ya Ukrayna'ya akan batı silahlarına karşılık verecek askeri destek sağlamadı. Küresel güneye güvenmek, son 30 yıldır ağırlıklı olarak Avrupa'ya enerji ihracatı üzerine inşa edilen Rus ekonomisinin yeniden yönlendirilmesini gerektiriyor. Rusya da şimdi tehlikeli bir şekilde Çin'e bağımlı. Putin ülkesini nasıl bu hale getirdi? Sorunun kökleri, diğer Avrupa devletlerinin zaten karşı karşıya kaldığı bir şey olan büyük güç statüsünün kaybını kabul etmemesidir. (Bazıları, Brexit'in İngiltere'nin henüz tam olarak orada olmadığını gösterdiğini söyleyebilir. Ancak, kendine zarar verme eylemleri söz konusu olduğunda, Putin'in Rusya'ya yaptıklarıyla karşılaştırıldığında hiçbir şey. Felaket eşdeğeri, İngiltere'nin İrlanda'yı işgal etmesi olurdu.) Putin'in nostaljik bir şekilde baktığı Avrupa düzeni, büyük güç rekabeti etrafında inşa edildi. AB ve NATO şemsiyesi altında devletler arası işbirliğine dayalı yeni bir sistemi kavrayamayan Putin, Rusya'yı tüm Avrupa kıtasından tecrit etmeye başladı. Georgetown Üniversitesi'nden Angela Stent'in dediği gibi , 1700'lerde “Putin, Büyük Peter'in Avrupa'ya açtığı pencereyi kapattı”. Putin, Rusya'nın kalıcı olarak süper güçlerin altında olduğunu kabul etmeye istekli olsaydı, Rus devlet yönetiminin dengeleyici bir orta güç rolü oynaması için fırsatlar olurdu. Bunun yerine Putin, Ukrayna'da aşırıya kaçtı. Bunun ironik sonucu, Rusya'nın bu savaştan küresel bir güç olarak daha da küçülmüş olarak çıkmasıdır. Rusya'nın çaresiz durumu, ülkenin bazı seçkinleri arasında belirli bir nihilizme yol açtı; televizyon konuşan kafalar yüksek sesle nükleer savaş ve Kıyamet hakkında fanteziler kuruyor. Savaşmaya devam etme argümanını giderek daha fazla öne süren Rus stratejistler, bunu gerçekçi bir zafer olasılığı gördükleri için değil, yenilgiyi tasavvur etmenin çok zor olduğu için yapıyorlar. Eski bir Rus askeri istihbarat albayı ve o zamanlar artık kapalı olan Carnegie Moskova Merkezi'nin yöneticisi olan Trenin kasvetli makalesinde, Rusya için "teslim olmanın teorik bir yolu" olsa da, bu seçeneğin "ulusal felakete" yol açacağı için kabul edilemez olduğunu savunuyor. , olası kaos ve egemenliğin koşulsuz kaybı”. Ancak bu, vatanseverliğin çok tuhaf bir tanımıdır. Hangi vatansever Rus, ülkesini daha fakir, daha izole, daha diktatörce ve dünya çapında daha tiksindirici hale getiren acımasız bir saldırı savaşında yurttaşlarını ölüme göndermeye devam etmek ister? Gerçek Rus yurtseverleri, Putin'i ve savaşını durdurmaya kararlı olanlardır - çoğu hapiste veya sürgündedir. Ancak bu gerçekleştiğinde Rusya'nın ahlaki, ekonomik ve uluslararası statüsünü yeniden inşa etme şansı olacaktır.

1 yıl önce

Zafer Partisi kan kaybetmeye devam ediyor! Kadın kollarından kaçan kaçana

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Kurucular Kurulu ve GİK üyesi Ayla Ülük partisinden istifa ederek MHP'ye katıldı. Ayla Ülük sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ülkücülerin gerçek yuvasındayım" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Zafer Parti’li Sevda Gül Tunçer, Ümit Özdağ’ın PKK’lı dediği Ahmet Kaya’nın şarkısı söyledi

Geçtiğimiz hafta eskort kavgası yaşanan Zafer Partisi’nde sular bir türlü durulmuyor. Ümit Özdağ tarafından kollandığı söylenen Genel Başkan Yardımcısı Sevda Gül Tunçer, Özdağ’ın PKK’lı dediği Ahmet Kaya’nın şarkısını seslendirdi. https://twitter.com/news_motto/status/1618680855224020993?s=46&t=hawoW_D_ZK_yL4XTKvRj1A ÖZDAĞ ‘TERÖRİST’ DEMİŞTİ Katıldığı programlarda ve sosyal medya hesabında Ahmet Kaya için ‘PKK’lı’ ifadesini kullanan Ümit Özdağ, gözdesi Sevda Gül Tunçer’in bu klibi için bakalım ne diyecek?

1 yıl önce

CHP, İsmail Saymaz'ı bile çileden çıkardı! "Yenilginin sloganıyla zafer kazanılmaz!"

CHP, 1950 seçimlerinde Demokrat Parti'ye karşı sandığa gömüldüğü 'Yeter söz milletindir' sloganını genel merkez binasına astı. CHP'nin bu hamlesine CHP'li gazeteci İsmail Saymaz bile isyan etti.

1 yıl önce

İYİ Parti ve Zafer Partisi’nden istifa eden 813 kişi MHP’ye katıldı

İstanbul Sultanbeyli’de Zafer Partisi ve İYİ Parti’den ayrılan 813 kişi MHP’ye katıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Ülvi Yönter, MHP’ye katılımla ilgili açıklamada bulundu. ‘DİĞER PARTİLERDEN KATILANLAR MHP’YE GÜÇ VERDİ’ Yönter açıklamasında, “Günden güne büyüyoruz. 14 Mayıs’ta sandıklar açıldığında herkes her şeyi görecek. Binlerce insanın saflarımıa katılmasını gururla kabullendik. Onlarla şimdi aynı hedefler doğrultusunda yürüyoruz. Diğer partilerden katılan vatandaşlarımız MHP’ye güç verdiler. Hepsine tekrar hoş geldiniz diyorum. MHP ve Cumhur İttifakı demek, Türkiye demek, İslam alemi demek. Mazlumların umudu demek”  ifadelerini kullandı. ‘HUKUK TANIMAZ CAHİLLER’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili konuşan Yönter, ‘‘Cumhurbaşkanımızın adaylığıyla ilgili spekülasyon yapanların hepsi demokrasinin mankurtlarıdır. Hukuk tanımaz cahillerdir.” dedi.

1 2 ... 10 11 12 13 14 15 16 17 18