05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Türkiye'nin operasyonu öncesi terör örgütü PKK'dan kirli plan: Teröristler halka zorla silah saklatıyor

Terör örgütü YPG/ PKK, Suriye'nin kuzeyinde Tel Rıfat ve Menbiç ilçelerini 6 yıldır bölge halkına baskı uygulayarak işgal altında tutuyor. YPG/PKK, Tel Rıfat ve Menbiç'i Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı ile teröristlerden temizlenen Afrin, Mare, El Bab, Cerablus gibi güvenli bölgelere yönelik saldırılarında üs olarak kullanıyor. Bu ilçelerden yaptığı sızma girişimleri ve roket saldırılarıyla, ülkenin kuzeyinde Türkiye'nin gerçekleştirdiği operasyonlarla oluşturulan güvenli bölgeleri, bölge halkının huzur ve güvenliğini tehdit ediyor. Fırat'ın batısında Türkiye sınırına 18 kilometre mesafede bulunan Tel Rıfat ve sınırdan 30 kilometre uzaklıktaki Münbiç ilçelerinden kaçan yüzbinlerce sivil de Suriye içinde zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Sabah'ın haberine göre, Türkiye'nin, güvenli bölgeleri oluşturmak için bu iki ilçedeki terör hedeflerine operasyon yapacağını açıklamasının ardından terör örgütü YPG/PKK, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmak için Suriye'nin kuzeyinde işgal ettiği Tel Rıfat, Menbiç ve çevre köylerdeki yerleşim yerlerinde tüneller kazıp silah saklamaya başladı. PKK/YPG bölgede yaptığı tünel, hendek ve siper gibi tahkimatlarda bölge halkını ve elindeki tutukluları zorla çalıştırıyor. Terör örgütü Afrin'de hazırladığı ve kilometrelerce uzunluğu bulan tünellerde de mahkum ve bölge halkını zorla çalıştırmıştı. HAZIRLIKLAR TAMAM Terör örgütü üyeleri Türkiye'nin gerçekleştireceği operasyon öncesinde cephe hattında hendekler kazmaya devam ederken Suriye Milli Ordusu da hazırlıklarını tamamladı. Cephe hatlarında da 7 gün 24 saat nöbet tutan savaşçılar bölgede kuş uçurtmuyor. Menbiç sınır hattında bulunan Ulaşlı Köyü'nde de Suriye Milli Ordusu Özel Kuvvetler Komutanlığı askerleri nöbet tutuyor. Hemen her gün bölgedeki YPG/PKK'lı teröristler ile sıcak çatışmalar yaşanıyor. OPERASYONA DESTEK MİTİNGİ Terör örgütü YPG/PKK'nın 2016'da Tel Rıfat'ı işgal etmesinin ardından Azez'e sığınan Tel Rıfatlılar, Türkiye'nin olası operasyonu öncesinde Şehitler Meydanı'nda operasyona destek mitingi düzenledi. Yüzlerce kişinin katıldığı mitingde Tel Rıfatlılar, "YPG ve DEAŞ uluslararası teröristlerdir", "Terörün aslı PKK'dır, YPG onun kamuflajıdır" dövizleri taşıdı. Gösteride yapılan konuşmalarda Tel Rıfatlılar evlerine dönmek istediklerini söyledi, düzenlenecek operasyonda Türkiye'ye sonuna kadar destek vereceklerini ifade etti.

1 yıl önce

Adalet Bakanı Bozdağ'dan kira açıklaması: Zorla kimse kimseyi evinden çıkaramaz

Adalet Bakani Bekir Bozdağ, katıldığı canlı yayında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kira düzenlemesine ilişkin konuşan Bozdağ, 'Taraflar yüzde 25'te anlaşamadığı zaman ev sahibi 'anlaşamadık' diye bundan mütevellit kiracıyı çıkaramaz. Tahliye davası açtığı zaman da yasa hükmü mahkemeyi de bağladığı için mahkemenin, yüzde 25 eğer kiracı vermişse onunla ilgili açılan tahliye davasını reddedeceği aşikardır. Zorla kimse kimseyi evinden çıkaramaz. Taraflar arasında eğer evden çıkma konusunda ihtilaf olunca hakem Türk yargısıdır.' ifadelerini kullandı

1 yıl önce

Almanya işçi bulmakta zorlanıyor! Türkiye'den aradıklarını bulamadılar…

Berlin yönetimi, havalimanlarındaki kaos görüntülerini ortadan kaldırmak için Türkiye başta olmak üzere, yurt dışından geçici işçi getirmeye onay verdi. Söz konusu Avrupa ülkesinde aylık 2 bin 500 euro maaşla istihdam edilmek üzere Türkiye'de ilan yayınlandı ancak beklenen ilgiyi görmedi. Rheinische Post gazetesi "Almanya'daki havalimanları için Türkiye'den gelen yardımcılar nerede?" diye sordu. Haberde, "en az 2 bin geçici işçinin, Türkiye'den gelip, Alman havalimanlarındaki kaosu hafifletmemesi gerektiği" vurgulandı. Almanya'daki havalimanlarında personel eksikliği, hem uçuş iptallerine hem de yolcuların uzun süreli beklemelerine yol açıyor. Krizin çözülmesi gerektiğine vurgu yapılan haberde, "Ancak şimdiye kadar kimse gelmedi." denildi. Türkiye'den işçi ilanına yeterli ilginin gösterilmemesi konusunda, "Neden böyle oldu? Türkiye'deki insanlar neden büyük bir hayal kırıklığına uğradı?" şeklinde sorular yöneltildi. OTURUM VE ÇALIŞMA İZNİ BİLE FAYDA ETMEDİ Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, "Şirketlerin ülke dışından, özellikle Türkiye'den yardımcı işçileri almalarına olanak tanıyoruz." diye konuşmuştu. Faeser, yurt dışından getirilecek işçilere oturum ve çalışma izni çıkaracaklarını söylemiş, söz konusu görevlilerin bagajlarla ilgili bölümde istihdam edileceğini belirtmişti.

1 yıl önce

FETÖ içinde taciz ve tehdit skandalı! "Gülen'den icazet aldım" diyerek 23 yaş küçük örgüt üyesini ilişkiye zorladı!

15 Temmuz sonrası İsveç'e kaçan FETÖ'nün mahrem imamı Süleyman Sargın, evli ve dört çocuk babası. Kendisinden 23 yaş küçük N.K.'yi taciz eden, şantajla ilişkiye zorlayan Sargın'ın görüntüleri örgüt içinde elden ele dolaşıyor. Ama örgütte kimse Sargın'a karşı gelemiyor. Hürriyet Gazetesi Yazarı Nedim Şener, FETÖ'deki yeni tecavüz skandalının detaylarını yazdı. Şener'in, "Son mahrem imam... FETÖ’de yeni bir tecavüz skandalı" başlıklı yazısı şöyle: FETÖ elebaşı Gülen’in sağlık sorunları ağırlaşırken, bir yandan iç hesaplaşma ve güç savaşları yaşanan örgütte bir yandan da çürüme aldı başını gidiyor. Örgüt içinde birbirini dolandırmak sıradan hale geldi. FETÖ elebaşının ölümü sonrası örgütün parasını kontrol etmek için grupların savaşı devam ediyor. Öyle ki FETÖ elebaşının “Yapılan yanlışlıklardan dolayı ıstıraplar içinde kıvranıyorum” diye pişmanlığını dile getirdiği, sağlık sorunlarından dolayı zorla konuştuğu ve örgüt tabanında çözülmeye katkı sağlayan haberi olmadan çekildiği anlaşılan bir videosu bile sızdırıldı. TACİZ VE TECAVÜZLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR Amerika’da örgüt üyesi kadınlara tecavüz eden, eşleri yurtdışına kaçan Türkiye’de kalan örgüt mensubu kadınların yaşadıkları taciz skandalları birbirini kovalıyor. Örgüt yönetiminin suskun kaldığı, ancak mağdurların çok az ses çıkarabildiği, örgüt tabanının görmezden geldiği bu olaylara bir yenisi eklendi. Örgüt içinde şimdilerde FETÖ elebaşı Gülen’in öğrencilerinden olan örgütün Zaman gazetesinde de yazarlık yapan Süleyman Sargın’ın yaşadığı evlilik dışı ilişki konuşuluyor. 15 TEMMUZ’DAN SONRA İLLEGAL YOLLARDAN KAÇTI Sadece ilişkinin biçimi değil, Süleyman Sargın’ın ilişki kurduğu örgüt üyesi kadına yönelik tehdit ve şantajları olayı farklı bir boyuta götürüyor. Önce Süleyman Sargın’ı tanıyalım. Örgüt içinde molla olarak tanımlanan şahıslar arasında olan Sargın, geçmiş dönemde jandarma mahrem yapılanması içerisinde faaliyet yürütmüş ardından da Emniyet mahrem yapılanmasına geçerek bir süre FETÖ içinde “EGM İmamı” olarak çalışmıştı. Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yaparken, örgüt mensupları arasında kalemi kuvvetli ve saygı duyulan bir isim olarak biliniyordu. Elbette, o da 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından illegal yollardan Türkiye’den kaçan isimlerden birisiydi. Temmuz 2022 itibarıyla İsveç’te bulunan Sargın, buradan Türkiye’deki örgüt mensuplarını yönlendirmeye devam ediyor. FETÖ ELEBAŞININ AĞZINDAN TAZİYE İLANLARINI YAZIYOR Süleyman Sargın, Fetullah Gülen’e o derece yakındır ki ölen Yusuf Bekmezci gibi örgüt mensupları için taziye mesajlarını bile FETÖ elebaşı Gülen’in ağzından yazmaktadır. 48 yaşında, evli ve 4 çocuk babası olan Sargın, ailesiyle birlikte 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası kaçtığı İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşıyor. 23 YAŞ KÜÇÜK ÖRGÜT ÜYESİNE TACİZ Süleyman Sargın İsveç’te yaşarken, yeğeninin bir arkadaşı olan kendisinden 23 yaş küçük N.K. ile 2018 yılında sosyal medya aracılığı ile tanışır. Babası dahil olmak üzere ailesinde FETÖ mensupları bulunan N.K. isimli örgüt üyesi kadın, ilk aşamada Sargın’ın ısrarlı arkadaşlık tekliflerine olumsuz yanıt verir. FETÖ ELEBAŞINA YAKINLIĞI İLE KANDIRMAYA ÇALIŞTI Ancak dönem içinde Süleyman Sargın, FETÖ elebaşına çok yakın olduğunu, sözde hizmet hareketi içinde geleceğinin çok parlak olduğunu söyleyerek ciddi bir ilişki düşündüğünü belirterek N.K.’yi ikna eder. Sosyal medya üzerinden devam eden ilişkide Sargın, N.K.’yi sürekli olarak yurtdışına davet eder. Sargın’ın evli ve çocuklu olmasından rahatsızlık duyan N.K. ilişkiyi bitirmek ister. DÜŞÜK AHKLAKLI KADIN OLDUĞUNU ANLATMAKLA TEHDİT ETTİ Bunun üzerine Sargın, N.K.’yi “tüm tanıdıklarına N.K.'nın düşük ahlaklı bir kadın olduğunu anlatmakla” tehdit eder. Daha da ileri giden Sargın, N.K.’yi Avrupa’da tanıdığı, bildiği birisiyle evlendirebileceğini söyler, böylelikle kendilerinin ilişkiye devam edebileceği teklifi ile ikna etmeye çalışır. Konuyu arkadaşlarına anlatan ve telefon görüşmeleri ve mesajlaşmalarına ait görüntüleri paylaşan N.K. ile Sargın arasında küfürleşme ve hakaretler içeren kavgalar yaşanır.   İLİŞKİ KARŞILIĞI EĞİTİM MASRAFI KARŞILAMA Sargın bununla da yetinmez, eğitim için Bosna Hersek’e giden N.K.’nin peşini bırakmaz. İsveç’ten, Bosna’ya giderek rahatsız etmeye devam eder hatta ilişki karşılığında eğitim masraflarını karşılamayı teklif eder. Maddi nedenler ile Sargın’ın teklifini kabul etmek zorunda kalan N.K. bir süre sonra Bosna’dan kaçarak Türkiye’ye döner. Sargın bu kez, N.K.’yi arayarak ilişkilerini ailesine anlatmakla tehdit eder. Bu arada Süleyman Sargın’ın İsveç’te bulunan eşi bu ilişkiyi öğrenir, örgüt mensuplarına kocasını şikâyet eder. "GÜLEN'DEN İCAZET ALDIM" Sargın, karısına örgüt içinde bu tarz ilişki yaşayan ilk sorumlunun kendisi olmadığını, bütün “büyük abilerin” böyle ilişkilerinin olduğunu, bunun ‘Hizmet Abileri’nin hakkı olduğunu, konuyu Gülen’e de anlattığını ve icazet aldığını ifade ederek durumu büyütmemesi yönünde tehditlerde bulunur. Peki sonuçta ne olur? İki kişi arasında başlayan ilişkinin kayıt ve görüntüleri örgüt üyeleri arasında paylaşılır. Mesajlar ve fotoğraflar elden ele ulaşır. Örgüt merkezinin duruma müdahale edeceği düşünenler yanılır. Geçmiş yıllarda İsveç’te bulunan bazı örgüt mensuplarını ticaret yapma bahanesiyle dolandırmasıyla da gündeme gelen Süleyman Sargın’ın, FETÖ elebaşı Gülen’e yakınlığı nedeniyle örgüt içinde bir nevi dokunulmazlığa sahip olduğu için tıpkı diğer skandallar gibi üzeri kapatılır.

1 yıl önce

Terör örgütü PKK/YPG, Haseke ve Halep'te 50 genci daha zorla silahlı kadrosuna aldı

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, PKK/YPG, işgalindeki Haseke ve Halep'in Münbiç ilçesinde Arap gençleri alıkoyarak zorla silahlı kadrosuna katma uygulamasını son bir haftada artırdı. PKK/YPG'li teröristlerin köy girişleri ve ilçelerde kurduğu sözde mobil yol kontrol noktalarında Haseke'ye bağlı Kamışlı ilçesinde 21, Yarubiyye beldesinde 4, Tel Hamis köyünde 8, Kahtaniyye köyünde 4, Tel Brak köyünde 4 ve Atşane köyünde 2 ile Halep'in Münbiç ilçesinde de 7 olmak üzere toplam 50 geç alıkonuldu. Teröristler, alıkoydukları gençleri sözde eğitim kamplarına götürüyor. Terör örgütü PKK/YPG, son bir haftada Haseke'ye bağlı Malikiyye (Derik) ilçesinde 18, Rumeylan ilçesinde 3, Kahtaniyye beldesinde 9, Gul Ağa köyünde 26, Kale köyünde 2 toplam 58 genci alıkoymuştu. Böylece terör örgütü son bir haftada en az 108 genci zorla silahlı kadrosuna kattı. Münbiç ilçesinde esnaf, gençleri alıkoyarak zorla silahlı kadrosuna katan terör örgütü PKK/YPG'yi protesto etmek için dün kepenk indirmişti. PKK/YPG'li teröristler, işgal ettiği Rakka ve Deyrizor illerinde de benzer uygulamalara başvuruyor.

1 yıl önce

Terör örgütü PKK/YPG Haseke'de 55 genci daha zorla silahlı kadrosuna aldı

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, PKK/YPG, işgalindeki Haseke'de Arap gençleri alıkoyarak zorla silahlı kadrosuna katmaya devam ediyor. PKK/YPG'li teröristler, köy girişleri ve ilçelerde kurduğu sözde yol kontrol noktalarında Haseke'ye bağlı İskenderune, Cezaa, Mustafaviyye, Kahurte ve Tel Aver köylerden 38 genci, Tel Köçer ve Cevadiyye beldelerindeki pazar yerlerinden de 17 genci olmak üzere toplamda 55 genci daha alıkoydu. Terör örgütü son 3 günde alıkoyduğu 55 genci Haseke'ye bağı Malikiyle ilçesindeki sözde toplama ve eğitim kampına götürdü. Terör örgütü PKK/YPG, son bir haftada Haseke ve Halep illerinde işgalinde tuttuğu bölgelerde 108 genci alıkoymuştu. Böylece terör örgütü 25 ocak tarihinden bu yana en az 163 genci zorla silahlı kadrosuna kattı. Münbiç ilçesinde esnaf, gençleri alıkoyarak zorla silahlı kadrosuna katan terör örgütü PKK/YPG'yi protesto etmek için 26 Ocak'ta kepenk indirmişti. PKK/YPG'li teröristler, işgal ettiği Rakka ve Deyrizor illerinde de benzer uygulamalara başvuruyor.

1 yıl önce

Suriye Geçici Hükümeti Başkanı: PKK/PYD gençleri zorla silah altına alıyor

Suriyeli muhaliflerin kurduğu Geçici Hükümetin Başkanı Mustafa, Suriye'deki iç savaşın 12. yılında değerlendirmelerde bulundu. Esed rejiminin siyasi çözümden yana olmadığının farkında olduklarını belirten Mustafa, "Suriye muhalefeti olarak rejimin hiçbir siyasi çözüme taraf olamayacağını uluslararası topluma göstermek için bu müzakerelere katıldık. Siyasi geçiş temelli kapsamlı çözümden yanayız. Bu doğrultuda taraf olan ülkelerden, siyasi çözümle ilgili olan uluslararası karara uyması için rejime baskı yapmasını bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde yapılan Suriye Anayasa Komitesi toplantılarında da istenilen ilerlemenin kaydedilmediğini vurgulayan Mustafa, şöyle devam etti: "Her fırsatta siyasi çözümü baltalamak için bahane arayan Rusya'nın tavrı nedeniyle Esed rejimi heyetinin artık anayasa komitesi çalışmalarına da katılmadığını görüyoruz. Daha önce 'tarafsız' olmadığı bahanesiyle görüşmelerin Cenevre'de yapılmasına karşı çıkan Rusya, Suriye dosyasını Ukrayna savaşında pazarlık kozu görüyor. İran da aynı şekilde nükleer müzakereleri için koz olarak görüyor." DEPREMLER VE YANKILARI Mustafa, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin Suriye'nin kuzeybatısındaki bölgelerde yıkımlara yol açarak, bölge halkının acısını derinleştirdiğini kaydetti. BM'nin depremzedelere yardım ulaştırma konusunda geç kaldığını hatırlatan Mustafa, ülkenin kuzeybatısında depremlerin etkili olduğu bölgelere uluslararası insani yardımların "siyasi şantajlara" maruz kalmasının üzücü bir durum olduğunu aktardı. "Depremler öncesinde uluslararası toplumca yüz üstü bırakılan halkımız deprem sırasında da aynı kaderi yaşadı." ifadesini kullanan Mustafa, şunları kaydetti: "BM Genel Sekreteri'nin insani yardımlardan sorumlu yardımcısı da Suriye'nin kuzeybatısındaki depremzedelere yardım konusunda geç kaldıklarını belirtmişti. BM'nin sorumluluğunu yerine getirerek Suriye halkına yönelik koruma ve yardım sağlaması gerekiyor." Mustafa, Suriye halkına desteklerinden dolayı Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'a teşekkür etti. "REJİM YARDIMLARA EL KOYDU" Esed rejiminin, Suriye'nin çeşitli illerinin etkilendiği depremleri siyasi amaçlar için kullandığını vurgulayan muhalif lider Mustafa, "Yaptırımlardan kurtulmak için fırsat kollayan rejim, kontrolündeki bölgelerde yaşayan depremzedeler için gönderilen insani yardımlara el koydu." dedi. Mustafa, "Rejimin Suriye halkına yaşattığı acılar, depremin yol açtıklarından kat kat daha büyük. Dünyanın Esed rejiminin Suriye halkına karşı işlediği suçları ve hak ihlallerini unutmaması gerekiyor. Şehirleri bombalayıp Suriyelileri katleden, onları alıkoyan ve yerinden eden bu rejimdir." ifadesini kullandı. Depremlerde Suriye'de, yarısından fazlası muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde olmak üzere, en az 3 bin 688 kişi hayatını kaybetti, 14 bin 749 kişi yaralandı. GERİ DÖNÜŞLER İç savaş nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin geri dönüşüne de değinen Mustafa, "Yurt dışına çıkmak zorunda kalan Suriyelilerin tümünün, halkın çektiği acılara son veren ve ülkeye geri dönme hayalini gerçekleştirecek kapsamlı bir çözümü sabırsızlıkla beklediğini söylersem abartmış olmam. Halkımızın bu isteğinin bir an önce gerçekleşmesini istiyoruz." görüşünü paylaştı. Mustafa, Esed rejiminin Suriye halkına karşı işlediği suçların gönüllü ve güvenli dönüşleri engellediğini belirterek, şöyle devam etti: "Rejimin güvenlik güçlerinin memleketlerine geri dönenlere yönelik öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi suçları, Uluslararası Af Örgütü ve diğer insan hakları örgütlerince belgelendi. Dolayısıyla sivillerin güvenliğini sağlayacak siyasi çözüm olmadıkça rejim bölgesinde gönüllü geri dönüşler mümkün değil." Terör örgütü PKK/YPG işgalindeki bölgelerde geri dönüşlerin mümkün olmadığının altını çizen Mustafa, "PKK/PYD gençleri zorla silah altına alıyor, buna karşı çıkanları da alıkoyuyor. Dolayısıyla insanlar bu bölgelere dönemiyor. Geri dönüşler için uygun şartların oluşması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Suriye'nin kuzeyinde terörden kurtarılarak güvenli bölgelere dönüşen alanlarda çeşitli alanlarda oluşan istikrardan dolayı bölgenin daha fazla Suriyeliyi barındırabileceğini vurgulayan Mustafa, artan nüfus nedeniyle bölge halkının ihtiyacını karşılayacak daha fazla kalkınma projeleri ve yardımlara ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Mustafa, PKK/YPG'nin terörden temizlenmiş bölgelerde terör saldırıları yaparak bölge halkının huzurunu bozmayı sürdürdüğünü belirtti.

1 yıl önce

Fransa'da Kürtlere PKK baskısı: Şantajla para ve zorla eleman toplamaktan yargılanıyorlar

Fransa'da terör örgütü PKK'nın varlığı ülkede sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Dağ kadrosundan olduğu belirlenen 11 PKK'lının Kürtlerden şantajla para ve zorla eleman topladıkları anlaşıldı. "Terörü finanse etme, şantaj, haraç alma ve zorla eleman toplama" suçlarından yargılanıyorlar Fransa Ulusal Terörle Mücadele Savcılığından (Pnat), söz konusu kişilerin, "terörü finanse etme, şantaj, haraç alma ve zorla eleman toplama" suçlarından yargılandıkları davanın, Paris Adliyesinde 4 Nisan'da başlayan duruşmalarının devam ettiği kaydedildi. Yargılamanın 14 Nisan'a kadar süreceği vurgulanan açıklamada, Fransa'da bir kadının, terör örgütü PKK'ya katılmak üzere kaçırılmasının ardından Haziran 2020'de konuya ilişkin soruşturma açıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, yapılan teknik takiple söz konusu kadının, terör örgütü PKK tarafından dağa çıkarılmak için kaçırıldığı ve olaya dahil olan iki kişinin kimliklerinin tespit edildiği aktarıldı. "PKK için "vergi" adı altında haraç toplandı" Soruşturma sırasında, Eylül 2020-Mart 2021 tarihlerinde, Fransa'daki Kürtlerden terör örgütü PKK için "vergi" adı altında haraç toplandığının anlaşıldığına dikkat çekilen açıklamada, ülkedeki Kürt toplumundan çok sayıda kişinin ifadesiyle de bu durumun teyit edildiğinin altı çizildi. Açıklamada, Fransa'nın güneyinde, terör örgütü PKK'nın hiyerarşik yapılanmasını oluşturmak için başka Kürt gençlerin de bu kişiler aracılığıyla zorla alıkonulduğunun tespit edildiği vurgulandı. Savcılığın açıklamasında ayrıca, terör örgütü PKK'nın, Eylül 2020-Mart 2021 tarihlerinde, Marsilya ve Draguignan bölgelerinde yaşayan Kürt toplumundan zorla topladığı para miktarının, yaklaşık 2 milyon avro olduğu ifade edildi. Terör örgütünün dağ kadrosundan oldukları açıklanan söz konusu 11 sanıktan 4'ünün tutuklu, 7'sinin elektronik kelepçeyle ev hapsinde veya adli gözetim altında bulunduğu belirtildi. Buna ek olarak, hakkında yakalama kararı bulunan 1 kişinin ise firari olduğu bilgisi paylaşıldı. PKK davası Fransız basınında France 24 de PKK davasındaki, tanıklık ve telefon dinlemelerine yer verdi. France 24 haberinde terör örgütü PKK üyelerinin, para talep ettikleri kişileri taciz ve gasp ettikleri belirtildi. PKK üyelerinin bu kişileri, tahmini gelirlerine göre keyfi bir şekilde katkı sunmaya zorladıkları kaydedildi. Fransız La Parisen gazetesi de duruşma sırasında yaşanan bir olaya yer verdi. PKK terör örgütü üyelerinin avukatları, locada bulunan polis memurlarının kar maskelerini çıkarmalarını istedi. Mahkeme Hakimi ise bu bir terör davası diyerek avukatların talebini reddetti. Duruşma 14 Nisan'a ertelendi.

1 2 3 4 5