03 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

CHP’den darbe çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi, Gezi olayları sırasında yaptığı gibi Boğaziçi Üniversitesi provokasyonunu da kendisine iktidar devşirmek için kullanmaya çalışıyor. Seçimle iktidara gelemeyeceğini bilen CHP, bu kez niyetini tüm açıklığı ile ortaya koydu.  Gezi olayları sırasında da ön saflarda yer alan, Mahmut Tanal, Selin Sayek Böke ve Veli Ağbaba gibi isimler bu akşam Kadıköy'deki olayların ardından sosyal medyada tehlikeli bir sloganı devreye soktular.  "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!" Peki, bu slogan ne anlama geliyor? "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!" sloganı 4 kelimeden ibaret öylesine bir ifade değil.  Bu slogan derin anlamları içinde barındırıyor. Tanal, Böke ve Ağbaba'nın başını çektiği ve çok sayıda CHP'li tarafından paylaşılan bu slogan 2. Abdülhamid'in tahttan indirilip 2. Meşrutiyet'in ilan edildiği 2008 olaylarının başlangıcında bayraklaştırılmıştı.  Padişah 2. Abdülhamid'i istibdad uygulamakla suçlayıp, ülkeye hürriyet getirdiklerini ilan eden Meşrutiyetçiler sonunda ülkenin her köşesini düşman işgaline teslim ederek muradlarına ermişti.  Bugün onların bıraktığı yerden CHP devam ediyor. İktidar açlığındaki CHP 113 yıl sonra aynı sloganı dolaşıma sokarak darbe çağrısında bulunuyor. 

3 yıl önce

MHP’den uluslararası kuruluşlara çağrı: Twitter denetlenip tedbir alınmalı

"Twitter, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör atamasını bahane eden unsurlarca zillet ittifakı desteğinde sürdürülen terörist faaliyetler hakkında partisinin görüşlerini kamuoyuyla paylaşan Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin tweetlerini sansürlemiştir. Twitter bu davranış biçimiyle, sosyal medya denen kontrolden çıkmış dipsiz gayya kuyusunun Deli Dumrul’u, kırk haramisi hâline gelmiştir. Hem milyonlarca takipçisi bulunan siyasetçiler üzerinden trilyonlar kazanan, hem de onların tweetlerini keyfine göre sansürleyen Twitter’ın bu sosyal medya simsarlığına kimse boyun eğmez, eğemez. Twitter devlet içinde devlet, medya içinde medya patronu gibi davranmakta; kerameti kendinden menkul kurallarını hem bütün ülkelere, hem de bütün insanlığa dayatmaktadır. Şurası bilinmelidir ki hiç kimse veya hiçbir kuruluş uluslararası hukukun, evrensel insanlık değerlerinin ve her ülkede yerel kültürel değerlerle zenginleştirilerek tatbik edilen modern demokratik nizamın üzerinde değildir. Ayrıca her ülkenin kendine göre sosyal kıymetler bütünü, inanç iklimi, demokrasi anlayışı ve toplumsal öncelikleri vardır. Yerel ve toplumsal olsa da insani değerler ve inançlar kutsaldır, masundur; asla tekelleştirilemez, tahakküm altına alınamaz. Hiçbir ülke veya kuruluş, bir başka ülke veya toplumun demokratik düzenine müdahalede bulunamaz, ilke ve hukuk dayatamaz. Uluslararası hukuku ve evrensel normları çiğneyerek kendini devlet veya devlet otoritesi yerine koyan, kendi meşkuk ve tartışmalı hukukunu dayatan, medyada tröstleşme eğilimindeki Twitter ve benzeri sosyal medya kuruluşlarını masaya yatırma zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Bütün ülkelere kendi menfaat nizamını dayatmaya kalkarak uluslararası güvenlik ve barışı tehlikeye sokan bu türden sermaye ve çıkar unsurlarını hizaya getirmek üzere uluslararası camiayı harekete geçmeye çağırıyoruz.

3 yıl önce

Terörist Sabri Ok’tan CHP ve İYİ Parti’ye çağrı: “Bu partiler gerçekten bir değişim istiyorlarsa HDP ile ittifak yapmak dışında çareleri yoktur”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlığı Kandil’in elini ayağına doladı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eksikliklerin giderilmesi için Yargıtay Başsavcılığı’na iade ettiği iddianamenin tamamlanması ile kapatma sürecinin kaldığı yerden devam edeceği korkusuna dair işaret, terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok’tan geldi. Yeni Akit'in haberine göre; eli kanlı katil Ok, örgütün medya organları aracılığı ile yaptığı açıklamada HDP’lilere mesajlar verirken diğer taraftan da AB’yi ikiyüzlülükle suçlayarak, şunları ifade etti: “CHP ve İYİ parti eğer gerçek bir demokrasi mücadelesi vermeseler mevcut durumlarından öteye gidemezler. Hiçbir zaman da iktidar olamazlar. Bu partiler gerçekten bir değişim istiyorlarsa HDP ile ittifak yapmak dışında çareleri yoktur. Eğer bunu yapamıyorlarsa, sadece yürüttükleri siyaset yalandan ibaret olur. Türkiye toplumu da artık bunu biliyor. Bu noktada HDP kendini alternatifsiz görmemelidir. Bir tartışma var halihazırda üçüncü yol veya üçüncü ittifak. Bu noktada HDP çok kilit ve önemli bir konuma sahip. Bunun için de HDP’ye kapatma davası açtırıyor, yüzlerce siyasetçisine siyaset yasağı getiriyor, mali yardımı kesip bir bütünen HDP’yi etkisiz bırakmaya çalışıyorlar. Ama nihayetinde HDP için siyaset yolu her zaman açık olacaktır. Yani arkasında on milyonların olduğu bir siyasi gelenek, kendine bir yol bulacaktır. Şimdiye kadar direndiler, bundan sonra da bu onurlu duruşlarını devam ettirmeliler.” ALMANYA ZORLARINA GİTMİŞ! HDP’nin kapatılması konusunda Alman hükümetinin yaptığı, ‘HDP PKK ile arasına mesafe koysun’ açıklamasından rahatsız olan terörist başı Ok, “Bu kadar şeyden sonra ‘HDP PKK ile arasına mesafe koysun’ diyorlar. Bunun temel nedeni kirli çıkarlarından başka bir şey değildir. Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa bu tehdit karşısında ne taviz varsa veriyorlar. Siyasetlerini bu karşılıklı kirli çıkarlar belirliyor. Bu iki yüzlü oportünist ve demokrasi değerleri dışında bir yaklaşım ve siyasettir. Yani Almanya veya AB’nin AKP siyasetine veya açıklamalarına inandığı yok. Taviz vermelerinin temel sebebi kendi çıkarlarıdır. Bu açıdan onların yaklaşımlarını dürüst olmayan ikiyüzlü bir siyaset biçimi olarak görüyoruz” diyerek, yıllardır destek aldıkları ülkeleri suçladı.

3 yıl önce

Van Valisi, NASA'nın yarışmasında finale kalan Van Gölü fotoğrafı için oy kullanma çağrısı yaptı

Bilmez, "Hepimize düşen bir görev var, Van denizimizi dünyaya tanıtmak. NASA’nın düzenlediği fotoğraf yarışmasında Van Gölü fotoğrafı finale kaldı" diyen Bilmez, takipçilerine "1.'lik için linke tıklayarak oylarınızı kullanabilirsiniz" dedi.

3 yıl önce

NATO'dan Rusya'ya 'askeri yığınağı sonlandır' çağrısı

Stoltenberg, Brüksel'de Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile görüştü.  Görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna sınırına son günlerde binlerce muharebeye hazır askerini gönderdiğini bildirdi. Stoltenberg, "Rusya'nın askeri yığınağı gayrimeşru, açıklanamaz ve derin endişe vericidir. Rusya, Ukrayna içinde ve çevresindeki bu yığınağı derhal sonlandırmalı, provokasyonları bitirmeli ve gerginliği düşürmelidir." dedi. NATO Genel Sekreteri, "2014'ten beri Ukrayna'ya hem siyasi hem askeri destek veriyoruz. Ukrayna'nın özel ortak statüsü var ve kendini savunması için gerekli tüm desteği vereceğiz. Kırım sonrası Rusya'ya ekonomik yaptırımlar da uygulandı. Bu, sadece lafta kalan bir destek değil." ifadelerini kullandı. Ukrayna'nın NATO üyeliği: 30 üye birlikte karar verecek Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO'ya tam üyeliğine ilişkin şunları söyledi: "Ukrayna'nın ne zaman tam üye olacağına 30 üye birlikte karar verecek. Rusya baskı yaparak Ukrayna'nın üyeliğini engellemeye çalışıyor. Her ülke kendi kararını kendi alma hakkına sahip, Rusya'nın veto hakkı yok." Ukrayna-Rusya sınırında neler oluyor? Ukrayna Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak, 30 Mart'ta mecliste yaptığı konuşmada, Rusya'nın tatbikat bahanesiyle Ukrayna sınırları yakınlarına asker sevkiyatı yaptığını belirtmişti. Rusya ise buna karşılık, sevkiyatın ülke sınırları içerisinde olduğunu ve kimse için tehdit oluşturmadığını bildirmişti. Donbas bölgesindeki krizin çözümüne ilişkin Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatından (AGİT) oluşan Üçlü Temas Grubu, 27 Temmuz 2020'den itibaren kapsamlı ateşkes kararı almıştı. Bölgede sözde bağımsızlığını ilan eden Rusya yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında 2014'ten bu yana süren çatışmalarda 13 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

3 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan kısıtlama çağrısı: “Kesinlikle müsaade etmeyin”

Bir mesele var; yabancıların da sokağa çıkma kısıtlamalarında muafiyetleri... Daha önce bir ara genelge de yazdık. Turistik faaliyetler kapsamında kısa süreliğine ülkemizde bulunanlar hariç olmak üzere; şimdi ikamet sahibi. Pasaportunu gösteriyor, başımın üzerine pasaportun var. Ama sen ikamet sahibisin, buradaki yerleşiklerin kurallarına tabii olmakla mükellefsin. Açık söylüyorum, kim ikamet sahibi ve pasaportuyla bu işi istismar etmeye kalkarsa ikametini iptal ederim hemen. Elimde böyle bir yetki var, acımam da. Çünkü insanlar evde kalacaklar, siz pasaportunuz var diye siz turist kılığında, imkanında bunu istismar edeceksiniz, buna da müsaade etmeyeceğiz. Onun için kurallarımız çok net, boşluk bırakmıyoruz."

3 yıl önce

İsveç’in Ankara Büyükelçisi Herrström, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı

İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist, "SDG" adını kullanan terör örgütü YPG/PKK'nın sözde genel komutanı 'Mazlum Kobani' kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile görüşme gerçekleştirdi. İsveçli Bakan, görüşmede teröristbaşına "İsveç olarak, sizlerle uzun süre iş birliği yapmaya ve yardım etmeye hazırız" dedi. Büyükelçiye nota Skandal toplantının ardından İsveç'in Ankara Büyükelçisi Herrström, Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Büyükelçiye, teröristler ile toplantı yaparak "yardım" vaad eden İsveçli Bakan Hultqvist ve PKK'ya verilen destek konusunda duyulan rahatsızlıklar iletildi.

2 yıl önce

Akşener'in ittifak çağrısına iki partiden yanıt: Zemin kaybederiz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu'nun liderliğindeki Gelecek Partisi ile bir sonraki seçim için işbirliği yapılabileceği açıklaması, "seçim ittifakı" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Şimdiye kadar parti kuruluş çalışmalarına odaklandığı için "konu veya süreç bazlı" işbirliklerine kapı açmakla beraber seçim ittifakları konusunda kendini bağlamayan her iki partide ise Akşener'in çıkışı, "İyi niyetli bir niyet beyanı, gelecek öngörüsü" olarak nitelendiriliyor. Zaman zaman İYİ Partililerle farklı konularda görüşmeler yapıldığı ancak "seçim ittifakı" konusunun hiç konuşulmadığı ifade ediliyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı bir televizyon programında, bir sonraki seçime ilişkin tahminlerini açıklarken, İYİ Parti'nin büyüdüğünü, CHP'nin oylarının ise düşmediğini belirterek, “Buna karşılık DEVA ve Gelecek Partileri var, Saadet Partisi fena gitmiyor. Muhtemelen yarın bir işbirliği olacak gibi gözüküyor. DEVA ve Gelecek Partisi'nden bahsediyorum. Böyle baktığınız zaman Cumhur İttifakı adayının seçilmesi mümkün görünmüyor” görüşünü dile getirmişti. GELECEK PARTİSİ: ZEMİN KAYBEDERİZ BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Gelecek Partisi kaynakları, Akşener'le ve İYİ Parti ile zaman zaman konu veya süreç bazlı görüşmelerin yapıldığını, bunun en somut örneğinin de parlamenter sistem tasarımı konusunda olduğuna dikkat çekiyorlar. Ancak aynı kaynaklar, bu görüşmelerin hiçbirinde seçim ittifakının gündeme gelmediği, bu konunun seçim zamanında düşünülmesi gerektiğini ifade ediyorlar. "Türkiye'nin kutuplaştığı bir ortamda, siyasi partiler arasındaki diyaloğu önemsediklerini" ve bu nedenle de zaman zaman görüşmeler yapıldığını söyleyen bir parti yöneticisi, ancak seçim ittifakının şimdiden “konuşulmaması gerektiği” görüşünde. BBC Türkçe'ye konuşan parti yöneticisi, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: “Seçim döneminde bu tür konular gündeme gelebilir. Ama henüz konuşmamamız lazım. Çünkü biz yeni kurulan bir partiyiz ve arazide zemin bulmamız lazım. Arazide zemin bulmadan bunları konuşursanız, zemin kaybedersiniz. O nedenle biz şimdiden konuşmamaya itina gösteriyoruz. İlerleyen süreçlerde bu konular konuşulabilir mi, elbette olabilir. İktidar partisinin dahi tek başına seçime giremediği bir ortamda, muhalefet partileri de bu konuları konuşur.” DEVA PARTİSİ: ÖZGÜN KİMLİĞİMİZİ OLUŞTURMA ÇABASINDAYIZ DEVA Partisi yöneticileri de, Gelecek Partisi ile benzer kaygılar nedeniyle şimdiden ittifakı konuşmanın doğru olmadığı görüşünde. Partiyi kurduktan sonra Genel Başkan Ali Babacan'ın da her keresinde “seçim ittifakının gündemde olmadığı” açıklamalarına işaret edilerek, şu anda bir ittifak görüşmesi yapılmadığı gibi konunun gündemde de olmadığı vurgulanıyor. Akşener'in seçim işbirliği konusundaki sözleri ise “İyi niyetli bir niyet beyanı, gelecek öngörüsü” olarak yorumlanıyor. Partilerinin pandemi koşullarında kurulduğu ve öncelikli gündemlerinin parti teşkilatlanma çalışmaları olduğu ifade ediliyor. Seçime henüz 2 yıllık bir süre olduğuna dikkat çeken parti kaynakları, “O nedenle şimdiden seçimle ilgili spekülasyon yapmak doğru değil, çünkü o zamana kadar çok şey değişebilir” değerlendirmesi yapıyorlar. DEVA Partisi'nde de, şimdiden seçim ittifakı tartışmalarına girilmemesinin nedeni olarak yeni kurulmuş bir parti olmaları gösteriliyor: “Yeni kurulmuş bir partinin herhalde yapacağı ilk iş kendi özgün kimliğini oluşturmak, kendi örgütlenmesini sağlamaktır. Biz mevcut siyasi partilerin çözüm olacağını düşünsek zaten partiyi kurmazdık. Teşkilatlanmada yarı yarıyayız, henüz istediğimiz düzeyde mahallelere ilçelere ulaşamadık ve bunun için çalışıyoruz. O nedenle, partimiz belli bir siyasi aksa oturuncaya kadar, seçim ittifakı konularını konuşmuyoruz.”

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 35 36