Türkiye, suudi arabistan, boykot, ters tepti, suudi arabistan ticaret odaları konseyi başkanı aclan bin abdulaziz el-aclan, arap aktivistler, Türkiye’ye destek, cemal kaşıkçı cinayeti, filistin davası
Hz. Muhammed, cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan, mevlid-i nebi haftası, fransa, boykot, emmanuel macron
AİHM'in Selahattin Demirtaş kararına ilişkin Saadet Partisi'nin kanalı TV5'te konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Millet İttifakı'na çağrıda bulundu. Sancar, "Gelin bu çerçeve üzerinden demokratik hukuk devletini, barışı konuşabileceğimiz bir çerçeveyi ortaya koyalım." dedi
AİHM'nin Demirtaş için Türkiye'ye yaptığı çağrıyı değerlendiren Eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Erhan Baydar, 'özgürlük' çağrısı yaptı. 'Selahattin Demirtaş’ın yeri sokaklardır' diyen Yurt gazetesi yazarı, “Sıkıyönetim Mahkemelerinin kararlarını özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi, AK Parti bunu da başardı. Selahattin Demirtaş cezaevinde. Yeri, meydanlardır. Rakipleri de eşit yarış istemektedir” ifadelerini kullandı
İstanbul'da, Boğaziçi provokatörlerinin çağrısıyla Boğaziçi Üniversitesi ve çevresindeki eylemleri desteklemek için Gezi eylemlerindeki gibi "Saat 9'da sesimizi kısmaya çalışanlara inat, tencere tavalarımızla sesleri yükseltelim!" çağrısında bulunuldu.
Cumhuriyet Halk Partisi, Gezi olayları sırasında yaptığı gibi Boğaziçi Üniversitesi provokasyonunu da kendisine iktidar devşirmek için kullanmaya çalışıyor. Seçimle iktidara gelemeyeceğini bilen CHP, bu kez niyetini tüm açıklığı ile ortaya koydu. Gezi olayları sırasında da ön saflarda yer alan, Mahmut Tanal, Selin Sayek Böke ve Veli Ağbaba gibi isimler bu akşam Kadıköy'deki olayların ardından sosyal medyada tehlikeli bir sloganı devreye soktular. "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!" Peki, bu slogan ne anlama geliyor? "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!" sloganı 4 kelimeden ibaret öylesine bir ifade değil. Bu slogan derin anlamları içinde barındırıyor. Tanal, Böke ve Ağbaba'nın başını çektiği ve çok sayıda CHP'li tarafından paylaşılan bu slogan 2. Abdülhamid'in tahttan indirilip 2. Meşrutiyet'in ilan edildiği 2008 olaylarının başlangıcında bayraklaştırılmıştı. Padişah 2. Abdülhamid'i istibdad uygulamakla suçlayıp, ülkeye hürriyet getirdiklerini ilan eden Meşrutiyetçiler sonunda ülkenin her köşesini düşman işgaline teslim ederek muradlarına ermişti. Bugün onların bıraktığı yerden CHP devam ediyor. İktidar açlığındaki CHP 113 yıl sonra aynı sloganı dolaşıma sokarak darbe çağrısında bulunuyor.
Bilmez, "Hepimize düşen bir görev var, Van denizimizi dünyaya tanıtmak. NASA’nın düzenlediği fotoğraf yarışmasında Van Gölü fotoğrafı finale kaldı" diyen Bilmez, takipçilerine "1.'lik için linke tıklayarak oylarınızı kullanabilirsiniz" dedi.
Stoltenberg, Brüksel'de Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile görüştü. Görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna sınırına son günlerde binlerce muharebeye hazır askerini gönderdiğini bildirdi. Stoltenberg, "Rusya'nın askeri yığınağı gayrimeşru, açıklanamaz ve derin endişe vericidir. Rusya, Ukrayna içinde ve çevresindeki bu yığınağı derhal sonlandırmalı, provokasyonları bitirmeli ve gerginliği düşürmelidir." dedi. NATO Genel Sekreteri, "2014'ten beri Ukrayna'ya hem siyasi hem askeri destek veriyoruz. Ukrayna'nın özel ortak statüsü var ve kendini savunması için gerekli tüm desteği vereceğiz. Kırım sonrası Rusya'ya ekonomik yaptırımlar da uygulandı. Bu, sadece lafta kalan bir destek değil." ifadelerini kullandı. Ukrayna'nın NATO üyeliği: 30 üye birlikte karar verecek Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO'ya tam üyeliğine ilişkin şunları söyledi: "Ukrayna'nın ne zaman tam üye olacağına 30 üye birlikte karar verecek. Rusya baskı yaparak Ukrayna'nın üyeliğini engellemeye çalışıyor. Her ülke kendi kararını kendi alma hakkına sahip, Rusya'nın veto hakkı yok." Ukrayna-Rusya sınırında neler oluyor? Ukrayna Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak, 30 Mart'ta mecliste yaptığı konuşmada, Rusya'nın tatbikat bahanesiyle Ukrayna sınırları yakınlarına asker sevkiyatı yaptığını belirtmişti. Rusya ise buna karşılık, sevkiyatın ülke sınırları içerisinde olduğunu ve kimse için tehdit oluşturmadığını bildirmişti. Donbas bölgesindeki krizin çözümüne ilişkin Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatından (AGİT) oluşan Üçlü Temas Grubu, 27 Temmuz 2020'den itibaren kapsamlı ateşkes kararı almıştı. Bölgede sözde bağımsızlığını ilan eden Rusya yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında 2014'ten bu yana süren çatışmalarda 13 binden fazla kişi hayatını kaybetti.