05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Kur'an kurslarını hedef alan İsmail Saymaz küçük çocukların etkinliğinden rahatsız oldu

Gazeteci ve Halk TV yorumcusu İsmail Saymaz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Kur’an Kurslarını ve öğrencilerini hedef gösterdi. İsmail Saymaz, dün Rize'deki Güneysu İlim Öğrenenlere Destek Vakfı’na bağlı 4-6 yaş Gül Bahçesi Kur’an Kursuna giden çocukların Mekke'nin Fethi'ni temsilen yapılan etkinliğe ait görüntüler paylaştı. Saymaz, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Dün Rize’de Güneysu İlim Öğrenenlere Destek Vakfı’na bağlı ‘4-6 yaş Gül Bahçesi Kuran Okulu’na (sıbyan mektebi) giden çocuklara Mekke’nin Fethi gösterisi yaptırıldı. Çocuklar tavaf ettirildi, el kadar kızların başı bağlandı. Belediye Başkanı dahil bütün ilçe protokolü orada…" 'MESCİTTE KONFERANS YAPIYORLAR' Bununla da yetinmeyen İsmail Saymaz, Kaymakam Arif Oltulu’nun Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret etmesi üzerinden mescitleri hedef aldı. Saymaz “Önceki gün yine Güneysu… Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne Kaymakam Arif Oltulu geliyor. Okulun konferans salonu varken, mescidinde konferans yapılıyor. Konu, dini meseleler mi? Hayır, kaymakamlık mesleğinin zorlukları” dedi. SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI İsmail Saymaz’ın paylaşımlarına binlerce kullanıcı tepki yağdırdı. Bazı kullanıcılar etkinlikte rahatsız edici bir durum olmadığını, aksine çok beğendiklerini ve takdir ettiklerini söyledi. Bazı kullanıcılar da "Mekke "Müslümanlar" için kutsal bir mekandır. Fetih ruhu da kıyamete kadar bakidir. İnanca saygılı herkes Müslümanların inanç ve uygulamalarına saygı duyar” ifadeleriyle küçük çocukların din eğitimlerini pekiştiren etkinlikleri desteklediklerini belirtti. Tepkiler arasında Saymaz'a sert ifadeler de vardı. Bir kullanıcı, “Çık ve dürüstçe bu dine ve bu din ile ilgili olan her şeye düşmanım de. Hiç değilse düşmanımız dürüst diyelim” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

CHP’li Feyza Altun’dan şok eden paylaşım: “Trans çocuklar vardır”

CHP’ye yakınlığıyla bilinen Avukat Feyza Altun, geçtiğimiz aylarda sosyal medya hesabı Twitter’dan, AK Partililere yönelik nefret söyleminde bulunmuş,  “AKP’li herkesten nefret ediyorum ya tahammülüm yok” ifadelerini kullanmıştı. TRANS ÇOCUK AÇIKLAMASI CHP’li avukat Feyza Altun’un bu defa yaptığı açıklama takipçilerinden de büyük tepki topladı. “Trans çocuklar vardır” paylaşımı yapan Altun’a tepkiler yağdı.

2 yıl önce

AK Parti'den muhalefetin çocuklar üzerinden propaganda yapmasına tepki! Çaresizlik ve acizliktir

Hamza Dağ Twitter hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi:  - Spontane gelişen bir olayla alakalı yine kirli bir kurgu başlatıldı. Bahsi geçen küçük çocuk, Sn. Cumhurbaşkanımızın yanına gelmek için uzunca bir süre ağlıyor. Bunu farkeden Cumhurbaşkanımız çocuğu sahneye aldırıyor ve derdini dinliyor. - Kendi ideolojik yaklaşım veya siyasal tercihleri olduğunda çocukları “Planlı ve stratejik” şekilde kullanarak istismar edenlerin, bir çocuğun “Plansız ve öğretilmeden” sarf ettiği sözler için manipülasyon düğmesine basması, çaresizlik ve acizliktir. - Milyonların önünde meclis kürsüsünden el hareketi çekenler, şehit yakınlarına küfredip hiçbir şey olmamış gibi siyasete devam edenler pedagojiden bahsedecek en son insanlardır. - Cumhurbaşkanımız ve bizler, çocuklarımızı ve gençlerimizi bu gibi kirli siyasi kampanyalara alet etmiyor; onların beklentilerine cevap vermekten ve onlara her zaman ahlâkı, iyiliği ve vatan sevgisini aşılamaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyoruz.

2 yıl önce

15 bin öğretmen ataması... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çocuklarımızı iyi, erdemli ve ahlaklı insan olmaya sizler teşvik edeceksiniz

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: Biraz sonra bilgisayarla yapılacak kura işlemi sonucunda 15 bin genç kardeşimiz öğretmenlik mesleğine ilk adımı atacak. Her biriniz birer eğitim neferi olarak yerinizi alacaksınız. Eğitim öğretim ordumuzu daha da güçlendireceğiz. 2021-2022 yılının ilk dönemini salgına rağmen son derece başarılı şekilde tamamladık. Okullarımızı açık tuttuk. Son 100 yılın en ciddi krizi olarak nitelenen bu salgın sürecinde elbette bazı zorluklarla, engellemelerle karşılaştık. Sürekli karamsarlık aşılayarak öğretmen ve öğrencilerimizin yüreğine korku salarak süreci sabote etmeye çalıştılar. Hayal mahsulü bilgilerle insanımızı yanlış yönlendirmenin çabası içinde oldular. Salgının yol açtığı meşakkatlere rağmen eğitim faaliyetlerini ülke çapında kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduk. Bu kritik dönemi alnımızın akıyla atlattık. Öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi, MEB'in tüm mensuplarını tekrar tebrik ediyorum. YÜZ YÜZE EĞİTİM AÇIKLAMASI Yüz Yüze Eğitim konusundaki net duruşumuzun milletimiz tarafından da takdirle karşılandığını görüyoruz. İnşallah sizlerin çabasıyla eğitim - öğretim senemizin ikinci dönemini de kesintisiz bir şekilde tamamlayacağımıza inancım sonsuz. Eğitim için harcadığımız her bir kuruşu ülkemizin geleceğine yapılan en büyük yatırım olarak değerlendiriyoruz.  AVRUPA'DA SON 19 YILDA ÖĞRETMEN MAAŞLARINI EN ÇOK İYİLEŞTİREN ÜLKE TÜRKİYE Dünyanın bir çok ülkesinin mevcut öğretmen sayılarını bile koruyamadığı dönemde biz yeni öğretmen alımlarımızı sürdürdük. Son 2 yılda 77 bin öğretmenimizi okulları ile buluşturma başarısı gösterdik. Bugünkü atamalarla birlikte son 19 yılda 729 bin 487 öğretmenimizin atamasını yapmış oluyoruz. Mevcut öğretmen kadromuzun yüzde 73'ü bizim hükümetlerimiz döneminde atandı. Öğretmen başına öğrenci sayısında OECD rakamlarını yakaladık, hatta geçtik. Öğretmenlerimizin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesinde de önemli mesafe kaydettik. Avrupa'da son 19 yılda öğretmen maaşlarını en çok iyileştiren ülke Türkiye'dir.  Çocuklarımızın eğitime erişimini kolaylaştırmak amacıyla attığımız en büyük adımlardan biri de ders kitaplarının ücretsiz dağıtılmasıdır. Şimdiye kadar 4 milyara yakın ders kitabını öğrencilere dağıtmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Kısa süre önce kritik bir adım attık. Yardımcı eğitim kitaplarını da MEB basarak öğrencilerimize ulaştırmaya başladı. Bu yılın sonuna kadar sayıyı 100 milyona çıkartmayı planlıyoruz. Bundan sonra esas odaklanmamız gereken husus, eğitimin kalitesini arttırmaktır. Müfredat başta olmak üzere eğitim-öğretimin içeriğini güncellemek ve çocuklarımıza en uygun olanı sunmak durumundayız. İlim yolculuğu sadece okulla sınırlı olmayan son nefesimize kadar süren uzun bir yolculuktur.  ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU HAYIRLI OLSUN TBMM'de görüşmeleri süren Öğretmenlik Meslek Kanunu, lisansüstü ve doktora yapan öğretmenlerimize ilave teşvikler getiriyor. Kanunun şimdiden öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.  Bizim Aybüke'lerimiz oldu. Onlar şehadete yürüdüler. Necmettin öğretmenlerimiz oldu. Onlar şehadete yürüdüler. Bu mesleğin bu yanı da var. Herkese nasip olmaz. İnanıyorum ki Aybüke öğretmen, Necmettin öğretmen bu şerefle ebedi alemde cennetle müjdelenen kişiler arasında yerlerini aldılar. Kalbi kıpır kıpır çarpan o güzel yüzlü çocuklar artık sizlere emanet. Sizler gözleri ışıldayan çocuklara sadece bilgi de aktarmayacaksınız. Duruşunuzla, sözlerinizle, her halinizle onlara örnek olacaksınız. Çocuklarımızı iyi, erdemli, ahlaklı insan olmaya da sizler teşvik edeceksiniz. Öğrencilerimizi dinamik, açık fikirli, sorumlu fertler olarak yetiştirmenizi bekliyoruz.  HİÇBİR ÖRGÜTE, SAPKIN İDEOLOJİYE KAPTIRACAK TEK BİR EVLADIMIZ DAHİ OLAMAZ Son yıllarda yaşadığımız bizi Türkiye'yi bekleyen en büyük tehlikenin nesilleri çalınması olduğunu göstermiştir. Millet olarak hiçbir örgüte, şebekeye, hiçbir sapkın ve marjinal ideolojiye kaptıracak tek bir evladımız dahi olamaz.  15 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI Devlet okullarında görev yapmayı bekleyen binlerce öğretmen adayı için takvimde sona gelindi. 15 bin öğretmenin ataması yapıldı. En fazla atama 2 bin 175 kişiyle sınıf öğretmenliği alanında oldu. Bin 755 kontenjan özel eğitim öğretmenliği, bin 302 kontenjan da okul öncesi öğretmenliğine ayrıldı. Öğretmenlik için atamaya esas teşkil eden 110 alandan her biri için de kontenjan belirlendi. Adaylardan 2020 ve 2021 Kamu Personeli Seçme Sınavı puanları ile başvurular alındı. Başvuruda bulunan adaylar KPSS puan üstünlüğüne göre sıralandı.Öğretmen atama sözlü sınavları 12 ile 27 Kasım tarihleri arasında yapıldı. Sözlü sınavda 60 ve üzerinde puan alan adaylar başarılı sayıldı. Atama tercihleri de 21-26 Ocak tarihlerinde alındı.

2 yıl önce

Muş'ta çocukları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler HDP önündeki eylemini sürdürdü

Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi devam ettirdi. HDP il binası önünde bir araya gelen aileler, "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen anne ve babalar, evlatlarına teslim olmaları çağrısında bulundu. Aileler, eylemin ardından, slogan atarak partililere tepki gösterdi. Oğlu için eylem yapan baba Zeki Budak, gazetecilere, 8 yıldır çocuğunu aradığını söyledi. Diyarbakır, Muş'ta ve dünyanın neresinde olursa olsun eylemi sürdüreceğini ifade eden Budak, şöyle konuştu: "21 Eylül 2014'ten bu yana oğlumu HDP kaçırıp, PKK'ya teslim etmiş. Yıllardır oğlumu arıyorum bulamadım. Nereye gittiysem kapılar üstüme kapandı. HDP'ye, bu vicdansızlara soruyorum, bu parti başkanlarına soruyorum. Acaba oğlunuz 8 yıl değil de 8 gün yanınızdan ayrılırsa siz ne yapasınız? Ben 8 yıldır uyku uyumuyorum, bayram yapmıyorum. Oğlumu büyütene kadar neler çektim. Oğlum beni duyuyorsan gel ben hayattayken seni göreyim. Ben hayattayken seni evlendireyim, çocuk sahibi yapayım. Eğer imkanın varsa kaç gel. Nerede olursan ol gelemiyorsan bana telefon et gelip seni alayım. Canım pahasına olsun gelip seni alırım." Anne Gülbahar Teker de "Eyleme devam ediyorum. Biz gitmiyoruz, burada kalmakta kararlıyım. Tüm çocuklar dağdan gelinceye kadar eylemi sürdürmeye kararlıyım. 3 senedir Diyarbakır'da, burada eylemimi sürdürüyorum." dedi. Anne Ayten Koçhan da 42 haftadır eylemlerini sürdürdüklerini belirtti. Çocuklarına kavuşmanın hayalini kurduklarını anlatan Koçhan, "Oğlumdan 7 yıldır haber alamıyorum. Oğlum beni duyuyorsan, görüyorsan dön devletine teslim ol. Devlet arkamızda. Bayrak bayrağın üzerine olmaz. Gelin teslim olun, onlar sizi kandırıyorlar. Siz gelene kadar burada eyleme devam edeceğiz. Hiçbir yere gitmiyoruz. Ne soğuk, ne kar, ne kış demeden buradayız." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Tele1'de skandal sözler! Kur'an kursları hedef alındı: Çocukların beyinleriyle oynuyorlar

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Emre Kongar, 18. Dakika programında, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın okul öncesi Kur'an kursları hakkında skandal açıklamalarda bulundu. Emre Kongar, 4 yaşındaki çocukların Kur'an kurslarında eğitim görmesini "beyin yıkanması" olarak tanımlayarak okul öncesi Kur'an kurslarını hedef gösterdi. Emre Kongar programda siyasette çocukların kullanılması konusu hakkında görüşlerini açıklarken konuyu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş Kur'an kurslarına getirdi. Kongar'ın ifadeleri şu şekilde: "Resmen yani Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi girişimleriyle okul öncesi eğitim çerçevesinde o yaşta 4-6 yaşındaki çocuklara Kur'an kursu verildiği takdirde bunların da okul öncesi eğitimden resmi eğitimden sayılması girişimleri falan var. Ayrıca sosyal medyada başka şeyleri de görüyoruz. Hakikaten sabi sübyan dediğimiz bebelerin, efendim kızların başları bağlı, erkeklerin başları takkeli, hepsi beyaz cübbeli sokaklarda dolaştırıldıkları bir gösteri mahiyetinde yürüttürüldüklerini filan görüyoruz. İşte burada öyle eğitimle başladığınız takdirde benim çocukların siyasette kullanılmasının totalitarizm olarak tanımlamanın temellerini atmış oluyorsunuz. Bu bugünkü Türkiye için de yarınki Türkiye içinde ve bütün dünya içinde çok tehlikelidir." "ÇOCUKLARIN BEYİNLERİYLE OYNUYORLAR" Kongar, Kur'an kurslarındaki çocukların Kur'an eğitimi alarak beyinlerinin yıkandığını şu sözlerle belirtti: "Çünkü 4 yaşında beyni yıkanmaya başlayan ve anlamadığı bir dilde yaptığı ezberlerden dolayı aferin alan veya cezalandırılan çocukların büyüdükleri zaman nasıl bir davranış gösterecekleri ancak psikiyatrların görev alanı oluyor. Bunu yapmasınlar, çocuklarımızın beyinleriyle ve kalpleriyle oynamasınlar. Bu çok yanlış bir şey bunu ne politikada yapsınlar ne de hele hele eğitimde yapsınlar. İkisi paralel gidiyor, tam onlar dolu dizgin gidiyor." https://twitter.com/__berceste64__/status/1488907535193194498?s=21

2 yıl önce

CHP’li İBB’nin çocuklara eşcinsellik ve PKK sempatizanlığı aşıladığı için kapatılma istemiyle hakkında soruşturma açılan Tarlabaşı Toplum Merkezi’yle yeni iş birliği ortaya çıktı

Milat Gazetesi’nden Özlem Doğan’ın haberine göre; Küresel sapkınlık LGBT ile kol kola yürüyen CHP yeni bir skandala imza attı. Milat Gazetesi, CHP Şişli Belediyesi’nde çalışan LGBT aktivisti Ceren Suntekin’in de kurucuları arasında yer aldığı Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde yaşı küçük çocuklara +18 cinsellik eğitimi verildiğini belgelemiş, Suriyeli, Roman ve Türk çocuklarına LGBT, PKK propagandası yapan merkeze toplumdan büyük tepki yağmıştı. LGBT’nin odağı Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin sözde eğitim verdiği çocuklara yönelik pedofili faaliyetlerinde bulunduğu ve PKK sempatizanlığı empoze ettiği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesince faaliyetten alıkonulması ve derneğin feshi için önceki gün dava açılmasına rağmen CHP’li İBB’nin birkaç gün önce yayınladığı raporda sapkın merkeze övgüler yağdırıp iş birliği yaparak TTM’yi kurtarmaya çalıştığı ortaya çıktı. CHP’li İBB raporunda polis nefreti LGBT eğitimi verdikleri çocuklara öğretmen ve polis nefreti de aşılayan sapkınlık yuvası Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne CHP’li İBB sahip çıktı.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı ve İstanbul Planlama Ajansı’nın katkılarıyla hazırlanan ‘Beyoğlu Senin Katılımınla Beyoğlu’ adlı Ekim-Kasım 2021 tarihleri arasında hazırlanan raporda skandal ifadeler yer alıyor. Tarlabaşı ve Dolapdere bölgelerinde yaşayan kadınların görüşleri olarak lanse edilen raporda ‘polis şiddeti çocukları korkuttuğu, hatta bu nedenle annelerin çocuklarını dışarıya çıkarmak istemedikleri neredeyse tüm kadınlar tarafından söylendi’ şeklinde polis düşmanlığı yapılıyor. Ayrıca raporda bekçilerin de hiçbir şey yapmayıp bütün gün çorbacı da oturdukları iddia ediliyor. Sapkın TTM ile CHP işbirliği Küçük çocukları travesti gibi giydiren, yayınladıkları ‘Parlayan Çocuklar’ dergisinde erkek çocuklarına kız olma hayalleri kurduran, reşit olmayan çocuklara +18 cinsellik öğreten, PKK güzellemesi yaptıran, sözde LGBT çocukların cinsel deneyimlerini dinlemek için toplantılar yapan Tarlabaşı Toplum Merkezi hakkında savcılık tarafından yürütülen bir süreç olmasına rağmen CHP’li İBB bu sapkın kuruluşla iş birliği yaparak gerçek yüzünü bir kere daha gözler önüne serdi. CHP’lilerin eşcinsellik sevdası bitmiyor Özellikle CHP Şişli, CHP Beşiktaş ve CHP Kadıköy’ün başını çektiği CHP’li belediyelerin LGBT’nin sözde onur yürüyüşlerine verdiği destek toplumdan büyük tepki görmesine rağmen sürüyor. ‘Trans Çocuklar Vardır’ paylaşımıyla zihin yapısını ortaya koyan CHP’li Feyza Altun gibi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da billboardlardaki görsellerde cinsel yönelimi yasayla koruma altına alacaklarını ifade ederek LGBT’nin ve eşcinsel evliliklerin önünü açacaklarını itiraf etti. CHP’Lİ İBB’DEN TTM’YE ÖVGÜ Sapkınlığın merkezi TTM’ye övgüler yağdırılan ve TTM’nin gözlem ve bilgileriyle oluşturulan CHP’li İBB raporunda şu ifadeler yer alıyor: 15 yıldır çalışmalar yürüten Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin uzun yıllardır kurduğu güven ilişkileri ve alandaki bilgi birikimi nedeniyle kadınlar kendileri ve çocukları için TTM’de dahil olabilecekleri etkinlik talebiyle TTM İBB ile işbirliğine açık bir kurumdur.

2 yıl önce

Evlat nöbetindeki baba: "Buradan bir şekilde beyni yıkanıp, kandırılıp dağa gönderilen çocuklara seslenmek istiyorum; gelin güvenlik güçlerimize teslim olun. Yüce Türk adaletine sığının"

Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan oğlu Mehmet Akar için HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ın evladına kavuşması, diğer aileler için de umut oldu. Hacire Akar'ın da çağrısıyla çocuklarını bulmak isteyen aileler, 3 Eylül 2019'da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 260 ailenin 893 gündür sürdürdüğü evlat nöbetinde Hacire Akar ile birlikte 34 aile çocuklarına kavuştu. Adana'da 2015 yılında 18 yaşındayken kaçırılan kızı Gülcan için Van'dan gelerek HDP il binası önündeki evlat nöbetini sürdüren Necmettin Biçer, dağdaki teröristlere teslim olmaları çağrısında bulundu. Dağda bulunan bütün çocuklar dönene kadar, eylemlerine devam edeceklerini ifade eden Biçer, şunları söyledi: "Biz Adana'da otururken kızım 2015'te HDP'liler tarafından bir şekilde beyni yıkanıp, kandırılarak PKK terör örgütüne gönderildi. 3 yıla yakın bir süredir burada HDP il binası önünde eylem yapıyoruz. Dağda bulunan bütün çocuklar gelene kadar, biz buradan kesinlikle ayrılmayacağız. Sadece kendi çocuğum için söylemiyorum. Ben buradan bir şekilde beyni yıkanıp, kandırılıp dağa gönderilen çocuklara seslenmek istiyorum; gelin, güvenlik güçlerimize teslim olun. Yüce Türk adaletine sığının. Burada bulunan ailelerden 34'ünün çocuğu geldi. Hepsi de ailelerinin yanındalar. Korkmayın, çekinmeyin, geldiğiniz gibi devletimiz sizi bize verecektir. Biz buna kalben inanıyoruz. Biz buradan kesinlikle ayrılmıyoruz. Dağda en son çocuk dönene kadar buradan kesinlikle ayrılmayacağız."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16