04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

CHP’li Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam'ın cevabı ağızları açık bıraktı: Evet bir büyük rakıya sattım!

Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesi yakınlarına kurulan Organize Sanayi Bölgesi'nin doğuya bakan bölümündeki 230 dönüm araziye bir firma tarafından hurda eritme tesisi yapılmak istendi. Keçecioğlu Mahallesi yakınlarına yapılmak istenen tesisin kurulmasına karşı çıkan mahalle sakinleri imza topladı. Kimyasal ve çevreye zarar verecek hiçbir şey istemediklerini söyleyen vatandaşlar, beldede 500 adet arı kovanı olduğunu anlattılar. YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALACAKLAR Davet üzerine gelerek bilgi veren CHP'li Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam da kalabalığa hitap ederek OSB'nın büyümesini ve beldesinin kalkınmasını istediğini söyledi. Mahalle sakinlerinin itirazları üzerine "Perşembe'nin gelişmesini istiyor musunuz" diye soran Başkan İnam, "Hayır istemiyoruz, gelişmesin" yanıtını alınca "Bu söyledikleriniz bir gün karşınıza çıkar. OSB'de buradan insanlar çalışıyor. Bartın, Zonguldak, Karabük, Kdz. Ereğli yatırımlarla büyüdü. Her gün köylerden insanlar İstanbul'a göç ediyor" diye tepki gösterdi. Yeşil Çaycuma'nın korunacağı hatırlatılınca vatandaşlar adına konuşan Ecder Dombaycı, "Ben bu topraklarda fabrika istemiyorum. Gelişmeyecekse de gelişmesin. Bu tarlalar var. Olacağı da söylüyorum. Belki biz göremeyiz ama 20 sene sonra bu mahalle de gidecek" dedi. Dombaycı ilk iş olarak yürütmeyi durdurma kararı alacaklarını söyledi. BAŞKANDAN "BİR BÜYÜK RAKIYA SATTIM" TEPKİSİ Tartışmaların devam etmesi üzerine bir vatandaş, "O zaman o toprakları siz vermediniz mi? Sen verdin" diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Başkan İnam da "Evet ben verdim. Bir büyük rakıya sattım" diye cevap verdi. Belediye meclisinde 50 metre uzağa ev yapılamayacağı yönünde meclis kararı alındığını hatırlatan vatandaş, "Nasıl böyle bir karar alıyorsun? 50 metre evin altına ev yapılamayacak. 500 metre al" dedi. Bunun üzerine Başkan İnam da "Belediye meclisinde alındı o karar. Başka şansım yok sana iyilik yaptım daha ne istiyorsun? Bilip bilmeden konuşma. 50 metreye kadar hakkım var. Mustafa bey bilmeden konuşma. Belediye meclisi kararı o kadar belediye başkanlığı mı yaptın da biliyorsun" diyerek tepkisini sürdürdü. 1993 yılında Ticaret ve Sanayi Bakanlığınca kamulaştırmanın yapıldığını söyleyen Başkan İnam, tartışmalar büyüyünce "Ben mi kamulaştırdım. Belediye mi kamulaştırıyor. Beni niye muhatap alıyorsunuz. Ben sadece bilgi veriyorum" dedi. Başkan İnam, beldenin gelişmesini istemediğini söyleyen vatandaşlara "O zaman gidin arazilerinizi geri alın" yanıtını verdi.

2 yıl önce

BBC Türkçe’nin “Belçika'da 4 kadını öldüren erkek Türkiye'de serbest bırakıldı” yalanı

Belçika’nın Gent şehrinde 2004 yılında dört kadını öldüren Osman Çallı, Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezasını Türkiye’de çekmek isteyen şahsın dönüşüm yargılaması sonucunda infazının uluslararası ve iç hukuk kurallarına uygun olarak yerine getirildiği belirtildi. BBC Türkçe'nin, şahsın cezasını infaz etmediği yönündeki haberine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bazı haber siteleri ile basın yayın organlarında 'Belçika’nın Gent şehrinde dört kadını öldüren O.Ç isimli kişinin Türkiye’ye iade edilmesi ile serbest kaldığına yönelik' haberlerle ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bir basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. O.Ç’nin 2004 yılındaki kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, genel güvenliği tehlikeye sokma, nitelikli yağma gibi eylemleri sebebiyle yargılandığı Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 12 Ocak 2009 tarihinde verilen kararla ömür boyu (müebbet) hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan O.Ç’nin cezasının infazı devam ederken kalan cezasını Türkiye’de çekmek istemesine yönelik talebinin Belçika adli makamlarınca uygun görülmesi üzerine Türkiye’de infaz işlemlerine başlanabilmesi amacıyla Ankara 5.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan dönüşüm (Uyarlama) yargılaması sonucunda; O.Ç’nin 4 kişiyi öldürme suçundan 4 kez ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile birlikte diğer eylemleri sebebiyle de süreli hapis cezalarına 30 Kasım 2012 tarihinde verilen karar ile hükmedilmiş ancak uyarlama yargılaması sonucunda verilecek cezanın Oost-Vlaanderen Ağır Ceza Mahkemesi tarafından O.Ç hakkında verilen bir kez ömür boyu hapis cezasını geçemeyeceğine dair yasal düzenlemeler uyarınca O.Ç’nin müebbet hapis cezası üzerinden cezasının infazına karar verilmiştir. O.Ç’nin 28 Haziran 2013 tarihinde ülkemize iade edilmesi üzerine infaz işlemlerinin Belçika ülkesinde yerine getirilmesi halinde 28 Haziran 2015 tarihinde tahliye edilecek olan O.Ç’nin suç tarihinde yürürlükte olan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanunun ilgili hükümleri uyarınca derhal infaz işlemlerine başlanılarak mevcut infaz düzenlemeleri uyarınca 10 Kasım 2019 tarihi itibariyle Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanmak suretiyle, 10 Kasım 2020 tarihi itibariyle ise şartla tahliyesine karar verilerek infaz işlemleri tamamlanmıştır. Adı geçenin infaz işlemleri, lehe kanun ve infaz hukukunun derhal uygulanma prensipleri dikkate alınarak uluslararası ve iç hukuk kurallarına uygun olarak yerine getirilmiş olup, adı geçenin cezasını infaz etmediği ya da yeni çıkan yasal düzenlemeler doğrultusunda kişinin tahliye edildiğine yönelik yapılan haber ve paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır.”

2 yıl önce

Le Point: "Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika’yı yaklaşık 40 kez ziyaret etti, dört ayda iki Afrika turuna çıktı. Erdoğan Afrika’da sahayı boş bırakmıyor."

Türkiye'nin Afrika ile ilişkileri dünya basınında konuşulmaya devam ediyor. Fransız medya kuruluşu Le Point’de “Erdoğan: Türkiye'nin gündeminde her zamankinden daha fazla Afrika var” başlıklı bir haber yayımlandı. Yazıda şu ifadelere yer verildi: Erdoğan Afrika'yı yaklaşık kırk kez ziyaret etti "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılından bu yana Afrika kıtası ile ticaret hacmini 2 milyar dolardan en az 25 milyar dolara yükseltti. Erdoğan , 2005 yılından bu yana her zaman ülkesinden iş adamları eşliğinde Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak Afrika'yı yaklaşık kırk kez ziyaret etti. O zamandan beri Türkiye kıtada yaklaşık 40 büyükelçilik açtı ve ulusal havayolu şirketi Türk Hava Yolları'nın ağını genişletti. Ardından Erdoğan, çok sayıda Afrikalı temsilcinin katılımıyla İstanbul'da 3. Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nu düzenledi. 2021 yılı, Ankara'nın kıtadaki artan yatırımını gösteren 3. Türkiye-Afrika ortaklığı zirvesinin düzenlenmesiyle sona erdi." "Erdoğan Afrika'da sahayı boş bırakmıyor" "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika'da olabildiğince sahayı boş bırakmıyor. Ankara, özellikle savunma alanında diplomatik ve aynı zamanda ekonomik ve ticari bağlar geliştirmek için Erdoğan'ın himayesinde son yirmi yılda Afrika'ya büyük yatırımlar yaptı. Erdoğan, hükümet üyeleri ve Türkiye'den iş adamlarından oluşan geniş bir heyet eşliğinde Kongo Devlet Başkanı Felix Tshisekedi ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Tshisekedi, iki ülke arasında imzalanan ve ilişkilerimizi güçlendirme arzusunu simgeleyen anlaşmalar nedeniyle "Bugün Türkiye ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerde tarihi bir gün" dedi. Bu anlaşmaların birkaç işbirliği alanı ile özellikle “güvenlik, altyapı, sağlık, ulaşım” ile ilgili olduğunu ve “kazan-kazan işbirliğini” memnuniyetle karşıladığını belirtti."

2 yıl önce

Prof. Dr. Çağrı Erhan: Montrö açık kapı bırakmıyor, yetki tamamen Türkiye'ye ait

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekat sonrası en çok merak edilen konuların başında Montrö Anlaşması'nın hükümleri ve sürecin nasıl ilerleyeceği geliyor. Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Altınbaş Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Milliyet'e Montrö Sözleşmesi'ni değerlendirdi: Sözleşme açık kapı bırakmıyor. Montrö'ye göre savaş ve barış durumlarındaki uygulamalar farklı, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin durumu diğer ülkelerden farklı olarak net olarak belirtilmiş. Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin büyük savaş gemileri veya uçak gemilerini Karadeniz'e sokamayacakları güvence altına alınmıştır. BAĞLAMA YERİ KRİTER Savaş olarak tanımlanan durumda savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçemeyeceğini ancak savaşa katılmayan Karadeniz'e kıyıda ülkelerin ise barış zamanında olduğu gibi gemilerini geçirebileceğini dile getiren Prof. Dr. Erhan, "Ancak bağlama limanından ayrılan ve geçici görevle Suriye açıklarına giden savaş gemileri, tekrar limanlarına dönebilir. Ancak bağlama limanı Baltık Denizi olan bir gemi ise mevcut durumda Boğazlar'dan geçemez. BM Güvenlik Konseyi'nden karar çıkması durumunda veya Türkiye'nin askeri yardım antlaşması varsa gemilerin geçmesine müsaade edebilirler" diye konuştu. 21 GÜNLÜK SÜRE "Montrö Anlaşması'na göre Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler savaş gemilerini Boğazlar'dan geçirmek için 15 gün önce Türkiye'ye başvurup izin almak zorunda" diyen Prof. Dr. Erhan, şu bilgileri paylaştı: "Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin ise 7 gün önceden geçiş izni almaları gerekir. ABD, İngiltere, Fransa gibi Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin Boğazlar'dan Karadeniz'e geçirebileceği savaş gemilerinin 8 bin ton ağırlığını geçmemesi gerekir. Montrö'ye göre Boğazlar'dan geçen savaş gemileri 21 günlük süre sonunda Karadeniz'den çıkması gerekir. Bunu yaparken sadece İstanbul Boğazı'ndan değil, Marmara ve Çanakkale Boğazı'nı da geçerek çıkış yapma zorunluluğu vardır. 21 günlük süreden sonra yeniden izin alarak giriş yapılabilir. ABD, İngiltere, Fransa gibi Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler insani amaçla bile olsa Boğazlar'dan uçak gemisi ve büyük destroyerlerini geçiremez. 'SAVAŞTA YETKİ BİZDE' Montrö Sözleşmesi'ne göre Türkiye'nin içinde bulunduğu bir savaş durumu veya yakın savaş tehdidinde Boğazlar'ın denetim yetkisi tamamen ülkemize ait. Türkiye, savaşa girmesi durumunda Boğazlar'ı istediği gibi geçişe açıp-kapama hakkına sahip. Böyle bir durumda istediğimiz ülkenin gemilerini geçirip, geçirmeme yetkimiz bulunuyor. Aynı şekilde bir ülkeye ültimatom verilmesi durumunda Boğazlar'dan geçiş ve yetki tamamen Türkiye'nin denetiminde olur. NATO üyesi ülkelerin Boğazlar'dan geçişiyle ilgili bir hüküm bulunmuyor. Ancak NATO'nun bir müdahelesi olur ve Türkiye'de bu müdahalenin içinde yer alırsa Boğazlar konusunda yetki meselesi Tükiye'nin lehinde gelişir." KARADENİZ'E KIYISI OLAN ÜLKELER - Türkiye, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan - Türkiye, Bulgaristan, Romanya ise hem Karadeniz'e kıyısı olan hem de NATO üyesi ülkeler '3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKMAZ AMA RUSYA DAĞILIR' Nükleer savaş ya da 3. Dünya Savaşı çıkmasına ihtimal vermediğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Erhan, "3. Dünya Savaşı çıkmaz, bunun adı 'Dünya ile Rusya Savaş' olur. Rusya'nın, Belarus dışında müttefiki yok. Çin bile Rusya'nın arkasında durmaz. Putin'in daha akıllı hareket edeceğini ve tüm dünyayı karşısına almaya devam etmeyeceğini düşünüyorum. Putin mevcut politikasını sürdürürse, Rusya dağılır, dümdüz olur" değerlendirmesini yaptı.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu Diyarbakır’da fena gaza geldi: “İktidara gelirsek Demirtaş’ı serbest bırakacağız”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’daki programları dahilinde dün akşam saatlerinde gençlerle bir araya geldi. Bir otelde düzenlenen buluşmada dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de hep beraber huzur içerisinde yaşayacağız” dedi. Kılıçdaroğlu daha sonra ise gençlerden not aldığı bazı sorulara yanıt verdi. “İKTİDARA GELİRSEK DEMİRTAŞ VE KAVALA’YI SERBEST BIRAKACAĞIZ” “İktidara geldiğinizde Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacak mısınız” sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın hiçbir suçu olmadığını, hiçbir günahı olmadığını; Demirtaş, Osman Kavala gibi birçok mahkumu serbest bırakacaklarını söyledi. “HİÇBİR GÜNAHLARI YOK” 2016 yılında bir anayasa değişikliği geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığını kaldıracağız. Getirirler Meclis’e, Meclis’te yarıdan fazlası el kaldırsa otomatikman dokunulmazlık kalkar. Dolayısıyla Selahattin Bey’in içeride tutulmasının temel nedeni şu, hiçbir suçu yok. Hiçbir günahı yok. Zaten yargı da bunu kabul etti. ‘Cumhurbaşkanı adayı bile olabilirsiniz’ dedi. ‘Ben seni başkan yaptırmayacağım’ dedi. Madem öyle söyledin. Ben de seni içeride tuttururum dedi. Selahattin Demirtaş’ı da, Osman Kavala’yı da, askeri öğrencileri de, gazetecileri de ne kadar haksızlığa uğramış onlara göre düşünce mahkumları varsa, tamamını serbest bırakacağız. Selahattin Demirtaş ile en fazla görüşen milletvekilleri de CHP’li vekillerdir. Onu da bilmenizi isterim.” diye konuştu. “SURİYELİLERİ ÜLKELERİNE GÖNDERECEĞİZ” Suriye ile ilişkilerimizi kesinlikle düzelteceğiz. Türkiye’de yaklaşık 6 milyon 300 bin civarında Suriyeli kardeşimiz var. Kendi özgür iradeleriyle ülkelerine göndereceğiz. Ülkelerine gidecekler. Bunun alt yapısını oluşturduk. En son Gara operasyonuna karşı çıktık. Ama ülkemize karşı da bir tehdit varsa buna da karşı çıkacağız. Benim de, partimizin de düşüncesi bu.” “DİYARBAKIR’A GELMEMENİN BEDELİNİ ÖDEDİK” “12 yıldır Diyarbakır’a gelmediniz?” sorusunu da cevaplayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Aslında birkaç sefer Diyarbakır’a gelmiştim. Ama demek ki o zaman ortam çok müsait değildi. Benim açımdan müsait değildi. Belki Diyarbakırlılar açısından müsait değildi. Bir dönem biz göğsümüze CHP rozetini takıp değil Diyarbakır’a, Sivas’ın bu tarafına bile geçemiyorduk. Son 10 yılda değişimi yaşayan parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Diyarbakır’a gelmedik ve gelmemenin de bedelini ödedik. Bir milletvekilimiz bile yok. Kabahat bizim. “HDP’NİN KAPATILMASINA KARŞIYIZ” Nur arkadaşımız, ‘6 parti var. HDP’yi neden çağırmadınız?’ dedi. Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması içinde HDP yoktu. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin çalışması yaklaşık 3-4 aydır devam ediyor. 6 partinin genel başkan yardımcıları vardı, HDP yoktu. HDP’nin katkı vermediği, çalışmasında bulunmadığı bir masaya HDP’yi nasıl çağıralım. HDP diyecek ki, ben hiç bakmadım, görmedim. HDP şimdi üçüncü ittifakı kuruyor. Üçüncü ittifakı kurmasını isteriz. İki ayrı toplantı yaptılar. Biz HDP ile bütün siyasi partilerle görüşen tek partiyiz. HDP ile de görüşürüz. HDP’nin kapatılmasına, kayyum atanmasına karşıyız. Seçimle gelen seçimle gider dedik.”

2 yıl önce

Reklamı bırak, belediyecilik öğren! CHP’li Ekrem İmamoğlu ağlarken AK Parti’li Süleymanpaşa Belediyesi 26 fırın birleştirip, ekmek 1.5 TL’ye satıyor…

Tekirdağ’da Süleymanpaşa Belediyesi tarafından ekmek fiyatı ile ilgili uzun süredir yapılan hazırlıklar tamamlandı. Belediyenin Süleymanpaşa ilçesinde bulunan 26 fırın ile yaptığı işbirliği sonucu 26 fırın vatandaşa ucuz ekmek satmak için Tekirdağ Fırıncılar Derneği adı altında birleşti. Süleymanpaşa Belediyesi ve 26 fırını bir araya gelmesi sonucu ilçenin 10 ayrı noktasına ‘Paşa Ekmek’ adı altında ekmek büfeleri konuldu. Yarından itibaren fırıncılar kendi personeli ile şehrin 10 ayrı noktasında kendi personeli ile ihtiyaç sahibi vatandaş ekmeği 1.5 liradan satacak. Başkan Cüneyt Yüksel, Altınova Mahallesi Muhtarlık önüne konumlandırılan büfeyi inceleyerek vatandaşa ekmeği 1.5 liradan sattı. Gazetecilere açıklamada bulunan Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, şunları kaydetti: “Önce Tekirdağ’da bir ilk olacak çalışmaya imza atıyoruz. Şehrin 10 ayrı noktasında şu arkamda gördüğünüz büfeleri yerleştirdik. Biz yarın sabah itibariyle inşallah başlıyoruz. Tekirdağ Fırıncılar Derneğimiz ile birlikte koordine ediyoruz. Allah, nasip ederse bu 10 noktada Süleymanpaşa’daki fırıncı abilerimiz, kardeşlerimizin de desteğiyle öncelikle ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ucuz ekmek alabilmeleri ile ilgili, doğrudan ulaşabilmeleri ile ilgili büfeler koyduk. Tabi gönül isterdi ki bizim halk ekmek fabrikamız olsun. Ekmeğimizi kendimiz üretelim. Türkiye’de sürekli büyükşehir belediyelerinin yaptığı organizasyonlar gibi devasa bir organizasyon olsun. Ama biz bir ilçe belediyesiyiz. Böyle bir gücümüz yok. İnşallah Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak halk ekmek ile ilgili çalışma yaparsa, o zaman oturup değerlendirilir. Ama ilçe belediyesi olarak biz kendi esnaflarımız ile birlikte ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın kaliteli ekmeği ucuza alabileceği bir sistem kurduk. Allah nasip ederse bayrama kadar sabah 07.30 ile 10.00 arası, akşam da 16.30 ile 20.00 arası gelen vatandaşlarımız ekmeklerini buradan alabilecek. Bunlar 24 saat hizmet veren büfeler değil. Buradaki satışlarımızı hangi fırınımız ekmeği getiriyorsa satışı da kendi yapıyor. Herhangi bir personel vermiyoruz. Sadece büfeler bizim. Eski tabiri ile odun ekmeği dediğimiz ekmek bunlar. Vatandaşlarımız bu 10 noktada alışverişlerini yapabilecekler. Özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın ucuz ve kaliteli ekmek alabileceği bir organizasyon oldu. Derneğin altında toplanan bütün bu fırıncılarımızı da teşekkür ediyorum. 26 tane fırınımız bu projeye destek veriyor. Belediye olarak biz de bu konuya katkı sağlıyoruz. Yani odun ekmeğinin maliyeti 1,5 TL değil. Dolayısıyla belediye de bu konuda süspanse ediyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız 1,5 lira ile ekmek alabileceği noktalar olmuş oldu.” ‘Sabırsızlıkla bekliyorduk’ Vatandaşlar ise yaptığı açıklamada, “Paşa ekmeğin açılmasını sabırsızlıkla bekliyorduk. Çok sevindim. İstanbul’da yaşıyordum ama buraya yerleştik. Burada halk ekmeğin satılması çok güzel oldu. Başkanımız sağ olsun. Sabırsızlıklar bekliyorduk. Çok sevinçliyiz” dedi. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesindeki 10 ayrı ekmek noktaları şöyle: “Ortacami Mahallesi Ördeklidere Caddesi Gelgör Ucuzluk Pazarı trafo yanı, Altınova Mahallesi Seda sokak muhtarlık önü, 100.yıl Mahallesi Tahsin Şahin Kaya Sokak Pınar Taksi durağı önü, Çınarlı Mahallesi Hükümet Caddesi Ulaşım Daire Başkanlığı önü, Yavuz Mahallesi Ruşen Güneş Caddesi muhtarlık yanı, Çınarlı Mahallesi Şehit Osman Caddesi çocuk parkı ve trafo yanı, Aydoğdu Mahallesi Nergis Sokak sosyal etkinlik merkezi önü, Ortacami Mahallesi Cengiz Topel Meydanı Star Medica Hastanesi önü, Çiftlikönü Mahallesi İsmail Yazıcı Caddesi Çiftlikönü Sağlık Ocağı önü, Bahçelievler Mahallesi TOKİ konutları muhtarlık yanı.” EKREM İMAMOĞLU İSE MAĞDUR EDEBİYATINDA Ekmek fabrikaları olmamasına rağmen halka ucuz ekmek satabildiğini beyan eden Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel’in aksine, AK Parti döneminde yapılan bir ekmek fabrikasına sahip olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ekonomik koşulları bahane edip ekmeği yüksek fiyattan satması tepkilere neden oldu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya'yı geride bırakarak, bu alanda ilk sıraya yerleşti."

Dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip 1915 Çanakkale Köprüsü büyük coşkuyla açılıyor.  Çanakkale Boğazı'nı 6 dakikada geçebilme imkanı sunacak olan köprünün inşaatı 18 Mart 2017'de başlamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temel atma törenine katıldığı köprü tam 5 yıl sonra otoyol inşaatının da bitmesiyle birlikte faaliyete geçiyor.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Sevgili Çanakkaleliler, değerli misafirler. Bu tarihi günde sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerin kültürlerin, toplumların göz bebeği olmuş Çanakkale bugün yepyeni bir geleceğe kucak açıyor. Çanakkale Boğazı'na taktığımız yakut gerdanlığın açılışını yapmak üzere bir aradayız. Bugün önce Çanakkale Şehitlerimiz'e gittik, Fatiha okuduk, andık. Ne diyor şair; Sen ki asara gömülsen, taşacaksın.. Heyhat! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat.. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber... Hani hep maziden atiye köprü kurmak diyoruz ya işte bugün bu sözü hem lafzıyla hem ruhuyla hayata geçiriyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ülkemize, milletimize, şehrimize, tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Bu köprümüzde tıpkı İstanbul Boğazı'ndaki 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü, FSM, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli ve şimdi de işte burada özellikle Çanakkale'de 6'ncı köprüyü açıyoruz. Unutmayın 140 yıl önce Sultan Abdül Hamit Han o köprülerin eskiz çalışmalarını yapmıştı, hazırlıkları yapmıştı.  Osmanlı'nın ardı ardına yaşadığı savaşlar nedeniyle hayata geçirilemeyen bu projelerin bir kısmını hayata geçirmek de bize nasip oldu. Orta açıklığın uzunluğu 2023 metreyse Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı olan 2023'ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedefin işaretidir. "ÇANAKKALE'DEKİ MÜCADELEYİ VERENLERİN TORUNLARI OLARAK BUGÜN BURADAYIZ" Ecdadımız bir asır önce burada Çanakkale Geçilmez sözünü kanıyla tarihe nakşetmişti. Neydi o haçlı-hilal mücadelesiydi. Ecdadımız kınalı kuzularıyla Gazi Mustafa Kemal'in riyasetinde, Seyit Onbaşılarla evet Çanakkale Geçilmez demiş ve burada tarih yazmıştı. İşte o Çanakkale'deki mücadeleyi verenlerin torunları olarak bugün burada mıyız? Buradayız. Ama biz şimdi bugün başka bir adım atıyoruz. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü açıyoruz. Kore herhangi bir anlaşma yokken o zaman da işte bizim büyüklerimiz ne yaptılar, Kore'de savaşa gittiler. Orada şehit olanlar oldu. Şu anda orada kabristanları var. Kore'ye gittiğimizde o kabristanı ziyaret ederiz. Bunlar sıradan olaylar değil. Bunlar aşktır. Ve aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. "6 DAKİKADA TAMAMLANACAK" Kore ile attığımız bu adımlar en kısa zamanda ticaret hacmimizi 20 milyar dolara çıkaracağız. Yatırımlarımızla, köprülerle bu adımları atıyoruz. Türk milletinin istediğinde başaramayacağı hiçbir şeyin olmadığını dosta düşmana gösterdik, gösteriyoruz. Burada sadece köprüden bahsetmiyoruz.  Karşımızda İstanbul'u Tekirdağ ve Çanakkale üzerinden Balıkesir'e bağlayacak dev bir ulaşım projesi var. İş bilenin kılıç kuşananındır. Türkiye'nin en yoğun araç güzergahlarından biri olan bu yolda feribotlarla ulaşım sağlanıyordu. Burası saatlerce feribot sırası beklenen bir yerdi. Aynı yolculuk köprü üzerinden 6 dakikada tamamlanacak. Nereden nereye... "JAPONYA'YI GERİDE BIRAKIP İLK SIRAYA YERLEŞTİK" Köprümüzün temelini 4 yıl önce yine bir 18 Mart günü atmıştık. Güney Koreli iş ortaklarıyla birlikte kolları sıvadı, 5 binin üzerinde personelin geceli gündüzlü çalışmasıyla köprümüzü bugünkü açılışa hazır hale getirdi. Dünyada böylesine bir eserin bu kadar kısa sürede tamamlayabilecek bir başka ülke var mıdır bilmiyorum. Türkiye orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya'yı geride bırakıp ilk sıraya yerleşti. Dünyadaki ilk 10 köprünün 3'ünün ülkemizde olduğunu hatırlatmak isterim. 2,5 milyar euroluk bir yatırım bedeline sahiptir. 2,5 milyar euroluk yatırım bize ne kazandıracaktır? Ülkemizin bu yatırımla sadece zamandan akaryakıt tüketiminden ve karbon salınımı azalımından kazancı yıllık 415 milyon Euro. Şehirlerimiz arasında güvenli konforlu, hızlı bir şekilde yapılacak seyahatin kolaylığına, huzuruna değer biçilir mi? Bu projenin ekonomimize 5,3 milyar euro, istihdama 118 bin kişi, milli gelirde 2,4 milyar euro ilave katkısının olacağına işaret ediyor. Ülkemiz için kazanç, milletimiz için iftihar kaynağı eserin açılışını yapıyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün hangi zorluklar aşılarak bu hale getirildiğinin belgesel haline gelen hikayesini bu akşam TRT'de seyredebilirsiniz. "EN BAŞARILI ÖRNEKLERİ BİZİM DÖNEMİMİZDE ORTAYA ÇIKMIŞTIR" Projeden finansmana, inşaattan işletmesine kadar bu eseri ülkemize kazandırılmasında emeği geçen, bakanlıktan firmaya, mühendisten işçiye kadar herkese şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. Çok emek sarfettiler. Biraz sonra kendilerini yanıma davet edeceğim. Çanakkale Şehitleri'nin aziz hatıralarını mezar taşı, anıt ve müzelerde değil, abide eserle boğazın üzerinde de yaşatacağız. Tüm şehitlerimizi minnetle, rahmetle, şükranla yad ediyorum. 1915 Çanakkale Köprümüz yap işlet devret modeliyle inşa ettiğimiz en son eserimizdir, inşallah devamı gelecek. Bu modelin 30 yıllık geçmişi olmakla birlikte en başarılı örnekleri bizim dönemimizde ortaya çıkmıştır. "MİLLİ GELİRE KATKISI 395 MİLYAR DOLAR" Avrupa'da 3'üncü dünyada, 13'üncü sırada yer alıyoruz. ABD'nin açıkladığı 1,5 trilyon dolarlık altyapı projelerinin önemli bir kısmı bu modelle gerçekleştirilecek. Türkiye bu yöntemle ulaştırmada 37,5 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirmiştir. Kendi kasamızdan dışardan getirmek suretiyle bunu başarmıştır. Bu dönemde yapılan projelerin milli gelire katkısı 395 milyar Dolar. Üretime katkısı 838 milyar dolar. İstihdama katkısı 1 milyon kişi. Şayet aynı yatırımları sadece bütçe kaynaklarıyla yapmaya kalksaydık, on yıllar boyunca beklememiz gerekecekti. Bütçeyle kamu özel iş birliğiyle yapılacaklar olarak ikiye ayırarak en kısa sürede en çok hizmeti kazandıracak yolu izledik. Kıtaları birleştirerek gönülleri yakınlaştırdık, hamdolsun. Buradaki gibi stratejik öneme sahip yüksek bütçeli projeleri kısa sürede tamamlayarak hizmete açtık. 2053 vizyonumuzdaki altyapı projelerinin önemli kısmını aynı modelle gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. "DEV PROJELERİMİZ GELİR SAĞLAYAN ESERLER OLARAK KALKINMA TARİHİMİZDEKİ YERLERİNİ ALMIŞTIR" Sevgili vatandaşlarım İstanbul Havalimanı, İstanbul İzmir otoyolu, Osmangazi Köprüsü, YSS, Avrasya Tüneli, Ankara Niğde Otoyolu, Malkara Çanakkale otoyolu, 1915 Çanakkale köprüsü gibi dev projelerimiz gelir sağlayan eserler olarak kalkınma tarihimizdeki yerlerini almıştır. Sadece şunu söylemekle yetinmek istiyorum. Türkiye babasının temelini attığı eserin bitimini torununun göreceği dönemlerden aldığı dersle u modeli geliştirerek kısa sürede bitirmeyi tamamlamıştır. Garantili işletme döneminde bile kamuya kaynak aktaran bu eserleri uzun yıllar boyunca devlete kazanç sağlamayı sürdürecektir. Bütçeden tek kuruş çıkmadan tamamlanan İstanbul Havalimanı daha ilk yılında garanti yolcu sayısını aşarak kamuya 22 milyon euro ilave getiri getirmiştir. "TÜRKİYE’NİN BUGÜNÜ İLE GELECEĞİ ARASINDA KALKINMA KÖPRÜSÜ KURUYORUZ" Bütçe imkanlarıyla da bitirmesi uzun vakit alacak projeleri kısa sürede ve taksitle milletimize sunuyoruz. Hastane, yolları böyle yaptık, yapıyoruz. Bu projeler Türkiye’nin kalkınmasına çok önemli destekler vermektedir. Ülkemizin yatırım, insan gücü, ihracat potansiyeli öne çıkmasında bu projelerin payı çok büyüktür. Tek başına onların ne derece boş konuştuklarını ne derece hazırlıksız, riyakar olduklarını gösterecektir. Biz burada sadece boğazın iki yakası arasındaki köprüyü hizmete açmıyoruz. Biz burada Türkiye’nin bugünü ile geleceği arasında giderek daha da güçlenen kalkınma köprüsü kuruyoruz. Büyüme, güçlenme, gelişme bölgesinde dünyada huzurun adaletin sembolü halinde gelme vizyonunun yeni bir halkasını katıyoruz. GEÇİŞ ÜCRETİ 200 TL OLDU Bundan sonra biz rüzgarın ne yandan estiğine değil, kırdığımız zincire, kavuştuğumuz hürriyete, kulak kesildiğimiz masumun sesine, milletimizin istikametine şaha kaldırdığımız ülkemizin kazanımına bakacağız. Kardeşlerim bu duygularla bir kez daha 1915 Çanakkale Köprüsü’nün şehrimize, ülkemize, bölgemize, dünyaya hayırlı olmasını diliyorum ve hazır mıyız? Burada otomobil geçişleriyle alakalı fiyatı bizler 200 lira olarak belirledik. Fiyat 200 lira. Ancak buradan feribotların geçiş fiyatlarını biliyorsunuz. Beklentileri biliyorsunuz. 1 hafta ücretsiz. Yap-işlet-devret ve yüklenici firma buradan aldığı parayla eğer buradaki aylık, yıllık bedel, onun aleyhine ise farkı kim ödeyecek, bizler devletin kasasından ödeyeceğiz. DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ 1915 Çanakkale Köprüsü 2023 metre orta açıklık, 770'er metre yan açıklıklar ile beraber 3563 metre uzunluğa sahip. 2023 metrelik orta açıklık Cumhuriyet'imizin 100. kuruluş yıl dönümünü sembolize edecek ve 'dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü' unvanına sahip olacak. ASRIN PROJESİ 'Asrın projesi' olarak gösterilen 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli boyutlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edildi. EKONOMİYE DE KATKI SAĞLAYACAK Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan köprünün üretime etkisi 5.3 milyar euro olarak açıklandı. Köprünün faaliyete geçmesiyle birlikte Marmara ve Ege Bölgesi'ndeki limanlar, demiryolu ve hava ulaşım sistemleri karayolu ulaşım projeleri ile entegrasyonu sağlanacak ve birbirinden farklı sektörlere etki ederek ekonomiye katkı sağlayacak.

2 yıl önce

Türkiye'nin ihracat artışında ABD zirveyi bırakmıyor

Türkiye'deki 2. en büyük yatırımcı ve 4. en büyük ticari partner olan ABD, ihracatın en hızlı büyüdüğü pazarlar arasında da yer alıyor. 20 trilyon dolarlık ekonomiye sahip ABD'nin "ticarette stratejik ortak" olarak tanımlanması ve karşılıklı ticareti kolaylaştırmak adına atılan adımlar, bu ülkenin Türk ürünlerine olan talebini artmasını beraberinde getiriyor. Türkiye'nin 225 milyar 367,7 milyon dolar seviyesine ulaşan 2021 yılı ihracatında ABD'nin payı 28 milyar dolara dayanarak rekor seviyeye yükseldi. Değer bazında, 2021 genelinde en fazla ihracat artışı da ABD'ye gerçekleşirken, söz konusu eğilim bu yıl da devam etti. Böylece Türkiye, geçen ay değer bazında en fazla ihracat artışını 296,8 milyon dolarla ABD'ye gerçekleştirdi. Türkiye'nin ABD'ye yaptığı dış satım, şubat ayında 1 milyar 118,5 milyon dolara çıktı. ABD, aynı zamanda şubat ayında Türkiye'nin en fazla dış satım yaptığı ikinci ülke oldu. İHRACAT ARTIŞINDA İKİNCİ SIRADA ALMANYA YER ALDI İhracat artışı sıralamasında şubat ayında ABD'nin ardından, Almanya geldi. Bu dönemde Almanya'ya yapılan dış satım 289,7 milyon dolar artarak 1 milyar 644 milyon dolara ulaştı. Türkiye'nin ihracatı, Irak'a 240 milyon artışla 832,2 milyon dolara, İtalya'ya 210,5 milyon dolar yükselişle 985,7 milyon dolara ulaştı. Hollanda'ya ihracat ise 160 milyon dolar artarak 575,4 milyon dolara çıktı. İl bazında bakıldığında ABD'ye en fazla dış satımı 423,3 milyon dolarla İstanbullu şirketler gerçekleştirdi. İstanbul'u, 114,6 milyon dolarla Gaziantep, 111,9 milyon dolarla Bursa, 85,4 milyon dolarla İzmir, 82 milyon dolarla Ankara takip etti. ABD'YE İHRACATTA SÖZ SAHİBİ SEKTÖR "ÇELİK" Şubat ayında ABD'ye en fazla ihracatı çelik sektörü yaptı. Çelik sektörü, bu dönemde ülkeye 117,5 milyon dolar tutarında dış satım yaptı. Çelik sektörünü, 113,3 milyon dolarla otomotiv endüstrisi, 92,5 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 84,6 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 8,5 milyon dolarla halı sektörü izledi. Ülkeye, bu dönemde ihracatını değer bazında en fazla artıran sektörler ise 75,9 milyon dolarla çelik, 44,6 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 28,9 milyon dolarla çimento cam seramik ve toprak ürünleri, 27,9 milyon dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 26,9 milyon dolarla mücevher oldu. ABD'ye şubat ayında çimento cam seramik ve toprak ürünleri, 71,8 milyon dolar, mücevher sektörü 76,8 milyon dolar tutarında dış satım yaptı.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 26 27