26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Koç Üniversitesi öğrencileri mağdur ediyor: "3 kişilik evlerden çıkartılıp 400 kişilik yurda götürülüyoruz"

koç üniversitesi, covid-19, pandemi, 400 kişilik yurt, 3 kişilik ev, koronavirüs, öğrenci, mağdur

3 yıl önce

Tırnakçı HDP'li vekilin gizlediği telefondan silinen veriler kurtarıldı

HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir'in, terör örgütü üyesi Ercan Oğuz'un gözaltına alındığı sırada polisleri engelleyerek, delilleri yok etme amaçlı el çabukluğuyla aldığı cep telefonunda; terör örgütü mensuplarına ait fotoğraflar, şüphelinin aranan örgüt mensubu ile çekilmiş fotoğrafı ve örgütsel içerikli birçok yazışma tespit edildi. Olay, 28 Kasım 2020'de Cizre ilçesinde meydana geldi. Hakkında 'terör örgütüne üye olmak' ve 'propaganda' suçlarından yakalanma kararı bulanan Ercan Oğuz, gözaltına alındığı sırada HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir de polisleri engelleyerek, arka cebindeki telefonu el çabukluğuyla alıp, delilleri yok etmeye çalıştı. Gözaltına alınan Oğuz, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren polis ekipleri, Ercan Oğuz'un gözaltına alındığına ilişkin görüntüleri izledi. Görüntülerden, HDP Milletvekili Nuran İmir'in, Oğuz'un cep telefonunu aldığı tespit edildi. Bunun üzerine Ercan Oğuz hakkında tekrar yakalanma kararı çıkarıldı. Oğuz, 8 Aralık'ta Şırnak kent merkezine geldiği sırada, yol kontrolünde yakalandı. İlk gözaltına alındığı sırada İmir'in cebinden aldığı telefonu da ele geçirildi. Emniyetteki sorgusunun ardından Oğuz, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'silahlı terör örgütü propagandası yapma' suçundan tutuklandı.

3 yıl önce

Esenyurt Belediyesi’nin tek kişilik tuzlama ekibi: 1 kişi çalıştı 5 kişi fotoğraf çekti

Esenyurt Belediyesi'nin aracında bir çalışanın sokakları tuzladığı anları, 5 kişinin kaydederek sosyal medya için kayıt altına alması, bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı

2 yıl önce

WhatsApp gizlilik sözleşmesi: 15 Mayıs'tan sonra hesaplar silinmeyecek

Facebook'un bünyesinde bulunan mesajlaşma ve konuşma uygulaması WhatsApp tepkilere dayanamadı ve kararından vazgeçti. Bilindiği üzere WhatsApp kullanıcıların verilerini Facebook ile paylaşacağı bir gizlilik sözleşmesi çıkarmış ve çıkan tepkiler üzerine bu sözleşmeyi 15 Mayıs tarihine ertelemişti. 15 Mayıs tarihinden itibaren gizlilik sözleşmesini kabul etmeyenlerin hesaplarını sileceğini duyuran WhatsApp geri adım attı. HESAPLAR SİLİNMEYECEK Webtekno'nun Press Trust of India'dan aktardığı habere göre; WhatsApp, bir son dakika hamlesiyle kullanıcıları şaşırttı. Press Trust of India, Twitter'dan yaptığı bir açıklama ile şirketin yeni bir karar aldığını ve 15 Mayıs'ta hiçbir hesabın silinmeyeceğini, WhatsApp'ın bundan vazgeçtiğini iddia etti. WhatsApp tarafından yapılan açıklamalara göre şirket, kullanıcılara yeni bir gizlilik politikası sunacak ve bu politika değişikliğinin kullanıcılar tarafından kabul edilmesi gerekecekti. Bu gizlilik politikaları, kullanıcıların verilerinin Facebook ile paylaşılacak olması nedeniyle kullanıcıları rahatsız etmiş, politikanın uygulanmayacağı ülkelerde bile tepki gösterilmesine yol açmıştı. Tüm bu tepkileri hiçbir şekilde umursamayan WhatsApp ise yeni gizlilik politikalarının 15 Mayıs'a kadar kabul edilmesi gerektiğini söylemişti. Alınan son karar, bu kararın iptal edildiğini, WhatsApp'ın sıkı bir U dönüşü yaptığını gözler önüne seriyor. WHATSAPP YETKİLİSİ DOĞRULADI Kullanıcıları zor durumda bırakmak istemediklerini söyleyen bir WhatsApp yetkilisi, 15 Mayıs'ta hiçbir hiçbir hesabın silinmeyeceğini ve tüm kullanıcıların 14 Mayıs'ta olduğu gibi uygulamayı kullanmaya devam edebileceklerini duyurdu. Önümüzdeki süreçle ilgili de konuşan yetkili, kullanıcılara bildirim göndermeye devam edeceklerini söyledi. WhatsApp tarafından yapılan açıklamalarda kullanıcıların birçoğunun yeni koşulları kabul ettiği söyleniyor olsa da bunun ucunun çok açık olduğunu söylemek gerekiyor. Zira kullanıcılar, WhatsApp'a olan tepkilerini göstermek için Telegram ve Signal gibi alternatif uygulamalara adeta akın ettiler ve bu durum, resmi istatistiklere de doğrudan yansıdı. Şimdi alınan bu karar, bu gidişle WhatsApp'ın bu karardan tümüyle vazgeçebileceğini düşündürüyor. Ancak bu kez de WhatsApp ile Facebook arasındaki veri paylaşımı, kullanıcı izni olmadan devam edecek...

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Selin tüm izleri 1 yıl içerisinde tamamen silinecek

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bartın’da sel afetinde evleri, işyerleri ve çeşitli malzemeleri zarar gören selzedelerle bir araya geleceği toplantı öncesi kendisini karşılayan vatandaşlara hitap etti. Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmasında; Bartın, Kastamonu ve Sinop illerini etkileyen sel felaketi bilançosunun 3,5 milyar TL olduğunu söyledi. Soylu, ayrıca selin tüm izlerinin 1 yıl içerisinde tamamen silineceğini ifade ederken yeni inşa edilen binaların çok daha güvenli olacağını aktardı. Abdipaşa beldesinde halka hitap eden Bakan Soylu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Köy yolu, su, köprüler bu rakamı belki de ilk kez burada duyacaksınız. Bu selin karşılığı ödediğimiz tazminat, yapacağımız yatırım şu ana kadar bizim hesaplamalarımızla 3,5 milyar, eski parayla 3,5 katrilyonu aştı. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir talimatı oldu. Kayıplarımızı geri getiremeyiz, ancak vatandaşımızın yaşamış olduğu eski halinden daha iyisini vatandaşımıza hemşehrilerimize teslim etmek bizim boynumuzun borcu. Evet başımıza bir felaket geldi. Ama her sabah kalktığımızda şunu hissediyoruz. Bozkurt’a bakıyoruz. Çok daha iyi olacağını heves ediyoruz. Daha güvenli olacak. Tedbirler daha iyi olacak. Binalar daha güvenli olacak daha güvenli olacak. Bizim yaptığımız konutlar eski afet konutları değil. Bunu da bilmenizi isterim yani kalitesi açısından da niteliği açısından da en iyi noktada. Bunun heyecanıyla da vatandaşımızla bu hizmeti buluşturmanın heyecanı ile çalışıyoruz. "EVLER 1 SENEDE BİTECEK" Sanayi siteleri 4 ayda bitecek. Evlerin bitme süresi de toplam 1 yıl. 1 yılda burada selin hiçbir izi, en ufak bir izi Allah’ın izni ile kalmayacak. Afetlere müdahale açısından hem koordinasyon hem organizasyon hem zamanında yetişme açısından milletimizin güvenini bir kez daha teyit etme açısından başka bir noktada olduğumuzu söylemek isterim. Ben hayatımda böyle bir tablo görmedim. TSK, Sahil Güvenlik, Jandarma ve Polisin helikopterleri yüzlerce insanı sadece Bozkurt'da bin 345 kişiyi çatılardan aldık."

2 yıl önce

NYT: ABD, Suriye'de DEAŞ'la mücadele sırasında yaklaşık 70 kişilik sivil bir grubu vurdu

ABD'nin 2019 yılında, Suriye'de DEAŞ'e karşı verilen mücadelede, kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 70 kişilik sivil bir gruba hava saldırısı düzenlediği ortaya çıktı. Amerikan New York Times (NYT) gazetesinin habere göre, ABD hava kuvvetleri, 18 Mart 2019'da Suriye'nin Bağhuz bölgesinde kadın ve çocuklardan oluşan sivil bir grubu hedef aldığı belirtildi. Haberde, ABD insansız hava araçlarıyla yeri tespit edilen sivil grubun üzerine daha sonra F-15E tipi savaş uçaklarıyla 3 ayrı saldırıda 2 tondan fazla bomba bırakılarak yaklaşık 70 kişinin ölümüne neden olduğu vurgulandı. Bu olayın detaylarının ilk kez ortaya çıkarıldığı vurgulanan haberde, "Bağhuz saldırısı, DEAŞ'a karşı savaş sırasında en büyük sivil kaybın verildiği olaylardan biriydi ancak ABD ordusu tarafından hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadı." ifadeleri kullanıldı. Haberde, şunlar kaydedildi: Saldırının ayrıntılarının aylar süren gizli belge ve raporların incelenmesi, ismi gizli tutulan ilgili personel ve yetkililerle doğrudan yapılan görüşmeler sonucunda bir araya getirildiğine işaret edilen haberde, eldeki bulguların ABD Merkez Komutanlığına gönderilmesinin ardından, komutanlığın, hava saldırılarının haklı olduğunu savunarak saldırıyı ilk kez kabul ettiği ve 80 kişinin öldürüldüğünü açıkladığı aktarıldı. Haberde, Komutanlığın, söz konusu saldırıda 16 DEAŞ savaşçısı ile 4 sivilin öldürüldüğünü, diğer 60 kişiyle ilgili olarak da DEAŞ'in kontrolündeki bölgelerde kadın ve çocukların bazen silaha sarılmaları nedeniyle sivil olup olmadıklarının net olmadığını iddia ettiği kaydedildi.

2 yıl önce

Meksika'nın Guatemala sınırından yola çıkan yaklaşık 3 bin kişilik yeni göçmen kafilesi, ABD sınırına ulaşmak için yürüyüşe başladı

Meksika basınında çıkan habere göre, ülkelerindeki şiddet, işsizlik ve yoksulluk gibi sorunlar nedeniyle daha iyi bir hayat kurmak için ABD'ye ulaşmaya çalışan düzensiz göçmenler yola çıktı. Çoğunluğu Orta Amerikalı olmak üzere sayılarının 3 bin civarında olduğu tahmin edilen kafile, güvenlik önlemlerine rağmen önce başkent Meksiko'ya, sonrasında bir şekilde ABD'ye varmak istiyor. Kafileye eşlik eden STK temsilcisi Luis Rey Garcia Villagran, göçmenlerin açlık ve hastalık tehdidi ortasında tehlikeli bir yolculuk gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, Meksika Ulusal Göç Enstitüsü yetkililerinden kafileyle diyalog kurmasını istedi. Uzun yıllardan bu yana Orta Amerika ülkelerinden yola çıkan çok sayıda düzensiz göçmen, Guatemala ve Meksika üzerinden ABD'ye ulaşmaya çalışıyor. İçişleri Bakanlığı Göç Politikası Birimi'ne göre, Meksika, Ocak- Eylül ayları arasında 190 binden fazla belgesiz göçmeni tespit etti, bunlarından 74 bin 300'ünü ise sınır dışı etti.

2 yıl önce

Macron'un telefonlarını dahi açmadı! Bölgeden siliniyorlar: Rotayı Türkiye'ye çevirdiler

İlişkilerin mutlaka yeniden başlayacağını ancak bunun yeni belirleyicilerle gerçekleşeceğini kaydeden Kasımi, Cezayir'in İspanya, İtalya, Almanya gibi Avrupa Birliği içinden yeni ortaklarla ilişkiler kurma konusunda önemli adımlar attığını; Rusya, Çin ve Türkiye'yle de stratejik ilişkilerini güçlendirdiğini aktardı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2 Ekim'de Le Monde gazetesinde yayımlanan "Cezayir'in sömürge tarihini Fransa nefreti üzerine inşa ettiği" şeklindeki sözleri, Fransa'nın Cezayir'deki "kanlı sömürge" tarihiyle ilgili tartışmaları ciddi şekilde tırmandırdı. Cezayir yönetimi, Macron'un açıklamalarına tepki olarak 3 Ekim'de hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattı ve ardından Cezayir'in Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud'u istişare için ivedilikle ülkeye çağırdı. CEZAYİR CUMHURBAŞKANI ÖFKELİ Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un sözlerinin, iki ülke arasında son dönemde büyük bir krizin yaşanmasına neden olduğu görülüyor. Fransa'nın tavrına tepkisini açık bir şekilde gösteren Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, arayı düzeltmek için girişimde bulunan taraf olmayacaklarını belirtiyor. Almanya'da yayınlanan haftalık siyasi dergi Der Spiegel'de Kasım ayı başında yayınlanan röportajda, Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'un Fransız mevkidaşından gelen aramaları reddettiği ifade edildi. Macron'un açıklamalarının "çok tehlikeli" olduğunu kaydeden Tebbun, krizi hafifletmek için girişimde bulunmayacaklarını, "hiçbir Cezayirlinin, söz konusu hakaretleri yapanlarla tekrar temasa geçmesini kabul etmeyeceğini" söyledi. Fransa'daki Libya konulu Paris Konferansı'na katılan Cezayir Dışişleri Bakanı Ramazan Lamamra da, sadece Libyalıları desteklemek amacıyla Paris'te bulunduğunu dile getirdi. Lamamra, ziyareti süresince de Fransız mevkidaşıyla bir araya gelmedi. Elysee Sarayı'ndan yapılan bir açıklamada, Macron'un, söz konusu açıklamalardan kaynaklanan yanlış anlamalardan üzüntü duyduğu belirtilerek, kendisinin, "Cezayir ulusuna, tarihine ve bu ülkenin egemenliğine büyük saygı duyduğu" aktarıldı. KRİZ DAHA DA BÜYÜYEBİLİR Elysee Sarayı'nın bu açıklaması dışında, krizi aşmak için somut adımlar atılmaması nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerin yakın gelecekte krizin büyümesi de dahil tüm ihtimallere açık olduğu ifade ediliyor. Analistler, Macron'un Cezayir karşıtı aşırı sağın oylarını umarak bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Cezayir ile gergin ilişkileri sürdürmek istediği değerlendirmesinde bulunuyor. AA muhabirine konuşan tarihçi Amir Rahile, Fransa'nın resmi tavrının, dostça davranma ve tehdit arasında gidip geldiğini belirtti. Siyasi Bilimler alanında çalışmaları bulunan İdris Atiyye de aynı görüşü paylaşıyor. Atiyye, Fransız Cumhurbaşkanlarının seçim kampanyaları sırasında daha önce de Cezayir'e yönelik "kabul edilemez" açıklamalar yaptığını kaydetti. Cezayir'e karşı bu tavrın ve Elysee Sarayı'na yeni liderlerin gelmesini beklemenin, krizi daha da büyütebileceğini ifade eden Atiyye, "Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan üzüntü açıklaması, asla bir özür olarak değerlendirilemez. Bu, tarihten ve siyasi boyutlardan uzakta ilişkileri yeniden normale döndürmek için yapılan bir manevra sadece." dedi. ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK Uluslararası kriz uzmanı Hasan Kasımi de Cezayir-Fransa ilişkilerinin en kötü dönemini yaşadığını söyledi. İki ülke arasında ilişkiler yeniden başlasa bile "eskisi gibi olmayacağını" kaydeden Kasımi, "Cezayir, siyasi anlamda, özel ekonomik ayrıcalıklar sağladığı Fransa'nın himayesi değil." diye konuştu. "Bugün Cezayir, Val de Grasse'nin Cezayir'i de değil." ifadesini kullanan Kasımi, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın 2013 yılında tedavi gördüğü Fransız hastanesine işaret etti. Kasımi, "Fransa'nın Buteflika'ya tedavi ve sağlık dosyasıyla milyonlarca avro imtiyaz karşılığında şantaj yaptığını" belirtti. İlişkilerin mutlaka yeniden başlayacağını ancak bunun yeni belirleyicilerle gerçekleşeceğini kaydeden Kasımi, Cezayir'in İspanya, İtalya, Almanya gibi Avrupa Birliği içinden yeni ortaklarla ilişkiler kurma konusunda önemli adımlar attığını; Rusya, Çin ve Türkiye'yle de stratejik ilişkilerini güçlendirdiğini aktardı. Cezayir'in hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapattığını belirten Kasımi, söz konusu adımın, karşılıksız ayrıcalıklar üzerine değil, eşitlik ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerin kurulması için yeni kuralların benimsendiğinin açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

1 2 3 4 5