Son Dakika:
AB üyesi 27 ülke tarafından Rusya-Ukrayna Savaşı’nın 1’inci yıldönümü nedeniyle ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, “Bir yıl önce Putin Rusya’sı, Ukrayna'ya karşı vahşi saldırı savaşını başlattı’’ ifadeleri kullanılarak, “Ukrayna halkı anavatanlarını ve uluslararası hukukun temel ilkelerini Rus saldırganlığına karşı savunmada inanılmaz bir direniş gösterdi. Rusya'nın suçlarıyla karşı karşıya kaldıklarında demokrasi ve özgürlüğü savunmada kararlılık, zorluklar karşısında dayanıklılık ve haysiyet gösterdiler’’ denildi "Bu saldırı, barışa karşı bir suçtur" Rusya'nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaşın büyük bir suç olarak nitelendirildiği açıklamada, "Ukrayna halkı dünyaya Ukrayna'nın geleceğine Ukraynalıların karar vereceğini gösterdi. Hiçbir ülkenin komşusunu işgal etme, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etme hakkı yoktur. Bu saldırı barışa karşı bir suçtur. BM Şartı'nı, BM ilkelerini ve insanlık değerlerini ihlal ediyor. Bu tür suçlar karşısında pasif kalamayız ve kalmamalıyız. Rusya sistematik olarak sivilleri hedef aldı, şehirleri yok etti ve Ukrayna kimliğine saldırdı. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırı savaşıyla bağlantılı olarak işlenen savaş suçları ve diğer en ciddi suçlardan sorumlu olan herkesin hesap vermesini sağlamaya kararlıyız” denildi. "Gıda ve enerji, silah olarak kullanıldı" Savaş nedeniyle yükselen gıda ve enerji fiyatlarına dikkat çekilen açıklamada, “Rusya, gıda ve enerjiyi silah haline getirdi, son derece sorumsuz nükleer tehditlerde bulundu ve savaş hakkında yanlış haberler yaydı. Rusya'nın saldırganlık savaşı ve sonuçları, başta küresel ekonomi, gıda ve emtia fiyatları üzerindeki etkisi olmak üzere birçok ülkeyi önemli ölçüde etkiledi. AB, bu etkileri azaltmak ve en çok ihtiyaç duyan ülke ve insanlara yardım sağlamak için ortaklarıyla birlikte çalışmaya devam edecektir”denildi. "Ukrayna, ailemizin bir parçasıdır" Ukrayna’ya desteğin devam edeceği vurgulanan açıklamada, AB ve ortaklarının hızlı ve birlik içinde hareket ettikleri, Ukrayna ve halkının yanında dimdik ve tam dayanışma içinde durmaya devam edileceği ifade edildi. Açıklamada, "Tüm Ukraynalılar barış içinde yaşamayı hak ediyor. Ukrayna, Avrupa ailemizin bir parçasıdır. Ukraynalılar Avrupa Birliği içinde bir gelecek arzularını dile getirdiler ve biz de Ukrayna'ya aday ülke statüsü vererek bunu kabul ettik. Ukrayna halkının tercihi barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel haklara saygı ve refahtır." denildi. "Dondurulan Rus varlıkları, Ukrayna için kullanılacak" Yaptırımlar ile dondurulan Rus varlıklarının AB ve uluslararası hukuka uygun olarak Ukrayna için kullanılmaya çalışıldığı hatırlatılan açıklamada, bu kaynakların Ukrayna'nın yeniden inşasını desteklemeye kullanılacağı ve savaşın sona erdirmesi için Rusya üzerindeki toplu baskının artırılacağı bildirildi. Açıklamada, "Bu amaçla onuncu yaptırım paketini kabul edeceğiz ve AB yaptırımlarını delmeye çalışanlara karşı adım atacağız. Başkan Zelenskiy'nin barış formülünü destekliyoruz. Uluslararası ortaklarımızla birlikte, Ukrayna'nın kazanmasını, uluslararası hukuka saygı gösterilmesini, barışın ve Ukrayna'nın uluslararası kabul görmüş sınırları içindeki toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasını, Ukrayna'nın yeniden inşa edilmesini ve adaletin yerini bulmasını sağlayacağız. O güne kadar dinlenmeyeceğiz" denildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Komisyonunun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi ve İsveç Uluslararası Kalkınma, İşbirliği ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell ile ortak basın toplantısı düzenledi. ‘İSVEÇ VE MACARİSTAN DAHİL 18 AB ÜYESİ ÜLKE AYNİ YARDIM GÖNDERDİ’ Mevlüt Çavuşoğlu: “Avrupa depremin ilk günü yardımları devreye soktu. Avrupa Birliği acil yardımları ülkemize yönlendirildi. 1750 arama kurtarma görevlisinin çalışmalarıyla 79 vatandaşımız enkaz altından kurtarıldı. İsveç ve Macaristan dahil 18 AB üyesi ülke ayni yardım gönderdi. 50 bin kış çadırı Türkiye’ye getirildi. AB Komisyonu ve Dönem Başkanı İsveç ülkemizde depremden zarar görenler için konferans düzenlemeyi öngörüyor. Bugün bu konferans hakkında da görüş alışverişinde bulunduk. https://twitter.com/trtworld/status/1628359102471581698?s=46&t=9LelU4PSxh4vTYXim1HioQ Bugün hem fikir kaldığımız bir konu da bu tür yardımların sürdürülebilmesi ve esnek olması. Birçok ili yeniden inşa edeceğiz. Biz uluslararası toplumun bugüne kadar verdikleri ve verecekleri destekler için teşekkür ediyoruz.” ’13 ÜLKE ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR’ Çavuşoğlu: “Çok sayıda ülkeden yardım teklifi aldığımızı söylemiştir. Arama kurtarma konusunda 102 ülke yardım teklifinde bulundu, 90 ülkeden yardım geldi. 13 ülke çalışmalarına devam ediyor. Ülkelerine dönen ekipleri sevgiyle karşıladılar. 11 binden fazla arama kurtarma personeli ülkemize gelmişti. Bunun yanında çok sayıda ayni yardımda geliyor. Biz de yurtdışındaki misyonlarımızla beraber bunların Türkiye’ye getirilmesi için çalışıyoruz. Bu vesileyle maalesef arkadaşımız Devrim Öztürk’e de ulaşamadığımızı söylemek isterim.” ‘BENİM NESLİM HİÇ BÖYLE BİR DEPREM GÖRMEDİ’ Oliver Varhelyi: “Bu tür üzücü olayın ardından gelmek mutluluk getirmiyor. Hepimiz bu tür bir felaketten dolayız üzüntülüyüz. Benim neslim hiç böyle bir deprem görmedi. Burada yaşanan acı inanılmaz boyutlarda. Türk halkının bunun üstesinden gelebilmesi için bizim yanında olmamız lazım. Türkiye ile ilgili olarak dayanışmamızın göstermemizin zamanı. Bu son derece üst seviye bir dayanışma. Alanın ne kadar büyük olduğunu gördük ve maalesef gördüğümüz tablo beklediğimizden çok daha kötü. İlk etapta 5,5 milyon euro yardımda bulunduk.” ‘SİZİN YANINIZDA OLDUĞUMUZU İFADE ETMEK İSTİYORUM’ Varhelyi: “İsveç Başbakanı Avrupa’nın bir konferans gerçekleştirmesi gerektiğine karar verdik. Biz bu konferansta uluslararası topluluğu seferber etmek istiyoruz. Şu aşamada önümüzdeki resmi net bir biçimde görmeye çalışıyoruz ve hasarın boyutlarıyla ilgili farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Çok kayda değer bir hasar olduğunu söyleyebiliriz ve sizin yanınızda olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Tamamını karşılayamayabiliriz ama bir bölümünü karşılayacağımızı ifade etmek isterim. Zaman alacak, maliyeti olacak ancak şuanda en temel şey sahada çalışmaya başlamak. İsveçli meslektaşımla birlikte başka bakanlarla da bir araya geldim. Biz elimizden gelenin en fazlasını gerektiği yerde ve mümkün olduğunca sahada kullanmak için hazırız.” ‘BİZ BURADA GEÇMİŞTE OLANI İNŞA ETMEYECEĞİZ BELKİ ÇOK DAHA İYİSİNİ İNŞA EDECEĞİZ’ Johan Forssell: “Sadece ekonomik iş birliğinden sorumlu değilim, birçok İsveç firması Türkiye’yi desteklemek için harekete geçtiler. Sayın bakanın da ifade ettiği gibi biz burada geçmişte olanı inşa etmeyeceğiz belki çok daha iyisini inşa edeceğiz. İsveç’ten gelen firmalar istihdama katkı sağlayabilirler. Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi nasıl destekleyebileceğini konuştuk. Konferansın temel amacı kaynak toplamanın yanı sıra diğer donörler gibi birçok farklı ortağı bir araya getirmektir. Yakından koordinasyon ve Türk mercileriyle yakın diyalog önemli. Avrupa Komisyonu çok net bir biçimde kayda değer miktarda destek sağlamak istediğini ortaya koydu. Üye devletlerden de büyük bir katkı beklediğimizi de söylüyoruz.”
Türkiye tarihi felaketin yaralarını sarıyor. Depremin ilk gününden itibaren dünyanın yardıma koştuğu felaketten sonra Türkiye'ye dayanışma ziyaretleri devam ediyor. Bu kapsamda Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve İçişleri Bakanı Nancy Faeser, depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine geldi. İki bakan burada incelemelerde bulundu. Validen bilgi aldılar Pazarcık Atatürk Parkı'ndaki çadır kenti ziyaret eden Baerbock ve Faeser, Pazarcık'ta koordinatör vali olarak görevlendirilen Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu'ndan bilgi aldı. Çadır kentteki vatandaşlarla ve şehit öğretmen Aybüke Yalçın'ın adı verilen Kızılay çadırındaki çocuklarla görüşen Baerbock ve Faeser, gönüllü Alman doktorlar tarafından kurulan tıbbi hizmet çadırını da ziyaret etti. "Felaketin boyutu kelimelerle anlatılmaz" Baerbock ve Faeser, daha sonra ilçe merkezindeki enkaz bölgelerini gezdi, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Burada yaşananları görmek için geldiklerini belirten Baerbock, "Bu deprem felaketinin boyutu, burada olsanız bile kelimelerle ifade edilemez." dedi. Dün de bölgede deprem meydana geldiğini ve insanların geceyi araçlarında geçirdiğini hatırlatan Baerbock, kendilerinin de depremi hissettiklerini söyledi. Baerbock, burada uluslararası yardımın ne kadar önemli olduğunu gördüklerini dile getirdi. "Almanya'nın yardımı 108 milyon euroya yaklaştı" Çadır, tıbbi malzeme, gıda yardımı, battaniye ve jeneratörler için Alman hükümeti olarak 50 milyon euro daha yardım sağladıklarını aktaran Baerbock, böylelikle Almanya'nın depremzedelere yönelik yardımının 108 milyon euroya ulaştığını ifade etti. Almanya’da yakınları olanlar için vize sürecini kolaylaştırdıklarını vurgulayan Baerbock, insanların vize başvurularını kolaylıkla yapabilmeleri için bölgede bir "vize otobüsünün" bulunduğunu kaydetti. Baerbock, pasaportları enkaz altında kalanların veri aktarımının hızlı olması için sürekli Türk makamlarıyla temasta olduklarını belirtti. İlk etapta acil yardım yapılsa da yardımın uzun süreli olması gerektiğini söyleyen Baerbock, insanlara perspektif sunmak için bu yardımı uzun süreli yapacaklarını bildirdi. "Yardımın sürmesi önemli" Almanya İçişleri Bakanı Faeser de depremzedelerle dayanışma için geldiklerini, burada sadece üzüntüyü değil yardımın ne kadar iyi ulaştığını da gördüklerini ifade etti. Birçok kişinin Türkiye'deki depremzedelere gönüllü olarak yardım gönderdiğini vurgulayan Feaser, "Bu gerçekten Almanya'daki insanlarla Türkiye'deki insanlar arasındaki derin bağı gösteriyor." dedi. Buraya yardımın sürmesinin önemli olduğunu, Federal Teknik Yardım Kurumunun başka yardımların yapılmasını da planlandığını aktaran Feaser, ikinci adım olarak da evlerini kaybedenlerin bölgede yaşamaya devam edebilmeleri için yaşam alanları oluşturulması gerektiğini kaydetti. "90 günlük Schengen vizesi" Almanya'da akrabası olanlar için 90 günlük Schengen vizesi ile Almanya'ya gitmeleri için bir imkan sağladıklarını anlatan Faeser, bunun özellikle travma yaşamış ve yaralı olanlar için ek bir yardım olduğunu ifade etti. Faeser, Türk makamlarının pasaportlarını kaybedenlere çok yardımcı olduğunun kendisine anlatıldığını söyledi.
Türkiye tarihi deprem felaketi ile sarsılırken dünya gündeminde de yıkıcı Rusya-Ukrayna savaşı ayrı bir yer tutuyor. Savaş 24 Şubat'ta 1 yılını geride bırakıyor. Rusya karşısında 1 yıldır direnen Ukrayna'nın en büyük dayanağı ABD oldu. Milyarlarca dolar maddi ve askeri yardımların merkezi olan ABD, Avrupa ülkeleri ile Ukrayna'ya desteklerini sürdürüyor. Bu kapsamda Ukrayna'nın başkenti Kiev, birçok liderin ziyaretine sahne oldu. Biden Ukrayna'da Ukrayna'nın en büyük destekçisi konumundaki ABD'den Kiev'e en üst düzey ziyaret, savaşın 1'inci yılına ulaşmasına kısa süre kala bugün gerçekleşti. Bu kapsamda ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna gitti. Biden, Kiev'de Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky tarafından karşılandı. İki lider, savaşta hayatını kaybeden askerlerin anısına oluşturulan anıtı ziyaret etti. Zelensky, ziyareti tüm Ukraynalılar için son derece önemli bir destek işareti olarak nitelendirdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Türkiye'ye gelen ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, "Sorun ve sınamaları etkin bir biçimde yönetmek istiyoruz." sözlerine yer verdi. F-16 durumundan da bahseden Çavuşoğlu, ABD yönetiminin bu konuda Türkiye'ye güçlü bir destek verdiğini ifade etti. F-16 AÇIKLAMASI F-16 durumundan da bahseden Çavuşoğlu, "ABD yönetimi talebimize güçlü destek veriyor. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu konuda kongreye resmi bildirimin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz. Bu sürecin süratle tamamlanması her iki tarafın da yararınadır." sözlerine yer verdi. Çavuşoğlu'nun açıklamalarıdan satır başları: - ABD ile 100 milyar dolar ticaret hedefine ulaşmak için çalışmalarımız sürüyor. - ABD yönetimi F-16 talebimize güçlü destek veriyor. Kongre'de her zaman zorluklar çıkabiliyor, bu sürecin engellenmemesi gerekiyor. Kongrenin engelleyici değil destekleyici rol üstlenmesini bekliyoruz. F-16 sürecinin süratle tamamlanması her iki ülkenin yararına. - Tek taraflı yaptırımlar nedeniyle savunma sanayi alanında zorluklar yaşıyoruz, bunların aşılmasını bekliyoruz. - PKK ve FETÖ'nün mevcudiyetinin sonlandırılmasına yönelik taleplerimizi yeniden ABD'ye ilettik. - Vize sürecini de ele aldık. ABD vize başvurularında 6 aya kadar bekleme süreleri var, hızlandırılmasını talep ettik. Blinken'ın açıklamalarından satır başları: - Depremdeki yıkımı sözlerle ifade etmek çok zor. - Geçen yıl Türkiye ile 30 milyar doları aşan bir ekonomik ilişkimiz oldu. - Finlandiya ve İsveç'in katılımıyla NATO daha da güçlenecek. Ortak çıkarlarımız var, yan yana durmayı sürdüreceğiz. Türkiye'nin NATO ittifakında hava gücü çok önemli. Başkan Biden'ın dediği gibi, Türkiye ve NATO'nun ortak harekat kabiliyeti bizim için her zaman önemli. - Türkiye'nin Ukrayna toprak bütünlüğüne desteğini olumlu buluyoruz. - Türkiye'nin Yunanistan ve Ermenistan'la olan ilişkileri de çok önemli. - Biden yönetimi F-16 konusunda Türkiye'ye destek veriyor. Ulusal çıkarlarımız ve NATO çıkarları için bu çok önemli. SORU-CEVAP: ÇAVUŞOĞLU: İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini F-16'lar için şart koşmak doğru olmaz. F-35 kararı tek taraflıdır. Ödediğimiz 1,4 milyar doların geri ödenmesini bekliyoruz. ABD ile görüş ayrılığı içinde olduğumuz konular zaten belli, ancak pozitif gündeme odaklanarak ilişkilerimizi geliştirme arzumuz da ortada. İsveç hızlı adımlar atmalı. İsveç'te terör faaliyeti hala devam ediyor. Finlandiya'nın üyeliği için ise daha erken bir karar verebileceğimizi daha önce de söylemişti.
Gölcük depreminde de Türkiye'ye gelen Dangelo, İtalyan arama kurtarma ekibinin Hatay'ın merkez ilçesi Antakya'daki çalışmalarına ilişkin, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Dangelo, ülkesinin Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'ye yönelik yardım çalışmaları için hemen harekete geçtiğini, İtalyan arama kurtarma ekibinin depremin üzerinden 24 saat geçtikten sonra Antakya'ya gelerek çalışmalara katıldığını söyledi. Ekipte 63 arama kurtarma uzmanı ve 7 eğitimli köpekle bölgede görev yaptıklarını ifade eden Dangelo, çalışmalarına verdiği destekten dolayı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına (AFAD) teşekkür etti. Genel Müdür Dangelo, yaptıkları çalışmalar sonucunda 2 kişiyi enkazdan sağ çıkarmayı başardıklarını aktardı. Bölge halkının kendilerine gösterdiği yakınlığa işaret eden Dangelo, "Çok naziktiler. Çok fazla dayanışma ve onlar için çalışmalar yapan ekibimizdeki arkadaşlarımıza minnettarlık vardı. Türk halkının minnettarlığını hissettik. Onlara yardım etmemize katkı sundukları için Türkiye'ye teşekkür ederiz." diye konuştu. "MESLEK HAYATIMDA BUNA BENZER AFET GÖRMEDİM" Luigi Dangelo, deprem nedeniyle bölgede meydana gelen yıkıma ilişkin değerlendirmesinde "Meslek hayatımda buna benzer afet görmedim. (17 Ağustos) 1999'da İzmit depreminde de Türkiye'deydim ama bu sefer (Kahramanmaraş merkezli deprem) çok daha yıkıcıydı." ifadelerini kullandı. Türk halkına çok yakın hissettiğini ifade ederek dayanışma mesajı veren Dangelo, AFAD ve yerel yönetimin bölgede kendilerine verdiği desteğin etkileyici olduğunu söyledi. İtalyan arama kurtarma ekibinin şefi Luco Rosiello, depremin olduğu gün ekiplerinin harekete geçirildiğini ve 10 gün boyunca Antakya'da arama kurtarma çalışmalarına katıldıklarını belirtti. Depremin neden olduğu yıkıma ilişkin Rosiello, "Bu çok büyük bir afet, buna benzer bir şeyi daha önce hiç görmemiştim." dedi. Rosiello, enkazdan 2 kişiyi sağ çıkardıklarını, bunun da arama kurtarma çalışmalarında ekibine moral ve güç verdiğini ifade etti. Çalışmaları boyunca bölge halkının kendilerine çok nazik davrandığını söyleyen Rosiello, enkaz altında kalanların akrabalarının her zaman yakınlarında bulunduğunu ve arama kurtarma yaparken söz konusu binaya dair sürekli kendilerine bilgi verip yardımcı olduğunu anlattı. İtalyan şef Rosiello, Antakya'da gördüklerinin oldukça üzücü bir durum olduğunu dile getirerek Türk halkına yardım etmekten dolayı mutlu olduklarını, ülkede yaşanan acıyı da hissettiklerini kaydetti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, yurtdışında bulunan terör örgütleri PKK/ YPG ve FETÖ mensuplarının "Depremzedeler için yardım topluyoruz" bahanesiyle kermes ve organizasyonlar düzenleyerek karanlık emelleri için para topladıklarını dile getirdi. Serim, yurtdışında yaşayan vatandaşları AFAD, büyükelçilikler ve devlet kurumları vasıtasıyla yardım yapmaya davet etti. Dışişleri teşkilatının bu istismarı önlemek için büyük çaba harcadığını vurgulayan Serim, büyükelçiliklerde toplanan yardımlar şeffaflık sağlamak amacıyla video ile kaydediliyor. Sabah'a konuşan Serim, 100 ülkenin Türkiye'ye yardım teklifinde bulunduğu ve 76 ülkeden 7 bin 606 personelin sahada olduğu bilgisini paylaştı. Serim, 214 binden fazla çadırın yurtdışından temin edilerek kargo uçaklarıyla getirileceği bilgisini paylaştı. Dışişleri Bakanlığı, yardım ve bağışların Türkiye'ye gelmesinde kritik rol üstlendi. Depremin hemen ardından pandemide kurulan Dışişleri Koordinasyon ve Destek Merkezi faaliyete geçti. BM, NATO ve acil durum mekanizmaları işletildi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Elmedin Konakoviç ile bakanlıkta bir araya geldi. Çavuşoğlu ve Konakoviç, bakanlıktaki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. "EKİP GÖNDERECEK 2 ÜLKE DAHA VAR" Ortak açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, "Uluslararası toplumun büyük bir destek ve dayanışma gösterdiğini söylüyoruz. Yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 100, sahadaki ülke sayısı 76, personel 7 bin 606. Ekip göndermesi beklenen 2 ülke daha var. Görevini tamamlayıp dönenler de var. Bazı ekipler arama- kurtarma faaliyeti bitince başka bölgede devam etmek istediğini söylüyor, bazıları da bitirdikten sonra ülkelerine dönüyor." dedi. "İFTİRALAR ATILIYOR" Bakan, yabancı arama kurtarma ekipleri hakkında ortaya atılan bazı iddialara ise şöyle yanıt verdi: "12 ülke arama- kurtarma çalışmalarını tamamlayarak ülkelerine döndü. Bunların dönüşü ile ilgili bazı konularda olduğu gibi dezenformasyon yayılıyor, özellikle sosyal medyada. Bazıları için 'Eşya alındı' diye çirkin iftiralar atılıyor, bunlar da doğru değil. 'Anlaşmazlıklar yaşandı' dendi, kendileri de yalanladılar, bazı arama- kurtarma ekipleri ile ilgili iddialar ortaya atıldı. Maalesef bunları yapanların önemli bir kısmı kendi medyamız, sosyal medya kullanıcılarımız. Buradaki amaçları nedir anlayamıyorum; ama bu ülkelere de ayıp ediyoruz, onlar iyi niyetleri ile gelmişler ve yardım ediyorlar. Gelmesi planlanan 51 bin çadır var, 105 bin çadırı da biz satın alıyoruz. Katar'dan konteynerler de yola çıkmaya başladı, gemi ile doğrudan İskenderun Limanı'na gelecek."
