21 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

Türkiye'deki depremzedeler için Bosna Hersek ve Sırbistan'ın yardımları sürüyor

Türkiye'nin canını yakan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından depremzedelere çeşitli ülkelerden yardımlar gönderiliyor. O ülkelerden olan Sırbistan ve Bosna Hersek'te de depremzedeler için yardım kampanyaları sürdürülüyor. Türkiye'nin Belgrad Büyükelçiliğinde toplanan yardımın ilk kısmı deprem bölgesine gönderilirken, yardım etmek isteyenlerin büyükelçilikle irtibata geçebileceği ifade edildi. "Dünyanın en insani ülkelerinden biri olan Türkiye'ye yardım gönderiyoruz" Sırbistan'da Boşnak nüfusun yoğun yaşadığı Sancak bölgesinin en büyük kenti Novi Pazar, 7 kamyonluk yardım konvoyu hazırladı. Novi Pazar Kent Yönetimi ve bölgedeki insani yardım kuruluşlarının iş birliğinde toplanan yardıma ilişkin açıklamada bulunan Edin Kolasinac, önceki günlerde yola çıkan tırın Türkiye'ye ulaştığını, kalan 6 kamyonun ise kısa bir süre içerisinde hareket edeceğini söyledi. Dünyanın en insani ülkelerinden Türkiye'ye yardım gönderebildikleri için gurur ve memnuniyet duyduklarını belirten Kolasinac, "Çok büyük acı. Yaşananlar karşısında çok üzgünüm." dedi. Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki tarihi cami önünde depremzedeler için kermes düzenlendi. Suriye'deki depremzedelere de yardım edecekler Gülbahar Derneğinden Hatice Kübra Dolaş, kermeste hem Türk hem de Bosna Hersekli kadınların yer aldığını ifade ederek, kermesten elde edilen gelirin AFAD'a gönderileceğini söyledi. Kermese ilginin oldukça yoğun olduğunu aktaran Dolaş, benzer bir kermesi Suriye'deki depremzedeler için de düzenleyeceklerini belirtti. Bosna Hersekli bir nine de kara gün için biriktirdiği parasını Türkiye'deki depremzedelere gönderdi. Bosna Hersekli nine, birikimini depremzedelere gönderdi Hafız Nedim Botic, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları yazdı:  "Cuma namazı çıkışı bir nine yanıma gelip, 'Oğlum bu parayı al' dedi. Mendilini bana uzattı, içerisinde 500 avro vardı. 'Bu parayı kara gün için biriktirmiştim ancak yardıma ihtiyacı olan kardeşlerime gönderme kararı aldım' diye ekledi." Bosna Hersek'teki insani yardım kuruluşu Merhamet Derneği de deprem bölgesinde yardımlarını sürdürüyor. Halkın kampanyalara katılımı yoğun Merhamet Derneği Başkanı Kenan Vrbanjac, Kilis'te olduklarını ve İHH ile birlikte gıda dağıtımı yaptıklarını söyledi. Bosna Hersek'in güneyindeki Mostar'da da EMMAUS Uluslararası Dayanışma Forumu ve Mostar İslam Birliği Meclisi işbirliğinde yardım kampanyası başlatılırken, EMMAUS Mostar yetkilisi Omer Avdic, halkın kampanyaya yoğun katılım sağladığını kaydetti.

1 yıl önce

İspanyol sismolog Jordi Diaz: Türkiye'deki 2 deprem Japonya'daki 9,1'lik depremden 30 kat daha şiddetli

Barcelona kentinde bulunan enstitüde görev yapan Diaz, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Çok büyük, şiddetli bir deprem, istatistiklere göre Türkiye'deki, yüzyılın en büyük depremi." diyen Diaz, dünyada da bu büyüklükteki depremlerin yılda 10-20 defa meydana geldiğini ama Türkiye'deki depremin, yıkıcılığı bakımından bazı farklıkları bulunduğunu vurguladı. Diaz, bölgedeki 10 ili etkileyen depremin derinliğinin 15-20 kilometre ile yüzeye çok yakın olmasının, merkezinin yerleşim yerlerinde bulunmasının ve dayanıklı binaların inşa edilmemesinin kayıpların fazla olmasındaki ana nedenler olduğunu sıralayarak "Türkiye'deki gibi depremlere biz 'sığ deprem' diyoruz ve ne kadar sığ olursa etkisi o kadar fazla oluyor." ifadesini kullandı. İspanya'nın güneyindeki Lorca kentinde 11 Mayıs 2011'de meydana gelen depremin çok daha sığ bir deprem olduğunu ancak büyüklüğün düşük olması nedeniyle daha az kayıp yarattığını anlatan Diaz, "Lorca'daki deprem, 3-5 kilometre derinlikte çok sığdı ama 5,1 büyüklüğündeydi. Bu büyüklükte dünyada yılda 10 bin kadar deprem olur. Lorca'daki de yerleşim yerinde olmasından ötürü ölümlere yol açtı. Enerji salınımı olarak bakarsak Türkiye'deki deprem, İspanya'dakinin 1000 katından fazlaydı." diye konuştu. Diaz, Türkiye'deki depremleri Ağustos 2016'da İtalya'nın orta bölgesinde meydana gelen ve 280'den fazla kişinin öldüğü 6,2 büyüklüğündeki depremle de kıyaslayarak "İtalya'da dikey bir kırılma vardı. Türkiye'de ise tamamen yatay bir fay hattı. Mekanizmaları tamamen birbirinden farklı depremler." görüşünü dile getirdi. "Türkiye'de deprem, sismik haritada 'kırmızı' olarak belirlenen riskli bir bölgede oldu. Burada deprem olacağı biliniyordu ama geçen hafta mı, gelecek 20 ya da 50 yılda mı olacağı tabii ki bilinmiyordu. Sorun burada." diyen İspanyol sismolog, şöyle devam etti: "Depremlerde, risk bölgesini biliyoruz ama zamanı bilemediğimizden yapmamız gereken şey, en iyi şekilde hazırlıklı olmak ve dayanıklı yapıları inşa etmektir. Bu büyüklükte bir depremde kayıplar önlenemez ama kayıpların daha az ya da daha çok olması birçok faktöre bağlı." Diaz, Japonya'da 2011'de "alışılmışın dışında, olağanüstü denilebilecek" Tohoku'daki 9,1 büyüklüğünde Türkiye'dekine benzer bir deprem olduğunu belirterek "Ama Kahramanmaraş'ta 9 saat arayla 2 büyük deprem oldu. Bu, çok az gördüğümüz bir durum. Japonya'dakine göre salınan enerji miktarının 30 kat daha fazla olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesini yaptı. "ÇIKACAK VERİLER, SİSMİK RİSKLERİ, MEVCUT KURALLARI DEĞİŞTİREBİLİR" Kahramanmaraş merkezli depremlerin ayrıntılı incelenmesi gerektiğinin altını çizen Diaz, şöyle devam etti: "Türkiye'de iki farklı fay hattında depremler oldu ve bilimsel olarak bunun artçı mı yoksa farklı bir deprem olduğu mu halen tartışılıyor. Büyük bir olasılıkla birinci deprem, ikinciyi tetikledi. Bu kırılmaların nasıl olduğu uzmanlarca çok farklı yönde, üzerinde bilimsel olarak çalışılması gereken bir konu. Bu depremlerden gelen veriler, kesinlikle deprem çalışmalarında ilerleme kaydetmek için kullanılacaktır. Kırılma şekli olarak incelendiğinde bölgesel fay hatlarının jeodinamik durumunun daha iyi anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. Çıkacak veriler, sismik riskleri, mevcut kuralları veya gözetim alanlarını değiştirebilir." İSTANBUL'DA DEPREM RİSKİ Türkiye'de uzmanların deprem riskinin yüksek olduğu yerlerin başında gösterdiği İstanbul'un durumunu da değerlendiren Diaz, şunları kaydetti: "İstanbul, diğer birçok yer gibi büyük ve yıkıcı deprem olma riski olan bir yer. İstanbul, oldukça belirgin bir tehdit ama aynı şekilde Tokyo, Los Angeles, San Francisco, California'da da aynı şekilde büyük depremler bekleniyor. Bu, yanardağ yamacında ya da sel felaketi riski olan bölgelere yakın yerlerde yaşamayla aynı. Risk var ve yapılacak şey en azından yeni binaların depreme en iyi şekilde dayanıklı olarak inşa edilmesi, lojistik desteklerin güçlendirilmesi ve kurtarma ekiplerinin her yönden hazır hale getirilmesidir. Çünkü bu noktadan itibaren mahalleleri tamamen yıkıp yeni evler yapamazsın. Bunun ekonomik ve sosyal yükünü kimse karşılayamaz. Deprem bölgesinde yaşıyorsan bilmelisin ki er ya da geç o deprem olacak. San Francisco'daki büyük deprem, 1906'da oldu. Şimdi herkes orada yeni bir büyük deprem bekliyor." Dayanıklı binaların inşa edilmesinin can kurtardığını, benzer büyüklükte olan Japonya ve Haiti'deki depremlere bakıldığında da görüldüğünü belirten Diaz, "İlk olarak deprem bölgesindeki binaların bir yapım yönetmeliği vardır ve buna uymak gerekir. Bu kurallar da bazı depremlerde hata oluşturabilir ama yıkım şiddeti farklı olur. Bilimsel bir şeye gerek olmadan inşaata ne kadar yatırım yapılırsa, insan kaybı sayısının daha az olacağı çok açıktır. Bu, herkes için geçerli." görüşünü dile getirdi.

1 yıl önce

ABD Başkanı Biden: Türkiye'deki depremler, 100 yılı aşkın süredir bölgede yaşanan en büyük depremlerden

Biden, ekonomi planlarını anlatmak üzere ziyaret ettiği Wisconsin'de konuştu. Konuşmasına, Amerikan halkının düşünce ve dualarının Türkiye ve Suriye'de depremlerden etkilenenlerle birlikte olduğunu söyleyerek başlayan Biden, "Bu, 100 yılı aşkın bir süredir bölgede yaşanan en büyük depremlerden biri." ifadesini kullandı. Biden, can kayıplarının yasını tuttuklarını belirterek, depremzedelerin bedenlerinin moloz yığınlarının altından çıkarılmasını izlemenin inanılmaz olduğunu söyledi. "Deprem inanılmaz derecede güçlüydü, önemli artçı sarsıntılar ve ikinci bir deprem yaşandı." diyen Biden, düşüncelerinin bu trajediden etkilenenlerle birlikte olduğunu kaydetti. Biden, depremin hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradığını belirterek, ABD'nin, arama-kurtarma ekipleri dahil tam desteğini NATO Müttefiki Türkiye'ye sunduğunu aktardı. Başkan Biden, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı ve Avrupa'daki Amerikan ordusunun da Türkiye'de deprem bölgesinde yardıma hazır olduğunu söyledi. Suriye'de de ABD'nin insani yardım kuruluşları aracılığıyla depremden etkilenenlere yardım ettiğini aktaran Biden, ilk günden itibaren yardım faaliyetlerine koyulduklarını ifade etti. Biden, Suriye'de 'bölgeyi kim kontrol ederse etsin' ABD'nin insan hayatını kurtarma konusunda en önde gelen bağışçılardan biri olduğunu öne sürdü. Başkan Biden, "İhtiyaç anında Türkiye ve Suriye halkının desteklenmesine yönelik taahhüdümüzde kararlıyız." dedi.

1 yıl önce

Charlie Hebdo, Türkiye'deki depremlerle alay etti

Kahramanmaraş'ta 7,7 ve 7,6; Gaziantep'te de 6,4 ile 6,5 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Bölgede 6 büyüklüğüne kadar da yüzlerce artçı gerçekleşti. Sarsıntılar Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Adana, Elazığ dışında; Suriye, Kıbrıs adası, Irak, Mısır ve Lübnan'da hissedildi ve yıkıma yol açtı. "TANK YOLLAMAYA BİLE GEREK YOK" Türkiye'de ve Suriye'de binlerce kişi hayatını kaybederken, yaralanırken, ülkeler Türkiye için seferber olurken; vicdanları karalayan bir gelişme yaşandı. Fransız Charlie Hebdo dergisi, Türkiye'de yaşanan ve binlerce insanın hayatını kaybettiği depremlerle alay etti. Derginin depremle alakalı yayınladığı sözde çizimde, "Türkiye'de deprem. Tank yollamaya bile gerek yok" yazdığı görüldü. https://twitter.com/charlie_hebdo_/status/1622642527235866633?s=46&t=v1CqtxGlID4LkIycPt5Z6w

1 yıl önce

İngiltere basınında 6 Şubat depremleri: 'Son 100 yılın en büyük doğal felaketi'

Guardian birinci sayfasında Diyarbakır'da enkaz altından çıkartılan bir kız çocuğunun fotoğrafını kullanırken, "Feci": Türkiye ve Suriye'yi vuran depremde binlerce ölü" başlığını atıyor. Gazete "Son 100 yılın en güçlü sarsıntıları şehirleri harabelere çevirdi" diyor. Birinci sayfasında Diyarbakır'dan aynı fotoğrafı kullanan Times'ın manşetinde de "Dev deprem, binlerce kişiyi uykusunda öldürdü" deniliyor. Gazete Türkiye ve Suriye'deki ölü sayısının artmasının beklendiğini söylerken, dünya genelinden yardım önerilerinin yağdığını duyuruyor. "Son 84 yılın en büyük depreminin Türkiye ve Suriye'yi sallamasının ardından binlerce ölü" manşetini atan Financial Times, neredeyse son 100 yıldaki en büyük doğal felaket ülkenin güneydoğusundaki mahalleleri ve Suriye'nin kuzeyini yerle bir ederken, Türkiye'nin krizle başa çıkmaya çalıştığını söylüyor. Daily Telegraph, Hatay'da enkazdan çıkartılan bir gencin fotoğrafını kullandığı ilk sayfasında Türkiye'de 100 yıldır yaşanan en büyük depremde binlerce kişinin öldüğünü belirtiyor. "Onlara yardım edin" manşetiyle çıkan Sun gazetesi, 10 bin kişinin enkaz altında ölmüş olmasından korkulduğunu, çok daha fazla kişinin de enkaz altında kaldığını belirtiyor. Gazete ayrıca, depremzedelere bir yardım kampanyası da başlattığını duyuruyor ve destek olunmasını istiyor. Daily Mirror gazetesi de birinci sayfasında, Suriye're enkaz altında çıkartılan bir çocuğun fotoğrafıyla birlikte manşetinde "Dehşetin içinde bir umut anı" diyor. Gazete Türkiye ve Suriye'nin yıkıma uğradığını ve yüzlerce binanın yıkılmasının ardından, sağ kurtulanları bulmak için zamana karşı yarışıldığını söylüyor.

1 yıl önce

The Guardian'dan skandal Erdoğan çağrısı: Artık cezasız kalamaz

The Economist ve Bloomberg'in ardından bir başka İngiliz yayın kuruluşu daha bir skandal bir Türkiye analizi ile okurlarının karşısına çıktı. İngiliz gazete yayınlanan 'Türkiye'nin iki yüzlü 'padişahı' batının dostu değil' başlıklı yazıda skandal ifadeler yer aldı. Makalenin yazarı Simon Tisdall yazısında 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO ve demokratik ilkelere karşı giderek artan düşmanca tutumu artık cezasız kalamaz' ifadesine yer verdi. Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Ortadoğu'nun kavşağında önemli bir etkiye sahip olduğunun altını çizen Tisdall yazısında şu ifadelere yer verdi; 'Yine de, asabi sultan cumhurbaşkanının yurtiçinde ve yurtdışında yirmi yılı aşkın bir süredir izlediği, giderek artan saldırgan, otoriter ve bölücü politikalar, tüm varsayımları alt üst etti. Güvenilir bir Batılı müttefik olarak Türkiye'nin güvenilirliği ve yararlılığı neredeyse sona ermiştir.' 'Erdoğan'ın İsveç'in NATO'ya katılma girişimini engellemesi, düşmanca davranışın en son ve korkunç örneğidir' denilen yazıda şu soru soruldu; 'İki yüzlü Recep Tayyip Erdoğan'ın Batı dostu olmadığını kabul edip ona göre cezalandırmanın zamanı geldi mi?' Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini bir iç siyaset malzemesi haline getirdiğini iddia eden Tisdall, 'Türkiye'nin NATO üyeliğini iç siyasi amaçlar için kullanmak, tipik bir Erdoğan kumarıdır' yorumunda bulundu. Erdoğan'ın izlediği Rusya politikasını 'iki yüzlü' olmak ile itham eden yazar, Türkiye'nin NATO üyesi Yunanistan'a karşı saldırgan bir politika izlediğini öne sürdü.

1 yıl önce

Görüşmenin detayları ortaya çıktı! 9 ülke, Türkiye karşısında süt dökmüş kediye döndü

Türkiye'ye yönelik olarak güvenlik uyarısı yayımlayan ve bu çerçevede Türkiye'deki bazı diplomatik ve konsüler temsilciliklerini geçici olarak kapatan 9 ülkenin Ankara büyükelçileri ve temsilcileri geçtiğimiz perşembe günü Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Ankara, temsilciliklerin kapatılmasına gerekçe gösterilen tehdidin ne olduğunu sordu, edinilen bir istihbarat varsa somut detayların paylaşılmasını talep etti. Büyükelçiler bu soruya karşı sessiz kalırken, kararın siyasi saiklerle alındığı izlenimi oluştu. Öte yandan diplomatik temsilciliklerin geçici olarak kapatılmasının Avrupa'daki Kuran-ı Kerim'e yönelik aşağılık eylemlere tepki olarak bir saldırı düzenlenmesi ihtimaline karşı olduğu değerlendiriliyor. Türkiye, tüm diplomatik misyonların güvenliklerinin uluslararası sözleşmeler temelinde sağlandığının altını çiziyor. Dost ve müttefik ülkelere Türk güvenlik birimleriyle işbirliği yapılması çağrısında bulunuyor. Sabah'ın haberine göre; ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İsviçre, İsveç, Hollanda, Belçika ve İtalya'nın aralarında bulunduğu 9 ülkenin büyükelçileri bakanlığa çağrılarak Ankara'nın tepkisi iletildi. Bu tür eşzamanlı faaliyetlerin orantılı ve sağduyulu bir yaklaşım teşkil etmediği ifade edildi. TERÖR ÖRGÜTLERİNE HİZMET Bu yaklaşımın terör örgütlerin sinsi gündemlerine hizmet ettiği vurgulandı. Ankara, Müslümanların kutsal kitabı Kuran yakmaya varan İslamofobik ve ırkçı eylemlere müsaade edilmemesi yönünde çağrıda bulundu. Bu tür ötekileştirici eylemlerin Müslümanları kışkırtabileceği belirtildi. 9 ülkenin endişelerinin de İslamofobik eylemler nedeniyle hedef alınabilecekleri yönünde olduğu öğrenildi. Ankara, güçlü istihbarat mevcutsa, tehditlerin somutlaştırılarak paylaşılması gerektiğinin altını çiziyor.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Büyükelçi Jeff Flake yönelik sözlerine ABD’den yanıt

İçişleri Bakanı Süleyman Bakan Soylu dün, son günlerde bazı ülkelerin konsolosluklarını kapatmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, ABD Büyükelçisi'ne seslenerek, “Amerikan büyükelçisine buradan söylüyorum. Hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum. Pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek. Çok net söylüyorum. Pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek. Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye'yi nasıl karıştırmak istediğinizi net bir şekilde biliyorum. O pis ellerinizi, o maskeli, sırıtan yüzlerinizi Türkiye'nin üzerinden çekiniz" dedi. ABD’DEN YANIT ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake için “Pis ellerini Türkiye’den çek” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “ABD hükümetinin Türkiye’yi karıştırmaya yönelik çabalara katıldığı ya da destek verdiği şeklinde her türlü ima yanlıştır” dedi. VOA Türkçe muhabirinin Bakan Soylu’nun açıklamasıyla ilgili sorusuna cevaben e-posta yoluyla yazılı bir açıklama yollayan Bakanlık sözcülüğü, Türkiye’nin uzun geçmişe dayanan ve değerli bir NATO müttefiki ve ABD’nin güvenlik ortağı olduğunu belirtti. Açıklamada şunları kaydedildi: “ABD hükümetinin Türkiye’yi karıştırmaya yönelik çabalara katıldığı ya da destek verdiği şeklinde her türlü ima yanlıştır. Türkiye uzun geçmişe dayanan ve değerli bir NATO müttefiki ve ABD’nin güvenlik ortağıdır. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yurtdışındaki ABD vatandaşlarının emniyeti ve güvenliğinden daha önemli bir önceliği yoktur. Yurtdışındaki ABD büyükelçilikleri ve konsoloslukları bölgede meydana gelen belirli olaylar ve değişikliklere ilişkin gerçek zamanlı olarak ABD vatandaşlarına bilgi vermek amacıyla uyarı yayınlarlar. Bu, ikili siyasi ya da ekonomik değerlendirmelere bakılmaksızın yapılır.”

1 2 ... 117 118 119 120 121 122 123 ... 395 396
Server Error
500
Server Error