30 Nisan Salı 2024
1 yıl önce

Türkiye'den İsrail'e Mescid-i Aksa uyarısı

Dışişleri Bakanlığından yapılan bilgilendirmeye göre, Çavuşoğlu, yeni görevi nedeniyle mevkidaşı Cohen'i telefonda tebrik etti. Söz konusu bilgilendirmede, şu ifadelere yer verildi: "Bakan Çavuşoğlu Cohen’e, ülkemizin Filistin meselesindeki hassasiyet ve beklentilerini hatırlatmış, bu çerçevede, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya yönelik dünkü provokatif eylemini kabul edilmez bulduğumuzu vurgulamıştır. Bakan Çavuşoğlu, Mescid-i Aksa’nın statüsünün korunmasına verdiğimiz önemin altını çizmiş, her türlü provokatif eylemden kaçınılmasını beklediğimizi muhatabının dikkatine getirmiştir. " Görüşmede, iki bakan, ikili ilişkileri geliştirmek üzere birlikte çalışma konusunda mutabakata vardı. NE OLMUŞTU? Provokatif eylemleriyle tanınan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, dün sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikalarıyla bilinen "Yahudi Gücü" partisi lideri Ben-Gvir, 5 yıl sonra Harem-i Şerif'e giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu. Baskına, Filistin yönetiminin yanı sıra Türkiye'nin de dahil olduğu çok sayıda ülke ve kurumdan tepki açıklamaları gelmişti. Yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu. Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

1 yıl önce

Pakistan Senatosu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi

Pakistan Senatosu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne adaylığı konusunda başvuruda bulundu. Pakistan'ın başvurusunda şu ifadeler kullanıldı: "Gerekli değerlendirme ve müzakerelerden sonra, Pakistan Senatosu Başkanı olarak, Rusya-Ukrayna savaşı öncesi ve sırasındaki rolü ve çabaları ışığında, ünlü Nobel Barış Ödülü için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın lehine adaylığımı tescilledim. Bu savaş hızla tüm dünya için felaketle sonuçlanabilecek bir nükleer parlama noktasına dönüşmüştü. Yorulmak bilmeyen çabaları, her iki tarafa zamanında ve etkili müdahaleleri sayesinde tek başına küresel bir felaketin önüne geçti. Karadeniz Tahıl Girişimi de bölgeyi yıkıcı bir kıtlıktan kurtardı. "GERÇEK BİR DEVLET ADAMI VE HALK LİDERİDİR" Cumhurbaşkanı Erdoğan her zaman, sadece ülkesinin değil, bölgenin ve dünyanın refahı için çabalayan gerçek bir devlet adamı ve halk lideridir. O, yalnızca ülkesi veya bölgesi için değerli liderliğini kanıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda Kutsal Peygamber Muhammed'in (S.A.V) mesajını ve tüm insanlık için barış, hoşgörü ve sevgi öğretilerini taşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslami öğretilerle ilgili mitleri ve yanlış anlamaları ortadan kaldırmaya devam ediyor ve tüm insanların eşit haklarını savunuyor. Bu nedenle, onu Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermiş olmak bana büyük bir memnuniyet veriyor ve onun istisnai ve eşsiz çabaları ışığında gereken ilgiyi göstereceğinizi umuyorum."

1 yıl önce

ABD'li Bolton Erdoğan'ın izlediği dış politikadan rahatsız: Türkiye'nin NATO üyeliği tartışılmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ile Rusya arasında izlediği politika, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin ortaya koyduğu şartlar ABD'li John Bolton'ı rahatsız etti. İngiliz Daily Telegraph’ta kaleme aldığı makalede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar seçilmemesi gerektiği imasında bulundu. 'NATO ÜYELİĞİ TARTIŞILMALI' ABD eski başkanlarından Donald Trump'ın danışmanlarından John Bolton, "Finlandiya ve İsveç şaşırtıcı bir karar alarak NATO’ya girmek istediler fakat Rusya’nın ticari ve askeri partnerleri ihtiyaç zamanında onları terk etmedi ve maalesef buna eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan tekrar seçilirse 2023’te NATO üyeliği tartışmalı hale gelecek Türkiye de dahil” ifadesini kullandı.

1 yıl önce

İsveç Başbakanı: NATO'ya bir an önce katılmak için açıkladıklarımızı aynen yapıyoruz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kristersson, Elysee Sarayı'nda baş başa görüşme öncesi ortak basın açıklaması yaptı. Kristersson, Fransa'nın İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine desteği ve güvenlik garantileri için teşekkür ederek, "NATO'ya bir an önce katılmak için açıkladıklarımızı aynen yapıyoruz." ifadesini kullandı. Macron'la görüşmelerinde ikili ilişkileri ele alacaklarını belirten Kristersson, iki ülkenin daha yeşil bir Avrupa Birliği'nin (AB) kapısını açtıkları değerlendirmesinde bulundu. Kristersson, İsveç'in AB dönem başkanlığını Avrupa'nın farklı krizlerle karşı karşıya olduğunu bir zamanda devraldığına değinerek, bu krizlerden en kötüsünün Ukrayna-Rusya savaşı olduğunu ifade etti. "Ukrayna'nın zaferi Avrupa ve tüm dünya için esastır, varoluşsaldır" diyen Kristersson, enerji ve iklim krizleri ve artan enflasyonun ele alınmasının yanı sıra Avrupa'nın uzun vadeli rekabet gücünü koruması gerektiğini söyledi. Kristersson, "Daha yeşil, güvenilir ve özgür bir Avrupa için kararlılıkla birlikte çalışacağız" diyerek, Ukrayna'ya AB ve Transatlantik desteğin devamı için çalışmanın başat öncellikleri olduğunu kaydetti. Enerji güvenliği, yeşil dönüşüm gibi konular üzerinde de çalışacaklarını aktaran Kristersson, Ukrayna-Rusya savaşının, güvenilir enerji tedariğinin ve karbonsuz enerjinin AB'nin güvenliği için çok önemli olduğunu Avrupa'ya açıkça gösterdiğini vurguladı.

1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: ABD'nin Suriye'de normalleşmeye karşı olduğunu anlıyoruz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Brezilya dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, Moskova'da Rusya ve Suriye Savunma Bakanları arasındaki 3'lü görüşmeyle ilgili açıklama yaptı. Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye ile normalleşme adımına karşı olduğunu anladıklarını söyledi, kendilerine herhangi bir bilgi gelmediğini söyledi. Bakan Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti: "ABD’den bize “bunlarla neden görüşüyorsunuz ya da ne oluyor” diye herhangi bir şey gelmedi. Ama böyle bir normalleşmeye karşı olduklarını da anlıyoruz. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün bir basın mensubunun sorusuna verdiği cevaptan da bunu görüyoruz. Ama yıllardır izlenen politikaların bir neticeye varmadığını ABD’nin de görmesi lazım. Sonuçta bu iç savaşı durdurmak lazım. Bunun yolunun da muhalefetin hilafına olmayacağını söylüyoruz. Yani muhalefete rağmen bir normalleşme ya da görüşme olmaz. Zaten görüşmelerin amacı bu" Suriye'de hedeflerinin, kalıcı istikrar, barış, terörün sonlanması, sınır bütünlüğü ve toprak bütünlüğünü korumak olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Muhalefet ile rejimin Anayasa Komitesi dahil yürüttükleri müzakerelerden bir sonuç almak. Bunun için doğrudan temaslarımızın da faydalı olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu. "ABD, bize YPG ile ilgili yeni bir öneriyle gelmedi" Moskova'da savunma bakanları toplantısında terörle mücadele ve PKK ile mücadelenin de gündemde olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Biz geçmişte de, temaslar olmadan önce -benim açıklamalarımı belki hatırlarsınız- terörle mücadelede işbirliği yapabileceğimizi de söylemiştik. Çünkü terör örgütü her iki ülkenin de düşmanı" dedi. ABD'nin kendilerine terör örgütü YPG ile mücadelede herhangi bir öneriyle gelmediğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Gelmesine de gerek yok. Zaten 2019 mutabakatımız var. Ortak Açıklamamız var, onun yükümlülüklerini yerine getirsin yeter" şeklinde konuştu. "Bir toplantıda Suriye ile ilgili tüm kararların alınması beklenemez" Rusya'nın dışişleri bakanları toplantısı için tarih belirlediğini ancak kendilerinin takviminin uygun olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Bunlar değişik seviyelerde yapılan bir günlük toplantı, ya da bir kerelik toplantılar olmayacak. Bir üçlü toplantıda Suriye ile ilgili tüm kararların alınması beklenemez. Bunların hepsi aslında, hem güvenin tesis edilmesi hem de önümüzdeki süreçte hassas konularda işbirliğinin somutlaştırılmasına yönelik adımlar" açıklamasını yaptı. Suriyeli sığınmacıların güvenli geri dönüşleri Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hem Türkiye'den hem de diğer ülkelerin Suriyelilerin güvenli geri dönmeleri için rejimle angajmana girmesi gerektiğini ifade etti. Diğer ülkelerin de böyle düşündüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, "Güvenlik, geride bırakılan malların iadesi, oraya dönüldüğü zaman hangi imkanların sağlanacağı önemli. Eğitim, çocukların eğitimi önemli, sağlık önemli, hayatlarının idame ettirebilmesi için istihdam yaratıcı projelerin gerçekleştirilmesi önemli… Yani uluslararası toplumun rejimle angajmanı bu nedenle önemli. Rejim Suriyelilerin dönmesi konusunda işbirliği yapmak istediğini söylüyor" şeklinde konuştu. ABD'ye ziyaret Bakan Çavuşoğlu, 17 Ocak'ta ABD'ye ziyaret gerçekleştireceğini söyledi. Çok sayıda resmi temasta bulunacağını söyleyen Çavuşoğlu, "Blinken ile görüşmemiz, ayın 18’i saat 13’de gerçekleşecek. Birçok temaslarımız olacak. Belki Houston’a gidip orada Başkonsolosluğumuzun yeni binasının da açılışını yapabiliriz" dedi.

1 yıl önce

Yunanistan'dan Kıbrıs provokasyonu: Haritadaki KKTC bölgesini kanlı biçimde resmettiler

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok sayarak tek devletli çözümü dayatma çabasında olan Yunanistan, tahriklerine devam ediyor. YUNANİSTAN'DAN YENİ PROVOKASYON 1974 yılında Türk vatandaşlarının katliamdan kurtarıldığı Kıbrıs Barış Harekatı’ndan rahatsızlık duyan Yunanlılar, Kavala, Dedeağaç, Selanik gibi şehirlerin otoyol giriş-çıkışlarına skandal tabelalar yerleştirdi. KKTC BÖLGESİ KANLI BİÇİMDE RESMEDİLDİ Otoyol kenarlarına asılan tabelalarda haritadaki KKTC bölgesi bölgesini kanlı biçimde resmedildi. KKTC haritasının olduğu bölümde kan figürünün yer aldığı tabela görselinde, “Kıbrıs’ı unutmadık”, “Türk işgalciler dışarı!” şeklinde provokatif ifadeler yer alıyor.

1 yıl önce

İsveç'te terörle mücadeleye ilişkin anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği duyuruldu

İsveç, NATO'ya üye olabilmek için yerine getirmesi gereken üçlü muhtıra maddeleri arasında yer alan terörle mücadelede somut adımlar atmaya başladı. Konu bağlamında İsveç'te terörle mücadeleye yönelik yeni anayasa değişikliğinin 1 Ocak 2023'te yürürlüğe girdiği duyuruldu. İsveç Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklama, "Anayasa değişikliği terörle mücadelede daha güçlü olanaklar sunuyor" başlığı ile paylaşıldı. Açıklamada, "İsveç, terör tehdidine karşı koymak amacıyla tek başına ve diğer devletlerle birlikte yoğun bir çaba göstermektedir. Terör, terörden etkilenen toplumlar nezdinde ağır zorluklar oluşturmakta ve hem uluslararası barış ve güvenliği hem de hem de ulusal güvenliği tehdit etmektedir. Terör, çok ciddi suç teşkil eden eylemleri içeren ve düzeni tehdit edici bir yapıya sahip olup demokrasi, insan haklarından özgürce faydalanılması ve ekonomik ve sosyal gelişim karşısındaki en ciddi tehditlerden biridir." ifadeleri kullanıldı. Yürürlüğe giren değişikliğin terörle mücadele anlamında daha güçlü imkanlar sunduğu vurgulanan açıklamada, "Anayasa değişikliği, terör faaliyeti yürüten veya terörü destekleyen grupların örgütlenme hürriyetinin kanun çerçevesinde kısıtlanması konusunda imkanların artması anlamına gelmektedir. Bu değişiklik, kanun koyucular açısından, örneğin bir terör örgütüne katılımı daha geniş bir çerçeveyle suç unsuru haline getirmeyi ve terör örgütlerini yasaklamayı olanaklı kılmaktadır." değerlendirmesi yer aldı. Açıklama, İsveç'in Ankara Büyükelçiliği'nin sosyal medya hesabından da paylaşıldı. YASA HAZİRANDA SAHADA UYGULANACAK İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström'de 23 Aralık 2022'de AA'ya yaptığı açıklamada, Anayasa değişikliğinin 1 Ocak 2023'de yürürlüğe gireceğini, 7 Mart'ta ise konu ile ilgili parlamentoya ceza yasası sunacaklarını ve İsveç Ceza Kanunu'nda yeni bir suç oluşturulacağını söylemişti. İsveç topraklarında terörist aktivitelerin tanıtımını ve propagandasını yapmanın, bayraklarını sallamanın da dahil suç kabul edileceğini aktaran Billström, yasanın 1 Haziran 2023'te sahada uygulanacağını dile getirmişti.

1 yıl önce

Yunanistan'da Türkiye-Suriye korkusu: Tüm planlarımızı bozar

Ankara, Şam yönetimi ile 11 yıl sonra normalleşme sürecine girdi. Bu durum Yunanistan'da paniğe neden oldu. Yunan basını, bu yakınlaşmasının Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi için ciddi sonuçları olacağını yazdı. İki ülke arasında muhtemel bir Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması'nın, Doğu Akdeniz'de Yunan ve Rum tarafının planlarını bozacağı dile getirildi. TRT Haber'in haberine göre, Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde bulunan askerlerinin bir kısmını Ege'ye kaydırma senaryosunun, Yunanistan için olumsuz bir gelişme olabileceğine de dikkat çekildi. Atina'yı endişelendiren bir diğer adım ise Türkiye'nin SİPER füze denemesi oldu. Yunan basını, 100 kilometre menzilini aşan SİPER hava ve füze savunma sisteminin geliştirilmesinin de, Yunanistan için kritik bir durum olduğunu yazdı. Öte yandan, Yunanistan'ın Ege'deki hukuk dışı talepleri de Yunan basınında tepkiyle karşılandı. Yunanistan'ın kara sularını 12 mile çıkaracağına dair söylemlerin uluslararası bir geçerliliği olmadığına vurgu yapıldı. "Yunanistan peri masalına devam ediyor" denildi. Yunanistan'ın böyle bir hamle yapması sonucunda Türkiye'nin bunu savaş sebebi sayacağı da ifade edildi.

1 2 ... 124 125 126 127 128 129 130 ... 392 393
Server Error
500
Server Error