04 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

'Ukrayna tahılının sevkiyatına yardımcı olmaya hazırız' diyen Putin tek şartını açıkladı

Kremlin Sarayı'ndan yapılan açıklamaya göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna'daki durumun güncel yönleri hakkında derinlemesine görüş alışverişinde bulundu. Putin, Ukrayna'daki "özel askeri operasyon"a yönelik son gelişmelere ilişkin bilgi verirken, "Kiev’in kabahati nedeniyle" kesilen müzakerelerin yeniden başlamasına Rusya'nın açık olduğunu ifade etti. Batı'nın Ukrayna'ya devam ettirdiği silah sevkiyatının tehlikeli olduğuna dikkati çeken Putin, bu bağlamda durumun daha da istikrarsızlaşacağını ve insani krizin ağırlaşacağını belirtti. Küresel gıda güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili durumun da detaylıca ele alındığı görüşmede Putin, Batılı ülkelerin hatalı ekonomik ve mali politikalarının yanı sıra uyguladıkları Rus karşıtı yaptırımların sonucu olarak gıda tedarikindeki zorlukların gerçek nedenlerini somut verilere dayanarak açıkladı. Putin, "Rusya kendi adına, Karadeniz limanlarından Ukrayna tahılının ihracatı da dahil olmak üzere engelsiz tahıl ihracatı için seçenekler bulmaya yardım etmeye hazır. Rus gübreleri ve tarım ürünleri arzındaki artış, küresel gıda pazarındaki gerilimin azalmasına da yardımcı olacak ve bu da elbette ilgili yaptırım kısıtlamalarının kaldırılmasını gerektirecek." ifadelerini kullandı. Almanya: Rus birliklerinin geri çekilmesi çağrısında bulunuldu Öte yandan Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit de yaptığı yazılı açıklamada, Şansölye Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un öğle saatlerinde Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüştüklerini ifade etti. 80 dakika süren görüşmede, Scholz ve Macron'un, Putin'e derhal ateşkes sağlanması ve Rus birliklerinin geri çekilmesi çağrısında bulunduğu vurgulandı. İki liderin ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin'e, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile ciddi doğrudan müzakerelere girmesini ve yaşanan ihtilafa diplomatik bir çözüm bulmasını talep ettikleri aktarıldı.

1 yıl önce

Göz göre göre yalan! İsveç'ten PKK açıklaması

Daha önce PKK/YPG'li teröristleri ofisinde ve İsveç Meclisi'nde ağırladığı fotoğrafları ortaya çıkan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Türkiye'nin, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurusuna itirazlarıyla ilgili olarak Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Linde, "İsveçli siyasetçilerin demokratik meclislerde terör örgütü PKK'yı temsil ettiği bilgisi doğru değil. Bunlar dayanağı olmayan iddialar. Şiddetin, terörün ve aşırılığın demokratik toplumumuzda yeri yoktur" ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE'DEKİ GÖRÜŞMELERDE SINIRLI İLERLEME KAYDEDİLDİ" Öte yandan İngiliz haber ajansı Reuters'a konuşan Türk yetkili, İsveç ve Finlandiya heyetleriyle geçtiğimiz gün Türkiye'de yapılan görüşmelerde sınırlı bir ilerleme kaydedildiğini söyledi: "Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında düzenlenen toplantıda Türkiye'nin endişeleri konusunda çok az ilerleme kaydedildi. Kolay bir süreç değil. Zor olacak somut adımlar atmaları gerekiyor. Müzakereler sürecek. Fakat yeni bir görüşme tarihi yakın gözükmüyor."

1 yıl önce

Zelenskiy felaket olarak duyurdu: “22 milyon ton tahıl depolarda bekletiliyor”

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy devam eden savaş nedeniyle ülkedeki ihracatı yapılamayan tahıllar hakkında açıklamada bulundu. Zelenskiy, Rusya'nın ülkenin Karadeniz ve Azak Denizi üzerinden ana ihracat yollarını kapatmaya devam etmesi nedeniyle Ukrayna'nın tahıl ihracat arzının neredeyse yarısının şu anda durdurulduğunu belirterek, durumun küresel gıda güvenliği için potansiyel bir "felaket" olarak nitelendirdirdi. KITLIK TEK BAŞINA GELMEZ, ONA HER ZAMAN DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİREN SİYASİ BİR KAOS EŞLİK EDER Devlet Başkanı Zelenskiy yaptığı açıklamasında, “Bugün 22 milyon ton tahıl depolarda bekletiliyor. Onları ihtiyaç duyulan uluslararası pazarlara tedarik edemeyiz" dedi. Zelenskiy açıklamaların devamında ise, “Kıtlık tek başına gelmez, ona her zaman durumu daha da kötüleştiren, insanların hayatlarını mahveden ve insanlar için güvensiz koşullar oluşturan siyasi bir kaos eşlik eder. Temmuz ayında, birçok ülke geçen yılki hasat stoklarını tükettiğinde, felaketin büyüklüğünü anlayacak” ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Selçuk Bayraktar: Yüksek teknolojiyle mana alemi Karabağ'da birleşiyor

TEKNOFEST dolayısıyla Azerbaycan'da bulunan Bayraktar, Ermenistan'ın işgalinden kurtarılan Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'yı ziyaret etti. Bayraktar'a ziyaretinde Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan'ın da aralarında bulunduğu birçok kurumun yöneticisi eşlik etti. İşgalden kurtarılmasında yerli ve milli insansız hava araçlarının önemli rol üstlendiği Şuşa'da Bayraktar; Cıdır Düzü, Aşağı Gövher Ağa Mescidi başta olmak üzere şehirde öne çıkan yerleri eşi Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve beraberindekilerle ziyaret etti. Selçuk Bayraktar, Cıdır Düzü'nde yaptığı açıklamada, Karabağ'ın, gençlik yıllarında içlerinde kanayan bir yara olduğunu belirterek, "Allah'a şükür Türk orduları, Sayın Cumhurbaşkanlarımız, şehitlerimizin o aziz ruhu sayesinde Karabağ ve Şuşa tekrar hürriyetine kavuştu ve gayrimeşru işgalden kurtuldu. Milli olarak geliştirdiğimiz insansız hava araçlarımız burada ordularımıza destek oldu. Biz mühendisler için bir yüksek teknoloji eserinin böylesine anlamlı bir muharebede kullanılması en büyük onur ve şeref vesilesi." diye konuştu. "YÜKSEK TEKNOLOJİYLE MANA ALEMİ KARABAĞ'DA BİRLEŞİYOR" Teknolojiyi tek başına geliştirmenin pek bir anlamı olmadığını vurgulayan Bayraktar, onu anlamlı kılanın hangi nedenle, niyetle ve hedefle geliştirildiğiyle ilgili olduğunu ifade etti. Bayraktar, Bayraktar TB2'nin anlamını kazandığını aktararak, şunları kaydetti: "Mühendislik ve teknik ekibim adına rahmetli babam Özdemir Bayraktar, ağabeyim ve genel müdürümüz Haluk Bayraktar ve bana Karabağ Nişanı tevdi edildi. Bu da hayat boyu taşıyacağımız en büyük onurlardan. Az önce Karabağ'ın sembolü olan, yakamda rozetini gördüğünüz Har-ı Bülbül çiçeğiyle de tanıştık. Şuşa'nın polis müdürü bizlere burada çok nadir yetişen Karabağ'ın sembolü olan Har-ı Bülbül'ü de takdim etti. Eşimle birlikte ona İstanbul'a döndüğümüzde odamızın bir köşesinde gözümüz gibi bakacağız. TEKNOFEST'in de ilk kez yurt dışında düzenlendiği döneme denk geliyor bu ziyaretimiz. Bu da çok anlamlı. Çünkü TEKNOFEST uluslarımızın, milletimizin bağımsızlığı ve müreffeh olması için yüksek teknolojiyi geliştirme misyonunu tüm toplumla paylaştırma çabası. Özellikle yeni nesillerle buradaki verilen vatan mücadelesinin nasıl ki gelecek nesillere aktarılması çok önemliyse yeniden aynı acı olaylar yaşanmaması için TEKNOFEST'te de bu yüksek teknolojiyi geliştirerek verilen bağımsızlık çabasının tüm toplumla, gençlerle paylaşılması çok önemli. Yani her iki anlam burada. Yüksek teknolojiyle mana alemi Şuşa'da, Karabağ'da bir anlamda birleşmiş oluyor." "TOPRAĞIMIZDA GÖZÜ OLANLA SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİMİZİ DÜNYANIN BİLMESİNİ İSTERİZ" Doğa harikası ve bir kültür mirası olan, ecdattan kalan bu mirasın anlamını ve vatanın değerini daha iyi anlamak, bu teknolojiyi neden geliştirdikleri sorusunun cevabını bulmak için Şuşa'ya geldiklerini vurgulayan Bayraktar, "Türk milletinin ve TEKNOFEST'in uzandığı tüm coğrafyaları imkanları olursa TEKNOFEST'e buradan davet ediyorum. Aynı zamanda imkanları olursa bu kadim topraklarımızı, Karabağ ve Şuşa'yı ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum." değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar, uzaktan yaşamakla gelip gözle görüp dokunma arasında çok büyük fark olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vatan hangi mücadelelerle, hangi zorluklarla korunur onu anlamak için gelip toprağı karış karış yürümek ve ecdadımızın bizlere bıraktığı eserleri de görmek gerekiyor. Orada yaşayan insanlarla halleşmek gerekiyor. Burada az önce 11 yaşında burayı işgalden dolayı terk etmek zorunda kalan polis müdürümüzle de görüştük. 30 sene sonra çocuklarıyla beraber burada kendi mahallesine, kendi çocukluğunun geçtiği yere çocuklarıyla beraber dönmüş. Başka hikayeler de dinledik. TEKNOFEST'te de yaşlı teyzelerimizden nasıl acılarla buraları bıraktıklarının hikayesini dinledim. Bütün bunları ancak gelip görüp yaşadığınızda anlayabiliyorsunuz. Bunları bizim çocuklarımıza aktarmamız, o şuuru ve vatan sevgisini aşılamamız gerekiyor. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok ama bizimkinde gözü olanla da sonuna kadar mücadele edeceğimizi, bunu yapmak için her alanda bilimse bilim, teknolojiyse teknoloji, cesaretse cesaret, bu yüreğe ve inanca sahip olduğumuzu tüm nesillerimizle birlikte bunu yapacağımızı dünyanın bilmesini isteriz. Şuşa'da arazinin sarp ve kayalık olduğunu biliyorduk. Böyle kıymetli olan yerlerin mücadelesi de daha çetin olur. Karabağ eşsiz bir doğaya sahip. Buraların Türk ordularının gayretiyle kurtarılması ve dünya tarihine de SİHA ile kazanılan ilk muharebe olarak geçmesi bizler için çok büyük anlam ifade ediyor. Bu tutkuyu ve anlamı nesillerimizle paylaşmak üzere TEKNOFEST'i düzenliyoruz. TEKNOFEST, Türkiye'nin sınırlarını artık büyük bir coşkuyla aştı. Can Azerbaycan'da ilk defa yapılıyor ve o vesileyle bizler de buraya gelebildik. İnşallah genç kardeşlerimiz çok daha önemli işlere imza atacaklar. Sadece savunma sanayisinde değil, uluslarımızı, milletimizi bağımsız ve müreffeh kılmak için çok büyük projelere imza atacaklar. Bütün gayretimiz bunun için." Azerbaycan tarih ve kültürünün simgelerinden olmasının yanı sıra hem bölgeye hakim coğrafi konumu nedeniyle stratejik önem taşıyan Şuşa, 8 Mayıs 1992'de Ermenistan güçlerince işgal edilmişti. Azerbaycan ordusu, Şuşa'yı 8 Kasım 2020'de işgalden kurtarmıştı. Zaferin ardından Şuşa, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 7 Mayıs 2021 tarihli kararnamesiyle Azerbaycan'ın kültür başkenti ve yine Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 2022 yılı "Şuşa Yılı" ilan edildi.

1 yıl önce

Stoltenberg'den İsveç ve Finlandiya'ya: Türkiye'nin taleplerine cevap vermezseniz adaylık zor

NATO'nun haziran sonunda Madrid'de yapacağı zirve öncesinde temaslarda bulunmak üzere 30 Mayıs'ta bu ülkeyi ziyarete hazırlanan Stoltenberg, İspanyol basınına konuştu. "Hiç kimse Türkiye kadar terör saldırılarından acı çekmemiştir" Stoltenberg, "Türkiye önemli bir müttefiktir ve bir müttefikin endişeleri olduğunda bunun ele alınması, sorunun çözülmesi gerekir. Bu, her zaman böyle oldu. İsim sorunundan dolayı Yunanistan'ın vetosuyla Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nin NATO üyesi olması da 10 yıldan fazla sürdü ama çözüldü." şeklinde konuştu. İspanyol gazetecilerin, Kürtler ile terör örgütü PKK'yı özdeşleştirme çabalarına karşı çıkan NATO Genel Sekreteri, "Kürtlerden bahsediyorsunuz ama kabul etmeliyiz ki birkaç Kürt grup var ve PKK Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesindedir. İsveç ya da Finlandiya'da olmaları fark etmez." dedi. İsveç ve Finlandiya'nın Madrid'de yapılacak NATO Zirvesi'ne davetli ülkeler olarak katılabilecekleri ancak 28 Haziran'dan önce Türkiye'nin taleplerine cevap vermezlerse aday ülke olma özlemlerini gidermelerinin zor olacağını dile getiren Stoltenberg, "Benim hedefim hızlı bir sürecin olması ve bunun için halen zamanımız var." ifadesini kullandı.

1 yıl önce

Yunanistan, sınırı geçmeye çalışan düzensiz göçmenlere karşı plastik mermi kullandı

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre Yunanistan polisi, Avrupa'ya geçmeye çalışan düzensiz göçmenleri engellemek için plastik mermi kullanıyor. Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan 2 Afganistan uyruklu göçmen, Yunan polisi tarafından kullanılan plastik mermiyle yaralandı. Vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan göçmenler, tedavi altına alındı. Yunanistan daha önce de göçmenleri Ege Denizi'nde geri itmiş ve çok sayıda göçmene şiddet uygulamıştı. Ayrıca kış mevsiminde de Yunanistan'ın insanlık dışı uygulamaları nedeniyle çok sayıda göçmen donarak yaşamını yitirmişti.

1 yıl önce

İbrahim Kalın: Türkiye'nin güvenlik kaygıları giderilmeli!

Kalın'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle: Türkiye'nin gündeme getirdiği güvenlik kaygılarını etraflıca ele alma imkanımız oldu. Özellikle NATO güvenlik ittifakıdır. Merkezinde, temelinde güvenliğin olduğu bir ittifaktır. Bu ittifakın temel konusu üyelerinin güvenlik kaygılarının eşit ve adil paylaşımıdır. Üye olacak ülkelerin mevcut üye ülkelerin kaygılarını, endişelerini ortadan kaldıracak, adımları atacak olduğunu ivedilikle ifade ettik. İsveç yaklaşık 200 yıldır tarafsız olmayı benimsemiş bir ülkenin Ukrayna savaşı sonrasında NATO'ya üye olması önemli bir kırılma noktasıdır. Bizim 1952'den bu yana NATO'nun en önemli üyelerinden biri olduğumuz aşikardır. Türkiye, ittifakın bugünü kadar gelmesinde önemli roller oynamıştır. Terörün farklı yüzleri, biçimleri, şekilleri, dönüşüm geçirerek karşımıza çıkan çehrelerine karşı bizim kararlılıkla mücadele etmemiz NATO prensiplerini teşkil etmektedir. Özellikle Türkiye'ye karşı PKK, PYD, YPG, DHKP/C, FETÖ gibi terör örgütlerin arasında hiçbir farkın olmadığını açık ve net şekilde ifade ettik. Yakın döneme kadar ABD'nin kendi yazılı raporlarında PYD ve YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğu açıkça ifade edildi. Aynı şekilde FETÖ'nün bir terör örgütü olduğunu, 251 insanımızın şehadetine sebep olduğunun altını çizdik."

1 yıl önce

Muhammed bin Selman, Türkiye'ye gelecek

Türkiye'nin son yıllardaki barışçıl politikaları ikili ilişkilere olumlu yansıdı. Bunun üzerine uzun bir aradan sonra BAE, İsrail ve Suudi Arabistan'la normalleşme dönemine girildi. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral Selman bin Abdülaziz El Suud’un daveti üzerine geçtiğimiz ay Suudi Arabistan'a gitti. Cumhurbaşkan Erdoğan iki gün süren ziyaretinde, Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'la da görüşmeler gerçekleştirdi. Prens Selman'dan iadeyiziyaret Ziyaret sırası ise bu kez Muhammed bin Selman'da. Reuters'ın haberine göre Muhammed bin Selman, yakın zamanda Türkiye'ye bir seyahat planlıyor. Bölgesel ve uluslararası meseleler görüşülecek Ziyaretin gündeminde de ticaret, bölgesel gelişmeler, olası döviz swap anlaşması, diğer yatırım ve enerji projelerinin yer alması bekleniyor.

1 2 ... 198 199 200 201 202 203 204 ... 392 393
Server Error
500
Server Error