18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Beyrut Limanı'nı yenilemeye hazırız

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Lübnan'la tarihi, kültürel beşeri bağlara sahibiz. Sayın Başbakan bu ziyareti Lübnan halkının beşeri, kültürel zenginliğini yaşatan çok geniş bir heyetle gerçekleştiriyor. Biz de Türkiye olarak, Lübnan'la işbirliğini dayanışmamızı güçlendirmek istiyoruz. Değerli dostumla Lübnan'a nasıl katkı sağlayabileceğimizi, hangi adımları atabileceğimizi istişare ettik. LÜBNAN İLE TURİZMDE İŞBİRLİĞİ MESAJI Geçen Ağustos ayında Akkar'da yaşanan patlamanın ardından Lübnan'lı kardeşlerin yanına koşan ilk ülke olduk. Sayın Başbakanla görüşmelerimizde dün olduğu gibi yarın da yanında olmayı sürdüreceğimizin altını çizdim. Kamu hizmetlerinin dijital dönüşümü noktasında hazır olduğumuzu belirttim. Ticaret hacmimiz 1.8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamı daha yukarılara taşımak amacıyla atacağımız adımları ele aldık. Ayrıca karma ekonomik toplantımızı da en kısa sürede düzenleme noktasında mutabık kaldık. Biz de Lübnan'dan ithal ettiğimiz ürünleri bu kapsamda çeşitlendirmeyi hedefliyoruz. Beyrut Limanı'nın inşası dahil önemli projelerde yer alabileceğimizi ifade ettim. TİKA'nın yanı sıra Türk Kızılay, sivil toplum örgütlerimizle Lübnan'a insanı yardımlarımızı sürdürmekte kararlıyız. Turizm alanında daha fazla işbirliğine açığız. THY Lübnan'a daha fazla hizmet gelmesi amacıyla Beyrut varışlı tüm uçuşlarında indirim yaptı. Mayıs ayına kadar sürecek benzer bir kampanya için de THY çalışıyor. MIKATİ: HER ZAMAN LÜBNAN'IN YANINDA YER ALDINIZ Lübnan Başbakanı Necip Mikati, "Ekonomik, turizm ve kültürel alanlarda işbirliği kapsamında daha ileriye götürebilecek bir ufuk mevcuttur." diyerek konuşmasında şunları ifade etti: Lübnan'ı ne kadar önemsediğinizi ve ilişkileri ne kadar geliştirmek istediğinizi biliyorum. Her zaman Lübnan'ın içinden geçtiği krizlerde nasıl çağrıda bulunduğunuzu ve el uzattığınızı biliyoruz. Her zaman Lübnan'ın yanında yer aldınız. Sayın Cumhurbaşkanı her zaman Lübnan'a destek sundunuz ve aramızda her zaman ortak bir bağ mevcuttur. Siyasi, ekonomik turizm ve bütün alanlarda güçlü adımlar atacağız. Ticari işbirliğimiz artmaktadır. Görüşmelerimizde bir takım ortak çalışmalar, ikili işbirliği konusunu ele aldık ve bunların faaliyete geçirilmesi için. Türkiye'nin batı ile doğu arasında güçlü bir köprü olmasını sağladınız. Türkiye'nin onlarca yıl kalkınmasını sağladınız. Sizin öncülüğünüzde bunu görüyoruz. İlişkilerimiz hep devam edecektir

2 yıl önce

Fransız gazeteci Pascal-Moussellard'a göre Fransa'da demokrasi acı içinde kıvranıyor

Haftalık Fransız dergisi Telerama'nın editörü Pascal-Moussellard, dergi için kaleme aldığı makalede, Fransız halkının demokrasiye bağlı olduğunu dile getirdiğini ancak seçilmiş yetkililer ve kurumların getirdiği hayal kırıklıklarıyla bir kısmının daha otoriter bir rejimi kabul edebileceklerini belirttiğini yazdı. Cumhurbaşkanı seçimine 8 hafta kala, ülkede demokrasinin "nefes almakta zorlandığına" işaret eden Pascal-Moussellard, aralık sonunda yapılan bir ankette Fransızların yüzde 83'ünün demokrasiye bağlılıklarını dile getirdiğini ancak yüzde 46'sının da "iyi çalışan bir rejim olmadığı" görüşünü paylaştığını aktardı. Pascal-Moussellard, diğer yandan her 4 Fransız'dan 1'inin sağlık kriziyle mücadelede daha otoriter bir rejimin daha etkili olacağı" görüşünde olduğunu hatırlatarak, ülkedeki demokrasinin halkı ikna etme konusunda yeterli olmadığını vurguladı. ARZULANAN İLE YAŞANILAN DEMOKRASİ ARASINDA UÇURUM VAR Arzulanan demokrasi ile yaşanılan demokrasi arasında uzun bir mesafe olduğunun altını çizen Pascal-Moussellard, ülkede her geçen günün bu uçurumu açtığını kaydetti. Fransız gazeteci, "Her gün Cumhuriyet beşiğinde yaşadığı zannına kapılanlar ile seçtikleri insanlar ve kurumlar arasındaki mesafe büyüyor." değerlendirmesinde bulundu. Pascal-Moussellard, "Fransa, demokrasisiyle savaşıyor." diyerek, halkın politik olarak bir depresyonda olduğunu ve bunun yeni bir durum olmadığını ifade etti. SİYASİLERİN SÖYLEMLERİ TOPLUMDAKİ KOPUŞU TETİKLİYOR Olivier Pascal-Moussellard, politikacılar ve yöneticilerin Fransa'da demokrasi sistemini gerçek bağlamından evirerek başka bir noktaya sürüklediklerine, Orta Çağ'daki piskoposlar gibi tepeden inme bir anlayışla demokrasi naraları atmalarından yakınarak siyasetçilerin kampanyalarında özellikle banliyöleri hedef alan ayrımcı vaatlerinin halkı birbirinden kopardığına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un aşı karşıtlarının canına okuyacağı açıklamaları ile Nicolas Sarkozy'nin "Banliyöleri karcher ile yıkayacağız" sözünden ilhamla banliyöleri sorunların merkezi gösteren sağcı cumhurbaşkanı adayı Valerie Pecresse'in söylemlerini örnek gösteren Pascal-Moussellard, bunların Fransa'da var olan asıl toplumsal sorunlar ile siyasi tükenişin temel nedenlerini gizleme çabasının bir yansıması olduğu görüşünü paylaştı. Pascal-Moussellard, Berkeley Üniversitesinden siyaset bilimi profesörü Wendy Brown'un, "Demokrasi bugün tarihte eşi görülmemiş bir popülerliğe sahip ancak kavramsal olarak da hiçbir zaman bu kadar belirsiz ve önemli ölçüde içi boşalmamıştı." sözüne atıfta bulunarak asıl sorulması gerekenin herkesin dem vurduğu demokrasiden geriye neyin kaldığı sorusu olması gerektiğinin altını çizdi. Fransa Ulusal Araştırma Merkezinden (CNRS) araştırmacı Camillle Bedock'un "iktidara gelen cumhurbaşkanlarının sisteme dair reformun önemi vurgulandığında hemen anarşi naraları atarak, 4. Cumhuriyetin koruyuculuğunu üstlenmeye çalıştığı" değerlendirmesini paylaşan Pascal-Moussellard, "Demokrasiler bu şekilde mi batağa saplanıyor?" sorusunu sordu.

2 yıl önce

Zelenskiy: İki gün içinde Türkiye'yle serbest ticaret anlaşması imzalayacağız

Ukrayna parlamentosu Yüksek Rada'da vekillere hitap eden Devlet Başkanı Zelesnskiy, "İki gün içinde Türkiye'yle serbest ticaret anlaşması imzalayarak günlük bir ekonomik mesaj vermeye hazırlanıyoruz. Gruplarımız çalışıyor. Anlaşma sağlayacağımızdan eminim" dedi. 'Her şeyden önce kendi güçlerimize güvenmeliyiz' Bölgede yaşanan gerilimli sürece değinen Zelenskiy, Ukrayna'nın her şeyden önce kendi güçlerine güvenmesi gerektiğini söyledi. Zelenskiy, "Her konuda her şeyden önce kendi güçlerimize güvenmeliyiz. Anavatanımızın gerçekten çok sayıda dostu var ancak dostlarımızın kendi anavatanı var, bunu unutmayın. Dolayısıyla bizden başka hiç kimse ülkemizi korumaz ve ayağa kaldırmaz. Sadece kendimize güvenmeliyiz" ifadelerini kullandı. Serbest ticaret anlaşması görüşmeleri 2011'den beri sürüyor Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko, daha önceki açıklamasında, Türkiye'yle Ukrayna'daki tüm sektörlerin faydasını mümkün olduğunca gözeten bir serbest ticaret anlaşması imzalamak istediklerini belirtmişti. 2011'den bu yana anlaşmayla ilgili 11 resmi görüşme gerçekleştirildiğini ve sürecin devam ettiğini aktaran Sviridenko, "Ukrayna tarafı (Türkiye ile) ülkenin tüm sektörlerinin faydasını mümkün olduğunca gözeten bir serbest ticaret anlaşması imzalamak istiyor. Ukrayna iş dünyasının çoğunluğu Türkiye piyasasına açılmaktan yana" demişti. İkili iş birliğinin ana alanlarının bilgi teknolojileri, inovasyon, endüstri, enerji ve enerji verimliliği, lojistik, ulaşım altyapısı ve turizm olduğunu aktaran Sviridenko, "2021'in ilk 9 ayında Türkiye, Ukrayna'yla ticaret hacmi bakımından Çin, Polonya, Almanya ve Rusya'dan sonra 5. sırada geliyor" ifadesini kullanmıştı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Yunanistan'ın 3 göçmeni denize attığını duyurdu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Barbarlık, canilik... Çeşme Karaada açıklarında Yunan Sahil Güvenliği, 3 göçmeni denize attı, 2'si kurtarıldı, 1 göçmen hayatını kaybetti. Özgürlük ve insan hakları havarisi Avrupa Birliği uyusun. Cani Frontex de hesap vermeli." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1488242519922126854?s=21 Bakan Soylu, kurtarılan bir göçmenle yapılan görüşmenin görüntülerini de paylaştı. Kurtarılan göçmen, Yunanistan polisinin cep telefonlarını ve paralarını aldığını, bir yakınının yüzme bilmediğini söylemesine rağmen Yunan Sahil Güvenlik görevlilerinin bunu dikkate almadığını ve kendilerini denize attığını anlattı. Yakınının boğulduğunu bildiren göçmen, yanında bulunan diğer kişiyle yüzerek adaya ulaştığını ve Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin kendilerini kurtardığını ifade etti. "Düzensiz göçmenler ada üzerinde kurtarıldı" Sahil Güvenlik Komutanlığı açıklamasında da bugün saat 11.20'de Karaada'da düzensiz göçmen olduğunun belirlendiği, bölgeye Sahil Güvenlik botunun sevk edildiği ve düzensiz göçmenlerin ada üzerinde kurtarıldığı aktarıldı. Bir düzensiz göçmenin kayıp olduğunun öğrenilmesi üzerine bölgeye 2 Sahil Güvenlik botu daha gönderildiği ayrıca bir dalış timi, bir Sahil Güvenlik uçağı ve jandarmaya ait bir insansız hava aracının sevk edildiği ifade edilen açıklamada, arama kurtarma faaliyetlerine başlandığı bildirildi. Açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Düzensiz göçmenlerle yapılan ayrıntılı mülakatta, 31 Ocak'ta Yunanistan unsurları tarafından gece saatlerinde 3 kişi olarak doğrudan denize atıldıkları, 2 düzensiz göçmenin yüzerek kendi imkanları ile karaya çıktığı, bir düzensiz göçmenin ise kayıp olduğu beyan edilmiştir. Kayıp olduğu değerlendirilen bir düzensiz göçmenin bulunması maksadıyla bölgede başlatılan arama-kurtarma faaliyetlerine devam edilmektedir. Olayla ilgili Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli tahkikat başlatılmıştır."

2 yıl önce

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Doğu Akdeniz'de söz sahibi ülke Türkiye

Beypazarı Belediyesi'nce düzenlenen '7'nci Geleneksel Kızak Şenliği'ne katılmak için Ankara'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD'nin, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın üzerinde çalıştığı Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nden (EastMed) desteğini çekmesiyle ilgili açıklamada bulundu. Tatar, Rumlar ve Yunanların, kendilerini tehdit olarak gördüğünü belirterek, "Kıbrıs'ın etrafındaki doğal zenginliklerin paylaşımında bizi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni işin dışına itmek için kendilerine göre bir projeydi. O projenin mümkün olmadığı ortaya çıktı dolayısıyla bizim bildiğimiz bir şeydi. Amerika ve diğer ülkeler de bu konuda kanaat oluşturmuşlar" diye konuştu. 'BU HESAP DOĞRU VE ADİL DEĞİL' Kıbrıs ve çevresindeki barışın devamı için mutlaka eşitlik temelli bir anlaşma olması gerektiğini vurgulayan Tatar, "Eşitlik temelli bir anlaşmaya da KKTC'nin dahil olması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da her vesilede vurguladığı gibi Kıbrıs'taki hidrokarbon zenginliklerinin paylaşımında mutlaka geniş bir toplantının olması lazım. Bu toplantıya hem Türkiye Cumhuriyeti müdahil olacak hem Kıbrıslı Türkler müdahil olacak ve eşitlik temelinde nasıl bir anlaşma olabileceğinin değerlendirilmesi yapılacak. Maalesef Rumlar, Yunanlar ve bazı Avrupa ülkeleri Kıbrıs'ta Türkler yokmuş gibi hesaplar yaparak, bizi işin dışına itmek suretiyle kendilerine çekmeye çalışıyorlar fakat bu hesap tutmuyor. Bu hesap doğru ve adil değildir. Herkes de bunu görüyor. Biz bu mücadelede Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Türkiye her fırsatta, 'Doğu Akdeniz'de ne hakkımızı ne de KKTC'nin hakkını yedirmeyiz' diyor. Bu da bize güç vermektedir çünkü ileride bu zenginliklerin paylaşımında Kıbrıs Türklerinin de hakkı ve payı vardır" dedi. 'TÜRKİYE'NİN MÜDAHİL OLMADIĞI DENKLEMDE BARIŞIN SÜRMESİ MÜMKÜN DEĞİL' KKTC'nin geçmişten gelen ve uluslararası hukuktan doğan haklarının korunması için bu mücadelenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından sahiplenilmesinin kendilerine güç verdiğini dile getiren Tatar, "Biz halkımıza diyoruz ki 'Kıbrıs'ta 2 eşit halk vardır, 2 ayrı devlet vardır. Onların ne kadar egemenliği olursa bizim de o kadar egemenliğimiz var'. Kıbrıs'a baktığımızda Rodos'tan, Girit'ten sonra Kıbrıs'ın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bir kez daha Kıbrıs'ın ne kadar değerli ve statüsünün fevkalade stratejik, fevkalade jeopolitik olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Kıbrıs çok önemlidir, çok değerlidir. Coğrafya bakımından, tarih bakımından, ticaret yollarının kesiştiği bir nokta olarak da önemlidir. Türkiye'nin sadece 40 mil uzaklığındadır. Türkiye İskenderun Körfezi'nden Ege adalarına kadar 2 bin kilometre sahil şeridiyle Akdeniz'de en fazla söz sahibi olması gereken, bugün 85 milyon, yarın 100 milyonluk büyük bir ülkedir. Doğu Akdeniz'de en güçlü ve en büyük potansiyel olarak gelecekte söz sahibi olacak ülke Türkiye'dir. Türkiye Cumhuriyeti'nin müdahil olmadığı herhangi bir denklemde barışın sürmesi mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti her zaman orada olacak. O zaman adil bir çözüm şekli ortaya çıkabilir. Maalesef şu an bu duruma yakın değiliz. Karşı taraf bizi hep dışlamaya çalışıyor" diye konuştu. 'SİLAHLANMALAR BEYHUDE' Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sınır hattına asker ve silah konuşlandırmasıyla ilgili de "Rum kesimi sürekli sınırlara asker ve silah konuşlandırıyor. 1974 Barış Harekatı'yla Kıbrıs'ta Türk halkının hakkı kazanılarak iki devlet oluşturulmuştur. O zamandan beri güney tarafında epey silahlanma olduğunu biliyoruz. Ancak 40 mil uzaklıkta 85 milyonluk bir Türk milleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü bütün dünya biliyor dolayısıyla biz Türkiye'ye bakıyoruz. Hiçbir zaman meydanı boş bırakmayız. Kimse çatışma istemez; ama güney tarafının da dikkat etmesi lazım. Bu silahlanma kime yöneliktir? Bunun hesabını kitabını bir kez daha gözden geçirmeliler çünkü karşılarında büyük bir millet var. Daha fazla konuşmaya bile gerek yok, silahlanmalar beyhudedir" dedi.

2 yıl önce

ABD'yi kar fırtınası vurdu! Kar kalınlığı 75 santimetreye ulaştı

ABD’nin doğu kıyılarında etkisini gösteren “Bombogenesis” kar fırtınası nedeniyle birçok yol kapandı ve elektrik kesintileri yaşandı. Yoğun kar yağışıyla birlikte Massachusetts eyaletinde kar kalınlığı 75 santimetreye kadar ulaşırken, yaklaşık 80 bin kişi de elektriksiz kaldı. Meteoroloji uzmanı Matthew Cappucci, bir noktaya her saat başı 8 ila 10 santimetre arasında kar düştüğünü belirterek, “Dünyadaki hiçbir yol ekibi bununla başa çıkamaz. Bu da tüm yolların kapanması anlamına gelir” dedi. Ülkede yaklaşık 6 bin uçuş kötü hava koşulları nedeniyle iptal edildi. NEW YORK’TA KAR EĞLENCESİ New York eyaletinin bazı kesimlerinde 61 santimetreye kadar ulaşan kar kalınlığı halkı ve kar temizliği yapan çalışanları zorladı. Times Meydanı gibi popüler turistik yerleri kaplayan kar sonrası bazı kişiler ise tüm uyarılara rağmen eğlenmeye çıktı. Central Park'ta çocuklar kızaklarla oynarken, Washington Square Park'ta da birçok kişi kartopu savaşı yaptı. Ülkede dün New York, New Jersey, Maryland, Rhode Island ve Virginia valileri, bölge sakinlerine kendi güvenlikleri için yollardan uzak durmaları uyarısında bulunarak, acil durum ilan etmişti.

2 yıl önce

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: Rusya'nın işgali halinde Ukrayna'ya muharip güç gönderme planımız yok

İngiliz medyasına konuşan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, NATO'nun Ukrayna'ya asker gönderip göndermeyeceği soruldu. Stoltenberg NATO üyesi olmayan Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali halinde, Ukrayna'ya muharip güç gönderme planlarının olmadığını ifade etti. NATO Genel Sekreteri, Ukrayna'ya destek verdiklerinin altını çizdi. Stoltenberg "NATO üyesi olmakla NATO'nun güçlü ve çok değerli bir ortağı olmak arasında fark var. Buna şüphe yok" dedi. Rusya Ukrayna'yı işgal etme niyeti olmadığını söylese de sınırda 100 binden fazla kişilik bir yığınak yapmış durumda.

2 yıl önce

Yunan basını, Türkiye karşıtı anlaşmalarla Yunanistan'ın hiçbir şey elde edemediğini yazdı

ABD'nin EastMed projesinden desteğini çekmesinin ardından Yunan basını, "Dış politika tam bir çıkmazda" başlıklı analiz yazısıyla Atina hükümetini topa tuttu. EastMed'in teknik ve finansal olarak zor olduğu ifade edilen analiz yazısında, "Dış politikamızda kral gerçekten çıplak. EastMed, buzdağının sadece görünen kısmı. EastMed'in çöküşü, çelişkili ve maksimalist duruşlar üzerine kurulu "Türkiye" politikamızın çıkmaza girdiğini gösteriyor" denildi. "TÜRKİYE KARŞITI ANLAŞMALARLA HİÇBİR ŞEY ELDE EDEMEDİK" Türkiye karşıtı anlaşmalarla Yunanistan'ın hiçbir şey elde edemediğine vurgu yapıldı. Haberde şu ifadeler yer aldı; "Ankara'nın Moskova ile iş birliğini ilerletmesi Amerika'ya katılmamız için altın bir fırsat olduğunu düşündük. Kendimizi "en sadık müttefik" ilan ettik ve Washington'la ikili askeri ilişkilerimizi geliştirerek, onu Rus karşıtı haçlı seferinde "gelişmiş bir ileri karakol" haline getirdik. Ama ABD için asıl meselenin Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşmasını engellemek olduğu görüldü. Şimdi ise Rusya ile olası bir çatışmanın ön saflarında yer alma tehlikesiyle karşı karşıyayız" Türkiye ile giriştiği jeopolitik rekabet nedeniyle Fransa'nın desteğini aldıklarını belirten Yunan basını, "Ancak Afrika'daki Fransız politikasının çöküşü, sömürge geçmişine özlem duyan bir orta güce, askeri olarak ne kadar güvenebileceğimizin bir göstergesidir. Ve kesinlikle hiçbir Fransız cumhurbaşkanı, çocuklarını Yunanistan için ölüme göndermez" ifadelerini kullandı. TÜRKİYE'Yİ DIŞLAMA STRATEJİMİZ BAŞARISIZLIĞA MAHKÛMDUR" Bölgedeki barış için Türkiye ile doğrudan diyalog kurmaktan başka hiçbir yolun olmadığını yazan Yunan basını, "Bunu inkar edenler macera peşinde koşuyorlar. Olası bir çatışma bizim için felaket olur. Türkiye'yi tecrit etme, kuşatma, Akdeniz'den dışlama stratejimiz başarısızlığa mahkûmdur. Türkiye her yönden bizden daha fazla ağırlığa sahip ve bu nedenle Yunan-Türk çatışmasında üçüncü bir taraf pek de bizden yana olmayacak. Bunca yıldır stratejimiz açıkçası işe yaramadı" değerlendirmesinde bulundu.

1 2 ... 245 246 247 248 249 250 251 ... 394 395
Server Error
500
Server Error