05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Almanya'da cami avlusundaki yangında kundaklama şüphesi… Soruşturma başlatıldı

Chemnitz polisinden yapılan açıklamada, gece 23.00 sıralarında çıkan yangın nedeniyle kundaklama şüphesi dahil olmak üzere çok yönlü soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Cami derneği başkanı Enis Sezgi, AA muhabirine, polisin kendisini araması sonucunda yangından haberdar olduklarını söyledi. Sezgi, avludaki inşaat malzemesi dolu konteyner ile çöp bidonlarının yanması sonucu is ve koku oluştuğunu, itfaiyenin bina içinde ne kadar kapı varsa kırdığını, bu nedenle caminin ibadete kapatıldığını vurguladı. Yangının nasıl çıktığı konusunda henüz net bir bilgilerinin olmadığını dile getiren Sezgi, caminin posta kutusuna zaman zaman İslam karşıtı ve domuz karikatürleri atılarak tehditler aldıklarına dikkati çekti. Sezgi, olayın kundaklama, normal yangın ya da aşırı sağcı bir saldırı olup olmadığının yapılan soruşturma sonrası belli olacağını sözlerine ekledi. Berlin Din Hizmetleri Ataşesi Emre Şimşek de yangın nedeniyle caminin kullanılamaz halde olmasından üzüntü duyduklarını ancak can kaybı ve yaralı olmamasının sevindirici olduğunu belirtti. Şimşek, camiye yeni atanan din görevlisinin henüz göreve başlamadığını vurguladı. Berlin Başkonsolosu Olgun Yücekök ise yangına ilişkin Saksonya Emniyeti ile temasa geçildiğini, soruşturmanın yakından takip edildiğini aktardı. Yücekök, olayın bir an önce aydınlığa kavuşturulmasını istediklerini kaydetti.

2 yıl önce

SİHA'lar havaya uçurmuştu! PKK'lı hainin heykelini dikmeye çalıştılar

PKK terör örgütü, Türk SİHA'ları tarafından etkisiz hâle getirilen örgüt elebaşı Zeki Şenkali kod adlı İsmail Özden'in heykelini Sincar ilçe merkezine dikmek istedi. Irak ordusu 15. Tümen'e bağlı askerler ve Federal Polis Güçleri tarafından engellenen girişim sonrası PKK ve Bağdat güçleri arasında yaşanan gerginlik bazı bölgelerde çatışmaya dönüştü. Türkiye Gazetesi'ne konuşan Sincar Yerel Meclisi Eski Üyesi Sait Abdurrahman "Türk SİHA'larının nokta operasyonu ile 15 Ağustos 2018 tarihinde imha ettiği PKK sözde bölge sorumlusu İsmail Özden'e ait heykeli Sincar şehir merkezine dikeceklerdi. Ardından Türkiye aleyhinde bir dizi provokatif gösteri hazırlıkları vardı. Bölge halkını Türkiye'ye karşı kışkırtmayı hedefliyorlardı. Bu kapsamda Sincar merkezle birlikte Yermuk, Sünün, Hattin, Kadisiye, Endülüs, Hanasor gibi yerleşkelere militan gönderdiler. Ancak Irak Ordusu ve Federal Polisinin müdahalesi ile bu plan bozuldu" dedi. Vahdet Himayet Mukavemet Sincar (Sincar Direniş Güçleri) ismiyle bölge genelinde faaliyet yürüten PKK terör örgütü gece saatlerde teröristin heykelini ilçeye sokmak istedi. Sait Abdurrahman'ın verdiği bilgilere göre, bu eylemler ilçe girişinde alınan tedbirler nedeniyle engellendi. Terör örgütü üyeleri daha sonra heykeli Sünün köyüne götürmek istedi. Bu taleplerine de izin çıkmadı. Bunun üzerine öldürülen teröristin heykelini teslim etmeme konusunda direnen hainler kontrol noktalarına saldırıp intikam yeminleri etti. Geçtiğimiz aylarda yapılan seçimlerde bölgede sandık kurulmasını engelleyen terör örgütü PKK, yaşanan son gerginlik nedeni ile şehirde dükkânların açılması ve resmî kurumların faaliyetlerini sabote ediyor. İlçe merkezinde hayatın durduğu, örgütün terörist takviyesi yaptığı ve bölge genelinde gerginliğin had safhada olduğu öğrenildi.

2 yıl önce

Adana'da kendilerini '515 Haşimi' olarak tanıtan 19 Suriyeli sınır dışı edildi

Seyhan ilçesi, 19 Mayıs Mahallesi’nde Suriyeli bir grubun sokakta ellerinde döner bıçakları ve sopalarla yürüdüğü anlar yine Suriyeli bir kişi tarafından 11 Ocak'ta sosyal medyada paylaşıldı. Görüntülerin yayılmasının ardından olayla ilgili haklarında soruşturma başlatılan şüphelilerin tespitine çalışan polis, eşkalleri belirlenen 20 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili çalışmada şüphelilerin, Suriye’de Arap milliyetçiliğini savunan 5 farklı aşiretin mensuplarından oluşan ve kendilerini '515 Haşimi' olarak tanıtan grupta yer aldığı, aralarında uzun süredir fikir anlaşmazlığı yaşandığı belirlendi. Bazılarının araçlarına yazdığı 515 sayısının da Arap Haşimiler Devleti'nin sembolü olduğu tespit edilirken, gözaltına alınan 20 Suriyeli de haklarında yapılan işlemlerin ardından Sınır Dışı edilmek üzere Adana İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edildi. Adana İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan 19 Suriyeli sınır dışı edildi. İşlemleri tamamlanmayan bir Suriyelinin ise adli sürecinin devam ettiği bildirildi.

2 yıl önce

Türkiye'den 6 bin kilometre uzaklıktaki Bangladeş'te şifa dağıtıyorlar

Türkiye, Myanmar'ın Arakan eyaletindeki baskı ve zulümden kaçarak Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanların yaşadığı Cox's Bazar kentindeki kamp alanında 2018'de sahra hastanesini hizmete açtı. Hastane, geçen yılın mart ayında çıkan yangında hasar gördü. Kuruluşundan yandığı güne kadar hastanede 750 binin üzerinde poliklinik hizmeti sunuldu, 350 bebeğin doğumu gerçekleştirildi, yaklaşık 8 bin ameliyat yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD), Türkiye'den 6 bin kilometre uzaklıktaki kamp alanında 40 günde yeniden yapılan Türk Sahra Hastanesi 16 Nisan 2021'de tekrar kullanıma sunuldu. Hastanede, 16 Nisan 2021'den 31 Aralık 2021'e kadar 244 bin 868 kişi muayene edildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Bangladeş Afet Yönetimi ve Yardım Bakanı Muhammed Enamur Rahman'ın 8 Ocak 2022'de resmi açılışını yaptığı hastanede bir başhekim, bir diş doktoru, bir eczacı, genel cerrahi, çocuk cerrahisi, kadın hastalıkları ve doğum, ortopedi, dahiliye alanlarında 7 uzman, 4 pratisyen hekim, 14 hemşire ve ebe ile bir sağlık bakım hizmeti müdürü görev yapıyor. Toplam 3 bin 500 metrekarelik alanda sağlık hizmeti sunan Türk Sahra Hastanesi'nde günde 2 bin muayene gerçekleştiriliyor, 20 ameliyat yapılıyor. "BAZEN ARKADAŞLARIMLA AĞLADIĞIMIZ OLUYOR" Türk Sahra Hastanesi Başhekimi Alparslan Yiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2019'da hastanede 3 ay çalıştıktan sonra Türkiye'ye döndüğünü daha sonra da başhekim olarak hastanede yeniden görev yapmaya başladığını dile getirdi. Yiğit, kamp alanlarında bulunan hastanelerden farklı olarak Türk Sahra Hastanesinin ameliyathaneye sahip olduğunu söyledi. Hastanenin en çok hasta kabul eden merkezlerden biri olduğuna işaret eden Yiğit, iyi hizmet verebilmek için gayret gösterdiklerini dile getirdi. Hastanede fıtık, apandisit, guatr başta olmak üzere çok sayıda ameliyatın yapılabildiğini ifade eden Yiğit, ortopedi ameliyatlarının da başarıyla gerçekleştirildiğini aktardı. Alparslan Yiğit, "Modern ameliyathanesi ve yetişmiş doktoru olan hastaneyiz. Bölgede hiç kimsenin yapamadığı cerrahi müdahaleleri Türk Sahra Hastanesinde gerçekleştiriyoruz. Diğer devletlerin bölgedeki hastaneleri de bizi referans gösteriyor, bazı hastaları hastanemize gönderiyor." dedi. Bir Arakanlı Müslüman'dan 20 kilogram ağırlığında kitlenin başarılı cerrahi operasyonla alındığını anlatan Yiğit, sağlığına kavuşan hastanın her gün hastaneye gelerek kendilerine teşekkür ettiğini bildirdi. Başhekim Alparslan Yiğit, "Burası çok zor bir yer, burada yaşayanların çaresizliğini görüyoruz. Bazen arkadaşlarımla ağladığımız oluyor. Vicdani olarak zor görevlerinden birini yerine getiriyoruz. Türkiye'ye döndükten sonra da bir süre yaşadıklarımızı üzerimizden atamıyoruz." diye konuştu. Yiğit, bölgede yaşayanların Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a büyük sevgi beslediğini sözlerine ekledi. NEFES ALAMAYAN BEBEĞİ YENİDEN HAYATA DÖNDÜRDÜLER Daha önce Sudan ile Somali'de de bulunan ve Bangladeş'teki Türk Sahra Hastanesinde gönüllü olarak yaklaşık bir aydır görev yapan Anestezi Uzmanı Mustafa Çakır ise bölgede hizmet vermekten mutluluk duyduğunu belirterek, "Kampta yaşayanlar, mesai bitiminden ertesi gün tekrar hastaneye dönene kadar bizi dört gözle bekliyor. Türk doktorlara büyük saygı ve güven duyuluyor." dedi. Çakır, hastanede doğan bir bebeğin yeniden hayata döndürülmesi sırasında yaşananları, "Hastanemizde doğumu yapılan bir bebeğin kalbinin attığını ama nefes alamadığını belirledik. Hemen müdahale ettik ve bebek yeniden nefes alarak ağlamaya başladı. O ağlayınca ve nefes alınca sevinç göz yaşları döktük." ifadeleriyle anlattı. - ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı. O tarihten sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 1 milyona ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı. Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti, "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

2 yıl önce

Kazakistan'daki olaylarda 225 kişi hayatını kaybetti

Kazakistan Başsavcılığı ve Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, 2 Ocak'ta başlayan ve ülke genelinde protestolara dönüşen olaylara ilişkin bilgi verildi. Olaylarda 3 bin 393'ü kolluk kuvvetleri olmak üzere toplamda 4 bin 353 kişinin yaralandığı belirtildi. Sivil vatandaşlar, polis ve askerlerin de aralarında bulunduğu 225 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Açıklamada, ülkede 44'ü terör eylemi ve 15'i cinayet olmak üzere 546 davanın soruşturmasının sürdüğü ifade edildi. Davalar kapsamında 446 kişinin de tutuklu yargılandığı aktarıldı. 10 BÖLGEDE OHAL KALDIRILDI Öte yandan 5 Ocak'ta ülkenin 3 büyükşehri ile 14 eyaletinde ilan edilen olağanüstü hal rejimi, bugünden itibaren 3 eyalette daha kaldırıldı. Böylece ülkede 1 büyükşehir ve 9 eyalette OHAL sona erdi. 6 Ocak'ta ülkeye konuşlandırılan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Barış Gücünün ülkeden çekilme süreci tamamlandı. Dün Belarus, Tacikistan, Ermenistan ve Kırgızistan askerleri çekilirken, bugün Rus askerleri tamamen ülkeden çıktı. KAZAKİSTAN'DAKİ OLAYLAR Kazakistan'ın batısında 2 Ocak'ta başlatılan protesto gösterileri ülkenin eski başkenti Almatı'da şiddet olaylarına dönüşmüştü. Almatı'daki gösterilerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşanmıştı. 5 Ocak'ta Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, protestolardan sorumlu tuttuğu hükümetin istifasını kabul etmiş ardından ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti. Göstericilerin kamu binalarını işgal etmesi, silah kullanması ve vatandaşların mülklerine zarar vermeye devam ettikleri gerekçesiyle Nur Sultan yönetimi, güvenlik güçlerine operasyon talimatı vermişti. Cumhurbaşkanı Tokayev, 11 Ocak'ta Mecliste yaptığı konuşmada ise ülkede anayasal düzenin sağlandığını ve KGAÖ Barış Gücünün 10 gün içinde ülkeden çekileceğini bildirmişti.

2 yıl önce

Yunanistan 25 sığınmacıyı darp ederek açık denizde ölüme terk etti

Ege'deki sığınmacıların karşılaştıkları sorunları dile getiren sivil inisiyatif grubu "Aegean Boat Report"un yaptığı yazılı açıklamada, 9 Ocak'ta 25 sığınmacıyı taşıyan bir teknenin Midilli Adası'na ulaştığı belirtildi. Açıklamada, sığınmacıların Midilli'de olduklarına dair fotoğraf, video ve sesli mesaj gönderdikleri aktarıldı. Paylaşılan görüntülerde ormanlık alanda saklanan sığınmacıların kıyafetlerinin ıslak olduğunun görüldüğü belirtilen açıklamada, sığınmacıların aynı zamanda geceyi yiyecek ve su olmadan geçirdiği kaydedildi. Açıklamada, sığınmacıların, 10 Ocak'ta Aegean Boat Report'a yeniden ulaşıp polisin kendilerini bulduğunu ve denizin ortasında bir tekneye bıraktıklarına dair bir sesli mesaj gönderdiği vurgulandı. Daha sonra Türk Sahil Güvenlik birimlerinin 25 kişilik sığınmacı grubun Seferhisar açıklarında bulunduğunu Aegean Boat Report'a ilettiği ifade edilen açıklamada, sığınmacılara ait oldukları belirtilen ses kayıtlarının detaylarına yer verildi.

2 yıl önce

BM, Bosna Hersek ve Sırbistan'da savaş suçlularının yüceltilmesinden endişe duyuyor

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssell, BM'nin Cenevre Ofisi'nde düzenlenen haftalık basın toplantısında, Bosna Hersek'in başta Gacko, Foça, Bijeljina, Prijedor, Brçko, Janja ve Sırbistan'ın Sancak bölgesinde bulunan Priboj ve Novi Pazar kentlerindeki provokasyonlara tepki gösterdi. Throssell, geçen hafta sonu meydana gelen olaylarda savaş suçlusu Ratko Mladiç adına tezahürat yapıldığını ve bazı grupların eski Yugoslavya'nın çeşitli yerlerinin ele geçirilmesi için çağrıda bulunan milliyetçi şarkılar söylediğini aktardı. Yaşanan bir olayda caminin yanından geçen şahısların havaya ateş açtığını belirten Throssell, bazı politikacıların kışkırtıcı, milliyetçi ve nefret söylemlerinin 2022'de artarak devam ettiği uyarısında bulundu. Throssell, "Bosna-Hersek ve Sırbistan'da, bazı bireylerin vahşet suçlarını ve hüküm giymiş savaş suçlularını yücelttiği ve belirli toplulukların nefret söylemleriyle hedef alındığı ve bazı durumlarda şiddetin teşvik edildiği son olaylardan derin endişe duyuyoruz." dedi. "DERHAL SORUŞTURMA BAŞLATILSIN" ÇAĞRISI Sırbistan ve Bosna-Hersek'teki yetkililerin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uymaları gerektiğini bir kez daha vurgulayan Throssell, yetkilileri ulusal, ırksal veya dini nefretin her türlü savunuculuğunu kınamaya ve bunlardan kaçınmaya davet etti. Throssell, bu tip olayların tekrarlanmasını önlemek ve toplumsal barışın inşa edilmesi için derhal etkili ve tarafsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. BOSNA HERSEK'TEKİ PROVOKATİF EYLEMLER Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi, 2015 yılında dönemin Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi Bakir İzetbegovic'in talebi üzerine "Sırp Cumhuriyeti" gününü "anayasaya aykırı" ilan etmişti. Karar üzerine Sırp Cumhuriyeti Halk Meclisi, "9 Ocak Sırp Cumhuriyeti Günü"nün tanınması için 25 Eylül 2016'da referandum düzenlemiş ancak Bosna Hersek Anayasa Mahkemesi bu referandumu tanımamış ve söz konusu günün kutlanmasına yönelik eylemlere yasak getirmişti. Bosna Hersek'te Banja Luka şehrinde anayasaya aykırı olmasına rağmen "9 Ocak Sırp Cumhuriyeti Günü" kutlamaları yapılmıştı. Kutlamalara, Dodik'in yanı sıra Sırp Cumhuriyeti Başkanı Zeljka Cvijanovic, Sırp Cumhuriyeti emniyetinin 800 mensubu, Sırbistan Meclis Başkanı Ivica Dacic, Sırbistan Başbakanı Ana Brbanic, Rusya Büyükelçisi İgor Kalbuhov ve aşırı sağcı Fransız milletvekilleri dahil 2 bin 700 kişi katılmıştı. Bosna Hersek'in başta Gacko, Foça, Prijedor, Brçko ve Janja olmak üzere birçok şehrinde Boşnak ve Sırp olmayanlara yönelik hakaretler de içeren provokasyonlar yaşanmıştı. Olayların ardından, Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Bisera Turkovic, Banya Luka'da yasa dışı biçimde kutlanan "9 Ocak Sırp Cumhuriyeti Günü" programına temsilci gönderen Rusya, Çin ve Sırbistan'a diplomatik nota verildiğini açıklamıştı.

2 yıl önce

Kremlin Sözcüsü: ABD'nin Vladimir Putin'e yaptırım kararı bağların kopmasına neden olabilir

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) senatosundaki Demokratlar, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali durumunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve tüm hükümet üyelerinin yanı sıra Rus finans kuruluşlarına da yaptırım uygulanması konusunda yasa tasarısı hazırladı. ABD senatosunun hazırladığı yasa tasarısı ile ilgili Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Böyle bir tasarının uygulanması durumunda ABD ile ilişkilerin tamamıyla kopabileceğini söyleyerek "Rusya devlet başkanına yaptırım uygulaması diplomatik ilişkilerde bir kopuşla karşılaşılabilecek çirkin bir öneridir" açıklamasını yaptı. Peskov ayrıca önerilen yasa tasarısına da karşılık verileceğini ve bu durumun diplomatik ilişkileri kesme boyutuna ulaşabileceğini belirtti. "CENEVRE VE BRÜKSEL'DEKİ TOPLANTILARDA ANLAŞMAZLIKLAR KAYDEDİLDİ" ABD ile yapılan güvenlik garantileri toplantısı ve Brüksel'de gerçekleşen Rusya - NATO Konseyi toplantısına dair yorumlarda bulunan Peskov, bu toplantılarla ilgili umutsuz ifadeler kullanarak, "Müzakereler, özellikle ortaya konan temel sorulara somut cevaplar almak için başlatıldı. Bu temel sorularda anlaşmazlıklar kaydedildi. Bu başarısız iki tur ancak eksi olarak sayılabilir" dedi. Görüşmelerde artı sayılabilecek unsurların da kaydedildiğini belirten Peskov, "Bazı olumlu nüanslar, artı sayılabilecek olumlu unsurlar vardı. Ancak bunlar istişarelerin ana hedefi değildi" şeklinde konuştu. Müzakerelerin sürdürülmesi yönünde Rus siyasi iradesinin her zaman yapıcı bir tavır sergilerken ABD'nin ise müzakere etmekten daima kaçındığına değinen Peskov, "Rusya'da müzakereleri sürdürmek için hiçbir zaman siyasi irade eksikliği olmadı. Tam tersine, muhataplarımızın bu müzakereleri yürütme konusundaki isteksizliği ile defalarca karşılaştık" diyerek ABD'yi suçladı.

1 2 ... 248 249 250 251 252 253 254 ... 392 393
Server Error
500
Server Error