Son Dakika:
Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu'nun kamuoyuna duyurulması programında konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de yaşayan Suriyeli sayısını açıkladı. Türkiye’de yaşayan Suriyeli sayısı Türkiye'ye bugüne kadar 4 milyon 100 binin üzerinde Suriyelinin geldiğini dile getiren Soylu, kalanların ise 3 milyon 700 bin olduğunu söyledi. Soylu, “2-2,5 yıldır Türkiye’de olduğunu tespit ettiğimiz 3 milyon 700 bin kardeşimiz var. 321 bin uluslararası korumaya başvuran var… Yani 4 milyon 100 bin civarında Türkiye’ye gelmiş insan var. Ve biz bunlara sahip çıkıyoruz. Bizim onları barındıracağımız yerlerimiz var.” şeklinde konuştu. "İnsanların hakkını onlarda bırakmayacağız" Yunanistan’ın göçmen politikasını da ağır şekilde eleştiren Soylu, “45 bin insanı geri ittiler. Kiminin botunu batırdılar kimisine plastik mermiye vurdular. İnsanlık dışı manzaralar ve buna sessiz kalan bir Batı dünyası var. Doğu’nun altı zengin, Batı’nın üstü zengin. Doğu’nun üstü fakir, Batı’nın altı fakir. Dünyanın kavgası budur. Bu insanların hakkını onlarda bırakmayacağız.” dedi. “İlticaya başvuranları da bize gönderemezsiniz” 18 Mart’ta Yunanistan ile yapılan mutabakatı hatırlatan Soylu, “Biz onlarla 18 Mart’ta bir mutabakat yaptık. Dedik ki; eğer sizin tarafınıza geçerlerse Türkiye’ye geri gönderebilirsiniz. Ama kayıt tutacaksınız dedik. Kayıt tutmadılar. İlticaya başvuranları da bize gönderemezsiniz dedik. Ama son 5 yılda gitgide aldıkları mülteci sayısı düştü. Ne zaman geri itmeler başladı, bu rakamlar düşüşe geçti. Yunanistan’daki muhatabımıza dedik ki ‘Sizin bize gönderdiklerinizi almayız.’ “Batı niye susuyor?” Ne zaman insanlara yaptığınız işkenceye son verirseniz döner alırız dedik. 1,5 yıldan beri kimseyi almıyoruz. Çünkü oraya başvuranların kayıtlarını almıyorlar, nedeni ise uluslararası korumaya başvurulmasını engellemek. Çözümü de insanları iterek, öldürerek, korkutarak bulmuşlar. Peki, Batı niye susuyor?” diye sordu.
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da terör örgütü PKK'nın kurucusu teröristbaşı Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlendi. Kadıköy'de düzenlenen eylemlere PKK sempatizanlarıyla birlikte HDP'li milletvekilleri de katıldı. Polise yumruk atılan eylemin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri harekete geçti. Slogan atanlara operasyon Geçtiğimiz pazar günü Bursa Gemlik'te terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan lehine yapılacak eyleme katılmak için, Kadıköy'de toplanarak, slogan atan şüphelilere yönelik operasyon düzenledi. 10 adres belirlendi Olay günü çekilen videoları izleyen ekipler, yürüyüşe katıldığı tespit edilen 10 şüphelinin adresini belirledi. Bu sabah haklarında yakalama kararı çıkarılan şüphelilerin Arnavutköy, Avcılar, Gaziosmanpaşa, Kartal, Kağıthane, Maltepe, Silivri, Sultanbeyli, Ümraniye ve Üsküdar ilçelerindeki adreslerine baskın yapıldı. Eş zamanlı yapılan operasyonda şüphelilerin evleri arandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, DBP Milletvekili Salihe Aydeniz’in polise yumruk attığı görüntüler soruldu. DBP’li Saliha Aydeniz’i kınamaktan çekinen Kılıçdaroğlu, sadece “Doğru değil” demekle yetindi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu tavrına sert tepki gösterdi. Bakan Soylu, “Kılıçdaroğlu, Bebek katili teröristbaşı Apo’nun sözde tecridi için iğrenç sloganlarıyla yürüyen HDPKK vekillerine söz edemeyince, zevahiri kurtarmak için güya, Polise saldırıyı doğru bulmamış. Samimiyetsizsiniz. HDPKK incinmesin diye ödünüz patlıyor. Allah ellerine fırsat vermesin.” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1537316655382028293?s=21&t=NFHIosy03oKobs8gzeCxeg
Operasyon: ilde kamu görevlisine çok benzeyen bir kişiyi dublör olarak kullanarak para karşılığında adliyede devam eden soruşturma dosyalarını kapatma, dava sürecini yönlendirme gibi vaatlerde bulundukları, köylülerden köy mezarlığı kurulacağı ve TOKİ’nin ev yapacağı vaadiyle para aldıkları, Milli Emlak arazileri üzerinde maddi menfaat temini ile geçmişe yönelik vatandaşların kullanımı ve kirası varmış gibi asılsız belge düzenledikleri tespit edilen bazı suç gruplarına yönelik gerçekleşiyor Yüzlerce vatandaşı mağdur eden ve devleti milyonlarca TL zarara uğratan Mali Suç Örgütlerine yönelik İl Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı koordinesinde yaklaşık 6 aydır yürütülen planlı çalışmalar neticesinde bugün sabah saatlerinde harekete geçildi. 43 ilde eş zamanlı "Dümen" operasyonu başlatıldı. Operasyon kapsamında mali suç örgütleri üyesi 226 şahıs hakkında gözaltı kararı bulunurken, 268 şahıs ifadelerine başvurulmak üzere Emniyete davet edilecek. Dublör kullanarak para karşılığı dava kapatma ve dava süreçlerini engellemeye çalıştılar Ekiplerin yaptığı çalışmalar sonucunda operasyon düzenlenen suç gruplarının bir ilde kamu görevlisine çok benzeyen bir kişiyi dublör olarak kullanarak para karşılığında adliyede devam eden soruşturma dosyalarını kapatma, dava sürecini yönlendirme ve valilikte tanıdığı olduğu, bu yolla silah ruhsatı ile ehliyet gibi işlemleri çözme vaadinde bulundukları, vatandaşların kişisel bilgilerini usulsüz şekilde kullanarak oluşturulan sahte vergi levhaları üzerinden kredi çektikleri, vatandaşlara imzalattıkları senetler üzerinde tahrifat yaparak veya sahte senetler üzerinden haksız kazanç temin ettikleri belirlendi. Söz konusu grupların ehliyet sınavlarında joker şahıs kullanarak başkalarının yerine sınava adam soktukları, kurdukları paravan firmalar aracılığıyla piyasaya naylon fatura sürdükleri, yurtdışından getirdikleri sahte ehliyetleri maddi menfaat karşılığında sattıkları, alışveriş yapma suretiyle piyasaya sahte para sürdükleri, vatandaşların bilgisi ve rızası dışında hastanelerde adlarına ek gıda, gıda takviyesi ve mama reçete edilerek, reçete edilen ilaçları temin ettikten sonra piyasada spor salonlarına sattıkları tespit edildi. Cafe ve restoranlara denetimleri önceden haber verdiler Öte yandan şüphelilerin kafe ve restoran tarzı işletmelere yapılacak sigara denetimlerini önceden maddi menfaat karşılığı haber verdiği, özel işyerinde çalışmayan personeli çalışıyor gibi gösterip devletten destek primi aldıkları, köylülere köy mezarlığı kurulacağı ve TOKİ’nin ev yapacağı vaadinde bulunarak haksız menfaat elde ettikleri ortaya çıktı. Suç gruplarından birinin Milli Emlak arazileri üzerinde maddi menfaat temini ile geçmişe yönelik vatandaşların kullanımı ve kirası varmış gibi asılsız belge düzenleyerek "Kamu Dolandırıcılığı", "Rüşvet", "İrtikap" ve "Zimmet" suçlarını işlediği de belirlendi.
Edinilen bilgiye göre Atatürk Mahallesi Havza Sokak'ta 34 PG 0241 plakalı İETT otobüsü, sürücü belgesi olmadığı iddia edilen yıkama görevlisi Mehmet Gündüz tarafından yıkamak için çekildiği sırada kontrolden çıktı. Park halindeki otomobile çarparak durabilen otobüsteki Mehmet Gündüz yaralandı. Haber verilmesi üzerine kaza yerine emniyet, itfaiye ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Mehmet Gündüz, daha sonra hastaneye kaldırıldı.
Kahramanmaraş Valiliği, “Suriyelilerin kaldığı mülteci kampında isyan çıktı” ifadeleriyle sosyal medyaya yansıyan olayla ilgili açıklama yaptı. Valilik, Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezinde Suriyeliler arasında yaşanan huzursuzluğa kolluk kuvvetlerinin müdahale ettiğini ve sükûnetin sağlandığını duyurdu. “OLUMSUZLUK BULUNMAMAKTADIR” Kahramanmaraş Valiliğinin açıklaması şöyle: “Haziran ayı itibariyle Suriyelilerin yeni geçici koruma başvurularının gerekli tahkikat ve mülakatlarının yapılarak Geçici Barınma Merkezlerinde alınması uygulanmasına başlanmıştır. Bu minvalde Kahramanmaraş Geçici Barınma Merkezine alınan bir grup Suriyelinin arasında bugün saat 21:00 sıralarında tartışma sonrası huzursuzluk çıkmış, akabinde kolluk birimlerimiz gerekli müdahaleyi yapmış ve sükunet sağlanmıştır. Önemli bir olumsuzluk bulunmamaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Ağrı Valisi Osman Varol, Doğubayazıt Kaymakam Vekili Adem Topaca ve Doğubayazıt 1'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Şükrü Özbakır ile sınır duvarında incelemelerde bulundu. Varol, 'Entegre Sınır Güvenlik Sistemi'nin güvenlik kuvvetlerinin işini kolaylaştırdığını söyledi. Varol, entegre sınır güvenlik sisteminin sadece duvardan ibaret olmadığını belirterek, "En önemli unsurlarından bir tanesi duvar olmakla beraber 3 metre, 3 metre 15 santim yüksekliğinde üzerinde jiletli teller olan beton bloklardan oluşan bir duvar" "Bizim burada toplam olarak İran ile toplam 87 kilometrelik bir sınır hattımız var. Bu sınır hattımızın 83,6 kilometresinde sınır duvarı mevcut. Kalan kısım teknik olarak duvarın inşa edilmesinin mümkün olmadığı yerler. Buralar zaten insan geçmesinin mümkün olmadığı yerler. Ama burası için de çok daha farklı başka tedbirler düşünüyoruz. Yere döşenip üzerinden herhangi bir hareket geçtiğinde, titreşim olduğunda bunu algılayıp uyarı alarm veren sistemlerimiz var. " Sonuç itibarı ile yaklaşık 87 kilometrelik Türkiye-İran sınırını hattı tamamen Entegre Sınır Güvenlik Sistemi ile kapatılmış durumda. Bu araçlarımızda da özel donanımlar var. Yani üzerlerinde duvarın üzerine kadar uzatabilecekleri ve arka tarafı görebilecekleri kamera sistemleri mevcut. Yine sınır hattımızda bu yolun kenarında aydınlatma direklerimiz ve şehirlerde de kullandığımız gece görüşü de olan kamera sistemlerimiz mevcut. " Bu yol geceleri duvar hattının kenarında hem aydınlanıyor hem de aynı zamanda kameralarla takip ediliyor. Ayrıca bu bölgede yerleşik birçok sınır karakolumuz mevcut ve bu sınır karakollarımızda görevli personelimiz gerekli her türlü teçhizatla, araç gereçle sürekli olarak bu hatta devriye olarak dolaşıyor. Denetleme yapıyor. Bir de özellikle geçtiğimiz yıl içerisinde ve bu yılın başında Aselsan’ın ürettiği gerçekten çok ileri teknoloji Elektrooptik Kule Sistemi sınır hattımıza monte edildi. Şu an arkamızda ilerde bir tanesini görüyorsunuz. Şu metal kule, bu Elektrooptik Kule'de gerçekten çok ileri teknoloji görüntüleme sistemleri mevcut" diye konuştu. Sınır güvenlik duvarının 2021 Aralık ayında tamamlanmasının ardından ülkeye yasa dışı yollarla girişlerin önemli ölçüde azaldığını kaydeden Varol, şu ifadeleri kullandı: "Duvar inşaatı özellikle 2021 Aralık ayının başında tamamlandı. Tamamlandıktan sonra biz belirli periyotlarla analiz gerçekleştirmeye çalıştık. Orada şunu gördük ki; duvar gerçekleştirildikten sonra yaklaşık olarak yakalamalarımızda yüzde 60’lık bir azalma gerçekleşti." Artık silahlı kuvvetlerimiz sınır birliklerimiz gelen göçmenleri çok daha rahat tespit edebiliyorlar ve engellemeyi de çok kolay yapabiliyorlar. Dolayısıyla Entegre Sınır Güvenlik Sistemi'nin sınır duvarının yarattığı caydırıcı ortam da uzun vadede, orta vadede göçmenlerin bu bölge ye gelmemeleri sonucunu doğurdu. Biz hem yakalama rakamlarımızda hem engelleme rakamlarımızda bu sistemi devreye aldıktan sonra çok ciddi bir azalma gördük. Özetle şunu söyleyebilirim; burada gerçekten çok büyük çalışmalar yapıldı. Çok önemli çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar nihayetinde de sınır hattımızın imkanlar dahilinde en yüksek şekilde korunduğunu, en yüksek güvenlik standartlarının burada uygulandığını söyleyebiliriz."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, 12 Haziran'da Kadıköy'de "Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyoruz" adı altında yapılan eylemde polis memuru Hakan A'ya yumruk attığı iddia edilen bir milletvekilinin kimliğinin tespitine yönelik çalışma yaptı. Mağdur Hakan A'ya yumruk atan kişinin DBP milletvekili Salihe Aydeniz olduğunun belirlenmesinin ardından savcılık, "görevli polis memuruna mukavemet" suçundan soruşturma başlattı. Savcılık, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda belirtilen "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine aittir." hükmü uyarınca soruşturma dosyası hakkında yetkisizlik kararı verdi. Başsavcılık, hazırlanan soruşturma dosyasını, gereği için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. POLİS MEMURU İFADE VERDİ Olayın ardından başlatılan soruşturmada mağdur sıfatıyla ifadesine başvurulan polis memuru Hakan A. da olay günü Kadıköy'de çevik kuvvet ekibinde görev yaptığını söyledi. Grubun en önünde kalkanla durduğunu aktaran Hakan A, şunları kaydetti: "Eylemci şahıslara 'Sakin olun.' şeklinde sakinleştirici mahiyette uyarılarda bulunuyor ve görevli arkadaşlarıma yardım ediyordum. İsmini sonradan öğrendiğim milletvekili Salihe Aydeniz, kaskımın alt kısmından elini sokarak çene kısımlarıma yumruk attı. Konuyla ilgili video paylaşımı, İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu dahil çoğu sosyal medya hesaplarından yapıldı. Bu video paylaşımının yapıldığını daha sonradan sosyal medyada gezerken öğrendim. Aldığım darbeden sonra fotoğrafımı çekerek 'Seninle hesaplaşacağız, seninle görüşeceğiz, seni bulacağım.' şeklinde hakaret ve tehditlerde bulundu. Direkt yüzümü alacak şekilde fotoğraflarımı çekti. Bundan dolayı da şikayetçiyim." Öte yandan, darp olayına ilişkin hazırlanan adli muayene raporunda, mağdurun çenesinin ön tarafında kızarıklık, şişlik ve hassasiyet olduğu belirtilirken, görüntü inceleme raporunda da olay anının detaylarına yer verildi.
