27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Kapadokya'nın yapısını bozanlara 200 bin lira ceza

Kapadokya Alan Başkanlığının Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan "Kapadokya Alanı Hakkında Kanuna Göre Verilecek İdari Para Cezalarına Dair Yönetmeliği" ile bölgede ceza uygulanacak fiiller ile ceza miktarları belirlendi. Yönetmeliğe göre, Kapadokya alanının tarihi ve kültürel değerleri ile jeolojik/jeomorfolojik dokusunun ve doğal kaynak değerlerinin korunmasına ve yaşatılmasına yönelik alınan tedbirlere aykırı fiiller için 50 bin ile 200 bin, alanın mevcut durumunu bozmayan ve yapısal uygulamalar içermeyen konulara ilişkin belirlenecek tedbirlere aykırı fiiller için ise 500 lira ile 5 bin lira arasında idari para cezası verilecek. Orman, Çevre, Kara Avcılığı ve Su Ürünleri kanunlarında yasaklanan fiillerin Kapadokya alanı sınırları içerisinde işlenmesi halinde bu kanunlarda tanımlanmış idari para cezaları iki misli artırılacak. Bir fiil ile birden fazla aykırılığın işlenmesi halinde bu aykırılıklara ilişkin en ağır idari para cezası uygulanacak.

2 yıl önce

Emniyet Gaziantep’te mektup bırakarak kaybolduğu iddia edelin polis memuru ile ilgili açıklama yaptı

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; “Bazı sosyal medya platformlarında yer alan "Gaziantep’te görev yapan bir polis memurunun, arkasında bir mektup bırakarak ortadan kaybolduğu" yönündeki iddialara ilişkin açıklama yapılması gereği duyulmuştur. 18.06.2021 tarihinde meydana gelen olayla ilgili olarak; söz konusu personelle irtibat sağlanmış, kendisi ile psikolog görüşmesi yapılmıştır. Personelimizin sağlık durumu iyi olup yakından ilgilenilmektedir.”

2 yıl önce

Bölücü terör örgütü PKK’nın sözde Botan eyalet sorumlusu Özgür Gabar kod adlı Fırat Şişman, çektiği videoyla örgüt mensuplarına teslim olması çağrısında bulundu

Eren-10 Operasyonları kapsamında Şırnak’ın Bestler-Dereler bölgesinde 8 Nisan’da gerçekleştirilen operasyonda 8’i ölü 10 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonda, terörist Fırat Şişman ağır yaralı olarak yakalandı. 1 buçuk ay boyunca tedavi edilen Şişman, devletin kendisine gösterdiği yardımdan etkilendi. DEVLETİ YANLIŞ TANIMIŞIM Örgütün, teslim olan ya da yakalanan örgüt mensuplarına kötü muamele yapıldığı propagandasını yürüttüğünü anlatan Şişman, “Ben şimdiye kadar devleti yanlış tanımışım ve benim gibi devleti yanlış tanıyan örgütte binlerce insan var” diyerek bu yanlış algıyı ortadan kaldırmak adına bir video ile örgütte bulunanlara seslenmek istedi. Şişman’ın isteği üzerine video çekimleri yapıldı. TESLİM OLUN ÇAĞRISI “Devlet, bütün arkadaşları bir ana şefkatiyle kucaklayabilecek güçte ve inançtadır” diyen Şişman, teröristlere şu çağrıda bulundu: “Gelecek her arkadaşa bütün yönleriyle destek verebilecek durumdadır. Arkadaşların da devlete yönelik var olan kaygılarını bir kenara atarak gelebilme cesaretinde bulunmaları gerekiyor. Çoğu arkadaşta örgütten ayrılma düşüncesinin olduğuna inanıyorum. Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Her birimiz bu ülkeye sahip çıkma ve bu ülkenin geleceğini düşünmek zorundayız. Dış emperyalist güçlerin ve diğer farklı güçlerin oyunlarına gelmeden bin yıllık tarihi geçmişimizi düşünerek, daha önceki oyunları boşa çıkardığımız gibi şimdi de var olan oyunları boşa çıkarabilecek bilinç, anlayış ve erdemlikte olduğumuzu düşünüyorum.” AİT OLDUĞUNUZ TOPRAKLARA GELİN “Belki çoğu arkadaşta ‘acaba devlet bize nasıl yaklaşır, işkence mi yapar, hapse mi atar’ kaygısı olabilir. Bende de devlete karşı olumsuz algılar vardı. Fakat ağır yaralı bir şekilde ele geçtikten sonra devletin bana karşı olumlu yaklaşımlarını gördüm. 25 yıldır örgüt ortamında kaldığım zamanın benim, ailem ve ülkedeki insanlar için hiçbir faydasının olmadığını gördüm. Her arkadaş kafasında oluşmuş soru işaretlerini bir kenara koyarak kendileri için, aileleri için doğru olan sonuç ne ise ona göre cesaretlice gereken adımı atmalı ve ait oldukları toprağa gelmeli. Devletin de bütün arkadaşları bir ana şefkatiyle kucaklayacağını düşünüyorum. Her arkadaşın yeni bir hayata başlaması için kendilerine gereken bütün desteği vereceğine inanıyorum. Dış güçlerin emellerini, oyunlarını boşa çıkarmak için daha bilinçlice bir yaklaşım içerisinde olunmalıdır. Her arkadaş en kısa zamanda kendileri için doğru olan kararları verip ait oldukları topraklara, aile ortamına gelebilmeliler.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Ekonomik olarak paranın gezmesi birilerinin kontrolü altındaysa, uyuşturucu da uluslararası sistemin istikrarsızlaştırmak istedikleri memleketlere yönelik bir aparattır

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar: Cümlelerimin başında profesyonel yönetiminden emniyet mesleğindeki arkadaşlarımızın iradesine kadar elde edilen sonuçların başarısını tebrik ettiğimi ifade etmek istiyorum. Biraz sonra rakamları da söyleyeceğim. Gelinen nokta büyük umut veren bir noktadır. 2029 yılında sandık tamamen bitiyordu. 2029 yılında sandık bütün maddi gelirleriyle ve birikimleriyle ortadan kalkıyordu. Şükürler olsun, bu sorumluluğu alan arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Aynı zamanda namuslu ve dürüst bir iş yaptılar. Bu yaptığımız iş sadece bu dönemi kurtaran bir iş değildir. Bugün belki de hayatınızda görmeyeceğiniz milyonlarca polis meslektaşınıza gelecekte dokunacaksınız. Konuşmak kolaydır, yol açmak zordur. Siz bir yol açtınız. Tüm bu sandığa tüm üyeler adına minnetlerimi ve şükranlarımı ifade etmek istiyorum. FETÖ'nün POLSAN üzerindeki oyunlarını da ihmal etmemek lazım. Orayı nasıl istismar ettiğini ve içini nasıl boşaltmak istediğini de ihmal etmemek lazım. Polis sandığı FETÖ'nün midesinden çekip alınan ve emniyetteki arkadaşlarımıza emanet edilen önemli bir kurumdur. Bundan sonra inanıyorum ki atılacak adımlar çok daha güçlü bir şekilde gelecekle buluşturulacaktır. Yenilenmeyi, güçlenmeyi sağlıyor. Aynı zamanda da birçok sebeple polis üyelerimize katkıyı ve desteği de hiçbir şekilde ihmal etmiyor. Hem verimliliği artıran, aynı zamanda ihtiyaçları gidermeye çalışan bir anlayış süreklilik içinde devam etmektedir. Gelecekte belki POLSAN ve benzeri kurumlar şekilde güvenlik kurumlarımızın kendi kendine yeterlilik oranlarını konuşmaya başlayabileceğiz. Zaman zaman kamuoyu ile elde ettiğimiz rakamları paylaşıyoruz. Bu ülkenin nasıl bir güvenlik sorumluluğuyla karşı karşıya kaldığını anlatmak için yapıyoruz. PEŞ PEŞE OPERASYONLAR 17 Haziran’da Van’da bir araç durduruldu ve arkadaşlarımız C4 patlayıcı ele geçirdi. 3 kişi gözaltına alındı. 18 Haziran’da Mardin’de Nusaybin’de büyükşehre hareket halindeki bir araçta 1.6 kilogram C4 ele geçirildi. Yılbaşından bugüne kadar 100'e yakın, hazır patlama anında olabilecek olayı engelledik, Türkiye'nin üzerine eğer fırsat verilirse hangi oyunların oynanabileceğini biliyoruz. Buna fırsat vermeyiz. Hep birlikte güçlü bir mücadeleyi ortaya koymaya çalışıyoruz. "POLİSLİK MESLEĞİ MAAŞ MESLEĞİ DEĞİLDİR, KİM ÖYLE DÜŞÜYORSA 1 DAKİKA DURMASIN" Biz size güveniyoruz, milletimiz size güveniyor ve gelecek nesillerimiz size güveniyor. Elin adamlarını sevindirmeyelim. Onun için hangi meslek grubu bir çalışıyorsa, güvenlikle ilgili meslek grupları onun 24 katı çalışmak zorundadır. Polislik bir maaş mesleği değildir, kim öyle düşünüyorsa 1 dakika durmasın. Polis mesleğinin ücreti millet sevgisidir. Ederi bayrak sevgisidir. Kimsenin elini ovuşturmaya fırsat veremeyiz. Ne yaptığımızın farkındayız, neyle mücadele ettiğimizin farkındayız. Bu uyuşturucunun sahibi Türkiye değil, burada bir şey daha ifade edeyim. Nasıl ekonomik olarak paranın gezmesi birilerinin kontrolü altındaysa, uyuşturucu da uluslararası sistemin istikrarsızlaştırmak istedikleri memleketlere yönelik bir aparattır. Bu kadar açık ve nettir. Afganistan işgalinden sonra oradaki afyon üretim miktarının yüzlerce kat atmasının sebebi çok net ve açıktır. Bir taşla bir kaç kuş vurabilmek. Bazı ülkeleri istikrarsızlaştırmak için fon elde edebilmek, genç nesillere musallat olabilmek, onun üzerinden ülkeleri güçsüzleştirmek, etki alanına alabilmek… Polis elbiselerinin kumaşlarını gittiğimiz ilde defalarca sormuşumdur, çocuklar memnun musunuz diye. Kalite kontrolünü sürekli kendim yapmışımdır. En iyi kaliteye ulaşması için çaba sarf ettiler. Hatta kadın polislerimize ekstra tahsisler gerçekleştirildi. Kendi ürettiği kaynağı personelinin aidiyetine ortaya koyması lazım. İşte POLSAN tam da burada konumlanmış bir değerimizdir. 2018'den bu yana bu kurumda önemli bir takım yeniliklere imza attık. Bugün POLSAN'a üye olan memur arkadaşımız bugünkü parayla diyorum emekli olduğunda 500 bin lira emekli ikramiyesi alacak ve bugün buna ulaşabilmenin gururu içindeyiz. Önümüzdeki 2 yıl için hedefimiz, üye sayımızı 150 bini çıkarmakla mükellefiz. Kolları sıvayacaksınız. Arkadaşlarımız kendi arkalarında POLSAN gibi güçlü bir kurumu hissedecekler. Bugün çok önemli sonuçlar meydana getirmiştir ve yine bu stratejik adım kurumu evrensel fon yönetim ilkelerine göre yönetiyor olmamızdır. 10 binlerce konaklama yapıldı, hem de uygun. Bu birçok programımız içinde, bunu da POLSAN yaptı. POLSAN Turizm çok iyi bir noktada. Gittikçe büyüyen bir anlayışı gerçekleştirecekler. Başka yatırımları var, onları arkadaşlarımız ifade ettiler. Gelecek vaat eden sektörlerde çok sayıda yatırımımız mevcut. POLSAN 2019 yılında 241 milyon lira, 2020'de ise pandemiye rağmen 325 milyon lira net kar elde etti. Sandık şimdi enflasyonun neredeyse 6 ila 10 puan üzerinde kazanç elde etmektedir. Emekli kat sayısını da artırdık. Genel Kurul'da karar alacağız ve artıracağız. Emeklilik ücreti daha fazla olacak. Emeklilik kat sayısı 1.8'e yükseldi, bu daha da yükselecek. Emekli ikramiyelerinde yüzde 15 ila 20 artmasını sağlamaktadır. Şu anda kabataslak bir hesaplama yapacak olursak 2021'de POLSAN'a üye olan bir polisimizin emekli olunca 500 bin lira emekli ikramiye alabilecektir. Bizim hedefimiz POLSAN'ı kendi grubunda bir rol model haline getirebilmektir.  "TÜRK POLİS TEŞKİLATI'NA BİR ÇAĞRIM VAR" Türk Polis Teşkilatı'na bir çağrım var. Benim ağabeyleri olarak, arkadaşları olarak, bazılarının da kardeşi olarak bir talebim var; POLSAN'ı güçlendirin, kendinizi güçlendirin, POLSAN'a gelin üye olun. Emeklilikte bundan çok daha iyi sonuç elde edecek polis teşkilatımızın üyeleridir. Ellerim patlayıncaya kadar sizi alkışlamak isterim, çünkü bu sizin başarınızdır. Yeni dönem faaliyetlerini titizlikle yöneten yönetimimize, genel müdürümüzden en alt seviyedeki tüm arkadaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum. Sadece terörle, uyuşturucuyla mücadelede değil, burada da önemli bir başarıyı sağlayan teşkilatımızı kutluyorum.

2 yıl önce

İmamoğlu'ndan Akit TV'ye haciz

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakaret davasından kazandığı tazminatı ödemeyen Akit TV'nin eşyalarına haciz işlemi yaptırdı. Akit, yaşananları 'İmamoğlu Haciz Baskınıyla Akit TV’yi Susturmak İstedi' başlığıyla haberleştirdi. Haciz kapsamında Akit TV'nin çeşitli eşyalarına el konuldu. Akit, söz konusu haciz işlemi için, "Sözde özgürlükleri savunan CHP yine şaşırtmadı. Özgürlük kelimesi CHP için kendi çıkarlarına hizmet edenler için geçerli. Bugün CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Akit Medya'yı susturmak için harekete geçti" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Dağa kaçırılan oğlunun montu HDP binasından çıktı: Benim oğlumu HDP götürdü

Oğlu Yusuf'a kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı önünde bekleyişini sürdüren baba Celil Begdaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun 5 Mayıs 2019'da kaybolduğunu, aramaya başladığında HDP Diyarbakır il binasında olduğunu öğrendiğini söyledi. "16 çocuk vardı arka kapıdan götürdüler" HDP il binasına gittiğinde kapıdakilerin içeride çocuk olmadığını söylediğini, girdiğinde ise çocuklarla karşılaştığını belirten Begdaş, HDP'lilerin kendisine oğlunun Hazar Gölü'ne gittiğini söylediğini ifade etti. "O gün içeride 16 çocuk vardı, arka kapıdan götürdüler." diyen Begdaş, şöyle konuştu: "6 Mayıs'ta içeri girdik sonradan ismini öğrendiğim milletvekili Salihe Aydeniz ve gençlik kolları başkanı vardı. Bana dediler ki 'senin oğlun hastadır. Götürmemişler götürseler gidip getireceğiz.' Bunu Salihe Aydeniz söyledi. Yukarıya çıktım. Karşıda bir oda vardı oğlumun montu orada çıktı. Dediler ki başkasınındır ama cebinde okul kimliği çıktı. O arada emniyet incelemeye aldı." "Montu orada çıktı, oğlumu HDP götürdü" İncelemenin ardından montun kendisine verildiğini ve montla evladının hasretini gidermeye çalıştığını ifade eden Begdaş, oğluna kavuşuncaya kadar evlat nöbeti tutmaya devam edeceğini söyledi. Kendi çocuklarının dağda HDP milletvekillerinin çocuklarının ise yurt dışında olduğunu dile getiren Begdaş, "Bu mont orada çıktı. Ne bayramımız var, ne düğünümüz, ne huzurumuz var. Kimin hakkı var bunu bize yaşatmaya. Benim oğlumu HDP götürdü, oğlum bu binadan çıktı. Burası Kandil'di ranzalar ve battaniyeler çıktı." dedi.

2 yıl önce

Erzurum Valiliği: Gri listedeki terörist yakalandı

Valilikten yapılan açıklama şöyle; “PKK'lı "Şiyar Erzurum" kod adlı İslam BİLİZ, MİT ve Jandarma'nın Ermenistan'a mücavir Türkiye-İran sınırında düzenlediği ortak operasyon ile yakalandı. İslam BİLİZ, İçişleri Bakanlığı'nın arananlar listesinde gri kategoride yer alıyordu.  Şiyar Erzurum kod adlı teröristin 2015 yılında PKK\KCK'ya katıldığı ve Irak kuzeyindeki örgüt kamplarında saldırı\sabotaj eğitimi aldığı tespit edildi. İslam BİLİZ Erzurum Karayazı kırsalının yanı sıra İran'da da faaliyet gösteriyordu.”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: PKK ve DEAŞ'a karşı varlık gösteren ilk ülke biz olduk

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Bölgemizin ve dünyanın meselelerini konuşmak, çözüm yolları üretmek için buradayız. Foruma Antalya'nın ev sahipliği yapması tesadüf değildir. Tıpkı Akdeniz gibi farklı kültürlerin ortak yuvasıdır.  Antalya Diplomasi Forumu'nun inşallah zamanla küresel diplomasinin kalbinin attığı bir zemine dönüşeceğine inanıyorum. Buradan vereceğimiz mesajlar tüm dünyaya dalga dalga yayılacaktır.  2020'de 16 milyon turisti sorunsuz bir şekilde ülkemizde ağırladık.  Diplomasi insanlığın toplu halde yaşamaya başladığı tarihlerden beri kullanılan bir tabirdir. Bugün diplomasi deyince sadece devlet ve hükümet yetkilileri arasında kapalı kapılar ardından yapılan görüşmelerden bahsetmiyoruz.  Artık siyasetçilerle birlikte STK', iş dünyası, medya ve üniversiteler arasındaki mesajlar da dış politikayı şekillendiriyor. Dijital diplomasi de bu dönemin kazanımlarındandır. Dönem, sorunların suhuletle çözümünde diplomasiyi daha fazla devreye alma dönemidir. Sıkılı yumruklarla musafaha olmaz. Sıkılı yumrukları gevşetecek en etkili yol hala diplomasidir.  Dünyadaki değişimi doğru okuyan vizyoner bir diplomasi trafiğini hakim kılmamız gerekiyor.  ANCAK 100 GÜN SONRA GÜNDEMİNE ALDI Koronavirüs salgınında bu ihtiyacı hepimiz bir kez daha hissettik. Uluslararası toplum salgının yıkıcı etkilerini yönetmekte iyi bir imtihan veremedi. BM salgını ancak 100 gün sonra gündemine alabildi. Salgın karşısında işbirliğini yerini rekabetçi politikalara bıraktı. Afrikalı, Asyalı kardeşlerimiz kaderlerine terk edildi. Bir çok ülkede toplumsal huzursuzlukların nüksetmesi, Akdeniz'de ölümlerin artması bunun en çarpıcı örneklerindendir. AŞI MİLLİYETÇİLİĞİNE FIRSAT VERİLMEMELİDİR Dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızın imdadına koşmaya çalıştık. 158 ülkeye ve 12 kuruluşa sağlık malzemesi gönderdik. Sığınmacıların sağlık hizmetlerine erişimini sağladık. Aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir. Şantaj, baskı, politika dikte aracı olarak kullanılması yanlıştır. Kullanıma hazır hale gelince yerli aşımızı inşallah tüm insanlıkla paylaşacağız. Eskinin alışkanlıklarıyla günümüzün sorunlarına çözüm bulamayacağımız açıktır. Küresel sistemin üzerine inşa edildiği ana yapılar mevcut haliyle çözümün değil sorunun bir parçasıdır. Dünya 5'ten büyüktür demeye devam ediyoruz. 8 milyar insanın kaderi BM üyesi 5 ülkenin insafına bırakılamaz. 190 ülkeye bir süreliğine masada oturma hakkı veren, kendi kaderleriyle ilgili söz hakkı tanımayan bir sistem adalet üretemez. Güvenlik Konseyi'nin daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Reform taleplerini dile getiren ülkeleri dışlamaya yönelik gizli - açık baskılar da olabilir. Türkiye ile ilgili son dönemde sık sık tedavüle konulan eksen tartışmaları, hazımsızlığın işaretidir. Tüm insanlık adına hakkı ve adaleti sağlamaya devam edeceğiz. Bunun uzun bir süreç olduğunun bilincindeyiz.  DEAŞ'IN 4500 MENSUBUNU ETKİSİZ HALE GETİRDİK Türkiye 252 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5. büyük diplomatik ağına sahip ülke konumundadır.  Barışa, istikrara katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Suriye'de halkın iradesini yansıtacak bir siyasi çözümün olması için var gücümüzle çalıştık. 10 yıldır  4.5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye'de faaliyet gösteren PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı sahada varlık gösteren ilk ülke biz olduk. DEAŞ'ın Suriye'deki varlığına büyük ölçüde son vererek Avrupa ve dünyanın güvenliğine katkı sağladık. Şu an itibariyle DEAŞ'ın 4500 mensubunu etkisiz hale getirdik. Gerek terör örgütleriyle mücadelede uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık. DEAŞ'la mücadele kılıfı altında güney sınırımız boyunca terör devleti kurulmaya çalışıldı. PKK'nın haraç toplamasını engelleyecek bir kaç göstermelik operasyon dışında hiç bir kararlı adım atılmadı. Terörün her türlüsü ile mücadele herkesin görevidir. Suriye'de barışın sağlanması sadece Türkiye'nin değil hepimizin sorumluluğudur.   KKTC'nin iki devletli çözüm önerisini destekliyoruz. Doğu Akdeniz Konferansı önerimiz hala masadadır. Enerji kaynaklarının işbirliğine vesile olması bizlerin elindedir. Yunanistan'la son dönemde yakaladığımız ivmeden memnuniyet duyuyoruz. Eski devlet geleneği demek eski diplomasi kültürü de demektir. Afro-Avrasya ülkesi olan Türkiye'nin 3 kıtayı kuşatan geniş bir vizyonla yürütülmektedir.  Salgınla beraber vahim bir hal alan İslam karşıtlığı ile mücadelede en ön saflarda yer alıyoruz. 2008'de İstanbul'da, 2014'te  olmak üzere iki kez Türkiye - Afrika Ortaklık Zirvesi düzenledik. 28 Afrika ülkesini ziyaret ettim. Somali'yi bundan 10 yıl önce eşimle birlikte ziyaret eden ilk dünya lideri olduk.  3. Türkiye - Afrika Ortaklık zirvesine inşallah Eylül ayında Türkiye'de ev sahipliği yapmayı arzuluyoruz. Önümüzdeki dönemde pergelin bir ayağını Türkiye'ye sabitleyip diğeriyle Afrika'dan Latin Amerika'ya Pasifik'ten Asya'ya tüm coğrafyalarda iş birliğini artırmak istiyoruz.

1 2 ... 782 783 784 785 786 787 788 ... 948 949
Server Error
500
Server Error