27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Türkiye'nin ilk otomobil batarya fabrikası kuruluyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin ilk otomobil batarya fabrikasının kurulmaya başlandığını belirterek, "TOGG ve Farasis ortaklığında Siro, 15 gigavat saatlik batarya hücresi ve modül üretimi yapacak." ifadesini kullandı. Varank, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan "Bursa İlinde Yapılacak Olan Batarya Hücresi ve Modül Üretim Tesisi Yatırımına Proje Bazlı Devlet Yardımı Verilmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı"nı değerlendirdi. Paylaşımında, Siro Silkroad Temiz Enerji Depolama Teknolojileri Sanayi ve Ticaret AŞ'nin Bursa'nın Gemlik ilçesinde gerçekleştireceği batarya hücresi ve modül üretim tesisi yapımına proje bazlı devlet yardımı verilmesini kapsayan karara yer veren Varank, şunları kaydetti: "Türkiye'nin ilk otomobil batarya fabrikası kuruluyor. 2 milyon araç üretme kapasitesine sahip 30 milyar dolardan fazla ihracat yapabilen otomotiv endüstrimiz için dev bir adım. TOGG ve Farasis ortaklığında Siro, 15 gigavat saatlik batarya hücresi ve modül üretimi yapacak."

2 yıl önce

TÜBİTAK SAGE imzalı DATA ile milli denizaltılarda yeni dönem başladı: Test istasyonları da yerlileştiriliyor

Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK SAGE'nin kamuoyuyla paylaştığı haber Türkiye'nin gemisavar füzeleri ve bilhassa milli denizaltı inşası sürecinde değerli bir kabiliyet kazandığını göstermesi açısından son derece önemliydi. DATA olarak adlandırılan Denizaltı Test Altyapısı ile envantere girecek güdümlü mermilerin denizaltından atışı test edilebilecek. Ayrıca sualtı test düzeneği ile Sub-Atmaca güdümlü gemisavar füzesi gibi mühimmatların denizaltına entegrasyonu öncesinde test ve fizibilitesi yapılacak. Milli denizaltı için oldukça zorlu bir çalışma süreci geçiren Ankara, testleri kendi yapacak seviyeye gelmesiyle DATA ile bilgilerin Türkiye dışına çıkmaması konusunda göz alıcı bir kabiliyete kavuşmuş olduğunu gözler önüne serdi. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, DATA hakkında merak edilenleri TRT Haber'e anlattı. TÜRKİYE 'ANAHTAR TESLİM' BİR ÜRETİCİ OLUYOR Erkan, DATA'nın denizaltı tasarımı konusunda da avantaj sağlayacağını belirterek, "Ülkemiz artık sadece bir silah üreticisi değil aynı zamanda bu silahların kullanılacağı platformları da üreten 'anahtar teslim bir sistem üreticisi' oluyor." dedi. Türkiye'nin ürettiği her türlü silahı denemek ve eksik yönlerini iyileştirmek için söz konusu test sistemlerinin öneminin altını çizdi. SON DERECE STRATEJİK VE SATIŞLARI KISITLI ÜRÜNLER Erkan, Ankara'nın yeni hedefinin teknolojik test sistemlerinin de milli olarak geliştirilmesi olduğunu belirtti. Öte yandan torpidolara da değinen Erkan, çok yüksek teknoloji içerdiğinin altını çizerek, torpidoların da denizaltılarla birlikte 'stratejik silahlar' olduğunu söyledi. Deniz altından atılan füzelerin gizlilik içerisinde nerede, ne zaman ateşleneceği bilinmeyen oldukça tehlikeli ve önemli sistemler olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada pek çok ülkede bu gelişmiş stratejik sistemlerin satışında dahi kısıtlamalar uygulanıyor. Bu derece stratejik bir ürünü geliştirmeyi başaran ülkemiz, TÜBİTAK SAGE imzalı DATA altyapısı sayesinde ürünlerini çok daha ucuza ve en önemlisi güvenli olarak ölçme/test etme imkanına sahip oldu." ifadelerini kullandı. BİR ÜLKEDEN DAHA 'İZİN ALMA' DÖNEMİ SON ERDİ Geliştirilen sistem öncesi mevcut denizaltılarının mühimmatlarının eğitim versiyonlarının atılmasıyla testlerin yapıldığını söyleyen Erkan, yeni gelinen noktayla ilgili de "Özellikle denizaltı modernizasyon projemiz ile şimdi farklı bir süreç yaşanıyor. Kendi denizaltı savaş yönetim sistemi ve yerli atış sistemlerimiz sayesinde Almanlardan herhangi bir izin veya bilgi paylaşımı yapmadan bunu başarabiliyoruz" diye konuştu. AKYA VE GEZGİN'İN DENEME ATIŞLARINI DATA İLE YAPABİLİRİZ Erkan, "DATA sayesinde denizaltıyı yormadan farklı manevra derinlik ve açılarda denemelerimizi yapabileceğiz. Bu imkanı kazanmamız sayesinde yakında AKYA torpidolarımızın, denizaltından atılan ATMACA füzelerimizin ve yakın gelecekte GEZGİN füzelerimizin deneme atışlarını yapabileceğiz. Bunları denemek çok önemli. Ancak gözlerden kaçmaması gereken bir husus daha var. Her test kendi içerisinde bir dizi veri doğurur. Sizin ürettiğiniz füzenin teknik verileri, hangi durumda nasıl bir sonuç verdiği gibi çok farklı alanlarda elinizde veriler oluşur. Eğer siz bu testleri yurt dışında yaparsanız, bu teknolojik veriler haliyle o ülkenin de veri tabanına işlenir. TÜBİTAK SAGE'nin DATA'sı Türkiye'yi bu riskten de kurtaracak ve testler sırasında elde edilen veriler yine bizim ülkemizde kalacak. Bu son derece kritik..." MİLLİ DENİZALTI PROJESİ İÇİN KİLOMETRE TAŞI Erkan, DATA sisteminin sadece bir test alt yapısı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Üzerine denizaltı konulmamış bir torpido odası olarak düşünün. Türkiye daha önce 'Section 50' adındaki denizaltının en zorlu kısmının inşasını başarmıştı. Şu anda o inşa edilen kısmın içinin donatılmasıyla ilgili çok önemli bir kısmı önce test istasyonu olarak görüyoruz. Bu sistemi şimdilik test için kullanacak olsak da gelecekte denizaltı atış sistemi olarak dahi kullanılabilir" şeklinde konuştu. ANKARA ÖRTÜLÜ AMBARGOLARDAN BİR BİR KURTULUYOR Bu gelişmelerin nihai olarak savunma sanayiindeki örtülü ambargolardan kurtulmak için de birer kilometre taşı olduğunu ifade eden Erkan ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Son yıllarda bir kaç özel durum hariç bu tip engellemelerin genel olarak etkisi kritik olmaktan çıkmaya başladı. Test atışı için Türkiye kendi çözümünü buldu. Ambargo konusunda işler genelde şöyle ilerler; örneğin Almanlar size önce ambargo uygular. Daha sonra sizin o ürünü kendinizin üretmeye başladığını gördüklerinde 'Ambargoyu kaldırdık, isterseniz size eskisinden çok daha ucuza satabiliriz' der. Milli denizaltı projesinde bu süreci sıkça yaşayacağımıza inanıyorum. Özellikle denizaltı konusunda geliştireceğimiz yerli ve milli her çözüm bizim için alt sistem ambargolarının oluşma ihtimalini de sıfırlıyor. Şu anda bir denizaltıyı baştan kıça yapmaya başladık. Yakın gelecekte havadan bağımsız sevk sistemlerinde de belli bir yere varabilirsek gecikmelerin ya da engellemelerin bir anda biteceğini ve ürünlerin hemen uygun fiyatlarla teslim edileceğini görebilmemiz olasıdır."

2 yıl önce

TUSAŞ Motor Sanayii Genel Müdürü: Artık haftada bir motor üretecek kapasiteye ulaşmış vaziyetteyiz

TEI, 2010’lu yılların başında ön çalışmaları yapılan ve 2014 yılında imzalanan ‘Yerli Kara Şahin’ üretme projesinde, 50’nci helikopter motorunu teslime hazır hale getirdi. ‘Genel Maksat Helikopter’ olarak da bilinen Skorsky helikopter motoru T700’ün tamamlanışı, TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, TEI Yönetim Kurulu Üyeleri ve TEI çalışanlarının katıldığı tören ile kutlandı. "Pandemi döneminde bile hiçbir gecikme olmadan teslim etmenin gururunu yaşıyoruz" Törende konuşmasını gerçekleştiren TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, “Şu anda teslimini yapmakta olduğumuz T700-TEI-701D motoru, T700 motoru olarak biliniyor. Skorsky helikopterlerinin 2 bin beygirlik bir motoru, ama Türkiye’de ‘Yerli Kara Şahin’ diye de biliniyor. Bu motoru 2018’den bugüne üretiyoruz. Bugün 50’ncisini teslim etme gururunu yaşadığımız rakamlara ulaştık. Şu anda bizim ürettiğimiz, motor seri isim plakası bize ait olan 50’nci motorumuz. General Electric bize lisanslı üretim hakkı verdi, üretiyoruz. Motorun bütün sorumluluğu da bize ait. Sözleşme bittiğinde bütün motorları teslim ettiğimiz zaman 25 yıl boyunca bu motorların bakım ve onarımından da biz sorumlu olacağız. Proje kapsamında toplamda 236 adet motor üretme yükümlülüğümüz var, bunu zaman ve takvime uygun olarak yerine getiriyoruz. 50’nci motor, anlaşmaya göre Kasım ayında teslim edilmesi gereken bir motordu ve sözleşmede olduğu gibi pandemi döneminde bile hiçbir gecikme olmadan teslim etmenin gururunu yaşıyoruz” dedi. "Şu an itibariyle bu motordan 63 adet üretmiş durumdayız" Motorları seri imalat olarak ürettiklerini ve her motorun üretimden sonra bir dizi teste sokulduğunu belirten Genel Müdür Akşit, testlerden geçip müşteri tarafından kabulü yapılıp onaylanan motorların teslim için gönderildiğini aktardı. Akşit, “50’nci motorumuzun kabulü yapıldı, inşallah bu törenden sonra müşterimiz TAI’ye, Ankara’ya gönderilecek. Diğer motorlarımız da sırayla testlere giriyor. Şu an itibariyle 63 tane bu motordan üretmiş durumdayız” ifadelerini kullandı. “Bunlar adette küçük, hacimde küçük, kıymeti yüksek şeyler” Konuşmasının devamında TEI olarak haftada bir helikopter motoru üretecek kapasiteye ulaştıklarını müjdeleyen Akşit, bu durumun havacılık sektöründe azımsanmaması gerektiğinin altını çizdi. Akşit, TEI ekibini kutladığı sözlerini şöyle sürdürdü: "Güzel bir haber vereyim, şu andan itibaren artık haftada bir motor üretecek kapasiteye ulaşmış vaziyetteyiz. Daha önceki konuşmalarımda duyduğunuzda ‘Artık iki haftada bir motor üretebiliyoruz’ derken, şu anda haftada bir üretecek noktaya gelmiş durumdayız. Otomotiv sanayiinde yıllık 1, 1 buçuk milyon adetlerden bahsediyoruz, havacılık sektöründe bu kadar yüksek adetler mümkün değil. Bu dediğimiz haftada bir adet, gerçekten büyük bir adet. Halkımız otomotiv sanayi ile karıştırmasın, günde binlerce üretmek gibi şeyler havacılık sektöründe yok. Bunlar adette küçük, hacimde küçük, kıymeti yüksek şeyler. Her biri milyonlar değerinde teknoloji ürünü. Tasarımı da üretimi de testi de teknoloji gerektiren ürünler. Biz de TEI ile bu teknoloji seviyesinde olduğumuzu gururla ilan ediyoruz. Takvimi hiç şaşırmadan zamanında teslimat yapan, bunun için gayret gösteren bütün ekibimizi buradan tebrik ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar." TEI Genel Müdürü Akşit’in konuşmasının ardından pasta kesilerek, yapımı tamamlanan helikopter motorlarıyla hatıra fotoğrafı çekildi.

2 yıl önce

Le Figaro: Türkiye, sadece 15 yılda başlıca İHA üreticilerinden oldu

'Türk dış politikasının hizmetinde bir teknoloji' başlıklı haberde, Libya’da 2020 ilkbaharında Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu ile Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler arasındaki çatışmada STM şirketi tarafından üretilen 2 Kargu-2 intihar İHA'sının önemli bir rol oynadığına işaret edildi. Bunun tartışılmaz bir olgu olan 'İHA'ların Türkiye savunma endüstrisi piyasasında yükselişini ve savaş alanında kullanımının yaygınlaştığını' ortaya koyduğu aktarılan haberde, "Sadece 15 yılda, ülke Amerikan, İsrail ve Çin modelleriyle rekabet arzusuyla dünyanın temel üreticileri arasındaki yerini aldı" ifadeleri kullanıldı. https://twitter.com/figaro_inter/status/1413156071254933504?s=21 Haberde Kargu, Bayraktar, Anka, Karayel, Alpagu gibi Türk İHA'larının etkili olmalarının yanı sıra uygun fiyatlı olduğu belirtildi. Türk İHA'larının 2016’dan itibaren sınır ötesindeki operasyonlarda kullanılmaya başlandığı kaydedilen haberde, "Giderek daha etkili olan Türk İHA'ları sadece Libya’da değil, Dağlık Karabağ’da da güç dengesini değiştirdi" denildi. Haberde, Türk İHA'larının gittikçe daha fazla sattığı belirtilerek Azerbaycan, Katar, Ukrayna ve Tunus ve NATO ülkesi Polonya'nın Türk silahlı insansız hava aracı satın aldığı; Letonya, Macaristan ve Arnavutluk'un yanı sıra başka ülkelerin de Türk İHA'larına ilgi gösterdiği anımsatıldı.

2 yıl önce

Bayraktar AKINCI TİHA, Türk havacılık tarihine damga vurdu! İrtifa rekorunu kırdı

BAYKAR tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA, Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. İRTİFA REKORU Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) liderliğinde yürütülen proje kapsamında, BAYKAR tarafından yerli ve milli imkânlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. 38.039 FEET YÜKSEKLİĞE ÇIKTI Tasarım doğrulama faaliyetleri kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve kullanıcı kuvvetlere ait resmi heyetlerin huzurunda gerçekleşen Uzun Uçuş ve Yüksek İrtifa Performans Testi’nde havalanan AKINCI, 38.039 feet’e (11.594 metre) çıktı. Böylece ilk kez milli olarak geliştirilmiş bir hava aracı ile gökyüzünde bu yüksekliğe ulaşılmış oldu. 25 SAAT 46 DAKİKA HAVADA KALDI Bayraktar AKINCI TİHA’nın 38.039 feet’e çıktığı bu uçuşta 25 saat 46 dakika havada kaldı. Çorlu’da bulunan AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nden yönetilen uzun uçuş faaliyeti kapsamında AKINCI havada 7.507 km yol kat etti. Bugüne kadar test ve eğitim uçuşlarında 870 sorti yapan AKINCI, toplamda 347 saat 28 dakika uçuş gerçekleştirdi. HARP BAŞLIKLI MAM-T İLE BAŞARILI ATIŞ Bayraktar AKINCI TİHA 22 Nisan 2021 tarihinde yapılan ilk atış testinde Roketsan tarafından milli olarak geliştirilen akıllı mühimmatlar MAM-C, MAM-L ve ilk kez kullanılan MAM-T ile hedefleri başarıyla vurmuştu. 5 Temmuz 2021’de gerçekleştirilen atış testinde ise ilk defa harp başlıklı mühimmatlar kullanıldı. Canlı mühimmatlar ile yapılan atış testinde de AKINCI’dan atılan mühimmatlar hedefleri tam isabetle vurdu. İLK UÇUŞ 6 ARALIK 2019’DA YAPILDI Bayraktar AKINCI TİHA, ilk uçuşunu 6 Aralık 2019 tarihinde gerçekleştirdi. Çorlu Hava Meydan Komutanlığı’nda bulunan Bayraktar AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde yürütülen test faaliyetleri 3 adet Bayraktar AKINCI TİHA prototipi ile sürdürülüyor. SERİ ÜRETİM SÜRÜYOR 2021 yılı içinde ilk teslimatların gerçekleştirilmesinin planlandığı Bayraktar AKINCI TİHA projesinde seri üretim süreci devam ediyor. Seri üretimin ilk uçakları olan ve Çorlu’ya intikal eden Bayraktar AKINCI S-1 ve S-2 ile test faaliyetleri sürdürülüyor. Diğer seri üretim modellerinin entegrasyon çalışmaları ise Baykar Milli S/İHA Ar-Ge ve Üretim Merkezi’nde yürütülüyor. BAYRAKTAR TB2’DE REKOR KIRMIŞTI BAYKAR tarafından taktik sınıfta milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA, daha önce 27 bin 30 feet yüksekliğe çıkarak yine bir rekora imza atmıştı. Milli SİHA, 17 Temmuz 2019 tarihinde Kuveyt’te katıldığı demo uçuşunda yüksek sıcaklık ve kum fırtınası gibi zorlu coğrafi ve iklim şartlarında tam 27 saat 3 dakika havada kalarak uçuş süresi rekoru da kırmıştı.

2 yıl önce

Londra merkezli Drone Wars: Türkiye İHA gücü olarak yükseliyor

Dünya medyasının manşetinden düşürmediği Türk İHA/SİHA'larıyla ilgili bir yazı da Londra merkezli Drone Wars (Dron Savaşları) Platformu tarafından yayımlandı. "Türkiye önemli bir oyuncu haline geldi" Doğu Akdeniz Politik'in haberine göre, yazıda, Türkiye’nin S/İHA üretimini hızlandırdığı ve bu alanda liderliğe oynadığına dikkat çekilerek "İHA programı, Türkiye’yi küresel drone pazarında önemli bir oyuncu haline getirdi" denildi. Caner Çifti'nin çevirisine göre yazıda şu ifadelere yer verildi: Türk SİHA'ları savaşta kanıtlanmış makinalar Türkiye’nin dünya pazarındaki prestijli itibarının bir başka nedeni de ürünlerinin savaş alanında yüksek profilli başarılar elde etmesidir. TB2 ve diğer S/İHA’ların artık savaşta kanıtlanmış makineler olduğu konusunda yaygın bir kabul var. "Avrupalıların utanıyor olması muhtemel" Avrupalı güçlerin, Türkiye’nin bir insansız hava aracı süper gücü olarak yükselişinde uyumaktan utanıyor olması muhtemel. "Türkiye pazara liderlik etmeyi amaçlıyor" Türkiye, küresel drone endüstrisinde bir prestij elde etti. Türkiye’nin, giderek artan sayıda ölümcül insansız hava aracı kapasitesi var. Türkiye, üretim hattından çıkan yeni nesil silahlı insansız hava araçlarıyla artık sadece küresel pazarı takip etmeyi değil, ona liderlik etmeyi amaçlıyor.

2 yıl önce

Yunan medyası: Türk İHA'ları Yunanistan'ı kuşatıyor

Türk İHA/SİHA'larına devletlerin ilgisi her geçen gün artıyor. Son olarak Arnavutluk, Türkiye'den 8 milyon euro değerinde İHA/SİHA satın alma kararı aldı. Arnavutluk Parlamentosu tarafından yayınlanan belgede İHA satın alımının ulusal güvenliğin artırılmasına yönelik olduğu vurgusu yapıldı. Arnavutluk'a İHA/SİHA satışı Yunan medyasında Bu gelişme Yunan medyasında kendine yer buldu. Yunan SL Press sitesi, Arnavutluk'un Türkiye'den İHA alımı için "Türk İHA’ları Yunanistan’ın etrafını kuşatıyor" başlığını attı. Haberde şu ifadelere yer verildi: Türk insansız hava araçları, Ankara'nın askeri yeteneklerini artırmak isteyen ülkelerle yaptığı savunma anlaşmalarını güçlendirmenin bir aracına dönüşüyor. Edi Rama (Arnavutluk Başbakanı), Tayyip Erdoğan'ın yakın bir müttefiki olduğu ve ülkesini bir Türk himayesine çevirdiği için Arnavutluk da bu kuralın istisnası değil. "Savaşın gidişatını değiştiriyor" Türk Bayraktar TB2 insansız hava araçları Azerbaycan tarafından Dağlık Karabağ savaşında kullanıldı ve Ermenistan'ı teslim olmaya zorlayarak zafer kazandı. Drone'lar savaşın gidişatını değiştirdi. "Bayraktar TB2 üssü haline gelebilir" Arnavutluk’un Vlore kentindeki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı üssü Bayraktar TB2'nin üssü haline gelebilir ve her an Yunanistan'ı tehdit edebilir.

2 yıl önce

Yerli ve milli helikopterlerin yolu açıldı

TUSAŞ Organizasyon Onayları Müdürü Yetiş Uysal, AA muhabirine, sertifikasyon çalışmalarının uçuşa elverişliliğin belgelendiği bir süreç olduğunu ve uçak ya da helikoptere verilen tip sertifikasının alınmasıyla tamamlanacağını söyledi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden alınan tasarım organizasyonu onayı sertifikasının tip sertifikası öncesinde, tasarımı yapan organizasyonun yeterliliğini, yetkinliğini tasdik eden bir belge niteliği taşıdığına işaret eden Uysal, "Bunu aldığımız için gururluyuz. Arka planda parçaların, yazılımların testleri devam ederken Gökbey helikopterinin uçuş testleri yoğun olarak sürüyor. Bunları test cihazlarıyla en son teknolojiyle izliyor, kaydediyor, analizini yapıyor ve sertifikasyonunun şartlarını tek tek yerine getirip getirmediğini kontrol ediyoruz. Bunları da bitirdikten sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüze sunacağız ve onlardan helikoptere tip sertifikasını alacağız. Bu da ikinci sertifikamız olarak süreci bitiren son adım olacak." dedi. Tasarım organizasyon onayının sınıf bazında verilen bir sertifika olduğunu dile getiren Uysal, 2014'te Hürkuş vesilesiyle küçük uçaklar sınıfında bu sertifikayı aldıklarını ifade etti. Uysal, şöyle konuştu: "Bu kez Gökbey vesilesiyle büyük helikopterler için alıyoruz. Bundan sonra ne zaman bir küçük uçak ya da büyük helikopter geliştirecek olsak tasarım organizasyonu onayımız bulunuyor, yeniden almamıza gerek kalmıyor. Geliştireceğimiz uçak ya da helikopter için ayrıca tip sertifikasını almamız gerekecek. Ön sertifikayı almamıza ise gerek kalmayacak." Tip sertifikasının uçağın, helikopterin uçuşa elverişli olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Uysal, "Bir hava aracının emniyetli olduğunu kanıtlamak demek, aslında gönül rahatlığıyla kullanıcıların müşterilerin bunu satın almasını sağlamak demektir. Dolayısıyla bu sertifika, uçuşa elverişli olduğunu aynı zamanda uçuşa elverişliliğin sürekliliğinin sağlanacağının teminatı olduğunuzu da anlatıyor. Satış için kullanıcının güvenle helikoptere binmesi, satın alması için dünya piyasasında bunlar çok önemli belgeler." değerlendirmesinde bulundu. Yetiş Uysal, Gökbey helikopterinin sertifikasyon sürecinin tamamlanmasına ilişkin de şu bilgileri verdi: "Önümüzdeki günlerde uçuş testlerini hızlandırarak devam ettireceğiz. Bunları bitirerek dosya haline getirip Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne sunduğumuzda ve kendilerinin onayını aldığımızda süreç bitecek. Bunun da uzak bir zaman olmayacağını söyleyebilirim. Çünkü şu anda uçuş testlerimiz yoğun şekilde devam ediyor." Gökbey'in sivil amaçlı birçok görevi yapabilecek, askeri kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir helikopter olarak geliştirildiğini anlatan Uysal, farklı görevlerin gerektirdiği askeri ekipmanların da sertifikalandırılarak helikoptere entegre edileceğini belirtti. Uysal, "Birçok varyasyon, konfigürasyonla piyasaya güçlü olarak bu helikopterle geliyoruz." dedi. "GÖZBEBEĞİMİZ, SEVEREK VE ÖZVERİYLE ÇALIŞIYORUZ" TUSAŞ Uçuş Hattı Başteknisyeni Abdurrahman Uğurlu da uçuş hattına gelen helikopterlerin emniyetli şekilde görev yapabilmeleri için planlanan faaliyetleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Uğurlu, havacılık kalite kurallarına uygun olarak helikopteri en iyi şekilde hazırlamaya çalıştıklarını ve pilotlara emanet ettikleri belirtti. 19 kişilik ekiple donanımların planlı bakım ve onarımlarını gerçekleştirdiklerini dile getiren Uğurlu, bunun yanında uçuş sonrasında hava aracının kontrollerini yerine getirip, onu bir sonraki uçuş için hazırladıklarını anlattı. Uğurlu, "Bu projede çalışmanın heyecanını yaşıyoruz ve hava aracımızı seviyoruz. Ülkemizin ve şirketimizin olmakla beraber bizim de gözbebeğimiz, severek ve özveriyle çalışıyoruz. Şirketimizin bize verdi yükümlülüğü de omuzlarımızda hissediyoruz. Ülkemiz için çok iyi bir proje olduğunu düşünüyoruz." diye konuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8