Son Dakika:
Türkiye seçime doğru giderken siyaset arenasıyla birlikte televizyon programlarında da hararetli anlar yaşanıyor. İttifak yorumları, aday tartışmaları, HDP'nin CHP'ye desteği, adayların demeçleri, programlarda gündemi belirleyen konular oluyor. Tartışmalarda sıkça yer alan isimlerden biri de hukukçu Ersan Şen. Kandil'in Kılıçdaroğlu'na desteği tansiyon yükseltti Habertürk ekranlarında yayınlanan ‘Enine Boyuna’ programına katılan Şen, gazeteci Sevilay Yılman ile anlaşmazlık yaşadı. Canlı yayında tartışan iki isim stüdyoda tansiyonu yükseltti. Konu ise Millet İttifakı adayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP birlikteliği. "Ben seçilirsem ilk işim Kandil'i bitirmek olacak demiyor" Şen konuşmasında, Kılıçdaroğlu'nun Kandil'e net bir tavır sergilemesi gerektiğini savunarak şu ifadeleri kullandı: Diyecek ki kısa ve öz, 'Ben seçilirsem ilk işim Kandil'i bitirmek olacak.' dedi mi demedi mi şu ana kadar? Asla demedi, demiyor. Bunu siz, Cumhurbaşkanı olacak birisinin ağzından milletçi kesim bunu duymak istiyor. "Kandil'in kontrolünde mi?" Bunun üzerine Yılman sert bir tepki göstererek, "Siz ne demek istiyorsunuz? Kandil'in kontrolünde mi? Bunu mu demek istiyorsunuz?" "Sadece HDP'den gelen oylarla seçilemezsin" Ardından sesler yükseldi ve Şen sözlerine şöyle devam etti: Ben öyle bir şey demedim çarpıtma. Böyle bir şey yok. Ben senin biraz önce fikirlerini kesmedim niye saygısızlık yapıyorsun? Benim adıma konuşma. Benim konuşmalarım beni bağlar. Ben sizin istediklerinizi söylemek zorunda değilim. Beni mecbur etmeyin. Niye ben konuştuğumda homurdanıyorsunuz. Ben milliyetçi kanalı temsil ediyorum burada. Söylediklerim hoşuna gitmiyorsa senin sorunun benim değil. Biz burada yapıcı konuşuyoruz. Bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı millet ittifakı aşmalı. Seçim kaybedersin, kaybettirirler sana. Sadece HDP'den gelen oylarla seçilemezsin. Kimse bizi göz ardı edemez bu ülkede. Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle sorunu olan HDP ile benim sorunum var. Ne olmuştu CHP'nin önceki cumhurbaşkanı adayı Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce'nin aday olmasıyla oyların bölüneceğini düşünerek tedirginlik yaşayan Kılıçdaroğlu, 6'lı masadaki İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e rağmen HDP ile görüştü. Olumlu geçen toplantının ardından Kandil'deki teröristbaşlarından Kılıçdaroğlu'na destek yağdı. Bu durum ise büyük bir tepki çekerken parti lideri eleştirilere yanıt vermedi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1644576272717062144?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
Fransa'da terör örgütü PKK'nın varlığı ülkede sıkıntı yaratmaya devam ediyor. Dağ kadrosundan olduğu belirlenen 11 PKK'lının Kürtlerden şantajla para ve zorla eleman topladıkları anlaşıldı. "Terörü finanse etme, şantaj, haraç alma ve zorla eleman toplama" suçlarından yargılanıyorlar Fransa Ulusal Terörle Mücadele Savcılığından (Pnat), söz konusu kişilerin, "terörü finanse etme, şantaj, haraç alma ve zorla eleman toplama" suçlarından yargılandıkları davanın, Paris Adliyesinde 4 Nisan'da başlayan duruşmalarının devam ettiği kaydedildi. Yargılamanın 14 Nisan'a kadar süreceği vurgulanan açıklamada, Fransa'da bir kadının, terör örgütü PKK'ya katılmak üzere kaçırılmasının ardından Haziran 2020'de konuya ilişkin soruşturma açıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, yapılan teknik takiple söz konusu kadının, terör örgütü PKK tarafından dağa çıkarılmak için kaçırıldığı ve olaya dahil olan iki kişinin kimliklerinin tespit edildiği aktarıldı. "PKK için "vergi" adı altında haraç toplandı" Soruşturma sırasında, Eylül 2020-Mart 2021 tarihlerinde, Fransa'daki Kürtlerden terör örgütü PKK için "vergi" adı altında haraç toplandığının anlaşıldığına dikkat çekilen açıklamada, ülkedeki Kürt toplumundan çok sayıda kişinin ifadesiyle de bu durumun teyit edildiğinin altı çizildi. Açıklamada, Fransa'nın güneyinde, terör örgütü PKK'nın hiyerarşik yapılanmasını oluşturmak için başka Kürt gençlerin de bu kişiler aracılığıyla zorla alıkonulduğunun tespit edildiği vurgulandı. Savcılığın açıklamasında ayrıca, terör örgütü PKK'nın, Eylül 2020-Mart 2021 tarihlerinde, Marsilya ve Draguignan bölgelerinde yaşayan Kürt toplumundan zorla topladığı para miktarının, yaklaşık 2 milyon avro olduğu ifade edildi. Terör örgütünün dağ kadrosundan oldukları açıklanan söz konusu 11 sanıktan 4'ünün tutuklu, 7'sinin elektronik kelepçeyle ev hapsinde veya adli gözetim altında bulunduğu belirtildi. Buna ek olarak, hakkında yakalama kararı bulunan 1 kişinin ise firari olduğu bilgisi paylaşıldı. PKK davası Fransız basınında France 24 de PKK davasındaki, tanıklık ve telefon dinlemelerine yer verdi. France 24 haberinde terör örgütü PKK üyelerinin, para talep ettikleri kişileri taciz ve gasp ettikleri belirtildi. PKK üyelerinin bu kişileri, tahmini gelirlerine göre keyfi bir şekilde katkı sunmaya zorladıkları kaydedildi. Fransız La Parisen gazetesi de duruşma sırasında yaşanan bir olaya yer verdi. PKK terör örgütü üyelerinin avukatları, locada bulunan polis memurlarının kar maskelerini çıkarmalarını istedi. Mahkeme Hakimi ise bu bir terör davası diyerek avukatların talebini reddetti. Duruşma 14 Nisan'a ertelendi.
İçişleri Bakanlığı tarafından 2019-2022 arasında 74 belediyede terörle bağlantılı 88 soruşturma yürütüldüğü açıklanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ataşehir Belediyesi başta olmak üzere CHP'nin yönetimindeki belediyelerdeki terör bağlantılarını kamuoyuyla paylaşmıştı. CHP'li Adana Büyükşehir Belediyesi'nde skandal uygulama Terörle iltisaklı yüzlerce kişiye kapılarını açan CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalar devam ederken yeni bir skandal ortaya çıktı. Adana Büyükşehir Belediyesi'nin FETÖ ve PKK kapsamında kamudan çıkarılan personele toplu taşımayı ücretsiz yaptığı ortaya çıktı. Belediye tarafından hazırlanan afişte KHK'lılara özel kart çıkarıldığı görüldü.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları İftar Programında konuştu. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: Terörizme payanda olan muhalefetin ilk örneği Türkiye'de vücut bulmuştur. Mankurtluğun simgesi haline gelenler bellidir ve hepsi zillettedir. Bizim yolumuzu bu kahramanlar aydınlatırken, zilletin yolunu dalkavuklar aralamaktadır. Bu yol yol değildir. Bu itibarla komplekse kapılmaya umutsuzluğun kör kuraklığına mahkum olmaya hiçbir şekilde hakkımız yoktur. Bu virüsler bazen bir ideoloji, siyasetçi, aydın, bir akademisyen kisvesine bürünmüştür. Yeni yüzyıl, yeni hayat ve yeni Türkiye bu kapsamda hayallerimizin gerçeğe dönüşünü sağlayacaktır. İstikbal, Türk milletinindir. Başkalaşmadan değişerek, kendimiz olarak çok çalışarak, önümüzdeki yüzyılı Türk ve Türkiye Yüzyılı yapacağız. Ülkünün ülkücüyle buluşması suyun çorak toprakla buluşması gibidir. Doğru olmanın doğru kalmanın ve dosdoğru yaşamanın örnekleri ülkücü hayatlarda gizlidir. Ülkücü vefa demektir. Ülküsüzlük yorgunluktur, ruhen yoksulluk zihnen iflastır. Bizim ilhamımız fikri kaynağımız buradadır. Kayıplar ve ihanetler dahi büyük milletimizi ülkülerinden koparamamıştır. Türk milletinin bağımsız her nesil az ya da çok görevini yerine getirmiştir. Bin yılların semerisi, bin yılların alın teri boşa gitmemiş, gitmeyecektir. Türk milletine düşmanlıkta birleşenlerin sonu hüsran olmuştur.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları: Bugün burada sağlık teşkilatımızın her kademesinde görev yapan arkadaşlarımızla bir aradayız. Yurt içi ve yurt dışında görev yapan sağlık personelimize selamlarımı gönderiyorum. Tüm sağlık çalışanlarımıza ülkemize sundukları hizmetler dolayısıyla teşekkür ediyorum. "SALGINDA VATANDAŞIMIZI ÇARESİZ BIRAKMADIK" Milyonlarca insanın hayatına mal olan koronavirüs salgınından, dünyayla birlikte biz de olumsuz etkilendik. Salgın döneminde hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık. Ekonomik bakımdan bizden zengin ülkelerde yaşanan vahim görüntüler ülkemizde yaşanmadı. Rusya-Ukrayna arasında patlak veren savaşın sonuçlarıyla mücadele etmek zorunda kaldık. Savaş kıvılcımının ülkemize sıçramasına izin vermedik. 3 ay gibi bir sürede Murat Dilmener ve Pakize Öz hastanesini gerçekleştirdik. Burada her türlü donanım var. Çalışmalarımızı Rusya Ukrayna arasında sürdürüyoruz. 6 şubat sabahı tarihimizin en kara günlerinden birisini yaşadık. Şu anda aramızda can kayıplarını yaşayan kardeşlerimiz var. Bütün bunlara rağmen onlar mücadeleyi devam ettirdiler. Hayatını kaybeden 50 binin üzerindeki kaybımızın içinde, 505 de sağlık personelimiz bulunuyor. Depremzedelerimizle birlikte görevli kamu personelimizin gösterdiği olağanüstü çabanın şahididir. Sağlık ordumuzla en ön safta yer aldık. 212 UMKE ve 112 acil sağlık aracımız yanında 16 bine yakın UMKE ve 112 acil sağlık personelimizle, insanımızın yanındaydık. Halen 7 bin 731 depremzedemiz yatarak tedavi görüyor. Şehir hastanelerimiz depremde yaralanan kardeşlerimizin tedavisinde kritik rol oynadılar. Kimi çevrelerin saldırılarına rağmen bu sağlık yatırımlarını ülkemize kazandırmaktan gurur duyuyoruz. "28 NİSAN'DA YENİ ŞEHİR HASTANEMİZİ AÇACAĞIZ" Deprem bölgesinde 7.5 milyon afetzede insanımıza kesintisiz sağlık hizmeti sunduk. 122 bin 316 sağlık personelimiz depremzedelerimize hizmet vermektedir. 28 Nisan'da Kocaeli'nde yeni şehir hastanemizi açacağız. İnşa çalışmalarımıza iftira atanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Kimi insan iş yapar, kimisi de laf, dedikodu yapar. İstismar peşinde koşanlar bugüne kadar kaybetmiştir. Biz nasıl salgında rekor sürelerde hastaneleri devreye aldıysak, şimdi de söz verdiğimiz projeleri zamanında devreye alıp açacağız. Son düzenlemelerle sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesinden karşılıyoruz. Taban ödeme de tanımladık. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. "42 BİN 500 YENİ SAĞLIK PERSONELİ ALINACAK" Ek gösterge düzenlemesiyle sağlık personeline 600 puanlık artış sağladık. Son sınıf öğrencilerine asgari ücret seviyelerinde ödeme yapıyoruz. Sözleşmeli çalışan personelimize kadro verdik. Bundan sonra da sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye genelinde 42 bin 500 sağlık personeli alıyoruz. Atamayı deprem bölgesindeki illere yapacağız.
Aydemir, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C)/Acilciler terör örgütünün elebaşı ve Reyhanlı saldırısının faillerinden Mihraç Ural'ın, Millet İttifakı'nı destekleyeceklerine yönelik açıklamasını hatırlattı. Aydemir, "Eğer ülkemizi riske edersek, bu teröristler için zemini uygun hale getirirsek, yarın hiçbirimiz burada rahat yaşayamayız. PKK'sı, DHKP-C'si, THKP-C'si, FETÖ'sü envaiçeşit terörist yapılanmaları Kemal Kılıçdaroğlu'na destek veriyor, Millet İttifakı'na destek açıklaması yapıyor." diye konuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun turuncu kategoride aranan PKK'lı bir teröristin Hakkari'de etkisiz hale getirildiğine yönelik açıklamasına dikkati çeken Aydemir, "Hakkari'de bir tane terörist kalmadı. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olursa, Millet İttifakı başarı elde ederse terörle mücadele sekteye uğrar. Sekteye uğrarsa çok kısa sürede bütün kazanımlar berhava olur." değerlendirmesinde bulundu. İbrahim Aydemir, sokak röportajlarıyla toplumun yalanla, iftirayla manipüle edildiğini söyleyerek, bunlar için yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın deprem bölgesinde vatandaşlara destek olması gerekirken gittiği bir kıraathanede iskambil oynadığını anlatan Aydemir, "Böyle şey olur mu? Emek vermek, çaba göstermek lazım. Hep söylüyoruz; hiçbir çaba, emek yerde kalmaz. O mutlaka emek vereni yukarıda tutar ama o emeği görmeyeni de yerin dibine batırır. Şu anlayış da yerin dibine batacak bir anlayıştır." dedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin 'Süleyman Soylu' paranoyası tuhaf bir hâl almaya başladı. ABD Büyükelçisi Jeff Flake hakkında 'bazı Türk gazetecilere Soylu aleyhine yazı yazdırdığı' iddiasından sadece birkaç ay sonra Cumhuriyet gazetesi yazarları Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alan 'SS' kitabını yayınladı. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'na Nazi subayı göndermesi yapan kitabın işaretlerini bizzat Soylu vermiş ve geçtiğimiz şubat ayında ABD Büyükelçisi'ne seslenerek şöyle demişti: "Amerikan Büyükelçisi'ne buradan söylüyorum. Hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum. Pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek. Çok net söylüyorum. Pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek. Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye'yi nasıl karıştırmak istediğinizi net bir şekilde biliyorum. O pis ellerinizi, o maskeli, sırıtan yüzlerinizi Türkiye'nin üzerinden çekiniz!" ABD destekli terör örgütü PKK'yı Türkiye topraklarında bitme noktasına getiren, bu örgütün uyuşturucu ağıyla yoğun bir mücadele yürüten ve PKK'nın siyasi uzantısı HDP'lilerin de 'ruh sağlığını bozan' Süleyman Soylu, Türkiye'deki Amerikan muhiplerinin sık sık saldırılarıyla karşılaşıyor. Barış Terkoğlu ile Barış Pehlivan, Süleyman Soylu nefreti konusunda Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri, PKK'lılar ve mafya eskisi Sedat Peker'le aynı düzlemde buluştu. ABD Büyükelçisi'nin tetikçisi oldukları iddiasıyla zor durumda kalan Cumhuriyet yazarları bugünkü Aydınlık gazetesinin de hedefindeydi. "GAZTENEKECİLERİN SİRARİŞ KİTABI" manşetiyle okurlarının karşısına çıkan Aydınlık'ta şu çarpıcı ifadeler kullanıldı: "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün ABD emperyalizmine karşı Türkiye'nin ön cephesinde kararlı mücadele yürütüyor. Amerika'nın piyonları olan PKK ve FETÖ'yü bastırma ve temizlemede tarihi görev yapıyor. Uyuşturucu ve suç örgütleriyle mücadeleyi başarıyla yürütüyor. CIA ve MOSSAD'ın avucunda olan Sedat Peker'in görevi şimdi, 'sipariş'le iş yapan 'gazeteci' Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'na verildi. Kara propaganda malzemeleri ellerine tutuşturuldu. İkiliye, Soylu'yu hedef alan bir kitap yazdırıldı. Halk, Soylu'yu seviyor ve Atlantik güçlerinin Soylu'yu hedef alan psikolojik harekâtında rol alanların ne yaptıklarının farkında. Soylu, terör partisi HDP’ye karşı da net tavrıyla biliniyor. HDP’nin PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu vurgulayan Soylu, TBMM’de Kasım 2022’de görülen bütçe görüşmelerinde HDP’lilerle tartışma yaşamış, bazı HDP’li vekillere, “Elini kaldırma, terörist bozuntusu terbiyesiz. Otur aşağıya! Sabah akşam polisi suçluyorsunuz, askeri suçluyorsunuz teröristler sizi. Otur aşağıya, Amerika’nın oyuncağı!” ifadelerini kullanmıştı. ABD VE İSRAİL’İN HEDEFİNDE Türkiye’nin güvenliği konusunda kararlı bir tavır gösteren Soylu, yıllardır ABD, İsrail, PKK, FETÖ, Türkiye’deki Atlantikçi muhalefet ve AK Parti’deki Amerikancıların hedefinde. Bu doğrultuda Bakan Soylu, iki kez ABD yaptırımları kapsamına alınarak hedef gösterildi. Soylu’ya yönelik ABD yaptırımlarının ilki Ağustos 2018’de açıklandı. Dönemin Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Pastör Andrew Brunson davası nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e yaptırım uygulama kararı aldığını bildirdi. İkinci yaptırım kararı ise Ekim 2019’da alındı. Eski ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye'ye yönelik yaptırımları kapsayan başkanlık kararnamesini imzalamıştı. Kararnamede İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yaptırım listesine alındı. ABD Hazine Bakanlığının açıklamasına göre, Akar, Soylu ve Dönmez kara listeye alındı, ABD'de varlıkları donduruldu ve bu bakanlarla ABD'nin ya da ABD ile bağlantılı kurum ve kişilerin işlem yapmasına yasak getirildi. Emperyalizmin hedefindeki Soylu’nun İçişleri Bakanı olduktan sonra ABD'yi, terörü, uyuşturucuyu, tarikatları hedef alan faaliyetleri şöyleydi... TERÖR ÖRGÜTÜ PKK İLE MÜCADELE 2023 yılının başında yapılan açıklamaya göre, yurt içindeki PKK’lı terörist sayısı 120 civarına düştü. Bu sayı 2016’da 2 bin 800 civarındayken, 2017’de bin 995’e, 2018’de bin 200’e, 2019’da 875’e, 2020’de 320’ye, 2021’de ise 180’in altına düşmüştü. Örgüte katılım da dibe vurdu. 2016’da örgüte 706 kişi katılırken bu sayı 2017’de 161’e, 2018’de 136’ya, 2019’da 130’a, 2020’de 53’e ve 2021’de 48’e düştü. 2016’dan beri PKK’nın çok sayıda üst düzey yöneticisi etkisiz hale getirilirken yurt içi ve yurt dışındaki operasyonlarda da kırmızı listenin üstü tek tek çizildi. BARIŞ’LARIN BATI MERKEZLİ HABERCİLİĞİ Oda TV’de yaptıkları haberlerle Türkiye karşıtı tavırlarını ortaya koyan Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu, Şubat 2021’de buradan ayrılarak Cumhuriyet gazetesine geçtiler. Görev değişikliğiyle birlikte Halk TV’de de düzenli program yapmaya başlayan Barış’ların haberciliğini, Batı merkezli politikalar belirlemeye başladı. Barış’ların Soylu’yu hedef alan yayınları ilk değil. Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığı arttıkça Soylu’ya saldırılar da arttı. Terkoğlu ve Pehlivan önce Oda TV’de sonra da Cumhuriyet gazetesi ve Halk TV’de İçişleri Bakanı Soylu’yu her fırsatta hedef almaya başladı. Terkoğlu, 12 Ekim 2020’deki köşe yazısında Soylu’yu hedef alan bir yazı yazarak, “İçişleri Bakanı hangi cemaatten?” diye sormuştu. Bakan Soylu’nun cemaatlerle ilişkisi olduğunu öne süren Terkoğlu bu iddialarını Halk TV’den de yöneltmişti. DEMİRTAŞ’IN MEKTUP ARKADAŞI Barış Terkoğlu, Cumhuriyet’te 28 Ocak 2021’deki köşesinde terör tutuklusu Selahattin Demirtaş’ın mektubuna yer vererek Demirtaş’ı masumlaştırmış, onun “eleştirilerinin” haklı olduğunu belirtmişti. Demirtaş’ın terör örgütü PKK’yla bağını görmezden gelen Terkoğlu, yazısında çözüm sürecinin ardından Demirtaş’ın masanın altında kaldığını belirtmiş, hukuksuzca hapse mahkum edildiğini iddia etmişti. TÜRKİYE'YE NAZİ BENZETMESİ Terkoğlu, 11 Şubat 2021’deki yazısında da Türkiye’yi Nazi Almanyası’na benzeterek Milli Uzay Programı’nı hedef almıştı. Türkiye’nin milli sanayideki atılımlarını küçümseyen Terkoğlu, Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nı açıkladığı gün Boğaziçi Üniversitesi’nden bazı öğrencilerin karamsarlık yayan sosyal medya paylaşımlarını öne çıkararak Hitler döneminde de faşistlerin uzaya uçtuğunu ancak tutunamadığını söylemiş, Türkiye’yi de Nazi Almanyası olmakla suçlamıştı. MİT MENSUBUNU İFŞA ETTİLER Barış’ların Türkiye karşıtı haberciliklerinden biri de MİT mensubunu ifşa etmeleri olmuştu. 5 Mart’ta, Libya’da hayatını kaybeden MİT mensubunun cenazesine ilişkin haber nedeniyle Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve gazeteci Hülya Kılınç tutuklanmış; OdaTV’ye erişimin engellenmesi kararı verilmişti.
Deprem bölgesinde yeni yaşam alanları oluşturulurken; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı düğmeye bastı, zemin ve etüt çalışmaları tamamlanan bölgelerde temeller atıldı. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden iki ay geçti. 11 ili etkileyen depremler büyük yıkıma ve hasara yol açtı. Depremin ardından tüm Türkiye afet bölgesi için adeta tek yürek oldu. KILIÇDAROĞLU ‘ÜCRETSİZ EV’ VAADİNDE BULUNMUŞTU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise TOKİ konutlarının depremzede vatandaşlara ücretsiz verileceğini açıklamıştı. Kılıçdaroğlu Hatay’da yaptığı açıklamasında, “Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız.” ifadelerini kullanmıştı. Ancak koalisyon ortağı İYİ Parti ise Kılıçdaroğlu gibi düşünmüyor. “BUNUN MALİYETİNİ TÜRKİYE 1 YILDA ÖDEYEMEZ” İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, konuk olduğu programda Kılıçdaroğlu’nun ‘bedava konut’ algısını çürüttü. https://twitter.com/ersinceliq/status/1644094624363958273?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ “EKONOMİK YÜKÜ AĞIR OLUR” Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Deprem çok büyük bir tahribat yarattı. Can kaybı çok büyük. Ekonomik meseleler hallolur. Tabii ki ekonomik yükü bunun çok ağır olacağı için bizim bunu zamana yaymamız lazım. Vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak zorundayız. Ama bunun maliyetini Türkiye 1 yılda ödeyemez. Ekonomik yükü ağır olacağı için bunu biz dış finansmanla uzun zamana yaymak zorundayız. Bu esasen evlerin maliyetinin vatandaştan tamamen kısa sürede alınması zaten mümkün değil.”
