Son Dakika:
Oyuncu Emre Kınay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, RTÜK’ün Ramazan dolayısıyla yapımcılara uyarı gönderdiğini ve yemek yeme, su içme gibi sahneleri yasakladığını iddia etmişti. Emre Kınay paylaşımında şu ifadelere yer vermişti: “RTÜK, yapımcılara uyarı göndermiş. 1 ay boyunca kahvaltı, yemek su dahil içilmeyecek sahnelerde, yasak.” RTÜK BAŞKANI'NDAN SERT CEVAP RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Emre Kınay'ın iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Şahin Şunları söyledi: "Dizi-film sektöründeki başarısızlıklarının üzerine siyasi kariyerinde de başarısız olmuş bir şahıs gündemde kalmak için çaresizce iftiraya başvurmuş. 1 Nisan şakası olmasını umduğum iddia tamamen asılsızdır, yalandır. RTÜK’ün yapımcılara Ramazan boyunca yemek sahnesi çekilmeyecek gibi bir yazı göndermesi söz konusu değildir." https://twitter.com/ebekirsahin/status/1642228449191378944?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ İYİ PARTİ'DEN ADAY OLMUŞTU Emre Kınay, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi'nde İyi Parti’den Kadıköy Belediye Başkan Adayı olmuştu. 37 bin 383 oy alan Kınay, umduğunu bulamamıştı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medyada bir kullanıcı tarafından yapılan sahte bir DEVA Partisi afişini gerçek sanarak paylaştı. Paylaşımında Özdağ, “Bilinçaltı böyle dışa vurur kendisini…” ifadelerini kullandı. DEVA PARTİSİ’NDEN SERT TEPKİ DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Özdağ’ın paylaşımına çok sert tepki göstererek “Gerçekten bu kadar aptal olamazsınız! Ya da öylesiniz!” dedi.
Mustafa Sarıgül'ün genel başkanlığını yaptığı TDP'de ilginç bir istifa yaşandı. Yıllardır Mustafa Sarıgül ile beraber olan partinin kurucularından, Genel Başkan Vekilliği konumundaki Hasan Aydın istifa etti. Hasan Aydın'ın istifa mektubunda şu ifadeler yer aldı: "Türkiye Değişim Partisi kurucusu, kurucu genel sekreter ve genel başkan vekili olarak görev yaptım. Ancak, genel başkan sayın Mustafa Sarıgül ile ilkeli olma, güven, ortak akla değer verme, nitelikli ve liyakat sahibi insanları önemseme, parası olan her kişiyi kaliteli görmeme, 'evet efendimci' insanlara önem vermeme, her koşulda ülkemizi 20 yılda çökmenin eşiğine getirmiş olan bu iktidara karşı duruş alma ve gerekirse muhalefeti kayıtsız koşulsuz destekleme, Atatürk ilkeleri, demokrasi ve insan hakları noktasında inandırıcı samimi duruş göstermede, vermiş olduğum mücadele, kendisi ve yanlışlar karşısında suskun, destekleyen kişilerle derin bir ayrılığa düşmüş bulunuyorum. Değişim umudum tükenmiştir. Bu nedenlerle, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Vekilliği ve Türkiye Değişim Partisi üyeliğinden istifa ediyorum."
7’li masanın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP tarihi ile yüzleşmeye devam ediyor. Cumhuriyet dönemiyle ilgili pek çok hataların ve yanlışların olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu’ndan CHP’lileri sarsacak itiraflar gelmeye devam ediyor. “SABAHATTİN ALİ’Yİ BİZ ÖLDÜRDÜK” CHP lideri “Nazım Hikmet’i kim hapse attı? Sabahattin Ali’yi kim öldürdü? CHP. Doğrulara her zaman doğru deriz ama CHP ile ilgili yanlışların da istismar edilmesi doğru değil. Biz bunu söylüyoruz” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk’ü Koruma Kanunu’na gerek olmadığını da ifade etti. https://twitter.com/news_motto/status/1642477513690456067?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ “YILLARDEN BERİ ARKASI GELMEYEN DALAVERELER…” Türk edebiyatının ünlü kalemi Sebahattin Ali, CHP’yi şöyle eleştiriyordu: “Yıllardan beri arkası gelmeyen dalavereler, arsa oyunları, memleketin dışına para kaçırma rezaletleri, esrarı çözülemeyen cinayetler, millet malı soygunculukları alıp yürümüştür. Öte yanda, millet kara sabanın arkasında donsuz didiniyor. Bu gidişatın sonu hayra çıkmaz.” SABAHATTİN ALİ’NİN ÖLÜM EMRİ İNÖNÜ’DEN Türkiye’ye kazandırdığı “Kürk Mantolu Madonna”, “Kuyucaklı Yusuf” ve “İçimizdeki Şeytan” kitaplarıyla kendi dönemine ve sonraki dönemlere adını yazdıran Sabahattin Ali’nin tek parti döneminde nasıl ve niye öldürüldüğüne dair sır perdesi hala gizemini koruyor. Aziz Nesin’le beraber çıkardıkları Markopaşa dergisinde dönemin tek parti iktidarı olan CHP’ye sert eleştirilerde bulunan Sabahattin Ali, “Milletin oluk gibi kan akıtarak kazandığı bu istiklâli siyasî oyunlara alet edip, elden kaçırmayalım. Sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım! Biz demişiz ki: Yabancı sermayeye imtiyazlar vermeyelim, memleketin malî ve askerî işlerine yabancılar burunlarını sokmasınlar. Hem soyuluruz hem de bir dünya patırtısı çıkarsa orada biz eziliriz… Biz demişiz ki: Yıllardan beri arkası gelmeyen dalavereler, arsa oyunları, memleketin dışına para kaçırma rezaletleri, esrarı çözülemeyen cinayetler, millet malı soygunculukları alıp yürümüştür. Öte yanda, millet kara sabanın arkasında donsuz didiniyor. Bu gidişatın sonu hayra çıkmaz.” yazısı ile CHP’nin sindirmeye çalıştığı bir yazar olmuştu. SABAHATTİN ALİ’Yİ CHP ÖLDÜRTTÜ “Sabahattin Ali nasıl öldürüldü?” sorusundan ziyade neden öldürüldüğü hala gizemini korurken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet dönemiyle ilgili pek çok hatalar oldu, yanlışlar oldu. Nazım Hikmet’i kim hapse attı? CHP. Sabahattin Ali’yi kim öldürttü? CHP.” sözleriyle Sabahattin Ali’yi CHP’nin öldürdüğünü itiraf etti. 25 Temmuz 2000 yılında Milliyet Gazetesi yazarı Azer Bortaçina da kaleme aldığı yazısında, Sabahattin Ali’nin arkadaşı Mehmet Ali Cimcöz’ün anlatımına yaptığı atıfta, “İstanbul Emniyeti Birinci Şube Müdürü Parmaksız Hamdi, Cimcöz’e, “Cinayeti işleyen polis değil, MİT’tir. İnfaz emrini veren de gazeteci, yazar, CHP’de üst düzeylerde bir kişidir. Zaten bu emri veren politikacı da daha sonra feci şekilde öldürüldü.” sözleriyle Sabahattin Ali’nin CHP tarafından öldürüldüğünü açıklamıştı. Zincirli Hürriyet gazetesinin sahibi Mehmet Ali Aybar’ın açıklamalarına göre ise Sabahattin Ali’nin yazıları, CHP yönetimi ile arası zaten açık olan halkın CHP’den daha da uzaklaşmasına neden oluyordu. Sabahattin Ali ve Aziz Nesin’in beraber çıkardığı Markopaşa dergisinin İdari İşlerden Sorumlu Genel Müdürü Haluk Yetiş ise dönemin CHP yönetiminin baskıları hakkında, “Sabahattin Ali mesleği bırakıp kamyon alarak nakliyeciliğe başlamıştı.” ifadelerine yer vermişti. CHP, CİNAYETİN DUYULMAMASI İÇİN SANSÜR UYGULADI CHP zihniyetinin muhaliflere yönelik bir refleksi olan cinayet aynı zamanda sansürü de beraberinde getirdi. Yusuf Turan Günaydın’ın kaleme aldığı “Sabahattin Ali-Bir Cinayetin Anatomisi” kitabında, CHP iktidarının cinayete yönelik uygulamış olduğu sansür hakkında, “2 Nisan 1948’de 41 yaşında katledilen Sabahattin Ali’nin öldüğü, ilk olarak 12 Ocak 1949 tarihli gazetelerde haber olabildi. Haberler birkaç gün sürdü. Önce ‘hain’in yurt dışına kaçarken öldürüldüğü yazıldı; sonra cesedin Sabahattin Ali’ye ait olmadığı yazıldı. En sonunda cesedin -yakın arkadaşı Aziz Nesin’in de teşhisi ile- Sabahattin Ali’ye ait olduğu anlaşıldı. Haberlerdeki belirsizlik ve tutarsızlık, iktidarın gazetelere yönelik kısıtlamalarından da kaynaklanmıştı; bir karartma söz konusuydu. Ancak yine Nesin’in söylediklerine bakılırsa, dönemin gazeteleri Sabahattin Ali’nin ölümünü sevinçle karşılamış ve katili alkışlamaktan geri durmamıştı.” ifadelerine yer verdi. Dönemin gazete tarihlerine göre Sabahattin Ali cinayeti, işlendikten tam 10 ay sonra şüpheye mahal verecek şekilde yayımlanmıştı.
İBB’de İETT otobüsleri ve metrobüslerden sonra cenaze araçları da İstanbulluları canından bezdirdi. Dün yaşanan cenaze aracı arızası sırasında ise şehrin Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, özel jet ile gittiği Sinop’ta miting yapıyordu. CENAZE ARABASI YOLDA KALDI 80 yaşındaki Sündüz Karacan kalp rahatsızlığından dolayı 31 Mart Cuma günü hayatını kaybetti. Yakınları cenazenin defin işlemini yapılması için memleketi Tokat’a götürmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvuru yaptı. Saat 20.00’da 30 kişilik aracın geleceği söylenirken cenaze yakınları o saatte Karacan’ın tabutunu da sokağa taşıyarak beklemeye koyuldu. Araç belirlenen saatte gelmeyince cenaze yakınları sürücüyü arayarak durumu sordu. Kendilerine aracın bozulduğunu ve ne zaman tamir olursa o zaman geleceği söylenen cenaze yakınları, Sündüz Karacan’ın naaşı ile birlikte saatlerce sokakta bekledi. Bir süre sonra Bağcılar Belediyesi’nden araç talep eden vatandaşlar, 25 kişilik aracın gelmesi ile cenazelerini Tokat’a götürmek üzere yola çıktı. “BAŞKA ARAÇ İSTEDİĞİMİZDE OLMADIĞINI SÖYLEDİLER” Konu ile ilgili konuşan cenaze yakını Saffet Gümüş, “Bugün Bağcılar’da bir cenazemiz vardı. İBB’ye başvuru yaptık. Yıkaması yapıldı ve saat 20.00 gibi 30 kişilik aracı göndereceklerini söylediler. Sürücüye konum attım ve yemeğini de ayarladık. İftardan sonra herkes geldi. Dualarımızı ettik ve cenazeyi evin önüne bıraktık. Sürücüyü aradık ‘Aracımız bozuldu’ dedi. Başka araç istediğimizde olmadığını söylediler. Ne zaman yapılırsa geleceklerini söylediler. Cenaze sokakta ve insanlar dışarıda. O zaman bize söz vermesinler. Bağcılar Belediyesi’ni başvuru yaptık. 25 kişilik araç verdi. Nasip olursa birazdan Tokat’a gideceğiz. Son dakika böyle bir durumun olmaması lazım. Hava çok soğuk ve cenaze ortada” dedi.
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim öncesi çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. İstanbul Platformunun düzenlediği bir iftar programına katılan Kılıçdaroğlu, burada CHP Düzce Milletvekili aday adayı Azade Ay ile görüştü. Görüşme sonrasında Canan Kaftancıoğlu'nun da aralarında bulunduğu bir fotoğraf karesi paylaşıldı. Skandal fotoğraf infiale neden oldu. Görüntüde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, seccadeyi ayakları altına aldığı görüldü. ELEŞTİRİ YAĞMURUNA TUTULDU Müslümanlara bir hakaret niteliğini taşıyan görüntü, sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutuldu. CHP'DEN SKANDAL AÇIKLAMA Kılıçdaroğlu'nun bu hareketine tepki üzerine tepki gelirken, CHP'den ilk açıklama geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Fotoğraf çekimi sırasında yaşanan yoğunluk ve fotoğraf çektirmek isteyenlerin telaşı nedeniyle, yerde bulunan seccade fark edilememiştir. Bu tür durumlara yönelik hassasiyeti herkes tarafından bilinen Sayın Genel Başkanımız ve İl Başkanımızın, ortaya çıkan bu talihsiz durum nedeniyle çok üzgün olduğunu belirtmek isterim." AKILLARA FETÖ ELEBAŞI GÜLEN GELDİ Kılıçdaroğlu'nun pozu akılara FETÖ elebaşı Gülen'i getirdi. Fetullah Gülen, 15 Temmuz hain darbe girişiminin birinci yıl dönümünde Amerikan Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajında, FETÖ'cülere mesaj verircesine ayakkabılarıyla seccadeye ters basmıştı. Skandal fotoğrafı yorumlayan uzman isimler FETÖ elebaşı Gülen'in, "Haçlı adına İslam'ı ayaklarımın altına alırım mesajı" verdiğini yazmıştı.
İmza toplayarak Cumhurbaşkanı adayı olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP ve ortaklarından gelen ‘çekil’ baskısına isyan etti. Sosyal medya hesabından 4 sayfalık bir mesaj yayınlayan İnce, kendisine karşı orantısız bir medya gücü kullanıldığını vurguladı. İnce şu ifadeleri kullandı: Biz adayımıza güvenmiyoruz, bu yarışı ancak rakipleri baskı, santaj ve tehditle yarışmadan düşürerek kazanabiliriz demek acizliktir. Erdoğan’ı göndermek için 2 yıl önce kurulmuş bir partinin ve onun adayının seçimlere girmemesini talep etmek beceriksizliğin işbilmezliğin kabul edilmesidir. 6’lı masa hayali bir koalisyondur. Bir siyaset mühendisliği projesidir. Gerçekte tabanda böyle bir ittifak yoktur. 1 Masanın bileşenlerine gönlü razı olmayan, masadaki birlikteliği ilkesel değil, menfaat icabı gören seçmeni ikna edemeyenler, diğer adayları, ihale mafyası usulleri ile yarışmadan düşürmeye çalışıyorlar.
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinde heyecan arttı. Pusuladaki isimlerin kesinleşmesiyle birlikte, seçime yönelik anketlerin sayısı da arttı. İlk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığı duyurulurken, ardından Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve Sinan Oğan seçim yarışına girdi. Bu süreçte halkın nabzı yoklanırken, çeşitli anketler de son durumu gözler önüne seriyor. Yapılan anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin birinci sırada yer alması muhalefetin seçim çalışmalarını hızlandırıyor. Seçim arifesinde televizyon programlarında da anketlere yer veriliyor. "AK Parti anketlerde birinci" Muhalefet liderlerine yakınlığı ile bilinen gazeteci Şirin Payzın'ın Halk TV'de sunduğu programın konuğu, eski CHP Mersin Milletvekili ve yazar Fikri Sağlar oldu. Sağlar, seçime yönelik kamuoyu yoklamalarını Payzın ile paylaşarak şu ifadeleri kullandı: Bakarsanız kamuoyu araştırmalarında hala AK Parti birinci parti görünüyor, Erdoğan da. Cümlelerini toparlayamadı Bunun üzerine Şirin Payzın, söyleyeceklerini unutarak kekelemeye başladı. Adeta şaşkına dönen sunucu, bir süre cümlelerini toparlamakta güçlük çekti. Ardından, “Durum kritik olduğu için herkes oylar bölünmesin diyor. Muharrem İnce’nin çekilmesi bu kritik durumu bir nebze aşağı indirmeyecek mi?” yorumunda bulunarak yaşadığı şaşkınlığı kurtarmaya çalıştı. Sağlar’dan beklemediği sözleri duyan Payzın’ın şaşkınlığı mimiklerine de yansıdı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1642397345710063616?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
