13 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanı Kabaktepe: İstanbul 25 yıldır böyle bir beceriksizlikle karşılaşmadı

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, TVNET Genel Müdür Yardımcısı Serhat İbrahimoğlu ve Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik'in sorularını yanıtladı. Kabaktepe'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Marmara'da müsilaj sorunu Dünya Çevre Günü'nde bu konuyu konuşmak anlamlı fakat bu sorunu konuşmak üzücü. Marmara Denizi'nin etrafına akıtılan suların arıtılıp arıtılmaması ve hava durumuyla alakalı bir sorun. Sıcaklığı kontrol etme şansımız yok. Belediyelerin Marmara'ya akıttıkları sulardaki azot ve fosforları minimize etmeleri lazım. Şehir yaşar, eğer durursanız, şehir çevreden ulaşıma boğulursunuz. Marmara Denizi etrafındaki tüm belediyelerin atık suların arıtılmasıyla ilgili, gerekli ölçülerle yapmaları lazım. 301 noktada var olan artıma tesislerinde kontroller yapılacak. Gerekli artıma işlemlerinin yapılıp yapılmadığına bakılacak. Bugüne kadar neden karşılaşılmadı? Bir, Marmara'ya atık olarak verilen tesislerin kapasiteleri yeterli şekilde kullanılıyor mu? İki, şehir dinamik bir şehir. Her dönem aynı şekilde gelmez. İBB'yi aldığımızda 4 tane arıtma tesisi vardı. Biz bunu 21'e çıkardık. Bir tesis yapmadığınızda birimlerde oynama olabilir. Teknik ölçümler yapılamadığı için bir şey diyemiyorum. İstanbul'da, İBB'de temel atmama törenleri yapıldı. Buradaki temel sorun şu; bir şehri yönetiyorsanız, burada yatırımı durduramazsınız. Herhangi bir yatırımda gecikme, önünü alamayacağınız bir çevre ve sağlık felaketini sonuç olarak ortaya çıkarabilir. Bu yatırımların yapılmaması, günlük yaşam kalitesini değil, çevre ve su kalitesini de düşürecek. Buradan çağrı yapıyoruz; başta İBB olmak üzere, gelin hep birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığının öncülüğünde, "temel atmama" törenlerini temel atma törenlerine çevirin. Mevcut tesislerin gerektiği şekilde çalışmadığına dair vatandaşlardan şikayetler var. İstanbul'da üç kademeli deşarj sistemi var. İncelemelerimizi arkadaşlarımız yapıyor. Tespitlerimiz son aşamasına geldi. Bu sorunu biz çözebiliriz ama yarın veya 10 yıl sonra yaşanmaması için İstanbul'un ihtiyacı olan arıtma ihtiyaçlarını karşılamak için tesislerin yapılması lazım. İBB'yi şu an yöneten iradenin, İstanbul'un sorunlarının dışında bir politika izliyor. İstanbul'un içinde bulunduğu sorunları önceleyen bir politikanın gerçekleştirilmesi lazım. Fotoğrafınızın duvara asılması dışında yönettiğiniz işareti nedir? Yaptığınız görevler sizin hizmetlerini anlatmalı. Ürettiğiniz eserler bunu ispatlamalı. İstanbul gibi bir kentte hizmet ve yatırım bütçesini yüzde 32 kısarak bu kenti geliştiremezsiniz. Bizim İBB yönetimine çağrımız, gelin kenti yönettiğinizi sadece duvara astığınız fotoğraf ile değil ürettiğiniz eserler ile gösterin. Yıllar sonra geldiler, bu yıllar arasında İBB'yi kimler yönetmiş diye bakacaklar. Aradaki yıllar içerisinde İstanbul'u yönettiğinizi lütfen sadece fotoğrafla ispatlamayın. Atacağınız temeller, güzel tesislerle bunu taçlandırın. İstanbul'un fotoğraf belediyeciliğine değil, hizmet belediyeciliğine ihtiyacı var. Sancaktepe-Yenidoğan metro hattının inşaatına hafriyat dökülerek kapatılması İstanbul'un yaşadığı en önemli sorunlardan birisidir bu. İBB'yi kazanmanın amacı İstanbul'a hizmet etmektir. İki aydır söylediğim guguk kuşu siyasetiyle mi karşı karşıyayız? Buna en önemli örnek bu metro hattı. Bir belediye İstanbul'a yatırım kararı almak isterse alır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ya da bakanlıklardan izin almasına lüzum yoktur. Bunları bilmeyen bir yönetim İstanbul'u yönettiği için bir takım yeteneksizliklerle karşı karşıyayız. Yenidoğan metrosu, bunlar AK Parti döneminde ihaleleri yapılmış çalışmaları başlamış metro hatlarıdır. AK Parti belediyesi olarak biz, 2018'de başlattık. Dış kredi talebinde bulunacaksanız, onunla ilgili Ulaştırma Bakanlığına yazı yazıp, Strateji Başkanlığına gidersiniz. "Şu an para yok, Cumhurbaşkanı kabul etmedi" deyip naylon algılarla doldurulan hizmet anlayışı var. Biz 2015'de yaptık bu başvuruyu. Bu metro öz kaynakla yapılmalı diye bir geri dönüş aldık. CHP'li İBB bu hattı borçla yapmak istedi. 2021 yılı içerisinde Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin de taleplerine henüz cevap verilmedi. İstanbul'a has bir durum değil bu. Kartal-Kaynarca hattını öz kaynaklarımızla yaptık. CHP'li İBB iradesine soruyorum; siz AK Parti dönemi aldığı cevabı bile almadınız henüz. İlgili izinleri almadan talep gönderiyorlar. Bizim hakikatimiz, bu İBB yönetiminin naylon algılarını patlatacak diyorum. CHP yönetimi Strateji Başkanlığı'na aynı başvuruyu yapıyor. AK Parti'yi reddeden başkanlık CHP'yi reddetmemiş. "Dosyanızı güncellemeniz lazım" demiş. Koskoca, dünyanın 120 ülkesinden büyük İstanbul'un belediye yönetimi, evrak hazırlamayı beceremiyor. İstanbul 25 yıldır böyle bir beceriksizlikle karşılaşmadı. İBB yönetimi görevini yapmak yerine balon algılara sarılıyor. Petrol kuyularını petrol yok diye kapatan zihniyet neyse, metro inşaatına da beton dökmek aynıdır. İBB'nin bütçesi 10 tane bakanlıktan fazla. İstanbul'un para sorunu yok. Biz öz kaynaklarımızla bir sürü iş yaptık. Belki de bunlar bilerek yapılıyor. 3 kilometrelik 6 hatlık bir metroyu yapamayan bir İBB ile karşı karşıyayız. Astığınız reklam pankartlarının parası bile o metro hattını yapar. İstanbullular müsterih olsun. İstanbul'umuzun tıkanan noktalarında yasalara, hukuka, özgürlük anlayışına halel getirmeden pozisyon almaya devam edeceğiz. İBB yönetimi, reddedilen bir kredi başvurusu olmadığı halde, böyle bir algı balonu ortaya çıkardı. Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Halkımız bunu değerlendirecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İBB Başkanı olduğu dönemde temizlediği, balık tutulacak hale getirdiği Haliç'i kendiniz yapmış gibi yeniden açıyorsunuz. İstanbullular yapılan hizmetleri değerlendirir. Sandıkta da gereken davranış biçimini gösterir. İBB himayesinde kaybolan atlar Çok basit bir soru. 978 ata ne oldu? Cevabı çok basit. İBB iradesi bu soruya hala cevap vermedi. Bizim bulduğumuz yanıtlar şu; 200'den fazla atın bir takım hastalıklar nedeniyle öldüğü biliniyor. Atların, bakımlarından gömüldükleri yere kadar raporlanması lazım. Temin edebildiğimiz kadarıyla, 978 atın 400'ünden fazlası hakkında bir bilgi yok. Bir at var. Hollywood setlerinde mi çekilmiş bilmiyorum. O sahnede sergilendiği gibi bir bakımın olmadığını biliyoruz. Burada da bir algı balonu oluşturarak Tarım Bakanlığına atılıyor. Çip uzaydan takip işlemi değil. Basit bir künye işlemi. Bakanlığın kime vereceğinizi belirleme, nakliye gibi sorumlulukları yok. Atlar öldü deniyor, öldü belgesi yok. İBB'ye soruyoruz; Hangileri hala yaşıyor, nereye gitti, hangileri kayboldu, kaybolmalar gerçek mi, ölümler gerçek mi? 40 kuruma verildi deniyor; kurumlara sorduk, haberleri yok. Biz zan ile hareket etmeyiz, hakikat ile ilerleriz. İSKİ'nin su zammı talebi Bizim de anlayamadığımız bir durum var. İnsani su hakkı denilen bir yaklaşım var. Hem bunun iptali isteniyor hem de yeni bir zam isteniyor. AK Parti döneminden beri uygulanan indirimi kaldırmak istiyorlar. Bu kaldırıldığında da otomatikman zam olacak. İkisi toplandığında yüzde 50'lilik bir durum var. İSKİ'nin masraflarının yüzde 90'ında değişiklik yok. Melen projesi misal, su ihtiyacının yarısını karşılıyor. Yatırım, maliyet girdilerinde bir değişkenlik yok. Kasım ayından bu yana beşinci kez zam talebinde bulundular. Bu konunun kasım döneminde konuşulması gerekir, 3-6 ayda bir zam talebi gelmemeli. İBB, Türkiye Cumhuriyeti yasalarında aykırı olan yeşil alana temel atarken kanunu görmüyor. İBB Meclisi kararlarını görmüyorlar ama Sayıştay'ı görüyorlar. İBB'nin kilosu 392 TL'den baklava satın alması İBB faaliyet raporu açıklandı ve bu rapora ilişkin meclis toplantısı yapıldı. Buna karşılık olarak bize dair herhangi bir usulsüzlükten bahsetmelerine gerek yok. AK Parti dönemine ait belgeler varsa dava açsınlar. Dosyaları versinler biz götürüp teslim edelim. CHP'li meclis üyeleri de buna tam inanamadıkları için ittifak yaptıkları partilerin üyeleri bunları gündeme getiriyor. AK Parti ne yaptı denirse, çok şey sayılabilir; ama 2019'dan bu yana yok. Soruyoruz; bugüne kadar 139 milyar liradan fazla bütçe kullandınız, bu parayla ne yaptınız? Oyun yapımcılarına sesleniyorum. Üç aşamalı bir oyun geliştirin. AK Parti'nin yaptıkları, CHP'nin yaptıkları ve CHP'nin karşı çıktıkları olarak üç farklı yol olsun. Çamlıca Kulesi'nin giriş ücretleri Bu ücretlerle ilgili görüşmelerimizi yapalım. Dünya standartlarında nasıl bakalım. İlgili kurumlarla görüşeceğiz. Çamlıca Kulesi hem bir çevre projesi hem de dünya standartlarında bir dijital radyo ve seyir kuledir. İyi bir turizm noktası olacağını düşünüyoruz. Eser ve hizmet siyasetine devam edeceğiz. AK Parti icraatlarını Z kuşağına anlatabiliyor mu? Gençlerin AK Parti'ye ilgisini değerlendirdiğimizde AK Parti birinci parti. AK Parti ilk girdiği seçimde yüzde 34 milyon oy aldı. AK Parti'nin en son seçimde aldığı oy ortalama yüzde 45. Bu yeni gelen yeni seçmenden hatırı sayılır bir oy aldığımızın işareti. 20 yıllık seçim sonucu gösteriyor ki; AK Parti gençlerin birinci partisi. Türkiye'nin iki gücü var, gençler ve dijital evren. Gençleri dijital evrene yönlendirebilirsek; büyük sıçrama yapabiliriz. İBB'nin hiç olumlu bir işi yok mu? Asfalt döküldü 5 bin ton hoşumuza gitti. Süt dağıtıldı, güzel bir şey ama maliyetleri sormamız gereken bir şey. "Engelleniyoruz" algısı var ya, biz İBB'nin Meclis'e getirdiği dosyaların sadece yüzde 2'sini geri çevirmişiz. Arıtma, ulaşım, metro ile ilgili bir şey yok. Başlattığımız metro inşaatlarında iki durak ilerlemişler. Tebrik ediyorum. İki durak için açılış yaptılar demek ki 8 tane daha tören yapacaklar. Tebrik ediyoruz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan MKYK'da açıkladı: Kademeli normale '21 Haziran' ayarı!

AK Parti Genel Merkezi’nde önceki gün düzenlenen MKYK toplantısında, Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, AK Parti Dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, AK Parti Sosyal Politikalardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sunum yaptı. Toplantıya Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldı. Hürriyet'in haberine göre: Sarıeroğlu aşılanma ile birlikte vakaların daha da düşmesinin beklendiğini ifade etti. Vaka sayılarındaki azalma ve aşı hızına bağlı olarak, 21 Haziran’ın ardından bazı rahatlamaların olabileceği de değerlendirildi. Temmuz ayında ise tedbirlerle ilgili kararların tekrar gözden geçirileceği konuşuldu. TEMMUZ AYI DAHA İYİ OLACAK Erdoğan’ın, “Aşılanma hızlanacak, bununla birlikte 21 Haziran sonrası yapacağımız toplantıda Sağlık Bakanımız, Bilim Kurulumuz ve ilgili bakanlıklarımızla tedbirleri tekrar gözden geçireceğiz. Temmuz ayı inşallah daha iyi olacak” dediği öğrenildi. Yerli ve milli aşı çalışmalarının da gündeme geldiği toplantıda, ekim, kasım aylarında yerli aşı ile aşılanma için ekiplerin çalıştığı aktarıldı.

2 yıl önce

AK Parti’nin anayasa taslağının detayları belli oldu

AK Parti’nin üzerinde çalıştığı 128 maddelik 'yeni anayasa' çalışmaları hız kazanırken, detaylar da ortaya çıkmaya başladı. AK Parti kurmayları ve Anayasa Bilim Kurulu’nun değerlendirmelerinin devam ettiği anayasa çalışmasıyla, bakanlarla Meclis’in ilişkisi güçlendiriliyor. Buna göre, bakanların Meclis’te milletvekillerinin sorularını yüz yüze cevap vermeye başlayabileceği belirtiliyor. Çalışmanın, AK Partili kurmaylarla yapılan değerlendirmelerin sonlanmasının ardından MHP’ye götürülmesi ve ortak bir metin oluşturulması amaçlanıyor. Hürriyet'ten Gizem Karakış'ın haberine göre, 128 maddelik yeni anayasa taslak çalışması ABD, Latin Amerika, Almanya, Hollanda gibi birçok ülkenin anayasasının incelenmesinin ardından oluşturuldu. Bilim Kurulu çalışıyor Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin esas alındığı taslak çalışmayla, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti olduğunun bir kez daha vurgulanması, insan haklarının anayasayla daha da güvence altına alınması planlanıyor. Anayasa, hukuk, bilim, ekonomi alanında uzman ve akademisyenlerden oluşan 10 kişilik ekibin yer aldığı Bilim Kurulu ve AK Parti kurmaylarıyla değerlendirilen taslak çalışmanın, 'Başlangıç', 'Temel Esaslar', 'İnsan Hakları' , 'Yasama-Yürütme-Yargı' gibi bölümlerden oluştuğu öğrenildi. Taslak çalışmayla Anayasa’nın ilk 4 maddesinin korunması planlanıyor. Kanun ve kararname arasında zaman zaman gündeme gelen bazı belirsizliklerin de bu çalışma ile son bulacağı belirtiliyor. AK Parti, çalışmasını MHP ile paylaşarak ortak bir metin ortaya çıkartmayı hedefliyor. AK Parti ve MHP’nin ortak bir metin için ortak bir komisyon kurulmasının da gündeme gelebileceği kaydedildi.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten müzisyenlerle ilgili açıklama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi. İşte Ömer Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar... Bizim açımızdan PKK'sı, PYD'si, YPG'si, DEAŞ'ı hepsi aynı şeydir, hepsi cinayet mekanizmalarıdır. Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonları çerçevesinde 8 bin 500'ten fazla teröristlere ait hedef imha edilmiştir. Terör örgütü mevzi kaybettikçe şu propagandaya sarılıyor: Siviller, tarihi yapılar hedef alınıyor. Böyle bir şey söz konusu değildir. TSK bu konularda en yüksek hassasiyete sahiptir. Geçmişte bu iftiraların hepsi çürütülmüştür. Hedef terör örgütleridir. Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da bu kara propagandalarla mücadeleyi sürdürüyoruz. 'TERÖRE DESTEK VERENLER UTANÇLA BAŞBAŞA KALACAK' PKK'ya dönük olarak çok ağır zayiatlar veriliyor. DEAŞ'a yönelik olarak birilerinin iddia ettiğinin aksine en güçlü mücadeleyi biz veriyoruz. Silahlı kuvvetlerimiz, emniyet teşkilatımız, jandarma teşkilatımız kahramanca görevinin başındadır. Her geçen gün berraklaşan şey şudur; maalesef bazı ülkeler terör örgütlerinin vekalet savaşlarının unsurları olarak kullanabileceklerini ve bununla bir sonuca varabileceklerini söylüyorlar. Terör örgütlerine destek verenler sadece utançla baş başa kalacaklardır. '250 MİLYON TL'Yİ BULAN DESTEK VERİLECEK' Pandemi çerçevesinde çeşitli tedbirler alınıyor. İstiyoruz ki herkes olumlu etkilensin ama bütün dünya gibi Türkiye de bundan olumsuz etkileniyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız talimatları doğrultusunda çeşitli destekler veriliyor. Müzisyen arkadaşlarımızın seslerini duyduğumuzu bilmenizi isterim 'Müzik susmasın' projesi etrafında bu destekler müzisyen arkadaşlarımıza da ulaştırılacaklardır, ulaştırılıyor. 250 milyon liraya ulaşan bir destek verilmiş olacak. Kültür ve Turizm Bakanımızın ve bizim parti olarak takip edip sanatçı arkadaşlarımızın mesajlarını duyduğumuzu bildirmek isterim. Tiyatrolara destek de önemli, 25 milyon tutarında bir turne desteği olacak. Destek verilecek olanları müzik sektörü açısından biz karar vermiyoruz, bakanlığımız karar vermiyor, 9 STK bu listeleri gönderiyor. 'UÇAK GEMİSİNE SAHİP SAYILI ÜLKELERDEN BİRİ OLACAĞIZ' Türkiye'nin savunma sanayiinde geldiği yer açısından çok önemli haberler çıkıyor. Bugün Türkiye'nin İHA ve SİHA'larıyla nasıl stratejik bir üstünlük ortaya çıkardığına ilişkin çok sayıda analiz çıkıyor. Türkiye'nin ilk uçak gemisi diyebileceğimiz TCG-Anadolu'nun yapımı en süratli şekilde devam ediyor. Böylece buna sahip olan sayılı ülkelerden bir tanesi olacağız. En önemlisi de bu geminin hava platformlarında İHA ve SİHA'lar için de bir platform söz konusu olacak. Türkiye açısından stratejik üstünlük sağlayıcı bir zemine kavuşulmuş olacak. Aynı zamanda doğal afetler için de kullanılabilecek bu gemi. Çevre Şehircilik Bakanlığımız son derece güçlü şekilde gündem olan konuları takip ediyor. Son derece önemli bir gelişme oldu. Sayın Emine Erdoğan'ın öncülüğünde pek çok yerde çevre duyarlılığı projeleri yürütülüyor. BM İnsani Yerleşim Programları tarafından atık alanında ödül ilk kez Emine Hanım'a verildi. Burada Türkiye'nin bu konularda yaptığı öncülüğün takdir edilmesi son derece önemli. Dünyanın, ülkemizin kirlenmesi insani açıdan ertelenemez bir mesele haline gelmiştir. Bu ödülle birlikte başka şehirlerin de aynı modelleri uygulayarak bu konudaki mücadeleye güçlü destek vermelerini ümit ediyoruz. Marmara Denizi'ndeki müsilaj son derece tedirgin edici ve asla tahammül edemeyeceğiz bir kirliliğe işaret ediyor. İklim değişikliği, yoğun kirlilik ve denizin durgunluğu... Bu müsilajın yüzeyden temizlenmesi hiçbir şekilde bunu ortadan kaldırmıyor. 25 milyona varan bir nüfus yaşıyor Marmara Denizi'nin etrafında. Bu müsilaj meselesi partice en yakın takip ettiğimiz meselelerden bir tanesidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız bir çalıştay düzenleyecek. Şimdiye dek yaklaşık 91 nokta çeşitli örnekler alındı. Çok kapsamlı bir hazırlık yaptıklarını biliyoruz. İnşallah bu çalıştayın sonuçları bu hafta sonu sayın bakanımız tarafından paylaşılacak. 'İSRAİL'İN YASA DIŞI KONUTLARA SON VERMESİ GEREKİYOR' Bunlardan ders çıkaran bir yaklaşım görmüyoruz. Yine Batı Şeria'da 350 konuttan oluşan bir projenin temel atıldığını görüyoruz. Bunu en güçlü şekilde kınıyoruz. Batı Şeria'da ve Gazze'de yasa dışı konutlara, hukuk dışı meselelere son verilmesi gerekiyor. AK Parti içerisinde tamam dendiği andan itibaren, ki o aşamaya gelmiş bulunuyoruz, sonra MHP ile paylaşacağız. Cumhur ittifakı kendi içerisinde uzlaşı çıkardıktan sonra diğer partilerle paylaşılması ve bu taslağın hayata geçmesi için adımlar atılması söz konusu olacak. Çalışmalar bitmek üzere. ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI Erken seçim herhangi bir şekilde söz konusu değil. Her girdiği seçimi kaybetmiş bir genel başkandan tutun da oy oranı yüzde 1'lerde gezenlere değin herkes erken seçim diye tutturmuş. Seçimler zamanında yapılacak. Esas olan bu süre içerisinde yapacağımız işlere yoğunlaşmak. Siyaset bir tez, bir iddia ortaya koymak için yapılabilir fakat öyle bir konumlanma var ki AK Parti'nin anti-tezi olmaktan öteye gidemeyen iddialar var. Hepsi birbirine benzeyen bir yapının hiçbir siyasi argüman ve çözüm üretemeyip sürekli olarak gündeme getirdiği bir konu olarak görüyoruz. 'ATİNA BASKI YAPARAK ÇÖZÜM BULAMAYACAĞINI ANLAMALI' Bu ziyarette Yunan Dışişleri Bakanı'nın daha önceki ziyarette yaptığı terbiyesizliğin terk edildiğini gördük. Burada birkaç konu var: Atina şunu anlamak zorunda; Türkiye'nin üzerine AB'den veya başkalarından baskı yaparak çözebileceği hiçbir sorun yoktur. Tek bir yöntemi vardır, o da Türkiye ve Yunanistan'ın uzlaşmasıdır. Burada bir avantajımız var, oraya gelen her devlet başka bir gayeyle geliyor, Yunanistan'ı çok sevdikleri için gelmiyor. Komşu olan biziz, deprem olur biz yardımınıza koşarız. Türkiye dostluğu tarihin süzgecinden ve meydan okumalarından geçmiş, herkesin fayda göreceği bir devlettir. İkincisi de şu: Masaya ön koşulsuz oturulması gerekiyor. Koşullarla gelinirse masaya orada da mesafe alınamaz. Türkiye ile Yunanistan arasındaki hiçbir müzakere mekanizması Türkiye tarafından durdurulmamıştır. ERDOĞAN-BIDEN GÖRÜŞMESİ ABD ile derin bir müttefiklik ilişkimiz var. İşbirliğimi yapacağımız alanlar ihtilaflı alanlara göre çok daha fazla. Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmiş FETÖ konusunda himayenin kalkmasıdır birinci konu. O şahsın ABD tarafından himaye görüyor olması müttefiklik ilişkileri açısından çözülmesi gereken bir meseledir. İkincisi, PYD/YPG terör örgütü bir PKK uzantısıdır. Bir terör örgütüne müttefikimizin destek vermemesi lazım. DEAŞ ile PKK arasından fark yok. Bizim ABD ile karşılıklı ekonomik ilişkilerimizi nasıl büyüteceğimiz, Suriye'nin geleceği, Libya'nın geleceği, Akdeniz konusunda ortak ilkeleri nasıl geliştirebileceğimizi konuşmamız gerekir esasında. Biden başkan yardımcısıyken sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmeleri oldu. Bu yeni dönemde ABD ile pozitif ajanda temelinde değerlendirmek istiyoruz. Odak noktamız o olursa bahsettiğim negatif noktaları çözmek daha kolay olur.

2 yıl önce

AK Partili Göksu'dan su zammı açıklaması: Bu ay İstanbulluları yapılacak zamdan kurtarıyoruz

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Kurulu öncesinde gerçekleştirdikleri grup toplantısının ardından İstanbul Kongre Merkezinde açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, açıklamalarda bulundu. Göksu, "Dünyanın en sayılı kurumlarından olabilecek İBB ve ona bağlı İSKİ'nin genel kurulundaki gündem maddelerinden biri tanesi şu, İSKİ'nin bütün gelirlerini bankaya ipotek edin diyorlar. Yani İstanbul'un geleceğini bankalara temlik olarak verin diyorlar. Bizler İstanbul'un iradesini bankalara temlik ettiremeyiz. Onun için bu maddeyi İstanbullular adına bugün mecliste reddedeceğiz" diye konuştu. ‘Her toplantıda su zammının gündemde olması komik hale geldi’ 15 gündem maddesi bulunduğunu söyleyen Göksu, şunları kaydetti: “Her toplantıda su zammının gündemde olması komik hale geldi. Bugün bize yüzde 50 civarında suya zam teklifi geldi. Yüzde 25 direkt su zammı teklifi var. Yüzde 25 ise metin aralarına saklanmış gizli bir su zammı teklifi var. Bizim teklifimizle kararlaştırılan bedava insani su kullanım hakkı diye bir tanımlama yapıldı. Her ev 0.5 metreküp suyu bedava kullanmalı diye bir karar almıştık. Bu insani su kullanım hakkıdır. Bugün gelen teklifte İSKİ bunun iptal edilmesini söylüyor. AK Parti grubu olarak çok kapsamlı bir değerlendirme yaparak, 2 temel konuda bir karara vardık. Bedava su kullanım hakkını iptal edin talebini AK Parti olarak reddediyoruz. İstanbullular bedava su kullanım hakkından yararlanmaya devam edecektir. Kendisini halkçı diye tanımlayan partinin halkının suyunu kesme talebini reddediyoruz." ‘Zam maddesini Kasım ayında görüşeceğiz’ Bu ay zam olmayacağını belirten Göksu, “İSKİ'nin bugün talep etmiş olduğu su zammını her 3 ayda bir su zammı konuşulmayacağı düşüncesiyle ve İSKİ’nin kaynaklarını, kaynak probleminin de olmadığını dikkate alarak bu maddeyi şimdi değil kasım ayı genel kurulunda görüşülmesine karar verdik. Yani bu ay su zammı konuşulmayacak. Kasım ayında İSKİ’li yetkililer bize ihtiyaç analizlerini sunduktan sonra o gün tartışılarak bir karar vereceğiz. Bu ay İstanbulluları yapılacak zamdan kurtarıyoruz” dedi.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin ortak ve yüksek değeridir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milletin ortak ve yüksek değeri olduğunu söyledi. Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "İstanbul'umuzu ve ülkemizi tehdit eden düşmana karşı 'Geldikleri gibi giderler' diyen İstiklal Savaşı'mızın başkomutanı, devletimizin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak ve yüksek değeridir. Atatürk ve silah arkadaşlarının düşmana karşı verdiği soylu mücadeleyle ülkemiz ve milletimiz ile ezanımız, camilerimiz ve mescidlerimiz de düşman tehdidinden kurtulmuştur. Rahmet ve şükranla anıyoruz."

2 yıl önce

Organize suç örgütü tartışması… AK Partili Çelik: AK Parti MYK'sı güçlü şekilde reddediyor

AK Partili Çelik’in konuşmasından satır başları şu şekilde:

Ramazan'da cumhurbaşkanımız Diyarbakır anneleri ile buluştu. 25 annemiz evladına kavuştu. Çeşitli illerde de benzer girişimlere ilham kaynağı oldu Diyarbakır annelerimiz. İllegal mafyatik kişinin İçişleri Bakanımız hakkındaki iddiaları dile getiriliyor. AK Parti MYK'mız İçişleri Bakanımız ve Binali Yıldırım hakkındaki iddiaları reddetmektedir. İllegal mafyatik adamların siyasette referans olarak kabul edilmesinin yanlış olduğunu söyledim. siyasetin doğasında olmaması gereken bir şey yaptılar ve illegal alanda yöneltilen iddiaları malzeme olarak kullanmak gibisinden tarihi bir hata yaptılar. Temel meselelerden biri şudur. Siyasete dışardan saldırı olur. Önemli olan Türk siyasetinin içindeki herkesin saldırıya karşı saldırı gayrimeşru alandan geldiği için kategorik olarak reddetmesi gerekir. Siyasi demeç verirken zaten bir suç örgütü liderinin sözlerini esas almak vahim durum ortaya çıkarmaktadır. Arkadaşlarımızın kendileri, bu çirkinliklere muhatap olmuş arkadaşlarımız yargıya başvuruyor zaten. Bu kurguların, oyunların her zaman farkındayız. Devletin hedef alındığını, bunlarla ne yapılmak istendiğini net olarak görüyoruz. Siyasetin meşru alanının korunmasını gerektiğini ifade ediyoruz. Siyasi muhalefet yapmanın usulü temelden yanlış bir yere konumlandırılmıştır. Suç örgütlerinin söylediklerini siyasetin meşru alanı haline getirirseniz yarın öbür gün de başka bir suç örgütü mensubunun sizinle ilgili benzer iddialar getirmesi halinde bunların da meşru olduğunu kabul etmiş olursunuz. Her suç örgütü mensubu çıksa bugün bu iftiraları başka bir siyasi parti ile ilgili yapsa yarın kendileri için söylenecek sözleri de doğru kabul etmiş olurlar. AK Parti MYK'sı bütün bu iftiraların karşısında, arkadaşlarımızın yanındadır. İSRAİL'İN FİLİSTİN'E SALDIRISI Filistin mazlumlarına saldırdığı karşısında Batı medyasında Filistinli çocuklar öldü diye çıkıyor. Filistinliler direnince ne oluyor, taraflara itidal çağrısı yapıyoruz. Filistinlileri yok etmek isteyen iradenin medyatik dilde de var olduğunu görüyoruz. İsrail'in saldırısına karşı Filistin'e destek olmak için güçlü bir diplomasi yürüttük. En güçlü şekilde sesi çıkan ülke Türkiye oldu. Maalesef ABD dışişleri Bakanlığı çıktı, Cumhurbaşkanımızın ifadesini anti semitizm olarak ifade etti. Bunu kınıyoruz. Filistin meselesindeki adil tutumuna karşı anti semitizm denilmesi Filistinli çocukların öldürülmesinin örtbas edilmesinden başka bir şey değildir. Birileri çıkıp adalet isteyen herkese anti semitik dediği zaman en büyük zararı anti semitizmle mücadeleye vermektedir. İtiraz ettiğimiz şey Filistinli çocukların katledilmesidir. AKŞENER'E TEPKİ Cumhurbaşkanımızın adaletli tutumuna şahitlik eden Türk Musevi cemaatine de teşekkür ediyoruz. En olmayacak şeylerden bir tanesi sayın Akşener tarafından söylendi, bebek katili Netenyahu'ya benzetilmesi gibi bir şey oldu. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı asla bir katille yan yana getirilemez. Söz konusu Cumhurbaşkanı Erdoğan olunca bu imkansız hale gelir. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanını asla bir bebek katili ile yan yana getiremezsiniz. Bu düzeltme beklerken düzeltme yerine ısrarın sürdüğünü görüyoruz. KKTC'de ulaştırmadan enerjiye kadar her alanda yeni bir kalkınma hamlesi başlamıştır. Türkiye çözümsüzlüğün bedelini KKTC'nin ödemesine müsaade etmeyecektir. Kıbrıs Türk halkı artık adadaki hukuksuzluğa tahammül etmeyeceğini ortaya koymuştur. Yunanistan'ın siyaseti Türk kimliğine dönük bir saldırıdır. Yunanistan'ı AİHM kararlarına uymaya davet ediyoruz. ‘BUNLARLA AK PARTİ'NİN İLGİSİ YOKTUR’ Gündemde konuşulan suç örgütü liderinin mitingler yaptığı, AK Parti'nin ses çıkarmadığı ifade ediliyor. Bu yanlıştır. Biz benim ilk AK Parti'deki ilk sözcülüğüm 2015'te Genel Başkan Yardımcısıyken 12 Ekim'de bana bir soru sordunuz. Ben o zaman mitinglerle ilgili yaklaşımımızı ifade ettim. O zaman ''Genel bir prensibimiz vardır. Herkes duysun. Kim olursa olsun bunu kişiler. Başına AK diyerek kendilerine ocak diyen organizasyonlar. Bunlarla AK Parti'nin ilgisi yoktur, bizi bağlayan konular değildir. Biz kategorik olarak reddediyoruz. Bizim onayımız olmadan sembollerimizi kullanıyorlar. Bunlarla herhangi bir şekilde aramızda bağ gösterilmesini doğru bulmayız. Kan akmasını özendiren her türlü ifadeyi reddeden bir partiyiz. Bazı yerlerde görüyoruz şu ocak, şu kişi diyerek kendilerine sıfatlar yapıştıranlar var. Bunlarla partimizin bir bağı olamaz'' demişim. 7 sene önce sorulmuş, bu cevabı vermişim. Herhangi bir şekilde suç örgütü mensubunun partimizle ilişkilendirilmesi reddettiğimiz bir husustur. İçişleri Bakanımız ve Genel Başkanvekilimizle ilgili ortaya konulan bu hezeyanları reddediyoruz. (Bir Körfez ülkesinde olduğu iddiası) İstihbaratımızın yaptıkları tespitleri paylaşmak istemem. Türkiye cumhuriyeti devleti güçlü bir devlettir. Kuşkusuz bu söylediğim son gündemle de ilgilidir. biz takibimizi sürdürürüz. Şu aşamaya gelindi gibi bir ayrıntı vermem doğru olmaz. 27 Mayıs darbesi Türkiye'deki bütün kötülüklerin anasıdır. Kültür Bakanlığım zamanında adaya ilk gittiğimizde binalar çökmek üzereydi. Yassıada bir müzakere adası olarak da konumlandırılıyor. Türkiye'nin demokrasi hafızasının adasıdır. Cumhurbaşkanımızın hayaliydi burayı demokrasi ve özgürlükler adası haline getirmek. AK Parti İl Başkanları toplantısını orada yapacak olmamızın önemli bir nedeni var. Bu yerde tekrar demokrasiye bağlılığımızı net bir şekilde söyleyeceğiz. Cumhurbaşkanımızın yarın çok önemli bir konuşması olacak. Reformlarla ilgili... Bir manifesto ortaya koyulacak. Bütün değerli vatandaşlarımızı Cumhurbaşkanımızın konuşmasını dinlemeye davet ediyoruz. SALGINLA MÜCADELE Hepimiz maske - mesafe-temizlik konusuna dikkat etmeye çalışalım.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım'a destek

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: 14 aydır devam eden salgın sürecinde milletimizin güvenliği, aşını, işini korumak için devletin tüm imkanlarını seferber ettik. Pek çok ülkenin aksine kamu güvenliğini tehdit edecek bir olumsuzlukla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızı ve esnaflarımızı yalnız bırakmadık. Merkezi yönetim bütçesinden ilaç, tıbbi malzeme, sağlık personeline ek ödeme gibi kalemler için yaptığımız harcamalar yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak. 645 bin emeklimizin maaşını 1500 TL'ye çıkardık, bayram ikramiyelerini de 1100 TL'ye yükselttik. Vergi indirimleriyle devletin 26 milyar lirayı bulan alacağından vazgeçtik. 7 milyon haneye çeşitli defalar nakit yardımı gerçekleştirdik. Şu ana kadar saydığım ödemelerin tutarı Haziran sonu itibariyle 181 milyar liraya ulaşacaktır. 400 bin firmanın, 8 milyon vatandaşın, 848 bin esnafın faydalandığı kredilerin toplamı 315 milyar lirayı geride bırakmıştır. Ertelenen borçların yıl sonunda 219 milyar lirayı bulacaktır.. Salgından etkilenen tüccar, sanayici için nefes kredisi için de çalışmalara başlandı. Çiftçilerimiz için de sezo0nu açılan hububat ve bakliyat alım fiyatlarını ilan ettik. Bakliyatta alım fiyatını kırmızı mercimekte 5 bin liraya, nohutta 4 bin 50 TL'ye çıkardık. Çayda kilo fiyatını 4 TL olarak belirledik. Salgının başından bu yana 661 milyar liralık kaynakla milletin her kesiminin yanında olduğumuzu gösterdik. Türkiye'nin 2021 büyüme oranının, tahminlerin çok ötesinde gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum. BU SİNSİ OPERASYONU AKAMETE UĞRATACAĞIZ AK Parti olarak en büyük başarımız hükümetlerimiz döneminde çalışacakları iş sağlamak olmuştur. Son dönemde ülkemizdeki güven ve istikrar iklimini hedef alan saldırıların gerisinde insanımızın elindeki bu büyük imkanı alarak gençlerimizi karamsarlığa sürükleme olduğu açıktır. Oyunları, tuzakları bozacağız. Bu sinsi operasyonu akamete uğratacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.  Sadece hakka ve hakikate bakarak yolumuza devam edeceğiz. Kimin terör örgütleriyle, kimin suç çeteleri ile yeminli Türkiye düşmanları ile yürüdüğünü memleketimiz görüyor.  Biz birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe, hiçbir senaryo ülkemizi hedeflerine ulaşmaktan alıkoyamaz, milletimizle aramızdaki uhuvveti bozamaz. AK PARTİ'NİN İKTİDARA GELMESİYLE YENİ BİR DÖNEMİN PERDELERİ AÇILDI Türkiye'yi siyasetten teröre kadar her alanda ağır maliyetleri olan 1990'lı yılların istikrarsızlık dönemi 3 Kasım 2002 seçimleri ile sona ermiştir. Milletimiz AK Parti'yi iktidara getirerek yeni bir dönemin perdelerini açmıştır. Benim üniversiteye girdiğim dönemde üniversiteye girme şansı 10'da birdi. Şimdi bu 10'da 10'a yükseldi. Eğitim yolculuğu bitmeyen ve bitmeyecek olan bir mücadeledir. Şehir hastanelerimiz salgın döneminde adeta destan yazan kurumlar haline dönüştü. Adalet insanın en çok hassasiyet gösterdiği konudur. Adaletin temelinde dışa bağımlılığı kaldırma vardır. Bağımsız ve tarafsız yargı da adaletin temelidir. Vesayete selam duran, darbelerin, darbe girişimlerinin aparatı olan, vicdanını ve aklını kiraya veren bir yargı, dışa bağımlıdır. Biz işte buna son verdik. YENİ ANAYASA YARINLARA BIRAKACAĞIMIZ EN DEĞERLİ MİRAS Geçmişte belli bir ideolojiye hizmet eden Hakimler ve Savcılar Kurulları'nı önce vesayet güçlerinin ardından FETÖ'nün yargıyı araçsallaştırdığı dönemlerin ağır tecrübelerini hep birlikte ağır bedeller ödeyerek yaşadık. Bugün aynı kurulda milletin seçtiği Cumhurbaşkanı ve vekillerin seçtiği üyeler var. Dün seçim gerçekleştirildi. Kurula üye seçilmesinde uzlaşmayı sağlayan siyasi partilere teşekkür ediyorum. Bu uzlaşma yeni anayasa çalışmaları içinde ümit vericidir.  Siyaset kurumunun, demokrasimizin kazanımlarını ve milli iradeyi siyasi tarihimize mühürleyecek yeni bir Anayasa yapacağına inanıyorum. İnşallah, yeni Anayasa da milletin vicdanından, milletin kanaatinden çıkacak; yarınlarımıza, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miras olacaktır. 1. yargı paketi ifade özgürlüğünün güvencesini arttıran değişiklikler yapmıştık. 2. yargı paketinde infaz aşamasına ilişkin çözüm bekleyen konuları ele almıştık. 3. yargı paketinde hukuk davalarında yargılamanın daha etkin yürütülmesine ilişkin reformlar yapmıştık. E-duruşma uygulaması salgın sürecinde yargının işleyişine büyük kolaylık sağlamıştır. Reform çalışmalarımızın yeni halkasını oluşturan 4. yargı paketi de yakında meclisimize sunulacak. Bu paketle idari yargıda vatandaşın işini kolaylaştıran, ceza yargılamasında güvenceleri artıran çok önemli yenilikler getiriliyor. Hemen ardından beşinci yargı paketi için kolları sıvıyoruz.  Hemen ardından 5. yargı paketi için kolları sıvıyoruz. amacımız 15 Temmuz'da milletin yazdığı destanı hukukla taçlandıran yargının daha iyi işlemesidir.  İktidara geldiğimizde emniyet konusunda tarihi başarılara imza attık. Terör örgütlerinin, suç çetelerinin cirit attığı Türkiye'yi güvenli bir ülke haline getirdik. Terör meselesini ülkemizin gündeminden çıkarmak için dünyada tecrübe edilmiş tüm yolları denedik. Çözüm süreci diye hafızalara kazınan yöntemle terör örgütlerini suhuletle sınırlarımızdan çıkarmanın yollarını aradık. PKK'nın bu yaklaşımını kendi emelleri için kullandıklarını görünce de teröristlerin başını ezmekte tereddüt etmedik. FETÖ'yü devlet ve toplum hayatımızdan kazıyıp atmak için yoğun çaba harcıyoruz. İriliş ufaklı pek çok terör örgütünü eylem yapamaz hale getirdik. Suç örgütlerine karşı da tavizsiz bir mücadele yürüttük. SÖZDE BABALARIN RACON KESTİĞİ TÜRKİYE GERİDE KALDI Geçmişte etki sahibi olan suç örgütlerini 19 yıl boyunca ellerindeki imkanları alarak birer birer çökerttik. Bir dönem ülkenin dört bir yanında türemiş, kerameti kendinden menkul, cafcaflı lakaplarla anılan sözde babaların racon kestiği Türkiye’yi, hukuktan başka yöntemlerin geçerli olmadığı bir seviyeye getirdik. Uyuşturucu suçları ile mücadele ederken kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Dünyada uyuşturucu suçlarına en ağır ceza verilen ülkelerin başında geliyoruz. Sadece son 3.5 yılda 750 bine yakın uyuşturucu suçu şüphelisi gözaltına alınmıştır. Organize suç örgütlerine karşı 5 yılda 21 binden fala kişi gözaltına alınmış, 8 bine yakın kişi tutuklanmıştır. Kaçakçılık operasyonlarında da tarihi rekorlar kırılmıştır. Suç sayıları azalırken suçların aydınlatılma oranları da giderek yükselmektedir. Terörle, suç örgütleriyle mücadelede elde ettiği başarılar birilerini de rahatsız etmiştir. Nerede nasıl adım atılacağını iyi bilmek lazım. Burası Rize. Rize'nin uşağına bu şekilde hakaret edip, Netenyahu gibi bebek katillerinin yanına koymaya kalkarsan yapılacağı budur. Gelin hanıma çok ileri gitmeden ders verdiler. Bu da Rizeli'nin adabını gösterir. İkizdere yetmedi, Çayeli'ne gitti. Orada da gereğini yaptılar. Trabzon'da da hiç meydana çıkamadan uçağa binip Ankara'ya döndün. Bu daha bir. Daha neler olacak. Bunlar daha iyi günler. Bu ülkede ahde vefa vardır. Ahde vefa olmazsa bu millet affetmez.  İÇİŞLERİ BAKANIMIZIN YANINDAYIZ Ülkede mikserler var. İçişleri Bakanımız Soylu'yu hedef alan saldırıların gerisinde ülkedeki huzur ikliminden duyulan rahatsızlık var. Suç örgütleriyle mücadelede İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Binali Yıldırım arkadaşımızın oğlu üzerinden hedefe alınması asıl niyeti gösteren bir başka işarettir. Bu tezgahı da Allah'ın izniyle bozacağız. Buradan sesleniyorum Bay Kemal, Bayan Meral size buradan ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmayın. Suç çetelerinin mensuplarını dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Bu suçluları da ülkemizde getirip yargıya teslime dene kadar peşlerini bırakmayacağız. Gereken cevaplar muhatapları tarafından verilmiştir. Tarafların başvurusu üzerine başsavcılıklar da gereken tahkikatlara başlamıştır.  Eski Türkiye'nin hastalığı olan toplumu suç çeteleri eliyle düzenleme gayretlerinin yeniden hız kazandığını görüyoruz. Bu yöntemi FETÖ de uzunca bir süre sinsice kullanmıştır.  BOŞUNA UĞRAŞMAYIN, SEÇİM HAZİRAN 2023'TE Türkiye'yi ısrarla DEAŞ parantezine alma girişimlerini de sınır ötesi harekatlarla yerle bir ettik. Ekonomimize yönelik saldırıların da aynı oyunun parçası olduğu şüphe götürmez hakikattir. Ülkemizi suç örgütleri üzerinden hem içerde hem uluslar arası alanda kıskaca almak, bundan siyasi sonuç üretmek peşindeler. Ortada makul hiç bir sebep olmadığı halde seçimin 2023'te yapılacağını söylememize rağmen erken seçim teranesi tutturanların sufleyi nereden aldıkları malumdur. Boşuna uğraşmayın, seçim Haziran 2023'tür. Seçimle veya seçimsiz iktidar sözü edenleri de unutmamak gerekiyor. CHP GENEL MERKEZİ TACİZCİLERİN İŞGALİ ALTINDA Bugün suç çetelerinden medet umacak kadar çapsız, ilkesiz bir muhalefet anlayışı vardır. Kendini kullandırmaya, ülke düşmanlarının değirmenine su taşımaya bu kadar gönüllü bir muhalefetin olduğu yerde terör örgütlerine de çetelere de gün doğuyor. Milletimizin her bir ferdinin hakkını, hukukunu nasıl gözettiysek inşallah yarın da aynı şekilde halkımızın emrinde çalışmayı sürdüreceğiz. Geçenlerde malum bir tane CHP'linin yargı tarafından nasıl bir cezaya çarptırıldığı taciz sebebiyle malum. Bunu biz söylemiyoruz, her türlü medyada yerini aldı. CHP Genel Merkezi tacizcilerin, onları koruyanların işgali altındadır. Tecavüzcülerin, onları koruyanların, hırsızların, onları koruyanların işgali altındadır. Terör örgütlerinin siyasi uzantılarının işgali altındadır. Milleti İttifakı adı altında CHP ile yol yürüyen herkes de bu utanç tablosunun ortağıdır.  Önceki gün ülkemizi ziyaret eden Polonya Cumhurbaşkanı ile verimli bir görüşme gerçekleştirdim. Savuna sanayinde işbirliğinin verimli sonuçlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Türkiye, Polonya ile İHA'ların satışı konusunda anlaşma imzalamıştır. Bu anlaşma Türkiye'nin NATO ve AB üyesi bir ülkeye yaptığı ilk yüksek teknolojiye sahip İHA satışı olması açısından da çok önemlidir.

1 2 ... 85 86 87 88 89 90 91 ... 93 94
Server Error
500
Server Error