29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

27 Mayıs iftiralarla geldi: O iftiracılar yine işbaşında

Darbeye giden süreç, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde başladı. 27 yıllık tek parti CHP’si ağır bir yenilgi alarak yönetimi, Demokrat Parti’ye Adnan Menderes ve arkadaşlarına bırakmak zorunda kaldı. Menderesle birlikte Türkiye’nin yükseliş dönemi başladı. İktidara geldiği ilk günden itibaren ekonomide liberal bir politika izleyen Menderes, serbest piyasa ekonomisine geçişe hız verdi. İthalata getirilen kısıtlamaları kalktı, enflasyon düştü, kredi faizleri düşürülerek özel sektörün önü açıldı. Tarımda makineleşme altın dönemi yaşadı. MİLLETİN DEĞERLERİ İLE BARIŞILDI Artan traktör sayısı ile toprağını daha işleyen çiftçinin mahsulü arttı. Türkiye yabancı sermaye ile de gerçek manada Menderes döneminde tanıştı. Yeni sanayi tesisleri ve bankaların da kurulduğu bu dönemde Türkiye’nin gayrisafi milli hasılası yılda ortalama yüzde 10’lara varan büyümeler yakaladı. Milletin değerleri ile kavgaya da bu dönemde son verildi. Arapça ezanı serbest bırakılması bu adımlardan birisi oldu. Eğitim, sağlık ve ulaştırma alanlarında da önemli icraatlara imza atarak halkın beğenisini topladı. Tüm bu adımlarla sarsılan vesayet odakları, yeniden iktidarını tesis etmek için 1950 ile 1960 yılı arasında defalarca girişimde bulundu. 10 yılda 11 cunta kuruldu, 6 müdahale girişiminde bulunuldu. SUİKAST GİBİ KAZA, PROVOKATİF GEZİLER Algı koalisyonunun yanı sıra bugün bile hala soru işaretleri barındıran meçhul girişimler yaşandı. Kıbrıs Antlaşması’nı imzalamak üzere Londra’ya giden Menderes ve heyetinin içinde bulunduğu uçak, 17 Şubat 1959’da iniş yaptığı sırada düştü. Menderes kazadan sağ kurtuldu. Ortam ısıtılırken İnönü, 1959 Nisan ayında “Büyük Taarruz” adı verilen ziyaretlere Uşak’ta provokasyonlarla başladı. CHP’ye yakın gazeteler ilde yaşanan olayları “İnönü’ye saldırı” diye lanse etti. Darbe hazırlıklarını hisseden Demokrat Parti 18 Nisan 1960’ta, CHP’nin seçim dışı yollar ile iktidara gelme çabasının araştırılması için Tahkikat Komisyonu kurulmasını istedi önerge kabul edildi. CHP lideri İsmet İnönü’nün “Şartlar tamam olduğu zaman ihtilal meşru bir haktır. Bu yolda devam ederseniz sizi ben de kurtaramam” ifadeleri 27 Mayıs’a giden yolun işaretlerinden biri oldu. ÖĞRENCİLER KULLANILDI Üniversiteler de kışkırtıldı. Ankara ve İstanbul’da öğrenci olayları başladı. DP hükümeti aleyhine gösteriler yapan üniversite öğrencileri, sokağa çıktı. “Yüzlerce öğrencinin öldüğü, kuyulara atıldığı, yakıldığı ve kıyma yapıldığı” yalanlarıyla gösterilerin şiddetlenmesi istendi. Şartlar olgunlaşınca dış destekli darbe için düğmeye basıldı. Türkiye, 27 Mayıs 1960 sabahı darbeye uyandı. 38 kişilik Milli Birlik Komitesi, “DP’nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü” iddiasıyla 27 Mayıs’ta sabaha karşı yönetime el koydu. Yassıada’daki yargılamalar, 14 Ekim 1960’ta başladı. Yargılamalar sonucunda Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de sabaha karşı, Adnan Menderes ise İmralı Adası’nda 17 Eylül 1961’de saat 13.21’de idam edildi. İftiralar hiç durmadı İktidara gelişi ile birlikte yerleşik bürokrasi ve yönetimin hedefi olan Menderes ve arkadaşları sistemli bir yıpratma politikasına karşı da mücadele verdi. “Ekonominin iflas ettiği” propagandasıyla halk karamsarlığa itilirken İsmet İnönü, “pahalılık, yokluk, kıtlık” gibi bugünü aratmayan ifadelerle hükümetlere yüklendi. Bununla yetinilmeyerek medya devreye sokuldu. Halkın, hükümete olan güvenini sarsmak için aslı olmayan yolsuzluk haberleri servis edildi. Darbeye giden süreçte “Menderes’in kasası yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu”, “Polatkan’ın zimmetinde 4 milyon lira çıktı”, “Polatkan’a ait yolsuzluklar açıklandı” manşetleri atıldı. Bu yalanların hiçbiri ispat edilemezken, iftiralar darbe sonrasında da devam etti. Menderes ve parti yöneticilerinin, darbe sonrası 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayla kaçmaya çalışırken yakalandığı yalanı ortaya atıldı. Darbeden sonra da yalanların ardı arkası kesilmedi. Adnan Menderes’in devletin kilitli kasasında erotik resimler ve kadın külodu bulundurmakla suçlandı. Bu iddia Yassıada dosyalarına da girdi. Menderes’e sanatçı Ayhan Aydan üzerinden de bir çok iftira atıldı. “Bebek Davası” bu iftiralardan birisi oldu. Menderes, Aydan’ın karnındaki bebeği öldürtmekle suçlandı. Bebeğin doğum sırasında eceliyle öldüğü tespit edilince dava düştü. Menderes’in örtülü ödenekten usulsüz harcamalar yaptığı iddiaları da medyada çarşaf çarşaf işlendi. İsmet İnönü: Menderes’i asın! 27 Mayıs’a giden süreçte CHP ve lideri İsmet İnönü de aktif rol oynadı. Darbe hevesli askerlere zaman zaman görüşmeler yapan İnönü, Uşak gezisi gibi Menderes’i hedef alan düzmece olayların da merkezinde yer aldı. Menderes ve arkadaşlarının idamında İnönü’nün etkili olduğu, İnönü’nün bu konuda ABD ile pazarlıklar yürüttüğü MBK Genel Sekreteri Albay Mehmet Şükran Özkaya’nın arşivinden çıkan bir itirafla ortaya çıkmıştı. Özkaya 15 Ağustos 1961’de daktilo ettiği bir yazıda İnönü’nün duruşunu şöyle özetlemişti: “İnönü idamlara ilişkin, Yüksek Adalet Divanı’na iletmek üzere ABD, Fransa, Birleşik Krallık, Almanya, İran ve Pakistan’dan idamların önlenmesine ilişkin yoğun baskı gördüklerini ifade eden bir yazıyı, MBK Başkanı Cemal Gürsel’e iletti. İletilen notun altında, ‘Diğerlerini ömür boyu hapis, Menderes, Zorlu, Polatkan’ın idamını onaylamanızı istirham ederim’ notu diğer sanıklardan Bayar ve arkadaşlarını idamdan kurtarmıştır.” Sivil ‘cumhur’a askeri reis 27 Mayıs’la birlikte üniformalı cumhurbaşkanlarının dönemi de başladı. İlk olarak parlamento dışından aday olabilme imkanı getirilerek askerlere yol açıldı. Ardından da 1961 Anayasası’nın yürürlükte kaldığı sürede 1961, 1965 ve 1973’te cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı. Her üç seçimde de asker kökenli olan Cemal Gürsel, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk cumhurbaşkanı seçildi. Ardından darbe ile gelen Kenan Evren de eklenince Türkiye tam 29 yıl boyunca asker Cumhurbaşkanları tarafından yönetildi. Vesayet kurumsallaştı Darbeden sonda atılan adımlar 27 Mayıs’ı askeri müdahalenin de ötesine taşıyarak ‘darbelerin anası’ haline getirdi. Cuntacıların ihdas ettiği yeni kurum ve kuruluşlar, vesayeti kurumsallaştırdı, bir ucu 15 Temmuz’a kadar uzanan darbe/girişimlere zemin hazırladı. Millet iradesinin tecelli ettiği yasama organı olan TBMM, darbecilerin kurduğu Cumhuriyet Senatosu ve Anayasa Mahkemesi ile vesayet altına alındı. Cumhuriyet Senatosu 1980 anayasası ile kaldırılsa da Anayasa Mahkemesi’nin bazı kararları hala tartışmalara yol açıyor. Çankaya krizleri Darbecilerin kurduğu vesayet sistemi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de tam bir krize dönüştürdü. 1961 seçimlerinde partilerin cumhurbaşkanlığı seçiminde aday göstermesi cuntacıların dayattığı protokolle yasaklanarak Cemal Gürsel, Çankaya’ya kuruldu. Seçimlerde aday olmak isteyenlerde zorla engellendi. Çankaya Köşkü için 1973 yılında yapılan seçimler o dönem ülkeyi gerdi. Görevi sona eren Cevdet Sunay koltuğunu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Faruk Gürler’e bırakmak istedi. Gürler görevinden ayrıldı ve TBMM üyesi oldu, 13 Mart’ta seçim süreci başladı. Adalet Partisi (AP) ve DP, Gürler’in adaylığına karşı çıkarak kendi adaylarını gösterdi. Gürler’in karşısında AP’li üyelerce aday gösterilen Tekin Arıburun ve DP’li üyelerce aday gösterilen Ferruh Bozbeyli yer aldı. Arıburun ve Gürler, ilk altı turda seçilmek için gerekli oyu sağlayamayınca 21 Mart’ta adaylıktan çekildi. En çok oy alan iki adayın çekilmesi üzerine iki büyük parti, bir ara çözüm üzerinde anlaşarak görevdeki Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın görev süresini iki yıl uzatacak Anayasa değişikliği üzerinde anlaştı. Ancak bu değişiklik, Millet Meclisi ve Senato tarafından reddedildi. O dönemdeki partiler anlaşamayınca yeni bir aday arayışına girdiler. AP, CHP ve CGP Fahri Korutürk’ün adaylığı üzerinde anlaşma sağladı. Korutürk, 6 Nisan 1973’teki oturumda yapılan 15. tur oylamada Cumhurbaşkanı seçildi. 367 garabetinde 27 Mayıs izi 2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimleri krizinin kökleri de 27 Mayıs darbesine dayanıyor. 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçilmesinden önce Türkiye’de, gergin ve tartışmalı günler ile 367 krizi yaşandı. Gül, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, 357 oy aldı. CHP, oturuma 367 milletvekilinin katılmadığını gerekçe göstererek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 27 Mayıs ürünü bir kurum olan AYM seçimin ilk turunu iptal etmesi üzerine seçim yenilendi ancak Gül adaylıktan çekildi ve seçim sonuçsuz kaldı. Gül, 22 Temmuz 2007 milletvekili seçiminin ardından yapılan Anayasa değişikliği sonrasında, 28 Ağustos 2007’de yapılan seçimde üçüncü turda Cumhurbaşkanı seçildi. Mağdurlar için komisyon TBMM’de geçen yıl kabul edilen bir teklifle tarihe kara leke olarak geçen Yassıada yargılamaları yok hükmünde getirilirken, mağdurları için de komisyon kurularak hak arama yolu sağlanmıştı. 1960 darbe mağdurlarının zararlarının tazmini amacıyla Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan başkanlığında oluşturulan komisyona başvurular önceki gün sona erdi. Birkan, Komisyonun, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığından 346 bin 510 sayfa, TBMM Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığından ise 247 bin 168 sayfadan oluşan dijital belge temin ettiğini bildirdi. Birkan, “Karar vermeye elverişli hale getirilen dosyalar gündeme alınarak karar verme sürecine geçilecektir” dedi. Türkiye büyümesin diye düğmeye basıldı 1960 darbesine ilişkin çalışmalarıyla tanınan Doç. Dr. Serhan Yücel, Batı’nın darbeye katkısını şu ifadelerle anlattı: “Türkiye, ekonomik açıdan Batı desteğini alamaması üzerine rotayı Sovyetler Birliği’ne çevirdi. Darbe olmasaydı Menderes, temmuz başında Sovyetler’e gidecekti. Bu tek başına darbenin sebebi değil ama bu gezi en tepedeki faktörlerden biri. Öte yandan Türkiye’nin dış dünyada söz sahibi olmaya başlaması, büyümesi Batı’da rahatsızlığa neden oldu. Bu durumun tehdit olarak görülmesi üzerine Batı’lı güçler düğmeye bastı. Dış dinamikler böyle bir darbeyle ‘Türkiye büyümesin’ düşüncesini sağlayabilmek için Menderes hükümetini uzaklaştırdılar..”

2 yıl önce

Siyaset üniversitede ders anlatmaya benzemez! Girdiği ilk seçimde sadece 17 oy alabildi

Ölüm ya da farklı nedenlerle muhtarlıkları düşen mahalle ve köylerde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından ara seçimler yapıldı. Türkiye genelinde 753 yerde sandığa gidildi. Seçim yapılan yerlerden biri de Afyonkarahisar'da bulunan Güney beldesi oldu. DAVUTOĞLU İDDİALI KONUŞMUŞTU Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, seçim öncesi Afyonkarahisar'a giderek vatandaşlardan oy istemişti. Davutoğlu, Afyonkarahisar'ın Güney beldesinde bugün yapılan seçim için iddialı açıklamalarda bulunmuştu. Davutoğlu, "İnşallah hafta sonu da Gelecek Partisi olarak Türkiye'deki ilk seçimimize Güney beldesinde giriyoruz Osman Bey adayımızla birlikte. Bu bizim ilk seçimimiz, ilk zaferimiz olacak inşallah. Ama nihayette zaferin adı Ankara'da olacak Ankara'da." demişti. AK PARTİ FARK ATTI Yapılan seçimde geçerli 1606 oyun 1021’ini alan AK Parti adayı Erol Karabacak belediye başkanı seçildi. Gelecek Partisi'nin adayı Osman Aydepe ise yalnızca 17 alabildi. Öte yandan BBP 405, CHP 38 oy aldı. 

2 yıl önce

Diyarbakır merkezli DEAŞ operasyonu: 17 gözaltı kararı

Terör örgütü DEAŞ ile irtibat ve iltisaklı şüphelilerin tespitine yönelik Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında adli teknik takipleri yapılan, Diyarbakır'da 16, Bursa, Muğla ve Malatya' da 1'er olmak üzere toplam 19 şüpheliye yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda 17 kişi gözaltına alındı. Adreslerinde yapılan aramalarda, 1 adet kurusıkıdan bozma tabanca ve bu tabancaya ait 1 adet şarjör ile birlikte çok sayıda dijital materyal ve toplatılma kararı bulunan kitaplara el konuldu. Haklarında gözaltı kararı çıkarılan 2 şüphelinin ise yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. 

2 yıl önce

Narkotik duyurdu: İki ülkede 7 tondan fazla uyuşturucu ele geçirildi

Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, sosyal medya hesabından haziran ayı içerisinde İtalya ve Hollanda ile paylaşılan bilgi ve değerlendirmeler olduğunu duyurarak yapılan operasyonları kamuoyuyla paylaştı. Başkanlıktan yapılan açıklamada “İtalya'da iki ayrı operasyonda 6 ton esrar ve 1 ton 126 kilogram kokain, Hollanda'da ise 145 kilogram kokain ele geçirilmiştir” ifadeleri yer aldı.

2 yıl önce

Şenol Güneş ve Uğurcan Çakır’a hakaret eden 7 kişi için işlem başlatıldı

Siber Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından, son günlerde bazı sosyal medya platformlarında Şenol Güneş ve Uğurcan Çakır hakkında hakaret içerikli paylaşım yapan kişiler belirlendi. Bu kapsamda, İstanbul'da 4, Antalya'da 1, Malatya'da 1 ve İzmir'de 1 kişi olmak üzere toplam 7 kişi hakkında işlem başlatıldı.

2 yıl önce

Vatandaşların şebeke suyundan zehirlendiği İzmir'den son gelişme: 171 bin TL'ye heykel saydıracak

Geçtiğimiz aylarda yeni bir proje başlatan Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi, şehirde bulunan heykel, anıt ve rölyefler için harekete geçip bunların sayımı amacıyla ihale açtığını duyurdu. HEYKELLLER TEK TEK SAYILACAK İhalede İzmir'deki heykellerin tek tek sayılıp fotoğraflanması koşuluna yer verildi. Ensonhaber'de yer alan habere göre; ihaleyi alan firma ayrıca daha önce yapılan heykel çalışmalarını derleyecek, saha çalışması yapacak, ilgili kurumlarla irtibata geçecek. 171 BİN 558 LİRAYA SONUÇLANDI Heykel sayma ihalesi 11 Mayıs'ta elektronik ortamda yapıldı. İhaleye İzmir başta olmak üzere, İstanbul, Adana, Ankara ve Diyarbakır gibi illerde faaliyet gösteren 11 farklı firma ve kişiden teklif geldi. 254 bin 697 lira 50 kuruş muhammen bedelle çıkılan ihale, 171 bin 588 teklif veren firmaya verildi. "FIRTINA KOPARMAYIN" Öte yandan geçtiğimiz gün İzmir'in Buca ilçesinde, içtikleri şebeke suyunun ardından rahatsızlandığı ileri sürülen aralarında çoğu çocuğun olduğu çok sayıda kişi hastaneye kaldırıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuyla ilgili, klor dozajıyla ilgili bir sorun yaşandığını ve çok kısa sürede giderildiğini belirterek, "Sorun yine bir bardak suda kopartılan fırtına gibi. Yani sadece klor dozajıyla ilgili bir sorun yaşandı. O da çok kısa sürede giderildi. Çok sayıda haberle karşılaştım." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Polis uyuşturucu satıcılarına göz açtırmıyor: 27 adrese eş zamanlı operasyon

İstanbul'un Pendik ilçesinde uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyon başlatıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 24 şüpheliye yönelik operasyon kapsamında 27 adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Özel harekat polislerinin de katıldığı helikopter destekli operasyonda ekipler, özel eğitimli narkotik dedektör köpekleriyle söz konusu adreslerde arama yapıyor. Çeşitli uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği operasyonda, bazı kişiler gözaltına alındı. Şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Operasyon kapsamında aramaların sürdüğü, gözaltı sayısının artabileceği bildirildi.

2 yıl önce

Bakan Koca: Delta saptanan vaka 750'leri buldu

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aşılamadaki yavaşlamaya dikkat çekilerek, aşının zorunlu hale getirilmesi yönünde bir düşüncenin olup olmadığı sorulan Koca, kamu olarak zorunluluğu gündemlerine almak istemediklerini, daha çok vatandaşı ikna etme yöntemini kullanmak istediklerini söyledi. "VATANDAŞI İKNA ETME DIŞINDA BİR YAPTIRIMLA AŞI YAPMAK İSTEMİYORUZ" Gerektiğinde vatandaşın ayağına gitme dahil olmak üzere her yöntemi denediklerini vurgulayan Koca, bunu sahada yaygın bir şekilde yaptıklarını belirtti. Doğu ve Güney Doğu'da aşılama oranlarının düşük olduğunun görüldüğünü ama giderek bu bölgelerde de bir artış olduğunu kaydeden Koca, şöyle devam etti: "Aşılama oranlarının Hakkari'de şu an yüzde 50, Şırnak'ta yüzde 40, Ardahan'da yüzde 50'lerde olduğunu görüyoruz, Kars'ta benzer şekilde, Adıyaman'da yüzde 50'ye yakın. Vatandaşın ayağına gidip daha mobil yoğun ekiplerle devrede olmamız gerekiyor. Vatandaşı ikna etme dışında bir yaptırımla aşı yapmak istemiyoruz. Özel sektör yapabilir mi? O bizim dışımızda." "BAYRAMA KADAR O BÖLGELERDE DAHA YOĞUN AŞILAMA GEREKİYOR" Koca, en az bir doz aşısını yaptırmış olan 18 yaş ve üzeri olarak tanımlanan kişilerde aşılama oranının yüzde 70 olmasını hedeflediklerini, şu an bu rakamın yüzde 61'leri bulduğunu aktardı. Delta virüsüne ilişkin son durum sorulan Bakan Koca, "Delta sayıları ülkemizde giderek artıyor, dünyada arttığı gibi. Şu an delta virüsü sayısı 750'leri buldu, görülen il sayısı da 36'ya çıktı. Delta plus ise 3 ilde 3 vaka oldu" diye konuştu. Son dönemde özellikle çarşambadan itibaren düşmesi gereken vakaların düşmediği, hafta sonu bir önceki hafta sonuna göre yüzde 20'lere yakın bir artış olduğunu gördüklerini dile getiren Koca, şunları kaydetti: "Vaka sayılarında beklediğimiz düşüşün olmadığını ve bir çıkış olma ihtimalini görüyoruz. Özellikle bu artışlar daha çok aşılama oranının düşük olduğu yerlerde kendisini gösteriyor. Diyarbakır, Şırnak, Adıyaman gibi bazı illerimizde, Doğu ve Güney Doğu'da, daha doğrusu genel olarak aşılamanın düşük olduğu yerlerde bir artışın olduğunu görüyoruz. O nedenle bayrama kadar o bölgelerde daha yoğun aşılama gerekiyor." "TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK YÜZDE 70 HATTA YÜZDE 80 ORANINDA SAĞLANDIĞINDA SALGIN BİTER YA DA AZALIR" Önümüzdeki dönemde kısmi bir kapanma veya önlemin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Koca, "Doğrusu herhangi yeni bir kapatma veya kısıtlama önermiyoruz. Toplumsal bağışıklık oluşana kadar herkesin tedbirler noktasında hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Kapalı ve havalandırılmamış ortamlarda bulunulmaması ve kapalı ortamda maske takmaya devam edilmesini tavsiye ediyoruz" ifadesini kullandı. Bazı ülkelerde görülen, salgında dördüncü dalgaya ilişkin görüşleri sorulan Koca, "Şu an böyle bir durum yok, ama olmayacağı anlamına gelmez. Yoğun aşılamanın yapılması ve toplumsal bağışıklığın sağlanması ancak dördüncü dalgayı önleyebilir. Toplumsal bağışıklık yüzde 70 hatta yüzde 80 oranında sağlandığında salgın biter veya azalır, en azından normal hayata dönülür" yanıtını verdi. SPUTNİK V AŞISI NE ZAMAN GELİYOR? Bakan Koca, şu ana kadar 400 bin doz gelen Sputnik V aşısının tedarikine ilişkin, "Çok uzun sürmez. Bayramdan sonra devamının gelmesini bekliyoruz" açıklamasında bulundu.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 60 61