27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Jandarma Genel Komutanlığı'ndan yangınlara 2 bin 630 personelle müdahale

Orman yangınlarıyla mücadele, tüm ilgili kurumların katılımıyla aralıksız sürdürülüyor. Jandarma Genel Komutanlığı, devam eden yangınlara müdahale çalışmalarına, jandarma tarafından verilen desteği açıkladı. ANTALYA, MUĞLA, ISPARTA VE DENİZLİ'DEKİ ÇALIŞMALARA DESTEK VERİYOR Yapılan açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı birliklerin, Antalya, Muğla, Isparta ve Denizli'deki yangın söndürme çalışmalarına 2 bin 630 personel, 339 araç ve 6 helikopterle destek verdiği bildirildi. "SÖNDÜRME ÇALIŞMALARININ YANI SIRA BİRÇOK ALANDA FAALİYET YÜRÜTÜYOR" Jandarmanın, emniyet, asayiş ve terörle mücadele görevlerinde olduğu gibi her türlü doğal afette de tüm imkanlarıyla milletin yanında olduğu bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Jandarma, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli çalışarak en kısa zamanda milletimizin yaralarını sarmak için seferber olmuştur. Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki yangın söndürme çalışmalarında Jandarma Genel Komutanlığı önemli görev üstleniyor. Jandarma, söndürme çalışmalarının yanı sıra birçok alanda faaliyet yürütüyor. Tahliyesi gerçekleştirilen alanlarda ise vatandaşlarımızın gıda, ilaç ve tıbbi malzeme gibi pek çok ihtiyacına karşılık veriyor, vefa ve destek faaliyetleri yürütüyor. Jandarma, yangından etkilenen hayvanların kurtarılmasında da aktif görev yapıyor. Kurtarılan hayvanların tedavi edilmesi ve beslenmesi için de jandarma personelince hizmet veriliyor."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yangınla mücadeleyi sürdürüyoruz, kaçamak yapmak yok ve üzerine üzerine gidiyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atv, Ahaber, Apara ve Anews ortak yayınında önemli açıklamalarda bulunuyor. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: ORMAN YANGINLARI
'ZARAR TESPİTLERİ İLE İLGİLİ TALİMATLARI VERDİK' Öncelikle son günlerde yaşadığımız bu orman yangınlarında ve sellerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Selin hemen ardından Rize'ye gittik. Oradaki vatandaşlarımızla bir araya geldik ve günübirlik de olsa Rize'den Arhavi'ye geçtik. Oradaki vatandaşlarımızla miting türü bir buluşmamız oldu. Gerek esnaf gerekse oradaki selin istila ettiği evlerin durumu çok manidardı, üzücüydü. Bir taraftan valilerimize zarar tespiti noktasında gerekli talimatları verdik ve bu zarar tespitleriyle beraber de süratle bu zarar tespitlerini yapalım ki hem ayni hem nakdi ne yapacağımızı bilelim. Bunun için kendilerinden birkaç gün içinde neticeyi almayı istedik. Valilerimizin çok daha seri hareket etmelerini istedik. Bir taraftan da ödemelere başlanması talimatını verdik. Anında konut yapım işine de başlayalım istedik. 1 yıl içerisinde de TOKİ olarak bu konutları bitirip Rize ve Artvin'de, Arhavi'de buradaki konutların sahiplerine konutlarını inşallah teslim edeceğiz.  'ŞUAN BÖLGEDE 16 UÇAK VAR' Yangın meselesine gelince, 8. gün ve bütün şiddetiyle devam ediyor. Otellerde kalanların tahliye edilmesi çalışmalarımız oldu. Denizden, karadan olsun boşaltma çalışmalarını gerçekleştirdik. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl orman yangınlarında büyük artış yaşandı ve burada siyasete yer olmamalı. Düşünün ki 8 gün içinde 187 yangın çıktı. Bu 187 yangından şu anda 15 yangın devam ediyor. Bunların bir kısmı kontrol altında. 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları da sürüyor. Örneğin burada şu anda ülkemizin önemli iş adamlarından birkaçının sahibi olduğu termik santral var ki bu termik santral adeta yanma tehdidiyle karşı karşıya. Gün boyu uçaklar, helikopterler söndürme çalışması yaptı. Şu anda 3 bakanımız oradalar. Bunu söndürebilmek için aşırı bir rüzgar durumu söz konusu olmasa söndürmek tabii ki kolay olacak. Bu mücadeleyi sürdürürken bir taraftan rüzgar tehdidiyle karşı karşıyasınız. Kozalaklarla beraber bu tehdidini genişleterek devam ettiriyor. Biz sadece bunlarla savaşmıyoruz, mücadele etmiyoruz. Bu ülkede muhalefet ayrı türlü bir sizinle mücadelenin içerisinde. 'Burada niye uçak, helikopter yok' gibi bir yalan terörü estiriliyor. Şu anda burada 16 uçak var. Bugün gelenlerle 20'ye çıktı. 51 helikopter var. 9 İHA var. Bunlar devrede, çalışıyor. 850 arazöz var. 'YERLEŞİM YERLERİNDEKİ YANGINLAR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN SORUMLULUĞUNDA' Devlet olarak bizim görevimiz birinci derecede tarım, orman, hayvancılık, yani bütün bu ormanların bakımı, ıslahı ve yangınlar olduğu zaman bu yangınların söndürülmesi birinci derecede bizim sorumluluğumuz. Ama yerleşim bölgelerindeki bu tür yangın vesairelerin sorumluluğu büyükşehir belediyelerinin. Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya'da birinci derecede şehir merkezinde bu işin sorumlusudur. Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede onun sorumluluğundadır. İzmir, Aydın, Denizli aynı şekilde sorumluluğundadır. Onlar burada acaba ne tür bir imkan seferber ettiler, şu an ne yapıyorlar? Biz devlet olarak ormanda mücadelemizi sürdürüyoruz. 8 şehidimiz var, orman teşkilatımızda olan şehitlerimizdir. Arazöz diyoruz, arazöz noktasında devletin elindeki arazöz sayısı 637 adetti. 2021'de biz bu sayıyı 1078'e çıkardık. Su ikmal aracı 2002'de hiç yoktu. 2021'de 2081 adet su ikmal aracı var. İlk müdahale aracı 2002'de yok ama 2021'de 2270 adet var. 'DÜNYA YANGIN TEHDİDİ ALTINDA' 2002'de 14 adet 21 ton kapasiteli uçak var, 2021'de 682 adet bu çalışmayla birlikte iş makinası var. Bugün dünya adeta yangın tehdidi altında. Amerika'nın Kaliforniya'sı, Los Angeles'ı yanıyor, Rusya yanıyor, Kanada yanıyor. Kimse kalkıp da 'Rusya niye yanıyor' demiyor, diyemez. Rusya yanarken ben sayın Putin'le görüştüm, 3 tane uçak gönderdi bize OHAL'deyken, 4 tane de helikopter gönderdi. Onlar da bu çalışmada yer alıyor. Bu haritada dünyanın nereleri yanıyor, hepsi ortada. Afrika'nın yarısı yanıyor. İklim koşullarının tahrik ettiği, ortaya koyduğu böyle bir durum söz konusu. Kanada'da 4 bin 579 adet yangın çıkmış. Kanada'da 750 bin hektar alan yanmış. İspanya'da 448 orman yangını çıkmış ve 57 bin 600 hektar alan zarar görmüş. İtalya'da 1085 yangın çıkmış, 42 bin hektar alan bundan etkilenmiş. Bunların hepsini görüp Türk siyaseti ona göre değerlendirmesi lazım. Orada oturanlardan biri dedi ki 'Benim varım yoğum bir traktör. Bana onu verin, yeter. Benim ekmeğim o.' Hemen arkasından biri daha geldi, 'Benim varım yoğum o traktördü' dedi. Biri daha gelip 'Benim de 2 taneydi' dedi. Ben Sanayi Teknoloji Bakanımıza talimatı verdim ve 'Bu traktörleri kendilerine ulaştıracaksın' dedim. Çünkü o traktör onun hem ineği, hem danası, hem koyunu, her şey o. 'VATANDAŞLARIMIZI HİÇBİR ZAMAN KİMSESİZ BIRAKMADIK' Biz birçok deprem olaylarıyla karşı karşıya kaldık. Bingöl depremi, Simav depremi, tüm buralarda o yıkılan yerleri adeta sıfırladık ve onların yerine yepyeni TOKİ ile binalar yapıp sahiplerine verdik. Vatandaşlarımızı hiçbir zaman kimsesiz bırakmadık. Son 19 yılda afetlerle mücadelede biz profesyonel bir yaklaşım sergiledik. 'Biz başkanımıza inanıyoruz' diyor, yalanlara inanmıyor. Depremden sele, yangından maden kazalarına kadar pek çok hadisede biz bu olanları tecrübe ettik. Bu tecrübelerin sonucu olarak afet bölgelerimizde çok yönlü şekilde hızlıca yürütebiliyoruz. Muhalefet konuşuyor da muhalefetin buralarda böyle bir derdi var mı? Ben hemen anında bu hafta içinde kalktım, gerekli talimatları verdim, evin içini bir defa donatacaksınız. Bu ayni de olur nakdi de olur. Vatandaş evinin içinin donandığını görünce bile 'Evim yandı gitti ama devlet yanımda yerini aldı ve bana hiç eskiyi aratmayacak ev donattı'. 50 bin liraya kadar her türlü desteği vereceğiz dedik. 'BU YERLER YANIYORSA BİZİM CİĞERİMİZ DE YANIYOR' Bizim bir talihsizliğimiz var; Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor. Amerika'da, Kanada'da, Rusya'da bu kadar yer yanar, böyle bir şey olmaz. Tam aksine, bize de ne düşer diye iktidarın yanında yer alır. Bizde maalesef bu yok. Biz şu anda elimizden geleni ardına komadan yapmaya devam edeceğiz. Bugün YAŞ toplantımız vardı. YAŞ'ta üyemiz olan Dışişleri ve İçişleri bakanlarımıza 'siz gelmeyin' dedim. Yarın MGK var, 'Siz bölgede kalın, çalışmalara devam edin' dedim. Bu arkadaşlarım 8 gündür tamamen bölgedeler. Bu yerler yanıyorsa bizim ciğerimiz de yanıyor. Öyleyse biz elimizden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacağız. Bilim bizim kılavuzumuzdur. Bu konuda dünyada neler olup bittiğini yakından takip ediyoruz. Siyasetin içerisinde 40 yıl benim sadece tecrübelerim var. Hep birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Orman yangınları adeta Kovid-19 salgını gibi tüm dünyanın mücadele ettiği bir uluslararası tehdittir. Hatta bir terör tehdididir. Yalan terörü Türkiye'de var. Bu işi muhalefet yapıyor. Bir tespitin varsa bunu dürüst yap. Dürüst yap da adam sansınlar, biz de oradan bir şeyler kapalım. Yangın olur da ormanda canlılar yanmaz mı? Biz bütün tedbirlerimizi aldık. Bütün bu canlıların sahiplerine bu canlılar kadar hemen ödemelerini yapacağız. Büyükbaşsa büyükbaş, koyunsa koyun, hepsinin ödemelerini yapacağız.

2 yıl önce

Bakan Soylu, Marmaris'te yangın söndürme çalışmalarına destek olmak için balayını yarıda bırakan polis memuru çiftle görüştü

Marmaris'te devam eden orman yangınını söndürme ve soğutma çalışmaları devam ediyor. Bakanlar Dönmez, Soylu, Pakdemirli ile bakan yardımcıları bölgede yürütülen çalışmaları yerinde takip ediyor. Bakan Soylu, Marmaris Çayhisar mevkisinde yürütülen söndürme ve soğutma çalışmalarını incelediği sırada, yeni evli polis memurları Damla ile İrfan Yılmaz'ın balayını yarıda bırakıp gönüllü olarak yangın söndürme çalışmalarına destek verdiğini öğrendi. Gölmarmara İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli yeni evli çiftle bir süre sohbet eden Soylu, özverili çalışmalarından dolayı polis memurlarına teşekkür etti, mutluluk diledi.

2 yıl önce

Marmaris'te köylüler yangını söndüren kahramanları alkışlarla karşıladı

Türkiye bir haftadır yangın felaketiyle mücadele ediyor. Gönüllülerin de destek verdiği itfaiye ve güvenlik ekiplerinin üstün çabasıyla yangınlar, büyük ölçüde kontrol altına alındı. Yangınlardan en çok etkilenen Muğla'da da Marmaris ilçesine bağlı Turgutköy'de çıkan yangın, gün içinde kontrol altına alındı. Köy halkı yangını söndüren ekibi köyün girişinde alkışlarla karşıladı.

2 yıl önce

"208 orman yangınından 196'sı kontrol altında"

Orman Genel Müdürlüğü (OGM), 28 Temmuz-6 Ağustos döneminde meydana gelen 208 orman yangınından 196'sının kontrol altına alındığını bildirdi. OGM, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin özellikle güney kesimlerini etkisi altına alan orman yangınlarının son durumuna ilişkin şu bilgilere yer verdi:

2 yıl önce

CHP'li vekil Rafet Zeybek yangın bölgesinde çalışan Ülke TV muhabirinin üstüne yürüdü

CHP'li Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, yangın bölgesinde uçak olmadığını iddia ederek provokasyona imza attı. ÜLKE TV ekibi Zeybek'in oyununu bozunca çılgına döndü. Gerçekleri hazmedemeyen CHP'li vekil, çalışmaları yerinde görüntüleyen ÜLKE TV ekibini önce sosyal medya hesabından hedef gösterdi. Bununla da yetinmeyen Rafet Zeybek, makam şoförüyle birlikte ağır hakaretler ederek, ÜLKE TV muhabiri Sevgi Deniz ve kameraman Fatih Durmuş'a saldırı girişiminde bulundu. CHP'li vekilin provokasyonu ve muhabirlere saldırısı vatandaşlar tarafından da tepkiyle karşılandı. Siyaset dünyasından bu olaya sert tepkiler geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, yangın bölgesinde ÜLKE TV muhabirine saldıran CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek'e tepki gösterdi. Dağ, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda; "CHP milletvekili günlük provokasyon görevini yaparken suç üstü yakalanmış ve faşizan ruhu ortaya çıkmıştır. Görevini yapmaya çalışan kadın basın mensubuna saldırmıştır. Yapılan bu saldırıyı kınıyorum. Bir bölge milletvekili olarak yapması gereken yalan ve tezvirat üretmek değil orada görev yapan herkese yardımcı olmaktır. Ama niyet farklı olunca böyle rezil hale düşüyorlar" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Orman yangınıyla mücadelede yeni karar! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Görevli olmayanlar bundan böyle yangın mahalline alınmayacaktır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı kıldığı Çilehane Camisi'nden çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.  Türkiye'de yaşanan orman yangınlarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, 28 Temmuz'dan itibaren başlayan bölgedeki yangın sürecinin 9 günü aştığını ifade ederek, "44 ilimizde çıkan 208 orman yangınının 196'sı kontrol altına alınmış vaziyette. 5 ilimizdeki 12 yangının kontrol altına alma çalışmaları devam ediyor. Bu illerimiz büyükşehir olarak başta Antalya, Muğla, Isparta, Aydın ve Denizli illerimiz. Şu anda buralarda yoğun bir yangın söndürme çalışmalarımız var." diye konuştu.  Uçaklar, helikopterler, arazöz ile TOMA'lar ve köylülerin kendi imkanları da dahil olmak üzere yoğun bir çalışmanın devam ettiğini dile getiren Erdoğan, orman yangınlarıyla mücadele için tüm imkanların seferber edildiğini vurguladı.  Erdoğan, karadan ve havadan müdahale araç sayısının hızlıca artmış durumda olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu konuyla ilgili olarak özellikle Azerbaycan'ı zikretmek durumdayım. Bugün yine buraya gelmeden önce İlham Aliyev kardeşimizle 11.15'te bir telefon görüşmesi yaptık. Şu an itibarıyla 600'ü aşkın yetişmiş itfaiyeci göndermiş durumlalar. Bunu biraz daha artırabiliriz, araç gerekleriyle beraber gönderebiliriz diyor. Bunlar yetişmiş itfaiyeciler. 'Ben bunları hemen son olarak 100 civarında itfaiyeciyi göndereyim.' dedi. 'İsabetli olur' dedim. Böyle bir ekibi de yine hemen gönderecek. Onlar da büyük ihtimalle bugün gelirler. Bütün bunlarla beraber tabii şu anda 16 ambifik uçak yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediyor. Son olarak Ukrayna'dan gelen gece görüşlü olmanın ötesinde gece söndürme kabiliyeti olan 5 helikopter var. Bunlar 24 saat full çalışacak. Havada durma süreçleri de bunların yüksek. Şu anda onlar da çalışmaya başladılar. Onlar da tabii Ukrayna'dan gelenlerle ciddi bir güç kazanmış olduk. Şu an itibarıyla 56 helikopter yangın söndürme faaliyetlerine devam ediyor. Bunlarla beraber 9 insansız hava aracı arazide çalışıyor. 850 arazöz ve su tankeri, 150 iş makinası ki bunlar özellikle mesela termik santralin etrafını açmada dozerlere çok ihtiyacımız oluyor. Bunun etrafını açmak suretiyle özellikle termik santralin buradaki tehlikeden arındırılması lazım. Şu an itibarıyla da termik santraldeki gelişmeler olumlu istikamette." ''YANGIN MAHALLİNE GÖREVLİ OLMAYANLAR ALINMAYACAK'' Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 bin 250 personelle yangınlara etkin şekilde müdahale edildiğini vurgulayarak, yangın mahalline görevli olmayanların bundan böyle kesinlikle alınmayacağını söyledi. Görevli olmayan, bu işi bilmeyenlerle yangın mahallinde mücadele etmenin başka sıkıntılar, bunların yanında yaralanmalar meydana getirebileceğini dile getiren Erdoğan, bunların yaşanmasını istemediklerini kaydetti.  Toplam hava filosunun şu anda 16 uçak 56 helikopterden oluştuğunu belirten Erdoğan, "Orman teşkilatımızda 3 ambifi uçak ve 39 helikopter var. 7 adet jandarma helikopteri, farklı ülkelerden gelen 23 hava aracı söz konusu. Diğer ülkelerden gelen hava araçlarına baktığımızda Rusya 5 tanker uçağı ve 3 helikopter, Ukrayna 3 tanker uçak ve 4 helikopter, bunun yanında İspanya 2 amfibik uçak, Hırvatistan bir amfibi uçak, İran bir tanker uçak ve 2 helikopter, Azerbaycan daha bir amfibik uçak ve bir helikopter göndermişti. Bir de itfaiyecilikte çok iyi yetişmiş elemanlarından bugün 100'ü aşkın bir grubu daha gönderecekler." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün itibarıyla özel sektör ve STK'ların katkılarıyla yurt dışından temin edilen 4 uçak ve 1 helikopterin de yangın söndürme çalışmalarına katılacağını bildirerek, "Yanan alanlarda hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Bitkisel üretim ve hayvancılıkta zararlar en kısa sürece giderilecektir." dedi. Anayasa'nın 169. maddesi uyarınca yanan alanların tekrar ağaçlandırıldığını ve başka amaçla kullanılamadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Yanan alanlar tekrar ağaçlandırılır ve başka amaçla kullanılamaz. Maalesef siyasetçilerden bazılarının ifade ettiği gibi yani benim şahsımın 'Buralar da inşaata açılacaktır. Bunların yapımına müsaade edilecektir.' istikametinde onayımın olduğu veyahut da parlamentodan böyle bir şey asla yok. Bu yalandır. Zaten Kılıçdaroğlu'nun yalandan başka bir sıfatı da yoktur. Böyle bir zamanda muhalefet 'Acaba iktidara nasıl yardımcı olacağız?' bunu düşünmesi gerekirken, bunu düşünmeyip tam aksine acaba yangına nasıl körükle gideriz bu işi yapıyorlar. Bunların yaptığı iş yangına körükle gitmek. Yani bunların eline bir körük daha verseniz, inanın 'Ne yapıyorsun?' demez. Onu da alır onunla beraber yangına gider." ''252 MİLYON FİDANI YIL BİTMEDEN DİKECEĞİZ'' Erdoğan, yeni ağaçlandırmanın doğal bitki örtüsüyle uyumlu olacağını vurgulayarak, "Geleceğe Nefes kampanyasıyla her vatandaşımız için 3 fidan olacak şekilde toplam 252 milyon fidanı yıl bitmeden inşallah dikeceğiz. Yeşil vatanı korumak için cansiperane mücadelemiz devam edecektir. İktidarımız döneminde 5 milyar 400 milyon yetişmiş ağaç diktik. Bunu yapan bir iktidarız biz. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde bu çalışmalarımızı yoğun olarak devam ettireceğiz. Ülkemizi asla çöle teslim etmeyeceğiz, kurak bırakmayacağız." HELP TURKEY SORUŞTURMASI Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün MGK bildirisinde dezenformasyon kampanyaları, milli güvenlik sorunu olarak ifade edildi. Bu ne anlama geliyor?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Son zamanlarda Türkiye'yi fakir fukara, garip gureba göstermek için, insan söylemek de istemiyor, 'Help Turkey' diye bir kampanya başlattılar. Tabii bunun karşısında bizim söyleyeceğimiz ne var? Tek şey var; 'Güçlü Türkiye', biz güçlüyüz. Nitekim fazla dayanamadılar, hemen kısa bir süre içerisinde de 'Help Turkey'i çektiler, sildiler. Türkiye'yi böyle Amerika'dan, Avrupa'dan, belli yerlerden yönetmek suretiyle adeta dezenformasyonla bir terör estirmek, yani benim yalan terörü dediğim şekilde bir terör estirmek suretiyle halkımızı yalana esir etme kampanyası, gayreti içerisinde olanlar var. Bu konuda biz onlara prim vermeyeceğiz, vermedik. Biliyorsunuz Kobani'de bu millet büyük bir imtihan verdi ve Kobani'yi biz çözdük. Kobani'deki bütün o Kürt vatandaşlarımızı biz koruma altına aldık. Şu anda eğer Türkiye'de 4 milyon ağırlıklı olarak Arap ve Kürt mülteci varsa, onlar bizim korumamız altındaysa, göçmenleri koruması altına alan Türkiye herhalde zayıf bir ülke değil. Güçlü olduğu için bu insanları koruması altına alıyor, alırken de bunu mevcut imkanlarıyla alıyor, finansmanı iyi yönettiği için bunu başarıyor. Bundan sonra da yine finansı iyi yönetmek suretiyle bu tür adımları atacağız ve bundan da hiçbir çekincemiz yok. Çünkü biz güçlü Türkiyeyiz, biz darda kalana elini uzatan, koşan bir Türkiyeyiz. 'Biz iktidara gelince burada ne kadar Suriyeli varsa bunların hepsini kovacağız.' diyen bir iktidar olarak gelmedik. O, Bay Kemal'in şahsiyetidir. O, bu tür Türkiye'deki mültecileri kovmanın hesabı içerisindedir. Ama biz böyle bir şeyi asla söylemedik çünkü ülkemize sığınan, bizden elaman dileyen, kendi ülkesindeki yönetimlerin öldürmeye gayret ettiği bu insanlara biz kapımızı açtık ve bunları koruma altına aldık."

2 yıl önce

Suriyeliler yangınla mücadele için gönüllü olarak Türkiye’ye geldi: Türk halkına borcumuzu ödüyoruz

Suriye'deki iç savaşın ardından Türkiye'ye sığınan; ardından da ülkelerine geri dönen Suriyeliler, orman yangınlarıyla mücadele için Antalya'ya gönüllü olarak geldi. 40 Suriyeli, Antalya'nın Manavgat ilçesinde orman yangınlarıyla mücadelede gönüllü olarak görev aldı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 17 18