30 Nisan Salı 2024
3 yıl önce

Rusya'dan Facebook, Twitter, Instagram ve TikTok’a Navalny baskısı

Dün de Rus polisi Navalny'nin evi ve ofislerinde arama yaptı. Çemberi daraltan Rusya'nın son olarak Navalny yanlısı videoları kaldırmamaları sebebiyle Facebook, Instagram, Twitter, TikTok gibi platformlara yaptırım uygulamaya hazırlandığı iddia edildi.

3 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi’deki Rektörlük baskını böyle görüntülendi!

Protesto bahanesiyle Boğaziçi Üniversitesi rektörlük binasını basan eylemcilerin binaya girmeye çalışma anları kameralara yansıdı.

3 yıl önce

Twitter, Emre Erciş’in hesabını neden askıya aldı?

Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan protestolar okul dışına taştı. Türkiye'yi karıştırmak için fırsat kollayan provokatörler de bu eylemleri fırsat bilerek sahaya indi. Dün, eylemlerin başrolünde Gezi Parkı olaylarının finansörü olduğu söylenen Osman Kavala'nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra'nın olduğu açıklayan gazeteci Emre Erciş’in hesabını Twitter hesabı askıya aldı. Gazeteci Emre Erciş, Twitter hesabından şu açıklamalarda bulunmuştu: Eylemlerin örgütleyecileri arasında en önemli isimlerden birisi, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Yüksek Lisans Programı Öğretim Üyesi ve Osman Kavala'nın eşi olan Prof. Dr. Ayşe Buğra. "Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin olağan dışı destek vermesinin nedeni, İmamoğlu tarafından İBB Genel Sekreteri olarak atanan Yavuz Erkut ve Network'ü"

2 yıl önce

İzmir’de kumarhane baskını: İçerisi şampiyonlar ligi gibi!

İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, tam kapanma sürecinde gece saatlerinde ilk olarak Egemenlik Mahallesi Geri Kazanımcılar Sitesi içerisinde bulunan ve daha önce iş yeri olarak kullanıldığı tespit edilen adrese baskın düzenledi. Güvenlik kamerası ile korunan adreste içeride bulunan şahısların çok sayıda kilit kullanarak tasarlanmış kapıyı açmamaları üzerine, ekipler tarafından koçbaşı kullanıldı. Kapının açılamamasının ardından, duvarın bir kısmı koçbaşı ile yıkılarak içeri girildi. 23 KİŞİYE CEZA KESİLDİ Açtıkları delikten içeriye giren ekipler tarafından tombala oynadığı tespit edilen 85 kişi ile paraleldeki mekanda ise 23 kişinin kumar oynadığı tespit edildi. Şahıslara kumar oynamaktan ve sokağa çıkma kısıtlamasını ihlalden toplamda 518 bin 940 TL ceza uygulandı. ELEKTRİK PANOSUNUN ARDINDANKİ GİZLİ KUMAR ODASI İkinci adres olan Gökdere Mahallesi’nde bulunan birçok katlı iş hanı içerisindeki daha önce iş yeri olarak kullanıldığı değerlendirilen adrese geçen ekipler burada da karşılaştıkları demir kapının koçbaşı ile açılamaması üzerine duvarın bir kısmını yıkarak içeriye girdi. Kumar oynayan çok sayıda vatandaşın suçüstü yapıldığı baskında, bir üst katta elektrik panosunun ardındaki gizli odada insanların olduğu bilgisi alınması üzerine ekipler harekete geçti. Elektrik panosu da koçbaşı ile kırılarak içeri girildiğinde yine vatandaşların kumar oynadığı tespit edilirken, ayrıca alt katta da kumar oynayan şahısların olduğu ekipler tarafından belirlendi. 112 KİŞİYE CEZA KESİLDİ Bir araya toplanan ve kimlikleri alınarak tek tek sorguları yapılan 112 kişinin tombala oynarken suçüstü yapılması üzerine ekipler tarafından şahıslara kumar oynamaktan ve sokağa çıkma kısıtlamasını ihlalden toplamda 538 bin 160 TL para cezası uygulandı. TOPLAMDA 220 KİŞİYE 1 MİLYON LİRA CEZA KESİLDİ Her üç olayın ardından 220 kişiye toplamda 1 Milyon 57 bin 100 TL para cezası uygulanırken, ekipler tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK/KCK'daki çözülme teröristlere baskı ve işkenceyi artırdı

"Ara, bul ve yok et" stratejisiyle terör örgütlerine nefes aldırmayan güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları sonucu PKK/KCK'nın sözde üst düzey sorumluları etkisiz hale getiriliyor. Sözde üst düzey örgüt mensuplarının etkisiz hale getirilmesi PKK/KCK'daki çözülmeyi hızlandırırken kaçarken yakalanan teröristlere ise işkence yapılıyor. Dokümanlar örgütteki çözülmeyi ortaya çıkardı Terör örgütü PKK/KCK, kutuplaşma ve baskılar sonucu artan örgüt içi infazlar ve intihar vakalarını saklamakta zorlanıyor. İç güvenlik operasyonları kapsamında, Mardin İl Jandarma Komutanlığınca 8 Mayıs'ta Nusaybin ilçesi kırsalında Jandarma Özel Harekat (JÖH), komando, silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve F-16 uçaklarının katıldığı operasyonda etkisiz hale getirilen 7 teröristin üzerinde bulunan bazı dokümanlar da örgüt içinde yaşanan çözülmeyi gün yüzüne çıkardı. Gri listedeki kadın terörist intihar etti Teröristlerin üzerinde bulunan dokümanlarından elde edilen bilgilerle, İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde "gri kategoride" yer alan "Nehir" kod adlı Ayla Kaya'nın baskı ve işkencelere dayanamayarak intihar ettiği belirlendi. Terörist Kaya'nın intiharının örgüt içi moral ve motivasyonu olumsuz etkileyeceği, çözülmeleri daha da hızlandıracağı korkusuyla "sözde soruşturma" adı altında örtbas edilerek gizlendiği belirlendi. Güvenlik güçlerinin PKK/KCK'ya yönelik yurt içi ve dışında eş zamanlı başlattığı operasyonlarla büyük darbe vurulan terör örgütünün, teröristlere yönelik baskılarını daha da artırdığı tespit edildi. Teslim olma fırsatı bulamayan aralarında sözde sorumlu düzeyinde faaliyet gösterenlerin de bulunduğu birçok örgüt mensubunun intihar yolunu seçtiği, ele geçirilen yazışmalara yansıdı.

2 yıl önce

İstanbul'dan Çin'e uzanan bahis operasyonu! 21 adrese baskın yapıldı: Onlarca kişi kurtarıldı

Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'ne başvuruda bulunan İbrahim Ö. (35) ve Özgür B. (29) 2020'de bir teknoloji şirketinde çalışmaya başladıklarını, Çin ve Tayvan'dan şirkette çalışmak için gelen kişileri İstanbul Havalimanı'ndan alarak şirket sahibi Alimire P'ye götürdüklerini, şirketin de pasaportlarına el konulan bu kişileri çeşitli adreslerde zorla tutarak çalıştırdığını öne sürdü. Şebeke üyeleri, kurdukları pornografik sitelerden sanal bahis sitelerine yönlendirme yaparak çok sayıda kişiyi dolandırdı. İhbar doğrultusunda çalışma başlatan polis, 21 Mayıs'ta Üsküdar, Ümraniye, Fatih ve Sarıyer'de 21 adrese eş zamanlı baskın düzenledi. Adreslerde bulunan Çin, Tayvan, Singapur, Uganda ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 21'i kadın toplam 115 kişi muhafaza altına aldı. İncelemenin ardından 24 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerin, kurdukları online oyun sitesi ve bahis sitesi üzerinden müşterilerine yüksek kazançlı bahis oranıyla para kazanma vadederek hesaplarını boşalttıkları iddia edildi. Adreslerde yapılan aramalarda 4 milyon 876 bin 364 dolar, 11 milyon 908 bin 520 lira, 18 bin 315 avro, 17 bin 510 Çin yuanı, 42 bin 750 Tayvan bahtı, 1705 Birleşik Arap Emirlikleri dirhemi, 3 bin 200 dinar, 50 Malezya ringgiti, 7 bin 800 Hong Kong doları, 254 cep telefonu, 96 dizüstü bilgisayar, 10 tablet, 24 harddisk, 39 taşınabilir bellek, 4 kayıt cihazı, 136 SIM kart, 1 milyon liralık hesap cüzdanı, 1 dijital para için soğuk cüzdan, 2 yüzük, 5 Cumhuriyet altını, 7 Ata altını, 2 yarım altın, 6 çeyrek altın ele geçirildi. Ele geçirilen para ve ziynet eşyalarının yaklaşık değerinin 53 milyon 243 bin 579 lira olduğu öğrenildi. Muhafaza altında bulunan 91 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından Göçmen Kaçakçılığı ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 24 şüpheli ise Çağlayan Adliyesi'ne sevk edildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dünyadaki 7,5 milyarı aşkın insanın her birine İslam'ın değil, İslam düşmanlığının küresel bir tehdit olduğunu anlatmalıyız."

Erdoğan, Ankara ATO Congresium'da düzenlenen "1. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu"ndaki konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu'nun insanlık, İslam alemi, Türkiye ve kurumları için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, görüşleri, değerlendirmeleri ve tartışmaları ile sempozyuma katkı verecek olan herkese teşekkürlerini sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İletişim Başkanlığı'nın desteğiyle RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı, TRT, Erciyes Üniversitesi ve SETA tarafından düzenlenen bu toplantının icrasında emeği geçen herkesi tebrik eden Erdoğan, "Sözlerime, karşımızdaki meselenin İslamofobi yani 'İslam korkusu' değil, düpedüz İslam düşmanlığı olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Evet, Batı başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde İslam düşmanlığı hastalığı tıpkı kanser hücresi gibi hızla yayılmaktadır." dedi. Tarih boyunca farklı dinlere mensup insanlar arasında rekabet, gerginlik, hatta çok kanlı çatışmaların olduğunu belirten Erdoğan, Anadolu'yu ve Kudüs'ü ele geçirme hülyası ile gerçekleştirilen ve uzunca bir süre devam eden Haçlı Seferleri'nin yol açtığı yıkımların dünya tarihinin seyrini değiştirdiğini hatırlattı. "Osmanlı'nın Viyana kapılarına kadar dayanan fetihleri sırasında bu çerçevede ne ecdadı ne bizi ne de torunlarımızı zan altında bırakacak hiçbir müessif hadiseye rastlanamaz." diyen Erdoğan, buna mukabil Batı'nın, Türklerin şahsında somutlaştırdığı doğulu toplumlara karşı kibrini ve kinini "oryantalizm" kavramı adı altında daima koruduğunu söyledi. Bunun son örneklerinden birinin de Avusturya Başbakanlık binasına terörist İsrail'in bayrağının çekilmesi olduğunu belirten Erdoğan, bunun nerelere vardığını çok rahat anlamanın mümkün olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: "Esasen Osmanlı bakiyesi coğrafyalarda girişilen geniş siyasi ve kültürel değişim hareketleri, Batı'nın bu bölgedeki farklılıkları kendi formatı içinde eriterek yeniden kurgulama gayretinden ibarettir. Çevremize baktığımızda yer yer kısmi başarılarına rastlayabileceğimiz bu yaklaşım, içerdiği dini ve etnik ırkçılık sebebiyle geniş bir taban tutmakta muvaffak olamamıştır. Bu başarısızlık, İslam dünyasında bitip tükenmek bilmeyen dış müdahaleler, iç çatışmalar, derin ve kanlı hadiseler şeklinde kendini göstermiştir. Yakın tarihte İslam düşmanlığının yol açtığı acıların, Bosna'daki katliamların, Arakan'daki kıyımlara halen Türkistan'dan Filistin'e pek çok yerde yaşanan trajedilere kadar sayısız örneği vardır." "OYALAYARAK GEÇİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR" Günümüzdeki İslam düşmanlığı dalgasının çok daha sinsi ve örtülü yöntemlerle yürütüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Amerikan yönetiminin 11 Eylül saldırıları ardından başlattığı Müslümanları şeytanlaştırma stratejisi pek çok toplumun kültürel yapısında zaten var olan İslam düşmanlığı virüsünü tetikleyen bir işlev görmüştür." dedi. Erdoğan, bugün Avrupa'da Fransa'nın başını çektiği bazı ülkelerin, İslam'ı kendi meşreplerine göre şekillendirmek için yoğun çaba içinde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Sanayi Devrimi'nin ardından kendi halkları ile birlikte sömürgeleştirdikleri pek çok coğrafyanın doğal kaynağı, alın teri ve kanı üzerinde güçlü bir güvenlik ve refah düzeni kuranlar, 21. yüzyıla ciddi endişelerle girdiler. Azalan nüfus artışı hızları sebebiyle demografik tehditlerle de karşı karşıya olan Batı ülkeleri, değişen küresel güç dengelerinin yol açtığı belirsizlikleri, kendi kamuoylarını faşist söylemlerle oyalayarak geçiştirmeye çalışıyor. Marjinal kabul edilen kimi ırkçı akımların artık siyasetin merkezine yerleşmeleri, Batı'nın içine düştüğü bataklıktan kurtulmak yerine, derine gömülmeyi tercih ettiğinin işaretidir. Uzunca bir süre dini özgürlüklerin kalesi olarak kendilerini dünyada seçkin bir konuma oturtanlar, bugün Müslümanlara ait her türlü sembolü yasaklama yarışına girmiştir. Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselama, Müslüman kadınların ve erkeklerin kıyafetleri başta olmak üzere dini tercihlerini ifade eden sembollere yönelik saldırılar, bizzat devletler tarafından himaye edilmekte, dolayısıyla desteklenmektedir." "İSTATİSTİKLER VAHİM BOYUTLARI GÖSTERİYOR" İstatistiklerin sorunun ulaştığı vahim boyutları açıkça gösterdiğini belirten Erdoğan, Batı'da ırkçı ve İslam düşmanı saldırıların son 5 yıl içinde yüzde 250, bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin oranının ise yüzde 700 arttığına dikkati çekti. Erdoğan, son 5 yıl içinde en büyük 5 Avrupa Birliği ülkesinde sivil toplum kuruluşlarına 15 binin üzerinde İslam düşmanlığı hadisesinin bildirildiğini aktardı. Avrupa'da mukim Türk vatandaşlarını hedef alan saldırıların oranında da geçen yıla göre yüzde 54 artış olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bir süre öncesine kadar sadece göz yumulan, sessiz kalınan, polisiye hadiseler seviyesinde tutularak dikkatlerden kaçırılan İslam düşmanlığı, bütün bu faaliyetleri, artık anayasalara ve kanunlara derç edilmeye başlanmıştır. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenen siyasi partilerle polis teşkilatları başta olmak üzere tüm vatandaşların güvenliğini sağlamakla sorumlu kamu otoriteleri adeta bir İslam düşmanlığı yarışına girişmiştir. Siyasetin ve kamu kurumlarının bu yönelimleri, Batı ülkelerinde yaşayan demokrat insanlar arasında da İslam'a ve Müslümanlara karşı temelsiz bir ön yargının gelişmesine yol açmaktadır. Halbuki özgürlüklerin ortadan kalktığı bir yerde, refahın da uzun süre varlığını sürdüremeyeceği gerçeğine sırtını dönenler, aslında İslam'a değil, kendi geleceklerine düşmanlık etmektedir." "ZİHNİYET AYNI OLUNCA..." "Şu gerçeğin akıl ve vicdan sahibi herkes tarafından kabul edileceğine inanıyorum." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarih boyunca, İspanya'dan Almanya'ya kadar Yahudi düşmanlığı ayıbının mahcubiyetiyle dini ve etnik özgürlük pergelini olabildiğince açan Batı ülkeleri, şimdi aksi istikamette hızla yol almaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında bütün bu yaşanan Yahudi soykırımını kendilerince özel bir paranteze alanlar, bu defa hedef tahtasına Müslümanları yerleştirmişlerdir. Zihniyet aynı olunca sonuçların farklı çıkması mümkün değildir." Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: İSLAM DÜŞMANLIĞININ DEVAM EDECEĞİ ANLAMINA GELİYOR Asırlar boyu bizzat aydınlarını kullanarak kuşaklar boyunca kendi toplumlarını İslam'la özdeşleştirdikleri Türk korkusuyla yetiştiren Avrupa, böylece siyasi dağınıklığının yol açtığı sorunları saklamayı başarmıştır. Modern dönemde bu yaklaşımın kısmen devam etmesi, derin hafızadaki iç kavgaların sürdüğüne işaret etmektedir. Dünyadaki gelişmeler, Avrupa'nın sahip olduğu ekonomik zenginliği koruma daha da arttıracak yönde ilerlemektedir. Bu da İslam düşmanlığının devam edeceği anlamına gelmektedir. Bizlerin siyasi alandaki karşılığı da sürekli güçlenen islamofobi akımına karşı yeni ve daha etkili yaklaşımlar geliştirmemiz gerekiyor. 7.5 milyarı aşkın insanın her birine İslam'ın değil İslam düşmanlığının küresel tehdit olduğunu anlatmalıyız. Bunun kolay bir yol olmadığını elbette biliyoruz. KENDİ ÜLKEMİZDE BİLE BU HASTALIĞIN TEZAHÜRLERİ İLE KARŞILAŞIYORUZ Kendi ülkemizde bile bu hastalığın çeşitli tezahürleri ile karşılaştığımız gerçeğini unutmamalıyız. Ezana, camiye, başörtüsüne tahammül edemeyenlere rastlayabiliyoruz. yıllardır süren laiklik tartışmalarının gerisinde dini özgürlüklerin korunmasından ziyade yasaklanması niyetlerinin yol açtığı gerilimler vardır. Bu çarpık zihniyet darbelerin en büyük bahanelerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır.  İsrail'in Filistin şehirlerinde yol açtığı yıkımın ve katliamın üstünü örterken kendi hayat hakkını koruyan insanların direnişlerine terör yaftası yapıştıran medya düzeninde işimizin zor olduğu ortadadır. 28 yıl önce PKK tarafından Bingöl - Elazığ yolunda alçakça şehit edilen 33 sivil ve silahsız askerimizi rahmetle yad ediyorum. Bize düşe görev gerçekleri dünyaya anlatmak için çalışmaktır. Dünyadaki mültecilerin çoğunluğunu Müslümanlar oluşturuyorsa ortadaki öncelikle çözülmesi gereken birlik, dayanışma sorunu var demektir. İslam dünyası kendi arasında vahdeti tesis ettiğinde İslam düşmanlığına karşı verilecek mücadelenin kısa sürede neticeye ulaşması mümkündür. Bu tehdide maruz kalan tüm toplumların ve ülkelerin bir araya gelerek uluslararası alanda güçlü bir iletişim ağı kurmaları şarttır.

2 yıl önce

Twitter mavi tik başvurularını askıya aldı

Twitter yıllar sonra yeniden açtığı hesap doğrulama başvurularını, bir hafta topladığı formların ardından inceleme yapabilmek için durdurdu. Twitter sadece 8 gün açık tuttuğu hesap doğrulama başvurularının incelenerek yeniden açılacağını ifade etti. Twitter’da mavi tik almak isteyenler 2017’den beri bu formun açılmasını bekliyordu. The Next Web'de yer alan bilgilere göre doğrulama altı ayrı kategoride yapılacak. Twitter'dan mavi tik alabilecek kişisel ve kurumsal hesaplar ise şöyle sınıflandırılacak: resmi kurumlar, şirketler, haber kuruluşları ve gazeteciler, spor ve oyun, aktivizm ve etkisi bulunan diğer kişiler. Doğrulama özelliği kademeli olarak kullanıcılara sunuluyor. Bu nedenle kullanıcıların hesaplarında doğrulama bölümünü görmesi birkaç günü bulabilir. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 16 17