02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan, izinsiz gösteri yürüyüşü yapan LGBT’lileri savunan CHP’ye tepki: "İzinsiz gösteri sırasında polise direnenleri gözaltına almak zorbalık değildir”

İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, “Kanuna, hukuka vandallıkla direnenleri değil, kanunu uygulama sorumluluğunu yerine getiren polisimizi zorbalıkla itham eden bu hukuk dışı zihniyeti kınıyoruz.” dedi. İçişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Tayyip Sabri Erdil, “Maalesef uzun süredir kontrol edemedikleri siyasal öfkeyle, devlete isyan eden ve başkaldıranlara kadar düşen… Ve görevini yapan Polise zorba diyen bu zihniyeti kınıyoruz… Emniyet teşkilatının hedef gösterilmesinide kınıyoruz..” dedi. İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, “Asıl biz vatandaşın huzur ve güvenliği için çalışan polisimize “zorba” diyen zihniyeti şiddetle kınıyoruz!” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, Bakan Yardımcılarının paylaşımlarını retweetledi.

2 yıl önce

CHP karıştı! Partililer Kılıçdaroğlu yönetimine karşı birleşti…

Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminden rahatsız olan partililerin sayısı artıyor. "DAHA SOLDA POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ" Yenişafak'ın haberine göre, CHP içindeki “Muhalif Sol Kanat” ve “Gelecek için biz” grupları birleşerek Kılıçdaroğlu’na “Parti sağa doğru kayıyor, daha solda politikalar üretilmeli” çağrısında bulundu. “GELECEK İÇİN SOL KANAT” Cumhuriyet Gazetesi’nden İlayda Kaya’nın haberine göre, Şişli’deki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir araya gelen muhalif kanat “Gelecek İçin Sol Kanat” adıyla birleşti. Toplantıda Şeker ve Cihaner’in de içinde olduğu 17 kişiden oluşan sekreterya oluşturuldu. "CHP TEKRAR SOKAKLARA DÖNMELİ" Toplantıda söz alan partililerin sağ partililerle yapılan yakınlaşmayı eleştirerek “CHP’nin sola ihtiyacı var. CHP önceden hep sokaklardaydı. Tekrar sokaklara dönmeli” dediği aktarıldı. "SOL DURUŞLU CHP İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ" Ali Şeker, “Parti içerisinde solda siyaset yapan iki büyük grup bu toplantıyla birleşmiş oldu. Bundan sonra, parti içerisinde partinin solda siyaset yapmak isteyen diğer grupların da katılmasıyla sağa kayan politikalara karşı sol bir duruşa sahip CHP için mücadele edeceğiz” dedi.

2 yıl önce

Yalan makinesi Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP'ye yakın isimlerden tepki: “Ne saçma argümanlar ne gereksiz tutum”

Milyonlarca gencin geleceğini etkileyecek olan YKS’den 1 gün önce Sözcü gazetesi başta olmak üzere bazı muhalif medya organları “Katarlı gençlere Türkiye’de sınavsız tıp eğitimi hakkı verildi” anonsu ile haber servis etmiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu iddiayı doğruymuş gibi paylaşmıştı. Haberi yapan yayın organları bile iddiaların yalan olduğunu belirtip özür dilerken, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li isimler bu yalanı dillendirmeye devam etmişti. Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, "Üniversite sınavı kaldırıldı ama bizim çocuklarımız için değil" demişti. "Yanlışta ısrar etmenin ne anlamı var?" Bu durum CHP'ye yakın bazı isimlerin de tepkisiyle karşılaştı. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Alişer Delek, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın "YKS soruları duyduğumuza göre zordu. Acaba kontenjanları boş bırakarak Katarlılara yer mi açmaya çalışılıyor?" dediği videoyu paylaşarak şu notu düştü: Katarlı öğrenciler hakkındaki bir yanlışta bu ısrarın ne anlamı var? Eleştirdiğine, dönüşmeyeceksin. İnsanları bile bile kandırarak, milliyetçiliği körükleyerek mi genç oyları alacaksınız? Yapmayın... "Ne saçma argümanlar ne gereksiz tutum" Deniz Ülke Arıboğan ise, "Ne saçma argümanlar ve ne gereksiz bir 'yalan bilgide ısrar' tutumu… Kötü muhalefet nedir'e örnek olabilecek bir açıklama" diyerek CHP'lilerin ısrarla yalanı sürdürmesine tepki gösterdi.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Samsun’a bereketiyle geldi! CHP’li Atakum Belediyesi’ne haciz şoku

Sabah saatlerinde uçakla Samsun’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilde çeşitli temaslarda bulundu; bazı programlara katıldı. Kılıçdaroğlu programında yer alan Atakum Belediyesini ziyareti sırasında çok ilginç bir olay yaşandı. 150 BİN LİRALIK BORCA HACİZ superhaber.tv’nin haberine göre; Kılıçdaroğlu binada olduğu sırada belediyeye ait, Atakum Sanat Kültür Turizm Yönetim Organizasyon Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine haciz yetkilileri geldi. Mustafa Yontar İnşaat Makine Kalıp Sanayii Şirketi yetkilileri bugün 150 bin liralık borcunu ödemeyen belediyeye gelerek haciz işlemi başlattı. Belediye yetkilisinin borca itiraz etmeyip, teminat vermesi üzerine alacaklı şirketin yetkilileri anlaşmaya vardı. Alacaklı şirketin yetkilileri haciz işlemine son vererek binadan ayrıldı.

2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalanları ve ödediği tazminat miktarı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidara yönelik izlediği “yalan siyaseti” yargının aleyhinde verdiği çok sayıda kararla tescillendi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi hakkında 2009’dan bu yana açtığı davalardan sadece 11’inin sonucunda 2 milyon 750 bin lira tazminata mahkum oldu. Kılıçdaroğlu’nun CHP Grup Başkanvekiliyken başlattığı yalanlara konu ettiği iddialar, Türk yargısı tarafından tek tek aleyhine sonuçlandı. İşte Kılıçdaroğlu’nun mahkemelerce tescil edilen bazı yalanları: HAVUZLU VİLLA Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğuna oturmadan önce, 5 Haziran 2009 tarihindeki bir mitingde, Erdoğan’ın “sahte evrak düzenlemek ve yolsuzluk yapmaktan dosyası olduğu” iddiasında bulundu. Konu ile ilgili açılan davada Kılıçdaroğlu 20 bin lira tazminata mahkum edildi. Kılıçdaroğlu 2010’un Ağustos ayında yaptığı mitingdeki iddiaları sebebiyle dava konusu oldu. Erdoğan’ın avukatları açtığı bu davayı da kazandı ve Kılıçdaroğlu’nun 20 bin lira tazminat ödemesi kararlaştırıldı. SURİYE YALANINA 1 MİLYON 15 Mart 2013’te Erdoğan’ı “silahlı unsurları Türkiye’de besleyip silahlandırdıktan sonra Suriye’ye göndermekle” itham eden Kılıçdaroğlu, açılan davada 1 milyon lira tazminata mahkum edildi. 25 Mart 2013’te “Cilvegözü, Reyhanlı ve Uludere’de hayatını kaybedenlerin sorumlusunun Recep Tayyip Erdoğan olduğunu” iddia eden Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan’ın, terör örgütlerinin elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderdiği” yalanı da yargıya tosladı. Kılıçdaroğlu yalanlarını savunamadı. Erdoğan buna karşı açtığı 1 milyon liralık tazminat davasını da kazandı. ALTIN KAPLAMALI KLOZET Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde Kemal Kılıçdaroğlu o dönem Başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi hakkında iftiralarda bulundu. Bu konuda açılan davada Kılıçdaroğlu 100 bin lira tazminat ödedi. 2015’teki mitinglerde bu defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni diline dolayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı devletin tüm imkanlarını kendisi için kullanmakla itham etti. Kılıçdaroğlu, “altın kaplamalı klozet” ve “1100 odalı saray” iddiaları için açılan davada 100 bin lira tazminata mahkum oldu. 2 milyon liralık yeni dava Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos 2020’de Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda, “Erdoğan ailesi memleketi seviyorsa yurt dışındaki servetini Türkiye’ye getirsin. Milyarlarca paraları var” iddiasında bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iddia için Kılıçdaroğlu’na 2 milyon liralık tazminat davası açtı. Ön inceleme yapıldı ve 4 Kasım 2021’e duruşma tarihi verildi. Tazminat havuzu kurdular CHP TBMM Grubu Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği tazminatları ödemek üzere bir fon oluşturdu. Milletvekillerinin üç ayda bir aldığı maaşlardan 5’er bin liranın bu fona aktarılması kararlaştırıldı. MAN ADASI PAHALIYA PATLADI: 5 DAVADA 510 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEDİ -Kılıçdaroğlu, 21 Kasım 2017’de yaptığı grup toplantısında Erdoğan ve ailesinin Man Adası’nda kurulu olduğunu söylediği şirkete, suçladığı isimlerin para gönderdiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu “Senin çocuklarının yurt dışı hesaplarına gönderdiği milyonlarca dolar para var mı? Sevgili Erdoğan, çocuklarının, eniştenin, dünürünün, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün yurt dışında vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyor musun? Bunun cevabını bekliyorum. Sordum soruyu, tık yok” dedi. İstanbul Anadolu 20’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun bu iddiası karşısında 150 bin lira tazminat kazandı. -Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017’de yaptığı grup toplantısında da Man Adası ile ilgili sözde belgeler açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden salladığı kağıtlarda, şirketin Türkiye’de bir bankada bulunan hesabından, bu kişilerin Türkiye’deki bir başka bankada bulunan hesabına para gönderdiği, yurt dışına para aktarımı olmadığı tespit edilmişti. Kılıçdaroğlu bu davadan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 110 bin lira manevi tazminat ödedi. -Kılıçdaroğlu yine aynı yıl içinde yaptığı konuşmada Man Adası iddialarını sürdürdü. 5 Aralık 2017’deki konuşması için açılan davada Erdoğan’a 100 bin lira tazminat ödenmesine karar verildi. -Kılıçdaroğlu 19 Aralık 2017’de katıldığı bir televizyon programında Man Adası yalanına devam etti. CHP lideri bu sebeple açılan davayı da kaybetti. İstanbul Anadolu 15’inci Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, 20 bin liranın Erdoğan’a ödenmesine karar verildi. -Sözde Man Adası belgelerini incelemeyen Kılıçdaroğlu, yalandaki ısrarını sürdürdü. 13 Şubat 2018’deki grup konuşmasında “Man Adası belgeleri sahte diyordun, avukatın da sahte diyordu. Seni destekleyen herkes sahte diyordu. Verdik savcıya, hiçbirisinin sahte olmadığı çıktı ortaya” demişti. Erdoğan’ın avukatlarının konuya ilişkin açtığı bu davada da, kürsüden sallanan belgelerin öne sürülen iddiaları yansıtmadığı belgelendi. Kılıçdaroğlu 130 bin liralık tazminat ödedi.

2 yıl önce

Evlat nöbetindeki ailelere 'şeref sözü' veren CHP'li vekil sözünü tutmadı: Biz anladık HDP CHP hepsi aynı

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019’da farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP İl Binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 669’uncu gününde de devam ediyor. Geride kalan gün, ailelerin bulunduğu otelde yemeğe gelen CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, aileleri görünce arka taraftan kaçmak istedi, durumu fark eden aileler aracın önünü kesti. Ailelerle zorunlu görüşme yapan Hakverdi, oturdukları yerde ailelerin Genel Başkan Yardımcısı ile görüşme sağlayarak yarın aileleri ziyarete geleceği sözü vererek aracına binip gitmişti. CHP'li vekil verdiği sözü tutmadı Ailelerden Celil Begdaş’ın iletişim numarasını alarak arayacağını söyleyen Hakverdi, Begdaş’ın “Sizi bekliyoruz” diye aradığı cep telefonuna iddiaya göre “Cumartesi anneleri ve şehit aileleri tepki gösterdi” diyerek cevapladı. Bunun üzerine gelmeyen CHP’lilerle ilgili basın açıklaması yapan aileler, sert tepki göstererek şeref sözünü hatırlattı. "Gelmezsem istifa edeceğim dedi, ben istifasını bekliyorum" Evlat nöbeti tutan baba Celil Begdaş, Hakverdi’nin istifasını beklediğini kaydetti. Begdaş, “Dün CHP’liler otele gelmişti, aileler olarak derdimizi anlatmaya gittik, oda bize söz verdi çadıra geleceğini söyledi. Biz anne ve babalar olarak burada onu bekliyoruz. Demek ki bunlar başkasının emrinin altında çalışıyorlar, cumartesi anneler aramış, hangi şehit aileleri anlamadım herhalde teröristlerden bahsediyor, onlar aramış sen neden oraya gittin diye emir vermişler buraya gelmeyecekler. Sabah geliyorum dedi, sonra gelmeyeceğim dedi, daha sonra tekrar arayarak eş başkanlarımız gelecek dedi, 15 tane milletvekili hepsi beraber Diyarbakır’da, bazıları bunlara emir verdiler, dün söz verdi şeref sözü diye verdi. Biz burada onu bekliyorduk, buradan sesleniyorum kim talimat verdiyse gelip burada açıklama yapsınlar. Bana şehit ve cumartesi annelerinden tepki almışım dedi, biz ne yaptık sana anne ve babaların yüreği yanıyordu derdimizi anlattık. CHP yola, vicdana gelip elini HDP’den çeksinler. Demek ki HDP talimat verdi gelmediler, dün söz aldık aileler bekliyor hani nerede. Gelmesem istifa edeceğim dedi, ben istifasını bekliyorum. Biz anladık ha HDP, CHP İYİ Parti hepsi aynı, bu anne ve babaların sesini duymuyorlar gözlerini kapatıyorlar” dedi.

2 yıl önce

CHP'lilerin mahkemeye verdiği şehit babası: Gururu bana, utancı onlara yeter

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümüne yaklaşırken , şehit ailelerinin acıları ilk günkü tazeliğini koruyor. Darbe girişimi sırasında Özel Harekât Daire Başkanlığına düzenlenen hava saldırısında şehit düşen Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit, 2 yıl önce 18 Mart Şehitleri Anma Gününde HDP ile örtülü ittifak yapan CHP'li yöneticilere tepki gösterdi. 30 Mart yerel seçimleri öncesi yaşanan olayda şehit babasını CHP Kayseri İlçe Başkanı Okan Marzıoğlu ve Belediye Başkan Adayı Mustafa Navruz hakaret ve darp iddiasıyla mahkemeye verdi. Davanın ilk celsesine ise CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer bir otobüs partili ve 10 avukatla gelerek şehit babasına karşı gövde gösterisi yaptı. "BU GURUR BANA O UTANÇ ONLARA YETER" Sabah'ın haberine göre, Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit, "hakaret" suçundan 2 bin 180 lira adli para cezası ödemeye mahkum edildi. 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünün yaklaştığı günlerde açıklamalarda bulunan Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit; "Ben mahkemede hakime de söyledim. Eğer ki bu davadan dolayı bana bir ceza verirseniz, bu cezayı bir ömür boyu şeref madalyası olarak taşıyacağımı belirttim. Yazacağınız gerekçeli kararı da evimin altına yapmış olduğum müzedeki şehit kızımın fotoğrafının yanına çerçeveletip asacağım dedim. Bu canıma da mal olsa onlarla mücadeleye devam edeceğim. Vatanımı bölüp, 40 bin evladımızı şehit edenlerle gizli ittifak yapacaksın, sonra çıkıp şehitler gününde şehitliğe gelip boy göstereceksin. Ben bir şehit babası olarak bunu gururuma yediremeyip tepkimi gösterdim. Benim 1. namusum vatan. 2. namusum al bayrağım. 3. namusum ise Türkiye Cumhuriyeti devleti. Gerisi vallahi teferruat. Biz bu vatanın sırtında yaşıyorsak birinci namusumuz bu vatan toprakları olmak zorunda. Bu vatan toprakları olmasa bir mezarımız bile olmaz. Bunun bilincinde olduğumuz için ben onlara namussuz dedim ve demeye de devam edeceğim. Bu sözüm yüzünden bana 2 bin 180 lira para cezası verildi. Gerekçeli karar çıktı ve ben bu gerekçeli kararı o günde dediğim gibi şehit kızımın fotoğrafının yanına çerçeveletip asacağım. Çünkü bu karar benim için gurur CHP için bir utanç tablosudur. Bu gurur bana o utanç onlara yeter" diye konuştu. "CHP HANGİ ŞEHİDİN CENAZESİNE BİR OTOBÜS DOLUSU GİTTİ?" Bu dava sürecinde ilk duruşmada CHP'liler seçim otobüsüyle geldiler. Milletvekili, 10 avukat, il başkanı, ilçe başkanları ve partilileri toplayıp gelmişler. Daha sonra ben SABAH'a verdiğim demeçte, "Bu gövde gösterisini şerefinizi haysiyetiniz varsa gidin PKK'ya karşı yapın dedim. Buna istinaden CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, basın açıklaması yapıp bana şımarıklık yaptığımı söylüyor. Kendilerinin şehit aileleri ve gazilerle hiç bir sorunlarının olmadığını söylüyor. İlk defa doğru söylüyor. CHP'liler bugüne kadar hangi şehit cenazesine ya da ailesine bir otobüs dolusu gittiler. Benim cenazeme gelmediler. Taziyeme gelmediler, bir telefon dahi açma gereksinimi duymadılar. Gitmedikleri yerde tabi ki sorunları olmaz" dedi. "ATATÜRK KABRİNDEN KALKSA KILIÇDAROĞLU'NU DENİZE DÖKER" Baba Yiğit şu ifadeleri kullandı: "CHP Genel Merkezi duruşmamıza 3 avukat gönderdi. Bu avukatlar duruşmada benim CHP kurumsal kimliğinden özür dilemem durumunda şikayetlerini geri çekeceklerini söylediler. Bırakın özür dilemek, bizim çocuklarımızı şehit eden alçak teröristlerden kurşun yemeyi şeref sayarım ama onlardan yine de özür dilemem dedim. Benim için o teröristlerle onlara yandaşlık yapının hiç bir farkı yok. Selahattin Demirtaş, bebek katili Apo'nun heykelini dikeceğiz diyor, Kılıçdaroğlu da meclisin kürsüsünden Demirtaş saygın ve teröre mesafeli bir siyasetçi diyor. Sanki 40 bin vatan evladını o PKK katletmemiş gibi. Bunlar Atatürkçü falan değil. Bunlar Atatürk'ü hiç mi hiç sevmiyorlar. Ama kendilerine maske edinmişler arkasında her türlü melaneti yapıyorlar. Atatürk kabrinden kalksa vallahi o Kılıçdaroğlu'nu aynı Yunanlıları nasıl denize döktüyse o şekilde İzmir'de denize döker." TANKLARIN ARASINDAN KONTROLLÜ GEÇTİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'un kontrollü darbe olduğunu söylediğini belirten Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit; "O Atatürk Havalimanından kimin kontrollü geçtiğini biz çok iyi biliyoruz. O tankların arasından kontrollü bir şekilde geçip Bakırköy Belediye Başkanının evinde ayak ayak üstüne atıp, kahvesini yudumlayıp, ellerini ovuşturarak televizyondan darbeyi izleyen Kılıçdaroğlu değil miydi? Bunlar bizim zekamızla alay ediyor. Bunlara artık ilkokul talebesi bile inanmıyor" diye konuştu.

2 yıl önce

CHP’li Belediye Başkanından iki kadın çalışana ‘cinsel saldırı’ iddiası

Belediyede çalışan 2 kadın personeli taciz ettiği iddia edilen Kıyıköy Belediye Başkanı Ender Sevinç, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. İddialara göre, 2019 yerel seçimlerinde Kıyıköy Belediye Başkanlığı’nı kazanan CHP’li Ender Sevinç, bir süre önce belediye çalışan 2 kadın personele taciz uyguladı. Taciz edilen kadınlar Başkan Sevinç hakkında şikayetçi oldu. Kıyıköy Belediye Başkanı Ender Sevinç hakkında, belediyedeki 2 kadın çalışana sarkıntılık ettiği iddiasıyla Vize Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İki kadın çalışanın şikayeti üzerine Nöbetçi Mahkemeye çıkan Belediye Başkanı Ender Sevinç, ‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı suçundan TCK’nın 102/12. Fıkrası gereğince’ adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Çalışanlara “şikayetini geri çek” baskısı Nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Başkan Sevinç’in, kendisi hakkında şikayetçi olan kadın çalışanlara ‘şikayetlerini geri çekmeleri yönünde’ baskı yaptığı da iddia edildi. Karara tepki gösteren mağdur yakınları ise sosyal medyadan haklarını aramaya çalıştı. Sevinç’in taciz ettiği iddia edilen kadınları işten çıkarmakla tehdit ettiğini öne süren mağdur yakınları, “Tacizde bulunulan personeller suç duyurusunda bulunmuşlardır. Ancak belediye başkanı adli kontrol şartıyla serbest kalmıştır. Ve taciz ettiği personellere baskı yaparak şikayetlerini geri çekmelerini ailecek söylemişlerdir. Ülkemizde zaten kadın olmanın zor olduğu bu dönemde kendi personellerine ahlaksız tekliflerde bulunan iftiralar atarak olayı normalleştirmeye çalışmakta olan Ender Sevinç, olayın kapatılması için gerek siyasi gerekse başka mercilerle görüştüğünü söylemektedir. Olayın normalleşmesi asla kabul edilemez. Kim bilir bu şahsın tacizine uğramış daha kaç kadın vardır. Susmayın! Yılmayın! Utanmayın! Utanması gereken siz değilsiniz” dedi. Karakola imza verecek Öte yandan, Başkan Sevinç’in, ‘Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' suçundan TCK’nın 102/12. Fıkrası gereğince’ adli kontrol şartıyla serbest bırakılması nedeniyle haftada bir gün karakola giderek imza vereceği de öğrenildi.

1 2 ... 52 53 54 55 56 57 58 ... 377 378